Taşeron firma bünyesinde, ilçe devlet hastanesinde bilgisayar operatörü olarak çalışan genç, işveren tarafından sürekli görev yerinin değiştirildiği, görevi olmayan işleri yapmaya zorlandığı, mobbinge (psikolojik taciz) maruz bırakıldığı iddiasıyla sözleşmesini feshetti. İş Mahkemesi’nin yolunu tutan mağdur işçi, kıdem tazminatı ile yıllık izin alacağının tahsilini talep etti. Davalı şirket avukatı ise iddiaları reddetti. Mahkeme, davacının kendisine psikolojik taciz uygulandığı yolundaki iddiasının sübut bulmadığı, iş yeri uygulamalarından duyulan bir rahatsızlık boyutunda kaldığına hükmetti. Karar, davacı tarafından temyiz edilince devreye Yargıtay 7. Hukuk Dairesi girdi.
Kararda; bilgisayar operatörü olarak çalıştığı anlaşılan davacının sık sık görev yerinin değiştirildiği hatırlatıldı. Davacının en son, görevi ve daha önce yaptığı işle ilgisi olmayan ameliyathane kapısında kariyeri ile çelişen bir işe verildiği vurgulandı. Davacı tanıklarının ifadesi ile de bu değişiklileri davacının istifa etmesi amacıyla yapıldığı anlaşıldığı hatırlatıldı. Bu şekildeki uygulamaların mobbing olarak adlandırıldığı dile getirilerek mahkeme kararı bozuldu. Yeniden yapılan yargılamada İş Mahkemesi, davacının mobbinge maruz kaldığına karar verdi. Davacının sık sık görev yerinin değiştirildiği, davacının son olarak görevi ve daha önce yaptığı işle ile ilgisi olmayan kariyeri ile çelişen bir işe verilerek ameliyathane kapısında görevlendirildiği hatırlatıldı. Davacının psikolojik tacize maruz kaldığı gerekçesi ile kıdem tazminatı alacağının kabulüne hükmetti. Bu kez kararı davalı avukatı temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi. Daire, İş Mahkemesi kararını yerinde bulundu. İşçinin kariyeri ile çelişen bir göreve verilmesini mobbing saydı.