Yerel Haberler
Çanakkale
18 Mayıs 2024 Cumartesi - 12:13 Vali İlhami Aktaş, Avustralya ve Yeni Zelanda’da bir dizi ziyaretlerde bulundu Vali İlhami Aktaş, Avustralya ve Yeni Zelanda’da bir dizi ziyaret ve temaslarda bulundu. Avustralya ziyaretleri kapsamında Vali İlhami Aktaş ve Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ile birlikte ilk olarak Melbourne Başkonsolosu Doğan F. Işık’ı ziyaret etti. Ardından Viktorya Eyalet Parlamentosunu ziyaret eden Vali İlhami Aktaş ve Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Viktorya Eyaleti Gaziler, Küçük İşletmeler ve Gençlik Bakanı Nazlı Süleyman ile bir araya geldi. Avustralya Melbourne ziyaretleri kapsamında Çanakkale Muharebelerinin de anlatıldığı Shrine Anıtı ve Avustralya-Türkiye Dostluk Anıtını ziyaret eden Vali İlhami Aktaş, Avustralya-Türkiye Dostluk Anıtına çelenk sundu. Avusturalya Melbourne ziyaretinin ardından Yeni Zelanda’ya geçen Vali İlhami Aktaş ve Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Yeni Zelanda Türkiye Büyükelçisi Ömür Ünsay ile bir araya gelerek Türkiye-Yeni Zelanda ilişkilerine katkılarından ötürü Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir’e verilecek olan 2024 yılı Yeni Zelanda Liyakat Nişanı Onursal Üyeliği ödül törenine geçtiler. Törende, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir’e Liyakat Nişanı Yeni Zelanda Genel Valisi Cindy Kiro tarafından takdim edildi. Ödül törenin ardından Vali İlhami Aktaş ve Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Yeni Zelanda Genel Valisi Cindy Kiro’yu ziyaret ederek bir görüşme gerçekleştirdi. Yapılan görüşmelerin ardından Vali İlhami Aktaş ve Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Türkiye Yeni Zelanda Kültürel Topluluğunu ziyaret etti. Yeni Zelanda ziyaretlerinin ardından Avustralya Sidney’e geçen Vali İlhami Aktaş, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ile birlikte Sidney Başkonsolos Muavini Mehmet Er’i ziyaret etti. Ziyaretin ardından Vali İlhami Aktaş ve Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ile birlikte Avustralya Yeni Güney Galler Eyalet Valisi Margaret Beazley ile görüşme gerçekleştirdi. Vali İlhami Aktaş ve Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir; Opera sanatçısı Ayşe Göknur Şanal, Auburn Gelibolu Yaşlı Bakım evi, Gençlik Merkezi ve Camii, Türk Dayanışma Derneği ve Türk Evi yetkilileri ile bir araya gelerek sohbet ettiler. Başta turizm olmak üzere ticari ilişkileri geliştirmek üzere ortak hareket etmek için Avustralya ve Yeni Zelandalı temsilcilerle bir araya gelen Vali İlhami Aktaş, Avustralya ve Yeni Zelanda’da yaşayan Çanakkaleli vatandaşlarla da irtibat sağlayarak görüşmeler yaptı. Yapılan görüşme ve ziyaretlerde gösterilen misafirperverlikten duyduğu memnuniyeti dile getiren Vali İlhami Aktaş, bundan sonraki süreçte sektör temsilcileri ile bu tür görüşmelerin olumlu ve uygun olacağını belirterek teşekkürlerini iletti.
(Özel) Çanakkale Savaşları’nda ülkeyi zor duruma sokacak haberlere sansür uygulandı
11 Mayıs 2024 Cumartesi - 10:07 (Özel) Çanakkale Savaşları’nda ülkeyi zor duruma sokacak haberlere sansür uygulandı Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İnsani ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mithat Atabay, Çanakkale Kara Savaşları’nda cephede propaganda savaşının yanı sıra gazete ve dergilerde de Osmanlı Devleti aleyhine yapılan ve ülkeyi zor duruma sokacak olan haberlere sansür uygulandığını söyledi. Atabay, buna uymayan gazetecilerin Çanakkale cephesinin en şiddetli olan muharebe alanlarına sevk edilecekleri şeklinde de korkutulduğunu belirtti. 109 yıl önce dünya harp tarihine ‘son centilmenler savaşı’ olarak geçen Çanakkale Kara Savaşları’nda silahlı mücadelenin yanında propaganda savaşı da yaşandı. Savaş sırasında İtilaf Devletleri ile Osmanlı Devleti sayısız propaganda broşürleri ve yöntemleri kullanıldı. Gelibolu Yarımadası’ndaki şiddetli Çanakkale Kara Savaşları sırasında Türkçe ve İngilizce metinlerin yer aldığı propaganda broşürleri siperlere hem uçaklardan hem de gönüllü askerler tarafından atıldı. Cephede yaşanan propaganda, gazete ve dergilerde yaşandı. ÇOMÜ İnsani ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mithat Atabay, Çanakkale Savaşları’nda yaşanan propaganda savaşının etkilerini anlattı. Atabay, Çanakkale Kara Savaşları’nda cephede propaganda savaşının yanı sıra gazete ve dergilerde de Osmanlı Devleti aleyhine yapılan ve ülkeyi zor duruma sokacak olan haberlere sansür uygulandığını söyledi. Atabay, buna uymayan gazetecilerin Çanakkale cephesinin en şiddetli olan muharebe alanlarına sevk edilecekleri şeklinde de korkutulduğunu belirterek, “Çanakkale Savaşları sırasında ve Birinci Dünya Savaşı sırasında özellikle basın çok önemli bir işlev görüyordu. Propaganda yapılması konusunda özellikle Osmanlı İmparatorluğu’nda, Almanların çok etkili olduğu görülmektedir. Ayrıca yine savaş sırasında çıkan gazete ve dergilerin, hem kağıtları, hem de yayın için lazım olan mürekkepleri Almanya’dan geliyordu. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu’yla müttefik olmayan ancak savaşa katılmayan ülkelerin konsoloslukları ve büyükelçilikleri İstanbul’da faaliyet gösteriyordu. Bunların savaşa etkilerini bertaraf etmek amacıyla yabancı gazete ve dergilerin Osmanlı İmparatorluğu’na girişini yasaklayan bir emirname yayınlandı. Gümrük kapılarına ve sınır kapılarına görevliler, sansür heyetleri gönderildi. Bunlar bu şekilde basılı biçimde gelen bütün her şeyi takip ediyorlardı. Ayrıca yine İstanbul’da oluşturulan sansür kurulları, gazete ve dergilerin yayınlanmadan evvel mutlaka kontrolünü yapıyorlardı. Ve o sansür kurulunun elinden geçmemiş olan hiçbir şey kesinlikle gazetelerde ve dergilerde yer almıyordu. Bu nedenle o dönemde gazeteler bir sabahtan, bir de akşam olmak üzere iki defa yayınlanan gazeteler vardı. O dönemde gazetelerin de sansür kurulundan geçtiği için haberlerin birbirinin çok benzeri olduğunu görüyoruz. Hatta eğer buna uymazlarsa o zaman gazetecilerin Çanakkale cephesinin en şiddetli olan muharebe alanlarına sevk edilecekleri şeklinde de kendilerinin korkutulduğu görülmektedir. Amaç olarak özellikle yani ülkeyi zor durumda sokacak olan haberlere yer verilmemesidir. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu’nun savaşa girmemiş olan Romanya gibi o dönemde daha Bulgaristan mesela müttefikte ama ilk başlangıçta bağımsız gözüküyordu. Onların konsoloslukları vasıtasıyla yabancı gazetelerin ve dergilerin Osmanlı İmparatorluğu’na girdiğini görüyoruz. Çünkü uluslararası sözleşmeler bunlara cevaz veriyordu. Yabancı ülkelerdeki Osmanlı aleyhine yapılan propagandaların ancak bu yolla ülkeye girebildiği görülmektedir. O dönemde Osmanlı Genelkurmay Başkanlığı’nın istihbarat bürosu bu konuları organize eden bir büro olarak faaliyet göstermektedir. Hatta 29 Ekim 1915 tarihindeki Tasvir-i Efkar gazetesinde Mustafa Kemal ve Cevat Paşa’nın fotoğraflarına yer verildiği zaman bunun o dönemdeki gazetenin sahibinin milletvekili olması nedeniyle atlatılmış bir haber olduğu ancak İstihbarat Şube Müdürü’nün o haberi yapan gazetecileri cepheye sevk etmek ve gazeteyi kapatmakla tehdit ettiğini görüyoruz. Ancak gazete sahibinin milletvekili olması nedeniyle Tasvir-i Efkar gazetesi kapanamamış ve bu gazeteciler de Çanakkale cephesine gönderilmemiştir” dedi.
Çanakkale’de Ayşe Korur davasında gerekçeli karar açıklandı
10 Mayıs 2024 Cuma - 12:10 Çanakkale’de Ayşe Korur davasında gerekçeli karar açıklandı Çanakkale’nin Ezine ilçesinde boşanma aşamasındaki eşi Ayşe Korur’u (38), kayınpederinin evinde av tüfeğiyle vurarak öldürüp, sosyal medyadan ’gururlu hissediyor’ paylaşımı yapan tutuklu sanık Gencay Korur’a (41) verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının gerekçeli kararı açıklandı. Çanakkale’nin Ezine ilçesine bağlı Seferşah Mahallesi Çay Sokak’ta 9 Ağustos 2022 tarihinde meydana gelen olayda Gencay Korur, boşanma aşamasında olduğu eşi Ayşe Korur’u kayınpederinin evinde tüfekle vurdu. Yaralanan Ayşe Korur, Ezine Devlet Hastanesi’nde yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Cinayetin ardından Gencay Korur, Çanakkale İl Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ve İzmir Dikili İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından suç aleti ile birlikte yakalanarak gözaltına alındı. Çanakkale İl Emniyet Müdürlüğüne getirilen Gencay Korur, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Çanakkale 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde davanın karar duruşması görüldü. Tutuklu sanık Gencay Korur, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmada hazır bulunurken, Ayşe Korur’un yakınları da duruşmaya katıldı. Mütalaasını açıklayan savcı, Gencay Korur için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. Korur ise, “Yaptığınızın adil yargılanma olmadığını düşünüyorum. Mütalaayı kabul etmiyorum” dedi. Verilen aranın ardından karar açıklandı. Hakim tarafından açıklanan kararda tutuklu sanık Korur, ‘eşe ve kadına karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. 14 sayfalık gerekçeli karar açıklandı Davaya ilişkin ise açıklanan 14 sayfalık gerekçeli kararda, olay günü sanığın ilk önce olay yerinde bulunan evin bahçesinin içindeki hurda araca tüfeği bıraktığı, ardından saklandığı ve evi izlediği ifade edildi. Sanık Gencay Korur’un, o sırada telefonla konuşmak için evin dışına çıkan Ayşe Korur’u gördüğü, ailesi eve girdiğinde harekete geçtiği belirtildi. Sanık Korur’un evin dış penceresinden içeriye hedef gözeterek Ayşe Korur’a doğru tüfekle tek el ateş edip, ağır yaralayıp, ölümüne neden olduğu da gerekçeli kararda ifade edildi. 10 Ağustos 2022 tarihli olay yeri inceleme raporunda, evin tek katlı olduğu ve sadece bir odası bulunduğu ve tüfekten atılan saçmaların evin farklı yerlerine isabet ettiği, kartuşun olay yerinde olduğu, tüfeğin ise olmadığı, daha sonrasında ise olay yerinden kaçan sanık Korur için yakalama kararı çıkartıldığı, mobil telefonun sinyal bilgilerinin takip edilerek 11 Ağustos 2022 tarihinde İzmir’in Dikili ilçesinde olayda kullanılan tüfekle beraber yakalandığı da kararda belirtildi. Korur’un olayda kullandığı pompalı tüfeğin incelenmesi sonucunda, alınan swaplarda atış artıkları çıktığı ve olay yerinde bulunan boş kartuşun bu tüfekten atıldığının sabit olduğu ifade edilerek, bilirkişi raporunda ise sanığın telefonu incelenmiş olup savunmasında geçtiği üzere Ayşe Korur’un kendisini aldattığına dair mesaj kayıtları ve ekran görüntülerinin yer almadığı, aksine sanığın bir başka kadınla yazışmasının olduğu sonucuna varıldığı belirtildi. Adli Tıp Raporu’nda Ayşe Korur’un silah saçma taneleriyle yaralanmasına bağlı olarak beyin kanaması ve beyin doku harabiyeti sonucu öldüğünün anlaşıldığı belirtildi. Gerekçeli kararda sanık Korur’un eşi sadakatsiz olduğu için eylemi gerçekleştirdiğini savunduğuna dikkat çekilip, "Sanık mahkememiz huzurunda verdiği beyanında ’Ses gelince eşim beni fark etti. Korkma dedim. Bana neden geldin diye sordu. Ben de senin için geldim, hadi gidelim. Neden böyle yapıyorsun? Hani sen tövbe etmiştin? Adamlarla konuşuyorsun ama ben seni dinledim’ dedim. O da bana ’madem bunları biliyorsun boynuzlusun, niye geliyorsun’ dedi ve yüzüme tükürdü. Ben de ona ’kızıma seni adamlara satacağım’ dedin mi diye sordum. Ayağa kalkıp eve gitmeye başladı. Eve giderken dönüp, bana küfretti. ’Bıktım sizden Allah sizin belanızı versin’ dedi ve eve girdi. Ben de kendimi tutamadım. Tüfeği aldım evin içine direkt ateş ettim’ beyanında bulunmuş. Ancak, Ezine Cumhuriyet Başsavcılığı’nda 11 Ağustos 2022 tarihli beyanında böyle bir olaydan bahsetmediği, buna göre sanığın haksız tahrik indiriminden yararlanabilmek için savunmalarını değiştirdiğine kanaat getirilmiş, sonradan değiştirdiği bu beyanlarına da mahkememizce itibar edilmemiştir" denildi. Diğer taraftan, gösterilen delillere ve sanığın savunmalarına göre olayın ani bir kastla geliştiği, olay yerine gitmeden önce yaptıklarına ve içinde bulundukları ruh hallerine dair herhangi bir delilin dava dosyasında bulunmadığının anlaşıldığı için sanık hakkında tasarlama hükümlerinin uygulanmadığı gerekçeli kararda yer buldu.