Yerel Haberler
Çankırı
Ilgaz Dağı’nın kar suyuyla beslenen tarlalarda çeltik ekimi başladı 19 Mayıs 2024 Pazar - 09:47:40 Türkiye’nin önemli çeltik üretim merkezlerinden olan Çankırı’nın Ilgaz ilçesinde, Ilgaz Dağı’nın kar suları ile beslenen tarlalarda çeltik ekimine başlandı. Dizlerine kadar suyun içinde ter döken çiftçiler, Türkiye’nin en kaliteli pirinci olduğunu iddia ettikleri sarıkılçık pirinci için yoğun mesai harcıyor. Yılda ortalama 30 bin ton pirincin üretildiği ve Türkiye’nin önemli pirinç üretim merkezleri arasında yer alan Çankırı’da, çiftçilerin çeltik mesaisi başladı. Havaların ısınması ile birlikte Ilgaz ilçesindeki pirinç üreticileri, bölümlere ayırdıkları tarlalara Ilgaz Dağı’ndan gelen kar sularını verdi. Devrez Çayı çevresindeki köylerdeki tarlalar, su verilmesinin ardından “sarıkılçık” çeltiği ile buluşturulmaya başlandı. Çiftçiler, dizlerine kadar suyun içine girerek, Türkiye’nin en iyi pirincini yetiştirmek için ter döküyor. Sabahın erken saatlerinden itibaren mesaiye başlayan çiftçiler, elleri ile tohumları çeltik tarlalarına serpiyor. Mayıs ayının sonuna kadar ekimi tamamlanacak olan çeltiğin hasadının ise Eylül ve Ekim ayları içerisinde yapılması planlanıyor. Ilgaz ilçesinde yaşayan çiftçiler, şeker oranı diğer pirinçlere göre daha düşük olan ve lezzetinden vazgeçilmeyen sarıkılçık pirincinin ana üretim merkezinin Ilgaz ilçesi olduğunu belirterek, diğer illerde yetiştirilen sarıkılçık pirincinin daha kaliteli olamayacağını söyledi. “Geni ile oynanmayan tek pirinç, sarıkılçık pirinci” Ilgaz ilçesinde çocukluğundan beri pirinç üretimi yapan Hüseyin Çelik, “Doğduğumdan beri bu işi yapıyorum. Bizim geçim kaynağımız çeltik. Eskiden hayvancılık yapardık, onu da bıraktılar. Biz de pirinç üretiyoruz. Bu yetiştirdiğimiz pirinç, sarıkılçık pirincidir. Biz bunun Ilgaz sarıkılçık pirinci olarak tanınmasını istiyoruz. Sarıkılçık pirinci atadan, deden gelen tohumumuz. Sürekli olarak her yıl yetiştirdiğimiz ürünle tohumluk yaparız. Geni ile oynanmayan tek pirinç, sarıkılçık pirinci. Bunun şeker oranı çok düşük. Farklı yerlerde de sarıkılçık pirinci olarak satılıyor. Ama bunu almak isteyenler üreticiden almaya çalışsınlar. Toptancılarda yüzde 100 orijinali olmuyor. Alıcılar Ilgaz sarıkılçık pirincini tercih etsin. Kastamonu’nun Ilgaz ilçesi de sarıkılçık pirincini benimsedi. Ama kesinlikle Ilgaz’ın dört köyünde yetişir. Onun haricinde hiçbir yerde yetişmez. Biz burada 21 çeşit çeltik denedik ama hiçbirinden verim alamadık. Ama bizim dededen kalan bu pirincimizin özelliği Ilgaz Dağı’ndan gelen suyla oluyor. 1 kilo sarıkılçık pirinci ile 10 kişi doyurursunuz. Diğer normal pirinçle 5 kişi doyuramazsınız. Bu pirincin bir diğer adı da tencere patlatandır. Bunun piştiği tencere geniş olacak. Artışı çok fazla” dedi. “Biz Ilgaz’ın sarıkılçık pirincini tüm dünyaya duyuracağız” Ilgaz sarıkılçık pirincini tüm dünyaya duyurmak istediklerini belirten Çelik, “Ilgaz Belediye Başkanımız gerekli girişimlerde bulundu. İnşallah burada bir çeltik fabrikası kuracağız. Onu kurduktan sonra bizim pazarla işimiz olmayacak. Biz Ilgaz’ın sarıkılçık pirincini tüm dünyaya duyuracağız. Biz sadece Ilgaz ile kalmasın istiyoruz. Vatandaşlar bunu Tosya pirinci olarak biliyor, çünkü biz bunu tanıtamadık. Bu pirinç sadece Ilgaz’daki dört köyde yetişir. Başka yerde yetişmez. Tosya’da yetişse dahi burası daha çok tercih ediliyor. Türkiye’nin en kaliteli sarıkılçık pirinci Ilgaz’da yetiştirilir. Diğer yerlerde sarıkılçık olarak satılan pirinç Ilgaz pirinci değildir. Alıcılarımızdan direkt üreticiden alsınlar” diye konuştu.
18 Mayıs 2024 Cumartesi - 20:46 Turistik Tuz Ekspresi yolcuları Çankırı’ya hayran kaldı Çankırı’da 1934 yılındaki Tenezzüh Treni’nin 90 yıl sonraki devamı niteliğinde olarak başlatılan “Turistik Tuz Ekspresi” ile Çankırı’yı ziyaret eden günübirlik turistler, şehre hayran kaldı. Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, turistik tuz ekspresine yönelik gösterilen yoğun talebin kendilerini çok memnun ettiğini söyledi. Çankırı’da 1934 yılında başlatılan ve 4 yıl sefer düzenledikten sonra kaldırılan “Tenezzüh (Gezinti) Treni” seferleri, Çankırı Valiliği koordinasyonunda Çankırı Belediyesi, TCDD, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA), Çankırı İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Çankırı Konfederasyonu ve TÜRSAB Orta Anadolu Bölge Temsil Kuruluna bağlı seyahat acentelerinin iş birliğiyle “Turistik Tuz Ekspresi” olarak 90 yılın ardından yeniden başlatıldı. Çankırı Milletvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu’nun işaretiyle Ankara Garı’ndan saat 07.50’de hareket eden ilk “Turistik Tuz Ekspresi”, 3 saatlik bir yolculuğun ardından Çankırı’ya ulaştı. “Turistik Tuz Ekspresi” yolcuları, "kaya tuzunun başkenti" olarak nitelendirilen Çankırı’da, büyüleyici yer altı tuz şehrini ziyaret etti. 250 yolcunun bulunduğu trende seyahat edenler, dünyanın en büyük tuz mağarası olması özelliğini taşıyan ve yerin 150 metre altında bulunan, Türkiye’nin endüstriyel mirasları arasındaki yer altı tuz şehrini gezdi. Yer altı tuz şehrine hayran kalan turistik tren ekspresi yolcuları, daha sonra Çankırı’nın önemli tarihi eserleri arasında yer alan tıbbın ve eczacılığın sembollerinin doğduğu mekan olan Taş Mescit ve Çankırı Mevlevihanesi, Buğday Pazarı Medresesi, Çivitçioğlu Medresesi, Sultan Süleyman Camii (Ulu Cami) ile tarihi Çankırı sokaklarında zamanda tarihi bir yolculuk yapma fırsatı buldu. Şehrin ilgi çekici mekanlarından olan Ferit Akalın Radyo ve İletişim Müzesinde iletişim tarihini keşfeden ziyaretçiler, 8 milyon yıllık fosillere ev sahipliği yapan Çankırı Müzesini ve imece kültürünün sergilendiği Tarihi Çamaşırhane Müzesini de gezdi. Çankırı’nın coğrafi işaretli geleneksel lezzetlerini de deneyimleme imkanı bulan ziyaretçiler, Yöresel Mutfak ve Kültür Evi’nde Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar ile bir araya geldi. Vali Taşolur ile bir süre sohbet eden ziyaretçiler, Çankırı gezisini tamamladıktan sonra Çankırı Tren Garı’ndan saat 19.40’da Ankara’ya dönüş yapmak üzere hareket etti. İlk seferinde yoğun talep gören Turistik Tuz Ekspresi, Ankara-Çankırı-Ankara güzergahında 25 Mayıs, 1 Haziran ve 8 Haziran tarihlerinde günübirlik olarak ziyaret gerçekleştirebilecek. "İkinci tren seferinde de yüzde 80 doluluğa ulaşmış bulunuyoruz” Düzenlenen turdan duyduğu memnuniyeti dile getiren Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, “Turistik Tuz Ekspresinin yolcularını ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Herkes adına bu projenin hayata geçirilmesinden dolayı teşekkür ediyorum. Ben, 12 yıl Ankara’da yaşamış birisi olarak hep günübirlik Safranbolu’ya, Beypazarı’na ve Amasya’ya geçerek kendi adıma bunu turist olarak yaşamıştım. Bundan sonra Çankırı’nın, Ankaralıların iç turizmi olarak günübirlik ziyaret edebilecekleri bir merkez olabileceğini gördükten sonra bu anlamda hep beraber çalışmalara başladık. Bugün de bunun ilk meyvesini topluyoruz. İnşallah bundan sonrası için özellikle Ankara’da yaşayan misafirlerimiz için Çankırı’nın güzel bir turizm merkezi olmasını ümit ediyoruz” dedi. "İlk trenimiz tamamen doldu, ikinci trenimizde yüzde 80 doluluğa ulaştı" Çankırı Valiliği olarak Ankara’dan Çankırı’ya 4 sefer yapılması üzerine turistik tuz treni seferi planladıklarını belirten Vali Taşolar, “Bu seferler birer hafta ara ile Cumartesi günleri olacak. İlk trenimiz tamamen doldu, ikinci trenimizde yüzde 80 doluluğa ulaştı. Diğer tren seferlerinde de doluluk oranına ulaşacağımıza inanıyorum. Seferlerin duyurulmasında da basının bizlere desteği oldu. Ümit ediyoruz ki Çankırı, iç turizm anlamında hak ettiği yerlere gelecektir” diye konuştu. “Hititlerden günümüze kadar gelen yer altı tuz mağarasının turizme açılmasından mutluluk duydum” Ankara’dan Çankırı’yı gezmek için gelen Şirin Doğan ise, “Turistik trenle geldik. Çankırı’nın tarihi ve turistik yerlerinin tanıtılması için iyi bir fırsat olmuş. Aslında geç kalınmış bir proje. İnşallah bundan sonrası için Çankırı’nın gelişmesine ivme kazandıracaktır. Şehir de çok güzel, çok beğendim, tuz mağarasını da çok beğendim. Hititlerden bu yana bir mağaranın turizme açılmasını destekliyorum. Tuz mağarasının ambiyansı çok güzel, verilen bilgiler oldukça faydalı, hem sağlık hem kültür turizmi açısından oldukça verimli buldum” şeklinde konuştu. Ziyaretçilerden Ahmet Mahmut Şen de, “Bu bir gezinti treniydi. Ankara’dan Çankırı’ya 90 yıl sonra aynı tren ile yolculuk yaparak Çankırı’yı keşfetmek güzeldi. Çankırı’nın güzelliklerini tüm Türkiye’ye tanıtmamız gerekiyor. Öncelikle en yakınımızdaki başkent Ankara’ya tanıtmamız lazım. Ben bu kadar büyük ve devasa bir tuz mağarası olduğunu tahmin etmiyordum. Devasa kamyonların buradan geçebileceğini gördüm. Hititler döneminden itibaren kullanılan bir tuz mağarası olduğundan bahsettiler. Şu anda yerin 150 metre altındayız. Dünyanın en büyük tuz mağarasının içerisinde bulunuyoruz. Heyecanlanmamak elde değil gerçekten” şeklinde konuştu.
18 Mayıs 2024 Cumartesi - 12:00 “Tenezzüh Treni”, 90 yıl sonra “Tuz Ekspresi” olarak Çankırı seferlerine başladı Çankırı’da 1934 yılında başlayan ve 4 yıl sonra durdurulan “Tenezzüh (Gezinti) Treni” seferleri, 90 yıl sonra “Turistik Tuz Ekspresi” olarak yeniden başladı. Ankara’dan Çankırı’ya seferini yapan “Turistik Tuz Ekspresi” sayesinde Çankırı’nın tarihi ve kültürel güzelliklerinin yerli ve yabancı ziyaretçilere tanıtılması amaçlanıyor. Çankırı’da 1934 yılında başlatılan ve 4 yıl sefer düzenledikten sonra kaldırılan “Tenezzüh (Gezinti) Treni” seferleri, Çankırı Valiliği koordinasyonunda Çankırı Belediyesi, TCDD, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA), Çankırı İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Çankırı Konfederasyonu ve TÜRSAB Orta Anadolu Bölge Temsil Kuruluna bağlı seyahat acentelerinin iş birliğiyle “Turistik Tuz Ekspresi” olarak 90 yılın ardından yeniden başlatıldı. Çankırı Milletvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu’nun işaretiyle Ankara Garından saat 7.50’de hareket eden ilk “Turistik Tuz Ekspresi”, hafta sonlarında günübirlik tren seyahati sevenler için yepyeni bir deneyim vadediyor. Çankırı’da 90 yıl önce gerçekleştirilen "Tenezzüh (Gezinti) Treni" seferlerinin devamı niteliği taşıyan "Turistik Tuz Ekspresi" yolcularını geçmişten geleceğe taşıyacak. Çankırı Valiliği, Çankırı Belediyesi ve Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) işbirliği ile düzenlenen turistik tren seferleriyle bölgede turizm hareketliliğinin de artırılması hedefleniyor. Çankırı’nın turizm potansiyelinin ortaya konulması ve geliştirilmesi için, son dönemlerde popüler hale gelen tren turizminden faydalanılması bekleniyor. Bu çerçevede kaya tuzunun başkenti Çankırı’nın bu konseptine uygun şekilde isimlendirilen tur, Ankara-Çankırı-Ankara güzergahında günübirlik seferlerine başladı. Tura katılan vatandaşlar, yolculuk boyunca canlı müzik konseri eşliğinde unutulmaz anlar yaşadı Tarihte yolculuk yaptıracak Ankara’dan hareket ettikten sonra yaklaşık 3 saatlik bir yolculuğun ardından Çankırı’ya ulaşan “Turistik Tuz Ekspresi”, mest eden Yer Altı Tuz Şehri, butik müzeleri ve yöresel lezzetleriyle yolcularını geçmişe götürecek. Yaklaşık 250 yolcu kapasitesine sahip turistik tren ile Çankırı’ya gelen ziyaretçiler, Hititlerden bu tarafa kullanılan, Türkiye’nin endüstriyel mirasları arasındaki Yer Altı Tuz Şehri’ni ziyaret edecek. Çankırı’nın önemli tarihi eserleri arasında yer alan tıbbın ve eczacılığın sembollerinin doğduğu mekan olan Taş Mescit ve Çankırı Mevlevihanesi, Buğday Pazarı Medresesi, Çivitçioğlu Medresesi, Sultan Süleyman Cami (Ulu Cami) ile Tarihi Çankırı sokaklarında zamanda tarihi bir yolculuk yapma fırsatını elde etmiş olacaklar. Tur programının ilgi çekici mekanlarından olan Ferit Akalın Radyo ve İletişim Müzesi’nde iletişim tarihini keşfedecek ziyaretçiler, 8 milyon yıllık fosillere ev sahipliği yapan Çankırı Müzesini ve imece kültürünün sergilendiği Tarihi Çamaşırhane Müzesini gezebilecekler. Zaman içerisinde yapılan nostaljik tur sonrası Çankırı’nın coğrafi işaretli geleneksel lezzetlerini de deneyimlenebilecek ziyaretçiler, Yöresel Mutfak ve Kültür Evi’nde adeta geçmişe gidecek. İlk seferinde yoğun talep gören Turistik Tuz Ekspresi, 25 Mayıs, 1 Haziran ve 8 Haziran tarihlerinde günübirlik olarak düzenlenecek turlarına katılmak isteyen ziyaretçiler, seyahat acentelerinden bilet satın alabilecek. “Turistik tren ekspresiyle artık insanların yeni rotası Kuzey’e bakacak” Türkiye’nin her noktasının cennet olduğunu belirten Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) Destinasyon Geliştirme Birimi Başkanı Serkan Doğru, “Özellikle son yıllarda Türkiye, rekorlarla turizm alanında anılmaya başlandı. Kritik turizm destinasyonlarımız var. Bunun yanı sıra Anadolu, halen potansiyelini turizm hareketliliğine çevirememiştir. Çok kritik yeni destinasyonlarımız var. Bu çerçevede KUZKA olarak bizlerde yürütmüş olduğumuz destinasyonların geliştirilmesi sonucunda Çankırı özelinde turistik tren ekspresi seferlerini hayata geçiriyoruz. Tuz Ekspresi, aslında 1934 yılında yani bundan tam 90 yıl önce başlayan gezinti treninin bir yansımasıdır. Bu sayede hedefimiz ilk etapta Ankara olmak üzere başkentte yaşayan vatandaşlarımız için yeni bir varış noktası vadediyoruz. Herkesin aklına benzer destinasyonlar geliyordu. Bu çerçevede hayata geçirilen turistik tren ekspresiyle artık insanların yeni rotasının yönü Kuzey’e bakacak. Çankırı Valiliğimiz, Çankırı Belediyemiz ve KUZKA ile diğer ilgili bütün paydaşlarımızla birlikte bu yeni ürünü tüm Türkiye’ye ve Ankaralılara sunmaktan dolayı büyük memnuniyet duyuyoruz” ifadelerini kullandı. “Bu tren seferi de muhteşem düşünülmüş” Turistik Tur Ekspresi ile seyahat eden Azime Arıkan da, “Yeni insanlar tanımak, yeni yerler keşfetmek hobilerim arasında bulunuyor. Elimden geldiğince de gezmeye çalışıyorum. Bu da benim ufkumu genişletiyor. İnsanlar hayatlarında mutlaka kendilerine zaman ayırmaları gerekiyor. Önce Türkiye’ye gezmeliler. Türkiye’miz gerçekten cennet bir ülke. Bu sebeple bu tren seferi de muhteşem düşünülmüş. Ben Çankırı’yı hiç bilmiyorum. Bir kez sadece koro olarak rehabilitasyon merkezine konsere gitmiştik. Onda da gezme fırsatımız olmamıştı. Ben bu tren turunda çok keyif alacağımı düşünüyorum. Çankırı’yı merak ediyorum. Tuz lambalarından alacağım. Hatta arkadaşlarım da tuz lamlarından çok fazla siparişler verdiler. Umarım onlara da alacağım dönüşte. 90 yıl sonra tekrar bu tren seferinin düzenlenmesi beni heyecanlandırdı. Geç bile kalınmış bir proje diye düşünüyorum. Daha öncesinden yapılması gerekiyordu. Gerçekten memleketimizin her köşesi bir cennet. Tarihi bir yolculuğa ilk binenlerden olarak imza atacağımdan dolayı da çok mutluyum. İlki yaşamak her zaman çok güzel ve çok kıymetlidir” diye konuştu. “Bu trenle yolculuk yapmak çok güzel” Tren ile yolculuk yapmanın keyifli ve çok güzel olduğunu söyleyen Sıla Atam Türk ise, “Kızımı gezdirmekten çok keyif alıyorum. İnşallah kızımı geleceğin turizmcisi yapacağım. Bu trenle yolculuk yapmak da bizleri çok mutlu etti. Türkiye’nin her yeri çok güzel, bu trenle yolculuk yapmak çok güzel ve Çankırı’da bizler için bir ilk olacak, çok merak ediyoruz. Değişik yerleri görmeyi çok seviyoruz. Onun için Eylül hanım ile birlikte geziyoruz” diye konuştu.
Enflasyona savaş açtı: 200 gram ekmeğin fiyatını 8 TL’den 5 TL’ye indirdi
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 12:13 Enflasyona savaş açtı: 200 gram ekmeğin fiyatını 8 TL’den 5 TL’ye indirdi Çankırı’da bir fırın işletmesi, 200 gram ekmeği piyasanın altında satarak vatandaşların yüzünü güldürüyor. Çankırı’da bir fırın işletmesi il genelinde 8 TL’ye satılan 200 gram ekmeği 5 TL’ye satılıyor. Gramajında hiçbir değişiklik yapılmadan piyasanın altına satılan ekmek, öğrenciler ve emeklilerden yoğun talep görüyor. Çankırı’nın farklı mahallelerde yaşayan vatandaşlar da ekmeğin 5 TL’ye satıldığı fırını tercih ediyor. Fırın işletmecisi Ali Karabaş, yaptıkları indirimden vatandaşların büyük memnuniyet yaşadığını ifade etti. “Ekmek ucuz olduğu için başka mahallelerden de vatandaşlarımız buraya ekmek almaya geliyor” Ekmeği uyguna sattığı için taleplere yetişemediğini söyleyen Ali Karabaş, “İlimizde ekmek 8 TL’yken biz halkımıza destek olmak için 5 TL’ye satıyoruz. İyi tepkiler de kötü tepkiler de alıyoruz. Diğer fırıncı arkadaşlarımız bize gönül koyuyor ama imkanlarımız el verdiği sürece satmaya devam edeceğiz. Uygun verdiğimiz için taleplerimiz fazla, üretime yetişemiyoruz. Yıllardır bu işi yapıyorum, yıllardır fırıncılar arasında rekabet var. İnsanların alım gücü az olduğu için dua edenler bile oluyor. Gramaj hiçbir şekilde değişmiyor. Müşteriler bilinçli kendisi bile tartıyor. Ekmek ucuz olduğu için başka mahallelerden de vatandaşlarımız buraya ekmek almaya geliyor” dedi. “Emeklilere ve öğrencilere çok büyük faydaları dokunuyor” Ekmeğin ucuz olduğu için sürekli ekmek almaya geldiğini belirten öğrenci Mehmet İçöz, “Emeklilere ve öğrencilere çok büyük faydaları dokunuyor. Diğer mahallelere gittiğimizde ekmek 8 TL’yken, hatta diğer illere baktığımız da en az 10 TL. Ama burada 5 TL’ye alabiliyoruz. Bir öğrenci olarak harcamalarımızın haddi hesabı yok. Sabit bir gelirimizde olmadığı için ekmek alırken bile bazen düşünmemiz gerekiyor. O yüzden bu fırının bize yaptığı iyilik gerçekten çok büyük. Emeklilerin ve öğrencilerin çok büyük duasını alıyor” diye konuştu.
Yaşlı kadının evi yangında küle döndü: Kundaklandığını iddia etti
03 Mayıs 2024 Cuma - 11:03 Yaşlı kadının evi yangında küle döndü: Kundaklandığını iddia etti Çankırı’da çıkan yangında yaşlı kadının yaşadığı ev kullanılmaz hale geldi. Yangının kundaklama sebebiyle çıktığını iddia eden kadın, “O anda burada olsam beni öldüreceklerdi. Bunu bana kim yaşattıysa aynı acıyı yaşasın” dedi. Olay, 30 Nisan’da Çankırı’nın Merkez ilçesine bağlı Süleymanlı köyünde meydana gelmişti. Edinilen bilgiye göre, gece saatlerinde köyde yaşayan Havva Sonkaya’nın evinde bilinmeyen bir sebeple yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangın tüm evi sardı. İhbar üzerine olay yerine gelen ekipler tarafından yangın kontrol altına alınarak söndürüldü. Yangında yaşlı kadının evinde büyük çapta maddi hasar meydana gelirken, tüm eşyaları yandı. Kundaklama iddiası: Yangın anı kameraya yansıdı Yaşanan yangınla ilgili konuşan Havva Sonkaya ve çocukları, evin husumetlileri tarafından kundaklandığını iddia etti. Jandarma ekipleri tarafından yangınla ilgili inceleme başlatılırken, yangının çıkış anı ise güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde bir kişinin evin önünde hareket ettikten sonra yangının çıktığı görülüyor. "Üzerimdeki elbiselerimden başka hiçbir şeyim kalmadı" Yangın esnasında şans eseri evde olmadığını söyleyen yaşlı kadın, evindeki tüm eşyalarının yandığını ve sadece üzerindeki elbiselerinin kaldığını belirtti. Kalacak yeri kalmadığını söyleyen Havva Sonkaya, “Evimin yandığını yakınlarımdan duydum. Duyar duymaz şoka girdim, ağladım. Şans eseri kardeşimin evine gitmiştim, bu evde olsaydım kesin ölürdüm. Kendimi yanan eve attım, eşyalarımı kurtaracaktım, insanlar beni tuttu. Yeter artık, bunları bize kim yaşatıyor? Ben nerede kalacağım, tek başıma ortada kaldım. Evimizi kim yaktı, ocağımızı kim söndürdü? Ben ne yapacağım, nerede kalacağım? İşim, gücüm, maddi durumum yok. İçeride hiçbir şey kalmadı. Bir yorgan bile yok, maddi manevi her şey kül oldu. Üzerimdeki elbiselerimden başka hiçbir şeyim kalmadı. Bu ev ileride yapılıp burada yaşarsam belki de beni öldürürler. O anda burada olsam beni öldüreceklerdi. Bunu bana kim yaşattıysa aynı acıyı yaşasın” dedi. “Yatak odasını yakıp bizim ölmemizi istediler" Yangının yatak odasında başlamasının kendilerini şüphelendirdiğini ifade eden Havva Sonkaya’nın oğlu Muhammet Hotoğlu, “2023 yılının 10. ayında erkek kardeşimi ayrıldığım kadının davasına şahit olarak yazdırdım. 11 ayda ise kardeşimi sopalarla dövüp darp ettiler. Bu darbın sonucunda mahkememiz devam ederken bu yangın olayı oldu. Biz kişileri evimizi yakarken görmedik ama bu olayların peş peşe oluşunun sebebinin bunlar olduğunu kendileri olmasa bile yaptıranların onlar olduğunu düşünüyoruz. Yangın yatak odasından başlatılmış. Orada da annem kalıyordu. Annemin de evde olmaması bizim için çok büyük teselli oldu. Annem evde olsa ölecekti. Muhtemelen gelen kişiler yatak odasını yakıp bizim ölmemizi istediler. Şu an annemiz ortada kaldı. Bizim yanımızdan başka gidecek hiçbir yeri yok. Bunu yapanların bulunmasını ve içimizdeki acının dinmesini istiyoruz. Evin içinde bir insanın yaşamını devam ettirebilmesi için gereken ne varsa her şey içeride mevcuttu. Şu anda yaşanamayacak bir hale geldi” diye konuştu. “Bu olayların devamı gelmesinden korkuyoruz” Olayın kundaklama olduğunu iddia eden ve devamının gelmesinden korktuklarını belirten Havva Sonkaya’nın diğer oğlu Metin Hotoğlu, “Annemin şans eseri kardeşinin yanına gittiği esnada evimiz yanıyor. 2023 yılının 11. ayında 3 kişi tarafından darp edilmiştim. Daha sonra da bu olay yaşandı. Bunlar tehditlerin, şantajların devamı. Bu olayların devamı gelmesinden korkuyoruz. Paralarımızı birleştirip anneme doğduğu, büyüdüğü yerden bu evi aldık ama durumu görüyoruz” şeklinde konuştu.