EKONOMİ - 18 Aralık 2023 Pazartesi 15:33

Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısı sona erdi

A
A
A
Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısı sona erdi

TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısının ardından, “Rakam belirli olmadığından dolayı bir şey söyleme imkanımız yok. Zaten geçim şartları belli. Asgari ücretle çalışan insanların geçinemediği belli” dedi.

Doğrudan 7 milyondan fazla çalışanı, dolaylı olarak ise toplumun tamamını ilgilendiren yeni asgari ücret rakamıyla ilgili süreç devam ediyor. İlk toplantısını 11 Aralık’ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ev sahipliğinde gerçekleştiren komisyon, ikinci toplantı için bugün saat 13.30’da yine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda bir araya geldi. Yaklaşık 1 buçuk saat süren toplantıda Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) temsilcileri enflasyon, alım gücü ve istihdam başta olmak üzere ekonomik veri ve raporları komisyon heyetlerine sundu.

Toplantının ardından ise işçi tarafı temsil heyeti başkanı olarak komisyonda yer alan TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar açıklamalarda bulundu. Toplantıda Bakan Vedat Işıkhan’nın olmadığını da hatırlatan Ağar, “Toplantıda herhangi bir rakam konuşulmadı. Çalışma Genel Müdürlüğümüz başkanlığında gerek hükumetin gerek TÜİK’in gerek maliyenin gerek de işverenlerimizin görüşü alındı. Aynı zamanda asgari ücretle çalışan dört arkadaşımızın görüşleri alındı. Onların geçim şartlarını kendi dilinden duydular. Şu anda bir sonuç yok. Ancak tahmin ediyorum görüşmeler süratle devam edecek. Çünkü yıl sonuna da yaklaştık. Kısa zaman içinde bir mutabakata varılarak bitirilmesini arzu ediyoruz. Ama rakam belirli olmadığından dolayı bir şey söyleme imkanımız yok. Zaten geçim şartları belli. Asgari ücretle çalışan insanların geçinemediği belli. Asgari ücretle çalışan insanların ev kirasını, elektrik, doğal gaz parasını ödeyemediklerini biliyoruz. Bilhassa büyük şehirlerde 10 bin liradan aşağı ev kirası yoktur. Ankara’da 10 bin liraya da ev kirası yoktur. Bunları iyi değerlendirmek lazım” ifadelerine yer verdi.

“Detaylı şekilde başkanımızla ve hükumet yetkilileri ile görüşerek bir sonuca gitmeyi düşünüyoruz”

Ağar, alım gücünün düşünülerek hareket etmenin gerektiğini belirterek, “İnsanlar haftada bir defa çocuklarla birlikte restorana gidebilecek mi? Bunların mümkün olmadığı görülmekte. Dolayısıyla bunun belirleyicisi hükumet olacak. Hükumetin ve işverenin bu konuda yaklaşımı güzel olursa tahmin ediyorum üçlü mutabakat ile bu sonucu gideririz diye düşünüyoruz. Şu anda mutabakat olur mu olmaz mı demenin anlamı yok. Çünkü ortada bir rakam yok. Bunu detaylı şekilde başkanımızla görüşerek, hükumet yetkilileri ile görüşerek bir sonuca gitmeyi kısa zaman içinde düşünüyoruz” diye konuştu.

“Bu hafta içinde tekrar bir araya gelerek bu işin sonucuna varmak istiyoruz”

Asgari ücretin en düşük ücret anlamına geldiğini de dile getiren Ağar, “Çalışan insanlarımız örgütlü olmamasından dolayı genelde bütün iş yerlerinde asgari ücretle çalışmaktadır. Biliyorsunuz ülkemizde büyük kayıt dışılık da var. Kayıt dışılığı da konuşmamız lazım. Bu hafta içinde inşallah tekrar bir araya gelerek bu işin sonucuna varmak istiyoruz. Günü belirli değil. Hükumet kendi arasında konuşarak karar verecek. Kısa zaman içinde bilgi verirler diye düşünüyoruz. Asgari ücretin insanlarımızı mutlu edecek bir şekilde sonuçlanmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

“İşverenler bir rakam söyleyecek ki biz ona göre değerlendirme yapacağız”

Asgari geçim için düşündüğü ücret sorulan Ağar, “Biz talep eden kişiyiz. Biz para veren kişi değiliz. Para verenler bir rakam söyleyecek ki biz ona göre değerlendirme yapacağız. TÜRK-İŞ olarak bir para söylediğimiz zaman o fiyatın altına inme şansımız yok. İşveren tarafından ya da hükumet tarafından bir rakam gelmedi. Gelecek ki biz ona ‘evet’ ya da ‘hayır’ diyeceğiz. Kırmızı çizgi diye bir şey yok. Biz rakam söylemeyiz. İşveren diyecek ki, ‘Ben seni bu ücrete çalıştıracağım. Çalışır mısın çalışmaz mısın?’ Biz de diyeceğiz ki, ‘bu ücrete çalışırız, şu ücrete çalışmayız.’ TÜİK’ten de bir rakam gelmedi. Hiçbir yerden bir rakam yok. Belirli olduğunda sizinle paylaşacağız” değerlendirmesinde bulundu.

Kemal Diri - Mustafa Cenik - Gürkan Sayın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine altıncı gününde devam ediliyor. Duruşmada örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor. Sarı bir bebek ile ilgili ‘Sarıkaya’nın da fişini çekeceğim ha gelmezseniz’, ‘haha dedemin fişi’ şeklindeki konuşmaya ilişkin, “Şimdi bunu siz duyunca irrite oluyorsunuz ama bunlar muhabbet. Bir hastanın fişini neden çekelim? Yapılmaması gereken bir şey. Tape olmuş dinlenmiş. Keşke yayınlanmasaydı” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava altıncı gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, Medisense şirketinin sahibi olan, doktor olarak anlaşma yaptığı hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarını işleten, bebeklerin ihmalen ölmesine neden olan örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor. Duruşmada mahkeme başkanı tarafından sanığa tape kayıtlarında yer alan Çorlu Reyap Hastanesi’nin yenidoğan yoğun bakım servisinin sorumlu hemşiresi sanık Bahar Kanık ile Fırat Sarı arasında geçen bir bebeğin fişini çekme konuşması soruldu. Konuşmada Fırat Sarı’nın bir bebek ile ilgili ‘ölmesin ha’ dediği, Bahar Kanık’ın ‘Sarıkaya’nın da fişini çekeceğim ha gelmezseniz’ dediği, Fırat Sarı’nın ise ‘haha dedemin fişi’ cevabı üzerine Bahar Kanık’ın ‘haha çekeceğim fişi’ şeklinde cevap verdiği görüldü. Fırat Sarı bu tape kaydına ilişkin “O bebek için çok mücadele ettik. Durumu kötü bir bebekti. Öyle bir şey yok ama. Niye fişini çeksin. Şimdi bunu siz duyunca irrite oluyorsunuz ama bunlar muhabbet. Bir hastanın fişini neden çekelim? Ben hastaların uzun yatışı ile para kazanıyorsam neden fişini çekeyim? Yapılmaması gereken bir şey. Tape olmuş dinlenmiş. Keşke yayınlanmasaydı. Siz kendi aranızda konuşmuyor musunuz ‘birinin kellesini aldım’ diye. Keşke konuşmasaydım. Espri yapılmış ama yapılmaması lazımdı” dedi. Bunun üzerine duruşma savcısı, “Bizim üzerimizden örnek vermeden savunma yap” dedi. Duruşmaya 30 dakika ara verildi.
Sinop Sinop’ta lastikçilerin kış lastiği mesaisi Sinop’ta hava sıcaklığının düşmesi ve kış lastiği takma zorunluluğunun 1 Aralık’ta başlayacak olması nedeniyle lastikçilerin kış lastiği takma mesaisi başladı. Karlı ve buzlu havalarda mağdur olmak istemeyen araç sahipleri, kar lastiği taktırmak için lastikçilere giderek araçlarına lastiklerini taktırıyor. Küçük Sanayi Sitesi’nde oto lastik satımı ve değişimi yapan rot balans ustası Hasan Üçüncüoğlu, lastiklerin değişimi için kar yağışının beklenilmemesi gerektiğini belirterek, kış lastiklerinin yol güvenliği için hayati önem taşıdığına dikkat çekti. Vatandaşlara hem can hem de mal güvenliği açısından kış lastiği takmalarını tavsiye eden Üçüncüoğlu, “Her sene olduğu gibi Ulaştırma Bakanlığımızın hazırladığı genelgeye göre 1 Aralık - 1 Nisan takvimleri arasında yük ve yolcu taşımacılığı yapan ticari araçlarda kış lastiği takma zorunluluğu başlıyor. Bunun dışında yine hususi araçlarda da hava sıcaklığının 7 derecenin altında kış lastiği takmalarını hem can hem de mal güvenliği açısından tavsiye ediyoruz. Kış şartlarında kış lastiğinin dışında araçların cam silecekleri, cam suyu, motor suyu antifrizleri, akü gibi önem arz eden parçaların kış şartlarına hazır olmasını tavsiye ediyoruz. Eğer kar lastiği dersek sadece karda kullanılan lastik olarak algı oluşturuyor ama bu değil. Kış lastiği havanın 7 derece sıcaklık altında takılması. Kış lastikleri soğuk havalarda yumuşak kaldığı için yol tutuşunu iyi sağladığından kış lastiği olarak ifade edilmektedir. Bunlar da kullanıldığı coğrafyaya göre değişiyor. Normalde 4 yıl lastiğin ömrü fakat 3 yılda ömürlerinin tamamladığını söyleyebilirim. Çünkü, belli bir süre sonra sertleşiyor ve yol tutuşu azalıyor” dedi.