GÜNDEM - 13 Aralık 2024 Cuma 16:32

BEUN’da 8. Ulaştırma ve Lojistik Ulusal Kongresi başladı

A
A
A
BEUN’da 8. Ulaştırma ve Lojistik Ulusal Kongresi başladı

Dijitalleşme ve sürdürülebilir uygulamalar alanındaki gelişmelerin ele alınacağı 8. Ulaştırma ve Lojistik Ulusal Kongresi, Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde başladı.


Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Denizcilik Fakültesi ev sahipliğinde İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi ortaklığı ile Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen kongre, açılış konuşmaları ile başladı. BEUN Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Çelikoğlu, ulaştırma ve lojistiğin yalnızca bir mal ve hizmet taşımacılığı süreci değil, aynı zamanda ülkelerin ekonomik büyümesinin, ticaretin ve yaşam kalitesinin en temel unsurları arasında olduğuna dikkat çekti. Hızla değişen küresel dinamikler, dijitalleşme ve yeşil lojistik gibi gelişmelerin ulaştırma ve lojistik sektörünün değişim ve dönüşümünü beraberinde getirdiğine vurgu yapan Çelikoğlu, sektörün gelişmelere hızla adapte olmasının kaçınılmaz bir zorunluluk olduğunun altını çizdi. Dijitalleşme ve sürdürülebilir uygulamalar alanındaki gelişmelerin ele alınacağı 8. Ulaştırma ve Lojistik Kongresi’nin paydaşları buluşturan ve bilgi paylaşımına fırsat sunan bilimsel bir etkinlik olacağını belirten Çelikoğlu, "İki gün sürecek kongrede sektör panelinin yanında 3’ü yüz yüze, 3’ü hibrit ve 49’u çevrimiçi olmak üzere 55 bildiri sunulacaktır" ifadelerine yer verdi.


İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Adak da, "Bu kongre sadece sektörün sorunlarını ve çözüm yollarını tartışmak için bir fırsat değil aynı zamanda geleceğe dair vizyonumuzu netleştirmek, yenilikçi fikirleri paylaşmak ve ortak bir sinerji için çok önemli bir platform. Son yıllarda ulaştırma ve lojistik sektörü, dijitalleşme, sürdürülebilirlik gibi iki büyük büyük dönüşüm dalgası ile karşı karşıyadır. Dijitalleşme, sektöre hız ve derinlik kazandırırken aynı zamanda süreçleri yeniden tanımlamamıza neden olmaktadır. Yapay zeka teknolojileri ve otonom araçlar teknolojik operasyonların daha öngörülebilir ve esnek hale gelmesin neden olmaktadır. Bu yenilikler, tedarik zincirindeki riskleri minimize ederken müşteri memnuniyetini de artırmaktadır. Öte yandan sürdürülebilirlik, sektörün öncelikli bir sorumluluğu haline gelmektedir. Karbon emisyonlarının azaltılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve daha çevreci ulaşım modlarına geçiş artık yalnızca bir tercih değil, zorunluluk haline gelmiştir" diye konuştu.


Çaycuma ilçesine bağlı Filyos beldesinde hayata geçen Filyos Limanı’nın önemine vurgu yapan Adak, "Ülkemiz, coğrafi konumu itibarıyla büyük bir lojistik potansiyele sahiptir. Doğu ile batıyı, kuzey ile güneyi birbirine bağlayan bu stratejik konum Türkiye’yi global lojistik ağlarının merkezinde bir aktör haline getirmektedir. Filyos’ta bu büyük projenin Zonguldak vilayetine ve memleketimizi güçlü bir geleceğe taşımaya aracı olacağına inanıyorum. Özellikle coğrafi ve tarihi öneminin yanında kapladığı alan, hedefleri ve liman derinliği konusunda ülkemizin çok önemli ihtiyaçlarını gidereceği beklenilmektedir. Karadeniz ticaret hacmini artırmayı, ihracat maliyetlerini düşürmeyi, bölgeye istihdam imkanlarını sağlamayı bu proje kendine hedef bilmektedir. Bu limanı aynı zamanda Türkiye’nin Karadeniz’deki enerji kaynaklarına erişimini de destekleyecek önemli bir üst olarak görmekteyiz" şeklinde konuştu.


BEUN Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Servet Karasu da, "En önemli gelişmeleri, yenilikleri ve zorlukların konuşulacağı, alanındaki uzmanlar, akademisyenler, sektör profesyonelleri ve karar vericilerin bir araya geldiği programda herkesi burada görmekten mutluluk duyuyoruz. Ulaştırma ve lojistik sektörü küresel ekonominin bel kemiğini oluşturan, toplumların kalkınmasını sağlayan ve yaşam kalitesini doğrudan etkileyen kritik alanlardan biridir" dedi.


Kongre, "Ulaşım koridorları ve lojistik", "Deniz ulaştırması ve Karadeniz güvenliği" ile "Sürdürülebilir uygulamalar ve gemi kiralama süreçlerine etki" konu başlıkları ile devam etti.



BEUN’da 8. Ulaştırma ve Lojistik Ulusal Kongresi başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Marmaris Türkiye Yat Kaptanlarını ağırladı Türkiye Yat Kaptanları ve Çalışanları Derneği tarafından organize edilen bu yıl 6.’sı gerçekleştirilen Uluslararası Yatçılık Sektörü (International Yatching Sector) Kongresi, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar’ın katılımı ile Muğla’nın Marmaris ilçesinde başladı. Binin üzerinde yat kaptanı ve sektör temsilcisinin katıldığı kongre üç gün boyunca sürecek. Siteler Mahallesi’nde beş yıldızlı bir otelde denizcilik sektör firmalarının ürünlerini sergilediği stantların da bulunduğu sunuculuğunu Savaş Karakaş’ın yaptığı kongrede Türkiye Yat Kaptanları ve Çalışanları Dernek Başkanı Yusuf Ziya Karagöz, Sivil Toplum İlişkiler Genel Müdürlüğü Dış İlişkiler ve Bilgi İşlem Daire Başkanı Fahrettin Kaya, Muğla Valisi İdris Akbıyık ve Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar sektör ile ilgili konuşmalar yaptıl. Konuşmaların ardından katılımcılara plaket sunulurken, tüm protokol ile birlikte kongre açılışı yapıldı. Türkiye Yat Kaptanları ve Çalışanları Derneği Başkanı Yusuf Ziya Karagöz, yüzlerce kaptanın yanı sıra yurt içi ve yurt dışından 100’e yakın firmayı bir araya getirdiklerini belirterek, "3 gün boyunca sektörü değerlendirip, önümüzdeki yılların planlamasını konuşacağız" dedi. Sivil Toplum İlişkiler Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler ve Bilgi İşlem Daire Başkanı Fahrettin Kaya ’’Gerçekten bugün kamu ve sivil toplum işbirliğinin çok güzel bir örneğine şahitlik yapıyoruz. Proje desteği verdiğimiz birçok sivil toplum kuruluşunun programlarına davet edilip katılıyoruz. Ama gerçekten bu kadar iyi organize olmuş sektörün tüm paydaşlarının bir arada bulunduğu bu kongre için çok teşekkür ediyorum’’ dedi. "Muğla Valisi Akbıyık’tan Yat Turizmi vurgusu" Muğla Valisi İdris Akbıyık, Türkiye Yat Kaptanları ve Çalışanları Derneği’nin düzenlediği 6. Uluslararası Yatçılık Sektör Kongresi’nde yaptığı konuşmada, Muğla’nın mavi yolculuk ve yat turizminin merkezi olduğunu vurguladı. Akbıyık, turizmin sadece ekonomik kalkınmaya değil, yerel istihdamdan tekne bakım ve onarım sektörlerine kadar birçok alana katkı sağladığını belirtti. Vali Akbıyık, Milas Ören’de Akdeniz’in en büyük yat bakım ve onarım tesisinin açıldığını ve Fethiye’deki kurvaziyer limanı ile çekek yeri projelerinin devam ettiğini hatırlattı. Ayrıca, nitelikli personel ihtiyacını karşılamak amacıyla hayata geçirilen "Mavi Nesil" projesiyle gençlere denizcilik sektöründe deneyim kazandırıldığını ifade etti. Sürdürülebilir turizm anlayışıyla denizlerin korunmasının önemine dikkat çeken Vali Akbıyık, deniz ekosistemini destekleyici çalışmaların devam ettiğini belirtti. Konuşmasını, Türkiye Yat Kaptanları ve Çalışanları Derneği’ne orman yangınları sırasında gösterdikleri destek için teşekkür ederek tamamladı. ‘"Türkiye, lider denizci ülkeler arasında hak ettiği yere ulaşacak" Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar, Türkiye Yat Kaptanları ve Çalışanları Derneği’nin düzenlediği 6. Uluslararası Yatçılık Sektörü Kongresi’nde yatçılık ve denizcilik sektörüne ilişkin önemli mesajlar verdi. Ünüvar, pandeminin ardından artan yat ve tekne kullanımının barınma, bakım ve personel ihtiyacını artırdığını, bu alandaki yatırımların sürdüğünü belirtti. Türkiye’nin coğrafi avantajlarının yat turizmi açısından büyük bir potansiyel sunduğunu vurgulayan Ünüvar, çevreci ve yenilikçi teknolojilere yapılan yatırımlarla sektörün güçlendiğini söyledi. Konuşmasında, Bodrum-Ören ve İzmir-Çaltılıdere gibi yeni imal ve çekek alanlarının önemine değinen Ünüvar, marina kapasitesini artırmak ve tonoz sistemlerini yaygınlaştırmak için çalışmaların sürdüğünü ifade etti. Ünüvar ayrıca, Türk denizcilik eğitiminin uluslararası standartlarda olduğunu ve Türkiye’nin 141 bin aktif gemi insanıyla dünya çapında önemli bir kaynak oluşturduğunu belirtti. Kruvaziyer turizmi ve liman altyapısındaki gelişmelere dikkat çeken Ünüvar, Türkiye’nin denizcilik alanındaki uluslararası başarılarını paylaştı. Denizciliği “Milli Ülkü” olarak tanımlayan Ünüvar, mavi vatanın korunması ve genç nesillere aktarılması için çalışmalara devam edileceğini ifade ederek organizasyonda emeği geçenlere teşekkür etti. Etkinliğin açılışına Ulaştırma ve Altyapı Bakan yardımcısı Durmuş Ünüvar, Muğla Valisi İdris Akbıyık, Türkiye Yat Kaptanları ve Çalışanları Derneği Başkanı Yusuf Ziya Karagöz, Marmaris Kaymakamı Nurullah Kaya, Muğla il Emniyet müdürü Ali Canbolat, Güney Ege Sahil güvenlik Komutanı Yarbay Akın Coşkunlar, Aksaz Deniz Üs Komutanı Tuğamiral Neslim Eski, Marmaris ilçe Jandarma komutanı Binbaşı Berker Dongul, İlçe ve bölge liman Başkanları, Türkiye Yat Kaptanları ve Çalışanları Derneği yönetim kurulu üyeleri, kaptanlar ve çok sayıda sektör temsilcisi katılım sağladı. (GK-OD-
Kocaeli Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Suriye krizi bunların foyasının ortaya dökülmesini sağlamıştır" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Libya krizinde aynı şekilde başkalarından evvel CHP’den tepki gördük. ’Libya’da ne işimiz var?’ diyeni mi ararsın, ’Arap çölü’ diyerek insanları aşağılanmayı mı ararsın tüm cehaletleri sergilediler. Suriye krizi zaten bunların foyasının ortaya dökülmesini sağlamıştır. Suriye meselesi açık söylüyorum, Türkiye’de kimin nerede durduğunu özellikle gösteren bir turnusol olmuştur" dedi. Katıldığı Kocaeli 8. Olağan İl Kongresi’nde konuşan ve son iki hafta içinde Suriye’de yaşanan gelişmelere değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Aşkla, sevdayla, samimiyetle çalışarak Türkiye Yüzyılını adım adım inşa edeceğiz. Bölgemizde ve dünyamızda yaşanan her hadise omuzlarımızdaki yükün ne kadar ağır olduğunu bizlere yeniden hatırlatıyor. Son 2 haftadır Suriye’deki gelişmelere bakmak bile AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın Türkiye için ne manaya geldiğini anlamak için yeterlidir. Son 22 yılda muhalefetin isabetli tavır sergilediği neredeyse tek bir uluslararası olay yok” dedi. “Suriye krizi bunların foyasının ortaya dökülmesini sağlamıştır” Cumhurbaşkanı Erdoğan, “’Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye batıdan dışlanıyor’ diyerek ülkemizi bu çatışmanın tarafı haline getirmek için adeta seferber oldular. Azerbaycan 30 yıllık işgalinin ardından Karabağ’ı kurtarmak için harekete geçtiğinde en fazla tepki bizim muhalefetten geldi. Dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı çıktı, sanki kabahatmiş gibi Türkiye’yi Azerbaycan’a silah yardımı yapmakla suçladı. Libya krizinde aynı şekilde başkalarından evvel CHP’den tepki gördük. ’Libya’da ne işimiz var?’ diyeni mi ararsın, ’Arap çölü’ diyerek insanları aşağılanmayı mı ararsın tüm cehaletleri sergilediler. Suriye krizi zaten bunların foyasının ortaya dökülmesini sağlamıştır. Suriye meselesi açık söylüyorum, Türkiye’de kimin nerede durduğunu özellikle gösteren bir turnusol olmuştur. Hatırlayın, o dönem CHP’nin devrik genel başkanı ’Orta doğru bataklığı’ diye oryantalist bir kavram uydurdu. Ne anlama geldiğini kendisinin de bilmediği bu kavram üzerinde hem parti tabanını hem kamuoyumuzu zehirledi, nefret tohumları saçtı. Bölgemizde emperyalistlerin değirmenine su taşırcasına Türkiye’yi gönül ve kültür coğrafyasındaki kardeşlerinden koparmaya çalıştı. MİT tırları kumpasında FETÖ’cü alçakla destek verilmesinden, PKK’nın Suriye uzantısını masum göstermeye kadar her yolu denediler. Suriye’yi kan gölüne çeviren Baas rejimini aklamak için vicdanlarını bile tatile çıkardılar. Ülkemize sığınan Suriyeli muhacirlere yönelik nefret söylemlerini saymıyorum. Evini, yurdunu, ailesini, eşini, dostunu kaybetmiş mazlumları sırf seçimde 2-3 oy daha fazla oy alabilmek için arsızca hedef gösterdiler. Neo-nazi örgütlerinin Avrupa’daki gurbetçilere yaptıklarının benzerlerini maalesef CHP ve yandaşları ülkemizdeki muhacirlere yaptı. Burada şunu üzülerek söylemek zorundayım, eski CHP yönetiminin partiye zerk ettiği bu zehir, yeni yönetimin söylem ve eylemlerini de etkilemektedir. Suriye meselesinde açıkça çuvallamalarına rağmen yanlışta ısrar etmeyi hala sürdürüyorlar. Kendi iç kavgalarına, iç çekişmelerine ve iç ayak oyunlarına öylesine dalmışlar ki, Türkiye’de neler oluyor, bölgemizde neler oluyor, dünyada neler oluyor haberleri yok. Bir gün önce Suriye’deki sorunun çözümünün Esad ile görüşmekten geçtiğini söylerken, ertesi gün ’Suriye bir diktatörden kurtuldu’ diyecek kadar yörüngesiz, omurgasız bir politika bataklığına çırpınıp durdular” diye konuştu. “Terör örgütünün Suriye’deki uzantılarıyla ilgili bizim duruşumuz bellidir” CHP Genel Başkanı Özel’e çağrıda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Baas rejiminin hapishanelerinden yansıyan insanlık dışı işkence, ölüm ve zulüm görüntüleri bile bunları insanı bir çizgiye bile getirmedi. Bir garibin elinden tutmak, bir yetimin, öksüzün başını okşamak yerine hala yerinden, yurdundan edilmiş gariplere kin kusuyorlar. Dün sayın Özel çıkmış, güya PYD üzerinden bizi sıkıştırmaya çalışıyor. Bölücü terör örgütünün Suriye’deki uzantılarıyla ilgili bizim duruşumuz bellidir sayın Özel. PYD’yi terör örgütü görüp görmediğinize CHP Genel Başkanı olarak asıl sizin cevap vermeniz gerekir. Öyle ya, yıllarca bu yapının avukatlığını sizin partiniz üstlendi. Ülke ülke dolaşıp bu ülkenin reklamını yapan sizin milletvekillerinizdi. Hatta ’YPG bizi saldırmaz’ diyerek bölücü örgütün Suriye uzantısına kefil olan sizin eski genel başkanınızdı. Çıkın ve açıklayın YPG/PYD konusunda sizde eski genel başkanınız gibi mi düşünüyorsunuz?” şeklinde konuştu. “Suriye’yi bilmiyorsunuz, PKK’nın 40 yıldır çevirdiği dolapları da mı bilmiyorsunuz? Erdoğan, “Bayrak değiştirmek ne zaman PKK’nın uzantılarını aklamak için yeterli olmaya başladı. Hadi Suriye’yi bilmiyorsunuz, PKK’nın 40 yıldır çevirdiği dolapları da mı bilmiyorsunuz? Ne diyelim, Allah bunlara basiret ve feraset versin. Ülkemizin en büyük şansı, tüm bu krizlerde Türkiye’nin kaptan köşkünde AK Parti’nin olmasıdır. Bakın her zaman söylüyorum, 14-28 Mayıs seçimlerinde ülkemizin nasıl büyük bir felaketin kıyısından döndüğü zamanla daha net görülecektir. CHP’nin bırakın Türkiye’yi yönetmek, simit tezgahını yönetecek kabiliyete sahip olmadığı daha iyi anlaşılacaktır” ifadelerini kullandı. “Sırt sırta vererek Türkiye’ye nice başarılar yaşatacağımıza inanıyorum” AK Parti iktidarının ve Cumhur İttifakı’nın önümüzdeki dönemde de güçlü şekilde yoluna devam etmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, “Dünya, bir yanda Rusya Devlet Başkanı Putin, diğer yanda Amerika’nın müstakbel başkanı Trump gibi güçlü liderlerin oyun sahasına dönüşmüş durumdadır. Aynı şekilde, Çin’den Avrupa’ya nice aktör bu acımasız oyunda kendilerine etkin roller edinme peşindeler. 22 yıllık iktidarımızda sağladığımız siyasi, ekonomik, diplomatik kazanımlar sayesinde artık Türkiye de bu küresel oyunun önemli aktörleri arasına girmiştir. Türkiye’yi bölgesel ve küresel her önemli meselede görüşü sorulan, duruşu merak edilen, tercih dengeleri değiştiren ülke haline getirdi. Allah muhafaza, Türkiye’nin CHP yönetimi altında tüm bu sınamalardan, tüm bu krizlerden, tüm bu siyasi ekonomik, diplomatik çekişmelerden geçtiğini düşünebiliyor musunuz? İşte bu yüzden AK Parti iktidarının ve Cumhur İttifakı’nın önümüzdeki dönemde de güçlü şekilde yoluna devam etmesi gerekiyor. Hep beraber sırt sırta vererek Türkiye’ye nice başarılar yaşatacağımıza inanıyorum” dedi. "Verdiğimiz sözlerin arkasındayız" Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin, ülkenin mali yapısı en güçlü ve sağlam yerel yönetimlerinin tepesinde geldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kocaeli’yi nereden nereye getirdiğimizi de sizler çok iyi biliyorsunuz. Sadece şunu söylemek isterim, verdiğimiz sözlerin arkasındayız. Kocaeli’yi projelerinde yakından takip ediyorum. Büyükşehir Belediyemiz ve Cumhur İttifakı’na mensup ilçe belediyelerimiz harıl harıl çalışıyor. Türkiye’nin mali yapısı en güçlü ve sağlam yerel yönetimlerinin tepesinde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi var. SGK’ya tek kuruş borcu olmayan, hiçbir banka veya kuruluşa kredi borcu bulunmayan bir belediyeden bahsediyorum. CHP’li belediyelerin içler acısı halini ise sizler zaten biliyorsunuz. Bir ofise toplaşıp, para kulesi yapmaktan, şişirilmiş konser faturaları üzerinden beytülmali yağmalamaktan başka hiçbir icraatları yok. SGK’ya borcunu ödemeyen, borç üstüne borç yapan, bundan da hicap duymayan belediyeleri silkelemeye devam edeceğiz. Temel belediyecilik hizmetlerini sunmaktan aciz durumdalar. Kendilerinden önce tıkır tıkır işleyen trafiği, özellikle tüm şehirlerde 6 sene de kör düğüm haline getirdiler. ’Yol yaparsak trafik daha da artar’ diyen bir zihniyetten zaten başka bir şey beklenmez. Bunların ki reklam belediyeciliği, bizim ki hizmet belediyeciliği. Dolayısıyla arada dağlar kadar fark var, vizyon farkı var, ufuk farkı var. Hepsinden öte yaklaşım farkı var. Rabbim bizi millete ve memlekete hizmet yolundan ayırmasın” diye konuştu.