- 22 Şubat 2013 Cuma 14:13

(ÖZEL HABER) PROF. KARABABA`DAN `RADYOAKTİVİTE` UYARISI

A
A
A
(ÖZEL HABER) PROF. KARABABA`DAN `RADYOAKTİVİTE` UYARISI

İzmir`in Gaziemir ilçesinde kurşun üreten bir fabrikanın atıklarında, insan sağlığına zarar veren radyoaktivite bulunduğu yönünde haberlerin ardından, Ege Üniversitesi (EÜ) Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa da, `radyoaktivite` konusunda uyarılarda bulundu.
EÜ Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Ali Osman Karababa, europium 152 adlı elementten kaynaklanan radyoaktivitenin risk oluşturmayı sürdürdüğünü söyleyerek, yarılanma ömrünün de yüz yılı bulacağı uyarısında bulundu. Karababa, "Europium 152`nin radyoaktivite açısından yarılanma ömrü düşünüldüğünde -bu benim ifadem değil, konunun uzmanlarının ifadesi-, orada yaklaşık bir yüzyıllık radyoaktivitenin yok olması için süre gerekiyor" dedi.
Sadece dikenli tellerle çevrili bırakılan alandaki büyük riskin sürdüğünü savunan Karababa, ``Türkiye Atom Enerjisi`nin yerinde yaptığı değerlendirmelerde, 2007`de, bu fabrikada çalışılan hurda kurşunların içinde radyoaktivite saptanıyor ve yapılan değerlendirmede, analizde de bu radyoaktivitenin europium 152 denilen bir elementten kaynaklandığı saptanıyor. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu`nun raporunda atıklar içinde ciddi boyutta insan sağlığına zarar verebileceği ifade ediliyor. Ve bu fabrikadaki atıkların izinsiz herhangi bir işleme tabi tutulmaması gerekliliği vurgulanıyor. Ancak o tarihten günümüze kadar basında çıkan habere kadar kurumlar arası yazışmalar var. Ancak hiçbir kurum üzerine düşen görevi ne yazık ki yapmıyor. Burada ilgili bakanlıklar, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu veya diğer kurumlar. Ama sonuçta fabrikanın etrafı giderek yerleşim yeri açısından kalabalıklaşıyor ve radyoaktivite hala orada duruyor. Kurumu`nun iki rapora baktığımızda aradaki sürenin bu takvime uymadığını görüyoruz. Ama ne hikmetse radyoaktivitede zararlı bir düzey yoktur deniyor`` diye konuştu.
Prof. Karababa, radyoaktivitenin bertarafı için yapılması gereken bilimsel adımları ise şöyle açıkladı:
``Önemli olan; şu an orada etrafı dikenli tellerle çevrilmiş bir fabrika var. Radyoaktivite dikenli tellerle engellenecek bir şey değil. Radyoaktivite hala orada ve etrafa zarar verebilecek bir düzeyde. Çünkü radyoaktiviteyi toprağın katmanları tutmaz. Bunu engellemek için ya kurşun bloklama yaparsınız ya da nükleer atıklarda olduğu gibi kalın, bilimsel kurallara uygun beton blokların içine atıkları gömmeniz gerekir ki, oradaki radyoaktiviteyi zararsız hale getirebilesiniz. O nedenle bölge şu an için ciddi bir risk alanı. Ve bu riskin giderilmesi için de yeterli önlemler alınmış değil. Toplumsal risk devam ediyor. Acilen yapılması gereken birçok şey var. Bunlardan bir tanesi; oradaki atıkların bilimsel kurallara uygun olarak bloklanıp yöreden uzaklaştırılması ve uygun bir deponi alanına götürülüp orada bertaraf edilmesi veya saklanması gerekir. Bu ilk aşama. Ki bu iş yapılıncaya kadar da sürekli orada radyoaktivitenin takip edilmesi ve zararsız düzeye alınıp, orada zararlı atığın kalmadığına emin olana kadar, çok sıkı bir denetimle bu işin en kısa zamanda yapılması gerekiyor.``
Sağlık Bakanlığı yetkililerinin, şu anda kapalı olan ancak yıllarca fabrikada çalışmış olan işçileri bularak, sağlık denetiminden geçirilmesi gerektiğini savunan Karababa, bölgede yaşayanların da kan kurşun düzeylerine bakılması ve sağlık kontrolünden geçirilmesi gerektiğini belirtti. Karababa, uyarılarını şöyle sıraladı:
"Bunun yanında fabrikada uzun süre açık kaldığı için, çalışmış çok sayıda işçi var. Elimizde çalışanlarla ilgili bir dokümanlar yok. Bunların ortaya çıkarılıp ilgili bilim insanlarının gözetiminde oluşturulacak bir bilimsel kurulla, heyetle, burada çalışmış insanların hepsinin sağlık denetiminden geçirilmesi gerekiyor. Çevre halkının da tabi. Birebir kaynağa en yakın çalışanlardan başlamalı. Tabii ki onun ardından yörede yaşayan insanların da yakınlıkları göz önüne alınarak, bir tarama programına alınması gerekiyor Sağlık Bakanlığı tarafından. Buradaki insanların hem kan kurşun düzeylerine bakılması hem de radyoaktivite açısından olası sağlık sorunu açısından değerlendirilmesi ve izlenmesi gerekiyor. Çalışan işçilerin de ilk değerlendirmesinin ardından izlenmesi gerekiyor. Çünkü radyoaktivite uzun erimli etkileri olan bir durum. O yüzden bu izleme programlarının mutlaka yapılması gerekiyor. Ancak bunlar yapıldığında riski azaltmış oluruz. Şu an var olan durumu daha iyiye götürmek anlamında atılabilecek en hızlı adımlar bunlar olmalı."
Prof. Karababa, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu dışındaki kurumların elinde de gerekli cihazların olduğunu aktarıp, bağımsız bir bilim kurulunun oluşturulması gerektiğini sözlerine ekleyerek, şöyle konuştu:
"Radyoaktiviteyi ölçmek için çok üst teknolojiye sahip araçlara ihtiyacınız yok. Bunun sayıcıları var, basit aletler. Bu basit aletlerle ölçüm yapılır. Bu aletler Türkiye Atom Enerjisi Kurumu`nun elinde nasıl varsa, üniversitelerin elinde de var. O nedenle herhangi bir sorun olmadan bunlar yapılabilir. Tabii ki üniversiteler de baskı görebilecek kurumlar, bunu da gözardı etmemek gerekir. Bir üniversitenin çalışanı, bir akademisyen olarak üzülerek söylüyorum. Yürekli bilim insanlarının var olduğunu ve ellerindeki aletlerle oradaki gerçek durumu ortaya koyacak insanlar olduğunu düşünüyorum. Yöneticilerimizin de vicdansız insanlar olmadığını düşünerek, hiç olmazsa bu aşamadan sonra sıkıntısız işlemlerin olabileceğine inanmak istiyorum."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: "Netenyahu ve Galant hakkında çıkan tutuklama emri gecikmiş ancak olumlu bir karardır" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Uluslararası Ceza Mahkemesinin İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Galant hakkında tutuklama emri çıkarması, Filistin’de akan kanın durması ve yapılan soykırımın son bulması için gecikmiş ancak olumlu bir karardır" dedi. Bakan Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Uluslararası Ceza Mahkemesinin İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Galant hakkında çıkan tutuklama emrinin Filistin’de akan kanın durması ve yapılan soykırımın son bulması için gecikmiş ancak olumlu bir karar olduğunu kaydetti. Yıllardır Filistin topraklarını işgal eden İsrail’in 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze başta olmak üzere Filistin’in birçok bölgesinde uluslararası hukuku ayaklar altına aldığını, insan haklarının yok sayıldığını dile getiren Bakan Tunç, "Bebek, çocuk, kadın demeden masum Filistinli kardeşlerimizi hedef alarak hayattan koparan, binlerce Filistinliyi yaralayan, milyonlarca Filistinliyi ise sistematik olarak göçe zorlayan barbar İsrailli yetkililer, işledikleri savaş ve insanlık suçları nedeniyle en kısa sürede hukuk önüne çıkarılmalıdır. Demokrasi ve insan haklarına inanan ülkeler ve uluslararası mekanizmalar ivedilikle harekete geçmeli, bebek katillerinin hak ettiği cezayı almaları için gereğini yapmalıdır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye olarak daima işgalci İsrail’in adaletsizliklerini, yaptığı soykırımı, insanlık suçlarını gündemde tutmaya devam edecek, Filistinli kardeşlerimizin haklı davasında yanında olacağız. Filistin halkının kendi ülkelerinde özgürce ve insan onuruna yakışır bir şekilde yaşaması için her alandaki mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
Eskişehir Eskişehir’e soğuk hava ve kar yağışı geliyor Eskişehir’de hava sıcaklıklarının yüksek oranda düşmesi ve kar yağışının etkili olması beklenirken, muhtemel riskler konusunda Meteoroloji tarafından uyarı yapıldı. Eskişehir Bölge Tahmin ve Erken Uyarı Merkezi tarafından yapılan son meteorolojik değerlendirmelere göre, bölge genelinde halen mevsim normalleri üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının pazar gününden itibaren 12 ila 18 derece azalarak mevsim normalleri altına ineceği tahmin ediliyor. Bölgeyi etkilemesi beklenen soğuk ve yağışlı hava nedeniyle cumartesi günü bölge genelinin yer yer kuvvetli olmak üzere aralıklı yağışlı geçeceği öngörülüyor. Yağışların genellikle yağmur ve sağanak, akşam saatlerinden sonra ise yükseklerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağı değerlendiriliyor. Pazar günü yağışların Bursa’nın doğusu, Bilecik ve Eskişehir çevrelerinde de aralıklı karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağı tahmin ediliyor. Meteoroloji muhtemel risklere karşı vatandaşları uyardı Kuvvetli yağış, fırtına ve kar yağışı ile buzlanma ve don olaylarının sebep olabileceği risklere karşı Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından uyarı yapıldı. Ayrıca, söz konusu meteorolojik hadisenin 23-27 Kasım 2024 tarihleri arasında beklendiği belirtildi. Öte yandan, Eskişehir’de hava sıcaklığının eksi 5 ila 1 derece aralığında olacağı ifade edildi.
Ankara Bakan Tekin: “Gelecekte spor liselerimizi tematik hale getirmeye devam edeceğiz” Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 22. Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi’nin açılışında erken yaşta spor eğitimi verilmesinin önemine dikkat çekerek, spor liselerinin tematik hale getirileceğini bildirdi. Spor Bilimleri Derneği tarafından bu yıl 22’ncisi düzenlenen Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi’nin açılışı, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in katılımıyla Gazi Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. Kongrenin açılışında konuşan Tekin, Öğretmenler Günü Haftası dolayısıyla Bakanlık olarak bazı etkinlikler planladıklarını dile getirdi. Bakanlık olarak en çok üzerinde durdukları konulardan bir tanesinin spor kültürü ve spor alışkanlıklarının kazandırılması olduğunu belirten Bakan Tekin, Platon’un beden eğitimi ve müziğin eğitimdeki yerine ilişkin sözlerini hatırlatarak, “Kendi bedenine egemen olamayan bir insanın toplumda yöneticilik yapma ihtimali yok. Dolayısıyla spor ve spor eğitimi sadece sporcuların eğitimi anlamında değil, toplumun tamamının bu anlamda hayatını yönlendirmesi açısından çok önemli. Ben bu vesileyle Milli Eğitim Bakanlığı olarak hem çocuklarımızın gündelik hayatta sportif alışkanlıklar kazanmasını hem de beden eğitimi derslerinin daha verimli, daha işlevsel hale gelmesi için ciddi değişiklikler yaptık” dedi. “Spor liselerimizde de benzer bir uygulamayı başlatacağız” Bakan Tekin, 2014 yılında proje okul uygulaması başlattıklarını ve sportif eğitim veren okulları tematik hale getirmek istediklerini dile getirdi. Bunun ilk örneklerinden birinin Voleybol Federasyonu ile yürütülen Türkiye Voleybol Lisesi olduğunu kaydeden Tekin, “Türkiye’de özellikle kadın voleybolu ile ilgili yaşanan gelişmelerde MEB ile Türkiye Voleybol Federasyonu’nun ortaklaşa yürüttüğü bu projenin çok büyük bir yeri var. Benzeri şekilde Türkiye Futbol Federasyonu ile ortak Riva’da ilk örneğini verdik, Futbol Lisesi açtık. Spor liselerimizin büyük çoğunluğu 2014 itibarıyla hemen hemen tamamı genel spor liseleriydi. Dolayısıyla okula atadığımız öğretmen arkadaşlarımızın ilgilerine göre devamlı olmayan bir görünüm arz ediyor. Bunun üzerine biz proje okul formatıyla federasyonlarla bu liseleri tematik hale getirmek istedik. Bu okulların sportif anlamdaki derslerle ilgili müfredatını ilgili federasyonlarla yaptık. Akademik kısmını bakanlıktaki ilgili genel müdürlük ve Talim Terbiye Kurulu Başkanı, sportif anlamdaki müfredatını da ilgili federasyonlarla ortak yaptık. Bu bence çok önemli bir adımdı. Gelecekte spor liselerimizi bu anlamda tematik hale getirmeye devam edeceğiz. Başka bir başlangıç daha yapıyoruz. İlk örneğini güzel sanatlar liselerimizle beraber yaptık bu yıl. Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi ile birlikte bir müzik ilkokulu, ortaokulu ve lisesini test ettik. İlk yıldan itibaren tematik spor liselerimizde de benzer bir uygulamayı başlatacağız. Daha küçük yaşlardan itibaren sportif yeteneklerini çocuklarımızın tespit edip, o yeteneklerine uygun eğitim öğretim almalarını temin edecek bir adım atacağız” dedi. Kongre 24 Kasım tarihlerine kadar sürecek. Kongrenin açılışına Bakan Tekin’in yanı sıra, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Ünal, Spor Bilimleri Derneği Başkanı Fikret Soyer, akademisyenler, öğrenciler ve sporcular katıldı.
Diyarbakır Vali Zorluğlu, öğrencilerle bir araya geldi Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesindeki Gazi Yaşargil İlkokulu’nu ziyaret eden Vali Murat Zorluoğlu, öğretmenlerle bir araya gelerek eğitim sistemindeki gelişmeleri ve öğrencilerin başarıları hakkında görüş alışverişinde bulundu. İl Milli Eğitim Müdürü Murat Küçükali ve okul idarecileri tarafından karşılanan Vali Zorluoğlu, okulu gezerek öğrenci, öğretmen ve derslik durumu hakkında detaylı bilgi aldı. Ziyaretin devamında öğretmenler odasında öğretmenlerle bir araya gelen Vali Zorluoğlu, öğretmenlik mesleğinin kutsal bir görev olduğunu vurgulayarak, herkesin hayatında unutulmaz izler bırakan en az bir öğretmeni olduğunu belirtti. Diyarbakır’daki eğitim kalitesinin artırılması için yapılan çalışmalara da değinen Zorluoğlu, "Eğitimde başarı, okul-aile işbirliğiyle mümkündür. Velilerimizin de bu süreçte aktif rol alması gerekiyor. Unutmayalım ki başarı sadece akademik değil, ahlaki ve değerler eğitimini de kapsayan bütüncül bir yaklaşımla elde edilebilir." dedi. Görüşmede öğretmenler ise Vali Murat Zorluoğlu’na ziyaretlerinden dolayı şükranlarını sunarak, eğitim sistemindeki yenilikler hakkında görüşlerini paylaştı. Eğitimciler, özellikle bu yıl 1, 5 ve 9. sınıflar için uygulamaya konulan yeni müfredatın, öğrenci merkezli bir yaklaşımla eğitim kalitesini artırdığını vurguladı. Yeni müfredat sayesinde öğrencilerle daha etkili bir iletişim kurduklarını ve öğrencilerin derslere olan ilgisinin arttığını belirtti. Ayrıca, öğrencilerin kendilerini daha özgürce ifade etmelerine imkan tanıyan bu sistemin, öğrenme süreçlerini daha keyifli hale getirdiğini ifade etti. Program kapsamında sınıfları da ziyaret eden Vali Zorluoğlu, öğrencilerle yakından ilgilendi. Öğrencilerin eğitim hayatları ve gelecek hedefleri hakkında sohbet eden Zorluoğlu, öğrencilerin heyecanına ortak oldu. Ziyaret, hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.