POLİTİKA - 18 Haziran 2024 Salı 15:37

Başkan Kaya, Yeşilbük mahallesindeki geleneksel bayramlaşma törenine katıldı

A
A
A
Başkan Kaya, Yeşilbük mahallesindeki geleneksel bayramlaşma törenine katıldı

Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, doğup büyüdüğü Yeşilbük mahallesindeki geleneksel bayramlaşma törenine katıldı.


Bayramı doğup büyüdüğü köyde kutlamaktan büyük mutluluk duyduğunu dile getiren Başkan Kaya, “Hep bir arada büyüdük, hepimiz birbirimizi tanıyoruz. Allah nasip etti, sizler destek verdiniz, Ortahisar Belediye Başkanı olduk. Şimdi millet bizden hizmet bekliyor. Elimizden geldiğince Trabzon’umuzun her karışına hizmet getirmeye çalışıyoruz. Ekiplerimiz bugün Trabzon’un 39 mahallesinde betonlama ve asfaltlama çalışması yapıyor. Elbette ben bu köyün evladıyım, bu köyde doğdum, büyüdüm. Bu köyün sorunu benim sorunumdur. Ne yapılması gerekiyorsa yapıyoruz ama onun dışında 87 mahallemizin hangisinden bize talep gelirse ona da duyarsız kalmıyoruz, imkanlarımız ölçüsünde hemen çözmeye çalışıyoruz” dedi.


“Bayramlar, kardeşliğin, arkadaşlığın, dostluğun pekiştiği, dargınların barıştığı, bütün husumetlerin, sıkıntıların bir tarafa itildiği, herkesin bir aile bütünlüğüyle kucaklaştığı dönemlerdir” diyen Başkan Kaya, “İstiyoruz ki ülkemizde, memleketimizde, bu cennet vatanda her günümüz bayram tadında olsun. Siyasetçinin görevi de bu olmalı. Bu güzel topraklarda, bu cennet vatanda herkes huzur içinde yaşasın. Hep birlikte üretelim, adaletle bölüşelim. Kimsenin sofrasında darlık olmasın, herkesin sofrasında bolluk bereket olsun. Bunu yapma görevi de, yönetenlerindir. Bu ayrımcılıktan, partizanlıktan ülke çok çekti, artık buna bir nokta koymak zorundayız. Bu ülke partizanlıktan çok çekti, yazık oluyor. Bakıyorsunuz doğamız, havamız, suyumuz, yeşilliğimiz her şeyimiz var ama hala bu ülkede insanlar darlık çekiyorsa, eğer birçok insan geçim sıkıntısı çekiyorsa, demek ki bir yerde yanış yapılıyor. Bu yanlışı kim yapıyorsa, partizanlığı bir kenara bırakarak buna dur demek zorundayız. Bu cennet vatanda hep birlikte yaşamak zorundayız, doğru işler yapan, hakkaniyetli, adaletli işler yapan insanlara da sahip çıkmak zorundayız. Eğer biz de yanlış yapıyorsak bize de lütfen bunu söyleyin” şeklinde konuştu.



"Ortahisar’ın bir kuruşunun çarçur edilmesine izin vermem"


Ortahisar’da yaşayan 332 bin insanın emanetine sahip çıktıklarını, halkın bir kuruşunun dahi çarçur edilmesine izin vermeyeceklerini vurgulayan Başkan Kaya, “Allah şahittir, göreve geldiğim ilk gün itibarıyla ‘tasarruf’ dedim. Trabzon Ortahisar’da yaşayan 332 bin vatandaş bize güvenmiş, şehrin emini olma onurunu, gururunu vermiş. Dolayısıyla Ortahisar’ın her kuruşu, bizim için namustur. Bir kuruşun çarçur olmasına izin vermem. Çalışmayan adamı da sevmem. Personelime de söyledim, hepimizin gayreti, ayrım yapmadan Trabzon’a hizmettir. Bunun yolu nedir? Çalışmaktır. Evine helal ekmek götürmektir. Oturduğu yerde kimsenin maaş almasına gönlüm razı gelmez. Herkes kendisine verilen görevi yapma gayret içinde olacak. Otur aşağıya maaş al, bu para helal değildir arkadaşlar. Herkes emek verecek, alın teri dökecek ve evine helal ekmek götürecek. Bütün personelime de bunu söyledim. Sağ olsunlar onlar da büyük bir hassasiyetle işini güzel yapma gayreti içinde. Hepimizin yapması gereken de budur. Atatürk’ün çok güzel bir sözü var, diyor ki, ’Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır.’ Mesele bu, her birimiz hangi işi yapıyorsak yapalım, bunu en iyi yapma gayreti içinde olacağız. Bu hem insani hem vicdani hem de rahmani en doğru iştir. Allah hepimize doğru işler yapmayı nasip etsin” diye konuştu.



"Görev süremiz boyunca gece gündüz çalışacağız"


Vatandaşın her türlü ihtiyacına koşacaklarını ifade eden Başkan Kaya, “Bizim derdimiz, gayretimiz bunun içindir. Nerede bir sıkıntı varsa, nerede ihtiyaçlı biri varsa, bize haber verin, imkanlarımız ölçüsünde elimizden ne geliyorsa yapacağız. Millet bize 5 sene boyunca yetki verdi, bu yetki süremiz boyunca, gece gündüz çalışacağız. Bizi çalışmaktan hiçbir şey alıkoyamaz, bunu sizler de göreceksiniz. Bugüne kadar köyümüze de Trabzon’umuza da çok hizmet yapan insanlar oldu, hepsinden Allah razı olsun. Biz o yapılanları daha da ileriye götürmeye çalışacağız. Birbirimizi incitmeden, kırmadan, hep birlikte iyiye, güzele hizmet etme gayreti içinde olacağız. Bize yakışan budur. İnşallah bayram tadında güzel günleri hep beraber yaşarız. Hepinize çok teşekkür ediyorum, bayramınızı kutluyorum” ifadelerini kullandı.



Başkan Kaya, Yeşilbük sakinlerinin taleplerini dinledi


Programda vatandaşlar, ulaşım ve su konularında yaşadıkları sıkıntılarla ilgili Başkan Kaya’dan yardım istedi.


Başkan Kaya, ulaşım ve su ile ilgili konuların Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin uhdesinde olduğunu ifade ederek, “Büyükşehir Belediye Başkanımız da iyi niyetli, gayretli bir arkadaşımız. Ondan da ihtiyaç duyduğumuz anda yardım alacağız, alıyoruz da. Bu konuda biraz yol aldık. Bakalım ne çıkacak? Ben de devreye gireceğim” diye konuştu.


Taşımalı eğitim nedeniyle kapatılan köy okulunun yeniden açılmasını istediğini dile getiren Başkan Kaya, köy okulunun açılması durumunda köy nüfusunun da artacağını söyledi.


Başkan Kaya konuşmasının sonunda, “Bize nerede ihtiyaç duyulursa, orada olacağız, yanınızda olacağız” diyerek bayramlaşma programına katılanlarla bayramlaştı.



Başkan Kaya, Yeşilbük mahallesindeki geleneksel bayramlaşma törenine katıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Medeniyetler beşiği İznik’i Papa heyecanı sardı Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis’in, Türkiye’ye geleceğini açıklamasının ardından tüm dünyada gözler 4 medeniyete başkentlik yapmış Bursa’nın İznik ilçesine çevrildi. Hıristiyan Kilisesi’nin ilk konsilinin yıldönümünü sebebiyle yapılacak olan gezinin açıklanmasının ardından dünyaca ünlü tarih turizm kenti İznik’te Papa hazırlıkları başladı. Vatikan’da Uluslararası Teoloji Komisyonu’nun toplantısında konuşan Papa, daha önce ilk kez haziranda dile getirdiği Birinci İznik Konsili’nin yıl dönümü için Türkiye’ye gitme isteğinden bir kez daha bahsetti. Papa Franciscus, burada yaptığı konuşmada, gelecek yıl "Jübile Yılı"nı kutlayacaklarını ifade ederek, "Bu Kutsal Yıl boyunca, aynı zamanda ilk büyük ekümenik konsil olan İznik Konsili’nin 1700. yıl dönümünü kutlama fırsatına da sahip olacağız. Oraya, Türkiye’ye gitmeyi düşünüyorum." dedi. Katoliklerin ruhani lideri, "Bu Konsil, Kilise’nin ve aynı zamanda tüm insanlığın yürüyüşünde bir dönüm noktasıdır." ifadesini kullandı. Papa, 28 Haziran’da da Aziz Petrus ve Aziz Pavlus dini bayramı dolayısıyla Fener Rum Patrikhanesi’nden bir heyeti kabul ettiği sırada ilk kez İznik’e gitme isteğinden bahsetmişti. Papa’nın İznik’e geleceğini duyan ilçe halkı ise heyecana kapıldı. Çini Sanatçısı Kübra Göllü, "Papa’nın İznik’e gelmesi esnaf için ticari açıdan çok önemli. Uzun yıllardır ticaret açısından geri durumdaydık ama bu olayla birlikte daha da iyi olacağına inanıyorum. Tüm esnaflar için çok iyi olacak. Bütün dünya İznik’i öğrenip bilecek. İznik’in adı dünyada bilinecek. Papa’nın geleceği için çok heyecanlıyız ve görmek isteriz" diye konuşurken, Merce Cındık ise, "İznik adına çok güzel bir gelişme tabi. İznik’in adını dünyaya duyurmuş olacağız. Heyecanlıyız istenilen ve beklenen bir şeydi. Turistlik ve İznik’in tarihi açısından, yapmış olduğumuz Çini Sanatı açısından çok güzel bir gelişme, mutluyuz” ifadelerinde bulundu. Emlakçılar Derneği Başkanı Mustafa Can, "Papa’nın İznik’e gelmesi dünya gündemine İznik’i oturtmasıdır. İznik’i zaten bütün dünya tanıyor. İznik tarih, turizm ve tarım olarak tanınan bir şehirdir. Kutsal bir şehirdir, dört Medeniyet’e başkentlik yapmış bir şehirdir. Papa’nın İznik’e gelmesi İznik esnafını hareketlendirir. Bizlerde dört gözle bekliyoruz kendilerinin gelmesini sonuçta büyük bir zat. Bizler İznik halkı olarak misafirperver bir halkız en iyi şekilde onu ağırlamak istiyoruz” diye konuştu. Turizm işletmecisi Bekir Uslu ise, "Bu yapılan açıklama çok önemli. Papa’nın İznik’e gelmesi Türkiye’miz ve İznik’imiz için dünya üzerinde tanınması açısından önemli bir fırsat. Bizler Papa ve diğer misafirlerimizi çok güzel ağırlarsak bizlerde yurt dışına Türkiye’yi ve İznik’imizi daha iyi tanıtmış oluruz. Papa’nın gelmesinin İznik’te turizme katkısını çok fazla olacağını düşünüyorum. Bu sadece İznik’e değil tüm Türkiye’nin tanıtımına katkı olacaktır" dedi.
Muğla MSKÜ Tıp Fakültesi Gönüllü öğrencilerinden prostat ve meme kanseri farkındalık etkinliği Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Gönüllü Öğrenciler Birliği, prostat ve meme kanseri farkındalığını artırmak amacıyla bir etkinlik düzenledi. Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin poliklinik girişinde stant kurularak vatandaşlara bilgilendirme broşürleri dağıtıldı. Kanserde erken teşhisin önemine vurgu yapmak amacıyla düzenlenen etkinliğe hastane yönetim ekibi de destek vererek standı ziyaret etti. Etkinlikte, prostat kanserinin erkekler arasında en sık görülen ikinci kanser türü olduğu ve her yıl dünya genelinde yaklaşık 1,4 milyon yeni vaka tespit edildiği belirtildi. Erken tanının önemine dikkat çekilerek, dijital rektal muayene ve PSA ölçümleri, prostat kanserinin erken teşhisinde kritik öneme sahip olduğu, 50 yaş üstü erkekler, ailesinde prostat kanseri öyküsü olan 45 yaş üstü bireyler ve BRCA-2 gen mutasyonuna sahip 40 yaş üstü erkeklerin düzenli kontrolleri ihmal etmemesi gerektiği vurgulandı. Kadınlar arasında en sık görülen kanser türü olan meme kanseri hakkında da bilgilendirme yapıldı. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre meme kanseri, dünya genelinde tüm yeni kanser vakalarının yüzde 11,7’sini oluşturarak ilk sırada yer alıyor. Etkinlikte, meme kanserinde erken teşhisin hayat kurtarıcı olduğunun altı çizildi. Kendi kendine meme muayenesi, sağlık personelince yapılan kontroller ve 40 yaş üstünde 2 yılda bir mamografi çektirilmesinin erken teşhis için kritik olduğu vurgulandı. Meme kanseri tedavisinde cerrahi, ışın tedavisi (radyoterapi) ve ilaç tedavisi (kemoterapi) gibi yöntemlerle yüzde 90’a varan hayatta kalma oranlarına ulaşılabildiği ifade edildi. Etkinlik, kanser farkındalığı oluşturmanın yanı sıra toplumda erken teşhise yönelik bilinci artırmayı hedefledi. Tıp Fakültesi Gönüllü Öğrenciler Birliği, toplum sağlığı için farkındalık çalışmalarına devam edeceklerini belirtti.
İzmir Öğrencilerden şiddete karşı manifesto Yaşar Üniversitesi’nde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında hafta boyunca öğrencilerle çeşitli etkinlikler düzenlendi. Yaşar Üniversitesi Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (YÜKAM) düzenlediği etkinliklerden biri olan “Erkekler, Erkeklik ve Şiddet” başlıklı seminere Celal Bayar Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Göç konuşmacı olarak katıldı. Erkeklik ve güç kullanımıyla ortaya çıkan şiddetin ve eşitsiz ilişkilerin tüm toplumu olumsuz etkilediğini vurgulayan Doç. Dr. Göç “Eşitlik tüm topluma gerekli” diyerek kadın erkek eşitliğine duyulan ihtiyacın altını çizdi. “Seniz 10 dakikan bir kadının ömrü!” Lise ve üniversite öğrencilerine seslenen YÜKAM Müdürü Prof. Dr. Huriye Toker ve Avukat Destina Berfin Sever, gündelik yaşamın içinden örneklerle eşitliğe giden yolun küçük davranış değişiklikleri ile mümkün olabileceğini anlattı. Birleşmiş Milletler desteği ile Dokuz Eylül Üniversitesi Öğrenci Topluluğu Platform Up ve Danışmanı Öğretim Görevlisi Meltem Kolday tarafından başlatılan ve YÜKAM’ın 2017 yılından bu yana aktif olarak katıldığı Turuncu Zirve Manifesto Yazım Atölyesi Selçuk Yaşar Kampüsü’nde gerçekleşti. Farklı liselerden gelen 60 kişilik öğrenci, Yaşar Üniversitesi öğrencileri eşliğinde manifesto yazım atölyesinde gruplara ayrıldı. Öğrenciler, Birleşmiş Milletler’in desteklediği ve bu yıl 12-13 Aralık’ta düzenlenecek olan ‘Turuncu Zirve’de dile getirmek üzere kadına yönelik şiddet ve eşitsizliğe dikkat çeken sloganlar belirledi. Bu çalışmalar arasından seçilen 10 slogan ile bir manifesto oluşturuldu. Atölye sonrasında ortaya çıkan manifestodaki bazı sloganlar ise şöyle oldu: “Mesleğimi cinsiyetim değil, ben seçerim! Hayaller eşit haklar neden değil? Mavi ya da pembe değiliz, biz rengarengiz! Her kadın bir hikaye, her hikaye bir hayat! Şiddete karşı ışığı yak, sessizliği kır! Senin 10 dakikan bir kadının ömrü! Eşitlik terazisi cinsiyetle tartılmaz! Prenses kurtarılmayı bekleyen değil, kendi hikayesini yazandır! Ne erkek işi ne kadın işi, herkes yapmalı ev işi! Eğitimde eşitlik istek değil, haktır! Eşitlik yoksa alfabenin harfleri bile eksik! O saatte gözünün onda ne işi var? Şiddetin iyi hali olmaz! Takım elbiselerde indirim yok! Turuncu sadece bir renk değil, şiddete karşı direniştir!”