EKONOMİ - 19 Aralık 2023 Salı 01:19

Fiyat Etiketi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmi Gazete’de

A
A
A
Fiyat Etiketi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmi Gazete’de

Resmi Gazete’de, Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan yönetmeliğe göre 1 Ocak’tan itibaren lokanta, restoran, kafe ve pastanelerde fiyat listelerinin giriş kapısı ve masalara koyulması zorunlu olacak.

Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan yönetmeliğe göre; tarife ve fiyat listelerine ilişkin belge, levha, pano ve benzerlerinin hizmetin sunulduğu iş yerlerinde, ayrıca lokanta, restoran, kafe, pastane ve benzeri yiyecek ve içecek hizmeti sunulan iş yerlerinde ise iş yerinin giriş kapısının önüne ve hizmet sunulan masaların üstüne koyulması zorunlu olacak. Yönetmelik 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren geçerli olacak.

 

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Kurutma tesisi israfı önlüyor, üretim fazlası ürünler ekonomiye kazandırılıyor Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin “İsraf Azalıyor, Yerel Üretici Kazanıyor” sloganıyla hayata geçirdiği Kumluca Yaş Sebze Meyve Kurutma ve Paketleme Tesisleri, üretim fazlası ürünleri ekonomiye kazandırıyor. Yaş sebzenin yanında narenciye ürünlerinin işlendiği tesislerde, ilk kez ayva ve ejder meyvesi de kurutulan ürünler arasına girdi. Kumluca Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Özgür Gömlekli ve yönetimi, tesiste kurutulan ürünleri Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e takdim etti. Antalya Büyükşehir Belediyesi, Kumluca Yaş Sebze Meyve Kurutma ve Paketleme Tesisleri ile üreticilere destek oluyor. “Kumluca’da İsraf Azalıyor, Yerel Üretici Kazanıyor” sloganıyla halkın hizmetine sunulan tesislerde paketleme ve kurutma işlemleri aralıksız sürdürülüyor. Kumluca Mavikent Toptancı Hali içerisinde günlük 3 ton kurutma, 130 ton paketleme kapasite bulunan tesiste, pazar bulamayan ve üretim fazlası olarak elde kalan ürünler alternatif ürün haline getiriliyor. Yerel üreticilerin emek ve maddi kaybını en aza indiren tesiste mevsimine göre yaş sebze ve meyveler işlenerek ekonomiye kazandırılıyor. Narenciyeler kurutuluyor Narenciye üretimi yapan çiftçilerin de imdadına yetişen kurutma tesisi ağaçta kalan ürünlerin değerlendirilmesini sağlıyor. Portakal ve limon ağırlıklı narenciyeler yıkama, dilimleme ve ortalama 20 saatlik kurutma işlemlerinin ardından paketlenerek tüketime hazır hale getiriliyor. Kısa sürede işlenen ürünler üreticilerin emek ve maddi kaybını en aza indirerek israf önleniyor. Her türlü meyve ve sebzenin kurutulabildiği tesiste bu yıl ilk kez ayva ve ejder meyvesi de kurutulan ürünler arasına girdi. Satışa hazır hale getirilen ürünler doğal ürün satan firmalardan, aktarlardan ve vatandaşlardan talep görüyor. Kumluca Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Özgür Gömlekli ve yönetimi, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’i ziyaret ederek, önemli bir ihtiyaç olan tesisi Kumluca’ya kazandırdığı için teşekkür etti. Tesiste, kurutulan ürünleri Başkan Muhittin Böcek’e takdim eden Gömlekli, “Ürünlerimizi pazara doğru bir şekilde ulaştırabilmemiz için çok gerekli bir tesisti. Kurutma tesisi israfı önleyen en önemli adımlardan birisi. Elimizde kalan fakat pazar değeri yüksek olan yenilebilir lezzetli ürünleri doğallığını bozmadan burada işliyoruz ” dedi. "Çeşitliliği artırmak istiyoruz" Narenciye ile birlikte farklı meyve türlerini de kurutmaya başladıklarını söyleyen Kumluca Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi İlyas Değirmenci de, “Narenciye başta olmak üzere bölgemizde yetiştirilmeye başlanan tropik ürünlerin de pazar değerini artırarak kurutuyor ve tüketicilere ulaşmasını sağlıyoruz. Bu bir süreç çiftçilerimiz artık bu tesisleri tanıyorlar her gün bizleri arayarak bilgi alıyorlar. Üreticilerin artan talebi bizler için gurur veriyor” diye konuştu. Kurutma ve Paketleme Tesisi Sorumlusu Ziraat Mühendisi Emel Acarbulut, “Şu an günlük 2-3 ton dilimleme, kurutma, depolama ve 40 tona kadar da paketleme gerçekleştiriyoruz. Muhittin Böcek başkanımızın yerelden kalkınma hamlesi doğrultusunda halkımızın yanındayız. Tüm üreticilerimizi tesislerimizi kullanmaya bekleriz ”dedi. Tesisler sayesinde Kumlucalı üreticiler olarak hiçbir ürünü ziyan etmediklerini söyleyen çiftçi Şahin Köse ise, “Uzun yıllardır örtü altı üretim yapmaktayım. Yıllardır israfla ilgili sıkıntılarımız var. Yaş sebze ve meyvenin bir ömrü var. Belirli bir süre sonra artık pazara sunulamıyor. Ürünlerimiz asla çöpe gitmemelidir. İsrafın önüne geçilmesi belediyemiz de öylesine güzel tesislerle yanımızda oluyor destek sağlıyor” ifadelerini kullandı.
Bilecik Anne sütüyle beslenen çocukların ileride ciddi hastalıklara yakalanma ihtimali azalıyor Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Gökçen Ulualan, bir bebeğin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için en ideal beslenme yönteminin emzirme olduğunu söyleyerek, "Anne sütü ile beslenen bebeklerde, ileride diyabet, kalp ve damara hastalıklarına, obeziteye, bazı ruhsal hastalıklara, astım, alerjik hastalıklara ve birçok kanser türüne yakalanma ihtimali de azalmaktadır" dedi. Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Gökçen Ulualan, emzirmeye ne kadar erken başlanır ise süt yapımı artmak ve toplam emzirme süresi daha uzun olduğunu söyledi. Sütün bol ve uzun süre gelebilmesi için sık sık ve bebek her istediğinde emzirilmesi gerektiğinin altını çizen Ulualan sözlerine şöyle devam etti; "Anne sütü bebeğin ilk aşısıdır. Anne sütü ile beslenen bebeklerde, ileride diyabet, kalp ve damara hastalıklarına, obeziteye, bazı ruhsal hastalıklara, astım, alerjik hastalıklara ve birçok kanser türüne yakalanma ihtimali de azalmaktadır. Anne sütü, her zaman ve her yerde kullanıma hazırdır. Temiz ve uygun ısıdadır. Emzirme ile anne bebek arasındaki bağı kuvvetlenir, bebekte mutluluk ve güven hissi oluşur. Bebeklerin doğumdan hemen sonra emzirilmesini, ilk 6 ay sadece anne sütü verilmesi ve 6’ıncı aydan sonra uygun beslenme ile birlikte emzirmenin 2 yaş ve ötesine kadar sürdürülmesi önermektedir."
Tekirdağ Tekirdağ’da Sıla Bebek davası sürüyor Tekirdağ’da, 5 sanığın yargılandığı ve kamuoyunda “Sıla bebek davası” olarak bilinen davanın duruşması, Tekirdağ 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürüyor. Baro başkanı duruşma ile ilgili açıklamada bulundu. Tekirdağ 2. Ağır Mahkemesinde devam eden duruşmada Anne Bakiye Yeniçeri’nin sevgilisi sanık Sanlı Ö. ile sanık Kani A. duruşmaya katılırken, anne Bakiye Yeniçeri ile suça sürüklenen çocuklar G.K. ve K.A., tutuklu bulundukları cezaevlerinden SEGBİS ile bağlandı. Duruşmada taraf avukatları, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı temsilcisi, TBMM Araştırma Komisyonu avukatı ve Tekirdağ Barosu’ndan bir avukat gözlemci olarak hazır bulundu. Baroların katılım talepleri reddedildi Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve çeşitli illerden gelen baroların davaya katılma talepleri, mahkeme tarafından reddedildi. Ancak Tekirdağ Barosu’nun katılma talebi kabul edildi. TBB Başkan Yardımcısı Bahar Gültekin Candemir, duruşma sonrasında yaptığı açıklamada, “Sıla bebeğin yaşam hakkını savunmak için bu davayı yakından takip etmeye devam edeceğiz. Toplum adına hukuku savunmaktan vazgeçmeyeceğiz” dedi. Adalet arayışına geniş katılım Tekirdağ Barosu Başkanı Egemen Gürcün, olayın ilk gününden itibaren davanın takipçisi olduklarını belirtti. Gürcün, "Adliye sarayları haklının hakkını aradığı yerlerdir. Türkiye’nin dört bir yanından gelen avukatlar, barolar ve sivil toplum örgütleriyle adaletin peşindeyiz. Tekirdağ Barosu’nun gözlemci sıfatıyla bu davada yer alması, toplumun adalet beklentisinin somut bir ifadesidir" dedi. Türkiye’nin farklı illerinden gelen baro başkanları ve avukatlar, çocukların güvenle yaşayabileceği bir toplum oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Gürcün, "Çocuklarımızın saklambaç oynarken kaybolmadığı bir Türkiye hayal ediyoruz. Bu mücadeleye herkesin katkıda bulunması çok değerli" ifadelerini kullandı. Mücadele sürecek TBB Başkan Yardımcısı Candemir, baroların temel sorumluluğunun hukukun üstünlüğünü savunmak olduğunu vurgulayarak, “Sıla bebek adına mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Duruşmada taleplerimizin reddedilmesi, bizim kararlılığımızı etkilemeyecek. Gözlemci sıfatıyla davayı yakından takip edeceğiz” dedi. Sıla bebek davası, Türkiye’de çocuk haklarının korunması ve adaletin sağlanması açısından önemli bir sembol haline geldi.