YEREL HABERLER - 15 Nisan 2012 Pazar 19:35

MALATYA`DA MUSLUKTAN YAVRU YILAN ÇIKTI

A
A
A
MALATYA`DA MUSLUKTAN YAVRU YILAN ÇIKTI

Malatya Belediyesi şehir şebekesine bağlı bir evin musluğunda yavru yılan çıktı.
Merkeze bağlı Çukurdere Mahallesi 2`nci Divan Efendi Sokak`ta oturan Yaşar Dağlar`ın evinde içilebilir şebeke suyunda yılan çıktı. Ev sahibi Yaşar Dağlar, "Su içmek için musluğu açtık. Bardağa yılan yavrusu düştü. Daha önce böyle bir şey görmedik. Çok şaşırdık Malatya`da hangimiz bardağa bakıp ta su içiyoruz. Belediye ekiplerine müracaat ettik ama kimse gelmedi. Görme engelli vatandaşlarımız var, yazık" diyerek tepki gösterdi.
Mahalle sakinleri ise, musluklarına bez parçası bağlayarak önlem aldılar.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Tırnak büyüklüğündeki 0.25’lik altın kültürden vazgeçemeyenlerin tercihi Hatay’da düğünlerde altın takma kültüründen vazgeçemeyen depremzede vatandaşlar, 0.25 gram ağırlığa ve tırnak büyüklüğüne sahip olan 600 TL bandındaki altına rağbet gösteriyor. Yaz aylarının gelmesiyle birlikte düğünler de yapılmaya başlandı. Depremin yaralarının sarıldığı Hatay’da bu yıl, geçtiğimiz yıla oranla evlenen çift sayısı artmış ve düğünler çoğalmış durumda. Bölgede düğünlerde altın takma kültürü geleneği de artan altın fiyatlarına rağmen devam ediyor. Artan fiyatlar karşısında vatandaş daha ucuz altın alabilmek adına her geçen gün daha ucuz olanı tercih eder durumda. Bölgedeki vatandaşların bütçesel imkanlarına hitap etmek isteyen Güneyler Kuyumculuk, ürünleri arasında fiyatı 600 TL bandında olan ve tırnak büyüklüğüne sahip olan 0.25 gramlık altını da bulunduruyor. Vatandaşlar, çeşitli mücevheratın bulunduğu sarrafta bütçelerine uygun olan ürünü alabiliyorlar. “Bir tırnak büyüklüğünde bile yok, gördüğünüz üzere ama altın olduğu için rağbet görüyor” Güneyler Kuyumculuk mesul müdürü Nuri Şişman, artan altın fiyatları karşısında vatandaşların daha ucuz olan hediyelik altına yöneldiklerini belirterek, “Deprem bölgesinde asrın felaketinin hemen ardından itibaren hizmet vermeye başladık. Yavaş yavaş sezon başlıyor ama artan fiyatlar sebebiyle piyasa bayağı dar. İnsanlar artık çeyrek, yarım tüm gibi altınları tercih edemiyorlar. Şu anda yeni trend yarıma kadar düşmüştü şimdi 0,25 gram da tercih edilmekte. Daha çok bunlar tercih ediliyor çünkü 600 TL gibi bir fiyatı var 0,25 gramlık altının. Yani düğün sezonunda daha çok tercih ediliyor. Altın kültürü bölgemizde var, bundan vazgeçemiyoruz. Artan maliyetler, artan fiyatlardan dolayı da artık insanlarımız çeyreğe yarıma yönelemediği için 0,25 gram altını tercih ediyor. Ekonomik anlamda daha fazla satışı gerçekleşiyor. Bir tırnak büyüklüğünde bile yok, gördüğünüz üzere ama altın olduğun için rağbet görüyor” ifadelerini kullandı.
İstanbul 15 Temmuz’da halkı Taksim’e taşıyan Şerife Boz: “Hiç ölüm aklıma gelmedi, korkmadım” 15 Temmuz gecesi eşinin hafriyat kamyonuyla halkı Taksim’e taşıyan Şerife Boz, “Tekbirlerle, çoluğumu çocuğumu alarak Taksim’e gittim. Eğer ben gitmeseydim vatanıma hainlik etmiş olurdum. Vatan sevgisi imandandır. O hainlerle herkes bedenleriyle savaştı. Bende oradaydım ve hiç ölüm aklıma gelmedi, korkmadım” dedi. Fetullahçı Terör Örgütü tarafından 15 Temmuz 2016 gecesinde düzenlenen darbe girişimi esnasında 250 kişi şehit olurken yüzlerce vatandaş da yaralanarak gazi olmuştu. Hain darbe girişimi sırasında Şerife Boz, hafriyat kamyonuyla Taksim’e insan taşıdı. Vatandaşlarla seyir halindeyken çekilen görüntüsüyle Türkiye’nin gündemine oturan Şerife Boz, o geceyi yeniden yaşayarak İhlas Haber Ajansı’na anlattı. “Hiç ölüm aklımıza gelmedi, korkmadım” 15 Temmuz gecesinde vatanını seven herkesin sokağa çıktığını ve bir daha olsa bir daha gideceğini dile getiren Şerife Boz, “Çok heyecanlandım ve tekbirlerle aşağıya indim. O gece çocuklarım ile yürüyerek gittik. Ondan sonra geri döndük. Bir sonraki sabah kamyonu aldık götürdük. Kamyonu götürürken tekbirler getirdik. Kamyon ile hafriyat hiç çekmemiştim. Fakat o gece Rabbimin bir takdiriydi. Tekbirlerle, çoluğumu çocuğumu alarak Taksim’e gittim. ‘Vatan sevgisi imandandır’ diyorum. 7’den 70’e vatanını milletini seven herkes oraya gitti. Bir daha olsa bir daha giderdim. Çünkü vatan bizim evimiz. Bu vatan olmasa nerede yaşayacağız. Ne güzel özgürce yaşıyoruz. O heyecanla tekbirler ile oraya gittik. Yanımda oğlum, torunlarım, karşı komşum vardı. Aklıma hiçbir şey gelmedi. Herkes bana bu bayrak ve vatan için oraya gittim diye ‘Allah razı olsun’ dedi. Eğer ben koşup gitmeseydim vatanıma hainlik etmiş olurdum. Allah razı olsun herkes yanıma gelip beni tebrik ediyor. Biz vatan için canını verebilecek insanız. Bedenleriyle savaştı herkes o hainlerle. Bende oradaydım ve hiç ölüm aklımıza gelmedi, korkmadım” ifadelerini kullandı. “Eşim kamyon kullanmasını bilmiyor, kullanacağı hiç aklıma gelmedi” Eşinin kamyon kullanacağının hiç aklına gelmediğini söyleyen Şenol Boz, “O gün eşim bana seslendi. ‘Köprüde kalabalık var’ dedi. Bende cuma günlerinin kalabalık olduğunu söyledim. O ise başka bir şeyin olduğunu ifade edince kalkıp televizyona baktım. Tanklar köprüyü kesmişti, darbe olduğunu anladım. Eşime ben gidiyorum, sende çocukları, torunları topla al peşime gel dedim. Gece saat 03.00 -04.00’e kadar mücadele ettik. Benim çocuğum tanka ilk çıkanlardan biriydi. Sabah kadar mücadele ettik. Askerlerin gitmesini söyledik. ‘Asker kışlaya’ dedik. İkinci günü ben işe gitmedim. Başka bir yerdeydim. Eşim kamyonla Taksim’e çıkalım dedi. Bende kalabalık olduğunu ve gidemeyeceğimizi söyledim. Eşim kamyon kullanmasını bilmiyor, kullanacağı hiç aklıma gelmedi. Sonra ben Taksim’e başka vasıta ile gittim. Bir baktım kamyonun üzerinde çocuklarım, torunlarımı, mahallenin insanını doldurmuş. Buradan Taksim’e kamyonu sürmüş. Yanlarına gittim. Arabanın kapısını açarken polis geldi, izin vermedi. Abla bize emanet dedi. Eşimi, Taksim’de kamyonla görünce bir anda heyecanlım. Belki oğlum getirmiştir diye düşündüm. Sonra bakınca kamyonun üzerinde oğlum, kızlarım, torunlarım bulunuyordu. Kapıyı açmaya gidince bir şey söyleyecektim polis, ‘abla bize emanet’ dedi” şeklinde konuştu.