SPOR - 24 Temmuz 2016 Pazar 13:03

(Özel Haber) Kırkpınar Ağası Şahin’in 22 yıllık bayrak geleneği devam ediyor

A
A
A
(Özel Haber) Kırkpınar Ağası Şahin’in 22 yıllık bayrak geleneği devam ediyor

1995-1998 yılları arasında Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde ağalık yapmış Hüseyin Şahin’in kardeşi Osman Şahin, abisinin 22 yıllık ağalık geleneğini yaşatmaya devam ediyor.
Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde 4 yıllık ağalık yapmış Hüseyin Şahin’in kardeşi Osman Şahin, Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ne her yıl olduğu gibi bu yıl da 18 yıl önce vefat eden ağabeyi için dikilen bayrakla katılarak, ağa ağabeyinin anısını yaşatmaya devam ediyor.
“25 yıldır Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ne katılıyoruz”
25 yıldır Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ne katıldıklarını belirten Osman Şahin, “Bu sene olumsuz şeylere rağmen, bazı şerefsizler yüzünden Kırkpınar kalacaktı ama kalmadı. Kırkpınar dualı bir güreş. Son iki gün güzel geçti. Mutlu oluyoruz, en azından biraz stresimiz dağıldı. Biz 25 senedir buradayız. Kırkpınar’dan vazgeçemiyoruz. Benim ağabeyim buraya çok emekler verdi. Unutulmayan Kırkpınar ağası oldu. Edirne, Türkiye halen Hüseyin Şahin’i unutmadı. Tokat Erbağ’da geleneksel güreşlere ismini verdik, yıllardır sürdürüyoruz. Ben de bir kardeşi olarak elimden geleni yapıyorum. Onu unutturmamak için bende çaba gösteriyorum. İhlas Haber Ajansı ailesine ayrıca desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Biz buradayız her sene buradayız ve ölene kadar gelmeye devam edeceğiz” dedi.
“Bayrağımız 30 Metreye 13 Metre”
Osman Şahin, abisi adına Kırkpınar güreşlerine getirdiği bayrağı güreş alanında dolaştırılmasının ardından Edirne Belediyesi’ne hediye edeceğini belirterek, "Bayrağımız 30 metreye 17 metre. Hiç kullanılmamış yeni bir bayrağımızı getirdik. Kırkpınar’da bayrak turumuz artık gelenek hale geldi. Yıllarca da geleneği sürdürmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Aile hekimleri tüm illerdeki hastanelerden tetkik isteyebilecek Sağlık Bakanlığınca, birinci basamak sağlık hizmetleri ile ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetleri arasındaki dijital entegrasyon çalışmaları tamamlandı ve 1 Ocak 2025 itibarıyla tüm illerde uygulanmaya başlanacak. Sağlık Bakanlığınca birinci basamak sağlık hizmetleri ile ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetleri arasındaki dijital entegrasyon çalışmaları tamamlandı ve 1 Ocak 2025 itibarıyla tüm illerde uygulanmaya başlanacak. Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, birinci basamak sağlık hizmetleri ile ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetleri arasındaki dijital entegrasyon çalışmaları tamamlandı ve 1 Ocak 2025 itibarıyla tüm illerde uygulanmaya başlanacak. Entegrasyon çerçevesinde aile hekimlikleri ve sağlıklı hayat merkezleri, hastanelerle dijital olarak entegre olacak. Sistem sayesinde aile hekimleri INR, röntgen, mamografi, yenidoğan kalça ultrasonografisi gibi tetkikleri doğrudan talep edebilecek. Hastalar, hastaneye gidip herhangi bir poliklinik kaydı yaptırmadan tetkiklerini çektirebilecek, sonuçlar ise aile hekimlerinin ekranlarında görüntülenebilecek. Aile hekimlerinin, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden kendilerine kayıtlı hastaları için hastanelerden alabildiği muayene randevularına ek olarak yalnızca kendi hastalarına özel kullanılabilecek kontenjanlar oluşturuldu. Bu hastaların ikinci ve üçüncü basamak muayenelerinde MHRS’den randevu alan hastaya uygulanan işlem basamakları uygulanacak. Aile hekimleri, kendisine kayıtlı hastasını muayene veya değerlendirmesi sonucunda hastaneye yönlendirilmesine karar verdiğinde kullandıkları sağlık bilgi yönetim sistemi üzerinden sevk veya hekim notu oluşturabilecek. Oluşturulan not bilgisi, hastanedeki hekimler tarafından görülebilecek. İkinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarındaki hekimler aile hekimleri tarafından yönlendirilen hastaları veya doğrudan hastaneye başvuran hastaları değerlendirdikten sonra sağlık bilgi yönetim sistemi üzerinden aile hekimine geri bildirim notu yazabilecek. Aile hekimleri ise bu geri bildirim notlarını kendi sağlık bilgi yönetim sistemi ekranları üzerinden görüntüleyebilecek. Aile hekimleri, laboratuvar tetkikleri için istem yaptıktan hemen sonra hastaya e-Nabız tarafından benzersiz, özel bir kod üretilecek olup aile hekimi bu kodu hastası ile paylaşacaktır. Bu işlem esnasında hastalar için hastanelerde ayrıca muayene girişi yapılmayacak, herhangi bir randevu sorgulanmayacak ve hastanedeki hekimler tarafından tekrar tetkik isteminde bulunulmayacaktır. Hasta, mamografi ve ultrason hariç istem tarihinden itibaren en geç 3 iş günü hastaneye müracaat etmezse ilgili kod geçersiz olacak. Aile hekimleri kendisine kayıtlı hastalar için görüntüleme tetkiklerini, kullandıkları sağlık bilgi yönetim sistemi aracılığıyla doğrudan ikinci veya üçüncü basamak sağlık kuruluşlarından isteyebilecek. Bu işlemlerden mamografi ile Gelişimsel Kalça Displazisi kapsamında uygun yaş grubundan istenilecek ultrason tetkiki için aile hekimleri kullandıkları sağlık bilgi yönetim sistemi üzerinden kişiye randevu oluşturabilecek olup randevu bilgilerini hastası ile paylaşacak. Direkt grafi istemlerinde ise laboratuvar tetkiki ile ilgili yöntem uygulanacak. Laboratuvar tetkiki ve görüntüleme tetkikleri için ikinci veya üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına aile sağlığı merkezinden yönlendirilen hastalara, kendileri için planlanan hasta kayıt bankosunda kayıt işlemleri yapılarak kişi kan alma veya radyoloji birimine yönlendirilecek. Kan tetkikleri ve görüntüleme sonuçları aile hekimlerinin kullandıkları sağlık bilgi yönetim sistemi ekranlarına uyarı olarak düşecek. Birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarındaki hekimler, uygun gördükleri hastalarına danışmanlık hizmetlerinden faydalanmaları amacıyla Sağlıklı Hayat Merkezlerine MHRS üzerinden randevu oluşturabilecek, kullandıkları sağlık bilgi yönetim sistemi ekranları üzerinden bilgi notu düzenleyerek yönlendirebilecek. Yönlendirilen hastaya ilişkin bilgi notuna, Sağlıklı Hayat Merkezi personelinin kullandığı sağlık bilgi yönetim sistemi üzerinden ulaşılabilecek. Sağlıklı Hayat Merkezi personeli, kişiye verdiği danışmanlık faaliyetleri ile ilgili bilgi notunu, kullandığı sağlık bilgi yönetim sistemi ekranları üzerinden oluşturabilecek. Oluşturulan bilgi notu, birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarındaki hekimler tarafından, kullandıkları sağlık bilgi yönetim sistemi üzerinden görüntülenebilecek. Sağlıklı Hayat Merkezinde görevli personel, kullandığı sağlık bilgi yönetim sistemi ekranları üzerinden hastaya ait son üç hekim bilgi notunu görebilecek. Sağlıklı Hayat Merkezlerinde görevli sorumlu hekim ve diyetisyen, herhangi bir sağlık kuruluşunda 90 gün içerisinde yapılmış olan tahlil ve tetkik sonuçlarını, kullandıkları sağlık bilgi yönetim sistemi ekranları üzerinden görüntüleyebilecek. Vatandaşlar tüm sonuçlarına kendi e-Nabız profillerinden ulaşabilecek. Birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerinin dijital entegrasyonu aracılığıyla yeni eklenecek hizmet türleri sağlık bilgi yönetim sistemi vasıtasıyla sisteme otomatik entegre edilebilecek olup il sağlık müdürlükleri, hastaneler ve birinci basamak tesislerince bu güncellemeler takip edilerek hizmetlerin devamlılığı sağlanacak.
İzmir Başkan Tugay, 80 milyon Euro’luk kredi için ilk imzayı attı İzmir Büyükşehir Belediyesinin toplu ulaşımda yeni bir dönemi başlatacak olan Dinamik Şarjlı Elektrikli Otobüs Projesi’nin ilk adımı atıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, yeni araçların alımı için Fransız Societe Generale Bank ile 80 milyon Euro’luk kredi sözleşmesinin ön protokolünü imzaladı. İzmir’in troleybüs konusunda Türkiye’nin ilk kenti olduğunu belirten Başkan Tugay, troleybüslerin çevreci bir ulaşım aracı olduğunu hatırlatarak, “2025 bizim için; şehrin karbon emisyonunu düşürmek, çevre sorunlarını hızla düzeltmek, İzmir’i geleceğe hazırlamak yolunda bir sıçrama yılı olacak. İnancımız, hedefimiz budur” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü, çevre dostu ve sürdürülebilir ulaşım hedefleri doğrultusunda, filosunu, dinamik şarjlı elektrikli otobüslerle güçlendirecek. Yatırımın finansmanı için Fransız Societe Generale Bank’tan 80 milyon Euro’ya kadar kredi kullanılabilecek. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ile Fransız Societe Generale Bank Türkiye Müdürü Batu Çetin, kredi ön protokolünün imzalarını, Alsancak Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenle attı. Törene; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Fransız Societe Generale Bankası Ülke Müdürü Batu Çetin, Societe Generale Bankası Genel Müdürü Deniz Aydos, ESHOT Genel Müdürü Övünç Özgen ve bürokratlar katılım sağladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Bugün burada attığımız bu adım, İzmir’in geleceğini daha yaşanabilir hale getirecek çalışmalardan sadece biridir. Hep birlikte İzmir’i daha güzel bir geleceğe taşıyacağız’’ dedi. Başkan Tugay: Toplu ulaşım altyapısını modern bir yapıya dönüştürecek Dinamik Şarjlı Elektrikli Otobüs Projesi’nin, göreve başladıkları günden bugüne yapılan köklü çalışmaların sonuçlarından biri olduğunun altını çizen Başkan Tugay, “İzmir’in toplu ulaşım altyapısını modern bir yapıya dönüştürecek ve İzmir’in temiz gelecek vizyonunun en önemli parçalarından biri olacak Dinamik Şarjlı Elektrikli Otobüs Projesi, toplu ulaşım sistemimizin modernleşmesinin bir simgesi olmasının yanı sıra çevreye duyarlı, sürdürülebilir ve yaşanabilir bir İzmir inşa etme yolundaki kararlılığımızın da göstergesidir” diye konuştu. ESHOT’un ‘‘T’’si geri dönüyor Başkan Tugay, bu projenin geçmişle gelecek arasında bir köprü görevi gördüğünü ifade ederken sözlerine şu şekilde devam etti: “İzmir, ESHOT’un T’si ile troleybüs konusunda Türkiye’nin ilk şehridir, öncü şehridir. Troleybüs, İzmir’in geçmişinde, bizim de tabii çocukluğumuzda ve gençliğimizde önemli bir ulaşım aracıydı. Sessizliği, egzozundan duman çıkmayan bir araç olması, bize iyi hissettirirdi. Zaman içinde bunlar kalktı. Hafif raylı sistemler, metrolar hedefliyoruz, hedefleniyor. Ancak yakın zamanda uygulanan yerlerdeki incelemelerle, yeni nesil troleybüslerin de göz ardı edilmemesi gereken, şehrin havası temiz olsun, karbon emisyonu düşük olsun diye sağlıklı çevreye kavuşalım diye düşündüğümüz zaman çok ciddi olarak dikkate almamız gereken ulaşım aracı olduğunu anladık” diye konuştu. “Birlikteliğimizin uzun zaman devam etmesini diliyorum” Fransız Societe Generale Bank’tan sağlanacak 80 milyon Euro’luk finansmanın, hazine garantisiz, iki yıl anapara geri ödemesiz ve toplamda 10 yıl vadeli modelle gerçekleşeceğini belirten Başkan Tugay, “Hem Narlıdere metromuzda hem de bu yatırımımızda bize verdikleri destek için çok teşekkür ediyorum. İş birliğimizin, içinde dostluk da barındıran çerçevede uzun zaman devam etmesini diliyorum” şeklinde konuştu. “Sıçrama yılı olacak” Başkan Tugay konuşmasında alanında uzman isimlerle ulaşım master planı üzerinde çalıştıklarını ve en kısa sürede tamamlayacaklarını ifade etti. Tugay, “İzmir’in Avrupa Birliği’nin 112 seçilmiş misyon şehrinden birisi olarak, 2030 yılına kadar karbon nötr olma taahhüdü var. Bu bir süredir üzerinde çok fazla konuşmadığımız ama yakın zamanda çokça konuşmaya başladığımız bir taahhüt. 2025 bizim için; şehrin karbon emisyonunu düşürmek, çevre sorunlarını hızla düzeltmek, İzmir’i geleceğe hazırlamak yolunda bir sıçrama yılı olacak. İnancımız, hedefimiz budur. Tüm yurttaşlarımızın, İzmir’deki sivil toplum iradesi olan tüm kurumların ve kamu kurumlarının tamamının katılmasını bekliyoruz. Dinamik şarjlı elektrikli otobüs yatırımımızın İzmir’in temiz bir havaya ve sağlıklı bir çevreye kavuşmasında, karbon emisyonunu da yenilenebilir enerji yatırımlarıyla beraber düşündüğünüzde onu da düşürme yolunda önemli katkısı olacak. Konforlu ulaşım aracı olacağını da düşünüyorum. Metro yatırımlarımız, hafif raylı sistemlerin yanında dinamik şarjlı elektrikli araçlar da hayatımızda yer tutacak” diye konuştu. Batu Çetin: İmza atmanın gururunu yaşıyorum Societe Generale Bank Türkiye CEO’su ve Ülke Müdürü Batu Çetin, “İzmir’in çevresel ve sosyal olarak sorumlu ve sürdürebilir dönüşümüne aktif katkı sağlayacak olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu vesile ile kurumlarımız arasında gerçekleştirdiğimiz bu kredi sözleşmesi ön protokolüne imza atmanın gururunu yaşıyorum. 80 milyon Euro’luk, Hazine garantisiz, iki yıl anapara geri ödemesiz, toplam 10 yıl vadeli bu finansmanın İzmir’e hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi. Dinamik Şarjlı Elektrikli Otobüs projesi nedir? Dinamik şarjlı elektrikli otobüsler, 1954 yılında İzmir ulaşımında kullanılan troleybüslerin modernize edilmişi. Proje, içeriğinde dört temel özelliği barındırıyor. Buna göre; elektrikli araçlarda dinamik şarj sistemi yer alacak, yenilenebilir enerji kullanılacak, yüzde 40 yerlilik şartı olacak ve çevreci vizyon ile çalışacak. Güzergâhın bir kısmında bataryalarını kullanarak hareket edecek olan otobüsler, güzergahın kalan kısmı için şarj sistemine bağlanarak bataryalarını dolduracak. İhtiyaç duyulan elektrik enerjisi ise güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklardan temin edilecek. Böylelikle hem altyapı ve çevre korunacak hem de fosil yakıt kullanımı tamamen kaldırılacak. Projenin dikkat çeken özelliklerinden biri de yüzde 40 yerlilik şartının bulunması. Açık ihale yöntemiyle yürütülecek proje, bu şart sayesinde yerli üretime ve ülke ekonomisine de katkı sağlayacak. Enerji ihtiyacını ESHOT Genel Müdürlüğü karşılayacak Enerji maliyetlerini düşürmeyi ve çevresel etkileri minimuma indirmeyi hedefleyen Dinamik Şarjlı Elektrikli Otobüs Projesi kapsamında, ihtiyaç duyulan elektrik enerjisi, ESHOT Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilecek yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanacak.
Samsun Samsun Makine ve Otomotiv Yan Sanayi Kümelenme Çalıştayı Samsun Makine ve Otomotiv Yan Sanayi Kümelenme Çalıştayı’nda konuşan Samsun Valisi Orhan Tavlı, “Ürettiği katma değer ve ihracat niteliği dikkate alındığında makine ve otomotiv yan sanayi sektörümüz güçlü, standartları yüksek ve rekabetçi yapısıyla şehrimiz için olduğu kadar bölge ve ülke ekonomimiz için de lokomotif durumundadır” dedi. Makine ve Otomotiv Yan Sanayi Kümelenme Çalıştayı, Samsun Büyükşehir Belediyesi Şehit Ömer Halisdemir Çok Amaçlı Salon’da yapıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile devam eden programda Endüstri 5.0 tanıtım filminin gösterimi yapıldı. Film gösteriminin ardından program açılış konuşmaları ile devam etti. “Makine ve otomotiv yan sanayi sektörü, ekonomimiz için lokomotif durumunda” Sektörün, Türkiye ekonomisi için önemine değinen Samsun Valisi Orhan Tavlı, “Her geçen gün daha da gelişen sanayisi, büyüyen ekonomisi, genç ve yetenekli iş gücü, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı büyüme stratejisiyle Samsun’umuzun Türkiye Yüzyılı’na büyük katkılar yapmaya devam edeceğine yürekten inanıyoruz. Şehrimizin bu hedef doğrultusunda emin adımlarla ilerlediği ve en büyük itici gücü olacak sektörlerden birisinin de ağır vasıta, çekici ve dorse markaları başta olmak üzere çok sayıda dünya markası firmanın yedek parça ihtiyacını karşılayan makine ve otomotiv yan sanayi sektörümüz olduğunu da hep birlikte görüyoruz. Küresel markalara sıfır hata ile ürün sevk eden makine ve otomotiv yan sanayimiz, sadece Türkiye’deki üretim fabrikalarına aksam ve parça tedarik etmemekte, diğer ülkelerdeki fabrikalara da ihracat yapmaktadır. Ürettiği katma değer ve ihracat niteliği dikkate alındığında makine ve otomotiv yan sanayi sektörümüz güçlü, standartları yüksek ve rekabetçi yapısıyla şehrimiz için olduğu kadar bölge ve ülke ekonomimiz için de lokomotif durumundadır. Bununla birlikte, teknolojinin en hızlı geliştiği sanayi kollarından birisi olan makine ve otomotiv yan sanayisinde dünya pazarlarındaki hızlı değişim sürecinin en iyi şekilde takip edilmesi ve rekabet düzeyini korumak amacıyla sektörün sürekli yatırım yapması da önemlidir” diye konuştu. Çalıştay ile birlikte Samsun’da sektörün daha da iyi anlaşılacağını vurgulayan Vali Tavlı, “Bugünkü çalıştay konusunu oluşturan Samsun makine ve otomotiv yan sanayi kümelenmesinin işte tam da bu noktada büyük bir önem arz ettiğini düşünüyoruz. Samsun makine ve otomotiv yan sanayi kümelenmesinin yerel bazda işletmelerimiz arasındaki ilişkileri artıracağına, iş birliği kültürünü geliştirerek gerek ulusal gerekse uluslararası alanda işletmelerimizin rekabet gücünü artıracağına ve uluslararası kümelenmelerle bağlantı da sağlayarak Samsun’umuzda sanayi sektörünün güçlü ve söz sahibi bir temsilcisi olacağına inanıyoruz. ‘Güçlü Sanayi, Güçlü Samsun, Güçlü Türkiye’ hedefiyle tüm paydaşların birlikte yürüttüğü çalışmalara büyük bir katkı sağlayacak olan çalıştayın düzenlenmesinde emeği ve katkısı bulunan başta Büyükşehir Belediyemiz olmak üzere odalarımıza, siz sanayicilerimize özellikle teşekkür ediyorum. Çalıştayın sonuçları itibarıyla Samsun’umuz için, bölgemiz için ve ülke sanayimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” şeklinde konuştu. “Uluslararası pazarda daha rekabetçi olabilecek bir yapı oluşturmanın ilk adımlarını atıyoruz” Gelişen teknoloji ve sürdürülebilir üretim anlayışını dikkat alarak çalışma gerçekleştirdiklerini dile getiren ASKON Samsun Şube Başkanı Ahmet Alp Doğru, “Samsun, coğrafi konumu, lojistik altyapısı, nitelikli iş gücü ve girişimci ruhuyla birçok sektöre ev sahipliği yapma kapasitesine sahip bir şehir. Ancak, küresel rekabette öne çıkmak ve katma değeri yüksek ürünler üretmek için, birlikte çalışmaya, güçlerimizi birleştirmeye ve sinerji oluşturmaya ihtiyacımız var. İşte bu noktada kümelenme modeli, başarının anahtarını sunmaktadır. Makine ve otomotiv yan sanayi, dünyada en hızlı büyüyen ve yenilikçi sektörlerden biridir. Samsun olarak bu alanda güçlü bir potansiyelimiz var. Ancak bu potansiyeli harekete geçirmek için ortak bir vizyon, güçlü bir koordinasyon ve etkili bir iş birliği gerekiyor. Bugün burada bu adımı atarak, yerli ve uluslararası pazarda daha rekabetçi olabilecek bir yapı oluşturmanın ilk adımlarını atıyoruz. Bu toplantının hedefi, Samsun’da faaliyet gösteren firmalarımızı bir araya getirerek bilgi paylaşımı ve ortak projeler geliştirmeyi teşvik etmek, sektörel ihtiyaçları belirlemek ve geleceğe yönelik stratejik bir yol haritası oluşturmaktır. Burada sadece ekonomik kazanımları değil, aynı zamanda istihdam artışını, yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesini ve sürdürülebilir bir üretim anlayışını da önceliklendiriyoruz” ifadelerini kullandı. Makine Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı Kadir Gürkan ise “Yalın bir yaklaşımla kümelenme: aynı coğrafyada, benzer iş kolunda, aynı değer zincirinde faaliyet gösteren, birbiriyle iş birliğinde bulunan ve aynı zamanda birbirine rakip olan işletmelerin ve onları destekleyici kurumların bir araya gelmesi olarak tanımlanmıştır. Bu birlikteliğin sektöre, şehrimize ve ülkemize oluşturacağı katma değer önceliğimizdir” açıklamasında bulundu. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA) Genel Sekreteri Mehlika Dicle, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Kerem Tüfekçi, sektör temsilcileri ve davetlilerin katıldığı program, açılış konuşmalarının ardından devam etti.