Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve Vestel Ventures Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Ultav, Atılım Üniversitesi’nin düzenlediği ’’ATAG’’ programına katıldı.
Atılım üniversitesi, akademik yıl içerisinde lisans ve lisansüstü öğrencilerin yaptığı araştırmalara ilişkin sonuçların poster sunumları ile paylaşılması amacıyla ’’Atılım Araştırma Günü’’ (ATAG) programını düzenledi. Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve Vestel Ventures Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Ultav, programdan sonra projelerin sergilendiği salonu gezerek incelemelerde bulundu ve öğrencilerden projeleriyle ilgili bilgi aldı. ’’Üniversite öğrencilerinin projelerinin sanayide kullanılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? sorusunu yanıtlayan Ultav, ’’Bütün firmalar dünyada bu inovasyonu daha iyi yapabilmek için gençlerin fikirleriyle iç içe olmak istiyorlar. Dolayısıyla bu bir ekosistem meselesi. Biz Vestel tarafından beyaz eşya, kahverengi eşya ve telefonlardan yılda 30 milyon tane yapıyoruz ve 154 ülkeye bunun yüzde 80’ini ihraç ediyoruz. Çok önemli bir iş. Geleceğimizi inşa etmek için de gençlerin firmalarına yatırım yapıyoruz. Vestel Ventures’ı kurduk. Türkiye’de kurduğumuzdan beri son iki yıl içerisinde 2 bin- 3 bin genç grupla, onların fikirleriyle buluştuk. 15’ine şu anda yatırım yaptık. Yüzde 7 ile yüzde 25 arasında yatırım yapıyoruz. Fabrikamızın tamamını açıyoruz. 100 adet dahi olsa onların ürünlerine öncelik verebiliyoruz. Buralarda müthiş arkadaşlarla görüşüyoruz. Mesele batarya konusunda bizim için çok önemli şeyler yapan gençler var, aynı şekilde biyopolimerler konusunda da. Önleyici tıp konusunda 4 tane genç firmasına yatırım yaptık. Dolayısıyla dünyayı çok daha yaşanabilir, çok daha yeni verimliliklerle buluşturan inovasyon işinin öncüleri olan gençlerin etrafında kurulan ekosistem, gittikçe he türlü firma için, her ülke için çok büyük önem kazanıyor’’ ifadelerini kullandı.
Projeleri inceleyen Ultav, projelerin büyük bir problemin çözümünün parçası olabilecek seviyede olduğunu, bir verimlilik tanımının içerisinde yer alabileceğini gözlemlediğini belirterek, bunlara yaklaşan öğrencileri görmekten mutluluk duyduğunu kaydetti.
Bir üniversite projesinin sanayide kullanılabilmesi için sahip olması gereken kriterleri açıklayan Ultav, konuşmasını şöyle sürdürdü:
’’Artık üniversite-sanayi iş birliğinin ötesine geçmek lazım. Üniversitelerle sanayinin, gençlerin, gençlerin firmalarının iç içe olması gerekir. İç içelik çok farklı bir kavram. Yani sadece bir proje bazında bir araya gelmek değil, birbirlerinin ihtiyaçlarını çok daha iyi anlamak için, birbirleriyle nasıl bir sinerji oluşturulacağını anlayabilmek için sadece iş birliği değil, iç içelik lazım. Beraber yaşamak, beraber oluşturmak, beraberce bunları çok daha öteye taşımak lazım. Üniversitelerin, sanayinin, gençlerin, devletin, kamunun, herkesin iç içe çalışması lazım. 7,5 milyardan çok daha üst rakamlara çıkacak olan dünyayı aynı zamanda koruyarak, yepyeni verimliliklerle bir araya getirmek için mutlaka iç içe çalışmak lazım’’
’’Üniversite sanayi projelerinin Türkiye’nin geleceğine ne gibi katkıları olacağını düşünüyorsunuz?’’ sorusuna ilişkin açıklamada bulunan Ultav, ’’ Çok büyük katkıları olacağını biliyorum ve örneklerini de görüyorum. Bahsettiğim gibi mesela batarya konusunda bir genç kadın var Türkiye’de. Bu bataryaların en çok patlamaya sebep olan, en pahalı kısmı lityum bataryalar. Bunları silisyuma çeviriyor. Hem patlamayı azaltıyor, hem verimliliği arttırıyor, maliyeti düşürüyor. Yine Türkiye’den bir genç kadın var. Zeytinyağı fabrikalarının atığı olan bir malzemenin içinde bulunan zeytin çekirdekleri antibakteriyel. O da bunları biyopolimere çevirip antibakteriyel kaplama malzemeleri yapıyor. Dediğim gibi birçok alanda reel dünyada çok büyük fark oluşturacak insanlar bu üniversite ortamlarında sanayiyle bir arada çalışarak, süreklilik halinde, birbirlerine yatırım yaparak beraberce çalışıyorlar’’ değerlendirmelerinde bulundu.