- 14 Şubat 2013 Perşembe 13:31

SPOR SIRASINDA YARALANMALARA DİKKAT

A
A
A
SPOR SIRASINDA YARALANMALARA DİKKAT

Trabzon Özel İmperial Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Hakan Çelik, spor yaralanmalarının sadece spor yapanlarda değil, spor yapmayan kişilerde de ortaya çıkabileceğini söyledi.
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Hakan Çelik, spor yaralanmaları konusunda bilgi verdi. Futbolcuların en çok maruz kaldığı yaralanmaların diz ve ayak bileği bölgesinde oluşan yaralanmalar olduğunu belirten Dr. Çelik, "Spor yaralanmaları terimi, vücudun tamamının veya bir bölgesinin normalden fazla bir kuvvetle karşılaşması sonucunda dayanıklılık sınırlarının aşılmasıyla ortaya çıkan durumları kapsar. Spor yaralanmalarının çoğu sadece spor yapanlarda değil, spor yapmayan kişilerde de ortaya çıkabilir. Ancak mesleği spor olanlarda kas iskelet-sistemi ve kardiovasküler (kalp-damar) sisteminin üst seviyede olması ve bu seviyenin devamlı korunması mecburiyeti, yaralanmanın hızlı ve aktif bir rehabilitasyon programı ile tedavisini mecburi kılar. Sportif faaliyetler sırasında çok değişik yaralanmalarla karşılaşılabilir. Bunların yüzde 75`i önemsizdir ve bir sorun oluşturmadan iyileşir. Yüzde 25`i ise sportif faaliyete ara vermeyi gerektiren kısa veya uzun süreli tedaviye ihtiyaç duyar. Kas, tendon, bağ, eklem kapsülü, kıkırdak gibi yumuşak dokuların yanı sıra, kemik ve iç organlarda da yaralanmalar oluşabilmektedir. Futbolcuların en çok maruz kaldığı yaralanmalar diz ve ayak bileği bölgesinde oluşan yaralanmalardır" dedi.
Bağ yaralanmalarının genellikle şiddetli darbeler veya aşırı gerilmeler sonucu oluştuğunu kaydeden Dr. Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kas yaralanmalarında olduğu gibi. Liflerde yırtık olmaması (sadece aşırı gerilimin olması) kısmi yırtık ve tam yırtık olmasına göre üç derecede sınıflanır. Akut dönemde lezyon bölgesinde şişlik, ekimoz, hassasiyet ve ilgili eklemlerde stabilite bozukluğu saplanabilir. Ağrı ve stabilite bozukluğu hareket bozukluğuna yol açarak hastanın yardımcı bir cihaz kullanmasını gerektirebilir. Özellikle diz ve ayak bileğinde sık olarak rastlanır. Dizde çapraz bağların, özellikle ön çapraz bağın ayrı bir önemi vardır. Ön çapraz bağ yararlanmaları, sporcuların uzun süre spordan uzak kalmasına sebep olan önemli yararlanmalardandır. Çapraz bağ yararlanmaları muayene ve MR ile teşhis edilir. Bir diğer sık görülen bağ yararlanmaları ayak bileği bağındaki yararlanmalardır. Ayak bileğinin iç yanı, talovaniküler, ön talotibial, kalkanetotibial ve arka talotibial bantlardan oluşan kuvvetli deltoid bağla güçlendirilmiştir. Bu sebeple ayak bileği yararlanmalarının büyük çoğunluğu daha zayıf olan dış kollateral bağın hasarı şeklindedir. Ayak bileğinin ani içe dönmesi anterior talofibular ve kalkaneofibular bağ yararlanmasına yol açar. Bağ yararlanmalarının temel prensipleri de kas yararlanmasının tedavi prensipleri gibidir. Erken dönemde başlanan istirahat-buz-kompresyon ve elevasyon tedavisi, 2-3 gün sonra yerini sıcak su tedavisine bırakır, 7-10 gün içinde ise alçı veya plasterden yapılmış tespit çıkartılır. Ağrı ve enflamasyonla mücadele etmek için fizik tedavi araçlarından yararlanılabilir. Şişlik ve hassasiyet geçtikten sonra ise, en kısa zamanda rehabilitasyon programına alınmalı ve aktif spor hayatına mümkün olduğunca erken dönüş sağlanmaktadır."
Menisküs yararlanmaları konusunda bilgi veren Dr. Çelik, "Menisküsler, bükülme ve doğrulma (fleksiyon-ekstansiyon) hareketi sırasında femurun tibia üzerinde iç ve dış rotasyon hareketine yardımcı olur ve eklem stabilitesinin artmasına katkıda bulunur. Fleksiyon sırasında menüsküslerin arka yarısı tibial ve femoral kondiller arasına sıkışır ve bu sırada ani rotasyonla beraber ekstansiyon yapılırsa menisküs hasarı ortaya çıkar. Şişlik 24 saatte tam olarak yerleşir, bazı olgularda kilitlenme veya boşalma olabilir. Tanıyı destekleyen görüntüleme yöntemleri ise, kontrastlı artrografi, artroskopi ve MRI olarak özetlenebilir. Tedavi akut dönemde istirahat, buz, kompresyon (bandaj), yükseltme (İBKE) uygulanır. Hasta ekstremite üzerine basmaya izin verilmez ancak erken dönemde izometrik egzersizler ve düz bacak kaldırma egzersizlerine başlanır. Hastanın durumuna göre cerrahi uygulanır, en sık uygulanan cerrahi menisektomidir. Bu operasyondan sonra gelişen bağ dokusundan zengin tamir dokusu, çıkarılan menüsküs parçasının kaybının kısmen yerine geçer. Cerrahi müdahalelerden sonra ikinci günden itibaren egzersizlere başlanır, özellikle ayağın devamlı yerle temas ettiği ``˜kapalı kinetik zincir egzersizleri` uygulanır. Bu travmalar sırasında bazı faktörler yaralanmayı kolaylaştırır ve iyileşme süresini uzatır. Bunlar; spor yaralanmasına sebep olan faktörler, yorgunluk ve aşırı yüklenme, önceden geçirilmiş ve tam tedavi edilmemiş yaralanmalar, soğuk, aşırı gerilme ve enfeksiyon gibi etkenlere bağlı gelişen kas ve eklem sertlikleri, geçirilmiş yaralanma veya eğitimsizlik nedeniyle oluşan kas zayıflıkları, kaslar arası güç dengesizliği, spor araç ve gereçlerinde yetersizlik, bedensel hazırlığın tam olmaması, ısınma eksikliği, spor dalının sporcuya uygun olmaması, yetersiz teknik, ruhsal yönden hazır olmama, aşırı rekabet, yarışmalı sporlar, hastalıklar. Spor yaralanmalarını tamamen önlemek mümkün değildir. Bazı kurallara uyulup bir takım tedbirler alındığında spor yaralanmalarını en aza indirmek mümkündür" dedi.
Spor yapılan yerle ilgili tedbirler konusunda uyarılarda bulunan Dr. Çelik, "Spor sahaları yeterince çimlendirilmeli, zemin düzgün ve kuru olmalı, çarpmalara karşı sütun ve direkler desteklenmeli, yüzme havuzlarında su içi işaretler net olarak görülmelidir. Havuzun derinliği mutlaka belirtilmelidir. Spor malzemelerinin cinsi ve kalitesi, kullanılan malzeme mevsime ve sporun cinsine uygun olmalıdır. Koruyucu malzemeler, özellikle kafa travmalarının sık olduğu boks, bisiklet, motosiklet ve beyzbol gibi sporlarda kask, futbolcularda krampon çarpmasını önlemek için çorap içine plastik koruyucular kullanılmalıdır. Sporcuyla ilgili tedbirlerde ise sağlıklı ve düzenli bir yaşam, düzenli sağlık kontrolleri, antrenman ve müsabakadan önce yeterince ısınmak, germelerin yapılması sporcunun yaralanma riskini düşüren faktörlerdir" ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Ersoy: "Türkiye Yüzyılı vizyonuyla, dış politikamızda artık pasif değil, aktif ve yönlendirici bir aktörüz" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili Baki Ersoy: "Türkiye Yüzyılı vizyonuyla, dış politikamızda artık pasif değil, aktif ve yönlendirici bir aktörüz" dedi. MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Dışişleri Bakanlığı bütçe görüşmelerinde konuşma yaptı. "Ülkemizin, mevcut milli dış politikası, bir yandan bağımsızlığımızı korurken, diğer yandan “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesinden sapmadan küresel barışa katkı sağlamaktadır. Bu vizyonla, Türkiye; krizlerin değil, çözümlerin bir parçası haline gelmiştir" diyen Ersoy; "Milli ve Güçlü Türkiye hedefi doğrultusunda, her bir diplomatik adım, milletimizin alî menfaatlerini gözeterek atılmaktadır. Ülkemiz, diplomasideki güçlü vizyonu sayesinde, hem bölgesel bir denge unsuru olmuş hem de küresel meselelerde çözüm odaklı bir aktör haline gelmiştir. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla, dış politikamızda artık pasif değil, aktif ve yönlendirici bir aktörüz. Azerbaycan’dan Libya’ya, Karadeniz’den Akdeniz’e kadar birçok kritik meselede Türkiye’nin güçlü iradesi sahadaki dengeleri değiştirmiştir. Milli Savunma Sanayimizin başarıları ve yerli teknolojilerimizle desteklenen bu politikalar, Türkiye’nin sadece bir diplomasi masasında değil, sahada da söz sahibi olmasını sağlamıştır. Çok Boyutlu Diplomasi ile Bakanlığımız, bir yandan geleneksel müttefiklik ilişkilerimizi geliştirmekte, diğer yandan yükselen güçlerle ilişkilerimizi çeşitlendirmektedir. Avrupa Birliği ile müzakerelerden, Türk Devletleri Teşkilatı’ndaki etkinliğimize, Orta Doğu’dan, Afrika’ya kadar geniş bir yelpazede aktif diplomasi yürütülmektedir" ifadelerini kullandı. Türkiye’nin insani diplomasi alanında dünyanın en fazla insani yardım sağlayan ülkekonumunda olduğunu kaydeden Baki Ersoy; "Bu, sadece mazlum milletlerin umudu olmakla kalmamakta, aynı zamanda Türkiye’nin vicdan diplomasisini tüm dünyaya göstermektedir. Diğer taraftan, Türkiye’nin sınır güvenliği ve terörle mücadele diplomasi alanında gösterdiği kararlı duruş hem bölgemizde barışı sağlamış hem de müttefiklerimize güven telkin etmiştir" dedi. Filistin meselesine değinen Ersoy; "Filistin meselesine gelecek olursak; bu mesele, Dışişleri Bakanlığımızın uluslararası arenada yürüttüğü adalet ve vicdan odaklı politikanın en güçlü örneklerinden biridir. Filistin halkının onurlu mücadelesine destek olmak ve uluslararası hukukun üstünlüğünü savunmak, sadece diplomatik bir mesele değil, aynı zamanda tarihî ve insani bir sorumluluktur. Sayın Bakanım; Filistin için yaptığınız yoğun diplomatik temaslar, Gazze’ye insani yardım ulaştırma çabaları ve uluslararası toplumu harekete geçirme konusundaki liderliğiniz, hepimiz için gurur vericidir. Bugün Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te yaşanan mezalim, sadece Filistin’in değil, tüm insanlığın vicdanını yaralamaktadır. İsrail’in uyguladığı soykırım ve saldırgan politikalarına karşı ülkemiz, her platformda "Bağımsız Filistin Devleti" çözümünü kararlılıkla savunmaktadır. Türkiye’nin bu yönde sergilediği güçlü duruş hem İslam İş birliği Teşkilatı hem de diğer uluslararası mekanizmalar nezdinde önemli sonuçlar doğurmuştur. “1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti”, bu sorunun nihai çözümü için tek çıkış yoludur. Türkiye’nin liderliğinde oluşturulan garantörlük mekanizması önerisi ve uluslararası toplum üzerindeki diplomatik baskılar, bu hedefe yönelik somut ve tarihi adımlar olarak önümüzde durmaktadır" şeklinde konuştu. Rusya-Ukrayna savaşına dikkat çeken MHP’li Ersoy; "Üç yıldır devam eden bu savaş, yalnızca bölgesel değil, küresel ölçekte de etkilerini hissettiren bir krizdir. Böylesine karmaşık bir çatışma ortamında ülkemizin üstlendiği rol, Türkiye’nin barışçı ve adil dış politika anlayışının somut bir tezahürüdür. Sayın Bakanımızın belirttiği gibi, Karadeniz Tahıl Koridoru Girişimi, yalnızca bölge halklarını değil, dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca insanı etkileyen küresel bir gıda krizinin önlenmesinde hayati bir rol oynamıştır. Türkiye’nin 33 milyon ton tahılın dünyaya ulaştırılmasına vesile olması, sadece insani bir başarı değil, aynı zamanda diplomatik bir zaferdir. Bu girişim, Türkiye’nin çözüm odaklı ve vicdani diplomasisinin dünya için ne kadar kıymetli olduğunu göstermiştir. Öte yandan, savaşın Karadeniz’e sıçramaması için ticari seyrüseferin emniyet altına alınması yönünde sürdürülen çalışmalar, ülkemizin bölgesel istikrar için ne denli stratejik bir vizyona sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Türkiye hem Rusya hem de Ukrayna ile sürdürdüğü düzenli siyasi diyalog sayesinde, çatışmanın sona erdirilmesi ve kalıcı bir çözümün sağlanması adına tarafsız ve adil bir aracı olmayı başarmıştır. Türkiye’nin savaş ortamında bile Kırım Tatarları başta olmak üzere siyasi tutukluların, savaş esirlerinin ve sivillerin ailelerine kavuşmaları için gösterdiği çabalar, insani diplomasi anlayışımızın güçlü bir yansımasıdır. Bu girişimler, Türkiye’nin insan hakları ve özgürlükler konusundaki hassasiyetini uluslararası alanda açıkça ortaya koymaktadır" dedi. Ersoy, konuşmasını şu şekilde tamamladı; "Suriye politikalarımız ise terörle mücadele, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması ve Suriyelilerin gönüllü dönüşü gibi ana unsurlar üzerinden şekillenirken, bu çerçevede sergilenen kararlı duruşunuzu takdirle karşılıyoruz. Astana Süreci kapsamında sağlanan kazanımların korunması ve bölgedeki çatışmaların yayılmasının önlenmesi hususunda sürdürülen çabalar, Türkiye’nin barışçıl ve çözüm odaklı yaklaşımını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Irak’la geliştirilen yakın ilişkiler, hain terör örgütü PKK’nın “yasaklı örgüt” ilan edilmesi gibi kritik adımlarla daha da anlam kazanmıştır. Sayın Bakanımızın Afganistan, Pakistan ve İran gibi bölge ülkeleriyle ilgili değerlendirmeleri, Türkiye’nin bu coğrafyada barış ve istikrarı teşvik eden sorumlu bir aktör olduğunu bir kez daha teyit etmektedir. Güney Kafkasya’daki gelişmelere dair yapılan vurgular, kardeş Azerbaycan’la ilişkilerimizin örnek bir seviyede sürdüğünü ve bölgesel barış adına tüm aktörlerin teşvik edildiğini göstermektedir. Dışişleri Bakanlığımızın, savunma sanayiinden enerji projelerine, ticari iş birliklerinden insani yardımlara kadar birçok alanda Türkiye’nin öncülüğünü güçlendiren faaliyetlerini takdirle karşılıyor; bu vizyonun daha ileriye taşınacağına inancımı yineliyorum."
İstanbul Birbirinden heyecanlı ligler ve Formula 1 ekranlara dönüyor Milli aranın ardından beIN SPORTS’ta sporun nabzı hafta sonu düşmeyecek. Trendyol Süper Lig’de rekabet kaldığı yerden devam ederken Bundesliga, Premier Lig ve Ligue 1’de de müsabakalar beIN SPORTS ekranlarına geri dönüyor. Milli arayla birlikte Formula 1’de de iki haftalık ara sona erdi ve şampiyonluk yarışı son sürat Las Vegas GP’de bu hafta sonu yaşanacak. Türkiye’nin spor ekranı beIN SPORTS’ta sporun tüm heyecanı milli aranın ardından sporseverlerle buluşuyor. Trendyol Süper Lig’deki nefes kesen şampiyonluk yarışı devam ederken; Formula 1, Premier Lig, Ligue 1 ve Bundesliga’daki heyecan Türkiye’nin spor ekranı beIN SPORTS ve TOD ekranlarında olacak. Trendyol Süper Lig milli aranın ardından 13. hafta maçlarıyla devam ediyor. Lider Galatasaray 23 Kasım Cumartesi 19.00’da Bodrum FK deplasmanına çıkarken; aynı gün saat 16.00’da Fenerbahçe, Kayserispor’a konuk olacak. 24 Kasım Pazar günü 19.00’da da Beşiktaş, kendi evinde İzmir ekibi Göztepe’yi ağırlayacak. Haftanın kapanış mücadelesinde ise 25 Kasım Pazartesi 20.00’de Trabzonspor evinde Adana Demirspor’u konuk edecek. Trendyol Süper Lig’deki kıyasıya rekabet, stüdyodan ve sahadan canlı yayınlarla Türkiye’nin spor ekranı beIN SPORTS ve TOD’da sporseverlerle buluşacak. Kıran kırana müsabakalar beIN SPORTS ve TOD ekranlarında futbol coşkusu sadece Süper Lig ile kısıtlı kalmayacak. Milli aranın ardından Premier Lig, Bundesliga ve Ligue 1’de de kıyasıya mücadeleler kaldığı yerden yaşanmaya devam edecek. Erik Ten Hag’ın ayrılığı sonrası göreve gelen Ruben Amorim, Manchester United’la ilk maçında 24 Kasım Pazar günü 19.30’da Ipswich Town’a konuk olacak. Şampiyonluk yarışında Liverpool’un 5 puan gerisine düşen Manchester City ise haftanın maçında Tottenham Hotspur’u 23 Kasım Cumartesi günü 20.30’da evinde ağırlayacak. Bundesliga’da namağlup lider Bayern Münih, ligde 13. sırada yer alan Augsburg’u 22 Kasım Cuma günü 22.30’da beIN SPORTS ekranlarında ağırlayacak. Bayern’in en yakın takipçisi RB Leipzig, Hoffenheim’a konuk olurken, Nuri Şahin yönetimindeki Borussia Dortmund ise evinde bu sezon beşinci sırada yer alan Freiburg’u ağırlayacak. Her iki karşılaşma da 23 Kasım Cumartesi günü 17.30’da beIN SPORTS’ta canlı yayınlanacak. Formula 1’de heyecanın tek adresi 20 günlük yarış arasının ardından Formula 1’de rekabet Las Vegas’a taşınacak. Max Verstappen, Brezilya’daki galibiyetinin ardından Amerika’da da şampiyonluk yarışında Norris’e karşı elde ettiği puan farkını korumak isteyecek. 22 Kasım Cuma günü antrenman turlarıyla 05.30’da başlayacak Las Vegas GP, 23 Kasım Cumartesi sıralama turları ve 24 Kasım Pazar nefes kesici yarış ile sona erecek.