Mardin’de yeni anayasa konulu panele katılan Demokrat Parti (DP) eski Genel Başkanı Süleyman Soylu, insanları ötekileştirmenin yeni anayasa ile son bulacağına inandığını söyledi. Soylu, kafasında bulunan yeni Türkiye düzeni anayasasında demokrasi, sağlık, adalet, güven ve eşit vatandaşlık gibi konuların olduğunu ifade etti.
Mardin merkezli düşünce kuruluşu olan Uluslararası Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Derneği (USTAD) yeni anayasa konulu bir panel düzenledi. Öğretmenevi Konferans Salonu’nda düzenlenen ve konuşmacı olarak Demokrat Parti eski Genel Başkanı Süleyman Soylu’nun katıldığı panele eski milletvekili Veysi Şahin, Memur-Sen İl Başkanı Mustafa Aydın, Kürt Yazarlardan Şerefxan Ciziri, Bayındırlık Müdürü Halil İbrahim, Kültür ve Turizm Müdürü Davut Beliktay, Has Parti İl Başkanı Mehmet Timurağaoğlu, USTAD Başkanı
Ahmet Akgül, STK temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan Ahmet Akgül, Uluslararası Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Derneği(USTAD) hakkında bilgiler verdi. Akgül, bu paneli düzenlemelerindeki amaçlarının yeni anayasa çalışmalarına Mardin’den katkıda bulunmayı amaçladıklarını ifade etti. DP eski Genel Başkanı Süleyman Soylu, "Yeni Anayasa ve Sivilleşme" konulu panelde yaptığı konuşmasına globalleşme ile yeni dünya, Ortadoğu ve Türkiye hakkında kısa bilgiler vererek
başladı. Soylu, Avrupa’nın ilerleyen yıllarda yaş ortalamasının 65 yaşı geçeceğini, ancak buna rağmen Türkiye’nin yaş ortalamasının 27.5 olduğunu vurguladı ve dinamik yapısının sürekli Avrupa’dan daha üstün olduğunun altını çizdi. Soylu, Başbakanın bu anlamda üç çocuk uyarısına dikkat çekerek, "Bu dinamik yapının korunması ile gelecek yıllarda dünyada hakim güç olmamızı sağlayacaktır" dedi.
Türkiye’ye yeni bir çağ atlatmanın ancak yeni anayasa ile mümkün olabileceğini anlatan Soylu, yeni anayasanın gerekliğine vurgu yaptı. İnsanların ötekileştirilmelerinin yeni anayasa ile son bulacağına işaret eden Süleyman Soylu kafasında bulunan yeni Türkiye düzeni anayasasında demokrasi, sağlık, adalet, güven ve eşit vatandaşlık gibi konuların olduğunu ifade etti.
"GEÇMİŞİMİZLE YÜZLEŞMEMİZ LAZIM"
Türkiye’nin geçmişiyle yüzleşmesi gerektiğini söylenen Soylu, "Ben bunu Kocaeli’nde, Trabzon’da, Aydın’da ülkü ocaklarında da söyledim, Batman’da, Mardin’de de söylüyorum. Türkiye Şeyh Sait meselesiyle yüzleşmedikçe, İstiklal mahkemeleri meselesiyle yüzleşmedikçe, Türkiye, Dersim meselesiyle, Sivas ve Madımak’ta yaşananlarla yüzleşmedikçe 21. yüzyılda benim bildiğim, modernleşmeyi, zenginleşmeyi, demokrasileşmeyi, özgürleşmeyi zor yakalar. Benim düşüncem budur. Ben Türkiye’nin üç temel sorunu olduğunu
görüyorum. Anayasa sorununun ötesinde üç sorun. Bunlar Kürt sorunu, Alevilerin yaşadıkları sorunlardır, üçüncüsü de kadın, cinsiyet sorunudur. Bunlarla birlikte dindarlar ve köylülerin yaşadıkları sorunlar da vardı. Bunlar cumhuriyetin ötekileştirdikleri idi, Gayrimüslimlerle beraber. Ama dindarların ve köylülerin sorunları son 50 yılda önemli bir bölümü çözüldü. Menderes’le, Özal’la ve son dönemde AK Parti ve Erdoğan iktidarı ile bunların sorunları çözüldü. Burada AK Parti’nin hakkını teslim etmek
lazım. İroni yaparak söylersem Gayrimüslimlerin de sayılarını azaltarak çözdük. Ama Kürt, Alevi ve kadın sorunu önümüzde duruyor. Bunların içinde en önemlisi Kürt sorunudur. Kürt sorunu çözülmeden yeni anayasa yapmak mümkün değildir. Çünkü vatandaşlık tanımından, kimlik dil tanımına kadar pek çok konu gelip Kürt sorununa takılacaktır" diye konuştu.
"KÜRT SORUNU ÇÖZÜLMELİ"
Kürt sorununa bir çözüm üretilmediği takdirde yapılacak yeni anayasanın bir tarafının eksik kalacağına dikkat çeken Soylu, "Yani Türkiye Kürt sorununun çözümü konusunda uzlaşmadan yeni anayasa yapması mümkün değildir. Yeni anayasa Kürt sorunu çözülmeden ya da çözülüyormuş gibi yapılarak gerçekleşirse 21. yüzyılın hayal kırıklığı olur. Bir karar vermek zorundasınız. Kürt sorunu dar bir geçitte önümüzde duran büyük bir kayadır. Ve bu kayayı kaldırmadan bu geçitten çıkmak mümkün değildir. Türkiye 21.
Yüzyılda bölgesinde küresel güç olma iddiasını, öncelikle içindeki ihtilafları minimize ederek sağlayabilir. Bu süreçteki küçük sorunlara takılmamalıdır. Yeni anayasa toplumsal barışımızın ve ilerlemecilik talebimizin önünü açacak yazılı belgesi olmaktan başka hiçbir anlam ifade etmeyecektir. Anayasaların temel işlevi de budur"şekline konuştu.
Soylu, konuşmasında Ortadoğu’daki olaylara da değinerek "Ortadoğu ne kadar karışırsa karışsın o bölgede bulunan bütün ülkelerin en güvenilir müttefiki Türkiye’dir" ifadesini kullandı.
"SORUNUN ÇÖZÜMÜNDE BİZ TÜRKLERE DE GÖREV DÜŞÜYOR"
Soylu, program sonunda dinleyicilerin sorularına cevap verdi. Bir dinleyicinin "Kürtçe anadilde eğitimi nasıl değerlendirdiği" sorusuna Soylu, "Ben sadece anadilde eğitim konusunda değil Kürtlerin bütün insani haklarının verilmesi taraftarıyım. Bu düşüncemi gittiğim her yerde de söylüyorum. Kürtlerin insani hakları neyse hepsi verilmesi gerekir. Ama bu konuda bir türlü babamı Kürtçe anadilde eğitim konusunda ikna edemedim. Biz Türklerin de bu konuda üzerine düşen görevleri olduğuna inanıyorum. Bir empati
kurarak Kürtleri Türklerle daha da yakınlaştırarak aralarındaki birlik bütünlüğü sağlamamız lazım" dedi.