POLİTİKA - 20 Nisan 2012 Cuma 16:21

BAKAN GÜNAY, UNESCO GENEL DİREKTÖRÜ İLE BİR ARAYA GELDİ

A
A
A
BAKAN GÜNAY, UNESCO GENEL DİREKTÖRÜ İLE BİR ARAYA GELDİ

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova ile bir araya geldi. Günay, Türkiye`den farklı yollarla yurtdışına çıkarılan tarihi eserlerin geri alınması için sürdürdükleri mücadeleye değinerek, "Bize hak etmediğimiz suçlamalar yapılıyor. Biz sadece kendimize, toprağımıza ve tarihimize saygı göstermeye çalışıyoruz" dedi.
Bakan Ertuğrul Günay, UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova ve beraberindeki heyetle Feriye Lokantası`nda bir araya geldi. Ertuğrul Günay ve Irına Bokova görüşmesi basına kapalı olarak gerçekleşirken, ikili daha sonra toplantı salonuna gelerek sektör temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Toplantıda konuşan Bakan Ertuğrul Günay, son yıllarda Türkiye`nin dünya mirası aday listesine giren birçok alanı olduğunu belirterek bu sayının bugün itibariyle 38 olduğu müjdesini verdi. Günay, "Son 4-5 yılda 18 olan dünya mirası listesini geçen yıllarda önce 5 alanı sonra 4 alanı katarak 27 yapmıştık. Bugün bir müjde olarak son haberi verebilirim. 12 alanımız daha dünya mirası aday listesinde. 2007 sonunda 18 olan dünya mirası aday listesindeki alanımız bugün itibariyle 38 oldu. Bu Türkiye`nin
UNESCO`yla yaptığı işbirliği ve UNESCO miras alanlarını değerlendirmesi konusunda önemli çalışmalardan birisi. Tabii 2011 yılında da bizi sevindiren bir gelişme yaşadık. Selimiye`de dünya mirası aday listesine girdi ve sayımız şimdi 10`a tamamlanmış oldu" diye konuştu.
Türkiye`den farklı yollarla yurtdışına çıkarılan tarihi eserlerin başka müzelerde sergilendiğini ifade eden Bakan Günay, bu müzelerin oluşturduğu lobilerin ciddi bir sıkıntı yarattığına dikkat çekerken, bu konuda UNESCO`nun duyarlı olmasının en temel taleplerinden biri olduğunu söyledi. Günay, "Son zamanlarda bizim ülkemize ait olan bizim topraklarımıza ait olan ve yasadışı yollarla Türkiye`den çıkarılmış olan kültür varlıklarını tekrar ülkemize kazandırılması konusunda çok yoğun ve kararlı mücadele
sürdürüyoruz. Tabii burada söylemekte hiçbir sakınca görmüyorum, özellikle Avrupa müzeleri, dünyanın en büyük müzeleri, bu tür eserleri Orta Doğu coğrafyasında, Balkan coğrafyasında, yasadışı yollarla götürülmüş bunlar veya yasanın zorlanmasıyla götürülmüş bunlar. Çok sayıda eserle dolu olduğu için bu müze ve bu müzelerin oluşturduğu lobilerin ciddi bir mukavemetiyle karşı karşıyayız. Bize hak etmediğimiz suçlamalar yapılıyor. Biz sadece kendimize, toprağımıza ve tarihimize saygı göstermeye çalışıyoruz.
Bunun dışında kesinlikle milliyetçi ve şovanist bir bakışla ilgimiz yoktur" dedi.
"UNESCO İLE DAHA ÇOK ALANDA İŞBİRLİĞžİ YAPMALIYIZ"
"Bizim topraklarımız ve tarihimiz için sürdürdüğümüz bu mücadelenin UNESCO tarafından çok iyi anlaşılması en temel taleplerimizden birisidir" diyen Bakan Ertuğrul Günay, yasal bir çerçevede kararlı bir mücadele sürdürdüklerini ve bu sayede bazı eserlerin Türkiye`ye gelmeye başladığını ifade etti.
Yunanistan, Tunus ve Mısır`ın da tarihi eserlerine sahip çıkması düşüncesinde olduklarının altını çizen Günay, şunları söyledi;
"Bu, bazı kökleşmiş eski eser toplayıcısı müze ve kurumları rahatsız ediyor. Biz UNESCO`yla birçok alanda işbirliği yapıyoruz. Ama daha çok alanda işbirliği yapmaya ihtiyacımız var. Biz kalkınma sürecinde bir ülkeyiz. Bir yandan kalkınmamız gerekiyor ama bir yandan da korumamız gerekiyor. Koruma konusunda UNESCO`nun bize yaptığı uyarıları her zaman anlayışla karşılıyoruz. Bunların bizim için çok yapıcı uyarılar olduğunun farkındayız. Ve burada ortak bir dili oluşturmaya çalışıyoruz."
Bakan Günay`ın ardından bir konuşma yapan UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova, Türkiye`nin tarihi eserlerin iadesi konusundaki hassasiyetine destek verdi. Bokova, UNESCO`nun 1970 yılında yayınladığı bir konvansiyon ile tarihi eser kaçakçılığına karşı hareket ettiğini hatırlattı. Türkiye`nin son dönemde birçok alanda ön plana çıkan bir ülke olduğunu ifade eden Bokova, "Türkiye kendinden emin bir konumda. Birçok alanda dünyada liderlik gösteriyor. Mükemmel işbirliğinden dolayı Türkiye`ye teşekkür ediyorum.
Türkiye UNESCO`ya katkılar bakımından şampiyon lider ülkelerinden. Bize verdikleri katkılar için tekrar teşekkür etmek istiyorum. Buradaki sosyal etmenlere ve kültürel mirasın korunması konusunda Türkiye birçok yerde bize destek veriyor. Irak`ta Üsküp`te restorasyon çalışmalarına destek veriyor" dedi.
BOKOVA: "TÜRKİYE İLE İLGİLİ BİR İŞBİRLİĞžİ OLUŞTURABİLİRİZ"
Türkiye`nin yurt dışına kaçırılan tarihi ve kültürel mirasını geri getirmek üzere sergilediği çabaya da değinen Bokova, "Mirasın korunması konusunda Türkiye`yi destekliyoruz. UNESCO 1970 konvansiyonunda yasadışı kaçak aktarımlar konusunda çok hassas. Burada nesnelerin ve sanat ürünlerinin iadesi konusunda çalışmalarımız var. Burada Türkiye ile ilgili bir işbirliği oluşturabiliriz. İşbirliğimiz konusunda birbirimizi desteklememiz lazım. Kaçakçılığı önlemek için her türlü girişimi yapmak konusunda çaba
sarf ediyoruz" diye konuştu.
UNESCO`nun projelerine özel sektörün de destek verebileceğini kaydeden Bokova, "Kamu ve özel sektör arasında işbirliğinin önemli olduğunu düşünüyorum. Sadece bu fon aktarımı yöntemi ile olmuyor. Özel sektör yeni bakış açıları da getiriyor. Biz UNESCO özel sektör şirketlerle işbirlikleri geliştirmek istiyoruz. Bu ortaklıklar müştereken gerçekleştirilebilir" değerlendirmesinde bulundu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Akyazı’daki tarihi cami restore edilecek Akyazı Çengeller Mahallesi’nde bulunan tarihi Cami restore edilerek yeniden ibadete açılacak. Sakarya Valisi Rahmi Doğan ile birlikte Cami’de incelemelerde bulunan Akyazı Belediye Başkanı Bilal Soykan, “Belediyemizin girişimleri ile koruma altına alınan camimiz Sayın Valimizin öncülüğünde restore edilecek. Kültürel mirasımızı yaşatarak yeni nesillere aktaracağız” dedi. Sakarya Valisi Rahmi Doğan, Akyazı Belediye Başkanı Bilal Soykan, Akyazı Kaymakamı Mustafa İkbal Eşki ve yetkililerle birlikte Akyazı Dokurcun Çengeller Mahallesi’nde bulunan tarihi camide incelemelerde bulundu. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından koruma altına alınan cami ile ilgili yetkililerden bilgi alan Vali Rahmi Doğan, inceleme sırasında, tarihi yapının özgün dokusunun korunmasına büyük özen gösterilmesi ve çalışmaların planlanan takvime uygun ilerlemesi talimatını verdi. Çengeller Mahallesinde bulunan tarihi caminin bir kültür mirası olduğunu ifade eden Akyazı Belediye Başkanı Bilal Soykan da eserin restore edilerek gelecek nesillere aktarılacağını söyledi. Akyazı’nın mazisine de atisine sahip çıkmaya devam edeceklerini söyleyen Başkan Soykan, “Kök ve bitki boyaları kullanılarak yapılmış duvar işlemelerine sahip ve Hicri 1367 yılında inşa edildiği düşünülen ahşap camimiz için Akyazı Belediyesi olarak gerçekleştirmiş olduğumuz girişimlerimiz sonrasında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından koruma kararı alınmış ve karar resmi gazetede yayınlanmıştı. Resmi sürecin ardından artık restorasyon çalışması aşamasına gelindi” diye konuştu. Başkan Soykan, “Valimiz Rahmi Doğan ve yetkililerle birlikte camimizde incelemelerde bulunduk. İnşallah kısa süre içerisinde çalışmalar başlayacak. Kültür mirası olan camimiz restore edildikten sonra inşallah yeniden ibadete açılacak. Akyazı’mızın geleceği için yaptığımız çalışmaların yanı sıra geçmişine de sahip çıkmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsrail’in mutabakata rağmen saldırıları endişe verici" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İnsanlık ittifakı olarak ateşkese uyulması ve Gazze’de yaraların sarılması için daha fazla çalışmamız lazım. İsrail’in mutabakata rağmen saldırılarını sürdürmesi endişe verici" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Moğolistan Cumhurbaşkanı Khurelsukh Ukhnaa ile gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından anlaşmaların imza törenine katıldı. Moğolistan Cumhurbaşkanı Ukhnaa Khurelsukh ve heyetini Türkiye’de ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "21 yıl sonra gerçekleşen bu ziyaretinde Sayın Cumhurbaşkanına hükümet üyeleri, milletvekilleri, üst düzey bürokratlar, iş insanları, sanatçılar ve basın mensuplarından oluşan kalabalık bir heyet eşlik ediyor. Ben de önümüzdeki dönemde Moğolistan’a bir iadeyi ziyarette bulunmayı istiyorum. Geçtiğimiz sene de ülkelerimiz arasındaki diplomatik ilişkilerin tesisinin 55. yıl dönümüydü. Münasebetlerimizi 2004 yılında kapsamlı ortaklık seviyesine çıkardık. Bugün değerli dostumla, özellikle ilişkilerimizi daha ileriye taşıyacak kararlar aldık. Stratejik ortaklık tesisine yönelik ortak bildiriyi az önce huzurlarınızda imzaladık” dedi. "Bu ortaklığın ülkelerimize, ata yurdumuz olan Orta Asya’ya ve dünyaya hayırlı olmasını temenni ediyorum" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün ayrıca bakanlıklarımız ve kurumlarımız arasında eğitim, çevre, gençlik ve spor, enerji, ulaştırma gibi muhtelif alanlarda belgeler imzalandı. Bütün bu belgeler ilişkilerimizin ahdi zeminini güçlendirecek ve mevcut iş birliğimizi ileri noktalara taşıyacaktır. Moğolistan’ın açıkladığı mega projeleri de dikkate almak suretiyle inşaat, altyapı, ulaştırma, savunma sanayi, madencilik, turizm, tarım, hayvancılık ve diğer sektörlere odaklanmayı hedefliyoruz” diye konuştu. İki ülke şirketlerine karşılıklı yatırımlar ve ortak projeler gerçekleştirmeleri için çağrıda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ticaret noktasında ilk etapta hedefimiz olan 100 milyon dolar rakamını geçtik. Bu rakamın gerçek potansiyelimizin çok gerisinde olduğunu düşünüyoruz. Bugünkü görüşmelerimizde ticaretimizi arttırıcı tedbirler üzerinde durduk. Münasebetlerimizin belki de en önemli boyutunu teşkil eden tarihi, beşeri ve kültürel ilişkilerimizi derinleştirme kararlılığımızı teyit ettik. 1992 yılından bugüne kayda değer sayıda Moğol öğrencinin Türkiye burslarından istifade etmelerini sağladık. Sayının daha da artması ortak hedefimizdir. Tarihimizin en önemli eserlerinden Orhun Kitabelerini muhafaza altına aldığımız Orhun Müzesi’ni 2008 yılında hizmete sunmuştuk. Bu defa Bilge Tonyukuk yazıtlarının korunması için TİKA’nın iş birliğiyle yürütülen müze inşaatını bu yıl içerisinde tamamlamayı amaçlıyoruz" değerlendirmesini yaptı. BAYKAR’ı ziyaret edecekler Bugünkü görüşmelerinde ikili ilişkilerin yanı sıra Suriye, Filistin ve Ukrayna gibi güncel, bölgesel ve küresel gelişmeleri de ele aldıklarını, uluslararası platformlardaki işbirliklerinin devamı ile Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası ve bölgesel kuruluşlardaki dayanışmayı güçlendirme konusunda mutabık kaldıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayın Cumhurbaşkanı ve heyeti, Ankara’da savunma sanayi ürünlerimizi de bizzat başta TUSAŞ olmak üzere incelediler. İstanbul’da da yarın BAYKAR’ı ziyaret etmek suretiyle temaslarını sürdürecekler. Ziyaret kapsamında Moğolistan’ı dünyada başarıyla temsil eden Morin huur orkestrası da İstanbul’da bir konser verecek. Sayın Cumhurbaşkanı güçlü bir gitaristtir. Sayın Cumhurbaşkanı ve heyeti Van şehrimizi de ziyaret etmek suretiyle 2022 yılında Türk ve Moğol arkeologların çalışmalarıyla keşfedilen İlhanlı Hükümdarı Hülâgû Han’ın yazlık sarayının kazı alanında incelemelerde bulunacaklar" dedi. "Gazzeliler zalime boyun eğmemiştir" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hamas ile İsrail arasındaki ateşkes mutabakatıyla ilgili de, "Mutabakatın başta 467 gündür İsrail zulmüne sabırla direnen Gazze halkı olmak üzere tüm Filistinli kardeşlerimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Mutabakata varılmasında emeği geçen Katar ve Mısır başta olmak üzere arabulucu ülkelere teşekkür ediyoruz. Çoğu kadın ve çocuk 50 binden fazla şehit vermelerine rağmen Gazze teslim olmamış, teslim alınamamış, Gazzeliler zalime boyun eğmemiştir. Dün gece boyunca Gazze sokaklarına taşan sevinç, coşku, gurur, işte bu sarsılmaz imanın ve kahramanca mücadelenin eseridir. Şimdi bizleri İsrail’in Gazze’de yol açtığı büyük yıkımı ortadan kaldırmak, insani yardımları kesintisiz şekilde bölgeye ulaştırmak gibi çok önemli işler bekliyor. İnsanlık ittifakı olarak özellikle bundan sonra hem ateşkese uyulması hem de Gazze’de yaraların sarılması için daha fazla çalışmamız gerekiyor. Gazze öyle, Suriye öyle. Her iki tarafta da bu yükümüzü yüklenerek inşallah yola devam edeceğiz" şeklinde konuştu. İsrail’in mutabakata rağmen saldırılarını ve katliamlarını sürdürmesinin, endişelerini haklı olarak arttırmakta olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail hükümetinin ateşkesi, ihlal ve istismar etmesine izin verilmemelidir. Uluslararası toplum 50 bin evladını kurban vermiş, Gazze halkına karşı bu hukuki ve ahlaki sorumlu yerine getirmelidir. Bizim yıllardan bu yana söylediğimiz üzere, Orta Doğu’da kalıcı barış ve istikrar ancak Filistin’e barış gelmesi ve Filistinlilerin maruz kaldığı adaletsizliğin sona ermesiyle mümkündür. 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan coğrafi bütünlüğe sahip bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti’nin kurulmasına yönelik barış müzakerelerine de bir an önce başlanması gerektiğini düşünüyoruz. Ülkem ve milletim adına, ser veren ama Gazze’yi işgalcilere vermeyen kardeşlerimi bir kez daha saygıyla selamlıyor, Filistinli şehitleri rahmetle yad ediyor, yaralılara acil şifalar temenni ediyorum” açıklamasını yaptı.