EKONOMİ - 19 Ağustos 2023 Cumartesi 11:53

3600 ek gösterge düzenlemesinde yeni çalışmalar yolda

A
A
A
3600 ek gösterge düzenlemesinde yeni çalışmalar yolda

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başuzmanı İsa Karakaş, 3600 ek gösterge düzenlemesiyle ilgili, “1’inci dereceye yükselen memurların 30 yıllık hizmet süresini doldurdukları takdirde emeklilik maaşlarına en az 4 bin 500 lira, emeklilik ikramiyelerine ise en az 150 bin liralık bir yansıma olacağını söyleyebiliriz” dedi.

Meclis’in açılmasıyla gündemde yerini bulacak olan 3600 ek gösterge düzenlemesi memur ve memur emeklilerini yakından ilgilendiriyor. Yaklaşık 5,3 milyon kamu çalışanını ilgilendiren düzenleme, memurların unvan, görev, sorumluluk ve hizmet sürelerine göre maaş hesaplamalarında önemli bir rol oynayacak. Daha öncesinde polis, öğretmen, hemşire ve din görevlisine verilen 3600 ek gösterge düzenlemesi yeni torba yasayla birlikte 1’inci kademeye gelen tüm memurları kapsayacak. 3600 ek gösterge ile birlikte mevcut ücretler göz önüne alındığında memurların emekli maaşlarında yaklaşık 2 bin 250, memur emeklileri ikramiyeleri de 60 bin liraya yükselecek. Bu çerçevede İhlas Haber Ajansı’na (İHA) konuşan Sosyal Güvenlik Kurumu Başuzmanı İsa Karakaş, 3600 ek göstergenin kamu görevlilerine özellikle emeklilikte önemli kazanımlar sağlaması beklendiğini ifade etti.

“Ortaokul, ilkokul ve lise mezunu memurlar 3600 ek göstergeden faydalanamayacak”

Karakaş, 3600 ek göstergeden bütün memurların faydalanamayacağını, sadece 1’inci dereceye gelen memurların faydalanacağını dile getirdi. Devlet Memurlar Kanunu’nda eğitimin çok önemli olduğunun altını çizen Karakaş, memurun eğitimine göre derecesi ve kademesi belirlendiği bilgisini verdi. Karakaş şu ifadeleri kullandı:

“İlkokul mezunu bir memur veya kamu görevlisi 15’inci derece birinci kademeden başlatılmakta. Dolasıyla ilkokul mezunu memurun hizmeti ne kadar olursa olsun en fazla 7’nci dereceye kadar düşebilir. Bu anlamda ilkokul mezunu olan memurların 3600 ek göstergeden faydalanma şansı olmadığını söyleyebiliriz. Ortaokul mezunu memurlar ise 14’üncü derece 2’nci kademeden başlatılmakta. Ortaokul mezunu memurlar da 1’inci dereceye gelememekte, en fazla 5’inci dereceye gelmektedir. Lise mezunu memurlara baktığımız zaman, 13’üncü derece 3’üncü kademeden başlatıldığını görmekteyiz. Lise mezunu memurlar ise en fazla 3’üncü dereceye kadar gelebilirler. Lise mezunu memurların da 1’inci dereceye gelmelerinin çok zor olduğunu söyleyebiliriz. Ancak lise mezunu olan bir memur sonrada herhangi bir yüksekokul bitirdiği takdirde 1’inci dereceye gelme şansının olduğunu söyleyebiliriz.”

“2 yıllık yüksekokul ve 4 yıllık üniversite mezunu memurlar 3600 ek göstergeden yararlanabilecek”

Sadece 1’inci derece memurların 3600 ek göstergeden faydalanabileceğinin altını çizen Karakaş, “En az 2 yıl üniversite mezunu olan memurlar, 10’uncu derece 2’nci kademeden başladıkları için 1’inci dereceye yükselebiliyorlar. 4 yıl ve üzeri üniversite mezunu olan memurlar ise en kolay şekilde 1’inci dereceye elde eden memurlardır. Çünkü 9’uncu derece 1’inci kademeden başlamakta ve 25 yılın sonunda 1’inci dereceye rahatlıkla gelmektedirler. Özetle 2 yıllık yüksekokul ve 4 yıllık üniversite mezunlarının gereken hizmetleri de tamamlamaları halinde 1’inci dereceye gelebileceklerini ve 3600 ek göstergeden yararlanabileceklerini söyleyebiliriz" açıklamasında bulundu.

Yaklaşık 470 bine yakın çalışan memur, kamu görevlisi ve memur emeklisinin 3600 ek gösterge düzenlemesinden yararlanacağını söyleyen Karakaş, düzenleme ile emekli olan memurların emeklilik maaşını arttıracağını, çalışan memurların ise bu düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle birlikte hem emekli ikramiyelerinde artış olacağını hem de emekli maaşlarında artış olacağını dile getirdi. Karakaş, çalışan memurların aldıkları maaşta ise küçük bir artışın olacağını sözlerine ekledi.

“Memur 3600’ü bulduğu zaman Tazminat Yansıtma Oranı yüzde 145’e kadar çıkmakta”

3600 ek göstergede, memurların bulundukları dilimdeki Tazminat Yansıtma Oranının önemine vurgu yapan Karakaş, “Eğer ki bir memur 2200-3600 ek göstergeden faydalanıyorsa tazminat oranı sadece yüzde 85’le sınırlı kalır. Fakat eğer memur 3600’ü bulduğu zaman bu yüzde 85’lik oran yüzde 145’e kadar çıkmakta. Bu yansıtma oranıyla birlikte elde edilecek olan ikramiye tutarı son derece artmakta” diye konuştu.

“3600 ek gösterge ile emeklilik maaşlarına 4 bin 500 liralık yansıma olacak”

Karakaş, temmuz ayında memur maaşlarında yapılan seyyanen zammın öncesinde 3600 ek göstergenin verilmesi halinde, emekli maaşına en az 2 bin 250 lira civarında bir artış söz konusu olduğuna dikkati çekerek, “Temmuz ayında emekli maaşlarına yapılan seyyanen ve Ocak 2024’te yapılacak zamların ardından bu rakamların artacağını söyleyebiliriz. Bu çerçevede bakıldığında 1’inci dereceye yükselen memurların 30 yıllık hizmet süresini doldurdukları takdirde emeklilik maaşlarına en az 4 bin 500 lira, emeklilik ikramiyelerine ise en az 150 bin liralık bir yansıma olacağını söyleyebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.

Karakaş, 3600 ek gösterge düzenlemesinin en erken 15 Ocak 2024 tarihinde yürürlüğe gireceğini sözlerine ekledi.

Kemal Diri - Mert Cerrahoğlu

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa Siverek’te yürek burkan protesto: Eşimin acısı son olsun, bu yolu kaldırın! Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde, sık sık ölümle sonuçlanan trafik kazalarıyla gündeme gelen şehir içi çevre yolunun, ilçe dışına taşınması talebiyle protesto eylemi düzenlendi. Geçtiğimiz gün aynı yolda eşini kaybeden ve taziyesini yarıda bırakıp eyleme katılan Ömer Gül’ün feryadı yürekleri dağladı: "Bu yol buradan kalksın, başka çocuklar yetim kalmasın!" İlçenin Şirinkuyu ışıklarında Siverek Kent Konseyi öncülüğünde toplanan siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve çok sayıda vatandaş, artan trafik kazalarına ve can kayıplarına tepki gösterdi. Kalabalık adına basın açıklamasını okuyan Siverek Kent Konseyi Başkanı Adnan Uğur Tamses, "Siverek’in içinden geçen Şanlıurfa-Diyarbakır karayolunun şehir dışına çıkarılması gerektiğini" vurguladı. "Geçici Önlemler Yetersiz Kalıyor, Artık Ertelenemez" Tamses, açıklamasında, "Geçmişte şehir dışında planlanan bu yol, Siverek’in hızlı ve plansız büyümesi nedeniyle bugün yerleşim alanlarının tam ortasında kalmıştır. Bu durum, ağır tonajlı araçların şehir içi trafikle iç içe seyretmesine, özellikle yayalar, öğrenciler ve bölge sakinleri için ciddi bir can güvenliği tehdidi oluşturmasına neden olmaktadır. Alınan geçici önlemler ve uyarı levhaları, sorunun köklü çözümü için yeterli olmamaktadır. Bu sorun artık ertelenemez bir noktaya gelmiştir" dedi. Basın açıklamasında yetkililere 4 maddelik acil çağrı yapıldı. Bu maddeler," Mevcut çevre yolunun ivedilikle şehir dışına alınması. Yeni çevre yolunun uzun vadeli şehir planlamasına uygun şekilde projelendirilmesi. Mevcut yol üzerinde, çözüm sağlanana kadar acil ve etkili trafik güvenliği önlemlerinin artırılması ve yetkili kurumların, yerel dinamikleri ve halkın taleplerini dikkate alarak süreci şeffaf bir şekilde yürütmesi. Tamses, bu çağrının tamamen insani ve vicdani bir talep olduğunu belirterek, yetkilileri sorumluluk almaya davet etti ve sürecin takipçisi olacaklarını vurguladı. Eşini Kaybeden Ömer Gül: "Benim Acım Son Olsun, Bu İhmalkârlıktır" Basın açıklamasına, geçtiğimiz gün aynı yol üzerinde meydana gelen trafik kazasında 15 günlük bebeğinin annesi olan eşi Canan Erçek Gül’ü kaybeden Ömer Gül de katıldı. Taziyesini yarıda bırakarak eyleme destek veren acılı eş, şunları söyledi: "Dün bu yolda, karşıya geçerken eşimi kaybettim. Yeni ölümlerin yaşanmaması için taziyemi yarıda bırakıp bu eyleme katıldım. İnşallah benim acım son olur, bu yolda ki ölümler benim acımla son bulsun. Şehir içinden 170 kilometre ile arabalar gidiyor, benim eşime de çarpan sürücü 170 kilometreyle hızla gidiyordu. Bu ihmalkârlıktır. Eşim 3 çocuğu yetim bıraktı, biri henüz 15 günlük. Bunun vebali kime? Ben bunun peşinde değilim, yalnızca bundan sonra gerekli önlemlerin alınmasını istiyorum. Cumhurbaşkanıma buradan sesleniyorum, rica ediyorum bu benim acım son olsun, hiç kimsenin bir daha böyle bir acı yaşamasını istemiyorum. Rica ediyorum yetkililer kimse bu yolu buradan kaldırsınlar, başka çocuklar yetim kalmasın." Ömer Gül’ün feryadı, eyleme katılan vatandaşları derinden etkiledi. Basın açıklamasının ardından vatandaşlar 5 dakikalık oturma eylemi yaptıktan sonra, olaysız dağıldı.
Ankara Başkent’te çağırdıkları ’Martı Tag’ sürücüsü Özcan’ı darp eden 4 taksici hakkında karar açıklandı Ankara’da ’Martı Tag’ uygulaması üzerinden çağırdıkları araç sürücüsü Alper Özcan’ı darbettikleri gerekçesiyle yargılanan 4 sanık taksi şoförü hakkında karar açıklandı. Ankara 36. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Abdurrahman Akbaş, Umut Can Kurtoğlu, Ömer Berkan Altunbaş ile taraf avukatları katıldı. Diğer tutuksuz sanık Murat Akbaş ise duruşmaya katılmadı. Mahkeme başkanı bu celse karar vereceklerini bildirerek, Abdurrahman Akbaş’a söz verdi. Akbaş savunmasında, "Arabanın anahtarını almaya çalışmadım. Bize vurmasın diye elinden tutmaya çalıştım. Biz de taksiciyiz yağma söz konusu olamaz. Beraatimi talep ediyorum" dedi. Söz alan diğer sanıklar Umut Can Kurtoğlu ile Ömer Berkan Altunbaş da mahkeme heyetinden beraatlerini talep etti. Avukat ve sanık beyanlarının ardından mahkeme kararını açıkladı. Sanıklardan Abdurrahman Akbaş, ‘Nitelikli yağmaya teşebbüs’ suçundan 7 yıl 6 ay, ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan 3 yıl 4 ay ve ‘Tehdit’ suçundan 1 yıl 8 ay olmak üzere toplam 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, sanık Ömer Berkan Altunbaş hakkında, ‘Nitelikli yağma’ suçundan beraat kararı verirken, ‘Kasten yaralama’ ve ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 3 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum etti. Sanık hakkında, ‘Tehdit’ suçundan verilen 1 yıl 8 ay hapis cezası ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Sanık Murat Akbaş, ‘Nitelikli yağmaya teşebbüs’ ve ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 10 yıl 10 ay hapis cezası alırken, diğer sanık Umut Can Kurtoğlu ise tüm suçlamalardan beraat etti.
Muğla YÖK 2025 raporu açıklandı: MSKÜ 4 alanda öne çıktı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ), YÖK’ün 2025 Yılı Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporunda 4 kategoride ilk 20’de yer almayı başardı. Yükseköğretim Kurulu tarafından, Türkiye’deki 201 üniversitenin 67 farklı gösterge doğrultusunda değerlendirildiği "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025" kamuoyu ile paylaşıldı. Eğitim-öğretimden sürdürülebilirliğe, uluslararasılaşmadan toplumsal katkıya kadar geniş bir perspektifte hazırlanan raporda, MSKÜ, "Eğitim-Öğretim", "Araştırma-Geliştirme, Proje ve Yayın", "Uluslarasılaşma" ve "Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk" alanlarında çalışmalarındaki verilerle Türkiye’nin önde gelen Üniversiteleri arasında yerini aldı. Aktif öğrenci toplulukları ile sosyal Üniversite MSKÜ, öğrencilerin sadece akademik değil sosyal gelişimlerine de verdiği önemi sıralamadaki yeriyle kanıtladı. Rapordaki "Öğrenci Topluluğu Sayısı" göstergesine göre MSKÜ, bünyesindeki 218 öğrenci topluluğu ile devlet ve vakıf üniversiteleri arasında Türkiye genelinde 7. sırada yer aldı. Sanattan spora, bilimden kültüre kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteren toplulukları, kampüsün yaşayan bir ekosisteme sahip olduğunu tescilledi. Bilimsel araştırmaların desteklenmesi Araştırma kültürünü teşvik eden Üniversitemiz, TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları (BİDEB) kapsamında sağlanan desteklerde de üst sıralarda yer aldı. Rapora göre MSKÜ, toplam 330 BİDEB desteği (burs ve proje) ile Türkiye’nin en çok destek alan üniversiteler arasında 18. sırada yer aldı. Bu veri, öğrencilerin ve araştırmacıların proje üretme kapasitesinin ve bilimsel yetkinliğinin yüksekliğini gözler önüne serdi. Uluslararasılaşma: Akademik hareketliliğin desteklenmesi Uluslararasılaşma vizyonu doğrultusunda çalışmalarını sürdüren MSKÜ, akademik kadrosunun küresel deneyimini artırmada önemli bir başarı elde etti. "Değişim Programları Kapsamında Giden Öğretim Elemanı Sayısı" göstergesinde 15. sırada yer alan Üniversitemiz, akademisyenlerinin yurt dışı tecrübesini artırarak evrensel bilim standartlarını kampüse taşımaya devam ediyor. Engelleri Kaldıran Kampüs: Güçlü erişilebilirlik envanteri Son olarak, "Engelsiz Üniversite" vizyonuyla hareket eden MSKÜ, raporda yer alan Erişilebilirlik Envanteri Sayısında 200’ün üzerinde envanter kaydıyla Türkiye’nin en iyi üniversiteleri arasında 11. sırada yer aldı.