Yerel Haberler
Sivas
18 Mayıs 2024 Cumartesi - 11:37 Bu deprem tatbikatı gerçeğinden farksızdı Sivas’ın Yıldızeli ilçesi Güneykaya beldesinde yapılan deprem ve yangın tatbikatı gerçeğini aratmadı. Sivas’ın Yıldızeli ilçesi Güneykaya beldesinde AFAD tarafından ekipler arası koordinasyonu sağlamak hem de arama kurtarma ekiplerini dinamik tutmak amacıyla deprem ve yangın tatbikatı düzenlendi. Tatbikatta arama kurtarma ekipleri, itfaiye ekipleri ve STK’lar yer aldı. Senaryo gereği çıkan yangının söndürülmesi ve yıkılan bir yapının altında kalan bir vatandaşı kurtarmak için ekipler seferber oldu. Gerçeğini aratmayan tatbikat başarıyla tamamlandı. AFAD İl Müdürü Cezmi Türkmen yaptığı açıklamada, tatbikatların yoğun bir şekilde devam edeceğini söyledi. “Arama kurtarmayı önem veriyoruz” Türkmen, arama ve kurtarmaya önem verdiklerini ifade ederek, “Arama kurtarma faaliyetlerinin çok hızlı olması gerekiyor. Biz zamanla yarıştığımız için ekiplerin fazla olması gerekiyor. Sivas çok büyük bir coğrafya, ulaşım zor özellikle kış mevsiminde ulaşım biraz daha zorlaşıyor, bizi zorluyor. Dolayısıyla arama kurtarmayı önem veriyoruz. Burada 100’e yakın arama kurtarma teknisyenimiz var. Arama kurtarma teknisyeni yönünden bir sıkıntımız yok. Sivas AFAD güçlü o konuda. Malzeme ekipmanlarımızı artırmaya çalışıyoruz, araç sayımızı artırmaya çalışıyoruz. STK’larımızı hareketlendirdik, 14 tane STK’mız var burada. Arama kurtarma eğitimini verdiğimiz eğitimleri tamamen almış STK’larımız var” dedi. “Ekiplerimizi dinamik tutmamız gerekiyor” Ekipleri dinamik tutmanın yolunun eğitim ve tatbikat olduğuna değinen Türkmen, “Ekiplerimizi dinamik tutmamız gerekiyor. Dinamik tutmanın yolu eğitimdir ve tatbikattır başka bir yolu yok. Biz de onu yapmaya çalışıyoruz. Şimdiye kadar iki büyük tatbikat yaptık. Her eğitim sonunda ufak tefek tatbikatlar yapıyoruz. Bu sene malzemesi olan 6 ilçemizde 12 tane tatbikat planlamıştık. Hem itfaiye ekiplerini dinamik halde tutmak hem koordineli ve uyumlu bir çalışma sistemini adapte etmek amacıyla bizim ekiplerle birlikte STK’larımızın da katıldığı tatbikatlar yapmaya çalışıyoruz. Geçen de Yıldızeli Güneykaya beldesinde bir tatbikat yaptık. Bu tatbikatlara da devam devam edeceğiz. Bu tatbikatlar da amacımız arkadaşlarımıza hem arama kurtarma tekniğini öğretmek hem ekipler arasındaki koordinasyon ve iş birliğini geliştirmek hem de ekiplerimizi dinamik tutmak. Ekiplerimiz dinamik tutmak istiyoruz. Onun için tatbikatlarımız yoğun bir şekilde devam edecek. Tatbikat özellikle depremde yıkılan binalarda altında kalan vatandaşlarımızı kurtaramaya yönelik bir de meydana gelen yangının acil söndürülmesini yönelikti. Bununla ilgili hazırlanan senaryo çerçevesinde tatbikatlarımızı yürütüyoruz. Aynı zamanda afet yönetiminde kullanıyoruz. Bunda sağlık bu işin içerisinde emniyet bu işin içerisinde arama kurtarma işin içerisinde sendikalar bu işin içerisinde afet yönetimi bu işin içerisinde komplike bir çalışma oluyor. Bu çalışmaları sıklıkla yapmamız gerekiyor” diye konuştu.
18 Mayıs 2024 Cumartesi - 10:53 Babasının felç kalması onu sanata yöneltti Sivas’ın Gemerek ilçesinde yaşayan Talat Doğan, babasının felç kalmasının ardından evinin bir odasını atölyeye çevirerek sanata yöneldi. Sivas Gemerek’te 34 yıllık sınıf öğretmeni olan Talat Doğan, 2009 yılında babasının beyin kanaması geçirerek felç kalmasıyla birlikte hayatında büyük bir değişim yaşadı. Babasıyla birlikte yaşayan Doğan, babasının tüm ihtiyaçlarını karşılamak için evden dışarı çıkma imkanı bulamadı. Bu süre zarfında kendine sosyal hayat oluşturmak isteyen Doğan, iç dünyasına yönelerek atölye kurma hayalini gerçekleştirmeye karar verdi. Kurduğu atölyede ahşap yakma, ahşap oyma, filografi ve bakır rölyef gibi çeşitli sanat çalışmaları yapan Doğan, bu eserleri öğrencilerine de göstererek onları da sanata teşvik ediyor. Üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencileriyle birlikte küçük eserler üreten Doğan, bugüne kadar yaklaşık 1000 eser üretti. Ahşap yüzük ve kolye gibi aksesuarlar da yapan Doğan, eserlerini hediye olarak dağıtıyor. Babasının felç kalması sosyal hayatını değiştirdi Doğan, babasının felç kalmasının ardından sosyal hayatının oldukça değiştiğini söyleyerek, “2009 yılında babam bir beyin kanaması geçirip felç kalınca, babamla birlikte yaşadığımız için onun bütün hayati ihtiyaçlarını tek başıma karşılamaya başladım. Bundan dolayı da sosyal hayatımda büyük bir değişiklik oldu. Evden dışarıya çok çıkmaz oldum ve bu atölyeyi yaptım. Hep içimde var olan ukdeler vardı. Bu atölye sayesinde onları yapmaya çalıştım. Ahşap yakma, ahşap oyma, filografi, bakır rölyef ama daha çok ahşap ile ilgili çalışmalar yaptım. Bu çalışmalarımı sınıf öğretmeni olduğum için okuttuğum öğrencilerime de örnek olsun diye kafalarında zihinlerde bir iz bıraksın diye onlara da gösterdim. Onlara da esin kaynağı olabilir diye küçük küçük örnekleri birlikte yaptık onlarla. Bu çalışmalarda üçüncü dördüncü sınıfa gelen öğrencilerle yapmaya çalışıyoruz” dedi. “İsteyen herkes gönül rahatlığıyla çalışabilir” Atölyesini, sanat yapmak isteyenlere açık tutan Doğan, “Hayatımın büyük bir kısmını bu çalışmaya adadım. Kendi yaptığım bu dokuz metrekarelik alan içerisindeki çalışmaları sergiledim. Yaklaşık olarak dağıttıklarım hediye ettiklerimle birlikte şu ana kadar 1000’e yakın eser yapmış olduğumu tahmin ediyorum. Bunların yanında ahşaptan yüzük, kolye bunları da yaptım. Eşe dosta hediye ediyoruz. İçinde ukdesi olup da böyle bir ortamda çalışmak isterim diyen herkesi bekliyorum. Bir insanın elinden tutmuş olalım bir insanın hayatına dokunmuş olalım. İsteyen herkes gönül rahatlığıyla çalışabilir” diye konuştu.
Vatan sevgisi engelinin önüne geçti
16 Mayıs 2024 Perşembe - 11:30 Vatan sevgisi engelinin önüne geçti Sivas’ta temsili olarak bir günlüğüne asker olan görme engelli genç için askerlik eğlencesi düzenlenerek kına yakıldı. Sivas’ta yaşayan Abdullah ve Miyase Ceran çiftinin çocukları Umut Ceran doğuştan görme engelli olarak dünyaya geldi. Askerlik çağına gelen Umut, engelinden dolayı askerlik yapamayınca çözümü ailesi ve yakınları buldu. Aile bir günlüğüne de olsa temsili asker olan oğulları Umut için asker eğlencesi düzenledi. Evde düzenlenen eğlenceye Umut’un arkadaşları ve yakınları katıldı. Umut’a annesi tarafından eline kına sürüldü. O esnada anne Miyase Ceran duygularına hakim olamadı. Baba kendisinin asker kınasının olmadığını fakat oğlu için bu askerlik kınasını düzenlediklerini söyleyerek buruk bir sevinç yaşadıklarını dile getirdi. “Değişik bir duyguydu“ Anne Miyase Ceran, hüzünlü ve heyecan verici bir durum olduğunu ifade ederek, “ Güzel oldu. Değişik bir duyguydu. Rabbim herkese nasip etsin. Bir günlükte olsa o sevinci yaşattı. Buruk bir sevinç içerisindeyim” dedi. “Çok ufakken askeri forma giyip anneme sürpriz yaptım” Umut Ceran, ufakken askeri üniforma giyerek annesine sürpriz yaptığını söyleyerek, “Birkaç kez bu tür ana şahit olmuştum. Ama insanın kendi evinde kınsa bu şekilde kına yakılması çok farklı bir duygu. Çok şükür böyle bir şey nasip oldu. Gönül isterdi ki bu vatani görevi yapabileyim. Hayırlısı böyleymiş. Allah bütün askerlerimize yardımcı olsun. Güzel bir duyguydu. Herkese teşekkür ederim. Kına yakılırken duygulandım. Müziği bilerek seçtirdim. Sözleri benim tüylerimi diken diken ettiriyor. Sözleri çok dokunaklı. Çok farklı bir duygu. Çok ufakken askeri forma giyip anneme sürpriz yaptım. Mesele sadece o formayı giymekten ibare değil, o görevi yapabilmek” diye konuştu. “Benim asker kınam olmadı, oğlum Umut’a yaptım” Baba Abdullah Ceran, kendisinin asker kınası olmadığını fakat oğluna asker kınasını yaptıklarına değinerek, “Sevinçliyiz. Böyle bir kına düzenleyelim dedik. Benim asker kınam olmadı, oğlum Umut’a yaptım. Anaokulundan itibaren bugüne kadar annesinin çok emeği var. Şuanda ilahiyat okuyor. Tatlı bir hüzün içerisindeyim. Ama güzel bir duygu. Keşke tam yapabilseydi askerliğini. Allah böyle takdir etmiş” şeklinde konuştu.
Modern tarıma yön verecek bilim tarlasında atılan tohumlar filiz verdi
16 Mayıs 2024 Perşembe - 11:11 Modern tarıma yön verecek bilim tarlasında atılan tohumlar filiz verdi Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ) Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi, dünya genelinde büyük problem olan tahıl üretimini artırmak için soğuk ve hastalıklara dirençli tohum ıslahı çalışmaları yürütüyor. Tarımsal Ar-Ge merkezinde yapılan çalışmada yaklaşık 4 bin çeşit tohum üzerinde çalışma yapılıyor. Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ) Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi’nde normal şartlarda 15 yılda tamamlanabilecek olan ıslah çalışmasının üniversitede bulunan laboratuvarlar sayesinde yaklaşık 5 yıl içerisinde tamamlanması bekleniyor. Geçtiğimiz yıl 3 bin 500 çeşit adayı toprakla buluşturan akademisyenler, bu yıl 250 dekarlık tarımsal Ar-Ge merkezinde yaklaşık 4 bin adet tahıl çeşidini gözlemliyor. Her bir çeşidi farklı parsellerde yetiştiren akademisyenler, tahılların gelişim, hastalık ve dayanıklılık durumlarını kayıt altına alıyor. İklimsel değişiklikler ve yörenin havasına dayanıklı tohumu elde etmek için çabalayan akademisyenler, çalışmanın tamamlanmasının ardından uygun tohumları çiftçilerin kullanımına sunacak. Islah çalışmalarında son teknoloji cihazlar kullanılıyor Yürütülen ıslah çalışmaları ile ilgili bilgiler veren Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tolga Karaköy, “Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi olarak yürüttüğümüz ıslah çalışmamız var. Bu ıslah çalışmaları buğday, soya, şeker pancarı, arpa, yulaf, nohut, fasulye gibi çok farklı bitkilerde yürütmekteyiz. Özellikle buğdayda çeşit adaylarımız bu sene tescile verilecek. Tescil için şu anda tohum çoğaltması gerçekleştiriyoruz. Tüm tescil öncesi dönemlerimizi bitirdik. Çiftçilerimiz bizim için son derece kıymetli ve önemli. Çiftçi düzeyinde üretimlerin özellikle modern teknolojinin kullanarak daha üstün verim ve kalitenin alınması adına kullanılması son derece elzem ve kıymetli. Biz bu noktada gerek laboratuvar, gerekse ıslah çalışmalarımızı arazide uygulamalı olarak yapıyoruz. Tabii ki ıslah çalışmalarını yaparken teknolojiyi ve tekniği kullanıyoruz ancak yetiştiricilik olmadan hiçbir şey olmaz. Yeni model yetiştirme tekniklerinde kullanmaktayız. Bu modern yetiştirme tekniklerinin çiftçi bazında yaygınlaştırılabilmesi için elimizden gelen tüm çabayı gösterip onlara uygulamalı olarak da eğitimler veriyoruz. Bu konuda yeni çeşitlerin, bölgemize sahamızda yaygınlaştırılması, bu yeni çeşitlerden çok daha yüksek verim ve kalite alınabilecek yöntemlerin neler olduğunu da çiftçilerimizle paylaşıyoruz” dedi. 15 yıl sürecek ıslah çalışması 5 yıla düşürülecek İklimsel değişikliklere uygun tahılları geliştirmek için yoğun çaba harcandığını ifade eden Prof. Dr. Karaköy, “İklimsel değişiklik tabii ki çok önemli. Günümüzde bunu çok yoğun olarak yaşıyoruz. Özellikle yağışın çok çok az olması bunun beraberinde kuraklığı getirmesi ister istemez kuraklığa dayanıklı çeşitler üzerinde çeşitli geliştirilmesi üzerinde durmamızı gerektiriyor. Bu noktada da çalışmamızı sürdürüyoruz. Kuraklığa daha dayanıklı çeşitlerin geliştirilmesi adına buna yönelik olarak farklı ebeveynlerden oluşan melezlemeleri gerçekleştiriyor ve ıslah sürecini kısaltabilmek adına da bu gördüğünüz laboratuvarlarımızı Moleküler Yenilik ve Biyoteknoloji Laboratuvarlarımızı da ıslah süreci içerisinde kullanıyoruz. Bir ıslah süreci, bir çeşidin geliştirilmesi, klasik ıslah metotlarıyla yaklaşık 10-15 yılı alırken bahsettiğimiz bu laboratuvar tekniklerini kullanarak bunu 5-6 yıla kadar düşürme şansına sahibiz. Islah süreci sürekli devam ediyor bizim için. Her yıl yeni melezlemeler, yeni çeşitlerin geliştirilmesi adına çeşitli varyasyon oluşturabilmek adına sürekli melezlemelerimizi yapıyor, gerek Ar-Ge seramızda, gerekse tarla içerisinde yaptığımız melezlemeler neticesinde adaylarımızın seçimini gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu. 4 bin çeşit buğday toprakla buluştu Tahılların ekiminin sonbaharda yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Tolga Karaköy, “Yaklaşık dört bin civarında bir aday hattımız var. Bunun yanında yulaf çeşit adaylarımız var. Yaklaşık üç yüz tane kadar da bu yulaf var. Arpada yine aynı şekilde 700 - 800 farklı arpa çeşit adayımız yine var. Bunlar şu anda sapa kalkma döneminde. İklime bağlı olarak bakım işlemlerini gerçekleştirip gözlemleri gerçekleştiriyoruz. Tarıma gereken kıymeti ve önemi vermemiz gerekiyor. Nasıl ki bugün Avrupa’da gelişmiş ülkelerin birçoğu sanayi devrimini tarımdan elde ettikleri gelirle yaptılarsa bizim ülkemizde de tarıma kıymet ve önem verilerek çiftçilerin desteklenmesi daha üst seviyelerde tarımın yapılmasını sağlamak adına desteklerimizi son derece kıymetli ve önemli diyorum” ifadelerine yer verdi.
Muhtar ve köy halkı el ele verdi, 3 öğrencisi olan okulu yeniledi
16 Mayıs 2024 Perşembe - 11:05 Muhtar ve köy halkı el ele verdi, 3 öğrencisi olan okulu yeniledi Sivas’ta muhtar ve köy halkı el ele verdi köyde bulunan atıl vaziyetteki ilkokulu öğrenciler ve öğretmen için yeniledi. Sivas’ın Gemerek ilçesine bağlı Eskiçubuk köyünde vatandaşlar eğitimin kalitesini artırmak ve çocukların daha iyi bir ortamda öğrenmelerini sağlamak için bir araya geldi. Köy halkı ve muhtarın öncülüğünde, 3 öğrenci ve 1 öğretmenin bulunduğu küçük köy okulu baştan aşağı yenilendi. “Eğitim öğretim seviyesini yükseltmek için elimizden geleni yaptık” 31 Mart mahalli seçimlerinde muhtar seçilen köy muhtarı Ekrem Şenol, “Seçim sürecinde vaatlerim vardı. Vaatlerim arasında da köy okulunu yenilemek vardı. Bina, bahçe, duvar atıl durumdaydı. Mevcut durumda şu an okulumuzda öğrenci var fakat okulun kapatılma durumu da var. Bizler köy halkı olarak okulun kapatılmasını istemiyoruz. Eğitim öğretim seviyesini daha da yükseltmek için elimizden geleni yaptık ve en güzel hale getirdik. Kalan eksiklerimizi de tamamlayacağız. Köylünün de desteği oldu. Herkesten Allah razı olsun” dedi. “Okulumuz eğitim öğretime uygun hale geldi” Okul standartlarının yükseltilmesi çocukları mutlu etti diyen öğretmen Ramazan Köse, “Okuluma ilk başladığımda burada okulun eğitim öğretimi için uygun olmayan şartlar vardı. Yeni köy muhtarımız sayesinde okulumuz eğitim öğretime uygun hale geldi. Okul standartlarının yükseltilmesi çocuklarımızı mutlu etti” şeklinde konuştu.
Muhtar ve köy halkı el ele verdi, 3 öğrencisi olan okulu yeniledi
16 Mayıs 2024 Perşembe - 10:59 Muhtar ve köy halkı el ele verdi, 3 öğrencisi olan okulu yeniledi Sivas’ta muhtar ve köy halkı el ele verdi köyde bulunan atıl vaziyetteki ilkokulu öğrenciler ve öğretmen için yeniledi. Sivas’ın Gemerek ilçesine bağlı Eskiçubuk köyünde, Köy sakinleri, eğitimin kalitesini artırmak ve çocukların daha iyi bir ortamda öğrenmelerini sağlamak için bir araya geldi. Köy halkı ve muhtarın öncülüğünde, üç öğrenci ve bir öğretmenin bulunduğu küçük köy okulu baştan aşağı yenilendi. “Eğitim öğretim seviyesini yükseltmek için elimizden geleni yaptık” 31 Mart mahalli seçimlerinde muhtar seçilen köy muhtarı Ekrem Şenol, “Seçim sürecinde vaatlerim vardı. Vaatlerim arasında da köy okulunu yenilemek vardı. Bina, bahçe, duvar atıl durumdaydı. Mevcut durumda şu an okulumuzda öğrenci var fakat okulun kapatılma durumu da var. Bizler köy halkı olarak okulun kapatılmasını istemiyoruz. Eğitim öğretim seviyesini daha da yükseltmek için elimizden geleni yaptık ve en güzel hale getirdik. Kalan eksiklerimizi de tamamlayacağız. Köylünün de desteği oldu. Herkesten Allah razı olsun” dedi. “Okulumuz eğitim öğretime uygun hale geldi” Okul standartlarının yükseltilmesi çocukları mutlu etti diyen öğretmen Ramazan Köse, “Okuluma ilk başladığımda burada okulun eğitim öğretimi için uygun olmayan şartlar vardı. Yeni köy muhtarımız sayesinde okulumuz eğitim öğretime uygun hale geldi. Okul standartlarının yükseltilmesi çocuklarımızı mutlu etti” şeklinde konuştu. (FA-GF-
Sivas Valisi Şimşek: "Muhtarlarımız kuşkusuz, devlet millet bütünleşmesinin en bariz göstergesidir"
15 Mayıs 2024 Çarşamba - 16:46 Sivas Valisi Şimşek: "Muhtarlarımız kuşkusuz, devlet millet bütünleşmesinin en bariz göstergesidir" Sivas’ta, 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilen Mahalli İdareler Seçimlerini kazanarak mazbataları alan mahalle ve merkez köy muhtarları ile ilk toplantı yapıldı. Sivas’ta, 31 Mart seçimlerini kazanan muhtarlarla ilk toplantı yapıldı. Sivas Valiliği Ek Bina Konferans Salonunda Sivas Valisi Yılmaz Şimşek başkanlığında yapılan toplantıya mahalle ve merkez köy muhtarlarının yanı sıra Vali Yardımcıları, İl Emniyet Müdürü Burhan Akçay, İl Jandarma Komutanı J. Alb. Muhammet Sevinç, İl Genel Meclis Başkanı Mehmet Şarkışla, Belediye Başkan Yardımcısı Ramazan Baker ile kurum müdürleri katıldı Toplantıda muhtarlara hitap eden Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, 31 Mart seçimlerini kazanan muhtarları tebrik ederek sözlerine başladı. Devlete açılan ilk kapının muhtarlık olduğunu ifade eden Vali Şimşek “Devlete açılan ilk kapı olan Muhtarlık, aynı zamanda devletin de vatandaşa açılan ilk penceresi, gözü ve kulağıdır. Muhtarlarımız, devletimiz tarafından ortaya konulan politikaların, projelerin hayata geçmesinde ve halka anlatılmasında bizim en güçlü elimizdir. Muhtarlarımız kuşkusuz, devlet millet bütünleşmesinin de en bariz göstergesidir. Halka en yakın seçilmiş yönetim birimi olan muhtar, devletin güler yüzü, mahallinde yaşanan müşküllerle ilgili devletin en çabuk ve dolaysız bilgi kaynağıdır. Vatandaşlarımızın talep ve beklentilerini ilk ağızdan dinleyen sizler, ihtiyaçların yerine getirilmesi hususunda kurumlarımızla da iş birliği içerisinde çalışmakta, halkımız arasındaki en somut, en canlı bağları kurmaktasınız” dedi. “Her konuda sizlerin yanındayız” Muhtarlarla her konuda iş birliği içerisinde olduklarını vurgulayan Vali Şimşek “Bilindiği üzere mahalle ve köy ziyaretlerimizde sizlerle zaman zaman bir araya geliyor, okul, cami, sağlık ocağı gibi yerleri birlikte inceliyoruz. İstirhamımız ise buralarla bağınızı güçlü tutmanız ve tüm süreçlere hâkim olmanızdır. Sosyal devlet anlayışı gereği mahallenizde bilmemiz gereken hususlarda varsa bizleri bilgilendirme ve yönlendirmeyi de unutmayınız. Bu konuda Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfımız, Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğümüz ile iletişim halinde olmanız daha sağlıklı bir toplum yapısına vesile olacaktır. Diğer yandan bulunduğunuz mahallin güvenliği ve huzuru konusunda da sizlere çok iş düştüğünü vurgulamak isterim. Bu doğrultuda gördüğünüz riskli durumları güvenlik güçlerimizle paylaşmanız büyük önem arz edecektir. Bizler de İdare ve Denetim Müdürlüğümüz ile sizlere her konuda destek olmaya, işbirliği içerisinde çalışmaya devam edeceğiz. Gerek bugünkü eğitimlerin ve gerekse de sizlerden gelen taleplerin bu noktada önemli olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı. “Kamuda tasarruf tedbirlerine riayet edin” Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından açıklanan kamuda tasarruf konusuna muhtarlarında riayet etmesini isteyen Vali Şimşek sözlerini şöyle sürdürdü, “Son olarak özellikle vurgulamak istediğim konunun da tasarruf tedbirleri olduğunu belirtmeliyim. Bildiğiniz üzere Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek kamuda tasarruf tedbirlerinin ayrıntılarını madde madde kamuoyuna açıkladı. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimi sonrası göreve başlamanızın ardından özellikle bu tedbirlere iltizam göstereceğinize, her vatandaşlarımızın sesi, devletimizin ise uzanan eli olacağınıza yürekten inanıyorum” dedi. Vali Yılmaz Şimşek’in konuşmasının ardından İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şakir Öner Öztürk, İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Şarkışla, Belediye Başkan Yardımcısı Ramazan Baker’de söz alarak muhtarlara hitap etti. Programda muhtarlar da söz alarak mahalle ve köylerindeki sorunlar hakkında bilgi verdi.
Ürküten ismine rağmen güzelliğiyle mest ediyor
15 Mayıs 2024 Çarşamba - 11:08 Ürküten ismine rağmen güzelliğiyle mest ediyor Sivas’ın Divriği ilçesinde ismini duyanların ürktüğü ‘Şeytan Şehri Kayalıkları’, turizme kazandırılmayı bekliyor. Divriği ilçesi Maltepe köyü yakınlarında bulunan Şeytan Şehri Kayalıkları görenlerin dikkatini çekiyor. Erozyon, rüzgar ve sel suları ile zamanla aşınma yoluyla oluşan kayalar, görenleri kendine hayran bırakıyor. Geceleri ay ışığının yansıması ve rüzgar sesinin etkisiyle oluşan ürkütücü görüntü nedeniyle yöre halkı tarafından ‘Şeytan Şehri Kayalıkları’ adı verilen bölge, turizme kazandırılmayı bekliyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü Coğrafya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülpınar Akbulut Özpay, eriyen kar suları ve sel nedeniyle bu yapının ortaya çıktığını ifade ederek, “Divriği ilçesine bağlı Maltepe köyü yakınlarında Kapadokya’daki aşım şekillerine benzeyen görüntüsüyle dikkat çeken ve halk tarafından Şeytan Şehri olarak bilinen yer şekilleri, bizim kötü arazi olarak tanımlamış olduğumuz Kırgıbayırlar veya badlans olarak adlandırmış olduğumuz şekillerdir aslında. Badlansı daha çok yarı kurak iklim özelliklerinin hakim olduğu bitki örtüsünden yoksun eğimli sahalarda, genellikle yağmurun oluşturmuş olduğu sel sularında kolayca aşınabilen yer şekilleri olarak nitelendirebiliriz. Özellikle sağanak yağışın olduğu ya da erimiş kar sularının etkisiyle aşınan bu şekiller birbirinden farklı keskin ve alçak sırtlar meydana getirebilmekte ve bu görüntüler ortaya çıkmaktadır. Maltepe köyündeki Şeytan Şehri Kayalıkları olarak adlandırılan Kırgıbayırlar, yüzde 65-70 oranında kil içeriğine sahip” dedi. Özpay, Şeytan Şehir Kayalıkları’nın ziyaret edilmesi gereken önemli bir doğal sit alan olarak görüldüğünü söyleyerek, “Yöre halkı tarafından ’Şeytan Şehri’ ya da ’Şeytan Kayalıkları’ gibi isimlerle adlandırılan bu şekillerin bu isimlerle adlandırılmasındaki temel neden ise buradaki keskin ve alçak sırtların bazı figürler ve üyelere benzetilmesinden kaynaklı olduğunu söyleyebiliriz. Hatta bunların oluşumu ile ilgili halkın bazı hikayeler geliştirdiklerini de söylemek mümkün. Çevre turizmi açısından bu yer şekillerinin gelecekte çok önem arz edebileceğini söyleyebiliriz. Bu bölge turizm açısından çekicilik oluşturabilen şekiller arasında yer almakta. Ziyaret edilmesi gereken önemli bir doğal sit alanı olarak kabul edebiliriz” şeklinde konuştu.
Süt kuzuları anneleriyle buluştu
15 Mayıs 2024 Çarşamba - 10:34 Süt kuzuları anneleriyle buluştu Sivas’ın eşsiz coğrafyasında baharın gelmesiyle birlikte güzel doğa olaylarından biri daha yaşandı. Baharın müjdecisi olarak görülen kuzuların, anneleri ile buluştuğu anlar renkli görüntüler oluşturdu. Sivas’ın Ulaş ilçesinde bulunan Ulaş Tarım İşletmesi Müdürlüğü’ne (TİGEM) ait ahırlardan çıkan yüzlerce kuzu anneleriyle buluşması havadan görüntülendi. Baharın müjdecisi olarak kabul edilen kuzular, annelerinin yanına dönmelerinin sevincini yaşadılar. Dağların zirvelerinden çıkan serin rüzgârlarla coşan doğa, bu buluşmalara şahitlik etti. Koyun sürülerinin kuzularıyla buluşması, yeşilin bin bir tonuyla buluşarak göz kamaştıran bir tablo oluşturdu. Kokularından annelerini tanıyorlar Koyunların çok duygusal hayvanlar olduğunu belirten Ulaş TİGEM Müdürü Hasan Keskin, “Bu sürüde 600 koyun 950 kuzumuz var. Anne doğurduğu kuzunun kokusunu alıyor. Bu kadar kuzunun içerisinden kendi yavrusunu seçerek buluyor ve ona sütünü veriyor. Başka bir kuzu onu emmeye geldiğinde o sütü salgılamıyor. Kendi yavrusunun geldiğini anladığı zaman anne o sütü salgılıyor. Daha sağlıklı doyuruyor bu da kuzunun erken yetişmesini sağlıyor. Biz kuzuyu bir ay annesinin yanından hiç ayırmayız. Bir ay sonra akşam ayırır sabah tekrar birleştiririz. Böylelikle yem tüketimine de alışmasını sağlarız. Kuzu annenin yanında olduğu zaman sürekli annesini oyalar ve annenin zamanını kaybettirir. Koyun sütten kesilerek gelecek çiftleşmeye kendini hazırlar. Koyun ve kuzularımızı koruyu hekim eşliğinde sürekli kontrol ve takip ederiz. Kuzular annelerini bir ay boyunca emer. Daha sonra yaklaşık 2 ayda besleriz ve kuzular yetişmiş büyümüş olurlar. Akkaraman koyununun sütü yağlı olduğu için diğer ırklara göre kuzular daha hızlı yetişir” şeklinde konuştu.