Yerel Haberler
Diyarbakır
08 Mayıs 2024 Çarşamba - 12:01 Çekimleri iki yıl süren film, ulusal ve uluslararası 40 festivalde boy gösterdi Diyarbakır’da hayvansever Mehmet Yüksel’in sokak hayvanlarını rehabilite etmek amacıyla kendi imkanlarıyla kurduğu ve “Huzur Çiftliği” adını verdiği hayvan barınağı filmi pek çok dile çevrilip İtalya, Yunanistan ve Amerika gibi birçok ülkede 40’tan fazla festivalde gösterim alıp çok sayıda ödüller kazanarak ulusal ve uluslararası başarı elde etti. İki yıl süren ve pek çok dile çevrilerek dünyayı dolaşan Huzur Çiftliği filmi, dünyada geniş bir izleyici ile buluştu. Festival sürecinin sonuna gelen filmin aldığı ödüllerin isimlerinin yazılı olduğu film afişi, filmin yönetmeni Feyzi Baran ve senaristi Kamil Kahraman tarafından filmin kahramanı Mehmet Yüksel’e takdim edildi. Yönetmen Feyzi Baran, filmin hikayesinin 4 yıl önce başladığını, bu hikayeyi duyduklarında inanmadıklarını söyledi. Kendi gözleriyle görüp Mehmet Yüksel ile tanışmak istediğini ve diyalog sürecinin başladığını belirten Baran, bu diyalogla beraber Huzur Çiftliği’ne gidip gelmeler başladığını dile getirdi. Mehmet Yüksel’in az anlatıldığının farkına vardığını ve bir sinemacı olarak bunun tüm dünyada gösterim alması gerektiğine inandığını aktaran Baran, "Kamil hocama geldik ve bu işin senaryo kısmını çalıştık. Çok önemli bir aşamada çekim aşaması. Yaklaşık bir yıl sürdü. Farklı mevsimlerde çekimi yaptık. Film, 2021’in sonuna doğru festival sürecine başladı. festival sürecine başlar başlamaz üç tane festivalden bir davetiye aldık. Ödül aldı ve bu mevzu hakikaten ciddi bir yere doğru gider ve 2024’te festival süreci bitti" dedi. Ulusal ve uluslararası 40’ın üzerinde festivalde yarıştıklarını ifade eden Baran, "Çok sayıda ödül aldı. Bu film her kesimden ödül aldı. her kesimden ödül alması filmimizin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor aslında. Yurt dışında İtalya’da, Yunanistan’da, Rusya’da hayvan hakları festivali var orada gösterildi. Amerika’da ödül aldı. iki yılın sonunda festival sürecimizin sonuna geldik. Şimdi ise filmin dijital hakları devri yapılacak. Filmin dijital platformlardaki satıştan gelen gelirin tamamı hayvanlara, haklarına adanacak" şeklinde konuştu. Huzur Çiftliği senaristi Kamil Kahraman, konuyu duyduğu zaman çok heyecanlandığını, sonra bir süre Mehmet Yüksel’in hayatını, hayvanlarla olan ilişkisini, neler yaptığını gördüklerini söyledi. Senaryo kısmının bu süreçte canlandığını belirten Kahraman, "Mehmet ağabey de bu konuda farklı görüşlerden uzakta, kendine özel bir alan oluşturmuş. Ve sadece kendi gibi düşünen bir insandı. Bu öznel fikirleri çok hoşumuza gitti. Belgesel oluştuktan sonra dünyanın farklı yerlerinde gösterim alması, izlenmesi ve beğenilmesi bizi çok memnun etti. Çin’den, Rusya’ya, İtalya’ya, Avrupa’ya birbirine farklı çok değişik düşüncelerde festivallerde insanların aynı duygularla bize mesajlar atması, beğendiklerini ifade etmesi çok hoşumuza gitti" diye konuştu. Diyarbakır Sarraflar ve Kuyumcular Odası (DİKO) Başkanı ve Huzur Çiftliği sahibi Mehmet Yüksel ise, hayvanlara ve doğaya karşı bir hassasiyetinin olduğunu, sokak aralarında arabaların çarpması ve hayvanın yaralı bir şekilde orada kalması kendisini rahatsız ettiğini dile getirdi. Kendi imkanlarıyla Huzur Çiftliği adıyla, huzurun bulunduğu alan olarak bir yer kurduğunu aktaran Yüksel, "Sokakta yaşayamayacak bir canı alıp orada kendi imkanlarımla tedavi etmeye başladım. Belgesel ise, arkadaşlar bizi ziyarete geldiler. Bu çalışmamızı fark edip bunun belgesele çevirme teklifinde bulundular. Bu yaptığımız örnek teşkil etmesi için çok önemlidir. Doğal bir ortam ve arkadaşlar bir yıl gidip geldiler. Bunu da beklemiyordum, dünya da çok yerde ödüller aldı. Diyarbakırlı olarak bende bu çalışmadan mutlu oldum" dedi.
Uzmanı uyardı, ani kalp ritim bozukluğu direkt ölüme neden olabiliyor
07 Mayıs 2024 Salı - 10:28 Uzmanı uyardı, ani kalp ritim bozukluğu direkt ölüme neden olabiliyor Diyarbakır’da Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mesut Aydın, “Ritim bozukluğu, çarpıntı, nefes darlığı, göğüs ağrısı şeklinde olabileceği gibi bayılma şeklinde de olabilir. Ve hatta bazen çok nadiren kişinin direkt ölümüne neden olarak da ortaya çıkabilmektedir” dedi. Diyarbakır Dicle Memorial Hastanesi’nde Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mesut Aydın, ritim bozukluğunun her yaş grubunda olabilmekte olduğunu söyledi. Bunların çoğu zararsız olduğunu belirten Dr. Aydın, ritim bozukluğunun; çarpıntı, nefes darlığı, göğüs ağrısı şeklinde olabileceği gibi bayılma şeklinde de olabileceğini ve hatta bazen çok nadiren kişinin direkt ölümüne neden olarak da ortaya çıkabilmekte olduğunu ifade etti. Ritim bozukluğunun erken teşhis edilmesi, tanının belirlenmesi ve sonrasında da tedavinin ritim bozukluğuna özgü olarak yapılmasının çok önemli olduğunu aktaran Dr. Aydın, “Ritim bozuklukları genellikle aniden başlar, belli müddet devam eder ve aniden sonlanır. Bazen de müdahale edilmesi ritim bozukluğu düzelmez. Ritim bozukluğunda önemli olan hastanın ritim bozukluğu esnasındaki semptomlarının yoğunluğudur ve ritim bozukluğunun tipidir” dedi. Ritim bozukluğunda erken tanının çok önemli olduğunu vurgulayan Dr. Aydın, şöyle konuştu: “Çarpıntısı olan kişinin hastanelerin kardiyoloji bölümüne başvurması gerekir. Gerekli teşhis EKG çekilerek bazen 24 saatlik cihazlarla tanının belirlenmesi lazım. Bütün bunlara rağmen çarpıntı olan kişilerin ritim bozukluğu bazen 24 saatlik EKG ile de tespit edilmeyebilir. Bunun ritim anjiyosu dediğimiz EPS ile tanı konulabilir ve aynı zamanda bu esnada tedavisi de yapılabiliyor. Ritim bozukluğunun çoğu ilaç tedavi ile düzeltilebilir. Bir kısmı da yakma tedavisi dediğimiz ablasyon tedavisi ile çarpıntıların büyük bir kısmı tedavi edilebilmektedir.” “Genç yaşlarda ritim bozukluğu olduğunda kalp pili takılarak tedavi edilir” Hastalarda ritim bozukluğu olduğunda özelikle ileri yaşlarda, bazen de genç yaşlarda ritim bozukluğu olduğunda kalp pili takılarak tedavi edildiğini kaydeden Dr. Aydın, “Kalp pilinin takılmasının önemli nedeni ani ölümlere neden olan ritim bozukluğunda şok vererek ritim bozukluğu tedavi edilebiliyor. Bazı ritim bozukları da çarpın şeklinde değil de, nabzın düşmesi şeklinde olur. Bu ritim bozukluğunda da kişi genellikle bayılır. Böyle durumlarda kalp hızını artırıcı pil takmak gerekir. Rutin olarak da ayda bir, üç ayda bir kalp pilinin kontrollerinin yapılması gerekir” şeklinde konuştu.
Tanısı konulamayan hastadan kolanjiyoskop yöntemiyle dokudan biyopsi alındı
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 14:07 Tanısı konulamayan hastadan kolanjiyoskop yöntemiyle dokudan biyopsi alındı Diyarbakır’da kanser şüphesi olan hastaya tanı konulamayınca kolanjiyoskop yöntemiyle dokudan biyopsi alınıp patolojik sonuca göre hastaya onkolojik veya cerrahi müdahale yapılacak. 62 yaşındaki erkek hasta, kentteki birçok hastanede hastalığına teşhis konulamayanınca Memorial Diyarbakır Hastanesine başvurdu. Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Nurettin Tunç, bu hastanelerde klatskin tümörü denilen (safra yolları kanseri) şüphesi ile PTK dedikleri karın bölgesinden stent takıldığını söyledi. “Ortada safra yollarının akışı sağlanmış yalnız tanısı olmadığı için hasta ne ameliyat edilebiliyor, ne de onkolojik tedavi kemoterapi alabiliyor” diyen Dr. Tunç, hastaya klanjiyoskopi dedikleri bir yöntem önerildiğini ifade etti. Kolanjioskopi denilen tetkikin ileri işlemin de ilerisi denilen bir yöntem olduğunu aktaran Dr. Tunç, “ERCP dediğimiz hortumun kanalından geçirilen küçücük bir kateter ve bu kateter (hortum) ucunda küçük bir kamera mevcut bu şekilde yapılan bir işlem. Bu cihaz ile safra kanallarına giriyoruz, kamera ile görüntülüyoruz. Safra yollarını kamera ile görüntüledikten sonra içerideki tümörü görüp kolanjiyoskop dediğimiz cihazın içinden mikro düzeyde bir forses gönderip o dokudan biyopsi alabiliyoruz. Bu şekilde hastanın tanısı konulabilir. Cerrahi veya onkolojik tedaviye uygun hale getirilebiliyor” dedi. Türkiye’de kolenjiyoskopi işlemi yapan merkez sayısının az olduğunu söyleyen Dr. Tunç, “Bu açıdan bölgemizde kolenjiyoskopi yapmamız bu hastalar için büyük bir avantaj. Kolenjiyoskopi yapılmasaydı hastanın tanısı konulmayacaktı. Hastamızın genel durumu kanser şüphesi olan bir hasta. Genel durumu çok iyi değildi. Biz, bu işlemle beraber hastanın tanısını koymayı, tanıyı koyduktan sonra en azında müdahale edilecektir. Hasta me hastalığı olduğunu bilecek, benim hastalığım budur diyecek. Kanser, iyi veya kötü bir kanser olduğunu bilecek. Ondan sonra hastanın kafasındaki soru işareti geçip ona göre tedavi yapılacak. Bu hastada safra yollarında kanser vardı. Kanser amacıyla safra yollarına girdik. O safra yollarından biopsi aldık. Patoloji sonucuna göre hasta onkolojiye veya cerrahiye verilecek” şeklinde konuştu.
AK Partili Raşit Ocak: "İşçilere yapılan baskı ve hukuksuzluklara karşı gerekli adımları atacağız"
05 Mayıs 2024 Pazar - 15:50 AK Partili Raşit Ocak: "İşçilere yapılan baskı ve hukuksuzluklara karşı gerekli adımları atacağız" AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Raşit Ocak, seçimden sonra DEM’li belediyelerin bazılarının işçi çıkarmasına tepki göstererek, "İşçilere yapılan baskı ve hukuksuzluklara karşı gerekli adımları atacağız" dedi. AK Parti İl Başkanı Mehmet Raşit Ocak, seçimin ardından DEM’li belediyelerin ilk icraatının işten çıkarmalar ve emekçileri işlevsiz ve verimsiz hale getiren mobbing uygulamaları olduğunu ileri sürdü. Ocak, "Belediyelerde işçi kıyımı devam ederken, şimdi de eski çalışan emekçi kardeşlerimizin bir kısmı, kadrolarına bakılmadan temizlik işleri müdürlüğü emrinde görevlendirilmeye başlandı. Özetle DEM’li belediyelerde çalışma hayatını düzenleyici, işçi ve işveren ilişkilerinde çalışma barışının sağlanmasını kolaylaştırıcı adımlar yerine; yasa, kanunlar ve evrensel insan hakları çiğnenerek zulüm dönemi başlamıştır. Söz konusu DEM’li belediyelerde emekçi kardeşlerimize yapılan baskı ve hukuksuzluklara karşı gerekli adımları atacağız. İşten çıkartma, iş yeri değiştirme, mobbing, onur kırıcı davranışlar, ayrımcılık ve ötekileştirme çabalarına karşı; emekçi kardeşlerimizle hukuki mücadele başlatacağız. İlimizde mağdur ve mazlum olmuş bütün belediye çalışanlarının ve emekçilerinin yanında duracağız. İşçilerimize emekçilerimize yönelik baskı, tehdit, işten çıkarmalar son bulana kadar haklı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.