GENEL - 21 Aralık 2017 Perşembe 11:27

Büro Memur-Sen Başkanı, Adalet Bakanı Gül ile görüştü

A
A
A
Büro Memur-Sen Başkanı, Adalet Bakanı Gül ile görüştü

Büro Memur-Sen Genel Başkanı Vecdi Yanbaz, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile görüştü.

Büro Memur-Sen Genel Başkanı Vecdi Yanbaz, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile görüştü. Yanbaz, "Ülkemizde adaletin sağlanması için gece gündüz demeden ter döken kamu görevlilerimizin mali ve özlük hakları iyileştirilmelidir" dedi. Bakan Gül ise, "Kamu görevlilerinin hakları için gerekli çalışmaları yapıyor ve yapmaya da devam edeceğiz" diye konuştu.


Büro Memur-Sen Genel Başkanı Vecdi Yanbaz, adliyelerdeki kamu görevlilerinin sorun ve talepleri hakkında Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile makamında görüştü. Genel Başkan Vecdi Yanbaz’a, Genel Başkan Yardımcıları Metin Yılancı ve Turan Çetinkaya eşlik ederken, Adalet Bakanlığı personelden sorumlu Müsteşar Yardımcısı Cengiz Öner de görüşmede hazır bulundu.


Genel Başkan Vecdi Yanbaz, Kurum İdari Kurulu, Kamu Personeli Danışma Kurulu ve Toplu Sözleşme toplantılarında ele alınan talepleri görüşmede yeniden gündeme getirdi. Adliyelerdeki kamu görevlilerinin mali ve özlük haklarının iyileştirilmesi gerektiğini kaydeden Yanbaz, "Adliye çalışanları için önem arz eden adalet hizmet sınıfı oluşturulmalıdır. Mübaşirler, yardımcı hizmetler sınıfından genel idari hizmetler sınıfına geçirilmelidir. Uzman katiplik statüsü getirilmeli ve icra katiplerinin tazminat oranları zabıt katiplerinin seviyesine getirilmelidir. Döner sermaye sistemi oluşturularak adliye çalışanlarına ek gelir sağlanmalıdır. Bazı memurların 5’inci dereceden daha yukarı bir kadroya atanabilmesi sağlanmalıdır. Müdürlerin ek göstergelerinin arttırılması, adalet hizmet sınıfı tazminatı alamayan unvanlardaki personelin adalet hizmetleri tazminatından faydalandırılması, eş durumu tayinlerinde kriterlerin yeniden ele alınarak aile bütünlüğünün sağlanması gerekmektedir" dedi.


Görüşmeden duyduğu memnuniyeti ifade eden Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise "Kamu görevlilerimizin en iyi haklara sahip olması için çalışmalarımız tüm hızıyla sürüyor. Mübaşirlerin genel idari hizmetler sınıfına geçirilmesi için Maliye Bakanlığı ile görüşeceğiz. Zabıt katiplerimizin derece durumunu tekrar gözden geçireceğiz. Bakanlık ve adliyelerde çalışan tüm unvanlardaki kamu görevlilerimizin mali ve özlük haklarını iyileştirmek için gerekli çabayı gösteriyor ve göstermeye de devam edeceğiz" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Uzmanı uyardı: Mevsim geçişinde ’Saman’ nezlesine dikkat Halk arasında ’Saman’ nezlesi olarak bilinen alerjik rinit hakkında dikkat edilmesi gereken noktalara değinen Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Necdet Özer, dikkat edilmediği takdirde nezlenin solunum yolu problemlerine ve KOAH gibi ciddi rahatsızlıklara yol açabileceğini söyledi. Elazığ Medilines Hastanesi KBB Uzmanı Op. Dr. Necdet Özer, halk arasında saman nezlesi olarak bilinen alerjik rinit hakkında açıklamalarda bulundu. Alerjik rinitin mevsimsel ve yıl boyu görülen iki türü olduğunu belirten Op. Dr. Özer, özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında polenlerin artışıyla şikayetlerin yoğunlaştığını ifade etti. Burun akıntısı, gözlerde kaşıntı, sık nezle ve grip, sinüzit ve baş ağrısı gibi belirtilerle kendini gösteren hastalığın, ilerleyen dönemlerde solunum yolu problemlerine ve KOAH gibi ciddi rahatsızlıklara yol açabileceğini söyledi. ’’Akciğerlerde KOAH oluşabilir’’ Tedavi sürecinde alerjenlerden kaçınmanın önemine dikkat çeken Op. Dr. Özer, ’’Alerjik rinitin belirtileri gözlerde yaşarma, burunda akıntı göz ve burunda kaşınma, sık sık nezle ve grip, sinüzit baş ağrıları gibi üst solunum yolu sıkıntılarına yol açan hastalık türüdür. İlerleyen dönemlerde ise fonksiyonları bozulduğu için akciğerlerde problemler oluşur çünkü direkt ağız solunumu yaptığımızdan dolayı bundan ötürü akciğerlerde KOAH oluşabilir. Buna bağlı olarak, akciğerlerde bozukluk oluştuğunda dolaylı olarak kalp, şeker tansiyon gibi hastalıklara yol açabilir. İnsanların yaşamında ciddi iş gücü ve sağlık kaybına yol açan ciddi bir hastalık türüdür" dedi. ’’En sık gözüken saman nezlesidir’’ Alerjik rinitin halk arasında saman nezlesi olarak bilindiğini dile getiren Op. Dr. Özer, ’’Bu mevsimsel alerjik rinittir. Diğeri ise yıl boyu gözüken alerjik rinit türüdür. İki çeşit alerjik rinit olarak kabul edilir. En sık gözüken saman nezlesidir. Saman nezlesi de özellikle ilkbahar aylarında, mart, nisan, mayıs bahar aylarında ve eylül, ekim, kasım aylarında çiçek, ağaç tozları ve polen çok fazla olduğundan ötürü alerjik riniti olan hassas insanlarda bu aylarda bu polenlere karşı hassasiyet göstermektedir. Yıl boyu alerjik rinit ise sadece çiçek tozları polenler değil, dünyadaki bütün maddeler, bütün kullanılan eşyalar soluduğumuz her şeye karşı olan alerjik rinittir. Tanı koyulan hastalara rahatlıkla tedavisini yaparız. Hastaya, bir takım önerilerimiz olur. Ve bunları uyguladığımız zamanda yaşam kalitesi yükselerek, tedavisi sağlanır’’ diye konuştu. ’’Alerjik rinit tedavi edilir bir hastalıktır’’ Son olarak bu hastalığın görüldüğü yaş aralığına değinen Op. Dr. Özer uyarılarda bulunarak, "Tedavide ciddi bir şekilde önce hastanın alerjen olduğu maddeyi tanıyıp, bundan uzaklaştırmak. Bunu yaptıktan sonra, yine hastada bulgular varsa anti-istaminik tedavileri burundan kortizon spreyleri veririz. İleri düzeyde, alerjik riniti bulunan hastaya ağızdan kortizon ilaçlar veririz. Bazen ise alerjik rinitle baş edemeyiz. Baş edemediğimiz zamanda burunda etler polipler ve kompilasyonlar çıkabilir. Çok ileri düzeylerde ise Cerrahi tedavi sağlarız. Günümüzde hemen hemen her yaşta gözüküyor. Eskiden, çocuklarda çok gözükmüyordu ancak neredeyse 1 yaşından sonra her yaşta gözükebiliyor. Ama en çok yaş aralığı bulgusu, 18 ile 25 yaş arasında çıkıyor. Alerjik rinit tedavi edilir bir hastalıktır. Tedavisini sağlayabiliriz bu eziyetleri boşuna çekmeyin. Alerjik rinitin tedavisinde uyulması gereken kurallar vardır. Bu kurallara uymak lazımdır. Bunun içinde bilen uzman bir hekime danışarak bunun tedavisini uygulayarak bu eziyetten kurtulabilirler’’ şeklinde konuştu.
Antalya Antalya’dan ilk çeyrekte 566 milyon dolarlık ihracat Antalya, 2025 yılının ilk çeyreğinde ihracatını yüzde 3,1 artırarak 566,1 milyon dolara çıkardı. Tarım sektörü yüzde 63’lük payla ihracatta başı çekerken, yaş meyve sebze ve süs bitkileri ihracatındaki artış dikkat çekti. Antalya, 2025 yılının Mart ayında ihracatını geçen yılın aynı ayına göre yüzde 14,2 artırarak 213,5 milyon dolara yükseltti. Antalya Ticaret Borsası tarafından açıklanan verilere göre, bu artışta en büyük pay tarım sektörüne ait oldu. Tarım ve gıda ihracatının, Antalya’nın toplam ihracatındaki payı yüzde 63 Verilere göre, kentin Mart ayı tarım ihracatı yüzde 21,1 artışla 134,8 milyon dolara ulaştı. Yaş meyve sebze ihracatı yüzde 19,9 artarak 82,1 milyon dolar olurken, süs bitkileri ve mamulleri ihracatı yüzde 7,3 artışla 7,6 milyon dolara çıktı. Mart ayında tarım ve gıda ihracatının, Antalya’nın toplam ihracatındaki payı yüzde 63 olarak kaydedildi. Bu oran geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3 artışa işaret ediyor. Yaş meyve sebze ihracatı Antalya bazında arttı Aylık değişim bazında bakıldığında da Antalya’nın performansı Türkiye geneline göre daha yüksek oranlarla dikkat çekti. Mart ayında bir önceki aya kıyasla yaş meyve sebze ihracatı Antalya’da yüzde 24,8 artarken, Türkiye genelinde yüzde 6,4 düşüş yaşandı. Benzer şekilde süs bitkileri ihracatında Türkiye genelinde yüzde 4,8 daralma olurken, Antalya’da yüzde 3,1 büyüme gerçekleşti. Tarım ve gıda ihracatı ise Antalya’da bir önceki aya göre yüzde 28,6 artarken, Türkiye genelindeki artış yüzde 6 ile sınırlı kaldı. Antalya’nın sanayi ihracatı Mart ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,7 artarken, bir önceki aya göre yüzde 34,1 büyüdü. Madencilik sektöründe ise aynı dönemde yüzde 2,4 azalma yaşandı. Türkiye genelinde Mart ayında maden ihracatı yüzde 0,4 gerilerken, Antalya’da bu oran yüzde 6,4 oldu. Tarım ihracatı yüzde 8,8 artışla 358,5 milyon dolara ulaştı Ocak-Mart dönemini kapsayan yılın ilk üç ayında Antalya’nın toplam ihracatı yüzde 3,1 artarak 566,1 milyon dolara çıktı. Aynı dönemde tarım ihracatı yüzde 8,8 artışla 358,5 milyon dolara ulaştı. Yaş meyve sebze ihracatı ilk üç ayda yüzde 9,2 artarak 223,2 milyon dolar, süs bitkileri ve mamulleri ihracatı ise yüzde 4,8 artışla 21,6 milyon dolar oldu. Antalya’nın ihracatında tarım sektörünün payı yılın ilk çeyreğinde de öne çıktı. İlk üç ayda toplam ihracat içinde tarımın payı yüzde 63’e yükselirken, sanayinin payı yüzde 24’e, madenciliğin payı ise yüzde 13’e geriledi. Aynı dönemde Türkiye genelinde tarımın toplam ihracattaki payı yüzde 6 azalarak yüzde 16,1’e gerilerken, sanayi ihracatının payı yüzde 0,8 artışla yüzde 81,5’e çıktı. Ülke genelindeki ihracat verileriyle karşılaştırıldığında, Antalya’nın bazı kalemlerdeki payı da dikkat çekti. Mart ayında Türkiye’nin yaş meyve sebze ihracatının yüzde 27,5’i, süs bitkileri ve mamulleri ihracatının ise yüzde 40,9’u Antalya’dan yapıldı. Ocak-Mart döneminde ise yaş meyve sebzede Türkiye ihracatının yüzde 23’ü, süs bitkilerinde ise yüzde 38,4’ü kentten karşılandı. Antalya’nın toplam ihracatının Türkiye ihracatındaki payı Mart ayında yüzde 1,1, yılın ilk üç ayı toplamında ise yüzde 1 olarak hesaplandı.
Bayburt Bayburt’ta sinyalizasyon ışıkları yaya ve sürücülere zor anlar yaşatıyor Bayburt’un Gençosman Mahallesi’ndeki sinyalizasyon ışıkları, vatandaşları zor durumda bırakıyor. Kırmızı ve yeşil ışığın bir anda devreye girmesi, kazalara davetiye çıkarıyor. Gençosman Mahallesi, Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı’ndaki sinyalizasyon ışıklarındaki arıza, sürücü ve yayalara zor anlar yaşatıyor. Kırmızı ve yeşil ışığın bir anda devreye girmesi, kazalara davetiye çıkarıyor. Yayalar, bir an önce karşıya geçmek için kırmızı ışık ihlali yaparken, bazen de araçlarla burun buruna geliyor. Yeşil ışıkta da hem sürücüler, hem de yayalar ne yapacağını bilemiyor. Konuyla ilgili sitemlerini dile getiren vatandaşlar, aynı anda yanan ışıklar nedeniyle kafalarının karıştığını söyleyerek, trafik lambalarındaki arızaların bir an önce giderilmesini talep etti. "İkisi birden yanıyor" Özellikle iş çıkışlarında mağduriyet yaşadığını ifade eden Adnan Polattimur, "İkisi birden yanıyor, genelde de mağduriyet oluşturuyor. Akşam iş çıkışlarında özellikle mağduriyet yaşıyoruz. Sağımızı, solumuzu kontrol ederek geçiyoruz, çoğunlukla ışığa güvenemiyoruz" dedi. "Yayaların yol ortasında kaldıklarına şahit oldum" Karşıdan karşıya geçerken zorlandığını belirten Yılmaz Onur Ari, yayalara yeşil ışığın yanmasıyla araçların hızlı bir şekilde hareket ettiğini söyledi. Aynı anda yanan ışıklar nedeniyle vatandaşların yol ortasında kaldığını ifade eden Ari, "Bu ışıklar büyük problem oluşturuyor, yayalar da ne yapacağını bilemiyor, ikilemde kalıyorlar. Hatta yolun ortasında çok kaldıklarını da şahit oldum" ifadelerini kullandı. Arızalı sebebiyle kazaların yaşanacağına dikkat çeken Ari, tedirgin olduklarının altını çizerek, "Karşıdan karşıya geçerken zorlanıyoruz. Yeşil ışık yandı şu an ama araçlar sağa dönüş yapabiliyorlar aniden, hızlı bir şekilde dönenler oluyor. Yayalar geçerken çakışma oluyor ve sıkıntı yaşanabiliyor. Tedirgin oluyoruz" şeklinde konuştu.