POLİTİKA - 22 Nisan 2024 Pazartesi 13:19

Bahçeli: ''DEM Parti hakkında kapatma davası açılması vatana namus borcudur''

A
A
A
Bahçeli: ''DEM Parti hakkında kapatma davası açılması vatana namus borcudur''

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "DEM Parti hakkında kapatma davasının açılarak bölücü milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması, müfettiş görevlendirilmesiyle oyalanmaktan ve zamana oynamaktan vazgeçilmesi; tarihe, ecdada, vatana ve millete namus borcudur" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle bir mesaj yayımladı. Bahçeli, 23 Nisan 1920 Cuma günü Ulus'taki tek katlı taş binada milli iradenin tecellisiyle beraber Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığını, meşalesinin yakıldığını belirtti.

Kur'an-ı Kerim tilavetleriyle, kesilen kurbanlarla, dudaklardan dökülen aminlerle, yüreklerden kopan dileklerle ilk meclisin tarih sahnesindeki yerinin muazzam bir inançla alındığını ifade eden Bahçeli, "Mustafa Kemal Paşa'nın 19 Mart 1920 tarihinde yayımladığı Genelge kapsamında seçimler yapılmış, seçilen mebuslar Meclis-i Mebusan'dan iltihak eden mebuslarla birlikte Ankara'da toplanmıştır. Türk milleti, tarihsel rotasını yenilemek amacıyla bizzat devreye girmiştir. O tarihte tadilatı tamamlanmamış binada toplumun her kesiminden, ülkenin her yöresinden, her meslek grubundan, farklı farklı dünya görüşleri olsa bile ortak paydaları vatanseverlik olan mebuslar istiklal sevdasıyla bir araya gelmişlerdir" açıklamalarında bulundu.

"Dünya üzerinde, zillet ve zulmete, işgal ve ihanete Meclisi'nin etrafında kenetlenip savaş açan ikinci bir millet o güne kadar ne duyulmuş ne de görülmüştür' sözlerini kullanan Bahçeli mesajında şu ifadeleri kullandı:
"Nitekim Meclis'in kurulması milli kurtuluş fikrinin demokratik olarak teşkilatlanması, maşeri vicdanda kök salmasıdır. İlk Meclis, imkânsızlığa karşı imanın adı, yıkıma karşı yükselişin ahlakı, zalimlere karşı milletin aklı haline gelerek; ordular kurup ordular yönetmiş, zaferden zafere koşarak vatanın harem-i ismetinden düşmanı söküp atmıştır.

Meclisimizin açılışı, milletler mücadelesinin acımasızca sürdüğü bir dönemde Türk milletinin; tam bir mutabakatla, milli kimlik, milli onur ve milli hedefte buluşmasının kaynağı, yıllardır süren kayıpların çöküntüsünü atarak güç ve moral depolamasının kararı, teslimiyet ve tavizlere son vererek derlenip toparlanmasının kararlılığı, Silahla verilen bir mücadelede bile demokratik, hukuki ve toplumsal uzlaşmayla sağlanan milli meşruiyetin kalpgahıdır. 23 Nisan 1920 tarihi, elbette üç yıl sonra varlığını ve bağımsızlığını bütün dünyaya ilan edecek olan Türkiye Cumhuriyeti'nin siyasi ve hukuki altyapısının hazırlandığı bir dönemin başlangıcıdır. Bu yönüyle İlk Meclis Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu iradesidir. Gerek Büyük Millet Meclisi'nin açılış şartları, gerekse müteakiben yaşanan hadiselerin tamamı; mukadderatımıza ve mukaddesatımıza el ve dil uzatmaya yeltenen, gücümüzü sınamaya kalkışan müstevlileri, hatta onların iş birlikçilerini nasıl bir akıbetin beklediğini göstermesi bakımından tarihi bir ibret ve ihtar levhasıdır."

Bahçeli, yedi düvelin başımıza üşüştüğü karanlık yıllarda Türk milletinin varoluş haklarından, istiklal şerefinden, irade haysiyetinden asla ödün vermediğini, gazilik ve şehadet pahasına husumet cephesine meydan okuduğunu vurguladı.

Bahçeli, İlk Meclis'in işte bu meydan okuyuşun cesaret, celadet, fazilet, hamiyet, feragat ve dirayet mefkûresi olarak teçhiz ve teşkil edilmiş hali olduğunu ifade etti.

"Türk bayrağının asılmasını ve şehitlerimize saygı duruşunu reddeden, Aziz Atatürk ile Cumhurbaşkanımıza kaba ve yaralayıcı ifadeler kullanan bölücü alçaklar bu milletin evladı, Türkiye Cumhuriyeti'nin de mensubu olamazlar"

Daha sonra, DEM Parti'ye tepki gösteren Bahçeli, "31 Mart seçimlerinden kısa süre sonra, DEM'lenmiş bazı belediye başkanlıklarında sahnelenen azgın tahrikler, Türkiye Cumhuriyeti'nin hükmü şahsiyetine yönelik hakaretamiz muamele ve haince tacizler geçmişten ders almayan muhasım tortularının dış bağlantılı sipariş eylemleridir. Vatanımızın bir bölümünde İstiklal Marşı'nın söylenmesine direnen, Türk bayrağının asılmasını ve şehitlerimize saygı duruşunu reddeden, Aziz Atatürk ile Cumhurbaşkanımıza kaba ve yaralayıcı ifadeler kullanan bölücü alçaklar bu milletin evladı, Türkiye Cumhuriyeti'nin de mensubu olamazlar. Ülkemizi fiilen işgal altında gösterme provalarını hazmetmek mümkün değildir" ifadelerini kullandı.

"Türk milletini 'yerel halk' ifadesiyle değersizleştirmeye hizmet eden müfsit zihniyetin, son günlerde maruz kaldığımız skandalların asal sorumlusu olduğunu hiç kimse inkar edemeyecektir"

Türk milletini 'yerel halk' ifadesiyle değersizleştirmeye hizmet eden müfsit zihniyetin, son günlerde maruz kaldığımız skandalların asal sorumlusu olduğunu hiç kimse inkar edemeyeceğinin altını çizen Bahçeli, "Küresel emperyalizmin tasallut ve telkini altında iç huzur ortamını zedelemek suretiyle faal halde bulunan terör sevicilere boyun eğmek, serpilen hıyaneti özgürlük ve demokrasi çerçevesinde normalleştirip yumuşatmak, bilinmelidir ki, milli felakete çanak tutmak, devlete ve millete kastetmektir. Ay yıldızlı al bayrak bağımsızlığımızın simgesi, İstiklal Marşı hürriyet namusumuzun, birlik ve beraberlik hissiyatımızın manzum seslenişidir. Bunlara kim karşı geliyorsa, bunlarla kimlerin sorunu varsa, mutlak surette hukukun amir hükümleri işletilerek hesaba çekilmelidir. Gelişmeler karşısında aziz milletimiz infial halindedir" dedi.

"DEM Parti hakkında kapatma davasının açılarak bölücü milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması, müfettiş görevlendirilmesiyle oyalanmaktan ve zamana oynamaktan vazgeçilmesi tarihe, ecdada, vatana ve millete namus borcudur"

Bahçeli, "Türk bayrağını kabullenemeyen şerefsizlerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından derhal çıkarılması, mallarına-mülklerine el konulması, bunun yanında DEM Parti hakkında kapatma davasının açılarak bölücü milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması" gerektiğini ifade ederek, müfettiş görevlendirilmesiyle oyalanmaktan ve zamana oynamaktan vazgeçilmesinin tarihe, ecdada, vatana ve millete namus borcu olduğunu vurguladı.

Türkiye Cumhuriyeti'ni sömürge ülkesi veya çadır devleti görenlerin taşıdıkları sorumluluk ne olursa olsun bedel ödemelerinin hayat memat konusu olduğunun altını çizen Bahçeli, "Sandık sonuçlarını, bekamızın ve bağımsızlığımızın önüne, hatta üstüne çıkarmaya gayret eden terör maşalarının ateşle oynadıklarını ikazla bildirmek tarihi bir vazifemizdir. Bu nedenle, Millet Meclisimizin açılması ile başlayan sürecin manasını ayrıntıları ile bilmenin, devlet ve millet hayatımızda yeniden karşımıza çıkan tehditlerin doğru anlaşılmasında mühim bir tesiri olacağına inanıyorum.

Türkiye'yi Mondros ve Sevr şartlarına tekrar sürüklemeye çalışan terör piyonları bu hesap hatasının sonuçlarına en ağır şekilde katlanmak durumundadır. En müşkül anlarda bile Türk milletine gücü yetmeyenlerin, bugün yeni metotlarla şanslarını bir kez daha denemeye kalkışmaları beyhude bir çabadır. Tarihin acı ve tatlı hatıralarla kapanmış sayfalarını, son bulmayan intikam duygularıyla, asla hak etmediğimiz insanlık dışı iftiralarla yeniden açılmasına heveslenmek dikkat etmemiz gereken bir tehlike olarak karşımızdadır" açıklamalarında bulundu.

"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ve millet ise Türk'tür"

Türkiye'nin yükselişi, tıpkı 23 Nisan 1920‘de tecelli eden şuurda anlamını bulduğu gibi; ayrışmayı değil birleşmeyi, dağılmayı değil buluşmayı, parçalanmayı değil kucaklaşmayı, farklılaşmayı değil bütünleşmeyi hedefleyen kolektif anlayışla mümkün olduğunu belirten Bahçeli, "Dün olduğu gibi bugün de, kardeşliğimize musallat olan gelişmeler karşısında en önemli direnç gücümüz milli birlik ve dayanışma ruhumuzdur. Meclis'i Gazi, varlığı Gazi, devleti Gazi olan bir milletin teröre ve hıyanete bulaşmış, dış düşmanlarla el ele vermiş siyasi bölücülere göz yumması düşünülemeyecektir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ve millet ise Türk'tür. Hiçbir bölücü odağın, terörizme yardım ve yataklık yapan hiçbir menfur oluşumun, Mehmetlerimize kurşun sıkan hiçbir hain örgüt uzantısının, İstiklal Marşımıza ve Türk bayrağına düşmanlık besleyen hiçbir işgal artığının Gazi Meclis'te yeri olamaz, demokrasi adına söyleyecek tek bir sözleri dahi bulunamaz.

Dün en buhranlı anlarda, en ağır şartlarda bile demokrasinin erdeminden ayrılmayan Gazi Meclis'te her fikre cevaz vardır, ama ihanete, bölücülüğe, bölünmeye icazet yoktur, izin yoktur, fırsat yoktur, katiyen de olamayacaktır. Bu tarihi ve milli kararlılığa herkesin riayeti samimi dileğimdir" ifadelerini kullandı.
"Cumhuriyetimizden üç yıl önce açılmış olan TBMM, nasıl ki yeni Türk devletinin doğuşunu müjdelemişse, pırıl pırıl çocuklarımız da ülkemizin onurlu ve yüksek geleceğini müjdelemektedir" diyen Bahçeli, "Milletimiz, bağrından yetişen yeni nesillerle varlığını sürdürecek, devletimiz genç kuşaklarla geleceğe umutla bakmaya devam edecektir.

Bu vesileyle sevgili çocuklarımızın ve bugünün kendilerine ithaf edildiği dünyadaki bütün çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyor, hepsinin gözlerinden öpüyorum. Yüzyıllarca hüküm sürdüğümüz coğrafyalarda, varlığını feda ederek huzur içinde yatan meçhul kahramanların muhterem hatıralarını minnetle yâd ediyorum. Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nde hayat ve vücut bulmamızı sağlayan kahraman şehitlerimizi, kutlu Meclis'i emanet eden büyük Atatürk'ü, ilk Meclis'in muhterem üyelerini, ebediyete irtihal etmiş tüm milletvekillerini rahmetle, hürmetle anıyorum" açıklamalarında bulundu.

Mehmet Kalay

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Mili taekwondoculardan 6 madalya Avrupa Taekwondo ve Para Taekwondo Şampiyonası’nın ilk gününde milli sporcular, 1 altın, 4 gümüş ve 1 bronz olmak üzere 6 madalya kazandı. 19 yaşındaki sporcu Furkan Ubeyde Çamoğlu, Avrupa şampiyonu oldu. Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da düzenlenen şampiyonanın ilk gününde Türkiye’yi taekwondo ve para taekwododa 4’er olmak üzere 8 sporcu temsil etti. Taekwondocular, 1 altın, 3 gümüş madalya kazanırken, para taekwondocular günü 1 gümüş ve 1 bronz madalya ile tamamladı. -Furkan Ubeyde Çamoğlu’ndan altın madalya Milli taekwondoculardan erkekler 54 kiloda Furkan Ubeyde Çamoğlu altın, 63 kiloda Hakan Reçber, kadınlar 49 kiloda Merve Dinçel Kavurat ve 73 kiloda Sude Yaren Uzunçavdar gümüş madalya kazandı. Furkan Ubeyde Çamoğlu, erkekler 54 kilo ilk turda Fransa’dan Amine Boukarnia’yı, ikinci turda Sırbistan’dan Relja Ivkovic’i, çeyrek finalde İsrail’den Tom Paschovsky’i, yarı finalde Hırvatistan’dan Josip Teskera’yı mağlup ederek finale yükseldi. 19 yaşındaki sporcu finalde Yunanistan’dan Konstantinos Dimitropoulos’u yenerek Avrupa şampiyonu oldu. Erkekler 68 kiloda mücadele eden Hakan Reçber, ilk turu maç yapmadan geçtikten sonra ikinci turda İngiltere’den Jamie McIntosh’u, çeyrek finalde İtalya’dan Daniel Lo Pinto’yu, yarı finalde ise Danimarka’dan Tobias Hyttel’i mağlup ederek adını finale yazdırdı. Avrupa ve dünya şampiyonu sporcu finalde Macaristan’dan Omar Gergely Salim’a sakatlık yaşadığı maçta mağlup olarak gümüş madalyanın sahibi oldu. Kadınlar 49 kiloda tatamiye çıkan Merve Dinçel Kavurat, ilk turu maç yapmadan geçtikten sonra ikinci turda İngiltere’de Jodie McKew’i, çeyrek finalde Danimarka’dan Jade Theresa Castillo’yu, yarı finalde Hırvatistan’dan Bruna Duvancic’i yenerek finale yükseldi. Avrupa ve dünya şampiyonu sporcu finalde İspanya’dan Adriana Cerezo Iglesias’a mağlup olarak şampiyonayı gümüş madalya ile tamamladı. Kadınlar 73 kiloda Sude Yaren Uzunçavdar, ilk turda Portekiz’den Joana Costa Cardoso’yu, çeyrek finalde Çekya’dan Iveta Jirankova’yı, yarı finalde ise Almanya’dan Yanna Scheneider’i mağlup ederek finale yükselmeyi başardı. 19 yaşındaki sporcu finalde dünya 1 numarası Fransa’dan Althea Laurin’e 2-1 yenilerek gümüş madalyanın sahibi oldu. Para taekwondo Erkekler K44 58 kiloda Türkiye’yi eden Ali Can Özcan, çeyrek finalde İspanya’dan Rachid El’i, yarı finalde bireysel sporcu Askhat Akmatov’u geçerek finale yükseldi. Finalde İsrail’den Asaf Yasur’a mağlup olan sporcu şampiyonayı gümüş madalya ile tamamladı. Kadınlar K44 47 kiloda tatamiye çıkan Nurcihan Ekinci, çeyrek finalde bir diğer sporcu Büşra Emire’yi yenerken, yarı finalde bireysel sporcu Dzhetsun-Sholbana Kara-Ool’a yenilerek bronz madalyanın sahibi oldu. Şampiyonanın ikinci gününde 4 taekwondo ve 4 para taekwondocu madalya mücadelesi verecek.
Kars Milli boksör Erdemir, okulunda sevgiyle karşılandı Büyükler Avrupa Boks Şampiyonası’nda Avrupa 3’üncüsü olan Tuğrulhan Erdemir, Kars’ta okuduğu üniversite, hocaları ve sınıf arkadaşları tarafından sevgiyle karşılandı. Büyükler Avrupa Boks Şampiyonası’nda Avrupa 3’üncüsü olan Kafkas Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğrencisi Tuğrulhan Erdemir, geldiği Kars’ta hocaları sınıf arkadaşlarını ziyaret etti. Milli sporcu Tuğrulhan Erdemir’i Dekan Prof. Dr. Engin Kılıç, fakülte hocaları ve öğrenciler karşılandı. Tuğrulhan Erdemir’i aralarında görmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Engin Kılıç, “Bugün çok önemli bir güne tanıklık ediyoruz. Daha önce dünya şampiyonu olmuş, Akdeniz Olimpiyat Şampiyonası yaşamış, bir arkadaşımızı, öğrencimizi burada Büyükler Avrupa 3’üncüsü olarak karşılamaktan büyük bir mutluluk, bir o kadar da onur duyuyorum. Tabi içimizden çıkan bu toprağın insanı, sizin arkadaşınız. Bu başarıya imza atmış, sizlerin de dualarıyla, desteğiyle buralara gelmiş bir arkadaşımız, ben kendisini tebrik ediyorum. Başarılarının devam etmesini canı gönülden diliyorum” dedi. Daha sonra söz alan Tuğrulhan Erdemir, “İnşallah ülkemiz için, şehrimiz için olimpiyatlarda madalya almak istiyorum. Bu doğrultuda çok emek verdim. 16 yıldır bu sporun içerisindeyim. Bir çok madalya aldım. İnşallah bundan sonrada en iyi şekilde ülkemi temsil ederim, madalya alırım” diye konuştu. Öte yandan Erdemir’in Antrenörü Vedat Demirkol ve Öğretim Görevlisi Kıvanç Buru, Olimpiyat Oyunları’nda altın madalya için çalışmalara başladıklarını kaydettiler. Arkadaşlarıyla bir araya gelen milli sporcu Erdemir, arkadaşlarıyla hasret giderdi. Tuğrulhan Erdemir Temmuz ayında Paris Olimpiyat Oyunları’nda Türkiye’yi ve Kars’ı temsil edecek.