TEKNOLOJİ - 07 Mayıs 2024 Salı 14:41

İncir ve Zeytin yaprağı molekülü ile 17.patente ulaşan Ar-Ge’ciler Aydın ekonomisine umut oldu

A
A
A
İncir ve Zeytin yaprağı molekülü ile 17.patente ulaşan Ar-Ge’ciler Aydın ekonomisine umut oldu

Adnan Menderes Üniversitesi(ADÜ) Teknokent’te çalışmalarını sürdüren Karya Farma HBX Ar-Ge (BAP)Bilimsel Araştırmalar Projeleri, Aydın’ın milli meyvesi incir ve zeytini yeniden ele aldı. Bugüne kadar pek çok faydası tespit edilen incir ve zeytinin sahip olduğu bileşenler sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirici etkisinin yanında yaşlanmayı geciktirici (anti aging) bir nutrasötik ve farmasötik bileşim de olduğu belirtildi.


Antik çağlardan bu yana barış ve kardeşliğin sembolü olan zeytin ve kutsal meyvelerin başında yer alan ve adına sure inen incir ile ilgili araştırmalarını sürdüren Karya Farma HBX Ar-Ge 18 yıldır sürdürdüğü çalışmalarında eksik etmediği incir ve zeytinin farklı bir yönünü incelemeye aldı. Laboratuvar ortamında yapılan incelemelerin sonuçları ile ilgili patent başvurusu da yapan HBX Ar-Ge Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Başlık, Evliya Çelebi’nin Marifetname adlı eserinde Aydın’ı tasvir ederken kullandığı “Dağlarından yağ, ovalarından bal akar” ifadeleri ile sözünü ettiği incir ve zeytinin her geçen gün yeni bir faydasını daha laboratuvar ortamında tespit ettiklerini kaydetti.


Bugüne kadar ki akademik olarak 17 patente imza atmaya yarayan çalışmalarında incir ve zeytin meyvelerinin yaprağından çekirdeğine kadar her yönünü ele aldıklarını ifade eden Başlık, “Son çalışmamızda “Aydın ilimizin de sembolü olan incir ve zeytinin özellikle yapraklarının içinde barındırdığı moleküler değerleri incelemeye aldık. Bu iki ürünün yaşlanmayı geciktirici ve antimikrobiyal özelliklerini tespit ettik. Umuyoruz ki ileride incir ve zeytin daha da kıymetlenecek ekonomik katkısı büyük olacak” diye konuştu.


İnsanlığın var oluşundan bu güne kadar tüm canlıların hayatını idame ettirme çabalarının yanında kaliteli bir yaşam ile hayatta kalma çabasının süre geldiğini kaydeden Hakan Başlık, “Yaşlılık, yetişkinliğin bir uzantısı olarak yaşam süresinin ileri döneminde fiziksel ve ruhsal değişimlerin görüldüğü bir evre olarak tanımlanmaktadır. Genel anlamda bu şekilde tanımlanan yaşlılık; fizyolojik değişimler, psiko-sosyal faktörler ve kronoloji gibi farklı kriterlerin tanımlamada göz önünde bulundurulduğu bir dönem olarak kabul edilmektedir. Çevreden ve yaşam tarzından doğrudan etkilenen cilt, yaşlanma belirtilerinin en fazla görüldüğü organdır. Yaşlanmayla birlikte insan vücudunda yaşanan biyokimyasal fonksiyon değişiklikler, hücrelerden organlara kadar birçok süreçte değişime neden olmaktadır. Son derece karmaşık olan bu değişikliklerle birlikte bağışıklık sistemi de ve tüm organlarımızda doğal olarak yaşlanmaktadır” dedi.


“Doğal yöntem her zaman daha sağlıklı”


Teknikte belli yöntemler ile yaşlanma sürecini yavaşlatma sürecinin mümkün olduğunu kaydeden Başlık, “Koruyucu hekimliğin parçası olan anti aging uygulamaları sayesinde hücrelerin enerjisi arttırılarak, kozmetik bakımla cildimizin ve hasara uğrayan dokularımızın yaşlanma süreci yavaşlatılmaktadır. Günümüzde yaşlılığı önlemek üzere yapılan işlemler; genelde sentetik ilaçların kullanımı veya estetik operasyonların uygulanmasıdır. Sözü edilen ilaçlar ve estetik operasyonlar, insan vücudu için dışarıdan yapılan önlemler olmaktadır. Bitkisel temelli nutrasötik bileşimler olarak kullanılan sebzeler ve meyveler, bünyesinde yer alan antioksidan ve fenolik bileşikler sayesinde anti aging uygulamalar olarak kullanılabilmektedir. Bu yöntem tamamen doğal bir yöntem olup bir bakıma vücudun ihtiyacı olan bileşiklerin alınmasının sağlanmasıdır. Sonuç olarak incir ve zeytin ile ilgili bu buluş ile beraber daha öncesinde de bahsedildiği üzere yaşlılık geciktirici olarak doğal yöntemlerin kullanılması; vücudun tepki oluşturabileceği cerrahi operasyonlar ve sentetik ilaçların kullanımın engellenmesi hedeflenmektedir” diyerek artık incir ve zeytinin sıradan bir besin olmaktan çıkıp tamamen şifa olma yönünde hızla ilerlediğini kaydetti.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beylikdüzü’nde 19 Mayıs coşkuyla kutlandı 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, 105. yılında Beylikdüzü’nde coşkuyla kutlandı. Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun kahraman silah arkadaşlarının emanetine sahip çıkacağız" dedi. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Beylikdüzü’nde coşkuyla kutlandı. Her yaştan insanın akın ettiği etkinlikler Yaşam Vadisi’ndeki Atatürk anıtına çelenk sunma töreni ile başladı. Törenin ardından 19 Mayıs coşkusu Yaşam Vadisi’ndeki etkinlik alanlarında devam etti. Beylikdüzü Belediyesi’nin bu yıl üçüncüsünü düzenlediği Kırlangıç Gençlik Festivali etkinlikleri çerçevesinde spor ve sanatla buluşan vatandaşların 19 Mayıs coşkusuna Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık da ortak oldu. Spor aktivitelerinin düzenlendiği alanda müsabakaları izleyen Başkan Çalık, Yaşam Vadisi’ndeki etkinliğe gelenlerle de sohbet etti. Emir Can İğrek sahne aldı 19 Mayıs coşkusunun 3. Kırlangıç Gençlik Festivaliyle taçlandığı gecenin sonunda spor müsabakalarında dereceye girenlere ödülleri verildi. Ödül törenin ardından sahneye ünlü sanatçı Emir Can İğrek çıktı. Yaşam Vadisi’ni dolduran on binlerce kişiye unutulmaz bir gece yaşatan Emir Can İğrek, 19 Mayıs coşkusunu Beylikdüzü’nde yaşamaktan mutluluk duyduğunu ifade etti. İğrek’e çiçek ve plaket takdimini gerçekleştiren Başkan Çalık, Türkiye’nin en özel alanlarından biri olan Yaşam Vadisi’nde 19 Mayıs’ı kutlamanın önemine değindi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti gençleri bilim, spor, kültür ve sanatla buluşturmaya devam edeceklerini ifade eden Başkan Çalık, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan ve ışığından asla ayrılmayacağız. Atatürk ve silah arkadaşları bu memleketi çok zor koşullarda inşa ettiler. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun kahraman silah arkadaşlarının emanetine sahip çıkacağız. Hepinizi çok seviyorum. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun” diye konuştu.