Yerel Haberler
Trabzon
Trabzon’da Organ ve Doku Bağışı eğitimi verildi 23 Kasım 2024 Cumartesi - 13:15:19 Trabzon’un Ortahisar ilçe Belediyesi’nde personele yönelik ‘Organ ve Doku Bağışı Farkındalık Eğitimi’ verildi. Ortahisar Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü’nün organizasyonuyla Trabzon İl Sağlık Müdürlüğü Organ Nakil Koordinatörlüğünde görevli Hemşire Filiz Cevher tarafından belediye personeline ‘Organ ve Doku Bağışı Farkındalık Eğitimi’ verildi. Eğitime Ortahisar Belediye Başkan Yardımcıları Alpaslan Özdemir, Mustafa Özer İskender, birim müdürleri ve belediye personeli katıldı. Trabzon İl Sağlık Müdürlüğü Organ Nakil Koordinatörlüğünde görevli Hemşire Filiz Cevher, organ ve doku bağışı, organ nakli, beyin ölümü, bitkisel hayat konularında bilgi verdi. Organ naklinin, “Kişinin hayatta iken serbest iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesi ve bunu belgelendirmesi” olduğunu belirten Cevher, bağışı yapılabilen organları böbrek, karaciğer, kalp, kalp kapağı, akciğer, pankreas, ince bağırsak, kornea, kas dokusu, kemik, kıkırdak, tendon, deri, yüz ve saçlı deri, üst sindirim yolları, üst solunum yolu, ekstremiteler ve uterus olarak sıraladı. 18 yaşını doldurmuş herkesin organ bağışında bulunabileceğini ifade eden Cevher, İl Sağlık Müdürlüğü Organ ve Doku Nakli Koordinatörlüğü, tüm kamu, üniversite ve özel hastanelerdeki organ bağış birimleri, toplum ve aile sağlığı merkezleri ile organ bağış stantlarında bağışın yapılabileceğini söyledi. Eğitimin devamında beyin ölümü ve bitkisel hayat arasındaki farklardan söz eden Cevher, Türkiye’de bu konuda bilgi kirliliği olduğundan söz etti ve bitkisel hayatta beyin kan akımının, solunumun ve yaşam fonksiyonlarının devam ettiğini, beyin ölümünde ise bu durumların tam tersi olduğunu söyledi. Evde, yolda, hastaneye giderken, ambulansta veya acil serviste vefat eden kişilerin organlarının kullanımının tıbben mümkün olmadığını kaydeden Cevher, “Sadece yoğun bakım şartlarında beyin ölümü (beyin fonksiyonlarının geri dönüşümsüz bir şekilde kaybolması) tanısı konuşan kişilerin ailesinin izin vermesi halinde organları alınabilir” ifadelerini kullandı. Eğitimin sonunda Ortahisar Belediyesi Başkan Yardımcısı Alpaslan Özdemir, Trabzon İl Sağlık Müdürlüğü Organ Nakil Koordinatörlüğünde görevli Hemşire Filiz Cevher’e teşekkür plaketi takdim etti.
23 Kasım 2024 Cumartesi - 09:15 Kışın vazgeçilmezi ıhlamur fiyatını ikiye katladı Havaların soğumasıyla birlikte grip ve nezle gibi soğuk algınlığı geçiren vatandaşlar çözümü aktarlarda ararken, en çok tercih edilenler arasında ıhlamur ilk sırayı alıyor. Geçen sene kilosu 600-700 TL civarlarında olan ıhlamur, zahmetli olduğu için pek toplanmadığından fiyatı da bin 500 TL’ye kadar yükseldi. Trabzonlu aktarlardan Muharrem Kan, bu günlerde ıhlamura çok talep olduğunu söyledi. Kan “Şu anda ıhlamura talep patlama noktasında ama gelen müşteriler ıhlamurun fiyatını çok pahalı buluyor. Çok pahalı olmasının nedeni de, kimsenin artık toplamaması. Trabzon’da herkesin mahallesinde hemen hemen birer ıhlamur ağacı vardır. Eskiden dedelerimiz hem şifa hem de güzel koksun diye bahçelere dikmişti. Artık günümüzde bir yevmiyeyi kurtarmadığı için kimse toplamıyor. Akşama kadar bir kilo toplayamayacağını bildiği için herkes pek uğraşmıyor. Ihlamur bu sene kilosu bin 500 TL. Daha önce 600-700 TL idi. Artık köylerde yaşayanlar yavaş yavaş çekildikçe, şehre geldikçe oralardaki ağaçlardaki ıhlamurlar pek toplanmıyor. Günümüzde ıhlamur dikeni hiç duymadım. Hep dedelerimizin diktiği ağaçlar mevcut. Ihlamur toplamak, işçilik ister zahmetli bir iş akşama kadar bir kilo zor toplanıyor. Dolayısıyla maddi olarak pek kurtarmıyor. Ihlamuru genellikle 50 gramlık torbalar halinde 70-75 TL’ye satıyoruz. Geçen sene aynı torba 30-35 TL idi” dedi. Ihlamur nasıl demlenmeli? Ihlamuru normal çay demler gibi demlenmesi gerektiğine dikkat çeken Kan, “Eskiden ıhlamuru sobanın üzerinde saatlerce rengi kahverengiye dönene kadar kaynatılıp içilirdi. Aslında bu yanlış. Ihlamur normal çay demler gibi demlenecek. En fazla on dakika bekledikten sonra içilecek. Ihlamura limon sıkılabilir güzel koksun diye karanfil atılabilir çubuk tarçın koyulabilir daha da faydalı olur. Ihlamur içildiği zaman vücuda ısı, canlılık veriyor. Isı sayesinde insan halsiz bitkin ise kendini daha güçlü hissediyor” diye konuştu.
22 Kasım 2024 Cuma - 13:35 Yol kenarında araçları izlemeyi seven engelli Cengizhan için ‘Cengizhan’ın Engelsiz Durağı’ isimli durak yapıldı Trabzon’da küçük yaştan itibaren araçları izlemeyi alışkanlık haline getiren 30 yaşındaki engelli Cengizhan Doğan için isminin yazılı olduğu bir durak yapıldı. Trabzon’un Ortahisar ilçesi Yenicuma Mahallesi’nde yaşayan Hacı Bayram Doğan ve eşi Leyla Doğan, bedensel ve zihinsel engelli oğulları Cengizhan Doğan’ı büyük bir ilgi duyduğu araçları seyredebilmesi için yaz kış demeden her gün evlerine 300 metre uzaktaki otobüs durağına götürüyor. Doğan ailesinin soğuk ve yağışlı havalarda yaşadığı zorluğu öğrenen Ortahisar Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü ekipleri, Başkan Ahmet Kaya’nın talimatı üzerine harekete geçti. Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından Cengizhan için Yenicuma Mahallesi Gözaçan Camii mevkiinde yağmur, rüzgar ve soğuktan korunarak araçları izleyebileceği, ‘Cengizhan’ın Engelsiz Durağı’ isimli bir durak yapıldı. Başkan Kaya’nın da katılımıyla Cengizhan’a ayrıca yeni bir tekerlekli sandalye ve ilgi duyduğu çeşitli oyuncaklar hediye edildi. Cengizhan ve ailesi durağın yapılmasından dolayı büyük bir sevinç yaşarken, baba Hacı Bayram Doğan, Başkan Ahmet Kaya ve belediye ekiplerine teşekkür etti. Yenicuma Mahallesi Muhtarı Semra Halkevi, “Cengizhan mahallemizin evladı. Arabaları seviyor, arabalara karşı çok büyük bir ilgisi var. Arabaları görmezse hem kendine hem ailesine rahatsızlık veriyor. Başkanım sağ olsun Cengizhan için çok güzel, seyir terası gibi bir yer yaptı. Başkanıma çok teşekkür ederiz” dedi. “16 senedir arabaları izliyor” Baba Hacı Bayram Doğan ise, “Başkanımızdan Allah razı olsun. Bu durağı bize yaptı. Soğukta, yağmurda ıslanmadan Cengiz’imizi getirip arabaları izlemesini sağladı. Çok sağ olsun. Cengizhan yağmur, çamur, kar, kış demeden her gün buraya gelmek istiyor. 16 seneden beri saat 12.00’de geliyoruz, 3’e, 4’e kadar burada arabaları izliyor” şeklinde konuştu. “Normal bir çocuk olarak yetiştirdim” Anne Leyla Doğan da, yapılan durak sayesinde Cengizhan’ın araçları rahat bir ortamda izleyebileceğini belirterek, Başkan Kaya’ya teşekkür etti. Anne Doğan, “Cengizhan 9 yaşındayken başka mahallede oturuyorduk. 9 yaşından beri sokaklarda geziyor. Engelli değil de normal bir çocuk olarak onu yetiştirdim. Kendini ifade edemediği için sıkıntılı zamanları da oluyor. Gittiği yerde düşebiliyor. Motor algısı az olduğu için çukurları falan bilmiyor. Ama yine de şükürler olsun. Sizlere de çok teşekkür ediyoruz. Günde 2-3 saat arabaları izliyor ve rahat ediyor” diye konuştu. “Gönül rahatlığıyla arabaları izlesin” Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, “Bize bilgisi geldiğinde, ‘Cengizhan üşümesin, ona güzel bir durak yapalım dedik. Buradan gönül rahatlığıyla izlesin arabaları. Burası senin, artık güle güle kullan” ifadelerini kullandı.
22 Kasım 2024 Cuma - 13:23 Prof. Dr. Gökhan Oral: “Tüm çatışma ve savaşlarda en önemli ganimetlerden bir tanesi çocuk olmuştur” İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gökhan Oral, tüm çatışma ve savaşlarda en önemli ganimetlerden bir tanesinin çocuk olduğunu belirterek, “bastıkları obanın çocuklarını alırlar. Onu durumu göre köle olarak satarlar. Duruma göre ayak işlerinde kendi ovalarında kullanırlar. Nefislerini köreltmek için kullanırlar. Dolayısıyla bazı insanlar bu çağa ait değil ama bütün insanlık medeniyet boyunca çocukları bir ticari fayda getirecek nesne olarak görmeye devam etmektedirler” dedi. Trabzon’da, 19 Kasım Çocuk İhmal ve İstismarını Önleme Günü ve 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle “İnsan Ticaretinin Çocuklara Yönelmesinin Önlenmesi ve Kayıp Çocuklar” konulu sempozyum düzenlendi. 22-23 Kasım 2024 tarihleri arasında Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’nde düzenlenen sempozyumda toplumsal farkındalığın artırılması hedeflenirken, sempozyumun açılışına Trabzon Vali Yardımcısı Hacı Osman Hökelekli, Trabzon Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Faruk Kanca, akademisyenler ve aileler katıldı. Sempozyumda bir konuşma yapan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gökhan Oral, “UNESCO verilerine göre Afrika’daki çocukların yüzde 20’sine yakını öksüz. Asya’dakiler biraz daha az oranda. Tabii ki bir çocuk sahipsiz kaldıysa korunduysa ticaret, refakatçi kimse kalmadıysa veya yanındaki refakatçiden medet umacak durumda değilse çok yakında yaşadık dimi. Bir ilimizde vahim bir olayı koca bir mahallenin refakatindeki çocuk ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Refakatçisinden de medet ummayacağımız zamanlar var. Menfaatlerin çatıştığı zamanlar var. Ailesinin yanından alınmakta olabilir, sokaktan kaçırılmak da olabilir. Göç yolunda bir şekilde alıkoyulabilir. Sokakta çalışırken o bir yolla akılını çelip bir yerlere sürüklemek de olabilir” şeklinde konuştu. “Sivil kayıpların çok yüksek yüzdesini kadınlar ve çocuklar oluşturur” İnsanlık medeniyeti boyunca çocukların bir ticari fayda olarak görüldüğünü kaydeden Oral, “Sadece Orta Asya’da değil. Anadolu’da Orta Doğu’da batıda da bütün savaşlarda aklınıza hayalinize gelecek tüm çatışma ve savaşlarda en önemli ganimetlerden bir tanesi çocuk olmuştur. Ganimettir dikkat edin. Yani bastıkları obanın çocuklarını alırlar. Onu durumu göre köle olarak satarlar. Duruma göre ayak işlerinde kendi ovalarında kullanırlar. Nefislerini köreltmek için kullanırlar. Dolayısıyla bazı insanlar bu çağa ait değil ama bütün insanlık medeniyet boyunca çocukları bir ticari fayda getirecek nesne olarak görmeye devam etmektedirler. Rakamları tam bilemiyoruz. Yaşanan ve yaşanmaya devam eden Ortadoğu’da çatışmalardan birçok göç alan bir ülke olarak birçok çocuğunu özellikle İstanbul ve Ankara illerinde sokaklarda türlü suiistimallere maruz kalırken gördük. Tüm yeni savaş anlaşmalarına rağmen halihazırda sivil kayıpların orada savaşlar çok yüksektir Filistin’de görüyorsunuz gözünüzün önünde izleniyor. Lübnan’da gözümüzün önünde oluyor. Sivil kayıpların çok yüksek yüzdesini kadınlar ve çocuklar oluşturur. Sanmayın ki askerler daha fazla sayıda ölüyor. Ya ölüyorlar, ya ayrı düşüyorlar. Her şeyden önce çocuklar bize emanettir. Emanetlerin manası üzerine zaman zaman akıl yormanızı isterim. Tüm çabamıza, iyi niyetimize, gayretimize rağmen yeterince iyi bir ana baba, yeterince mahalledeki güvenlik görevlileri, yeterince iyi bir okul ve öğretmenler olsa dahi bir çocuğun başına aksilik gelmeme ihtimali düşüktür. Bir çocuğu yetiştirmek hiç kolay değildir. Atalarım ‘çocuğu siz mi büyüttüğünüzü sanıyorsunuz’ derdi. Melekler koruyor yani” ifadelerini kullandı.
Ertuğrul Doğan: "Taraftarımızın desteğiyle çıkış maçımız Fenerbahçe maçı olacak"
02 Kasım 2024 Cumartesi - 13:56 Ertuğrul Doğan: "Taraftarımızın desteğiyle çıkış maçımız Fenerbahçe maçı olacak" Trabzonspor Kulüp Başkanı Ertuğrul Doğan, taraftar desteğiyle çıkış maçlarının Fenerbahçe karşılaşması olacağını belirterek, 90 dakika boyunca takıma ve Şenol Güneş’e destek verilmesini istedi. Trabzonspor Kulüp Başkanı Ertuğrul Doğan, Fenerbahçe maçı öncesinde taraftarlara çağrıda bulundu. Doğan, taraftarları stadyuma beklediklerini belirterek, "Taraftarlarımızı maça bekliyoruz. 90 dakika boyunca hiçbir şekilde sahaya müdahil olmadan takımlarını desteklemeleri gerekiyor. Bizim sahada futbolculara müdahale etmemiz değil, Trabzonspor’a destek olmamız önemli. 90 dakika boyunca takıma ve Şenol Güneş’e destek versinler. Fenerbahçe maçıyla yeni bir seriye başlayacağımıza yürekten inanıyorum" dedi. "Ali Koç davetimize icabet edecek" Ertuğrul Doğan, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’u Trabzon’da misafir edeceklerini belirterek, "Ali Koç, davetimize icabet edecek. Trabzon misafirperverliğini her zaman gösteren bir şehirdir. Bu şehirde büyüdüm, son dört yıldır İstanbul’da yaşıyorum. Gelen herkesi başımızın üstünde misafir ederiz ama misafir de misafirliğini bilmeli. Ali Koç ile birlikte yemek yiyeceğiz. Sahada en iyi olanın kazandığı, hakemlerin işin içine girmediği bir maç olsun. Genç hakem atanması MHK’nın takdiridir ve alınan kararlara saygı göstermek durumundayız. Biz, yarın takım olarak gereken mücadeleyi sergileyeceğiz. Oyuncularımız ve taraftarlarımız bu maçın öneminin farkında. 90 dakika sonunda kazanan Trabzonspor olacak ve yeni bir seriye başlayacağı," ifadelerini kullandı. BaşkanDoğan ayrıca taraftarların tribünde kalmalarını, sahanın içinde herhangi bir müdahalede bulunmamalarını vurguladı.
Ertuğrul Doğan: "Trabzonspor’u borçsuz ve güçlü bir geleceğe taşıyacağız"
02 Kasım 2024 Cumartesi - 13:14 Ertuğrul Doğan: "Trabzonspor’u borçsuz ve güçlü bir geleceğe taşıyacağız" Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, bordo-mavili kulübü borçsuz ve güçlü bir geleceğe taşıyacaklarını belirterek, Trabzonspor’un siyasetin takımı olmadığını söyledi. Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, Trabzonspor’un 57. Olağan Divan Genel Kurul Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu. Doğan’a konuşması öncesi 2020 yılında hak ettiği divan kurulu üyeliği belgesi, Trabzonspor Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Mahmut Ören tarafından takdim edildi. Başkan Doğan, bu hayattaki en değerli ve şerefli göreve geldiğini belirterek, "1.5 yılda çok şey yaşadık, çok önemli sıkıntılardan geçtik ama seçildiğim kongrede sizlere bir söz vermiştim. Benim asıl amacım, Trabzonspor’un ekonomisini sürdürülebilir ve bu kulübü yönetilebilir bir hale getirmekti. Bu süre zarfında inanın, bunu anlatması ve tarif etmesi biraz zor. Eski başkanlar ve eski yöneticiler beni daha iyi anlayacaktır. Geliri mevcut faizinin yüzde 10’unu karşılayabilecek bir kulübü, şu an itibarıyla tüm bankaların elinden bir şekilde kurtarmış olduk. Trabzonspor’un bankalara yılda 700-800 milyon TL arasında olan faiz yükünü ortadan kaldırdık. Göreve geldiğimizden bugüne kadar, özellikle Türk futbol tarihindeki en önemli stat sponsorluğunu gerçekleştirdik. Ayrıca SPK ile yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde kulübümüzün değerli çalışanları ile beraber üç bedelli sermaye artırımı gerçekleştirdik. Bu sermaye artırımları sayesinde kasamıza yaklaşık 9 milyar TL soktuk. Takdir edersiniz ki, biz bunları başaramasaydık, mevcut durumda üzerimize gelecek olan 9 milyar TL ve faizleri ile beraber kulübümüz nasıl bir ekonomik kaos ortamında kalırdı, sizlerin takdirine sunuyorum. Biz bu yükten kulübümüzü tüm Trabzonspor camiasının desteği ile belli bir noktaya getirdik" diye konuştu. "Borçsuz Trabzonspor’u konuşacağız" Trabzonspor’un yaklaşık 24-25 yıldır biriken vergi borcu olduğunu ifade eden Ertuğrul Doğan, "Vergi borcunun dışında, piyasaya kalan borcumuz da 1 milyar TL seviyelerinde. Ülkemizin mevcut ekonomik durumu ve vergi borcunun yüzde 50’nin üzerinde bir faizle faizlendirilmesi nedeniyle, kulübümüzün önündeki en büyük sorun vergi borcudur. Kendi iş hayatımda 3-4 yıllık planlarla hareket ediyorum. İlk göreve geldiğimiz zamandan bu yana, önümüzdeki yıl bu borcun nasıl kapatılacağına dair planlamayı da yapmış bulunuyoruz. Şu an itibarıyla daha önceki borçları nasıl kapattıysak, bunlarla ilgili de planlarımız tamamıyla hazır. Ne yapacağımızı çok net biliyoruz. Nasip olur da bu göreve devam edersek, önümüzdeki yıl şu ana kadar olduğu gibi bir aksilik yaşamazsak, borçsuz bir Trabzonspor’u sizlerle beraber konuşuyor olacağız" şeklinde konuştu. "Gelir-gider dengesini sağlamalıyız" Doğan özellikle Trabzonspor’un en önemli konularından biri gelir-gider dengesizliği olduğunu belirterek, "Trabzonspor’un gelirleri ile giderleri arasında yaklaşık 50 milyon Euro’luk bir fark var. Eğer önümüzdeki yıl bu borcu kapatırsak ama 1-2 yıl bir hamle yapamazsak, 2-3 yıl sonra aynı borcu tekrar Trabzonspor camiası konuşur hale gelecektir. Lütfen bu kimsenin aklından çıkmasın. Ben bu borcu bitirsem bile Trabzonspor camiası gelir-gider dengesi arasındaki farkı kapatmadığı sürece, iki-üç yıl içinde aynı borç aynı seviyeye gelecektir" dedi. "Trabzonspor siyasetin takımı değildir" Çok önemli projeler üzerinde çalıştıklarını söyleyen Başkan Doğan, "Benim ve yönetim kurulumun bu konuda planları neler? Çok önemli 4 arazi üzerinde çalışıyoruz. Bu konuda net bilgileri vermem mümkün değil ama önümüzdeki aylarda tüm Trabzonlulara, değerli Trabzonsporlulara, bürokratlarımıza ve milletvekillerimize açık bir çağrı yapacağım ve hepsini Trabzon’da toplayacağım. Tüm Trabzonspor camiası olarak biz bu arazileri almak zorundayız. Kendimize gelir getirecek projeler geliştirmek durumundayız. Bu, bir yorum değil bir zorunluluktur. Çünkü son 20-25 yıla baktığınızda Trabzonspor için herkes bir şeyler söylüyor, yok siyasetin takımı falan diyorlar. Ben her gittiğim yerde söylüyorum, Trabzonspor siyasetin takımı değildir. Son 29 yılda İstanbul takımları onlarca araziyi aldı. ’Bunları niye aldılar?’ demiyorum, alan yönetimlere de saygı duyuyorum. İş bilenindir her zaman. Çok değerli başkanlarımız, yöneticilerimiz oldu, eminim ki onlar da taleplerini iletmişlerdir ancak gerçekleşmemiştir. Trabzonsporumuz, 29 yıl önce aldığı araziden başka bir araziye sahip olmadı. Artık bu durumun değişmesi gerekiyor. Trabzonspor camiası olarak hep bir araya gelip gelir getirici projeler yapmalıyız. Bu gelir-gider dengesini ancak büyük meblağları içeride tutarak, sürekli gelir getirici projelerle kapatabiliriz" açıklamasında bulundu. "Şenol Güneş’e sonuna kadar inanıyor ve güveniyorum" Saha sonuçları ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Ertuğrul Doğan, sözlerine şöyle devam etti: "Geçen yıl ligi 3. bitirdik, bu yıl ise sonuçlar ortada. Hoca değişikliğine gittik. Bu konuda tüm Trabzonspor camiasına açık ve net söylemem gerekirse mahcubum. Ben ve yönetim kurulumuz böyle bir durumu kabullenemeyiz. Bu yüzden, bizi bu durumdan çıkaracak olan Şenol Güneş ile tekrar anlaştık. Şenol Güneş, Trabzonspor efsane oyuncularımızdan biridir. Hem Trabzonspor’da hem de bir İstanbul takımında şampiyonluk yaşadı. Çok önemli başarılar elde etti. Şenol Güneş’e sonuna kadar inanıyor ve güveniyorum. Trabzonspor camiasının ve taraftarının istediği saha sonuçlarını bir an önce gerçekleştirecektir. Şenol Hocamızın bizden herhangi bir talebi olduğunda, kulüp başkanı ve yönetim kurulu olarak bununla ilgili bütçeyi bir şekilde bulup transferleri gerçekleştireceğiz. Saha sonuçlarıyla ilgili bütçelerdeki farklar dikkatinizi çekiyordur. Şampiyon olduğumuz yılda, ikinci olan takımla aramızda 10 milyon Euro fark vardı. Şimdi ise bütçemizin 6-7 katı büyüklükteki takımlarla mücadele ediyoruz. Bu gelir-gider farkı, takımlar arasındaki dengeye yansıyor." Trabzonspor’un en önemli unsurunun altyapı olduğunu ifade eden Doğan, "Yönetim olarak akademi ve amatör takımlarımıza daha fazla destek vereceğiz. Bugüne kadar önemli destek verdik ama bu desteği artırarak devam edeceğiz. Akademinin başına efsanelerimizden Güngör Şahinkaya’yı getirdik, A takımın başında ise Sayın Şenol Güneş var. Benim onlara herhangi bir futbol aklı vermem mümkün değil. Ancak onların camiamızda ve şehrimizde yaptıkları bellidir. Bundan sonra akademi ve A takımla ilgili ne isterlerse yönetim olarak yerine getireceğiz" diyerek sözlerini tamamladı.
AK Parti Trabzon Milletvekili Vehbi Koç: “Trabzon gemi inşa üssü olacak”
02 Kasım 2024 Cumartesi - 10:59 AK Parti Trabzon Milletvekili Vehbi Koç: “Trabzon gemi inşa üssü olacak” AK Parti Trabzon Milletvekili Vehbi Koç, Trabzon’un gemi inşa üssü olacağını belirterek Sürmene ilçesi Çamburnu’nda bulunan tersanede dünyanın bütün denizlerinde seyrü sefer yapacak olan gemilerin üretileceğini söyledi. Trabzon’un Sürmene ilçesi Çamburnu mevkiindeki 104 dönümlük alanda hizmet veren tersaneyi devralarak ‘Trabzon Tersanecilik’ adıyla faaliyet göstermeye başlayan iş adamı Salih Zeki Çakır’a Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, beraberindeki AK Parti Trabzon Milletvekili Vehbi Koç ve partililer ile birlikte bir ziyarette bulundu. Tersanede incelemelerde bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, tersanenin 141 metrelik gemi siparişi aldığını belirterek “Ülkemiz son 20 yılda bütün alanlarda olduğu gibi gemicilikte de tersane işinde de önemli atılımlar yaptı. Bunlardan bir tanesinin güzel bir örneğindeyiz. Bir taraftan üreteceğiz bir taraftan da şehrin ekonomisine ve istihdamına katkı sağlayacağız. İlk planda ihtiyacı olan 100 kaynakçı konusunda da hem ilçe belediyelerimiz hem de Büyükşehir Belediyesi olarak vaziyet edeceğiz” dedi. AK Parti Trabzon Milletvekili Vehbi Koç ise “Uzun zamandır devletimizin altyapısını yaptığı Sürmene Çamburnu tersane bölgesinin son halkası burasıydı. Balıkçılarımız yeni yerlerine geçti, balıkçı gemilerimiz üretiliyor. Dünyanın her tarafına ihracatı yapılıyor. Eksik olan, büyük ticari gemilerin burada yapılması meselesiydi. Trabzon’un evladı Salih Zeki Çakır bu bayrağı devraldı. Burada dünyanın bütün denizlerinde seyrü sefer yapacak olan gemilerin üretileceği ve Trabzon’u gemi inşa üssü haline getirecek olan bir yatırımı başlattı. Allah hayırlı etsin. İlk geminin sacları geldi. O sacları getiren gemi de buraya yanaşmış oldu. Bu bugün bir ilkti. Bir milat. Marmara havzasında bulunan gemi inşası sanayisi tecrübesini Trabzon’a direkt olarak getirmiş oluyoruz. Gençlerimiz iş sahibi olacak. Bölgemizde meslek okulları var. Daha önce de devletimiz bu okulları açmıştı. Bu okullarda gemi inşasıyla alakalı bölümler vardı. Ama iş ortamı olmadığı için çocukların yetişmesi, tecrübe sahibi olup dünyaya açılmaları kolay olmuyordu. Bundan sonra meslek okullarımız buranın bir parçası. Onlarla beraber bu çalışmalar sürdürülecek. İnşallah hayırlı hizmetler olacak” diye konuştu. Tersane Müdürü Hasan Çebi ise “Trabzon tersane alanı 104 dönüm üzerine kurulu. Şu anda yurt dışından getirilmiş olan saclarla burada yaklaşık 141 metrelik bir gemi yapacağız. Artık ülkemizin Marmara Bölgesi’nde yapıldığı gibi Doğu Karadeniz Bölgesi’nde de yapacağımız büyük gemilerle beraber inşallah hem burada istihdama hem de ekonomiye güç ve katkı sağlayacağız. Buranın kuruluşunda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Buradan dünyaya inşallah gemiler üreteceğiz. İnsanlara, istihdam açısından hizmet etmeye çalışacağız. İyi kaynakçıları inşallah burada yetiştirerek el birliğiyle beraber devletimizin desteğiyle birlikte buralarda istihdam etmeye çalışacağız” şeklinde konuştu.
Türkiye’de Kahverengi kokarca zararlısı için Samuray arısı üretimi arttırıldı
02 Kasım 2024 Cumartesi - 09:10 Türkiye’de Kahverengi kokarca zararlısı için Samuray arısı üretimi arttırıldı Karadeniz Bölgesi’nde başta fındık olmak üzere tarım ürünlerine büyük zarar veren kahverengi kokarca böceğiyle mücadele çalışmaları kapsamında doğaya salınan Samuray arısının üretimi arttırıldı. Trabzon İl Tarım ve Orman Müdürü İsa Kaplan, Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün yanı sıra birçok laboratuvarda Samuray arısının üretimine başlandığını söyledi. Trabzon İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Trabzon Büyükşehir Belediyesi kahverengi kokarcaya yönelik biosidal mücadele ve Bakanlık programı kapsamında tüm Türkiye’de yapılan tarımsal üretim planlaması ile ilgili üreticilerle bir araya geldi. Yomra ilçesindeki Kılıçtepe Camii önünde üreticilerle buluşan Trabzon İl Tarım ve Orman Müdürü İsa Kaplan ile Trabzon Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Bülent Sağır, kahverengi kokarcaya yönelik çalışmalarla ilgili bilgiler verdi. Kahverengi kokarcanın 2017 yılında Türkiye’ye girdiğini belirten İl Tarım ve Orman Müdürü İsa Kaplan, “Şu anda da mücadelemiz devam ediyor. Bu kahverengi kokarcayı bitirmek kolay mı? Peşin söyleyeyim. Net söyleyeyim kolay değil. Ama baskılamak mümkün. Arazilerimizde kahverengi kokarcanın zararını düşürmek mümkün. Zamanla da yok etmek mümkün. Yani bu yol tamamen ilaçlanıp bitirdik gibi bir olayımız mümkün değil. 1994 yılında Amerika’ya giren bu zararlı 2024 yılında 30 sene sonra hala tehlike saçmakta. Ama bizim avantajımız ne? Biz onların tecrübe veya tecrübesizliklerinden faydalanıyoruz. Ülke olarak onların yaptığı yanlışları biliyoruz. Onların yaptığı yanlışlara düşmeden bu zararıyla mücadele edeceğiz. Mücadelemizin en büyük ayağı kışlak mücadelesidir. Ben Trabzon’da müdür olmaktan ve çalışmaktan onur ve gurur duyuyorum. Herkes benimle beraber hareket etti. Bu konuda kendi ayağıyla kışlaklara gelen kahverengi kokarcayı imha etmek için büyük bir mücadele verdik. Kışlaktan çıkarken yine feromon tuzakları kuracağız. Cezbet-öldür yöntemiyle kışlaktan çıkanları da yok edeceğiz. Bu konuda biz şu anda bin 500 tane fenomen tuzağı aldık. 2 bin 600 tane bizden daha çok büyükşehir belediyesi aldı. En önemli mücadeleden biri bu" dedi. “Samuray arısı kokarcanın olmadığı coğrafyada çoğalamıyor” Biyolojik mücadelede samuray arısının öneminden bahseden Kaplan, "Öncelikle samuray arısı bildiğimiz o büyük eşek arılarına benzemiyor sivri sinikten küçük bir arıdır. Adı arıdır. Sivrisinekten küçüktür. Hiçbir bal arısına veya canlıya zarar vermiyor arkadaşlar. Bunun özelliği şudur. Amerika’nın tecrübesizliği dedim ya bu arı Allah’ın hikmeti böyle kokarca ilk defa nereye gitti 10 yıl sonra arkasından gidiyor. Bu arı kokarcanın olmadığı coğrafyada çoğalamıyor. 15 yıl sonra, 20 sonra arkasından gidiyor. Amerika kıtasına 1994 yılında kokarca gelmiş. 2010 yılında samuray arısı gelmiş. 16 yıl beklemişler. Ama bizler bunu tecrübe edindik. Kendimiz bu arıyı üretip hemen doğaya saldık. Arının doğal yollardan buraya gelmesini beklemedik. Bir diğer nokta İtalya 8 endüstri, 12 laboratuvarda, 20 tane merkezde 120 bin üretebildi. Biz sadece Karadeniz araştırmada 150 bin tane üretmiştik. Böyle de güçlü bir çalışma yaptık. Buradan bir müjdeyi daha vermek istiyorum. Geçen hafta gıda kontrol genel müdür yardımcımız burada misafirdi. Sadece Karadeniz Araştırma Enstitüsü değil birçok laboratuvarımızda bu arının üretimine başlandı. Yani arının üretimini bolca yapacağız. Bolca da doğaya salacağız. Ne yapıyor bu arı? Kahverengi kokarca, yumurta kümesinin içerisine geliyor. Kendi yumurtalarını bırakıyor. Orada kahverengi kokarcanın yavrularının çıkmasını engelleyerek kendi yavrularını çıkartıyor ve kahverengi kokarcanın neslini bitiriyor. Doğada tek yaptığı zarar bu. Bu da çok güzel bir zarar. Bizim için çok önemli bir konu. Arkadaşlar samuray arısı, kışlak mücadelesi, zirai mücadeleyi hep beraber yine mücadele edeceğiz” diye konuştu. “Topyekün bir mücadele sergilersek popülasyonu azaltmış olacağız” Trabzon Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Bülent Sağır ise yaptığı konuşmada, mücadelenin birçok aşamasının olduğunu kaydederek, “Büyükşehir Belediye Başkanımızın bu konudaki talimatları doğrultusunda bu mücadeleye hep birlikte el birliğiyle katılım sağladık. Bu mücadelenin ilk safhasında Tarım il müdürlüğünce ilimizde 9 ilçeye 600 adet feromon tuzak yerleştirildi. Bizler de kendi elemanlarımızdan feromon tuzaklarının ilaçlamasını bizatihi yaptık. Buna müteakiben kışlak mücadelesi dediğimiz şu sıralarda yürüttüğümüz yapılarda, çatı gibi yerlerde biosidal ilaçlama suretiyle bunların imhası yönünde bir aşamaya geçtik. Bir anda bugünden yarına bunu sonuçlandırmak, bitirmek mümkün olmayabilir. Ancak azimle, el birliğiyle bütün tarafların da içinde olacağı, vatandaşlarımızdan da bu konuda bir destek bekliyoruz. Vatandaşlarımızla bir mekanik mücadele noktasında bir gayret sarf edebilirler. Bu şekilde el birliğiyle seferberlik halinde topyekun olarak bir mücadeleyi sergilersek bu popülasyonu azaltmış olacağız. Hakikaten son zamanlarda kamuoyunda da duyduğumuz gibi fındıkta hem verim hem rekolte düşmesinin de önüne belli bir ölçüde geçmiş olacağız” ifadelerini kullandı.
Şehir merkezinde apartmanlar arasında organik tarım yapıyorlar
01 Kasım 2024 Cuma - 09:35 Şehir merkezinde apartmanlar arasında organik tarım yapıyorlar Trabzon’un Ortahisar ilçesi Karşıyaka Vadisi’nde eğimli bir arazide sera kuran Adnan ve İbrahim Kurnaz kardeşler, apartmanlar arasında tarımsal üretim gerçekleştiriyor. Doğup büyüdükleri mahallede emeklilikten sonra tarıma yönelen kardeşlerin seraları çevredeki vatandaşların adeta manavı haline gelirken, ürettikleri ürünler çevre illere de gönderiliyor. Trabzon’un Ortahisar ilçesi Karşıyaka Mahallesi’nde yaşayan Kurnaz kardeşlerin şehir merkezindeki organik yaşamı görenleri şaşırtıyor. Lüks binaların arasındaki vadide yaşayan Adnan ve İbrahim Kurnaz kardeşler, emeklilikten sonra tarıma yöneldi. Doğup büyüdükleri mahallede evlerinin önünde bulunan bahçede sera kurmaya karar veren Kurnaz kardeşler, verim almaya başlayınca seraların sayısını arttırdı. İki kardeşin eğimli arazide kurduğu 6 sera taleplere yetişemez hale geldi. Etrafındaki lüks binalarda oturan vatandaşların organik bir şekilde yetişen sebzelere ilgi göstermesi Kurnaz kardeşleri de mutlu etti. Bahçeden sofraya taşınan organik sebzeler çevre illere de gönderiliyor. “Organik olduğu için talep oluyor” 70 yaşındaki Adnan Kurnaz, bu hikayeye bir sera ile başladıklarını söyledi. Kendisine ait 4 sera olduğunu belirten Kurnaz, “Baktık verim oluyor, daha sonra arttırmak istedik. 4 tane sera kurduk. Yaz aylarında salatalık, kışın maydonoz, roka, dereotu gibi sebzeler üretiyorum. Etrafımızdaki binalardan gelenler sebze alıyor. Organik olduğu için talep oluyor. Şu anda maydonoz, taze soğan, lahana ve marul var. Pazarcı bir arkadaşımız var, o gelip bizden alıyor. Rize ve Bayburt gibi illere de ürettiğimiz sebzeler gidiyor. Çocuklar çalıştığı için seraları büyütemiyorum. Buradaki bütün işler bana ait. İş güç yok diye bir şey yok. Devlet ödenek veriyor, gelip serayı kuruyor ’Al sana iş’ diyor. Yok ben uğraşamam, masa başında olmam lazım diyorlar” dedi. “Etrafımızdaki sitelerden gelen vatandaşlar oluyor” 63 yaşındaki İbrahim Kurnaz ise vadinin içerisinde üretim yaptıklarını dile getirerek, “Bu topraklarda doğdum, kendimi bildim bileli bu topraklarda çalışıyorum. Emekli olmadan önce de yapıyordum ama bu kadar detaylı değildi. O zamanlar 2 ton soğan alırdım, ancak bunu yaparım derdim. Şimdi bir araba soğan alıyorum. Nasıl yapıyorsun diyorlar. Aslında üretimi basit. Bizim gibi şehir merkezinde, sahil kesiminde bunu yapan yok. Dik arazinin aslında işçiliği daha kolay. Düz arazi zordur. Belleme yapıldığı zaman toprağı atmak düz zeminde zor olur. Ama dik arazide belleme işi daha kolay yapılır. Etrafımızdaki sitelerden gelen vatandaşlar oluyor. Selam verip istedikleri sebzeyi soruyorlar. İstedikleri sebzeleri fiyatını söylediğimizde şaşırıyorlar. Marketlere göre fiyatının az olduğunu söylüyorlar. Yenilmeyecek bir şeyi satmam. Burada karpuz, kavun, biber, patlıcan ne yaparsak oluyor” ifadelerini kullandı.
Başkan Ahmet Metin Genç: “Bağımlılıkla topyekûn mücadele etmemiz lazım”
31 Ekim 2024 Perşembe - 14:02 Başkan Ahmet Metin Genç: “Bağımlılıkla topyekûn mücadele etmemiz lazım” Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, “Her türlü bağımlılıkla topyekûn mücadele etmemiz lazım. Biz de bu manada yerel yöneticiler olarak elimizden ne geliyorsa her zaman yapmaya hazırız. Çünkü en önemli işimiz sağlıklı, mutlu bir toplum hedefidir” dedi. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ve eşi Arzu Genç, Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’nde ’Bir Anne Baba Uyanırsa Toplum Uyanır’ adlı konferansa katıldı. Burada bir konuşma yapan Genç, “Birçok uğraş veriyoruz. Aldığımız sorumluluğun gereği olarak halkımızın yaşam standardını yukarılara çıkarmaya çalışıyoruz, hizmet ediyoruz. Ama bu konu belki de bu işlere nazaran çok daha öne çıkarmamız gereken ve toplumsal bir farkındalığı ortaya koymamız gereken bir konudur. Çünkü bu konu işin temelinde ruh sağlığını ve beden sağlığını ilgilendiriyor. Genel anlamda da toplum sağlığını ilgilendiriyor. Onun için çok önemli bir konu. Yani sadece bireyin kendi tercihinden dolayı sonuçlarına katlanması gerekir diyerek o tercihinin sorumluluğunu kendisine yükleyeceğimiz bir konu değil. Çünkü toplum sağlığı hepsinden önemli” diye konuştu. Konuyla ilgili daha sıkı adımlar atılması gerektiğine dikkat çeken Genç, “Daha fazla adımlar atılması için hem yerel yöneticiler hem okul idarecilerimiz, ailelerimiz, derneklerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, muhtarlarımız, belediye meclis üyelerimiz hep beraber bu işe daha sıkı sarılmamız gerekiyor. Çünkü hakikaten bir toplum, beden sağlığıyla, ruh sağlığıyla ve totalinde toplum sağlığıyla beraber daha iyi bir toplum haline gelebilir. Bu manada biz biraz daha avantajlıyız. Çünkü biz toplumumuzun temelini, milletimizin temelini, hala bizi ayakta tutan en büyük gücün aile mefhumu etrafında hem inancımızdan hem medeniyetimizden gelen daha sıkı biz anlayışa sahibiz. Bu manada Avrupa’dan farklıyız. Bağımlılıkla mücadele çok önemli bir konu. Sadece uyuşturucu bağımlılığı değil, artık teknoloji de ayrı bir bağımlılık oluşturuyor. Çocuklarımızı ve gençlerimizi bizden uzaklaştırıyor. Dolayısıyla topyekûn mücadele etmemiz lazım. Çok ciddi bir ekonomik sektörü var uyuşturucu baronları bakımından. Çocuklarımızı önleyici tedbirlerle beraber, bu belaya ulaşmaktan kurtarmamız lazım. Burada da en büyük görev annelere düşüyor. En büyük narkotik polisi annedir. Dolayısıyla o manada annelerimize büyük görev ve büyük sorumluluklar düşüyor. Biz mahalle kültürü olan bir milletiz, muhtarlarımıza da önemli görevler düşüyor. Avantajlı yönlerimizi bu mücadelede daha iyi kullanabiliriz. Onun için bu toplantıları ben çok çok önemsiyorum. Biz de bu manada yerel yöneticiler olarak elimizden ne geliyorsa her zaman yapmaya hazırız. Çünkü en önemli işimiz sağlıklı, mutlu bir toplum hedefidir. Yapacağımız birçok projeden çok daha önemli konu bu konudur” dedi.