GÜNDEM - 25 Nisan 2024 Perşembe 09:50

Yusuf Şimşek; "Tek isteğim polis ya da asker olmak ancak, okumak yerine tarlada çalışıyorum"

A
A
A

Tarım işçilerinin çocukları okumak yerine anne ve babaları gibi tarlada çalışmak zorunda kalıyor. Bu çocuklardan 14 Yaşındaki Yusuf Şimşek, okuyup polis ya da asker olmak istediğini söyledi.

Uçsuz bucaksız tarım arazilerine sahip Adana’ya her sene binlerce işçi başka kentlerden geliyor ve tarıma istihdam sağlıyor. Şanlıurfa’dan Adana’ya gelerek tarım sektöründe çalışan tarım işçileri, okul çağındaki çocuklarıyla birlikte yaz kış demeden tarlalarda hasat yapıyor. Tarlalarda kurdukları çadırlarda barınan ve tarım sektörüne ciddi şekilde katkı sağlayan Şanlıurfalı tarım işçileri, çocukları da okula gitmek yerine tarlada çalışıyor.

Tarlalarda aileleriyle birlikte çalışan çocuklar ise okumak istediklerini ve hayalleri olduğunu söyledi.

Yusuf Şimşek;

"Okusam asker ya da polis olurdum"

Ailesiyle birlikte tarlada çalışan çocuklardan Yusuf Şimşek (14), "Okula gitmiyorum. 5 yıl önce okulu bıraktım. Yazmayı biliyorum, okumayı bilmiyorum. Günlük 50-60 lira kazanıyorum. Yaşım büyüdükçe para artacak. Ailecek burada çalışıyoruz. Küçük kardeşim var 4 yaşında. O da okula gitmiyor ama ben büyüyünce okula gidip onu okutacağım. Soğan bitince portakala gideceğiz sonra karpuza gideceğiz. Nerede iş varsa oraya gideceğiz. Okusam ya asker ya polis olurdum. Şimdi tarım işçisi oldum" dedi.

Yusuf Şimşek;

"Çocuklar okuma gitmek istiyor"

Tarım işçilerinin elçisi Gülçin Hanter, “Çocuklar okula gitmiyorlar. Biz bunun mücadelesini veriyoruz. Çocukları aileler kendileriyle birlikte süründürüp getiriyor. Bu çocuğu çadırda bıraksa suya girer sonrada boğulur. Bizim Çukurova bir iş alanıdır. Çukurova’da tarım işçileri için barınma alanları istiyoruz. Eğitim alanı olsun ve çocukları güvenle bırakabilelim istiyoruz. Bu aileler 4-5 ay daha kalacaklar. Çocuklar okuma gitmek istiyor” ifadelerini kullandı

9 çocuğuyla birlikte tarlaya çalışmaya gelen Eyüp Yörük, “Çocuklarımla birlikte burada çalışıyoruz. Biz Şanlıurfa’dan buraya geldik. Biz tatildeyiz şuanda. Çadırda kalıyoruz. Çocuklar okula gitmiyor. Göndermek istiyoruz ama gönderemiyoruz. 8 tane çocuğum var gitmiyorlar okula” diye konuştu.

Yusuf Şimşek; Umutcan İşledici - Serkan Çetinkaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da Konarlı Şelalesi doğal güzelliğiyle ziyaretçilerini bekliyor Erzincan’ın Tercan ilçesine 50 kilometre uzaklıkta bulunan ve dağ yolu rotasında olduğu için pek bilinmeyen Konarlı Şelalesi doğal güzelliğiyle ziyaretçilerini bekliyor. Erzincan- Bingöl sınırında ve 2 bin metre yükseklikte kaynak sularından ve Munzur Dağları’ndan gelen sular ile beslenen şelaleyi az sayıda ziyaretçi görme fırsatı buluyor. Yaz aylarında 16 dereceye ulaşan hava sıcaklığı nedeniyle yayla havasına sahip şelalenin suyu tüm yıl akarak önce 30 metre yükseklikten Konarlı Deresi’ne dökülüyor, ardından kilometrelerce sonra Karasu Nehri’ne kavuşuyor. Ulaşımın zor oluşu nedeniyle halen bakirliğini koruyan ve Erzincan’ın merkezine yaklaşık 160 kilometre mesafede bulunan şelale muhteşem bir doğaya sahip. Konarlı Şelalesi’nin kaynak suyu 500 metre uzaklıktan çıkarak, yaklaşık 30 metre yükseklikten yine Konarlı Deresi’ne dökülüyor. Pek bilinmeyen Konarlı Şelalesi doğal güzelliğiyle doğaseverleri bekliyor. Şelalenin ziyaretçilerinden Mühendis Selahattin Ayan, Erzincan kent merkezine yaklaşık 160 kilometre mesafedeki şelalenin muhteşem bir doğaya sahip olduğunu ifade etti. Konarlı Şelalesi’nin Erzincan’ın bakir bölgelerinden birisi olduğunun altını çizen Ayan; “Kaynak suyu 500 metre uzaklıktan çıkarak, yaklaşık 30 metre yükseklikten yine Konarlı Deresi’ne dökülüyor. Başta Erzincan’da yaşayanlar olmak özre herkesin burayı görmesi lazım. Gezilmesi ve görülmesi gereken bir yer, herkesi davet ediyorum” dedi. (AA-AA-Y)
İstanbul Küçükçekmece’de korkunç kaza, ağaca çarpan motosiklet sürücüsü feci şekilde can verdi Küçükçekmece’de, iddiaya göre hızlı gittiği için virajı alamayan motosiklet kontrolden çıkarak ağaca çarptı. Sürücü ve motosikletin ayrı yerlere savrulduğu kazada 1 kişi öldü, 1 kişi de ağır yaralandı. Kaza, saat 07.00 sıralarında Küçükçekmece Kanarya Mahallesi Halkalı Gümrük Yolunda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Halkalı yönünden sahil yolu istikametine giden 38 AGS 411 plakalı motosiklet sürücüsü, virajda hız nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybetti. Kontrolden çıkan motosiklet ve sürücüsü ayrı yerlere savruldu. Sürücü, önce ağaca ardından 15 metre ileride yol kenarında park halindeki araca çarptı. Vücut bütünlüğü bozulan sürücü, feci şekilde hayatını kaybetti. Sürücünün arkasındaki yolcu ise, ağır yaralandı. Ayrı yere savrulan motosiklet ise yaklaşık 30 metre ilerideki ağaca çarparak durabildi. İhbar üzerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, sürücünü hayatını kaybettiğini belirlerken ağır yaralı şahsı hastaneye kaldırdı. Ölen sürücünün cesedi ise ambulansla hastane morguna götürüldü. Yapılan incelemenin ardından motosiklet ise olay yerinden kaldırıldı. Hayatını kaybeden motosiklet sürücüsü ile yolcunun üzerinde kimlik çıkmadığı öğrenilirken olayla ilgili başlatılan inceleme sürüyor.
Erzurum Mobbing milli bir meseledir ‘’Gönül Koyma Ülken İçin Gönlünü Koy’’ kampanyası kapsamında Erzurum Mobbing ile Mücadele Derneği, Koop-İş Erzurum Şube Başkanı Tarık Toğrul’ u ziyaret etti. Mobbing ile Mücadele Derneği Başkanı Alcan, ’Mobbing ile Mücadele Derneği’nin 2010 Yılında kurulduğunu işyerlerinde çalışma barışının geliştirilmesi, iş ve çalışanın verimliğinin artırılması, pozitif işyeri ortamlarının çoğaltılması, mağdurlarının haklarının savunulması, mobbing ile mücadele edilmesi amacıyla çalıştıklarını ifade ederek, “Gelinen noktada çalışma yaşamında şiddet ve tacizin yoğun olarak yaşandığı toplumlardaki ülkelerin, geleceği güvenle bakması mümkün değildir. Bu coğrafyada toplumsal uzlaşmayı sağlamak, birbirine gönül koyan insanlar topluluğundan, ülkesi için gönlünü koyan bir topluma hızla dönüşmemiz gerekiyor. Hak, hukuk, adalet ve hakkaniyeti gözetmediğimiz sürece başarılı olmamız mümkün değildir” dedi. İnsanı yaşat ki toplum yaşasın Çalışma yaşamında şiddet, mobbingin, okullarda ise akran zorbalığı ülkemiz çalışma hayatı ve eğitim kurumlarının önemli bir sorunu olarak ortada durduğunu anlatan Mobbing ile Mücadele Derneği Başkanı Alcan açıklamasını şöyle sürdürdü; “Mobbing ile müstakil bir kanunun olmaması, beşeri sermayemizi yıpratmakta, onurlu çalışma hakkını ortadan kaldırmakta, çalışma hayatından kaynaklanan intihar ve cinayetlere sebep olmaktadır. Mobbing milli bir meseledir İşyerinde psikolojik taciz mobbing, bireysel bir saldırı olmayıp toplumun huzurunu doğrudan etkileyen bir saldırıdır. Bulling akran zorbalığı ise içinde zaman zaman fiziksel, ilişkisel, cinsel saldırılar olabileceği gibi daha çok mobbing benzeri psikolojik taciz taktikleri ile meydana gelebilmektedir. Çocuklar karşılaştıkları her fiziki ortamda (oyun alanları, sınıf, okul bahçesi, sokak, servis araçları, tuvalet koridor vb.) veya sanal ortamda birbirlerine karşı çok acımasız davranabilmektedirler. Akran zorbalığında saldırı türü de psikolojiktir. Maalesef başta sosyal hayat olmak üzere, çalışma yaşamı dâhil eğitim sektöründe şiddet kültürü her geçen gün artmaktadır. Şiddetle Sivil Mücadele ve Sosyal Arabulucu olarak belirtmek isteriz ki ‘’ mobbing ve bulling kaotik bir ortam oluşturarak ortak kurum kültürünü yok etmekte, çatışma, çekişme, hizipleşme, kutuplaşma, ayrımcılığı; şiddeti artırmakta, toplumsal- sosyal izolasyon, depresyon, anksiyete, intihar eğilimleri gibi psikolojik sorunlar yaşanmakta ve geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız bu durumdan olumsuz etkilenmektedirler. “Mobbing insanlık suçudur gelin birlikte mücadele edelim” İşyerlerinde çalışma barışının geliştirilmesi, onurlu çalışma hakkının korunması, deneyimli, birikimli insan kaynağımız olan beşeri sermayemizin ülkemiz adına her yaş grubunda doğru ve eğitilebilir kullanılması, pozitif işyeri ortamlarının çoğaltılması için Mobbing ile Mücadele Kanunu’na ihtiyaç var diyoruz. Şiddetle topyekûn mücadele etmeye yönelik toplumsal farkındalık ve duyarlılığı artırmak üzere sendikalarla eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapmaya devam edeceğiz.” Toğrul, “Gönül Koyma Ülken İçin Gönlünü Koy’’ kampanyasını destekliyoruz” Koop-İş Erzurum Şube Başkanı Tarık Toğrul, ‘’Mobbing ile Mücadele Derneği Erzurum Başkanı Jale Hülya Alcan ve yönetim kurulu üyeleri İlim Gödekmerdan, Ayhan Türkez, Dr. Hilal Mola ve Prof. Dr. Kerem Karabulut’a şubemize yapmış oldukları ziyaretlerinde ile günümüzde büyük bir sorun haline gelen şiddet ve mobbing farkındalığı konusunda işverenlerimizin ve üyelerimizin bilinçlendirilmesi için birlikte yapabileceklerimiz eğitim çalışmalarını müşavere ettik. Mobbing ile Mücadele Derneği’ne, Erzurum ve çevre illerimizdeki mağdurlara vermiş oldukları destek ve Koop- İş Erzurum Şube Başkanlığı’na ziyaretlerinden dolayı Yeminli Şiddetle Sivil Mücadele Formatörü- Sosyal Arabulucu Öğr. Gör. Jale Hülya Alcan’a teşekkür ederiz’’ dedi.