Yerel Haberler
Burdur
21 Kasım 2024 Perşembe - 13:27 Kaza sonrası beyin ölümü gerçekleşen 19 yaşındaki Fatma’nın organları 4 hastaya umut oldu Burdur’un Gölhisar ilçesinde 12 Kasım’da geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanan ve 8 gün sonra beyin ölümü gerçekleşen 19 yaşında Fatma Sude Uran’ın organları Konya ve Antalya’daki dört hastaya umut oldu. Burdur’un Gölhisar ilçesinde 12 Kasım’da saat 03.00 sıralarında Burdur’un Gölhisar ilçesi Yamadı köyü Gölhisar-Çavdır kara yolunda meydana gelen kazada, Mustafa K. (21) idaresindeki 07 DB 099 plakalı hafif ticari araç, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıkarak takla atmış, kazada araç sürücüsü Mustafa K. ve araçta yolcu olarak bulunan İrem M. (18) yaralanırken Hasret Akbaş (21) olay yerinde hayatını kaybetmiş, Fatma Sude Uran ağır yaralı olarak Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Yoğun bakımda tedavisi süren Fatma Sude Uran’ın beyin ölümü gerçekleşti. Burdur Devlet Hastanesi Organ Nakil Birimi tarafından aile ile yapılan görüşme sonrasında Fatma Sude Uran’ın organları bağışlandı. Yapılan tetkikler sonrasında genç kızın kalbi, karaciğeri ve 2 böbreğinin alınması kararlaştırıldı. Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Doku ve Organ Nakil Merkezi ve Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doku ve Organ Merkezi’nden özel ekipler nakil için Burdur’a geldi. Burdur Devlet Hastanesi’nde sabah saatlerinde başlayan ve başarılı bir şekilde gerçekleşen ameliyat sonrasında alınan kalp, Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde nakil bekleyen hastaya, karaciğer Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde organ bekleyen bir hastaya, sağ böbrek Antalya Medical Park Hastanesi’nde organ bekleyen bir hastaya, sol böbrek ise Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’nde organ bekleyen bir hastaya nakledilmek üzere gönderildi. Operasyon sonunda konuşan Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakil Biriminde görevli Genel Cerrahi Opr. Dr. Sami Kolsuz, “Hastamızdan alınan karaciğer Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gidiyor, böbreğin biri Konya Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’nde bir hastamıza nakledilecek diğer böbrek Antalya Medikal Park Hastanesi’ndeki hastaya gidecek. Bizden bir süre önce çıkarılan kalp ise Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne doğru yola çıktı. Allah ailesine sabır versin. Kızımızın da mekanı cennet olsun” dedi. Burdur Belediyesi Başkanı Ali Orkun Ercengiz de acılı aileye başsağlığı diledi. "Kızımın organları inşallah birilerine umut olur" Organları 4 hastaya umut olan Fatma Sude Uran’ın babası Muhammet Uran ise, "İnşallah kızımızın organları birilerine faydalı olur. Allah mekanını cennet eylesin. Hocamız organ bağışı yapmak ister misiniz diye sordu. Biz de yapalım dedik. Antalya’dan bir ekibin geleceğini ve gerekli işlemleri onların yapacağını söyledi. Kalp, karaciğer ve böbreğin biri Antalya’ya diğer böbrek ise Konya’ya gitti. İnşallah birilerine umut olur, faydalı olur. İnşallah kızım birilerine örnek olur. Bizden sonraki vatandaşlarımız da organları böyle bağışlarsa daha faydalı olur” şeklinde konuştu. "Burdur organ bağışında bilinçlenmeye başladı" Organ bağışının önemi hakkında da konuşan Burdur Devlet Hastanesi Başhekimi Murat Yüksel, "Burdur Devlet Hastanesi yeni binasında geçtikten sonra bu son bir ay içindeki ikinci organ bağışını vermiş bulunuyoruz şu an. Ailemize öncelikle başsağlığı diliyoruz. Burdur bu konuda daha da bilinçlenmeye başladı. O yüzden ben tüm halkımızı bağış konusunda duyarlı olmaya ve organlarını bağışlamasını talep ediyoruz. Şu an vefat eden kızımızın organları dört hastaya umut oldu. Olaya tek taraflı değil diğer taraftan da bakmak lazım. O kişilerin vücudunda bu organlar can bulacak, insanlara hayat olacak" dedi. "Organ bağışlarına çok ihtiyacımız var" Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakil Birimi sorumlusu Doç. Dr. Kemal Eyvaz ameliyat sonrası yaptığı açıklamada, "Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden geliyoruz. Organ nakli birimi genel cerrahi ekibi olarak bir çağrı üzerine geldik. Bir hastamız vefat etmişti ve karaciğer, böbrek ve kalp ile alakalı kalp ekibi de gelmiş oldu. Hastamıza Allah’tan rağmen yakınlarına da başsağlığı dilemekle birlikte birçok hastamıza da şifa olduğu için bu anlamda da biz de buna vesile olduğumuz için bunun üzerimizde tebessümü de var. Organ nakli konusunda kadavra sayıları da çok az olduğu için bu bağışlara gerçekten çok fazla ihtiyacımız var özellikle şu dönemlerde. Biz bağışçı aileye bu anlamda çok teşekkür ediyoruz. Şimdi nakil yapmak üzere de Antalya’ya gideceğiz. Nakil yapılacak kişi bakanlığın gönderdiği belli kriterlerle listede uygun ve en aciliyeti olan hastaya takılıyor. Özellikle karaciğer için bunu söyleyebiliyorum" ifadesinde bulundu.
Kaza sonrası beyin ölümü gerçekleşen 19 yaşındaki Fatma’nın organları 4 hastaya umut oldu
21 Kasım 2024 Perşembe - 13:27 Kaza sonrası beyin ölümü gerçekleşen 19 yaşındaki Fatma’nın organları 4 hastaya umut oldu Burdur’un Gölhisar ilçesinde 12 Kasım’da geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanan ve 8 gün sonra beyin ölümü gerçekleşen 19 yaşında Fatma Sude Uran’ın organları Konya ve Antalya’daki dört hastaya umut oldu. Burdur’un Gölhisar ilçesinde 12 Kasım’da saat 03.00 sıralarında Burdur’un Gölhisar ilçesi Yamadı köyü Gölhisar-Çavdır kara yolunda meydana gelen kazada, Mustafa K. (21) idaresindeki 07 DB 099 plakalı hafif ticari araç, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıkarak takla atmış, kazada araç sürücüsü Mustafa K. ve araçta yolcu olarak bulunan İrem M. (18) yaralanırken Hasret Akbaş (21) olay yerinde hayatını kaybetmiş, Fatma Sude Uran ağır yaralı olarak Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Yoğun bakımda tedavisi süren Fatma Sude Uran’ın beyin ölümü gerçekleşti. Burdur Devlet Hastanesi Organ Nakil Birimi tarafından aile ile yapılan görüşme sonrasında Fatma Sude Uran’ın organları bağışlandı. Yapılan tetkikler sonrasında genç kızın kalbi, karaciğeri ve 2 böbreğinin alınması kararlaştırıldı. Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Doku ve Organ Nakil Merkezi ve Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doku ve Organ Merkezi’nden özel ekipler nakil için Burdur’a geldi. Burdur Devlet Hastanesi’nde sabah saatlerinde başlayan ve başarılı bir şekilde gerçekleşen ameliyat sonrasında alınan kalp, Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde nakil bekleyen hastaya, karaciğer Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde organ bekleyen bir hastaya, sağ böbrek Antalya Medical Park Hastanesi’nde organ bekleyen bir hastaya, sol böbrek ise Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’nde organ bekleyen bir hastaya nakledilmek üzere gönderildi. Operasyon sonunda konuşan Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakil Biriminde görevli Genel Cerrahi Opr. Dr. Sami Kolsuz, “Hastamızdan alınan karaciğer Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gidiyor, böbreğin biri Konya Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’nde bir hastamıza nakledilecek diğer böbrek Antalya Medikal Park Hastanesi’ndeki hastaya gidecek. Bizden bir süre önce çıkarılan kalp ise Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne doğru yola çıktı. Allah ailesine sabır versin. Kızımızın da mekanı cennet olsun” dedi. Burdur Belediyesi Başkanı Ali Orkun Ercengiz de acılı aileye başsağlığı diledi. "Kızımın organları inşallah birilerine umut olur" Organları 4 hastaya umut olan Fatma Sude Uran’ın babası Muhammet Uran ise, "İnşallah kızımızın organları birilerine faydalı olur. Allah mekanını cennet eylesin. Hocamız organ bağışı yapmak ister misiniz diye sordu. Biz de yapalım dedik. Antalya’dan bir ekibin geleceğini ve gerekli işlemleri onların yapacağını söyledi. Kalp, karaciğer ve böbreğin biri Antalya’ya diğer böbrek ise Konya’ya gitti. İnşallah birilerine umut olur, faydalı olur. İnşallah kızım birilerine örnek olur. Bizden sonraki vatandaşlarımız da organları böyle bağışlarsa daha faydalı olur” şeklinde konuştu. "Burdur organ bağışında bilinçlenmeye başladı" Organ bağışının önemi hakkında da konuşan Burdur Devlet Hastanesi Başhekimi Murat Yüksel, "Burdur Devlet Hastanesi yeni binasında geçtikten sonra bu son bir ay içindeki ikinci organ bağışını vermiş bulunuyoruz şu an. Ailemize öncelikle başsağlığı diliyoruz. Burdur bu konuda daha da bilinçlenmeye başladı. O yüzden ben tüm halkımızı bağış konusunda duyarlı olmaya ve organlarını bağışlamasını talep ediyoruz. Şu an vefat eden kızımızın organları dört hastaya umut oldu. Olaya tek taraflı değil diğer taraftan da bakmak lazım. O kişilerin vücudunda bu organlar can bulacak, insanlara hayat olacak" dedi. "Organ bağışlarına çok ihtiyacımız var" Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakil Birimi sorumlusu Doç. Dr. Kemal Eyvaz ameliyat sonrası yaptığı açıklamada, "Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden geliyoruz. Organ nakli birimi genel cerrahi ekibi olarak bir çağrı üzerine geldik. Bir hastamız vefat etmişti ve karaciğer, böbrek ve kalp ile alakalı kalp ekibi de gelmiş oldu. Hastamıza Allah’tan rağmen yakınlarına da başsağlığı dilemekle birlikte birçok hastamıza da şifa olduğu için bu anlamda da biz de buna vesile olduğumuz için bunun üzerimizde tebessümü de var. Organ nakli konusunda kadavra sayıları da çok az olduğu için bu bağışlara gerçekten çok fazla ihtiyacımız var özellikle şu dönemlerde. Biz bağışçı aileye bu anlamda çok teşekkür ediyoruz. Şimdi nakil yapmak üzere de Antalya’ya gideceğiz. Nakil yapılacak kişi bakanlığın gönderdiği belli kriterlerle listede uygun ve en aciliyeti olan hastaya takılıyor. Özellikle karaciğer için bunu söyleyebiliyorum" ifadesinde bulundu.
Dünyada en çok görülen kanserlerden kolon kanserine yeni bir çare “Kara Mürver” meyvesi
20 Kasım 2024 Çarşamba - 14:06 Dünyada en çok görülen kanserlerden kolon kanserine yeni bir çare “Kara Mürver” meyvesi Burdur’da akademisyenler çalışmalarıyla kolon kanseri hücreleri ile savaşabilen yeni bir özüt keşfettiler. Burdur ve Türkiye’nin bir çok yerinde doğada yetişen “Kara Mürver” meyvesi özütünü bileşenlerine ayıran bilim insanları bu bileşenlerin kanserli hücreleri yok ettiğini ispatladılar. Dünyada en çok görülen kanserlerden bir olan ve dünyada üçüncü ölümcül kanser olarak bilinen kolon kanseri erken teşhis edilmediği sürece ölüm riskinin yüksek olduğu bir kanser olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde neredeyse her 10 kişiden birinde ortaya çıkan bu kanser halk arasında kalın bağırsak olarak bilinen sindirim sisteminin en son kısmındaki bölgede ortaya çıkıyor. Sağlık Bakanlığı’nın istatistiklerine göre ülkemizde de en sık görülen ilk beş kanser türü (akciğer, meme, prostat, kolon ve tiroid kanserleri) arasında yer alan kolon kanseri, birkaç yıl öncesine kadar 50 yaşından sonra gözlense de son zamanlarda adeta ‘bir salgın gibi’ daha genç insanlarda ortaya çıkmaya başladı. Burdur MAKÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hulusi Dinçoğlu ve ekibi 2023 yılı Şubat ayında kolon kanserinde etkili olabileceğini düşündükleri ve içinde bulundurduğu antioksidan ve bağışıklık sistemi düzenleyici etkileriyle dikkat çeken bir meyve olan “kara mürver meyvesi” üzerinde çalışmalara başladı. Prof. Dr. Dinçoğlu ve ekibi kendi geliştirdikleri sentez yöntemiyle yaptıkları bu çalışmalar sonrasında kara mürver meyvesi özütünün bileşenlerinin kolon kanseri hücreleri üzerinde öldürücü bir etkisi olduğu sonucuna vardı. Ülkemizde bir çok yerde doğal olarak yetişebilen kara mürver meyvesi bu özelliği ilerleyen dönemlerde yapılacak çalışmalar sonrasında kolon kanseri tedavisinde kullanılabilecek bir hale getirilecek. Yapılan TÜBİTAK destekli tamamen milli ve yerli bu çalışma hakkında konuşan Prof. Dr. Ahmet Hulusi Dinçoğlu; “Biz Kara Mürver meyvesinin yapısında bulunan “antosiyaninler” demiş olduğumuz bileşiklerin kansere karşı etkili olup olmayacağına dair bir çalışma gerçekleştirdik. Bu çalışmaya ekibimizle beraber geçen sene başladık. Bu çalışmada diğer buna benzer çalışmalardan farklı olarak daha yenilikçi ve yeşil bir teknoloji dediğimiz “sentez” yöntemini kullanmış olduk. Bu yöntem kendi geliştirdiğimiz bir yöntemdir. Kullandığımız yöntem ile kara mürver meyvesinin yapısında yer almış olan kansere karşı etkili olabileceğini düşündüğümüz bileşikleri saf bir halde özütleyebildik. Bu sonuç bizim çalışmamızın şu anki aşaması için zaten oldukça verimli bir basamaktı ve başarıyla sonuçlanmış oldu. Sonraki basamakta da biz bu bileşenlerin yapısına dair özellikleri inceledik. Bu süreci de başarılı bir şekilde tamamladık ve daha sonraki süreçte de laboratuvar deneyleriyle hücre testleri gerçekleştirerek bu bileşenlerin kolon kanseri hücrelerine karşı nasıl bir etki ortaya koymuş olduğuna dair çalışmalar gerçekleştirmiş olduk. Laboratuvarda gerçekleştirilen bir çok test ve yöntem ile bu süreç ilerlemiş oldu ve çalışmamızın sonucunda elde ettiğimiz veriler bize kara mürver meyvelerinden kendi özütleme yöntemimiz ile elde ettiğimiz bileşenlerin kolon kanseri hücrelerine karşı öldürücü yıkımlayıcı bir etki göstermiş olduğunu ortaya koydu” dedi. Ülkemizde birçok yerde doğal bir şekilde yetişiyor Çalışmalarda kullandıkları kara mürver meyvesi hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Ahmet Hulusi Dinçoğlu; “Kara mürver meyvesi Burdur ve çevresinde yetişebilen bir meyvedir. Özellikle Burdur’da Altınyayla ilçesinde yaygın bir şekilde doğada var olan bir meyvedir. Çok fazla ticari olarak kullanımı olmayan bir meyve olduğundan dolayı üretiminde genel olarak doğada kendiliğinden yetişmiş olan ağaçların bulunmuş olduğu bir flora yaygın. Fakat ülkemizde de yine güneyde, İç Anadolu’nun güney kesimlerinde bu kara mürver meyvesi yetişebilmekte. Bu meyve son zamanlarda yapısındaki sağlık açısından olumlu etki gösteren bileşenlerden dolayı oldukça ilgi görmekte ve birçok ülkede yetiştiriciliği de yapılmaktadır. İnanıyorum ki ülkemizde de bizim bu çalışmalarımızla beraber bu ağacın, bu bitkinin ve meyvenin yetiştirilmiş olması, ekonomiye kazandırılması ile çalışmalar artacaktır. Bizim çalışmamız olayın sadece bir boyutu. Bu meyvenin bileşenlerinin bir çok farklı sağlık etkisi vardır olumlu yönde gerçekleşen. Biz bu çalışmaların yanında başka araştırmalar da yürütüyoruz. Onlarla da ilgili çok güzel sonuçlarımız var. Bu meyvenin yetişmesi çok önemli şartlar istemiyor, doğada, ülkemiz ikliminde yetişebilen bir bitki türü olarak karşımıza çıkıyor.” şeklinde konuştu. Çalışmaları tamamlayıp endüstriyel aşamaya geçmek istiyoruz Kara mürver meyvesi ile yapılan ilk çalışmaların tamamlandığını ve şimdi ise deney ve üretim olarak diğer aşamalara geçeceklerini de belirten Prof. Dr. Dinçoğlu; “Bu çalışmada biz birinci basamak aşaması olan “Faz 1” dediğimiz bir çalışma gerçekleştirmiş olduk. Hücre testleri ile süreci yürütmüş olduk. Burada önemli olan zaten olumlu sonuçlar elde edebilmiş olmaktı. Eğer olumlu sonuçlar elde edememiş olsaydık zaten bu çalışmanın bu aşamasından sonra ilerleyebilmemiz mümkün olmayacaktı. Elde ettiğimiz olumlu sonuçlar artık bizi ikinci ve üçüncü aşamalarda yani deney hayvanları veya onlardan olumlu sonuçlar elde edersek insanlar üzerinde gerçekleştireceğimiz çalışmalar ile artık nihai sonucu alma ve daha sonrasında da artık gerçekleştirilebilirse endüstri ile iş birliği yapılarak onlarda ürün geliştirme çalışmalarına girme süreçleri ile devam edecektir. Fakat şu an için sadece birinci basamak çalışmaları bitti. Bu çalışmalarda bize bu ürünün kolon kanseri üzerinde etkili olabileceğini gösterdi.” ifadesinde bulundu.
Dünyada ve Türkiye’de sadece Muğla ve Burdur’da bulunuyor, eşsiz güzelliği ile göz kamaştırıyor
18 Kasım 2024 Pazartesi - 11:52 Dünyada ve Türkiye’de sadece Muğla ve Burdur’da bulunuyor, eşsiz güzelliği ile göz kamaştırıyor Burdur’un Bucak ilçesinde bulunan ve DKMP tarafından özenle korunan Sığla Ormanı Tabiatı Koruma Alanında sonbaharın gelişiyle adeta bir renk cümbüşü yaşanıyor. Dünya genelinde bulunan 4 tür sığla ormanından biri olan ve Türkiye’de yalnızca Burdur ve Muğla’da bulunan Anadolu Sığla Ormanı’na yalnızca bilimsel ve akademik çalışmalar için özel izinle girilebiliyor. Burdur’un Bucak ilçesi Kargı Köyü sınırları içerisinde yer alan Sığla Ormanı Tabiatı Koruma Alanı Dünya’da yalnızca 2 yerde görülen ender bir tür olan Anadolu Sığla Ağacına (Liquidambar orientalis) ev sahipliği yapıyor. Burdur-Isparta Antalya sınırlarının kesişim noktası olan Aksu Çayı yatağı kenarında Karacaören I Baraj Gölü- HES mansabında bulunan Sığla Ormanı endemik bir alan olması nedeniyle Tarım ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar, 6. Bölge Müdürlüğü, Burdur İl Şube Müdürlüğü, Bucak Şefliği ekipleri tarafından 7 gün 24 saat özenle korunuyor. Türkiye’nin endemik olması, elit ve izole bir yayılış göstermesi, eşsiz bir ekosistem özelliğine sahip olması nedeniyle 27 Temmuz 1987 yılında "Tabiatı Koruma Alanı" statüsü almış olan bu alan 83,82 hektar alandan oluşuyor. Sonbaharın gelişi ile bir çok farklı bitki türüne ev sahipliği yapan Sığla Ormanı Tabiatı Koruma Alanında sararan yapraklar nedeniyle adeta bir renk cümbüşü yaşanıyor. Havadan dron kamera ile çekilen görüntülerde yaşanan bu cümbüş adeta bir yağlı boya tablosunu andırıyor. "En yaşlı ağaç 200 yaşında" Yalnızca özel izinle bilimsel ve akademik çalışma gezilerine izin verilen alanın korunmasından sorumlu DKMP Burdur Şube Müdürlüğü Bucak Şefi Ahmet Küçükyaman Sığla Ormanı hakkında yaptığı açıklamada, “Sığla Ormanı Tabiatı Koruma Alanı toplamda 83.82 hektar büyüklüğünde olmakla birlikte Sığla Ormanının kapladığı alan 6 bin metre kareden oluşmaktadır. Dünyada yalnızca ABD, Çin, Güney Kore ve Türkiye olmak üzere 4 ülkede Sığla ağacı yetişmekte. Bu 4 ülkenin ve türün içinde Anadolu Sığla ağacı yalnızca ülkemizde bulunmaktadır. Bu yüzde yalnızca Türkiye’de değil dünyada endemik bir türdür. Anadolu Sığla Ağacı münferit olarak farklı illerde görünse de Türkiye’de de sadece Muğla ve Burdur’da orman kurabilmiştir. Buradaki en yaşlı ağaç ise 134 santimetre çapında ve 200 yaşındadır” dedi. "Sığla Ormanını korumak için tabiat eğitimleri verip kaçak girişlere karşı denetimler yapıyoruz" Sığla Ormanı’nı korumak amacıyla yapılan çalışmalara da değinen DKMP Şefi Küçükyaman; “Öncelikle yapılması gereken ilk şey olan bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları yapıyoruz. Bunun içinde Bucak Şefliği personelimiz, yerel halk ile iş birliği içinde okullarda ve çeşitli noktalarda tabiat eğitimleri düzenliyoruz. Bunun yanında alanın kaynak değerlerinin korunabilmesi, gelecek kuşaklara aktarılabilmesi ve kaynak değerleri kapsamında izleme programlarının geliştirilmesi amacıyla Yönetim Planı hazırlanmakta ve bu kapsamda alanın en etkin şekilde yönetilmesini sağlıyoruz. Alana izinsiz giriş gibi tehditlere karşı da personelimiz ile sık sık denetimler yapıyoruz.” ifadesinde bulundu. "Sığla Ormanına eğitim gezileri için bile özel izin alınması gerekiyor" Sığla Ormanı Tabiat Koruma Alanı’nın özenle korunduğunu ve sığla ormanları hakkında sürekli eğitim verildiğini de dile getiren Şef Küçükyaman; “ Sığla Ormanı Tabiat Koruma Alanı ile ilgili sık sık eğitimler veriyoruz. Bu eğitimleri yerinde veya sunum halinde veriyoruz. Bilimsel gezi amacıyla bize başvuru yapanlar izin konusunda gerekli süreçleri tamamladıktan sonra ya yerinde görmek istiyorlar ya da biz okullara gidip okullarda sunum halinde tabiatı koruma alanının tarihi, önemi biyolojik çeşitliği ve korunması konularında sunumlar yapıyoruz.” şeklinde konuştu. "Sonbaharın gelişiyle ormanda renk cümbüşü yaşanıyor" Sonbaharın gelişiyle birlikte Sığla Tabiatı Koruma Alanında bulunan bitki çeşitliliği nedeniyle bir çok rengin bir arada görüldüğü, adeta bir yağlı boya tablosunu andıran görüntülerin ortaya çıktığını da dile getiren DKMP Şefi Ahmet Küçükyaman; “Sığla Ormanı Tabiatı Koruma Alanında Sığla ağacının yanı sıra çok farklı bitki çeşitliliği bulunuyor. Ormanın hemen yanında da Aksu Çayı geçiyor. Sonbaharın gelişiyle birlikte bu bitki çeşitliliği ile sığla ağacının geniş yapraklı bir bitki olmasından dolayı sarıya ve kırmızıya dönüşen renkler ile çok güzel bir renk cümbüşü ortaya çıkıyor. Bu da buranın güzelliğine güzellik katıyor.” dedi. Son olarak Sığla ağacının yaşam alanı hakkında da bilgi veren DKMP Şefi Küçükyaman; “Sığla ağacı alçak rakım ve bol su isteyen bir ağaç olduğu için sulak alanların yoğun olduğu bölgelerde yetişiyor. Burası da 300’lü rakımlarda ve hem üstte baraj suyu hem de yanından geçen Aksu Çayı’ndan dolayı yaşam için optimal bir bölge halinde geliyor.” ifadesinde bulundu.
Oto yıkamacıya verdiği lüks otomobili 150 bin TL hasarla geri aldı
15 Kasım 2024 Cuma - 17:32 Oto yıkamacıya verdiği lüks otomobili 150 bin TL hasarla geri aldı Burdur’da belediyeye ait katlı otopark içinde bulunan oto yıkamacıya lüks aracını bırakan Burdur Modifiye Sevenler Kulübü Başkanı Şahin Kondu ertesi gün arabasını almaya gittiğinde aracını hasarlı görünce hayatının şokunu yaşadı. Güvenlik kameralarını izlediklerinde lüks otomobili izinsiz olarak iş yeri personelinin çıkardığını ve yaklaşık 4 saat sonra geri getirdiğini görünce elemanın drift atmaya çalışarak araçta 150 bin liralık hasar oluşturduğunu iddia etti.Burdur’da esnaflık yapan, aynı zamanda Burdur Modifiye Sevenler Kulübü Başkanı olan Şahin Kondu (39) 23 Eylül günü 15 EJ 004 plakalı BMW marka lüks otomobilini yıkanması için Burdur Belediyesi’ne ait katlı otopark içinde bulunan özel bir oto yıkama firmasına vererek akşam saatlerinde alacağını söyledi. Akşam saat 20.00 sıralarında otoparka gittiğinde işletmenin kapalı olduğunu görünce ertesi gün alırım diyerek kendisine ait başka bir otomobil ile evine gitti. Ertesi gün tekrar aracını teslim almaya gittiğinde aracından farklı sesler geldiğini ve vitesin geçmediğini fark eden Kondu iş yeri sahibinin de aracı bu şekilde park etmediğini söylemesi üzerine güvenlik kameralarını izlediklerinde gerçek ortaya çıktı. Kameralarda oto yıkamacıda yeni çalışmaya başlayan E.Ö.(22)’nün gece saatlerinde aracı otoparktan çıkararak yaklaşık 4 saat sonra geri getirdiğini gören Şahin Kondu şikayetçi oldu. Oto yıkama işletme sahibinin hasarı karşılayacaklarını söylemesinin ardından aracını kendi imkanlarıyla Burdur Sanayi sitesinde 150 Bin TL civarında bir masrafla tamir ettiren Kondu daha sonra iş yeri sahibinin hasarı karşılayacağını belirtmesi üzerine konuyu mahkemeye taşıdı.Konu ile ilgili olarak konuşan araç sahibi Şahin Kondu; “ Ben Burdur’da esnaflık yapıyorum sigorta acentem var, aynı zamanda Burdur Modifiye Sevenler Kulübü Başkanıyım. 23 Eylül günü aracımı 11.00 sıralarında Belediye’nin işlettiği otoparkta bulunan özel bir yıkama işletmesine verdim ve akşamüzeri işten çıkarken alacağımı söyledim. Akşam işyerinden 20.00 civarı çıkıp gittiğimde iş yeri kapalıydı ve aracımda otopark içerisinde yıkanmış bir şekilde duruyordu. Otopark sorumlusuna aracımın anahtarını bıraktılar mı diye sorduğumda bırakmadıklarını söyledi. Bende diğer vasıtam ile evime gittim. Ertesi gün sabah 10.00 sıralarında tekrar otoparka gittim aracım orada duruyordu yıkamış bir şekilde. Ücretini ödeyip arabaya bindim. Aracımı çalıştırdığımda değişik sesler geldiğini fark ettim. Aracımı vitese takmak isteyince geçmedi. Bende yıkama işletmesi sahibi H.F.’ye aracın vitese geçmediğini söylediğimde kendisinin aracı böyle bırakmadığını söyleyerek güvenlik kameralarını izleyelim dedi.” ifadesinde bulundu.Gerçek güvenlik kamerası kayıtlarını izleyince ortaya çıktı.İşletme sahibi ile birlikte güvenlik kamerasını izleyen Şahin Kondu aracın başka biri tarafından gece saatlerinde çıkarıldığını görünce polis ekiplerine haber verdiğini söyleyerek; “ Olayı görünce belediyen ve emniyetten görevlilere haber verdik. Onlarla birlikte tekrardan güvenlik kameralarını izlediğimizde aracın 00.30 civarında yıkama işletmesinde çalışan E.Ö. tarafından alınıp 04:00 civarında geri getirildiğini ve getirdiği zaman da iteleyerek park ettiğinden aracın o arızalı olduğunu tespit ettik. Bunun üzerine emniyete giderek ifademizi verip şikayetçi oldum.” dedi.Araçla şehirde gezip dirf atmaya çalışmışArabasını izinsiz kullanan E.Ö.’nün şehir içinde gezerken görüldüğünü iddia eden Kondu; “Arabamı alan şahıs araçla sanayi, Şeker Plajı, ve şehir içinde hız denemesi yaparak drift yaparak altını sağa sola vurup arabada belli bir hasara neden olmuş. Biz aracı çekici yardımıyla sanayiye götürdük. Tahminimce 150 Bin TL civarı bir masraf ettik.” şeklinde konuştu.Önce masrafları karşılayacağız dediler sonra vazgeçtilerYanında çalışan personelin neden olduğu hasarı önce ödemeyi kabul eden işletme sahibinin sonradan vazgeçtiğini dile getiren Şahin Kondu; “ Oto yıkama işletmesi sahibi “biz bu hasarı karşılayacağız sorumluluk bizim” dedi. Ben de aracı kendi cebimden yaptırıp faturalandırdım. Ücreti kendilerine söylediğim de de bana ödemeyeceklerini söylediler. Bu şekilde bir mağduriyetim oldu. Bende gerekli adli mevkilere başvurdum. Sonucu bekliyoruz.” dedi.Benim başıma geldi başkasının başına gelmesinBaşına gelen olayla ilgili diğer araç sahiplerini de uyaran Şahin Kondu; “Herkes tavsiyem aracınızı güvendiğiniz yerlere bırakın. Benim başıma geldi, başkasının başına gelmesin. Sonuçta mal canın yongası. Aracınızı güvenip bir işletmeye veriyorsunuz ama oluşabilecek her türlü bir hasar da karşınıza muhatap bulamıyorsunuz.” sözlerini sarf etti.Araçtaki hasarın büyük bölümü mekanikAracının spor araba olduğu için yere yakın olduğunu ve bu yüzden de meydan gelen olayda en çok hasarın mekanik kısımlarda olduğunu da belirten Şahin Kondu; “ Araba yere yakın olduğu için altını komple vurmuş. Buna dayalı olarak ön ve arka tampon kırılmıştı. Araç ile drift atmaya çalışmış ama güvenlik sistemlerini bilmediği için atamamış, araba kendini tutumuş. Bu yüzden aracın baskı balata, volantı patlatmış, Z rotlar, amortisörler eğilmiş, Radyatörü vurup gergi bilyesi devir daimi patlatmış. Yani hep alt tarafta bulunan mekanik arızalar oluşmuş araçta egzoz sistemleri ile ilgili. Aracın altını yere vurmuş baya belli yani. Biz bunları burada sanayide Burdur’da olabilecek en iyi şekilde yaptırmaya çalıştık. Lastiklerimizde zarar vardı, arka lastikler tabiri caizse kabak olmuş, sağ ön lastik yarılmış. Onları da değiştirdik. Böylelikle zarar gören bütün parçaları kendim yaptırıp faturalandırdım avukata faturaları teslim ettim. Mahkememizin gününü bekliyoruz şimdi.” dedi.Servise gönderse masrafın yaklaşık 300 Bin TL çıkacağını ancak karşı tarafın da esnaf olduğundan çok fazla bir zarara girmemesi için kendi imkanlarıyla yarı fiyatına Burdur Sanayisinde yaptırdığını belirten Kondu karşı tarafından önce ödeyeceğiz deyip sonra vazgeçmesinden yapılan yanlışın düzeltilmesini beklediğini dile getirdi.
Oto yıkamacıya verdiği lüks otomobili 150 bin TL hasarla geri aldı
15 Kasım 2024 Cuma - 15:25 Oto yıkamacıya verdiği lüks otomobili 150 bin TL hasarla geri aldı Burdur’da belediyeye ait katlı otopark içinde bulunan oto yıkamacıya lüks aracını bırakan Burdur Modifiye Sevenler Kulübü Başkanı Şahin Kondu ertesi gün arabasını almaya gittiğinde aracını hasarlı görünce hayatının şokunu yaşadı. Güvenlik kameralarını izlediklerinde lüks otomobili izinsiz olarak iş yeri personelinin çıkardığını ve yaklaşık 4 saat sonra geri getirdiğini görünce elemanın drift atmaya çalışarak araçta 150 bin liralık hasar oluşturduğunu iddia etti. Burdur’da esnaflık yapan, aynı zamanda Burdur Modifiye Sevenler Kulübü Başkanı olan Şahin Kondu (39) 23 Eylül günü 15 EJ 004 plakalı lüks otomobilini yıkanması için Burdur Belediyesi’ne ait katlı otopark içinde bulunan özel bir oto yıkama firmasına vererek akşam saatlerinde alacağını söyledi. Akşam saat 20.00 sıralarında otoparka gittiğinde işletmenin kapalı olduğunu görünce ertesi gün alırım diyerek kendisine ait başka bir otomobil ile evine gitti. Ertesi gün tekrar aracını teslim almaya gittiğinde aracından farklı sesler geldiğini ve vitesin geçmediğini fark eden Kondu iş yeri sahibinin de aracı bu şekilde park etmediğini söylemesi üzerine güvenlik kameralarını izlediklerinde gerçek ortaya çıktı. Kameralarda oto yıkamacıda yeni çalışmaya başlayan E.Ö.(22)’nün gece saatlerinde aracı otoparktan çıkararak yaklaşık 4 saat sonra geri getirdiğini gören Şahin Kondu şikayetçi oldu. Oto yıkama işletme sahibinin hasarı karşılayacaklarını söylemesinin ardından aracını kendi imkanlarıyla Burdur Sanayi sitesinde 150 Bin TL civarında bir masrafla tamir ettiren Kondu daha sonra iş yeri sahibinin hasarı karşılamayacağını belirtmesi üzerine konuyu mahkemeye taşıdı. Konu ile ilgili olarak konuşan araç sahibi Şahin Kondu; “ Ben Burdur’da esnaflık yapıyorum sigorta acentem var, aynı zamanda Burdur Modifiye Sevenler Kulübü Başkanıyım. 23 Eylül günü aracımı 11.00 sıralarında Belediye’nin işlettiği otoparkta bulunan özel bir yıkama işletmesine verdim ve akşamüzeri işten çıkarken alacağımı söyledim. Akşam işyerinden 20.00 civarı çıkıp gittiğimde iş yeri kapalıydı ve aracımda otopark içerisinde yıkanmış bir şekilde duruyordu. Otopark sorumlusuna aracımın anahtarını bıraktılar mı diye sorduğumda bırakmadıklarını söyledi. Bende diğer vasıtam ile evime gittim. Ertesi gün sabah 10.00 sıralarında tekrar otoparka gittim aracım orada duruyordu yıkamış bir şekilde. Ücretini ödeyip arabaya bindim. Aracımı çalıştırdığımda değişik sesler geldiğini fark ettim. Aracımı vitese takmak isteyince geçmedi. Bende yıkama işletmesi sahibi H.F.’ye aracın vitese geçmediğini söylediğimde kendisinin aracı böyle bırakmadığını söyleyerek güvenlik kameralarını izleyelim dedi” ifadesinde bulundu. Gerçek güvenlik kamerası kayıtlarını izleyince ortaya çıktı İşletme sahibi ile birlikte güvenlik kamerasını izleyen Şahin Kondu aracın başka biri tarafından gece saatlerinde çıkarıldığını görünce polis ekiplerine haber verdiğini söyleyerek; “ Olayı görünce belediyen ve emniyetten görevlilere haber verdik. Onlarla birlikte tekrardan güvenlik kameralarını izlediğimizde aracın 00.30 civarında yıkama işletmesinde çalışan E.Ö. tarafından alınıp 04:00 civarında geri getirildiğini ve getirdiği zaman da iteleyerek park ettiğinden aracın o arızalı olduğunu tespit ettik. Bunun üzerine emniyete giderek ifademizi verip şikayetçi oldum.” dedi. Araçla şehirde gezip dirf atmaya çalışmış Arabasını izinsiz kullanan E.Ö.’nün şehir içinde gezerken görüldüğünü iddia eden Kondu; “Arabamı alan şahıs araçla sanayi, Şeker Plajı, ve şehir içinde hız denemesi yaparak drift yaparak altını sağa sola vurup arabada belli bir hasara neden olmuş. Biz aracı çekici yardımıyla sanayiye götürdük. Tahminimce 150 Bin TL civarı bir masraf ettik” şeklinde konuştu. Önce masrafları karşılayacağız dediler sonra vazgeçtiler Yanında çalışan personelin neden olduğu hasarı önce ödemeyi kabul eden işletme sahibinin sonradan vazgeçtiğini dile getiren Şahin Kondu; “ Oto yıkama işletmesi sahibi “biz bu hasarı karşılayacağız sorumluluk bizim” dedi. Ben de aracı kendi cebimden yaptırıp faturalandırdım. Ücreti kendilerine söylediğim de de bana ödemeyeceklerini söylediler. Bu şekilde bir mağduriyetim oldu. Bende gerekli adli mevkilere başvurdum. Sonucu bekliyoruz.” dedi. Benim başıma geldi başkasının başına gelmesin Başına gelen olayla ilgili diğer araç sahiplerini de uyaran Şahin Kondu; “Herkes tavsiyem aracınızı güvendiğiniz yerlere bırakın. Benim başıma geldi, başkasının başına gelmesin. Sonuçta mal canın yongası. Aracınızı güvenip bir işletmeye veriyorsunuz ama oluşabilecek her türlü bir hasar da karşınıdza muhatap bulamıyorsunuz” sözlerini sarf etti. Araçtaki hasarın büyük bölümü mekanik Aracının spor araba olduğu için yere yakın olduğunu ve bu yüzden de meydan gelen olayda en çok hasarın mekanik kısımlarda olduğunu da belirten Şahin Kondu; “Araba yere yakın olduğu için altını komple vurmuş. Buna dayalı olarak ön ve arka tampon kırılmıştı. Araç ile drift atmaya çalışmış ama güvenlik sistemlerini bilmediği için atamamış, araba kendini tutumuş. Bu yüzden aracın baskı balata, volantı patlatmış, Z rotlar, amortisörler eğilmiş, Radyatörü vurup gergi bilyesi devir daimi patlatmış. Yani hep alt tarafta bulunan mekanik arızalar oluşmuş araçta egzoz sistemleri ile ilgili. Aracın altını yere vurmuş baya belli yani. Biz bunları burada sanayide Burdur’da olabilecek en iyi şekilde yaptırmaya çalıştık. Lastiklerimizde zarar vardı, arka lastikler tabiri caizse kabak olmuş, sağ ön lastik yarılmış. Onları da değiştirdik. Böylelikle zarar gören bütün parçaları kendim yaptırıp faturalandırdım avukata faturaları teslim ettim. Mahkememizin gününü bekliyoruz şimdi.” dedi. Servise gönderse masrafın yaklaşık 300 Bin TL çıkacağını ancak karşı tarafın da esnaf olduğundan çok fazla bir zarara girmemesi için kendi imkanlarıyla yarı fiyatına Burdur Sanayisinde yaptırdığını belirten Kondu karşı tarafından önce ödeyeceğiz deyip sonra vazgeçmesinden yapılan yanlışın düzeltilmesini beklediğini dile getirdi.