ASAYİŞ - 25 Nisan 2024 Perşembe 12:28

Kebapçı ile çaycının döner çatallı tabela kavgası

A
A
A

Antalya’nın Manavgat ilçesinde iki esnaf arasında tabela koyma konusuyla ilgili çıkan tartışma kavgaya dönüştü. Meydan savaşını andıran kavgada esnaftan birisi döner çatalı darbeleriyle yaralanırken diğer esnaf gözaltına alındı.

Olay, Aşağı Pazarcı Mahallesi 1003 Sokak’ta yaşandı. Edinilen bilgiye göre tabela koyma konusunda bir süredir sözlü tartışma içerisindeki kebapçılık yapan Ramazan Ülger ile çay ocağı işleten Murat Pak arasında dün yine tartışma çıktı. Tartışma bir anda kavgaya dönüşürken, Ramazan Ülger, elindeki döner çatalıyla Murat Pak’ın başına ve boynuna vurarak yaralanmasına neden oldu.

Kebapçı ile çaycının döner çatallı tabela kavgasıKavga anında başka bir kişinin de Murat Pak’a üst üste yumruk vurmasıyla ortalık savaş alanına dönerken, diğer esnaf kavgayı ayırmakta güçlük çekti. Olay yerinin yakınında uygulama yapan trafik polisinin de müdahalesi sonucu taraflar ayrıldı.

Kebapçı ile çaycının döner çatallı tabela kavgasıOlayda başından ve boynundan yaralanan Murat Pak, 112 Sağlık ekibinin olay yerindeki müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırılırken, Ramazan Ülger polis tarafından gözlem altına alındı. Kavga anları güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.

Arif Kaplan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Yayman’dan "habere telif" açıklaması TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman, haberin de bir sanat ve kültür eseri sayılarak, telif ödenmesi konusunda çalışma yapılacağı sinyalini verdi. TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, Hüseyin Yayman başkanlığında toplandı. Yayman, Türkiye’nin dünyada en çok sosyal medyayı kullanan ülke olduğunu söyleyerek, “İnternette yedi saat, sosyal medyada üç saat zaman geçiriyoruz. Türkiye çok genç bir nüfusa sahip ve teknolojiyle uyumu çok fazla olan ülkelerden biri. İletişim teknolojisini çok yoğun bir şekilde kullanıyor ve son tahlilde bu bizi dijitale bağımlı hâle getiriyor, kontrol edemediğimiz bir alan ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı. Yayman, Tiktok platformunda içerik paylaşımında çok ciddi eleştiriler olduğunun altını çizerek, “Size de geliyor yani artık -eskilerin tabiriyle- mızrağın çuvala sığmadığı bir durumla karşı karşıyayız. Son tahlilde hepimiz milletvekilleri olarak söz hürriyetini, fikir hürriyetini savunuyoruz, hepimiz sansüre, yasaklamalara karşıyız. Fakat son tahlilde de bir kamu düzeninin sağlanması gerekiyor. Hepimizin çocukları var. Çocukların korunması, ailenin korunması, gençlerin daha sağlıklı bir ruh yapısıyla büyümesi” şeklinde konuştu. Dijital telif konusunda ise Yayman, “Kurumsal yapılar içerik üretmek için personel, gazeteci, muhabir, televizyoncu, kameraman istihdam ederken, herhangi bir platform -bu, internet de olabilir, sosyal medya mecraları da olabilir- orada bulunan bir kişi ya da bir kurum, tüzel kişilik o sizin ürettiğiniz içeriği alıyor, kullanıyor ve bunun hiçbir yaptırımı olmuyor. Bizim, muhakkak Avrupa örneklerinde olduğu gibi haberin de bir sanat ve kültür eseri sayılması, telifinin ödenmesi ve emeğin karşılığını bulması noktasında bir çalışma yapmamız lazım. Sözlerimin ana fikri şu; Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’muzun tam da dijital kavramla ’update’ edilmesi lazım; yeniden yapılanması, güncellenmesi lazım. Algoritmayı yenilememiz lazım. Bununla ilgili olarak da Komisyonumuza bence çok önemli bir tarihsel görev düşüyor” dedi.
Mersin İsveç İstanbul Başkonsolosu Strömquist Başkan Seçer ile görüştü İsveç İstanbul Başkonsolosu Johanna Strömquist ve beraberindeki heyet, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile bir araya geldi. Strömquist ve beraberindeki heyeti Mersin’de ağırlamaktan mutluluk duyduğunu belirten Seçer, heyete Mersin hakkında bilgiler verdi. Mersin’in 2,5 milyon fiili nüfusa sahip bir kent olduğuna dikkat çeken Seçer, birçok ülkeden ve milletten insanın farklı gerekçelerle Mersin’e gelip yaşadığını söyledi. Mersin’in birçok sektörü bünyesinde barındıran bir kent olduğunu söyleyen Seçer, “Mersin’de sektör çeşitliliği var ve bu sektörler de oldukça dinamik. Mersin lokasyon itibariyle de birçok imkânı bünyesinde barındırıyor. Çok stratejik bölgede ve ülkenin, bölgenin, doğal olarak da Doğu Akdeniz’in dünyaya açılan bir kapısı niteliğinde” dedi. “Hem kamu hem de özel sektör yatırımları Mersin’i her geçen gün daha önemli hale getiriyor” Özellikle Mersin Limanı’nın kente çok önemli bir değer kattığına vurgu yapan Seçer, “Mersin’i bundan yaklaşık 200 yıl önce oluşturan temel öge Mersin Limanı’dır. Mersin Limanı’nın oluşmasından sonra Mersin çok hızlı gelişen, büyüyen ve bugünkü konuma gelen bir kent haline geldi. 200 yıldır Mersin ticaret üzerine konumlanmış, kurulmuş ve gelişmiş kent hüviyetinde” diye konuştu. Mersin’in geleceğe dair olumlu gelişmeler yaşayacağını düşündüklerini belirten Seçer, Mersin ile ilgili çok güzel gelişmeler beklediklerinden söz ederek, “Hem kamu hem de özel sektör yatırımları Mersin’i her geçen gün çok daha önemli hale getiriyor” ifadelerini kullandı. Seçer konuşmasında, Mersin’in yoğun bir göç ile nüfus artışı yaşadığından da söz ederek, “RESLOG ile de zaman zaman temaslarımız oluyor. Özellikle sığınmacılar konusunda iş birliği içerisindeyiz. Bu konuyla ilgili çalışan birimlerimiz sadece RESLOG değil, Birleşmiş Milletler ve Göç Örgütü gibi birçok uluslararası kuruluşlar, örgütler ve yapılarla da iş birliği halindeyiz. Açıkçası bunlar çok kalıcı çözümler değil ama palyatif de olsa zaman zaman şehri rahatlatan çalışmalar” şeklinde konuştu. Seçer, iş birliğinin önemine dikkat çekerek, Mersin Limanı dolayısıyla da ticari ilişkilerin kurulabileceğinden bahsetti. Özellikle altyapı ve çevre çalışmaları konusunda uluslararası kuruluşlardan Mersin Büyükşehir Belediyesine sağlanan hibelerden de söz eden Seçer, kuruluşlar ile sağladıkları finansman iş birlikleri hakkında bilgiler verdi. Seçer ayrıca, göçün sebep olduğu nüfus artışı ile alakalı da Mersin’de hayata geçirdikleri ekonomik ve sosyal politikaları açıkladı. Başkonsolos Strömquist, iş birliğinin önemine dikkat çekti İstanbul Başkonsolosu JohannaStrömquist ise Mersin’de olmaktan dolayı duyduğu mutluluğu ifade ederek, “Mersin’e ilk ziyaretim. İş birliğiniz için teşekkür ediyorum ve bu ilişkilerin daha da gelişmesini umuyoruz. Bu yüzden de buradayız ve ziyaretinize geldik” dedi. Ziyarette, İsveç İstanbul Başkonsolosu Strömquist, İsveç İstanbul Başkonsolosluğunun çalışmaları hakkında bilgiler vererek iş birliğine hazır olduklarını ifade etti. Başkonsolos Strömquist, İsveç’teki yatırımcıları da Türkiye ve Mersin’e getirebileceklerinden söz etti.
Denizli Başkan Çavuşoğlu 14 yıllık uygulamaya son verdi Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, kent merkezinde 14 yıldır BELTAŞ tarafından işletilen ücretli cep otoparkı uygulamasına son verdi. Denizli’de cep otoparkları ücretsiz hale getirildi. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nun talimatıyla Büyükşehir Belediyesinin iştirak şirketi BELTAŞ tarafından 14 yıldır kent merkezinde ücretli olarak işletilen cep otoparkı uygulamasına son verildi. BELTAŞ’ın 2010 yılında başlattığı uygulama kapsamında Denizli kent merkezinde 13 ayrı noktada cep otoparkı bulunuyordu. Yeni uygulamayla birlikte vatandaşlar cep otoparkından ücretsiz bir şekilde faydalanmaya başladı. Denizli Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi’ne bağlı ekiplerde kent merkezinde yer alan cep otoparkları çevresinde bulunan tarife tabelalarının söküm işlemlerini gerçekleştirerek cep otoparklarını vatandaşların hizmetine açtı. “Derman belediyeciliği inşa ediyoruz” Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, göreve geldikleri ilk günden itibaren Denizli’de derman belediyecilik anlayışı ile hareket ettiklerini belirterek değişimin başladığını söyledi. Başkan Çavuşoğlu, “Rantı değil, halkın ihtiyaçlarını ön plana alan bir anlayışla çalışmalarımızı birer birer hayata geçiriyoruz. Denizli’de derman belediyeciliği inşa ediyoruz. Tüm hemşehrilerimizle birlikte kentimizi daha güzele ve iyiye hep birlikte ulaştıracağız” ifadelerini kullandı.
İzmir İzmir’de TÜBİTAK Bilim Projelerinin tanıtım toplantısı düzenlendi İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından, TÜBİTAK Bilim ve Toplum Projeleri kapsamında; desteklenmesine karar verilen 4004 Doğa Eğitimi ve Bilim Okulları Destekleme Programı ve 4005 Yenilikçi Eğitim Uygulamaları Destekleme Programı projelerinin tanıtım toplantısını düzenlendi. Lansmanda konuşan İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, “Yapay zeka ve iklimle alakalı çok güzel çalışmalarımız var. Bu başarı sadece İzmir’de değil, Türkiye’nin de başarısı. Uluslararası anlamda da bu başarıyı katlamalarını, geliştirmelerini öğrencilerimizden bekliyoruz” dedi. “Bu başarı sadece İzmir’in değil Türkiye’nin de başarısı” İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, TÜBİTAK Bilim ve Toplum Projeleri kapsamında desteklenmesine karar verilen 4004 Doğa Eğitimi ve Bilim Okulları Destekleme Programı, 4005 Yenilikçi Eğitim Uygulamaları Destekleme Programı projelerinin tanıtım toplantısını düzenledi. Projeye dair bilgiler aktaran İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, “İzmir’in çocukları 4004 ve 4005 TUBİTAK çağrıları ile çok güzel bir sonuç elde etti. 81 il içerisinde birinciliği elde ederek iki alanda da 3 tane projeyi geçirmiş durumda. Özellikle yapay zeka ve iklimle alakalı çok güzel çalışmalarımız var. Bu başarı sadece İzmir’in değil, Türkiye’nin de başarısı. Uluslararası anlamda da bu başarıyı katlamalarını, geliştirmelerini öğrencilerimizden bekliyoruz inşallah. Bu öğrencilerin kumaşında akademik başarı var. Bu yarışmalarda almış olduğumuz derecelerle de Türkiye’yi daha güzel yerlere taşıyacaklar. Çalıştıkları konular gerçekten takdire şayan konular. İklim, yapay zeka gibi daha güzel, gelecekte yeri olan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ileriye taşıyacak güzel konu başlıkları. Öğrencilerimizi tebrik ediyorum” ifadelerine yer verdi. “Farklı kesimlere yönelik bilimsel etkinlikler hedefleniyor” Projelerin amacına dair bilgiler aktaran İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü Proje Koordinatörü Seyran Yozgatlı da “Bilim ve toplum destekleme programlar ile okul öncesi dönemi çocuklarından lisans öğrencilerine, öğretmenlere, toplumun farklı kesimlerine yönelik bilimsel etkinlikler yapmayı hedefleyen projeler desteklemek hedefleniyor. Programlar ise; 4004 - Doğa Eğitimi ve Bilim Okulları Destekleme Programı, 4005 - Yenilikçi Eğitim Uygulamaları Destekleme Programı, 4006 - TÜBITAK Bilim Fuarları Destekleme Programı, 4006-4007 - Bilim Senlikleri Destekleme Programı, 4008 - Özel Gereksinimli Bireylere Yönelik Kapsayıcı Toplum Uygulamaları Destekleme Programı, 4004 - Doğa Eğitimi ve Bilim Okullar Destekleme Programı. Doğa, bilim ve teknoloji konularında farkındalık oluşturmak amacıyla gözetim ve uygulamalarla konunun anlamasına imkan sağlayan ve benzeri bir program dahilinde gerçekleştirilen etkinlikler, konaklamalı veya konaklamasız eğitim olarak sıralanmakta” diye konuştu. Yozgatlı, 125 projenin desteklenirken, ilin 4 proje ile programda yer aldığını ve 3 projenin de il müdürlüğüne ait olduğunu vurguladı. Sözlerini sürdüren Yozgatlı, şunları kaydetti: “4005 Yenilikçi Eğitim Uygulamaları projesinin amacı 4005 Programı ile öğretmenlere ve akademisyenlere; kendi branşlarına ve genel olarak öğretmenlik mesleğine özgü yenilikçi yaklaşım, strateji, yöntem ve tekniklerin etkileşimli olarak kazandırılması amaçlanmaktadır.”