SAĞLIK - 16 Temmuz 2018 Pazartesi 11:23

Prof. Dr. Şafak: “Dondurmayı ısırmayın, ağızda eritin”

A
A
A
Prof. Dr. Şafak: “Dondurmayı ısırmayın, ağızda eritin”

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof.

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Asım Şafak, dondurmanın ısırarak ve büyük parçalar halinde yenildiğinde mide-bağırsak sorunlarına yol açtığını belirtti. Şafak, “Çocukların günde 100 gramdan fazla dondurma tüketmesi sakıncalı” dedi.


Memorial Antalya Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Mustafa Asım Şafak, dondurmanın ısırarak yenildiğinde mide-bağırsak sorunlarına yol açtığını kaydetti.



“Çocuklar için besin değeri yüksek”


Mustafa Asım Şafak, dondurmanın tamamen doğal içerikler ile hazırlandığında son derece sağlıklı bir ürün olduğunu belirterek, süt, yoğurt veya peynir tüketmeyen çocukların yeterli kalsiyum almasına katkıda bulunduğunu ifade etti. Sadece süt, şeker ve salep ile üretilen dondurmanın çocukların beslenmesinde güvenle kullanılabileceğini aktaran Şafak, “Üretiminde süt yerine süt tozu, şeker yerine yapay tatlandırıcılar veya glukoz şurubu, gerçek meyve ekstreleri yerine de meyve aromaları ve gıda boyalarının kullanılması, dondurmayı sağlığı tehdit eden bir besin haline dönüştürebilir. Bu nedenle günlük olarak yapılan ve doğal ürünler kullanıldığı bilinen yerlerden alınan dondurma tüketilmeli ya da evde doğal ürünler kullanılarak dondurma yapılmalıdır” dedi.


Dondurmanın doğal ve sağlıklı şekilde üretilmesinin yanı sıra tüketiminin de bazı kurallara uygun ve sınırlı miktarda olması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Şafak, ebeveynleri uyararak, çocukların günde 100 gramdan fazla dondurma tüketmesinin sakıncalı olduğunu dile getirdi.



“Büyük parçalar halinde yutmak enfeksiyona yol açar”


Dondurmayı ısırarak ve büyük parçalar halinde yutarak yemenin mide bağırsak sistemini olumsuz etkilediğinin altını çizen Şafak, “Dondurmayı ısırarak yemek, mide bölgesinde tahrişlere yol açabileceği gibi mide kramplarının oluşmasına da zemin hazırlar. Aynı şekilde üst solunum yolu enfeksiyonlarına da neden olabilir. Bademcik iltihabı, farenjit, sinüzit gibi hastalıklar sırasında da dondurmaya bir süre ara verilmelidir. Sağlıklı dondurma seçildiği ve fazla miktarda tüketilmediği halde kişide kolay veya sık üst solunum yolu iltihaplanmaları oluşuyorsa, üst solunum yollarını tahriş eden başka bir rahatsızlık olabileceği akla gelmelidir. Örneğin kişide burun ve geniz tıkanıklığı şikayetleri varsa, sıkça ağızdan solumaya neden olan diğer durumlar da mevcutsa, ağız ve boğaz mukozası sürekli olarak bir miktar tahriş olmuş haldedir. Bu durumdaki hastaların soğuk bir besin yemesi ve içmesi, yüksek sesle veya uzun süre konuşması ya da tozlu ve kuru bir ortamda bulunması ile boğaz şikayetleri başlar. Boğazda batma ve yanma hissi, yutma sırasında takılma ve ağrı gibi belirtiler sıklıkla görülür. Bu durumda zaman geçmeden bir uzmana başvurulmalıdır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Otomobilin çarpıp kaçtığı bisiklet sürücüsü öldü Aksaray’da otomobilin bisiklete çarpıp kaçması sonucu meydana gelen trafik kazasında bisikletle birlikte 100 metre sürüklenen sürücü olay yerinde hayatını kaybetti. Kaza gece saat 03.00 sıralarında Cumhuriyet Bulvarı Küçükbölcek Mahallesi kavşağında yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Cumhuriyet Bulvarı üzerinden Atatürk Bulvarı istikametine bisikleti ile seyreden yabancı uyruklu şahsa aynı istikamete seyreden otomobil çarptı. Çarpmanın etkisiyle aracın altında kalan bisiklet ve sürücüsü yaklaşık 100 metre araç altında sürüklenerek yolun sağ tarafına fırlarken, plakası belirlenemeyen aracın kimliği belirlenemeyen sürücüsü durmak yerine kaçarak kayıplara karıştı. Mahalle sakinlerinin ses ile fark ettiği kaza 112 Acil Çağrı Merkezine bildirildi. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen 112 Acil Yardım ekipleri bisiklet sürücüsüne ilk müdahaleyi olay yerinde yaparken, sürücünün hayatını kaybettiğini belirledi. Bunun üzerine polis ekipleri yolu trafiğe kapatarak olay yerini şeritle çevirdi. İl Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şubesi ekiplerinin fotoğraflama ve delil çalışması yaptığı kaza yerinde ölen bisiklet sürücüsünün yola savrulan ayakkabısı ve bisikletinin tekeri yürekleri burktu. Bisikletin tanınmaz hale geldiği kaza yerinde yapılan incelemelerin ardından kimliği belirlenemeyen ancak yabancı uyruklu olduğu tespit edilen ölen bisiklet sürücüsü otopsi yapılmak üzere cenaze aracıyla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Morguna kaldırıldı. Polis kazaya karışan aracın peşine düşerken Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kazayla ilgili tahkikat başlatıldı.
Ankara Bakan Bolat: “Dünyada Gazze’deki İsrail soykırımına karşı ticareti durdurma kararı alan öncü ülkelerin başında geliyoruz” Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Dünyada Gazze’deki İsrail soykırımına karşı ticareti durdurma kararı alan öncü ülkelerin başında geliyoruz” dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, TBMM Genel Kurul’da Ticaret Bakanlığının ve bağlı kuruluşlarının 2025 yılı merkezi yönetim bütçe kanunu teklifi ile 2023 yılı merkezi yönetim kesin hesap kanun teklifinin görüşmelerinde konuştu. Türkiye ekonomisinin 2023 yılında zayıf dış talep ve 6 Şubat’taki iki çok yıkıcı deprem felaketlerine rağmen yüzde 5,1 oranda büyüme kaydederek güçlü bir performans sergilediğini belirten Bolat, “Ülkemiz, OECD ülkeleri içinde 1., Avrupa’da 2., G-20 ülkeleri içinde ise 3. sırada yer almıştır. 2023 yılında nominal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla ‘GSYH’ 1 trilyon 130 milyar dolara ulaşarak rekorunu yenilemiş, kişi başına düşen milli gelir ise yüzde 24,2 artışla 13.243 dolara ulaşmıştır. Ekonomimiz 2024 yılı ilk çeyreğinde yüzde 5,3, ikinci çeyreğinde yüzde 2,4 ve üçüncü çeyreğinde yüzde 2,1 olarak büyümüş, ilk dokuz ay itibarıyla GSYH’miz %3,2 oranında büyüme kaydetmiştir. 2024 yılı ilk 9 ay sonunda yıllıklandırılmış milli gelirimiz 1 trilyon 260 milyar dolarlık rekor seviyeye yükselmiştir. Türkiye ekonomisi, büyüme performansını kesintisiz 17 çeyrektir sürdürmüştür. İlk dokuz ayda net mal ve hizmet ihracatı 1,9 puanlık katkı ile büyümenin temel sürükleyicisi olmuştur” ifadelerini kullandı. Ticaret Bakanlığı olarak 16 bin 500 kadarı gümrük idarelerinde olmak üzere toplam 24 bin çalışanla ihracatı sürdürülebilir bir şekilde artırmak, yerli üreticiyi ithalat ve haksız rekabet baskısına karşı korumak, gümrüklerin etkinliğini artırmak, iç ticaretin istikrarlı ve adil rekabet şartlarında işlemesini sağlamak, esnaf ve KOBİ’leri güçlendirmek ve tüketicileri korumak için var güçleriyle çalışmaya devam ettiklerini aktaran Bolat, “Bu çerçevede, ihracatı artırmak amacıyla pazara giriş, pazarda tutunma ve derinleşme, markalaşma, yeşil ve dijital dönüşüm ile e-ihracat gibi alanlarda ihracatçı firmaları toplamda 42 adet destek programı yoluyla desteklediklerini söyledi. “E-ihracatımızın genel ihracatımız içerisindeki payını 2028 yılına kadar yüzde 10’a yükseltmeyi hedefliyoruz” İhracat Akademisi ile mevcut 140 bin ihracatçı firma sayısını 2030 yılına kadar 200 bin ihracatçı sayısına yükseltmeyi hedeflediklerini dile getiren Bolat, “Yeşil dönüşümün ‘Responsible- Sorumluluk programımız’ yanı sıra dijital dönüşüm sürecinde de Ticaret Bakanlığı olarak kapsamlı desteklerimizle, firmalarımıza stratejik alanlarda özel destekler veriyoruz. AB ile yeşil mutabakata uyumun altyapısını hazırlıyoruz. Kolay İhracat Platformu ‘KİP’ ve E-Kolay İhracat Platformu ‘E-KİP’ ile ihracat yapmak isteyen firmalarımıza çevrimiçi rehberlik ediyor, danışmanlık hizmetleri sağlıyoruz. Bu çalışmalar sonucunda, 2022 yılında yüzde 0,9, 2023 yılında yüzde 2,1 olan 2024 yılı Ocak-Kasım döneminde ise yüzde 2,64 seviyesine ulaşan e-ihracatımızın genel ihracatımız içerisindeki payını 2028 yılına kadar yüzde 10’a yükseltmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu. “Yerli üretimimizi, sanayimizi, istihdamımızı ve ülkemiz ticaretini korumaya hizmet eden etkili kararları hayata geçirdik” Konuşmasının devamında yerli sanayiyi haksız rekabete neden olan dampingli ve sübvansiyonlu ithalat veya artan ithalat kaynaklı zarar ve tehditlere karşı en fazla koruyan ülkeler arasında olduklarını kaydeden Bolat, “Hâlihazırda 130 adet dampinge ve sübvansiyona karşı tedbirimiz, 115 adet önlemlerin etkisiz kılınmasına karşı tedbirimiz yürürlüktedir. Yani dampingli ithalatın diğer ülkeler üzerinden gelmesine de müsaade etmiyoruz. 10 ürün grubunda da korunma tedbirimiz bulunmaktadır.2024 yılında binek otomobil ve altın ithalatını azaltmaya yönelik etkili tedbirler aldık. Çelik sektörümüzü haksız ticari uygulamalara karşı korumak üzere anti-damping ve korunma önlemlerimizi uyguladık. Tekstil, konfeksiyon, çelik sektörlerimizde; ayakkabı, güneş paneli, seramik, polyester, yassı çelik, filmaşin gibi sanayi ürünleri ile ceviz, badem, melas başta olmak üzere birçok tarım ürününde yerli üretimimizi, sanayimizi, istihdamımızı ve ülkemiz ticaretini korumaya hizmet eden etkili kararları hayata geçirdik” diye konuştu. “Tespit edilen aykırılıklar için 4 milyar 750 milyon TL’nin üzerinde idari para cezası uyguladık” 2024 yılından bugüne kadar, başta gıda sektörü olmak üzere ulusal, yerel ve zincir marketler, alışveriş merkezleri, otomotiv, emlak ve kuyum sektörleri, fahiş fiyat artışı ve stokçuluk faaliyetleri ile tüketicinin korunması kapsamında, 81 ilde toplam 425 bin 737 işletmeyi denetlediklerini belirten Bolat, “Tespit edilen aykırılıklar için 4 milyar 750 milyon TL’nin üzerinde idari para cezası uyguladık” dedi. “Dünyada Gazze’deki İsrail soykırımına karşı ticareti durdurma kararı alan öncü ülkelerin başında geliyoruz” İsrail ile ticaretin durdurulmasına ilişkin Bolat, “Hükümetimizin yoğun çalışmaları ile Türkiye olarak Gazze’ye, Batı Şeria’ya, Lübnan’a en fazla yardımlar gönderen ülke konumundayız. Buradan şunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Yetkili kurumlarımızın dışında yapılan ve İsrail’i durdurmaya yönelik en büyük mücadeleyi veren Türkiye’yi ve hükümetimizin büyük mücadelesini yıpratmayı amaçlayan, Filistin’in menfaatine değil, olsa olsa İsrail’in sevineceği bu tür açıklamalara asla itibar edilmemelidir. Devlet, hükümet, Ticaret Bakanlığı hiçbir ülke ile kendisi ticaret yapmaz. Ticaret, sahipleri yurtiçi sermaye veya uluslararası yatırımcı olan şirketler tarafından yapılır. 7 Ekim 2023’ten sonraki 6 ay içinde bir yandan ateşkes ve yardımları ulaştırma mücadelesi verirken, İsrail ile ihracat ve ithalat ticaretini aldığımız gümrük tedbirleri ile yüzde 32 oranında azaltmıştık. Ancak İsrail’in kalıcı ateşkes çabalarını kategorik reddetmesi ve insani yardımların Gazze’ye ulaşmasını engellemesi karşısında, 9 Nisan 2024 tarihinde İsrail’e ihracatı 54 fasıl altında bin 109 ürün bazında hükümetimiz durdurma kararını aldı. İsrail’in tutumunu devam ettirmesi nedeni ile Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz bu defa İsrail ile ticareti hem ihracat hem ithalat olarak 2 Mayıs 2024 tarihinde tamamen durdurma kararı aldı. Bu kararı aldık ve sıkı bir şekilde uyguluyoruz. Dünyada Gazze’deki İsrail soykırımına karşı ticareti durdurma kararı alan öncü ülkelerin başında geliyoruz” ifadelerini kullandı. 2 Mayıs 2024 tarihinden sonra, Türkiye’de İsrail’e yönelik ihracat ve ithalat için tescil edilmiş hiçbir gümrük beyannamesinin bulunmamakta olduğunu söyleyen Bolat, aynı şekilde İsrail’den Türkiye’ye hiçbir sevkiyatın bulunmamakta olduğunu kaydetti.
Ankara 2025 bütçe görüşmeleri Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “2024 yılında devam eden KKM hesaplarından herhangi bir zarar söz konusu değildir” dedi. Şimşek, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen 2025 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2023 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Şimşek, 2024 ikinci yarısından sonra uyguladıkları program sayesinde önemli kazanımları olduğunu söyleyerek, “Öncelikle makro finansal istikrarı güçlendirdik. Ekonomide yeniden dengelenmeyi sağladık. Şoklara karşı dağınıklığımızı arttırdık. Burada tabii ki ticari açığın milli gelire oran olarak yüzde 5.5 civarından yüzde birin altına inmesi olması değerlidir. Uluslararası rezervlerimizi arttırdık. Brüt rezervlerimiz 98.5 milyar dolardan 6 Aralık itibariyle 159.4 dolara çıktı. Swap hariç net rezervlerimiz yaklaşık 109 milyar dolar artışla 48.3 milyar dolara yükseldi. Çünkü o rakam tabii burada argümanlardan bir tanesi bunun üzerinden sağlandığı yönü de bu doğru değil. Bu artışın üçte ikisinden fazlası uzun vadeli maliyetli dış kaynak artı. Türkiye’deki portföy tercihlerinden kaynaklandı. Dolayısıyla bütün portföy yatırımları yani hepsine carry trade deseniz ki bir kısmı on yıl vadeli, beş yıl vadeli, iki yıl vadelidir, onların hepsine dahi deseniz bunların rezerv artışındaki payı üçte bir düzeyinin altındadır. Uluslararası tanıma göre rezerv yeterliğini sağlamış durumdayız. Son bir buçuk yılda ülke risk primimiz dört yüz elli bas puandan fazla düştü. Aynı dönemde gelişmekte olan ülkelerdeki risk primindeki düşüş bunun onda biridir. Bir program yoksa program başarılı bir şekilde uygulanmıyorsa bir ülkenin risk primi kendisine benzer ülkelerden nasıl oluyor da aynı dönemde on kattan fazla düşüyor diye sormak lazım. Bu program öncesinde on yıl vadeli gösterge tahvilimizin maliyeti yüzde onun üzerindeyken bugün yüzde 7 civarına düşmüş. Yani Türkiye’nin dış kaynak maliyeti yüzde 30 düşmüştür. Real sektör ve bankalarımız çok daha uygun koşullarda finansmana erişiyor. En önemlisi Türk Lirası’na güveni kazandırdık” ifadelerini kullandı. Şimşek, kur korumalı mevduatın 68 haftadır kesintisiz bir şekilde düştüğünü hatırlatarak, “Kur korumalı mevduat stoku geçen sene zirve 3.4 trilyon liraydı. Bugün itibariyle 1.2 trilyon liranın altına düşmüş durumda. 2024 mevduat faizi ortalama yüzde 54.6. Ama kur artışı bunun yarısı bile değil. Dolayısıyla 2024 yılında devam eden KKM hesaplarından herhangi bir zarar söz konusu değildir” dedi. Şimşek, deprem harcamalarına rağmen bütçe açığını kontrol altına aldıklarını ve düşürmeye başladıklarını ifade ederek, “Bakın 2023 yılında ve 2024 yılında bugünkü fiyatlarda deprem yaralarını sarmak için 2.6 trilyon lira para harcadık. Bugünkü kurla 75 milyar dolara denk geliyor. Aldığımız harcama ve gelir tedbirleriyle 2023 yılı bütçe açığını milli gelire oran olarak yüzde 5.2’de tuttuk. Gelişmekte ülkelerde bu oran geçen sene yüzde 5.3’tü. Ülkemizde deprem hariç açığın milli gelire oranı geçen sene yüzde 1.6. Gelişmekte olan ülkelerde yüzde 5.3. Bütçe açının milli gelire oranını bu sene biz yüzde 4.9, 2025 yılında ise yüzde 3.1 indirmeyi hedefliyoruz. Finansman ihtiyacının azalmasıyla borç ve faiz yükü artışını da bundan sonra sınırlayacağız. Evet bu sene üç büyük kredi kuruluşu tarafından notu iki kademe birden artan dünyada tek ülkeyiz” şeklinde konuştu. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in eşi Esra Şimşek de Genel Kurul salonunda Bakan Şimşek’in konuşmasını takip etti.