SPOR - 06 Mayıs 2024 Pazartesi 12:20

Kampta sakatlanıp kariyeri sona eren milli judocunun hukuk mücadelesinde flaş gelişme

A
A
A

Türkiye ve Avrupa’da çıktığı müsabakalarda 50’ye yakın madalya kazanan milli judocu Gülbeyaz Seviş’in tedavi edilmemesi nedeniyle spor yaşamının sona ermesine neden olan sakatlığıyla ilgili açılan davada yeni bir gelişme oldu. Ortaya çıkan tanık beyanı ve doktor raporlarını dikkate alan Cumhuriyet Savcısı, milli takım teknik direktörü S.U. ile milli antrenör E.D.’nin ‘Taksirle adam yaralama’ suçundan cezalandırılmasını talep etti.

2 kez Türkiye birinciliği, 1 kez Türkiye ikinciliği ve Avrupa üçüncülüğü kazanan milli judocu Gülbeyaz Seviş, Türkiye Judo Federasyonu tarafından 3-28 Şubat 2020 tarihleri arasında düzenlenen 25 günlük milli takım kampına davet edildi. İddiaya göre; antrenman sırasında sakatlanmasından itibaren 3 haftalık kamp boyunca kendisine basit veya nitelikli hiçbir tıbbi müdahalede bulunulmayan Gülbeyaz, sakat olmasına rağmen maça çıkmaya zorlandı. Kanunen zorunluluk olmasına rağmen kamp başlangıcında sigortası yapılmayan Gülbeyaz için kampın son güleri ve sonrasını kapsayan 29 Şubat-4 Mart 2020 tarihleri arasında geçerli bir sigorta poliçesi düzenlendi.

Menisküs yırtılması ve ön çapraz bağların kalıcı işlev kaybı teşhisi konulan Gülbeyaz Seviş, ailesinin kısıtlı imkanlarıyla ameliyat oldu. Spor yaşamı sona eren Gülbeyaz, sorumlulara karşı hukuk mücadelesi başlattı. Sakatlığının ilk dönemlerinde 20 dakikadan fazla ayakta duramayan ve eğitim dahil tüm ihtiyaçlarını kardeşlerinin yardımıyla görebilen Gülbeyaz, Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşmasına da tekerlekli sandalyede katıldı. Ailenin Türkiye Judo Federasyonu, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile tüm sorunluların yargılanması talebiyle açtığı dava dosyasını inceleyen mahkeme heyeti, sadece milli takım teknik direktörü S.U. ile milli antrenör E.D.’yi sürece dahil etti.

7 duruşmada davanın seyri değişti

Bir yandan tedavisine diğer taraftan ise hukuk mücadelesine devam eden Gülbeyaz Seviş, davanın geçtiğimiz günlerde görülen 7’inci duruşmasına koltuk değneklerinin yardımıyla katıldı. Avukatı Fersu Ege Kandemir ile birlikte ifade veren Gülbeyaz, spor yaşamının sona ermesine neden olan ihmalde kusuru bulunanların cezalandırılmasını talep etti. İlk kez ifade veren, Gülbayaz’ın kampta yaşadığı sakatlık ve sonrasında gelişen olaylara şahit olan gizli tanığın söyledikleri duruşmanın seyrini değiştirdi. Soruşturma kapsamında mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, beyanlar, katılan iddiası, doktor raporları ve tanık beyanları doğrultusunda milli takım teknik direktörü S.U. ile milli antrenör E.D.’nin ‘Taksirle adam yaralama’ suçundan cezalandırılmasını talep etti.

Milli takım kampında gerekli müdahaleler yapılmadığı için Gülbeyaz’ın sakatlığının kalıcı hale geldiğine dikkat çeken Avukat Fersu Ege Kandemir, “Milli sporcumuz Gülbeyaz Seviş’in hak mücadelesinde yanındaydık. Kendisine hukuki destek sağladık. 25 Nisan 2024 tarihli 7. celse duruşmasında savcı esas hakkında mütalaasını açıkladı. Beyanlar, katılan iddiası, doktor raporları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamında sanıkların antrenörlük yaptıkları milli takım kampında mağdurun sakat olmasına rağmen, antrenmanlara katılamayacağını belirtmesine rağmen antrenmanlara ve maça sokmak suretiyle mağdurun etkisi basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralanmasına sebep olmaktan sanıkların her ikisine de Türk Ceza Kanunu’nun 89/1’den yani ‘Taksirle adam yaralama’ suçundan cezalandırılmasına hükmetti. Mahkemeye Adli Tıp Kurumu İhtisas Başkanlığından Gülbeyaz’ın sağlık durumunun iyiye gittiğine dair rapor geldi. Bu durum karşı taraf tarafından ‘Gülbeyaz’ın hiçbir şeyi yok. Sağlık durumu gayet yerinde, iyi. Tekerlekli sandalye ile geliyordu, artık topallayarak geliyor’ gibi çok tuhaf söylemlerle Gülbeyaz ve haklı mücadelesi alaya alındı, itibarsızlaştırılmaya çalışıldı. Doğduğu günden beri babasını tanımayan, babasız bir çocuğun gündelikçi çalışan annesi, sakatlığın ardından geçen 9 ay sonunda, söz verilen sağlık yardımı yapılmayınca kısıtlı imkanlarla kızını ameliyat ettirdi. Kendi imkanlarıyla tedavisine devam eden Gülbeyaz, kaç yıl sonra koltuk değnekleriyle yürüyebilir hale geldi” dedi.

Kampta sakatlanıp kariyeri sona eren milli judocunun hukuk mücadelesinde flaş gelişmeGizli tanık şahit oldu ihmal ve mobingleri anlattı

Gizli tanığın Gülbayaz’ın maruz kaldığı taciz, mobing ve ihmaller zinciriyle ilgili bildiklerini anlattığını kaydeden Kandemir, şöyle konuştu:

“Son celsede flaş bir gelişme yaşandı. Biz bunu beklemiyorduk. Milli takım kampında yaşananlara şahit olmuş bir kişi Gülbeyaz’ı aradı. ‘O kampta yaşadığın sıkıntılara şahidim. Beni tanık olarak duruşmaya çıkartabilirsin. Gördüklerimi ve duyduklarımı anlatırım’ dedi. Bu tanık yargılamanın seyri ve selameti için çok olumlu oldu. Tanık olay anında yaşananları her ne kadar görmediğini söylese de, olaydan sonra yaşanan her türlü drama şahit olduğunu ifade etti. Orada ki hiçbir hoca Gülbeyaz ile birebir görüşmemiş. Teknik tıbbi müdahalede bulunmamış. Tam teşekküllü bir sağlık kuruluşunda bir sağlık kontrolünden geçirmemiş. Gülbeyaz hocaları tarafından bir takım mobing tarzı söylemlere, tacizlere maruz kalmış. Mesela Gökhan Yörük isimli antrenör, ‘Sen dirençsizsin, kendini hemen salıyorsun. Buraya geldin, maça girmemezlik yapamazsın’ demiş. Tanığımız Gülbeyaz’ın zorla sokulduğu maça birebir şahit olmuş. ‘O maça zorla girdi. Zorla girmesi için kendisine hakaretler edildi’ dedi. Hocaların da Gülbeyaz ile hiçbir şekilde temasa geçmedikleri ortaya çıktı. Tıbbi müdahalesini de geçtim. ‘Bir şeyin var mı. İyi misin’ diye en insani ölçekte yanına gidip ilgilenmiyorlar, Gülbeyaz’ı yalnız bırakıyorlar. Tanığımız, ‘Gülbeyaz sakat haliyle maça girdi ve başarılı olamadı. Ameliyattan sonra bir daha eski haline dönmedi’ dedi. Gülbeyaz’ın sakat halde maça çıkarıldığının şahidi.”

“Meslekten uzaklaştırma çıkabilir”

Görülen 7 duruşmanın ardından önemli bir noktaya ulaştıklarına işaret eden Kandemir, mahkemeden Gülbeyaz’ın mağduriyetinin girilmesi ve ihmali bulunanların cezalandırılması yönünde bir karar çıkmasını beklediklerini ifade etti. Ceza talep edilen isimlerin aynı zamanda meslekten uzaklaştırma yaptırımıyla karşı karşıya olduklarının altını çizen Kandemir, “Savcı mütalaasında tüm dosya kapsamını dikkate alarak, sanıkların antrenörlük yaptıkları milli takımda sakatlığı olduğu belirtilen mağduru antrenmanlara sokmak, maça çıkarmak suretiyle etkisi basit tıbbi müdahaleyle giderilmeyecek derecede yaralanmasına sebebiyet vermekten taksirle adam yaralama suçu ve meslekten uzaklaştırılma ile cezalandırılmalarını talep etti” şeklinde konuştu.

Mehmet Barlas - Fadıl Kösedağ - Hüseyin Yılmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli İş güvenliği uzmanları ve iş yeri hekimleri etkin çalışmalı Denizli İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışanları Derneği (DİSGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akköse, “İş sağlığı ve güvenliği alanındaki yeterliliğin sağlanması için iş güvenliği uzmanları ile iş yeri hekimleri etkin ve verimli çalışmasına bağlıdır” dedi. DİSGDER 5. Dönem olağan genel kurulu yapıldı. Seçimler sonucunda derneğin 5. çalışma döneminin yönetim kurulu, denetleme kurulu ve federasyon üst kurulunda temsil edecek üyeler seçildi. İSG çalışanlarının başta eğitim olmak üzere mali, yasalar ve uygulamaları, statü, işveren kaynaklı ve cinsiyet ayrımına yönelik sorunlar yaşamakta olduğuna işaret eden Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akköse, “Eğitim konusunda en önemli sıkıntı çalışanlarda İSG kültürünün oluşmamış olmasıdır. Çünkü İSG kültürü oluşmamış bir toplumda hem işverenler hem de çalışanlar eğitimlerin gerekliliği konusunda yeterli bilince sahip değiller. Ancak işyerinde yürütülecek korunma uygulamalarının ilk aşamasını eğitimler oluşturmaktadır. Bu nedenle İSG kültürünün toplumun her kademesinde ve çalışma yaşamında yer alan tüm kişilerde oluşturulabilmesi için ilköğretimden başlayarak ilerleyen kademelerde de devam eden iş sağlığı ve güvenliğine yönelik bir dersin okul müfredatlarına yerleştirilmesi yerinde bir karar olacaktır. İş güvenliği uzmanlarının yaşadığı önemli bir sorun mali kaynaklı olduğudur. İş sağlığı ve güvenliği alanında mevcut uzman sayıları ve bu alanı meslek olarak seçecek yeni mezunlar düşünüldüğünde bu sayının bir hayli fazla olduğu ve iş güvenliği uzmanlığı mesleğinde bir yığılma olacağı aşikârdır. Bu durum uzmanları düşük ücretlerle çalışmaya zorlamakta ve iş güvenliği uzmanlığı mesleğini değersizleşmektedir. Aynı zamanda işsizlik korkusu kişileri çok düşük maaşlarda çalışmaya zorlarken yapılan işlerin de kalitesini düşürmektedir” dedi. “İşveren kaynaklı mali sıkıntıların azalması ve özellikle iş güvenliği uzmanlarının ücretlerinin ödenmesi, ücret dengesizliği ve aşırı çalışma saatlerinin düzenlenmesi için devlet destekli bir yapıya geçilmesi gerekmektedir” diyen Akköse, şöyle konuştu: “İş güvenliği uzmanları, yaşanan iş kazalarında savcılar açısından tek sorumlu olarak görülüp gözaltı/denetimli serbestlik gibi süreçlerle yüz yüze kalmaktadır. Uzmanların iş güvencesi konusunda sorunlarla karşılaştığını ve görevlerini eksiksiz yapabilmeleri için ekstra iş güvencesinin gerekliliği vardır. Yasalardaki ertelemeler, çalışan sayılarına bağlı dakika uygulamaları, uzmanların yetkilerinin sınırlılığı, kazalarda öncelikli uzmanın sorumlu tutulması, uzmana karşı yasal yaptırımların fazla olması, denetimlerin azlığı konularına ağırlık verilerek yaşanan sıkıntıların giderilmesi adına bir an önce yeni yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Ülkemiz açısından iş sağlığı ve güvenliği alanında önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Ancak bu gelişmeler olumlu olmakla birlikte yeterli değildir. Bu yeterliliğin sağlanması da iş güvenliği uzmanları ile iş yeri hekimleri etkin ve verimli çalışmasına bağlıdır. Uzman ve hekimlerin kendilerinden beklenen bu verimliliği gerçekleştirebilmeleri yaşadıkları sorunların en aza indirilmesi ile mümkün olabilecektir”
Denizli Vali Coşkun; “Gençlerimiz güçlü Türkiye’nin en büyük güvencesidir” DENİZLİ (İHA) – Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, 19 Mayıs mesajında; “Milli değerlerimize sahip çıkan bir nesil, aynı zamanda güçlü Türkiye’nin en büyük güvencesidir” dedi. Vali Ömer Faruk Coşkun, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla bir kutlama mesajı yayımladı. Vali Coşkun, mesajında; “Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak milli mücadeleyi başlattığı büyük adımın 105. yıldönümünde, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı hep birlikte coşkuyla kutlamanın mutluluğu ve heyecanı içerisindeyiz. 19 Mayıs, esareti asla kabul etmeyen, Aziz Milletimizin varlık-yokluk mücadelesinin ilk adımıdır. Tarihimizin önemli dönüm noktalarından biri olan 19 Mayıs, Cumhuriyetimizin kuruluş müjdesidir. 19 Mayıs 1919, Aziz Türk Milletinin milletçe başkaldırdığı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Ya istiklal ya ölüm’ ifadesi ışığında milli egemenliğe dayanan, tam bağımsız bir devlet kurma kararının hayata geçirildiği gündür. Yaşlı, kadın ve çocuk demeden bu aziz millet cepheden cepheye koşarak, bin yıllık onurunu ve bağımsızlığını çiğnetmemiştir. Yüzbinlerce genç, al bayrağı yere düşürmemek için, kutsal vatanı düşman işgaline terk etmemek için kahramanca şehit olmuştur. Bu nedenle 19 Mayıs 1919, tam bağımsızlığın, milli ruh ve benliğin yeniden canlanması açısından bir milattır” ifadelerini kullandı. Mesajında gençlere de seslenen Vali Coşkun, “İstikbale yönelik hedefleri olan milli birlik ve beraberliğimize, milli değerlerimize sahip çıkan bir nesil, aynı zamanda güçlü Türkiye’nin en büyük güvencesidir. Büyük fedakârlıklarla kurulan Cumhuriyetimiz, sizlere emanettir. 19 Mayıs 1919’da yükseltilen bağımsızlık meşalesini korumak ve yüceltmek, en önemli vazifenizdir. Bu duygu ve düşüncelerle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile İstiklal Savaşımızın kahramanları olmak üzere, vatanımız için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, sevgili gençlerimizin ve vatandaşlarımızın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını kutluyorum” diye konuştu.
Denizli Başkan Arslan; “Atatürk’ün izinde yürümeye devam ediyoruz” Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik Spor Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Başkan Arslan, mesajında; “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak Milli Mücadele’yi başlatması ve aynı zamanda gençliğe olan güvenini simgeleyen 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun. Gençlik, ülkemizin geleceğidir ve onların omuzlarında yükselen her yeni güne, ülkemizin aydınlık yarınlarına bir adım daha yaklaşırız. Bu özel gün vesilesiyle, gençlerimize olan güvenimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum. Sizler, ülkemizin geleceğini şekillendirecek olan değerli gençlerimizsiniz. Bilgiyle, özveriyle, ve vatan sevgisiyle donanmış bir gençlik, Türkiye’nin her alanda başarılarına katkı sağlayacaktır. Bugün, milli mücadelenin başladığı topraklarda, Atatürk’ün izinde yürümeye devam ediyoruz. Bizlere bu vatanı emanet eden şehitlerimizi ve gazilerimizi minnetle anıyoruz. Onların aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, bu toprakları bizlere vatan kılan değerlerini unutmamaya söz veriyoruz. 19 Mayıs’ı coşkuyla kutlamak, aynı zamanda sporun ve sağlıklı yaşamın önemini vurgulamak için de bir fırsattır. Spor, sağlıklı bir bedenin ve zihnin temelidir. Bu nedenle, gençlerimizin spor yapmaya teşvik edilmesi ve spor alışkanlığının kazandırılması büyük önem arz etmektedir. Bu anlamlı gün vesilesiyle, tüm Çamelili hemşehrilerimin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı en içten dileklerimle kutlar, sağlık, mutluluk ve başarı dolu günler dilerim” ifadelerini kullandı.
Tokat Vali Hatipoğlu: "Ampute olan yaralılarımız var ama yaralıların genel durumları iyi" Tokat Valisi Numan Hatiboğlu, el yapımı patlayıcı nedeniyle hastanede tedavileri devam eden 5’i jandarma görevlisi olmak üzere 7 kişiyi ziyaret etti. Kentteki hastanelerde tedavi altına alınan yaralıları ziyaret eden Vali Hatipoğlu gazetecilere açıklamalarda bulundu. Yaralılar hakkında bilgiler veren Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, "Bölgede devriye ekibimize sözlü olarak ulaşan bir vatandaşımızın evinin önündeki sandıkla ilgili ihbarına devriyemiz kendisi gidiyor. Akabinde olay yerinde gerçekleşen patlamanın sonucunda 5 jandarma personelimiz ve 2 vatandaşımız yaralanıyor. Bunlardan hafif durumda olan iki vatandaşımız Erbaa Devlet Hastanesi’nde müşahede altında. 2 yaralımız Tokat Devlet Hastanesinde şu an tedavileri devam ediyor. Bir sivil vatandaşımız ve jandarma personelimizin durumları iyi. Ameliyatlı olan sivil vatandaşımız var. Yine jandarma personelimizin operasyonu da aynı şekilde devam ediyor. Diğer yandan 3 vatandaşımızın ikisi jandarma personeli, biri sivil vatandaşımız Tokat Gaziosmanpaşa Eğitim Araştırma Hastanesi’nde şu an itibariyle tedavileri devam ediyor. Bir vatandaşımızın jandarma personelimizin gözünde sıkıntımız var. Yine bir personelimiz diz kapağı altından ampute edildi. Bu arada olayla ilgili olarak gerekli araştırmayı, soruşturmayı, ekiplerimiz ivedi bir şekilde gerçekleştirdiler ve inşallah en kısa zamanda tüm failler olayın gerçekleştirenleri adaletin karşısında bulunacaklar. Gerekli cezaya çarptırılacaklar diye umut ediyoruz. Gözaltılar var. Şu an itibariyle çalışmalar devam ediyor" dedi. "Genel olarak durumları iyi" Ampute olan personellerin olduğunu söyleyen Vali Hatipoğlu, "Ameliyatta olan vatandaşlarımız var. Jandarma personelimiz var. Bunlardan ampute durumu olanlar var. Dolayısıyla da ama genel olarak durumları iyi" diye konuştu.