ÇEVRE - 29 Nisan 2024 Pazartesi 10:18

Büyükşehir; 450 personel, 100 araç ile haşereyle mücadele ediyor

A
A
A
Büyükşehir; 450 personel, 100 araç ile haşereyle mücadele ediyor

Adana Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Başkanlığı’na bağlı ilaçlama ekipleri, kentin 15 ilçesinde haşere mücadelesini sürdürüyor.


Adana Büyükşehir Belediyesi ekipleri insan sağlığını tehdit eden sivrisinek, hamamböceği, karasinek, fare ve pire gibi haşerelerin kontrol altına alınması için çalışmalarına yoğun şekilde devam ediyor. Bu çerçevede özellikle bina bodrumlarındaki hidrofor çukurları, inşaat sahalarındaki su birikebilecek asansör boşlukları ve sığınaklar, foseptikler, yağmur suyu ve kanalizasyon sistemleri, rögarlar, dereler gibi yerleşim yerlerindeki kritik noktalarda düzenli olarak ilaçlama yapılıyor.


Bu bölgelerde kullanılan ilaçlar, Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı ürünler olup, hem kapalı hem de açık alanlarda etkin bir şekilde kullanılabiliyor.


Parklar, gübrelikler, çöp konteynerleri, süs havuzları gibi haşere üremesine neden olan alanlara müdahale edilerek, haşere gelişimi önleniyor. Ayrıca içinde yağmur suyu birikebilecek kullanılmayan otomobil lastikleri toplanarak sivrisinek gelişiminin önüne geçilmesinin yanı sıra, geri dönüşüme gönderilerek çevre kirliliği de önlenmiş oluyor. İl genelindeki derelerde yapılan temizlik ve yol verme çalışmaları ile suyun durgunlaşması engellenerek sivrisineklerin gelişme ortamı haline gelmesi önleniyor.


Depremden etkilenen bölgelerde ve yıkım süreci devam eden binaların olduğu alanlarda ise özellikle sineklere yönelik gece ilaçlamalarına ağırlık verilerek, rögarlar, foseptik çukurları, yüzme havuzları ve atık depolama alanları gibi kritik noktalar düzenli olarak kontrol edilip ilaçlanıyor.


Büyükşehir ekipleri, gün boyunca 450 personel ve 100 ilaçlama aracıyla 15 ilçede haşere mücadelesini sürdürüyor.



Büyükşehir; 450 personel, 100 araç ile haşereyle mücadele ediyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Çerkes Soykırımı’nda hayatını kaybedenler için yürüdüler Kayseri Kafkas Derneği tarafından düzenlenen anma programında onlarca vatandaş, Çerkes Soykırımı’nda hayatını kaybeden Çerkesler için yürüdü. Kayseri Kafkas Derneği Başkanı Nurşah Özyürek, “Çerkes Soykırımı politik ve siyasi kaygılar gözetmeksizin tüm dünya ülkeleri tarafından tanınmalıdır” dedi. Kocasinan ilçesine bağlı Mustafa Kemal Paşa Bulvarı üzerinde düzenlenen yürüyüşe; Kayseri Kafkas Derneği Başkanı Nurşah Özyürek, dernek üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Yürüyüş öncesi bir konuşma yapan Kayseri Kafkas Derneği Başkanı Nurşah Özyürek, “Çarlık Rusyası’nın 18. yüzyılda başlayan istilasına karşı uzun süren direnen Çerkesler, 100 yıldan uzun bir süre özgürlükleri ve vatanları için savaşıp Rus işgaline karşı direndiler. Ancak acıyla, zulümle, baskıyla, savaşmakla geçen onlarca yıldan sonra sadece savaşı değil, yerlerini ve yurtlarını da kaybettiler. 21 Mayıs 1864 günü, Çarlık Rusya’sının savaşın bittiğini ilan edip Kafkasya’nın boşaltılmasını kutladığı gündür. 21 Mayıs 1864, yüreğinde tarih boyunca bu savaşın acılarını hissedecek olan biz Çerkesler için Soykırımın ve Sürgünün sembol tarihidir. 21 Mayıs, Çerkes halkının yaşama direncinin ifadesidir. Direniştir, başkaldırıdır, diriliştir. 21 Mayıs, halkımızın belleğine kazınan tüm bu acıları, savaşları insanlık dışı uygulamaları dünyaya haykırmak istediğimiz gündür. 21 Mayıs, birbirinden koparılmış halkın farklı coğrafyalara dağıtılsa bile, birlikte yaşama irade ve arzusunu haykırdıkları gündür. 21 Mayıs halkımızın dünyanın dört bir yanına sürgün edilmesinin, Kafkasya’nın Çerkessiz bırakılmasının, tarihin gördüğü en büyük sürgün ve soykırımlardan birinin yıl dönümüdür. 21 Mayıs, Çarlık Rusyasının politikaları ve stratejik hedefleri doğrultusunda Kafkasya’yı işgal etmesiyle başlayan ve 101 yıl devam eden Rus işgaline karşı direniş, varoluş ve adalet arayışımızın tarihidir. 21 Mayıs 1864’ün üzerinden tam 160 yıl geçmesine rağmen biz Çerkeslerin çektiği acılara her gün bir yenisi eklenmektedir” diye konuştu. "Çerkes Soykırımı’nı tüm dünya ülkeleri tanımalıdır” Çerkes Soykırımının, siyasi ve politik kaygılar düşünülmeden tüm dünya ülkeleri tarafından tanınması gerektiğini aktaran Özyürek, “160 yıl boyunca sürdürülen sistemli politikalar sonucu azınlık durumuna düşen Çerkesler, kendi topraklarında dahi eşsiz dillerini ve kültürlerini kaybetme tehdidi ile karşı karşıyadır. Özellikle son 20 yılda Rusya’da merkeziyetçi eğilimlerin güçlendiği görülmektedir. Bu doğrultuda anadil eğitimi ve kullanımı giderek azaltılmakta, Çerkesçe resmi dil olmasına rağmen seçmeli ders olarak okutulmakta ve eğitim kurumlarından dışlanmakta, Kafkasya’da bulunan cumhuriyetlerimizin yönetsel hakları azaltılmakta, sözde güvenlik gerekçeleri ile soydaşlarımıza baskılar uygulanmakta ve demokratik hakları kısıtlanmaktadır. Soykırım ve sürgün sonrası uygulanan inkar ve asimilasyon politikaları da Çerkeslerin, Çerkes kimliği ile var olabilmelerinin önündeki en büyük engeldir. Dönemin Çarlık Rusyası’nın devamı olan Rusya Federasyonu, sistemli bir şekilde yapılan bu soykırım ve sürgünü resmen tanımalı ve tarih yaşanan haksızlıkların telafisi için gerekli adımları bir an önce atmalıdır. Anavatanlarından zorla koparılan Çerkeslerin çifte vatandaşlık ve geri dönüş haklarının önündeki engeller kaldırılarak gerekli yasal düzenlemeleri yapmalıdır. Çerkesler günümüzde, anavatanlarında anadillerini seçmeli ders olarak okumak mecburiyetinde bırakılmışlardır. Rusya Federasyonu tarafından kasıtlı olarak yapılan bu kültür kıyımına bir an önce son verilmelidir. Dünyanın dört bir tarafında yaşamak zorunda bırakılan Çerkesler sadece Rusya Federasyonu’ndan değil, yaşadıkları ve vatandaşı oldukları ülkelerden de doğal ve demokratik haklarını talep etmektedirler. Bu anlamda başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere tüm dünya ülkelerine sesleniyoruz. Çerkes Soykırımı ve sürgünü politik, siyasi kaygılar gözetmeksizin tüm dünya ülkeleri tarafından tanınmalıdır” ifadelerini kullandı. Konuşmanın ardından onlarca vatandaş sloganlar eşliğinde yürüdü.