YEREL HABERLER - 18 Nisan 2012 Çarşamba 16:35

MARDİN`DE KUTLU DOОUM HAFTASI VE PASKALYA BAYRAMI BİRLİKTE KUTLANDI

A
A
A
MARDİN`DE KUTLU DOОUM HAFTASI VE PASKALYA BAYRAMI BİRLİKTE KUTLANDI

Mardin`de binlerce yıldan beri birlikte hoşgörü, barış ve kardeşlik içinde yaşayan Süryaniler ve Müslümanlar Kutlu Doğum Haftası ve Paskalya Bayramı`nı birlikte kutluyor.
Mardin Müftüsü Dursun Ali Coşkun, Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında Süryanilerin dini lideri Mardin-Diyarbakır Metropoliti Salibe Özmen`i Deyrul Zafaran Manastırında ziyaret ederek kendisine gül ve çeşitli hediyeler verdi. 3 bin yıllık tarihi manastırda Müftü Dursun Ali Coşkun ve beraberindeki imamları kapıda karşılayan Metropolit Özmen, kendilerine ziyaretlerinden dolayı teşekkür etti. Müftü Coşkun, Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında Mardin`deki hoşgörü ortamına yakışır bir şekilde
bütün kilise ve manastırları ziyaret ederek Süryani cemaatini de ziyaret ettiklerini söyledi. Müftü Coşkun, Metropolit Özmen`e bir demet gül ve çeşitli kitaplar hediye ederken metropolitte kendisine paskalya yumurtası ve çöreği hediye etti. Paskalya yumurtası tokuşturan müftü ve metropolit daha sonra birlikte hoşgörü ve barış mesajları verdiler. Suriye`deki kanın durması ve oraya demokrasinin yerleşmesi için birlikte dua eden ruhani liderler Mardin`deki hoşgörü ortamının bütün dünyaya örnek olması
temennisinde bulundular. Metropolit Özmen, "Mardin`in güzelliği budur. Bu güzellik hepimizde pekişiyor. Hepimizin dua etmesi temenni etmesi ile değişik dillerimizle Allah`a Suphanlar yükselterek, bu güzelliklerimizi ortaya çıkarıyoruz. Mardin hakikaten dinleri, dilleri ile büyük bir şerefimizdir şanımızdır. Umarız bu güzellik bütün dünyaya örnek olur. Bu güzellik özellikle Ortadoğu`daki hoşgörüsüzlüklere savaşlara dur mesajı olsun. Mardin`in kadim bir tarihi var. Bu tarihe sahiplenmek bizim için büyük bir
gurur, büyük bir şereftir. Bugünler bizim için çok büyük önem taşıyor. Hem enteresan hem de farklı günler yaşıyoruz. Hem Paskalya bayramımızın hem de kutlu doğum haftasının tesadüfte olsa hakikaten büyük bir olaydır. Tesadüfte olsa ki hayatta tesadüf diye bir şeyin olduğuna inanmıyoruz, Allah her zaman hepimizi bir araya getirmek için imkanlar sağlıyor, yollar hazırlıyor. Bu günler de o imkanlardan biridir. Bu insanlık yoludur. Allah`ın suretinde yaratılmış biz insanlar bu yolları buluyoruz bu yollarda bir
araya gelip burada olmanızla çok müşerref oldum" dedi.
Müftü Dursun Ali Coşkun da, "Çok yoğun keşif bir gününüz var, Paskalya Bayramınız, Doğuş Bayramınız, gerçekten Mardin`de yıllardır kutlanıyor. Sevgi içerisinde karşılık saygı içerisinde. Hepimiz Adem`in çocuklarıyız ve Adem`in de topraktan olduğunu biliyoruz. Dolayısı ile yaratılışta hem tıbben hem de evrensel ilahi dinlerde insanın hakikaten insanların kardeş olduğu burada da o uygulama inşallah hem Ortadoğu`da özellikle hemen pencereden baktığımız anda karşı topraklarda bulunan komşu kardeş ülkelerde
Suriye`deki topraklarda o kavgaların, ölümlerin inşallah buradan bir güzellik kardeşlik rüzgarı hemen 15-20 kilometre ileriye eserde belki bir ibret alınır" şeklinde konuştu.
Dualarının dünyadaki kanın durması için olduğunu dikkat çeken Müftü Coşkun, "Dualarımız oradaki kardeş halklar arasında Suriye`de olsun dünyanın neresinde olursa olsun akan kardeşkanlarının durmasına inşallah bu ziyaretimizin bu günlerimiz yüce Allah vesile eylesin. Hep birlikte biliyoruz ki ilk peygamber Hz Adem`den günümüze kadar Hz. İsa, Hz. Musa, Hz. Yahya, Hz. İlyas Peygamber, Hz. Şuayp Peygamber, ve son peygamber Hz. Muhammed Mustafa dahil bütün peygamberlerin görevi tahrip edilen, bozulan,
kardeşlik duygularının, tesisi için inşallah bunun da pekişmesi için buradaki kadim binlerce yıldır sevgi içerisinde kardeşlik içerisinde gelen bu yaşantının hem devamına hem de komşularımıza rol model olması için yüce Allah`tan dua ediyoruz" şeklinde konuştu.
İstanbul`dan eşi ile birlikte Deyrulzafaran Manastırını ziyaret eden Meral Tokgöz ise Mardin`deki hoşgörü ortamından çok etkilendiğini belirterek, "Dünyanın başka hiçbir yerinde olmayan kardeşliği ben burada gördüm. Müslüman`ı da Yezidi`si de Süryani`si de herkes kardeşçe yaşıyor. Burayı ziyaret ettiğimizde Müftümüz buradaki Hıristiyanların ruhani lideri metropoliti ziyaret ederek birlikte Süryanilerin ve Müslümanların dini günlerini kutluyorlar. Burada kavga yok, husumet yok, savaş yok aksine burada
barış, kardeşlik ve hoşgörü var. Buraya gelmeden önce bazı önyargılara sahiptim ama buralara gelip buradaki bu güzellikleri görünce Mardin`i hakkı ile tanımadığımızı ve tanıtamadığımızı anladım. Yetkililerden istediğim buranın daha iyi tanıtılarak dünyaya örnek olması" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Bolat: “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Ticaret Bakanlığı ve Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşların 2025 yılı bütçesi görüşüldü. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Küresel ticaretteki durgunluğa rağmen Türkiye’nin dış ticaret ve cari işlem tablolarının olumlu olduğunu belirten Bolat, ithalatta 27,5 milyar dolarlık, dış ticaret açığımızda ise 35,5 milyar dolarlık bir azalma var olduğunu dile getirdi. Bolat, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından ocak-eylül döneminde cari işlemler açığının 5,3 milyar dolar olarak açıklandığını gerilediğini söyleyerek, "Bu rakamlara yaklaşık 57 milyar dolardan geldik. Türkiye, dünya ticaretinden aldığı payı sürekli artırıyor. Mal ihracatından aldığımız payı yüzde 1,08’e, hizmet ihracatından aldığımız payı da yüzde 1,35’e yükselttik. Mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 375 milyar dolara yükseldik bu açıdan da olaya bakabilirsiniz" ifadesini kullandı. “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Türkiye’de 1950-1980 arasında 1 milyar dolar, 1980- 2002 arasında 15 milyar dolar, 2003-2024 arasında ise 271 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım geldiğini söyleyen Bolat, “Türkiye’deki yabancı yatırımcı sayısı 2002’ye kadar 5 bin 600 iken 83 bin doğrudan yatırımcı geldi. Hukuk olmasa, ekonomide istikrar olmasa, siyasette istikrar olmasa, ülke büyüme kaydetmese yabancı yatırımcı burada kara kaş kara göz için gelmez. Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” şeklinde konuştu. “BRICS’e üyeliğimizin Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil” Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında Gümrük Birliği’nin devam ettiğini hatırlatan Bakan Bolat, Türkiye’nin İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği, ECOWAS, Türk Devletler Teşkilatı gibi uluslararası kuruluşlara üyeliği, gözlemciliği veya ortak üyeliğinin her zaman var olduğunu, bunun yanı sıra BRICS’e de Türkiye’nin başvuruda bulunduğunu kaydetti. Bolat, "Türkiye’nin Kazan’daki son zirve toplantısında, diğer bazı ülkeler gibi müracaatı incelendi. Ortak üyelik statüsüyle bize cevap verecekleri anlaşılıyor. Üyeliğimizi Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil. BRICS’in Gayri Safi Milli Hasıla açısından dünyadaki payı yüzde 25 seviyelerinde. Kuruluşa, Afrika, Körfez, Orta Doğu ve Asya’dan başka ülkelerin de katılımları veya ortak üyelikleri söz konusu. Buradaki amacımız hem dış politikada hem dış ekonomik ilişkilerde çok boyutlu, çok katmanlı ilişkileri geliştirmektir” ifadelerine yer veridi. TÜFE’nin son 5 ayda 27,5 puan gerilediğini hatırlatan Bolat, Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri doğrultusunda enflasyonu azaltmaya devam edeceklerini kaydetti. “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı” E- ticaret kanununa ilişkin milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bolat, “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı. Sizler hepiniz oradaydınız. 2022’de bu kanun çıktıktan sonra 60 gün içerisinde bu kanunda net işlem hacmiyle ilgili maddeyi Anayasa Mahkemesi’ne götüren ana muhalefet partisiymiş. Her şey yazıyor kayıtlarda. Anayasa Mahkemesi’ne başvuran imza sahipleri de Anayasa Mahkemesi’nde alabilirsiniz” dedi. “Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak” Elektronik ticaretle ilgili olarak kanunda yer alan bütün maddelerin uygulamaya girdiğini söyleyen Bolat, “Reklam sınırlamaları, kargo şirketi kurmama sınırlamaları, kendi ödeme sistemini kurmama sınırlamaları, sponsorluk sınırlamaları, kendine ait pazar yeri ve marka oluşturamama sınırlamalarının hepsi yürürlüğe girdi. Nitekim bahsettiğiniz Pazar payı zaten düşmeye başladı. Ancak bu konuda geçen 2 buçuk süre zarfında baktığımızda şunu gördük; Anadolu’da mikro ihracatlar noktasında aşağı yukarı 240 bin esnaf ve KOBİ e-İhracat’a başladılar. Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak. Toplam ihracatımızdaki payı da yüzde 3’e ulaşacak” şeklinde konuştu. “2 tane uzak doğu firması e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskılıyor” Bolat, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu konuda herhangi bir alacak verecek konusu henüz oluşmamıştı. Sene sonunda önümüzdeki nisan ayında net işlem hacimlerine bakılacaktı. Bu noktada ilgili firmalar ve diğerlerinin 30 binden fazla KOBİ’yi sistemden çıkaracakları ve yüzbinlerce insanın da işsiz kalacağı bir tablo da meydana gelmişti. Ayrıca sektör o kadar hızlı ilerliyor ki 2 tane uzak doğu firması Türkiye’de e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskıladığı ve özellikle KOBİ’lerin, esnafların pazar payını alacak bir noktaya gelecekleri görüldü. Bu çerçevede değerlendirme yapılarak daha önceki kanunda olmayan ticaretin içinde e-ticaretin yüzde 20’lik bir sınırlama getirildi.” Bolat, Hal Kanunu’nda değişiklik yapılmasına yönelik çalışmalara ilişkin ise, "Şu an zaten Tarım ve Orman Bakanlığı ve halcilerle görüşmeler yapıyoruz. Değiştireceğimiz konuları belirleyeceğiz, hükümete getireceğiz, onaylandığı durumda da Meclise gelecektir. Bunun dışında fahiş fiyat artışıyla ilgili denetlemeler çok yoğun yapılıyor” bilgilerini aktardı. Kadın kooperatiflerine verilen desteklerin artırılması için çalışacaklarının altını çizen Bolat, kadın kooperatiflerinin, üretime ve ihracata önemli katkılar vermeye başladığını söyledi. "Türkiye, İsrail’i ateşkese zorlayan ülke konumunda" Bakan Bolat, iddiasını ispat etmenin iddia sahibine düştüğüne işaret ederek, "İddia sahibi, eğer Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilgili makamlarına, Filistin devletinin makamlarına itibar etmiyorsa yapacak bir şey yok." dedi. “İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor” Türkiye’nin, Filistin konusunda dünyada en fazla çabalayan, ülke olduğunu vurgulayan Bolat, şu ifadelere yer verdi: "İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor. Hem de hibe alıyor. Türkiye’de savunma sanayi ürünlerinin ihracatı Milli Savunma Bakanlığının kontrolüne ve iznine tabidir. İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğünün iznine tabidir. Özellikle 7 Ekim’de başlayan süreçten sonra bir kere ateşkes oldu. Yaklaşık bir hafta, 10 gün sürdü. Ondan sonra ateşkes çabaları devam etti. Biz ülke olarak onlarla ticareti yüzde 33-34 oranında azalttığımızı defaatle söyledik. Ta ki 9 Nisan’a kadar. ’9 Nisan kararımızdan sonra İsrail ile ticaret yok diyordunuz da şimdi kestiniz.’ Böyle bir ifadeyi siz söylediniz veya sizlerden birileri söyledi. Kayıtlara bakın. 15 Aralık 2023’te TBMM Genel Kurulunda yaptığım konuşmaya da bakabilirsiniz. Böyle bir ifade yoktur. Bizim söylediğimiz, hükümet, Ticaret Bakanlığı ticaret yapmıyor. Biz sadece uygulayıcı Bakanlığıyız, düzenleme yaparız, denetleme yaparız. Bunun dışında kararlar alırız ve nitekim uluslararası şirketler ya da özel şirketlerin ihracat ithalat işlemleri oluyor dedik.” “Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru” Bolat, üçüncü ülkelerden İsrail’e mal gönderildiği iddialarına ise, bu iddiaların Türkiye’den kaçmış ve Türkiye aleyhine etki ajanlığı yapan çevrelerin yalan dolan haberlerine bakılarak söylendiğini belirtti. Bolat, "Türkiye’den, o bahsettikleri çevrelerden alıp da söyledikleri şey, Türkiye’de Derince Limanı’ndan aşağı yukarı 70-80’in üzerinde geminin petrol yükleyip İsrail’e akaryakıt taşıdığı suçlaması yapıldı. Bunu gördük ve kontrol ettirdik. Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru. ’Tanker’ yazılıyor ki sanki bunlar petrol taşımış diye. Uçaklar gibi gemiler de bir yere gittikleri zaman yakıtları bittiğinde oradaki yerlerden yakıt tazelerler. Dünyanın bütün gemileri, Türk gemileri de gittikleri yerlerde aynı şeyi yaparlar. Bu tamamen bilgisayar kurgusu bir kağıttır ve bu kağıt ’Derince’den yakıt gönderildi’ olarak sunuldu" diye konuştu. Komisyonda, Ticaret Bakanlığının yanı sıra Rekabet Kurumu ile Helal Akreditasyon Kurumunun 2025 yılı bütçeleri kabul edildi.