EĞİTİM - 10 Ekim 2023 Salı 09:50

Tunceli Milli Eğitim Müdürü Ateş görevine başladı

A
A
A
Tunceli Milli Eğitim Müdürü Ateş görevine başladı

Tunceli il Milli Eğitim Müdürlüğüne, daha önce Pertek İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak görev yapan Fethi Ateş atandı. Ateş, yeni görevine başladı.


1971 yılında Elazığ’da dünyaya gelen Tunceli’nin yeni Milli Eğitim Müdürü Fethi Ateş, 1993 yılında Fırat Üniversitesi Fen Edebiyat fakültesi matematik bölümünden mezun oldu. Ateş, uzun yıllar eğitim kurumlarında öğretmen ve yönetici olarak görev yaptı. 2019 yılından itibaren Pertek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevini yürüten Ateş, 9 Ekim 2023 tarihi itibari ile Tunceli Milli Eğitim müdürü olarak atandığı görevine başladı.


Başarılı bir eğitim ve öğretim için odaklandıklarını aktaran Tunceli Milli Eğitim Müdürü Fethi Ateş, "Tarafımıza tevdi edilen görevi en iyi şekilde yapmak için çalışacağız. Tunceli Milli Eğitim Müdürlüğü ailesi olarak sorunsuz ve başarılı bir eğitim öğretim için çaba içinde olacağız. Güzel kentimiz Tunceli’nin eğitimde var olan başarısını daha üst seviyelere taşımanın gayreti içerisinde olacağız. Allah yeni görevimizde bizleri mahcup etmesin" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara HAK-İŞ Başkanı Arslan: “Uluslararası Filistin Halkıyla Dayanışma Günü’nde Filistin halkıyla dayanışmamızı bir kez daha ilan ediyoruz” Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Uluslararası Filistin Halkıyla Dayanışma Günü’nde Filistin halkıyla dayanışmamızı bir kez daha ilan ediyoruz. Bugünün Filistinli kardeşlerimizin özgürlüklerine vesile olmasını diliyoruz” dedi. HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 29 Kasım Filistin Halkıyla Dayanışma Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, HAK-İŞ olarak Filistin halkının mücadelesini her zaman desteklediklerini ve başkenti Kudüs olan özgür ve bağımsız Filistin devleti kuruluncaya kadar mücadele edeceklerini ifade etti. Arslan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “29 Kasım 1947’de Filistin’i Arap ve Yahudi olmak üzere iki devlete bölme planını kabul eden Birleşmiş Milletler, 30 yıl sonra 1977 ve 1979’da aldığı iki kararla da aynı günün ‘Uluslararası Filistin Halkıyla Dayanışma Günü’ olarak kutlanmasına karar vermiştir. Uluslararası Filistin Halkıyla Dayanışma Günü’nde Filistin halkıyla dayanışmamızı bir kez daha ilan ediyoruz. Bugünün Filistinli kardeşlerimizin özgürlüklerine vesile olmasını diliyoruz. HAK-İŞ olarak Filistin halkının direniş mücadelesini her zaman destekliyor, başkenti Kudüs olan özgür ve bağımsız Filistin devleti kuruluncaya kadar mücadele edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz. Filistin’in haklı davasına olan desteğimizi, Filistin halkıyla dayanışmamızı her platformda kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. 29 Kasım’ın sadece Filistin halkı için değil, tüm ezilen mağdur ve mazlum halklar için dayanışmaya vesile olmasını diliyoruz.” “Siyonist İsrail bütün dünyanın gözleri önünde soykırım yapmaktadır” Filistin halkının İsrail’in gerçekleştirdiği baskı, şiddet ve yıldırma politikalarına maruz kaldığını dile getiren Arslan, “İnsanlığın kanayan yarası olan Filistin’deki işgal ve zulüm düzeni, 7 Ekim’den bu yana şiddetini artırarak bir soykırım politikasına dönüşerek devam etmektedir. Filistin’de Gazze’de bir insanlık dramı yaşanmakta, savaş suçu işlenmekte, siyonist İsrail bütün dünyanın gözleri önünde soykırım yapmaktadır. Kadınlar, çocuklar, bebekler ve masum insanlar katledilmektedir. Son bir yılda Gazze’de 18 bin çocuk, 12 bin kadın olmak üzere yaklaşık 45 bin insan katledildi, 103 bin insan yaralandı. Binlerce insan evinden, yurdundan edildi. Temel insan haklarından mahrum bırakıldı” dedi. “Siyonist İsrail her karardan sonra daha şiddetli bir katliamı, bir soykırımı gerçekleştirmektedir” İsrail’in, uluslararası hiçbir kuralı tanımadan Gazze’de büyük bir katliam ve soykırım yaptığını belirten Arslan, “Maalesef, başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı, Avrupa Birliği gibi uluslararası kuruluşlar ve uluslararası toplum İsrail’in katliamları karşısında sessiz, suskun ve seyirci kalmakta, yaptırımı olmayan sözde kararlar almaktadır. Uygulanmayacağını bilerek alınmış kararlar, vicdan sahibi insanlarla adeta alay etmek anlamına gelmekte, Siyonist İsrail her karardan sonra daha şiddetli bir katliamı, bir soykırımı gerçekleştirmektedir” ifadelerine yer verdi. “Filistinli kardeşlerimizin sesinin duyurulması adına tüm gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz” Arslan, HAK-İŞ olarak Filistin halkıyla her zaman dayanışma içerisinde olacaklarını dile getirerek, “29 Kasım ‘Filistin Halkıyla Dayanışma Günü’ vesileyle Filistin ve Gazze’de katil devlet İsrail tarafından gerçekleştirilen soykırım ve katliamı bir kez daha güçlü bir şekilde kınıyoruz. Netanyahu ve savaş kabinesinin Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanarak en ağır cezayı almaları için uluslararası kuruluşları vicdanlı davranmaya davet ediyoruz. HAK-İŞ olarak tüm dünyanın gözü önünde vahşice katledilen Filistinli kardeşlerimizin sesinin duyurulması adına tüm gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğimizi bir kez daha yineliyoruz” dedi.
Sakarya Serdivan’da kültür ve sanat rüzgarı Serdivan Belediye Başkanı Osman Çelik, son 8 ayda hayata geçirilen kültür ve sanat çalışmalarını değerlendirerek, şehri sanatsal anlamda bir cazibe merkezi haline getirme hedefini vurguladı. Kültür ve sanatı şehrin ayrılmaz bir parçası yapmayı amaçladıklarını belirten Başkan Çelik, “Kültür ve sanatla anılmak istiyorum” diyerek bu yolda kararlılıkla ilerlediklerini ifade etti. Serdivan’ın sadece bir yaşam alanı olmanın ötesine geçerek sanatla iç içe bir şehir olması gerektiğine inandığını dile getiren Çelik, bu vizyon doğrultusunda çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor. Serdivan Kültür Merkezi’nde düzenlenen tiyatro gösterileri ve sanatsal etkinlikler, şehrin kültürel yaşamını zenginleştiriyor. Yerel ve ulusal tiyatro grupları tarafından sahnelenen oyunlar, izleyicilere düşündürücü ve eğlenceli deneyimler sunarken, Serdivan’ı kültürel bir cazibe merkezi haline getiriyor. Başkan Çelik, tiyatro gösterimlerinin devam edeceğini belirterek, “Serdivanlılara sanatı daha fazla içselleştirme fırsatı sunmayı hedefliyoruz” dedi. Bu etkinliklerin, Serdivan’ın sanatsal kimliğini pekiştireceğini ve şehri kültürel anlamda daha da büyüteceğini vurguladı. Kültür ve sanatın bir şehrin ruhunu yansıttığını ifade eden Başkan Çelik, Serdivan’ı sanatsal bir merkez yapma yolunda kararlılıkla ilerlediklerini söyledi. Tiyatro gösterileri, sergiler, konserler, müzik çalışmaları, sinema gösterimleri, geleneksel sanat çalışmaları ve farklı sanatsal etkinlikler sayesinde Serdivan’ın, sanatla anılmasının hedeflendiğini belirten Çelik, sanatı herkes için erişilebilir hale getirmek istediklerini dile getirdi. Serdivan Belediyesi’nin bu alandaki çalışmaları, sanatseverlerin yoğun ilgisiyle karşılanırken, şehrin kültürel değerine de önemli katkılar sağlıyor. Başkan Osman Çelik’in vizyonuyla şekillenen bu sürece tüm sanatseverler davet ediliyor. Serdivan’da kültür ve sanatla iç içe bir yaşamın önemine dikkat çeken Çelik, Serdivan’ın kültürel gelişimine katkıda bulunmak isteyen herkesi etkinliklere katılmaya çağırdı. “Sanatı halkla buluşturmak bizim önceliğimizdir” diyen Çelik, sanatın her kesimden insana ulaşması için etkinliklerin çeşitliliğini artırmaya devam edeceklerini belirtti. Serdivan’da kültür ve sanatı daha geniş kitlelere ulaştırmak ve şehri sanatsal bir merkez olma yolunda ileri taşımak adına çalışmaların hız kesmeden devam edeceğini ifade etti.
İstanbul Sosyal medyadaki ’para sayma’ görüntülerine ilişkin davanın görülmesine devam edildi CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda çekildiği öne sürülen ’para sayma’ görüntülerine ilişkin aralarında eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun da bulunduğu 22 sanığın yargılanmasına devam edildi. Sosyal medyada Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı’nda çekildiği öne sürülen ‘para sayma’ görüntülerine ilişkin aralarında eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, İmamoğlu İnşaat Şirketi Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, eski Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ve eski Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın da bulunduğu 22 sanığın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 59.Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada 15 tutuksuz sanık ve sanık avukatları hazır bulundu. Suçsuz olduğunu belirtti Duruşmada savunma yapan eski Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, o tarihlerde İstanbul İl Başkanlığı’nın başlatmış olduğu ‘bir tuğla da sen koy’ kampanyasına katkıda bulunduklarını, suçsuz olduğunu ve beraatına karar verilmesini talep ettiği söyledi. ‘’Bağışı direkt başkan üzerinden yaptım’’ Sanıklardan Ahmet Özdemir, savunmasında CHP üyesi olduğunu ifade ederek, ‘’CHP İstanbul İl Binası’nın alınma sürecinde katkıda bulundum. Bağışı direkt başkan üzerinden yaptım, Muammer Keskin’e elden verdim. Parti üzerinden bağış yapmadım. Suçsuzum ve beraatımı talep ederim’’ şeklinde konuştu. Savunma yapan sanık Turgay Özcan ise o tarihlerde Küçükçekmece İlçe Başkanı olarak görev yaptığını belirterek, ‘’Partimizin ‘bir tuğla da sen koy’ kampanyasına destek oldum. Kampanya çerçevesinde parti örgütlerinin mensupları gönüllü olarak partinin banka hesabına para yatırdım. Suçsuzum, beraatımı talep ederim’’ ifadelerini kullandı. Sanık Canan Kaftancıoğlu’nun avukatları, müvekkillerinin yurt dışında bulunduğu için mazereti sayılmasını talep ettiklerini belirterek eksik hususların giderilmesini istediler. Ayrıca dava hakkında durma kararı verilmesini de talep ettiler. Duruşma ertelendi Ara kararını açıklayan mahkeme, tüm savunmalar alındıktan sonra durma kararı konusunda bir karar verilmesine ve eksik hususların giderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, CHP tarafından 2019’da başlatılan ’Bir Tuğla da Sen Koy’ isimli bağış kampanyasına kanunda belirtilen usule aykırı bir şekilde bağışta bulunulduğu, yine kanuna aykırı şekilde bağışların toplandığı veya kabul edildiği ve satıcıya teslim edildiği veya edilmesinin sağlandığı aktarıldı. İddianamede, Sarıyer Ayazağa Mahallesi C Blok’taki 14 taşınmazın SEAS Besicilik şirketi yetkilisi Ali Rıza Braka tarafından 11 Aralık 2019’da CHP’ye satıldığı, görüntülerdeki paranın da bu satışa ait olduğu anlatıldı. 14 bağımsız bölümün 24 milyon 369 bin lira bedelle CHP adına tescil edildiği kaydedildi. Hazırlanan iddianamede, parti binasının alınması sırasında kullanılan ve nakit olarak sayılarak elden teslim edilen para miktarının 15 milyon 510 bin lira olduğu, ayrıca Sarıyer Tapu Müdürlüğü’nün raporuna göre Ali Rıza Braka ile CHP adına Canan Kaftancıoğlu arasında Beyoğlu 3. Noterliği’nde 6 Kasım 2019’da ’Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi’ düzenlendiği, bu sözleşmede toplamda 14 bağımsız bölümün satın alma bedelinin 24 milyon 360 bin lira olarak gösterildiği, sözleşmeden sonra 14 bağımsız bölümün 24 milyon 369 bin lira bedelle CHP adına 11 Aralık 2019’da tescil edildiği kaydedildi. 15 milyon 510 bin liranın satın alınacak binaya katkı vermek isteyen vatandaşların bağışlarıyla karşılandığı belirtildi. Taşınmazların hangi tarihte kim tarafından, ne kadar bedelle satın alındığı ve taşınmazın satın alınmasında kullanılan paranın nereden ve nasıl temin edilerek satıcıya hangi yolla ödendiği bilgilerinin CHP İl Başkanlığı’na sorulduğunun aktarıldığı iddianamede, verilen cevap yazısında satış bedeli 39 milyon 870 bin lira olarak belirtildi. Ayrıca 15 milyon 510 bin liranın satın alınacak binaya katkı vermek isteyen vatandaşların bağışlarıyla karşılanarak satıcıya elden verildiği de bildirildi. İddianamede, CHP İl Başkanlığı’nca taşınmaz satın alınma sürecinde başlatılan ’Bir Tuğla da Sen Koy’ adlı yardım kampanyasına ilişkin banka hesap numaralarının genel merkeze ait olduğu, kampanyada ne kadar, kim tarafından ve hangi suretle bağış yapıldığı hususlarında bilgi ve belge bulunmadığı belirtildi. Makbuz düzenlenmesi gerektiği vurgulandı ’Bir Tuğla da Sen Koy’ adlı yardım kampanyasının bir siyasi parti olan CHP tarafından başlatılmış olması nedeniyle yapılan bağışların Siyasi Partiler Kanunu’nda belirtilen usule uygun şekilde yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi gerektiğinin de aktarıldığı iddianamede, kanunda yapılan düzenlemeye göre bağış yapan kişinin yapmış olduğu bağış karşılığında bağış miktarınca makbuz alması, bağışı kabul eden parti sorumlusunun ise teslim aldığı bağış miktarınca makbuz düzenlemesi gerektiği vurgulandı. 1’er yıla kadar hapis talebi Hazırlanan iddianamede, aralarında eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, İmamoğlu İnşaat Şirketi Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, eski Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ve eski Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın da bulunduğu 22 şüphelinin Siyasi Partiler Kanunu’na muhalefet olmak üzere ’kanuna aykırı bağış, kredi veya borç alınması, borç verilmesi’ suçlarından 6’şar aydan 1’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Aydın Şampiyonluk mücadelesi veren 2 takım kozlarını paylaşacak Aydın Süper Amatör Lig’de haftanın en kritik karşılaşmasında, lider İncirliova Belediyespor ile Aydınspor, Pazar günü kozlarını paylaşacak. İncirliova Ahmet Yaşar Kocabıyık Stadı’nda oynanacak olan maç, Pazar günü saat 13.00’te başlayacak. Zirve yarışını yakından ilgilendiren mücadeleye taraftarların yoğun ilgi göstermesi bekleniyor. Lider İncirliova evinde avantaj arıyor Ligde çıktığı 4 maçta 10 puan toplayarak liderlik koltuğunda oturan İncirliova Belediyespor, kritik karşılaşmanın hazırlıklarını tamamladı. Taraftarının desteğini arkasına alarak sahadan galip ayrılmak isteyen İncirliova ekibi, liderliğini sağlamlaştırmayı hedefliyor. Aydınspor zirve takibini sürdürmek istiyor Ligde oynadığı 3 maçta 2 galibiyet ve 1 mağlubiyetle 4. sırada bulunan Aydınspor ise bu zorlu deplasmandan 3 puanla ayrılmayı hedefliyor. Siyah-beyazlı ekip, zirve yarışında iddiasını sürdürmek için sahaya mutlak galibiyet parolasıyla çıkacak. İki takımın da formda olduğu ve galibiyet için sahada olacağı mücadele, Süper Amatör Lig’de bu haftanın en dikkat çeken karşılaşmalarından biri olacak. Taraftarlar, zirve yarışını şekillendirecek bu büyük maçı sabırsızlıkla bekliyor. Aydınspor Başkanı Erhan Özlüer ve İncirliova Belediyespor Başkan Yardımcısı Sadık Kaya ise tüm Aydın halkını maça davet etti.
İstanbul “Sahte dolarların piyasaya çok büyük etkisi olmayacak” Yaklaşık bir buçuk haftadır piyasada dolaşan 600 milyon ile 1 milyar arasında olduğu tahmin edilen sahte dolarlar ile ilgili yorum yapan Dr. Öğr. Üyesi Zekeriya Şahin, “Bu sahte dolar olayının doğrudan faize etkisi olacağını düşünmüyorum. Rakamsal olarak ekonomik büyüklüğümüzü düşündüğümüz zaman doğrudan faize etkisi olabilecek bir unsur değil” dedi. İstanbul Esenyurt Üniversitesi İşletme bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Zekeriya Şahin, sahte dolarlarla ilgili açıklama yaptı. Sahte dolarları sadece 50 dolar bazında düşünmemek gerektiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Şahin, “Çünkü piyasada, 50 dolar işin boyutsal olarak yüksek olan miktarı olduğu için bu 50 dolar krizi diye yaşanıyor. Oysaki 10, 20, 100’lük banknotlarda da problemler var” açıklaması yaptı. Dr. Öğr. Üyesi Şahin, “Biliyorsunuz ki dolarların ATM’lerden, döviz bürolarındaki para sayma makinelerinden, nasıl geçtiği ile ilgili soru işaretleri, şaibe var. Şaibe kaynağı şu; ATM’lerin ve döviz bürolarındaki para sayma makinelerinin güncellenmemesiyle ilgili bir durum. Kapalıçarşı’da başlayan bu patlak piyasaya sürülerek her yere yayıldı. Menşei ise Orta Doğu, Asya, Balkan ülkeleri. Oralardan giriş yapıldı. Bununla ilgili emniyet güçlerinin yaptığı çok ciddi operasyonlar var. Özellikle İstanbul, Balıkesir ve Çorum üçgeninde, daha sonra da bunu ülke genelinde birçok şehirde yaygınlaştırarak operasyonel anlamda önüne geçmeye çalışılıyor. Merkez Bankası, gerekli bankalara gerekli talimatları vererek ATM’lerin teknolojik güncelleme yapmalarını istedi” şeklinde konuştu. “Mağdur olmamak için belge alarak işlem yapın” Doların bu sıralar sabit ilerlemesiyle ilgili de konuşan Dr. Öğr. Üyesi Şahin, Bu, piyasanın arz ve talep dengesiyle alakalı bir durumdur. Sahte dolar olayının da emniyetin rakamsal verilerine göre bakıldığında piyasayı çok olumsuz etkileyeceğini düşünmüyorum. Bu sahte dolarların piyasadan temizlenmesi ise 3 ayı bulur. Bunlar zamanla piyasadan imha edilecektir. Bu süreçte herkes dikkatli olmalı. Yine döviz bürolarından, banka şubelerinden alım yapmalarını tavsiye ediyorum. Kesinlikle döviz alım ve satım işlemlerinde bildikleri, güvendikleri yerden belge alarak bu işlemi yapsınlar” uyarısında bulundu. Kapalıçarşı ve döviz büroları çalışanlarının sahte doları tespit etme konusunda çok tecrübeli olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Şahin, “Parayı el kontrolleriyle birtakım teknik kontrollerle çok rahat anlayabiliyorlar. Ama yine de riske girmiyorlar. Çünkü sorun aslında şurada; bir bankamızın bir veya birkaç şubesinde ATM’ye yatırılan döviz tutarının daha sonra ATM’den lira bazında çekilmesiyle bu olay patlak verdi” dedi.