Yerel Haberler
Antalya
23 Aralık 2025 Salı - 16:25 Antalya’da park halindeki yaklaşık 20 aracın lastikleri kesildi Antalya’da gece saatlerinde caddede park halinde bulunan yaklaşık 20 aracın lastikleri kesici bir aletle patlatıldığı ihbarı üzerine polis ekiplerince başlatılan çalışmada, bir şüpheli gözaltına alındı. Lastiklerin kesilme anı ise güvenlik kamerasına yansıdı. Olay, dün gece saatlerinde Alanya ilçesi Damlataş Caddesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, cadde üzerinde park halinde bulunan araçların lastikleri kimliği belirsiz bir kişi tarafından bıçakla kesildi. Gece saatlerinde yaşanan olayın ardından bölgeye polis ekipleri sevk edildi. Sabah saatlerinde araçlarının lastiklerinin patlak olduğunu fark eden sürücüler durumu polis ekiplerine bildirdi. Yapılan ilk incelemelerde yaklaşık 20 aracın lastiğinin kesildiği tespit edildi. Polis ekiplerinin çevrede yaptığı çalışmalar sonucunda lastikleri kestikten sonra olay yerinden ayrıldığı belirlenen şüpheli kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Sabah saatlerinde ise gözaltına alınan şüphelinin ailesi tarafından mağdur araç sahiplerinin zararlarının karşılandığı, araçların lastiklerinin lastikçiler tarafından yaptırıldığı öğrenildi. Lastikleri patlatılan mağdurlardan Onur Tüzün, "Çocuğu okula götürecektim. Sabah kalktım bir baktım lastikler inmiş. Yol boyunca herkesin lastiğini kesmişler. Bana komşum söyledi. Şüpheli lastikleri yaptıracakmış" dedi. Öte yandan gece saatlerinde kimliği belirsiz kişi tarafından araçların lastiklerini kestiği anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Antalya’da park halindeki yaklaşık 20 aracın lastikleri kesildi
23 Aralık 2025 Salı - 16:25 Antalya’da park halindeki yaklaşık 20 aracın lastikleri kesildi Antalya’da gece saatlerinde caddede park halinde bulunan yaklaşık 20 aracın lastikleri kesici bir aletle patlatıldığı ihbarı üzerine polis ekiplerince başlatılan çalışmada, bir şüpheli gözaltına alındı. Lastiklerin kesilme anı ise güvenlik kamerasına yansıdı. Olay, dün gece saatlerinde Alanya ilçesi Damlataş Caddesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, cadde üzerinde park halinde bulunan araçların lastikleri kimliği belirsiz bir kişi tarafından bıçakla kesildi. Gece saatlerinde yaşanan olayın ardından bölgeye polis ekipleri sevk edildi. Sabah saatlerinde araçlarının lastiklerinin patlak olduğunu fark eden sürücüler durumu polis ekiplerine bildirdi. Yapılan ilk incelemelerde yaklaşık 20 aracın lastiğinin kesildiği tespit edildi. Polis ekiplerinin çevrede yaptığı çalışmalar sonucunda lastikleri kestikten sonra olay yerinden ayrıldığı belirlenen şüpheli kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Sabah saatlerinde ise gözaltına alınan şüphelinin ailesi tarafından mağdur araç sahiplerinin zararlarının karşılandığı, araçların lastiklerinin lastikçiler tarafından yaptırıldığı öğrenildi. Lastikleri patlatılan mağdurlardan Onur Tüzün, "Çocuğu okula götürecektim. Sabah kalktım bir baktım lastikler inmiş. Yol boyunca herkesin lastiğini kesmişler. Bana komşum söyledi. Şüpheli lastikleri yaptıracakmış" dedi. Öte yandan gece saatlerinde kimliği belirsiz kişi tarafından araçların lastiklerini kestiği anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Türkiye’de en sık görülen 7 vitamin eksikliği ve alınması gereken önlemler
23 Aralık 2025 Salı - 14:43 Türkiye’de en sık görülen 7 vitamin eksikliği ve alınması gereken önlemler İç Hastalıkları Uzm. Dr. İrem Özçelik, Türkiye’de yaygın olarak görülen vitamin eksikliklerinin belirtileri ve bu eksikliklere karşı alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi. Türkiye’de ve dünyada giderek yaygınlaşan vitamin eksiklikleri, birçok kronik hastalık ve rahatsızlığın temel nedenleri arasında yer alıyor. Beslenme alışkanlıklarının bozulması, hazır gıda tüketiminin artması, toprak fakirleşmesi ve güneş ışığından yeterince faydalanılamaması vitamin eksikliklerini tetikleyen başlıca nedenler arasında gösteriliyor. Yapılan araştırmalar, Türkiye’de özellikle D vitamini ve B12 eksikliğinin yaygın olduğunu ortaya koyuyor. Memorial Antalya Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. İrem Özçelik, vitamin eksikliklerinin çoğu zaman belirti vermeden ilerlediğini belirterek, düzenli sağlık kontrollerinin önemine dikkat çekti. Kendinizi iyi hissetseniz bile kontrollerinizi yaptırın Vitamin eksikliklerinin sessiz seyredebildiğini ifade eden Özçelik, "Kişinin kendini iyi hissetmesi vitamin eksikliği olmadığı anlamına gelmez. Bu nedenle düzenli kan tahlilleri yaptırılmalıdır. Ayrıca vitamin takviyeleri mutlaka doktor veya diyetisyen kontrolünde kullanılmalıdır" dedi. D vitamini eksikliği yaygın Türkiye’de D vitamini eksikliğinin oldukça sık görüldüğünü belirten Özçelik, bu durumun kemik erimesi, kas-eklem ağrıları, bağışıklık sisteminde zayıflık ve yorgunluk gibi sorunlara yol açtığını ifade etti. Özçelik, güneşten yeterince faydalanmanın ve gerekli durumlarda takviye kullanılmasının önemine değindi. B12 eksikliği unutkanlığa yol açabiliyor B12 vitamini eksikliğinin özellikle vejetaryenler ve ileri yaş grubunda sık görüldüğünü belirten Özçelik, "B12 eksikliği kansızlık, unutkanlık, el ve ayaklarda uyuşma gibi nörolojik belirtilerle kendini gösterebilir" diye konuştu. Demir eksikliği kadınlarda daha sık Demir eksikliğinin özellikle kadınlar ve çocuklarda yaygın olduğunu söyleyen Özçelik, bu durumun halsizlik, saç dökülmesi ve çarpıntıya neden olabildiğini ifade etti. Demir emiliminin C vitaminiyle artırılabileceğini de sözlerine ekledi. C vitamini bağışıklık için önemli C vitamini eksikliğinin bağışıklık sistemini zayıflattığını belirten Özçelik, sigara içenler ve stres altında olan bireylerin bu vitamine daha fazla ihtiyaç duyduğunu ifade etti. A vitamini göz sağlığını etkiliyor A vitamini eksikliğinin gece körlüğü ve bağışıklık sorunlarına yol açabildiğini belirten Özçelik, dengeli beslenme ile bu eksikliğin önlenebileceğini söyledi. Folik asit gebelikte hayati öneme sahip Folik asit eksikliğinin gebelikte ciddi sorunlara neden olabileceğini vurgulayan Özçelik, gebelik planlayan kadınların mutlaka folik asit takviyesi alması gerektiğini belirtti. K vitamini kanama riskini artırıyor K vitamini eksikliğinin kanama eğilimine yol açabileceğini ifade eden Özçelik, özellikle uzun süre antibiyotik kullanan bireylerin bu açıdan dikkatli olması gerektiğini söyledi. Uzm. Dr. İrem Özçelik, vitamin eksikliklerinin erken teşhisle kolaylıkla tedavi edilebileceğini belirterek, bilinçsiz takviye kullanımından kaçınılması gerektiğini sözlerine ekledi.
Ali Çandır: "Hedef sürdürülebilir büyüme olmalı"
23 Aralık 2025 Salı - 14:06 Ali Çandır: "Hedef sürdürülebilir büyüme olmalı" Antalya Ticaret Borsası Aralık Ayı Meclisi, Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında ATB Toplantı Salonu’nda yapıldı. Yönetimin bir aylık çalışmasıyla ilgili üyelerin bilgilendirildiği toplantıda ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, tarım, ülke ve Antalya ekonomisiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Dünya ekonomisinin 2025 yılını ortalama yüzde 3 büyüme ile tamamlamasının beklendiğini, Türkiye’nin büyüme performansının ise yaklaşık bu düzeyde gerçekleşeceğinin öngörüldüğünü kaydeden Çandır, "Yılı dünya ekonomisiyle uyumlu bir büyüme oranıyla kapatmış olacağız. Ancak hepimizin bildiği gibi, ülkemizin potansiyel büyüme oranı yaklaşık yüzde 5 seviyesindedir. Asıl hedefimiz, bu potansiyel büyümeyi kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde yakalamak olmalıdır. Uzun yıllardır yüksek dalgalanmalar gösteren büyüme oranları hem ekonomiyi hem de reel sektörü ciddi biçimde zorlamakta ve yıpratmaktadır" dedi. Son yirmi yılda dünya ekonomisinin itici gücü olan küresel ticaretin büyümesi ve serbestleşmesi döneminin, 2025 yılında belirgin bir durgunluğa evrildiğini söyleyen Çandır, sonuç olarak küresel ticaret hacminin zayıfladığını, ekonomik büyümenin yavaşladığını kaydetti. The Economist, OECD, IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşların, 2025 yılında dünya ekonomisinin yavaşladığını ancak bir durgunluğa girmediğini ifade ettiğini belirten Çandır, şunları söyledi: "Bu kuruluşların 2026 yılına ilişkin büyüme tahminleri ise yüzde 2,4 ile yüzde 2,9 aralığında yer almaktadır. Yani 2026 yılında, 2025’e kıyasla daha yavaş bir küresel büyüme ile karşı karşıya olacağımız anlaşılmaktadır. Yapılan değerlendirmeler, Atlantik bölgesinde ekonomik yavaşlamanın süreceğini, Asya bölgesinde ise görece bir güçlenme yaşanacağını ortaya koymaktadır. Bu çerçevede dünya ekonomisinin toplam büyüklüğünün 2026 yılında yaklaşık 125 trilyon dolara ulaşması beklenmektedir. Ülkemizin dünya ekonomisi içindeki yaklaşık yüzde 1,3’lük payı dikkate alındığında, 2026 yılında 1,6 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaşmamız mümkündür." Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı 2025 yılı üçüncü çeyrek büyüme verilerine göre Türkiye ekonomisinin yüzde 3,7 oranında büyüdüğünü, bu oranın piyasa beklentilerinin üzerinde olduğunu kaydeden Başkan Çandır, söz konusu büyümede özellikle inşaat sektörü, özel tüketim harcamaları, ithalat ve vergi gelirlerinin belirleyici olduğuna dikkat çekti. Tarım sektöründeki daralmanın net bir şekilde rakamlara yansıdığını vurgulayan Ali Çandır, şu değerlendirmede bulundu: "Tarım sektörüne hem idari hem de toplumsal açıdan özel bir hassasiyetle yaklaşmamız gerekmektedir" "Üçüncü çeyrekte tarım sektörü yüzde 12,7 oranında daralmıştır. Bu ölçekte bir küçülme, bugüne kadar hiçbir üçüncü çeyrekte yaşanmamıştır. Kuraklık ve don olayları bu daralmada etkili olmuştur. Ancak tek başına belirleyici değildir. Geçmişte de üçüncü çeyrekte daralmaların yaşandığını biliyoruz. Tarım sektöründeki küçülme, diğer sektörlerdeki daralmalardan çok daha geniş bir etki alanına sahiptir. Çünkü tarım, toplumun ve ekonominin her kesimini doğrudan etkileyen bir sektördür. Tarımın ekonomideki ileri ve geri bağlantıları son derece güçlüdür. Girdi tarafında birçok sanayi kolunu besler; çıktı tarafında ise gıda başta olmak üzere pek çok sektöre hayat verir. Tarımı küçülttüğünüzde, yalnızca bu sektörü değil, ona bağlı birçok sektörü de yavaşlatmış olursunuz. Bu nedenle ekonominin geneli, tarımdaki daralmadan daha büyük bir hız kaybı yaşar. Dolayısıyla tarım sektörüne hem idari hem de toplumsal açıdan özel bir hassasiyetle yaklaşmamız gerekmektedir. Tarıma adeta gözbebeğimiz gibi bakmalıyız." Tarım sektörünün yılı çift haneli bir daralma ile kapatacağını öngören Başkan Çandır, genel ekonomi için yüzde 3’ün üzerinde bir büyüme beklenirken, tarımda sert bir küçülme yaşanmasının 2026 yılından itibaren tarım kesimine pozitif ayrımcılık içeren politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini açıkça ortaya koyduğunu dile getirdi. Çandır, "Çünkü tarım sektörü üç çeyrek üst üste ve giderek derinleşen bir daralma dönemindedir. Benzer dönemleri 2001, 2007 ve 2016 yıllarında da yaşamıştık. Bu dönemleri izleyen yıllarda tarım sektörü toparlanmayı başarmıştır. Doğru politikalarla ve yerinde desteklerle, 2026 yılından itibaren tarım sektörünün yeniden güç kazanacağına inanıyorum" dedi. 2024 yılı sonunda meclis, meslek komiteleri ve üyelerin katılımıyla beklenti anketi yaptıklarını hatırlatan Çandır, ankette 2025 yılında ekonominin 2024 yılına benzer seyredeceğini düşünenlerle, daha kötü olacağını öngörenlerin oranlarının birbirine yakın olduğunu, yıl sonunda ortaya çıkan tablonun da bu beklentilerin büyük ölçüde doğru çıktığını gösterdiğini söyledi. Çandır, "Bu durum, camiamızın gerçekçi, tutarlı ve sağduyulu bir öngörüye sahip olduğunun açık bir göstergesidir. Yıl boyunca ticaret hacmi, maliyetler, stoklar, borçlanma ve alacak yönetimine ilişkin değerlendirmeler de bu beklentilerle uyumlu olmuştur. Sadece döviz kurunun enflasyon oranında artacağı yönündeki beklenti yıl sonunda gerçekleşmemiştir" diye konuştu. "Gerçek ihtiyaçlara odaklanılmalı" Faiz, döviz ve enflasyon arasındaki mevcut uyumsuzluğun 2026 yılında kademeli olarak giderileceğini ve daha dengeli bir yapıya kavuşacağını öngördüklerini dile getiren Çandır, "Böyle bir ortamda hem üreticilerimiz hem ihracatçılarımız hem de iç ticaretle uğraşan kesimler daha az zorlayıcı bir yıl geçirecektir. Bu nedenle, reel ekonomiyi önceleyen ve gerçek ihtiyaçlara odaklanan bir politika setinin hayata geçirilmesini bekliyoruz" dedi. Son üç yıldır enflasyonu kontrol altına almaya yönelik uygulanan politikalarla fiyat istikrarı konusunda önemli bir mesafe alındığını, enflasyon oranının yüzde 80’lerden yüzde 30’lara düştüğünü belirten Çandır, "Bu tablo, uygulanan politikaların kararlılıkla hayata geçirildiğini ve belirli ölçüde başarı sağlandığını göstermektedir. Bununla birlikte üretim, yatırım ve finansman şartları üzerindeki baskıların reel sektör açısından daha dikkatli gözetilmesi gereken bir noktaya gelindiği de açıktır. Enflasyonu yüzde 30’dan yüzde 15’lere indirmenin, önceki döneme kıyasla daha dengeli ve hassas adımlar gerektirdiğini hepimiz biliyoruz. Önümüzdeki dönemde enflasyonla uyumlu, öngörülebilir ve reel ekonominin üretim ile istihdam kapasitesini dikkate alan bir yaklaşımın esas alınması gerektiğine inanıyoruz" diye konuştu. "Öncelikle tarıma odaklanılmalı" Reel sektörün ihtiyaçları bakımından ilk odaklanılması gereken sektörün en fazla tahribata uğrayan tarım olduğunu kaydeden Ali Çandır, şunları söyledi: "Bunun iki temel nedeni vardır. Birincisi, tarımın stratejik ve hayati önemi. İkincisi ise, reel sektörler içinde yalnızca tarımın ürün fiyatlarını maliyetlerine göre belirleyememesidir. Tarımla uğraşanlar sezon sonunda elde edilen sonuca göre kar veya zarar hesabı yapar. Sezon boyunca üretim yapmak için maliyetlere katlanmak zorundadır. Fiyatlar ise arz ve talep şartlarına göre piyasada oluşur ve sezon içinde ciddi dalgalanmalar gösterebilir. Üstelik üretici, fiyat-maliyet dengesini beğenmediğinde üretimi kısma imkanına da sahip değildir. Diğer sektörlerde fiyat-maliyet dengesi bozulduğunda kapasite düşürülebilir ve bu durum doğal karşılanır. Tarımda ise böyle bir esneklik yoktur. Bu nedenle tarımı; sanayi, imalat ya da inşaatla aynı çerçevede değerlendirmek doğru değildir. Tarım kesimi için, kendine özgü yapısal özellikleri dikkate alan kapsayıcı bir modele ihtiyaç vardır. Bu modelde istihdamdan tedariğe, üretimden ticarete tam bir kapsayıcı yaklaşım uygulanmalıdır." Antalya, Türkiye ortalamasının altında Meclis’te Antalya ve Antalya ekonomisiyle ilgili değerlendirmede bulunan Başkan Çandır, Antalya ekonomisi ve iş dünyasının 2025 yılını, birçok göstergede Türkiye ortalamasının altında bir performansla geçirdiğini söyledi. Antalya ekonomisinin dışa açık, fiyat rekabetine dayalı ve maliyetlere son derece hassas bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Çandır, kurulan şirket sayılarındaki azalma, ticari işlem hacmindeki reel gerileme ve ihracattaki zayıf seyirin kent ekonomisinin yıl boyunca ciddi bir baskı altında kaldığını gösterdiğini belirtti. Çandır, turizmde yüksek ziyaretçi sayısı ve uzayan sezona rağmen gelir artışı ve katma değerin aynı ölçüde artmadığına dikkat çekti. Çandır, "Kredi kullanımındaki artış ise bir canlılıktan ziyade, işletmelerimizin artan finansman ihtiyacının bir göstergesi olmuştur" dedi. "Borsada yoğun yıl" Antalya Ticaret Borsası olarak 2025 yılında tarımdan ticarete uzanan tüm zinciri kapsayan yoğun, çok boyutlu ve sonuç odaklı çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Çandır, Borsa’nın çalışmalarıyla ilgili şu bilgileri paylaştı: "Hal mevzuatı ve yaş meyve-sebze piyasasına ilişkin tespit ve çözüm önerilerimizi raporlaştırarak ilgili kurumlara sunduk. Tarıma özgü bir sosyal güvenlik modeli için odak grup toplantıları gerçekleştirdik. Lisanslı depoculuk, ürün ihtisas borsacılığı ve organize tarım bölgesi çalışmalarıyla üreticinin finansmana erişimini güçlendirmeyi ve piyasa derinliğini artırmayı hedefledik. Bu kapsamda fizibilite çalışmalarımızı tamamladık, ancak uygun yer arayışımız devam etmektedir. Coğrafi işaretler, yeşil mutabakat, tarımsal veri ve fiyat endeksleri gibi alanlarda düzenli çalışmalarla sektörümüze rehberlik etmeyi sürdürdük. Üyelerimizin küresel pazarlardaki rekabet gücünü artırmak amacıyla Ar-Ge projeleri, uluslararası ticaret heyetleri ve sektörel analiz toplantılarına devam ettik. Kesme çiçekten zeytinyağına, hayvancılıktan yaş meyve-sebzeye kadar birçok alt sektörde sorunları tespit ederek çözüm önerilerini doğrudan karar vericilerin gündemine taşıdık. Kamu kurumları, üniversiteler, meslek kuruluşları ve uluslararası paydaşlarla kurduğumuz iş birlikleri sayesinde, sorunları yalnızca dile getiren değil, takibini yapan ve sonuç üretmeyi hedefleyen bir kurum olma sorumluluğumuzu kararlılıkla yerine getirdik." 2026 yılı hedefleriyle ilgili açıklamada da bulunan Başkan Ali Çandır, iklim değişikliği ve afet risklerini merkeze alan, su ve enerji verimliliğini artıran, tarımsal dijitalleşme ve yapay zeka uygulamalarını yaygınlaştıran, üretimi ve tarımı koruyan, finansmana erişimi kalıcı biçimde güçlendiren bir yaklaşımın savunucusu olma hedefini paylaştı. Çandır, "Antalya’nın tarım ve turizm eksenli yapısını daha dayanıklı hale getirecek, üretimi, ihracatı ve istihdamı birlikte gözetirken, veriye dayalı ve teknoloji destekli politikaların oluşmasına katkı sunmayı sürdüreceğiz" dedi. 2030 yılına kadar en çok ihtiyaç duyulacak beceriler arasında ilk sıralarda yapay zeka, bilişim ve siber teknolojilerinin yer aldığını, bunu düşünce, esneklik, dayanıklılık ve yaşam boyu öğrenmenin izlediğini kaydeden Ali Çandır, liderlik, analitik düşünme ve çevresel sorumluluğun öne çıktığını belirtti. Çandır, "İnsan kaynağımızı geleceğe hazırlarken bu gerçekleri mutlaka dikkate almalıyız" diye konuştu. Bütçe oybirliğiyle kabul edildi Meclis’te denk bütçe esasına göre hazırlanan 2026 yılı bütçesinin 95 milyon TL olarak belirlenmesi oybirliğiyle kabul edilirken Çandır, "Bütçemizin üyelerimize ve sektörümüze hayırlı olmasını diliyorum" dedi. Ali Çandır, 2026 yılının sağlıklı, mutlu, başarılı ve bereketli bir yıl olmasını dilerken, Meclis üyeleri sektörleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İsmet Selekler Spor Kompleksi’nde kurslar başladı
23 Aralık 2025 Salı - 12:51 İsmet Selekler Spor Kompleksi’nde kurslar başladı Konyaaltı Belediyesi bünyesine alınan İsmet Selekler Kompleksi’nde (eski Sporland) spor kursları başladı. Pilatesten yogaya, futboldan tenise birçok branşta düzenlenen kurslarla her yaştan vatandaş spora davet ediliyor. Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, "Tüm vatandaşlarımızı tesisimize davet ediyoruz" dedi. Konyaaltı Belediyesi, bünyesinde bulunan İsmet Selekler Spor Kompleksi’ndeki (eski Sporland) kursları başlattı. Modern altyapısı ve geniş branş yelpazesiyle hizmet verecek olan kompleksin, sporseverler için buluşma noktası olması hedefleniyor. İsmet Selekler Spor Kompleksi’nde, pilates, yoga, futbol, basketbol, tenis, pickleball, judo ve eğitsel oyunlar branşlarında kurslar düzenlenmeye başlandı. Futbol sahalarına online rezervasyon imkanı Kursların yanı sıra, komplekste yer alan futbol sahaları da vatandaşlar tarafından ilgiyle karşılanıyor. Futbol sahalarını kullanmak isteyen vatandaşlar ise randevularını rezervasyon.konyaalti.bel.tr internet adresi üzerinden alabilecek. Konyaaltı Belediyesi yetkilileri, bu uygulamayla spor alanlarının daha planlı ve verimli kullanılmasının hedeflediğini belirtti. Kotan’dan tesise davet Sporun toplum sağlığı açısından önemine dikkat çeken Başkan Kotan, "İsmet Selekler Spor Kompleksi’nde başlattığımız kurslarla, çocuklardan yetişkinlere kadar herkesin spor ve sağlıklı yaşam imkanlarına daha rahat erişmesini amaçlıyoruz. Konyaaltı’nda sporu teşvik eden, hareketli ve sağlıklı bir yaşam kültürünü hep birlikte büyütmeye devam edeceğiz. Çocuklarımızın erken yaşta sporla tanışması, gençlerimizin enerjisini doğru alanlara yönlendirmesi ve yetişkinlerimizin sağlıklı bir yaşam sürmesi bizim için çok kıymetli. Vatandaşlarımızı hareketli bir yaşama teşvik etmeyi çok önemsiyoruz. Bu kapsamda tüm vatandaşlarımızı tesisimize davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Ümit Uysal: "Dünyanın 30 önemli şehrinde Türk mutfağı lokantaları istiyoruz"
23 Aralık 2025 Salı - 12:30 Ümit Uysal: "Dünyanın 30 önemli şehrinde Türk mutfağı lokantaları istiyoruz" Antalya Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Kayserililer Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği’nin düzenlediği "Mantı Günü" etkinliğinde Türk mutfağının zenginliğine dikkat çekti ve dünyanın 30 önemli şehrinde Türk mutfağı lokantaları açılması çağrısında bulundu. Başkan Uysal, Kayserililer Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği’nin Muratpaşa Belediyesi etkinlik çadırında düzenlediği ‘Mantı Günü’ne katıldı. Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’ün de katıldığı etkinlikte, iki başkan katılımcılara birlikte mantı ikram etti. Etkinlikte Türk mutfağının çeşitliliğine ve kültürel zenginliğine dikkat çeken Başkan Uysal, konuşmasında gastronominin uluslararası tanıtım açısından taşıdığı öneme vurgu yaptı. Uysal, Türkiye’nin farklı coğrafyalarından mutfak kültürlerinin bir araya getirdiği bu zenginliğin dünyaya daha güçlü anlatılması gerektiğini belirtti. "Bu bir memleket meselesidir" Başkan Uysal, dünyanın 30 önemli şehrinde Türk mutfağı lokantaları açılması gerektiğini belirterek yetkililere çağrıda bulunurken şu ifadeleri kullandı: "Türk mutfağı, dünyanın en renkli mutfaklarından biri, belki de en renklisi. Ancak kimse dünyadaki en iyi ilk 10 mutfak arasında Türk mutfağını saymıyor. Neden? Çünkü biz kendi değerimizi yeterince anlatmıyoruz. Kıymetini bilip anlatmazsanız hiçbir şey kıymetli olmaz. Dünyanın 30 önemli şehrinde Türk mutfağı lokantaları istiyoruz. Antalya köfte-piyazı da olsun, Kayseri mantısı da, Gaziantep’in Alinazik’i de, Diyarbakır burma kadayıfı da… Bu bir memleket meselesidir."
Doğan Hızlan Kütüphanesi’nde imza etkinliği
23 Aralık 2025 Salı - 11:32 Doğan Hızlan Kütüphanesi’nde imza etkinliği Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Doğan Hızlan Kütüphanesi’nde düzenlenen etkinlikte çocuklar, yazar Burcu Bahar’la okuma-yazma üzerine keyifli bir buluşma yaşadı. Etkinlik sonunda Bahar, "Doğa Dostu Dodo Patara’da" adlı kitabını imzaladı. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin kültür ve eğitim çalışmaları kapsamında, Doğan Hızlan Kütüphanesi çocukları kitapların dünyasıyla buluşturmaya devam ediyor. Kütüphanede gerçekleştirilen söyleşi ve atölye etkinliğinde çocuklar, yazar Burcu Bahar’la bir araya gelerek okumanın yazmaya nasıl eşlik ettiğini, hikâyelerin nasıl kurulduğunu ve kitaplarla bağ kurmanın önemini deneyimledi. Çocuklar doğaçlama hikaye oluşturdu Etkinlik boyunca çocuklarla interaktif bir içerik yürütülürken, "Dodo" karakteri üzerinden Patara’dan Uludağ’a, Alanya’ya uzanan hayali bir yolculuk anlatısı kurularak şarkılarla desteklenen çalışmada günün sonunda çocuklarla birlikte doğaçlama bir hikâye oluşturuldu. Programın kapanışında yazar Burcu Bahar, çocuklara dağıtılan "Doğa Dostu Dodo Patara’da" adlı kitabını imzalayarak minik okurlarla sohbet etti. Dodo ile yolculuğa çıktılar Yazar Burcu Bahar etkinliğin çocuklarla birlikte kurulan bir hikâye serüvenine dönüştüğünü ifade etti. Bir çiftliğe gittik ve Dodo ile birlikte başka maceralara yelken açtık diyen Yazar Burcu Bahar, "Etkinlik çok keyifli geçiyor. Çocukların birlikte olması ve kitapların içinde kaybolması çok güzel" dedi. Çocuklar kütüphaneyi ve yazarı yakından tanıdı Emel Sevgi Taner İlkokulu 2. sınıf öğretmeni Muzaffer Akman çocukların yazarı kütüphaneyi ve yazarı yakından tanıma fırsatı elde ettiklerini değinerek "Bu gün yazarımız ile birlikte hem kütüphanede nasıl davranırız, nasıl istediğimiz kitaplara ulaşabiliriz bunların çalışması yapıldı. Ayrıca çocuklarımız bir çocuk yazarı ile tanışma fırsatı elde etti. Hem çok eğlenceli vakit geçirdiler hem de güzel anı biriktirdiler. Onların yetişmesi adına güzel bir etkinlik oldu. Çalışan ve emeği geçen herkese çok teşekkür ederim" diye konuştu.