SAĞLIK - 27 Temmuz 2023 Perşembe 15:32

Yüksek sıcaklık kalp krizi, inme, beyin hasarları ve böbrek yetmezliğini tetikliyor

A
A
A
Yüksek sıcaklık kalp krizi, inme, beyin hasarları ve böbrek yetmezliğini tetikliyor

Ankara Etlik Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği İdari Sorumlusu Doç. Dr. Ahmet Burak Erdem, yüksek sıcaklıkların kalp krizi, inme, beyin hasarları ve böbrek yetmezliğini tetiklediğini söyledi.


Ülke genelinde artış gösteren yüksek sıcaklıkların olumsuz etkileri görülmeye devam ediyor. Uzmanlar, özellikle yüksek sıcaklıklarda kronik hastalıkları olanlar ve yaşlılar için dışarı çıkmayın uyarısı yapıyor. Öte yandan uzmanlar, dışarı çıkması gerekenlerin ise mutlaka yanlarında sıvı taşımalarını öneriyor. Doç. Dr. Ahmet Burak Erdem, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptığı açıklamada özellikle yaşlı hastaların vücuttaki sıvı rezervleri itibarıyla daha zayıf olduğunu ifade etti. Yüksek sıcaklıklara maruz kalındığında vücuttaki su kaybının ciddi seviyelere ulaştığını belirten Erdem, “Bu durum hızlıca onların var olan kronik hastalıklarının ciddi alevlenmelerine yol açmakta. Örneğin kalp yetmezliği yaşayan hastanın bir anda ciddi kalp yetmezliği ve solunum yetmezliği ilerleyen bir tablo olarak görülebilir. Kronik kalp rahatsızlığı olan bir kişinin kalp krizi geçirmesine, yüksek tansiyon hastalarının ciddi oranda tansiyonlarının yükselip inme dediğimiz tabloya ilerleyebilir. Yine ani bayılmalara yol açabilir. Bu bayılmalar sonrası ciddi travmalara maruz kalabilirler. Böbrek yetmezliklerini tetikleyebilir. Ciddi sıvı ve tuz kaybı beyindeki bazı hasarlanmalara yol açabilir” dedi.



"Yaşlı hastalar mutlaka yanında sıvı taşımalı"


Özellikle yaşlı hastaların dışarı çıktığında mutlaka yanında sıvı taşımaları gerektiğine dikkati çeken Erdem, “Suları olacak. Bunun yanında kıyafetleri açık olacak ve bol olacak. Çünkü terlemeyle birlikte vücut ısısının azalması gerekiyor. Bu da bol kıyafetler olursa havalanma sağlayacak ve bu şekilde vücut ısı dengesini koruyabilecek. Eğer ki sıkı, dar ve koyu renkli kıyafetler giyerlerse vücut ısıları bir anda vücudun kontrol edemeyeceği seviyelere çıkar. Bu da sıcak çarpması dediğimiz komadan ölüme kadar ilerleyen klinikle karşılaşabiliriz” diye konuştu.



"Güneş ışınlarının çok yoğun olduğu saatlerde denizde veya açık havalarda bulunulmaması gerekiyor"


Yüksek sıcaklı havalarda tatil bölgesine giden vatandaşların o bölgenin klima iklimine alışık olmadığına da değinen Erdem, sözlerine şöyle devam etti:


“İklime alışmak ortalama 7-10 gün sürer. Güneş ışınlarının çok yoğun olduğu saatlerde denizde veya açık havalarda bulunulmaması gerekiyor. Bu alanlara çıkarlarsa özellikle güneşe bağlı deri yanıklarıyla karşılaşılabilir. Genciz diye düşünmemeleri gerekiyor. Gençler de aynı şekilde sıcak çarpmalarıyla karşılaşabiliyor.”


Yüksek sıcaklık kalp krizi, inme, beyin hasarları ve böbrek yetmezliğini tetikliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.