TEKNOLOJİ
OEDAŞ çalışanlarını yapay zekalı geleceğe hazırlıyor 29 Kasım 2024 Cuma - 11:06:36 Elektrik dağıtım şirketi OEDAŞ tarafından düzenlenen BizEnerji Buluşmaları’nda, Teknoloji Yazarı Kuzuloğlu’nun katılımıyla yapay zekanın enerji sektöründeki dönüştürücü etkileri ele alındı. OEDAŞ çalışanlarının yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte yapay zeka, veri analitiği ve otomasyonun iş yapış biçimlerini nasıl etkilediği de konuşuldu. Enerji sektöründe dijitalleşme ve yenilikçi teknolojilere öncülük eden Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ (OEDAŞ), çalışanlarına yönelik olarak düzenlediği BizEnerji Buluşmaları kapsamında yapay zeka teknolojilerini derinlemesine inceledi. Etkinliğin konuğu ise Teknoloji Yazarı Serdar Kuzuloğlu oldu. Yapay zekanın enerji sektöründe sunduğu fırsatlar hakkında bilgi veren Kuzuloğlu, bu teknolojinin enerji kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağlayarak sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmaya imkan tanıyabileceğini belirtti. Yapay zeka, veri analitiği ve otomasyonun iş gücü üzerindeki etkilerine de dikkat çeken Kuzuloğlu, teknolojik dönüşüm sürecinde bireylerin ve şirketlerin kritik rol oynadığını vurguladı. Kuzuloğlu, konuşmasının ardından OEDAŞ çalışanlarının sorularını yanıtladı. “BizEnerji, verimli bir paylaşım platformu oldu” Etkinlik hakkında bilgi veren OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, “Pandemi döneminde başlattığımız BizEnerji Buluşmaları, çalışma arkadaşlarımızın farklı alanlarda ufkunu genişletmeyi hedeflediğimiz bir etkinlik. Başta enerji, finans ve teknoloji olmak üzere alanında uzman isimleri ağırlayarak hem güncel trendleri takip etme hem de bu konuların sektörümüze olan etkilerini değerlendirme imkanı sunuyoruz. Ülkemizde teknoloji denildiğinde ilk akla gelen isimlerden biri olan Serdar Kuzuloğlu’nun katıldığı bu etkinlik de oldukça verimli geçti. Yapay zeka ve dijitalleşme gibi güncel konuların sektörel etkilerini dinleme fırsatı bulduk. BizEnerji, çalışanlarımız için verimli bir paylaşım platformu oldu. Önümüzdeki dönemde de farklı uzmanlarla bu buluşmaları sürdürmeyi planlıyoruz” dedi.
28 Kasım 2024 Perşembe - 10:24 Vazgeçilmez yemeklere bilimsel dokunuş: Patates, köfte ve pişi için en sağlıklı pişirme yöntemi araştırılacak Hitit Üniversitesinde yürütülen proje çerçevesinde, Türkiye’nin favori lezzetleri olan patates kızartması, köfte ve pişi için en sağlıklı pişirme yöntemlerinin ve yağ seçeneklerinin belirlenmesi hedefleniyor. Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Kabak’ın yürütücülüğünü üstlendiği proje çerçevesinde patates, köfte ve pişi için en sağlıklı pişirme yöntemi araştırılacak. Proje, TÜBİTAK 1002 Hızlı Destek Programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı. Makine ve İmalat Teknolojileri alanında ihtisaslaşan Hitit Üniversitesi bünyesinde yürütülecek proje ile farklı pişirme teknikleri ve farklı yağ çeşitleri kullanılarak hazırlanan patates kızartması, köfte ve pişi ürünlerinde oluşabilecek toksik maddelerin etkisi analiz edilecek. Proje yürütücüsü Prof. Dr. Bülent Kabak, Türkiye’de en çok tüketilen ürünler arasında ilk sıralarda yer alan patates kızartması, köfte ve pişi gibi gıdaların çocukların sağlığını tehdit eden unsurlar barındırabildiğini söyledi. Başlattıkları projede sevilen gıda ürünlerinin derin yağda kızartma, fırınlama ve ’airfryer’ pişirme teknikleri ile ayçiçeği yağı, zeytinyağı ve palm yağı çeşitlerinin kullanılacağını kaydeden Kabak, “Projemizde belirlendiğimiz pişirme teknikleri ve yağ çeşitleriyle gıdalar üzerinde oluşabilecek toksik maddeler üzerinde bir analiz yapmayı planlıyoruz. Bu maddeler arasında sağlık için risk oluşturabilecek unsurlar bulunuyor. Çocukların ve ergenlerin bu maddelere olan maruziyetini en aza indirmek için en uygun pişirme yöntemlerini ve yağ seçeneklerini belirleyeceğiz" dedi. "Projemiz ile en güvenli yöntemler bilimsel verilerle açıklığa kavuşturulacak" Çalışmanın hem tüketicilere hem de gıda sektörüne önemli katkı sağlayarak güvenli pişirme tekniklerini ve yağ çeşitlerini ortaya koyacağını belirten Kabak, “Ev tipi hazırlık şartlarından hazır dondurulmuş ürünlere kadar geniş bir yelpazede yapacağımız incelemelerle, tüketicinin aklındaki tüm soru işaretlerini gidermeyi planlıyoruz. Projemiz ile en güvenli yöntemler bilimsel verilerle açıklığa kavuşturulacak" diye konuştu. Hitit Üniversitesinin ihtisaslaşma alanı çerçevesinde yeni projeler geliştirmeye devam ettiklerini ifade eden Kabak, gelecekteki bilimsel çalışmalara kapı aralamak adına proje kapsamında doktora öğrencileri Eylem Odabaş, Nimo Hussein Yussuf ve Fatma Öznur Afacan’ın yer aldığını sözlerine ekledi.
Bin metre yükseklikten 50 metre derinliği tarayabilen dronun test uçuşu başarı ile gerçekleşti
12 Eylül 2024 Perşembe - 18:29 Bin metre yükseklikten 50 metre derinliği tarayabilen dronun test uçuşu başarı ile gerçekleşti Yerli ve milli imkanlar ile üretilen Proton Elic BNR Kop-50 tipi dron, yerden bin metre yüksekte uçarak, yerin 50 metre altına kadar arama ve tarama yapabilecek. Proton Elic BNR Kop-50 tipi dron, Nevşehir’in Göreme beldesinde test uçuşunu başarı ile gerçekleştirdi. Dronun test uçuşunda aynı zamanda Kapadokya bölgesinin bir bölümü de havadan taranmış oldu. Dron üreten firmanın yönetim kurulu başkanı Remzi Başbuğ yaptığı açıklamada, “Dron üretimi dünyanın birçok yerinde yapılmaktadır. Fakat ülkemizde yerli ve milli dron üretimi bugüne kadar gerçekleşmemiştir. Biz bunu bir ilk olarak gerçekleştiriyoruz. Türkiye’de, hatta dünyada tek olarak havadan yer altı görüntüleme, arama, tarama faaliyetlerinde kullanılabilen dron olarak Nevşehir’de ve Avanos’taki fabrikamızda gerçekleşecektir. Öncelikle cihazımızın üzerinde bulunan görüntüleme aparatı yerli ve millidir. Manyetik radar ve termal sensörler vardır. Bugün burada yerli ve milli ürettiğimiz dron ve havadan yer altı yönetimi cihazımızın sunumu ve testini hep birlikte gerçekleştireceğiz. Daha sonraki hedefimiz ise iki ila dört kişiyi taşıyan dronlar üretip, başta turizme, emniyet güçlerine, kolluk güçlerine ve birçok alanda kullanılmak üzere tahsis etmiş olacağız. Cihazımızın imkan ve kabiliyetleri yer altında gömülü bulunan oda, tünel, boşluk, sığınaklar, gömülü metal veya metal olmayan ametaller, ormanlık alanda kayıp şahıslar veya terör amaçlı şahısların tespitinde kullanmaktadır. Yer altı görüntüleme özelliğinin yanı sıra yangın söndürme faaliyetlerinde yangın bombası dediğimiz su bombaları atabilmekte veya fırlatabilmektedir. Diğer yandan tarım sulama alanlarında veya tarım alanlarındaki analiz ve ölçümlerde de dronumuz kullanılabilmektedir. Kargo ve taşımacılık hususunda da şu andaki imkânlarla 50 kilogramı taşıyabilir ve yavaş bir şekilde hedefe götürüp bırakabilmektedir” ifadelerini kullandı.
DTO kadın girişimlere E-Ticaret eğitimi verdi
12 Eylül 2024 Perşembe - 16:44 DTO kadın girişimlere E-Ticaret eğitimi verdi Denizli Ticaret Odası (DTO), Geleceğin İnsana Yakışır İşlerinin Denizli’de Nitelikli Kadın ve Erkek İş Gücü İçin Teşvik Edilmesi Projesi kapsamında, genelliği kadın girişimcilerin oluşturduğu katılımcılarla, e-ticaret ve e-ihracat semineri gerçekleştirdi. DTO hizmet binasında DTO, Denizli Organize Sanayi Bölgesi (DOSB), Çalışma ve İş Kurumu Denizli İlMüdürlüğü (Denizli İŞKUR), Güney Ege Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (GESİFED) ve DTO’nun iştiraklerinden Denizli Avrupa Birliği İş Geliştirme Merkezi’nin (ABİGEM) iş birliğiyle “Geleceğin İnsana Yakışır İşlerinin Denizli’de Nitelikli Kadın ve Erkek İş Gücü İçin Teşvik Edilmesi Projesi” kapsamındaki Geleceğin Meslekleri Eğitimi, bu kez kadın girişimciler kuruluna yönelikti. Digiloop Teknoloji Anonim Şirketi kurucu ortaklarından Raşit Şeran, etkinliğe büyük ilgi gösteren katılımcılara dijital pazarlama ile e-ticaret ve e-ihracatta dikkat edilmesi gerekenleri anlattı. Kadınların başarılı olması açısından, e-ticaret ile e-ihracat önemli Kadın gelişimini destekleyen birçok projeyi desteklediklerini belirten Şeran, “Bu projeyle bana da geldiklerinde çok mutlu oldum. Çünkü biz kadın istihdamını ve kadın gelişimini destekleyen birçok projeyi destekliyoruz. Ortaklarımızdan bir tanesi de kadın. Bugün burada eğitim verirken genel olarak kadınların yoğunlukta olması bizi sevindirdi. Kadın istihdamı ve kadınların başarılı olması açısından, e-ticaret ve e-ihracatın doğru kullanılması çok önemli. Piyasada artık yapay zekâ konuşulurken biz hâlâ ülkemizde e-ticaret mi e-ihracat mı diye münazara ediyoruz. ‘E-ihracatta lojistik kısmı çok zor, biz bu işi nasıl başaracağız?’ şeklinde korkular da var. Bu tarz eğitimler, korkuların aşılması açısından da çok değerli. İşte bugün bu korkuların bir kısmını aşabileceğimizi düşünüyorum” dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Denizli Kadın Girişimciler İl İcra Kurulu (KGK) Başkanı Ayla Taşçıoğlu ise KGK olarak Denizli Ticaret Odası’nın düzenlediği eğitime katılmaktan büyük mutluluk duyduklarını söyledi. Taşçıoğlu, “Özellikle e-ihracatla ilgili eğitimler alıyoruz. Çünkü günümüzde e-ihracatın önemi artık herkes tarafından biliniyor ve tüketim de genellikle e-ticaretle yapılıyor. Dolayısıyla kadınlarımıza bu konuda eğitim vermek istedik, bu amaçla buradayız. Umarım verimli bir eğitim olur” diye konuştu. Taşçıoğlu, yoğun ilgi ve katılımlarından dolayı davetlilere, kendilerine böyle bir imkân sundukları için de DTO Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Uğur Erdoğan ile Denizli Avrupa Birliği İş Geliştirme Merkezi (ABİGEM) personeline de teşekkür etti. Soyak Su Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi’nin sahiplerinden Şebnem Soyak, eğitimden edindikleri ile e-ihracat yaparken müşterilerine daha kaliteli hizmet vermeyi hedeflediğini ifade etti. Soyak, “Eğitim, benim beklentimin de üzerinde oldu. Bence çok detaylı ve güzeldi. Hiç bilmeyen birinin bile anlayabileceği şekilde anlatıldı. Çok memnun kaldım, çok beğendim. Teşekkür ederim” dedi.
ETÜ’nün düşük maliyetli implant üretimi projesi TÜBİTAK’tan destek aldı
12 Eylül 2024 Perşembe - 12:31 ETÜ’nün düşük maliyetli implant üretimi projesi TÜBİTAK’tan destek aldı Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. İrfan Kaymaz’ın yürütücü, Doç. Dr. İsmail Hakkı Korkmaz’ın ve Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Didem Özkal Eminoğlu’nun araştırmacı olarak yer aldığı “Biyobozunur İmplant Tasarımı İçin Topoloji Optimizasyonu Esaslı Yeni Bir Yöntemin Geliştirilmesi ve Ti-mesh’e Alternatif Olacak Biyobozunur Membranın Tasarımı, Analizi Ve Üretimi” başlıklı proje TÜBİTAK 1001 Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında destek almaya hak kazandı. ETÜ ve Atatürk Üniversitesi iş birliğiyle hayata geçirilen proje ile Biyobozunur malzemelerin implant tasarımlarında kullanımını artırmak ve klinik uygulamalarda giderek daha fazla tercih edilen Titanyum-mesh yapılarının dezavantajlarını azaltmak için yeni bir topoloji optimizasyonu tabanlı yöntem geliştirilmesinin hedefleniyor. TÜBİTAK tarafından 24 ay süreyle destek almaya hak kazanan projeye ilişkin detayları paylaşan Prof. Dr. Kaymaz, “Zamanla vücutta bozunma potansiyeline sahip, böylece ikincil ameliyatlara gerek kalmadan kendiliğinden yok olabilecek yeni bir mesh yapısı tasarlanacak, 3B yazıcı ile üretilecek ve in-vitro testlere tabi tutulacak. Projemiz ile kemik hacmi yetersizliğinden dolayı implante edilemeyen hastaların konforunu artırmayı ve Ti6Al4V malzeme kullanılarak yapılan 3B eklemeli imalat ile üretilen implantlara kıyasla daha düşük maliyetli bir implant üreterek önemli ekonomik avantajlar sağlamayı amaçlıyoruz. Biyobozunur implantların tasarımıyla elde edilecek bilgi birikiminin yalnızca maksillofasiyal alanda değil, aynı zamanda ortopedi cerrahisinde de geniş uygulama alanları açacağını öngörmekteyiz” ifadelerini kullandı.
Geleceğin ’kutup yıldızları’, Antalya Bilim Merkezi’nde
12 Eylül 2024 Perşembe - 12:28 Geleceğin ’kutup yıldızları’, Antalya Bilim Merkezi’nde Kepez Belediyesi, TÜBİTAK 4004 Doğa Eğitimi ve Bilim Okulları Destekleme Programı kapsamında hayata geçirilen “Teleskoplar Elimizde İstikbal Göklerde-3-Geleceğin Kutup Yıldızları” projesi çerçevesinde, Türkiye’nin farklı devlet üniversitelerinden 30 öğretmen adayını, Antalya Bilim Merkezi’nde ağırladı. Kepez Belediyesi bünyesinde hizmet veren Antalya Bilim Merkezi, önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Antalya Bilim Merkezi, TÜBİTAK 4004 Doğa Eğitimi ve Bilim Okulları Destekleme Programı kapsamında, “Teleskoplar Elimizde İstikbal Göklerde-3-Geleceğin Kutup Yıldızları” projesi çerçevesinde öğretmen adaylarını konuk etti. Türkiye’nin farklı devlet üniversitelerinden 30 öğretmen adayı, Antalya Bilim Merkezi’nde astronomi eğitimi aldı. Adaylar ayrıca teleskopla güneşi gözlemleyip bilimsel atölye çalışmalarına katılarak, uzay sergi alanlarını da gezdi. Projeye; Türkiye’nin farklı devlet üniversitelerinden 90 başvuru yapıldı. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi, Antalya Akdeniz Üniversitesi, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, Denizli Pamukkale Üniversitesi, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Elazığ Fırat Üniversitesi, Ağrı İbrahim Çeçen üniversitesi, Sakarya Üniversitesi ve İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nden 30 öğretmen adayı projeye katılmaya hak kazandı. Projede 3 farklı üniversite, 1 bilim merkezi, 1 dene-yap atölyesi ve bilsem öğretmenlerinden oluşan 17 eğitmen görev alıyor.
Yüksek gerilim hatlarındaki arızalarda üç yılda yüzde 35 iyileşme
12 Eylül 2024 Perşembe - 11:49 Yüksek gerilim hatlarındaki arızalarda üç yılda yüzde 35 iyileşme Elektrik dağıtım şirketi OEDAŞ, hizmet verdiği beş ilde güvenli ve sürdürülebilir enerji arzı sağlamak üzere teknolojiden yararlanıyor. Yer altındaki arızalı kabloları, kablo test araçları ile tespit ederek gerekli çalışmaları yapan OEDAŞ, yüksek gerilim hattı kablolarındaki zedelenmeleri veya zayıf noktaları ise VLF cihazı kullanarak belirliyor. OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, kablo test aracı sayesinde yer altındaki arızaları hızla tespit ettiklerini, VLF cihazıyla ise yüksek gerilim kablolarında yaşanan arızalarda üç yılda yüzde 35’lik bir iyileşme sağladıklarını söyledi. Afyonkarahisar, Bilecik, Eskişehir, Kütahya ve Uşak’ta elektrik dağıtım hizmeti veren Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ (OEDAŞ), arıza tespiti, bakım ve onarım çalışmalarını gelişmiş sistemler ile gerçekleştiriyor. Şirket bu kapsamda yer altındaki arızalı kabloların kontrolünü kablo test aracı, yüksek gerilim hatlarındaki kablolardaki hasar tespitini ise VLF cihazı ile yapıyor. OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, yer altı ve yer üstündeki kablolardaki arıza tespiti kullandıkları bu iki sistem hakkında bilgi verdi. “Kablo test aracı sayımızı artıracağız” Kablo test aracının yer altı kabloların arızalanması halinde arızalı kablonun tespiti için kullanıldığını söyleyen Yalçın, “Yüksek gerilim kablolarından abone ve aydınlatma hattı kablolarına kadar yer altı kablolarında yaşanabilen her türlü arıza tespitini bu araç ile yapıyoruz. Envanterimizde her ilimizde birer adet olmak üzere toplam beş adet kablo test aracı bulunuyor. Önümüzdeki dönemde Ar-Ge yaygınlaştırma planlarımız dahilinde üç yeni araç daha almayı planlıyoruz.” dedi. “VLF ile kablolardaki hasarları arızaya dönüşmeden tespit ediyoruz” VLF cihazının kablo test aracından farklı olarak yüksek gerilim hatlarında kullanıldığını ve arıza oluşmadan hasar tespiti yapmayı sağladığını ifade eden Yalçın şöyle devam etti; “VLF cihazı, yüksek gerilim kablolarında oluşan zedelenmeleri ya da kablo ve üzerinde bulunan eklerdeki zayıf noktaları arızaya dönüşmeden tespit etmekte kullanılıyor. Bu cihaz ile yüksek gerilim hatlarımızda bulunan ring şebekeleri periyodik olarak kontrol ediyor ve kablolarımızda ileride arızaya sebep olabilecek zayıf noktaları belirliyoruz. Yaklaşık üç yıldır kullandığımız VLF cihazı sayesinde yüksek gerilim kablolarımızda yaşanan arızalarda yüzde 35’lik bir iyileşme sağladık.” Yalçın, gerçekleştirdikleri teknolojik yatırımlar ile tüketicilerine güvenli ve sürdürülebilir enerji arzı sağlamayı hedeflediklerine vurgu yaparak, “Teknolojiyi yakından takip ederek şebekemizi daha da güçlendirirken geleceğin teknolojileriyle akıllı şehirlerimizin oluşmasına da katkı sağlıyoruz” diye konuştu.
Excalibur’un yeni reklam filmi yayında
12 Eylül 2024 Perşembe - 11:13 Excalibur’un yeni reklam filmi yayında Oyun dünyasındaki iddialı duruşunu pekiştirmek isteyen Excalibur, ‘Geleceğin Dünyasında Kazanan Sen Ol!’ sloganıyla oyuncuları fütüristik bir dünyaya davet ediyor. İzleyiciler, geleceğin teknolojisiyle donatılmış ‘Gücün Şehri’ne yolculuk yaparken Excalibur laptop’un gücü ve hızıyla benzersiz bir oyun deneyimi yaşıyor. Excalibur’un ‘Geleceğin Dünyasında Kazanan Sen Ol!’ sloganıyla oyuncuları geleceğe taşıyan bu yeni çalışma; izleyicileri Gücün Şehri olarak adlandırılan, geleceğin teknolojisiyle tasarlanmış bir dünyaya götürüyor. Bu dünyada, Excalibur laptopun en zorlu görevleri başarıyla gerçekleştiren donanım özellikleri, fütüristik bir anlatımla sunuluyor. Geleceğin Şehri, Excalibur laptopun ileri teknolojisini simgeleyen bir metafor olarak tasarlanmış olup, Akıllı Soğutma Teknolojisi, yüksek performanslı Intel İşlemci ve NVIDIA Ekran Kartı ve Dolby Audio Ses Sistemi gibi donanımların sunduğu üstün performans gözler önüne seriliyor. Excalibur’un sunduğu hız, güç ve akıcılık sayesinde oyuncuların en yüksek performansa ulaşabildiği bu görsel deneyim, etkileyici sahnelerle destekleniyor. İzleyicilere, Excalibur ile kazanmanın her zaman mümkün olduğu hissi veriliyor. Excalibur, oyuncuların oyunlardaki üstünlüğünü pekiştiren bu vizyonla ileri teknolojiyi en iyi şekilde sunarak kullanıcılarının hem bugünün hem de geleceğin kazananları olmalarını sağlıyor. “İleri Teknolojimizin sunduğu tüm avantajları hissettirmeyi amaçladık” Excalibur’un ‘Gücün Şehri’ reklam çalışmasını değerlendiren Casper Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Feray Karaman, ‘Geleceğin Dünyasında Kazanan Sen Ol!’’ sloganıyla sunduğumuz film, Excalibur’un gücünü ve oyun tutkunlarına sağladığı benzersiz özellikleri görsel bir sunumla özetliyor. 2,5 aylık bir çalışmanın ürünü olan bu filmimizle, oyuncuların Excalibur’un sunduğu teknolojilerle hem bugünde hem de gelecekte rakipsiz olmalarını sağladığımızı anlatmayı amaçladık” açıklamasında bulundu.
BTÜ’den tarımda verimliliği artıracak proje
12 Eylül 2024 Perşembe - 10:50 BTÜ’den tarımda verimliliği artıracak proje Bursa Teknik Üniversitesinin (BTÜ), bitki beslemesinde verim artırıcı olarak bilinen mikroalglerin, sıvı ortam yerine 10 kat daha az su kullanılan nemli-katı ortamda yetiştirilerek ürüne dönüştürülmesi planlanan çalışma sayesinde, maliyetlerin yüzde 40 oranında düşürülmesi amaçlanıyor. BTÜ’nün pek çok sektöre yönelik çözüm sunduğu projelere bir yenisi daha eklendi. Bu çerçevede Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Biyomühendislik Bölümünden Prof. Dr. Sait Sargın’ın yürütücülüğünü üstlendiği “Mikroalg Biyokütlesinin Katı Kültürde Üretimi Ve Tarımsal Kullanım Olanağının Araştırılması” başlıklı proje, Ulusal Yeni Fikirler ve Ürünler Araştırma Destek Programı çerçevesinde desteklenmeye hak kazandı. Araştırmacı olarak; aynı bölümden Prof. Dr. Mete Yılmaz, Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümünden Prof. Dr. Barış Bülent Aşık, Nilüfer Belediyesi Tarımsal Analiz Laboratuvarı Sorumlusu Dr. Saliha Dorak ve bir doktora öğrencisinin bursiyer olarak yer alacağı proje ile mikroalglerin üretim maliyetini önemli ölçüde azaltan yenilikçi bir yaklaşımla çoğaltılması ve tarımda kullanımı amaçlanıyor. Projede ticarileşmeye hazır bir prototip-formülasyon eldesi ve bu formülasyonun bitki gelişimine etkisinin incelenmesi ile tarımsal üretime, Ar-Ge potansiyeline ve ekonomiye fayda sağlayacak bir sürecin ortaya konulması hedefleniyor. Maliyet yüzde 40 oranında düşecek Mikroalglerin son yıllarda bitki beslemesinde tercih edilen bir ürün haline geldiğini ancak sıvı ortamda üretilmesinin maliyetleri artırdığını vurgulayan proje yürütücüsü Prof. Dr. Sait Sargın, “Biz de maliyetleri düşürecek bu projeyi geliştirdik. Proje kapsamında, mikroalgleri nemli ve katı destek materyalleri üzerinde üretip, son ürün haline getireceğiz. Bu sayede alg üretim maliyetini yüzde 40 oranında düşürmüş olacağız” dedi. İlk deneme mısır üzerinde İlk denemelerin mısır bitkisi üzerinde olacağını belirten Prof. Dr. Sargın, “Mikroalgler, bitki beslemesinde verim artırıcı organik maddelerdir. Projemiz kapsamında mikroalgleri, toprak düzenleyici maddelerle birleştireceğiz. Böylelikle üretici tek bir ürün alarak, hem toprak düzenlemesini sağlayacak hem de içeriğindeki mikroalg sayesinde bitkinin verimini artırmış olacak. Katı forma getireceğimiz mikroalglerin denemelerini ise Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi laboratuvarlarında yapacağız. Mısır bitkisi üzerinde yapacağımız testleri, ileride diğer bitki çeşitlerinde de gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
ETÜ’den otomotiv sektöründe uluslararası akademik iş birliğine destek
12 Eylül 2024 Perşembe - 10:40 ETÜ’den otomotiv sektöründe uluslararası akademik iş birliğine destek Erzurum Teknik Üniversitesi, Erasmus+ Yükseköğretim Öğrenci ve Personel Hareketliliği (KA131) Programı kapsamında yürütülen Autolia-Tech Konsorsiyumu’na stratejik ortak olarak katılım sağladı. Bu çerçevede, ETÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Fatih Yetim ve Dış İlişkiler Koordinatörü Doç. Dr. Eyüphan Manay, Bursa Teknik Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya katılarak diğer konsorsiyum üyeleriyle iş birliği fırsatlarını değerlendirdi. Konsorsiyumun temel amacı, otomotiv sektörüne yönelik eğitim ve araştırma faaliyetlerini uluslararası düzeyde güçlendirmek ve bu alandaki hareketlilik fırsatlarını artırmak olarak ifade edildi. Bu kapsamda, öğrenciler için Avrupa Birliği ülkelerinde staj yapma imkânı sunulurken, akademik personel için eğitim alma ve ders verme hareketliliği teşvik edilecek. Bursa Teknik Üniversitesi’nin Mimar Sinan Yerleşkesi Senato Salonu’nda düzenlenen imza törenine, Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Fatih Yetim, İskenderun Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tolga Depci, Sakarya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özer Köseoğlu, Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cihan Çetinkaya, Kırklareli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Meryem Çamur Demir ve Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Biçer katıldı. Erzurum Teknik Üniversitesi tarafından yapılan açıklamada “Autolia-Tech Konsorsiyumu ile başta bilgisayar mühendisliği, elektrik-elektronik mühendisliği, makine mühendisliği, mekatronik mühendisliği ve endüstri mühendisliği olmak üzere çeşitli mühendislik alanlarındaki öğrenciler ve akademik personel, Avrupa Birliği ülkelerinde gerçekleşecek staj, eğitim alma ve ders verme faaliyetlerinden faydalanabilecektir. Konsorsiyum, iki yıl boyunca yürütülecek olup, bu süreçte üniversiteler arası iş birliğinin artırılması ve hareketlilik faaliyetlerinin geliştirilmesi hedeflenmektedir. Autolia-Tech Konsorsiyumu, Türkiye genelinde kabul edilen beş konsorsiyum projesinden biri olarak dikkat çekmektedir. 24 ay sürecek olan bu projede, 13 öğrenci staj hareketliliği, 7 akademik personel ders verme hareketliliği ve 8 akademik personel eğitim alma hareketliliğinden yararlanacaktır. Proje, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde otomotiv sektörüne yönelik yapılacak çalışmalara örnek teşkil edecek olup, gelecekte gerçekleştirilecek projelere de önemli bir referans olacaktır.” denildi.
Turkcell ve TEKNOFEST’ten Akıllı Wi-Fi Kapsama Yarışması
12 Eylül 2024 Perşembe - 09:39 Turkcell ve TEKNOFEST’ten Akıllı Wi-Fi Kapsama Yarışması Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST kapsamında, bu yıl Turkcell’in öncülüğünde ilk kez gerçekleştirilen Akıllı Wi-Fi Kapsama Yarışması’nın final etabı Antalya’da tamamlandı. Yarışma, iç mekanlardaki internet kullanıcılarının kapsama verimliliği için yenilikçi çözümler sunmayı hedefliyor. Yarışmada dereceye giren ekiplere ödülleri, 2-6 Ekim tarihlerinde düzenlenecek olan TEKNOFEST Adana’da verilecek. Turkcell’in TEKNOFEST kapsamında düzenlediği ve Şubat ayında başlayan Akıllı Wi-Fi Kapsama Yarışması’nda final etabı tamamlanarak kazananlar belirlendi. 66 üniversiteden toplam 191 ekibin başvurduğu yarışmada, 17 takım ön başvuru aşamasını geçmeyi başardı. Üniversitelerden lisans ve doktora seviyesinde ekiplerin katıldığı Akıllı Wi-Fi Kapsama Yarışması’nda, 11 takım finale kalmaya hak kazandı. Finalist takımlar, ev ve ofis gibi kapalı mekanlarda Wi-Fi kapsamasının en üst düzeye çıkarılmasını sağlayacak çözümler geliştirmek için kıyasıya yarıştı. “Yerli teknolojilerin geliştirilmesi için desteklerimizi sürdürüyoruz” Antalya’da yarışma için organize edilen bir ev ortamında finalist ekiplerle bir araya gelen Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, “Kullanıcılarımızın en iyi ve hızlı internet deneyimini yaşamalarını sağlamak, önemli önceliklerimizden biri olmaya devam ediyor. Bu doğrultuda, TEKNOFEST kapsamında ilk kez hayata geçirdiğimiz Akıllı Wi-Fi Kapsama Yarışması ile bu alanda teknolojik çözümlerin geliştirilmesini desteklemekten büyük bir mutluluk duyuyoruz. Öte yandan bu yarışma, kullanıcılarımıza evlerinde daha güçlü bir bağlantı sunarak internet performansında iyileşme açısından da önemli bir adım olacak. Çünkü modemlerin ev içerisinde sağladığı Wi-Fi kapsaması, modemin konumuna bağlı olarak değişebiliyor. Özellikle Türkiye’de yaygın olan betonarme binalarda bu durum, duvar yapıları nedeniyle çok daha büyük bir sorun oluşturuyor. Yarışma sonunda geliştirilecek ürün veya hizmetler, sadece kullanıcıların modemlerini en verimli noktada konumlandırmalarına imkân tanımakla kalmayacak, aynı zamanda sektördeki önemli bir soruna da çözüm bulunmasını sağlayacak. Belki dünyaya da sunulan patentli bir ürüne dönüşecek” dedi. Şirketin Türkiye’de yeni teknolojilerin geliştirilmesini önceliklendirdiğini belirten Dr. Ali Taha Koç, “Akıllı Wi-Fi Kapsama Yarışması da işte bu vizyonumuzun yeni bir adımı. Böyle bir yarışma düzenlememizin nedenlerinden biri de değişen teknolojilerle birlikte müşterilerimize daha yenilikçi ürün ve hizmetler sunma hedefimiz. Bu hedef doğrultusunda halihazırda bin 500’in üzerinde Ar-Ge mühendis kadromuz ile yenilikçi teknolojiler alanında 4 bin 500’den fazla ulusal ve uluslararası patent başvurumuz bulunuyor. Zaman zaman müşterilerimizden kullanım ya da dekoratif kaygılara dayalı geri bildirimler de alıyoruz. Bu geri bildirimleri dikkate alarak, böyle bir yarışmayla gençlerin de bakış açısını ve yenilikçi gücünü kullanarak ne gibi farklı çözümler sunabileceğimizi görmek istedik” diye konuştu. Genel Müdür Koç, “Bu yarışmanın bir diğer önemli getirisi ise üniversiteli gençlerimizi teknoloji ve bilim alanına çalışmaya teşvik etmesi. Türkiye’nin yarınlarına yön verecek olan gençlerimizin, teknolojik inovasyon alanında attığı adımların desteklenmesini çok önemsiyoruz” dedi. Yarışmanın finali, uygulamalı olarak ev ortamında gerçekleşti Yarışmayla modemlerin ev içinde en uygun konuma yerleştirilerek, Wi-Fi kapsamasının en üst düzeye çıkarılması amaçlandı. Bu kapsamda final etabı, yarışma konusuyla birebir örtüşen gerçek bir ev ortamında gerçekleştirildi. Türkiye’deki ortalama hane yapısına uygun olarak seçilen ev ortamında finalist takımlar, geliştirdikleri algoritmaları kullanarak modem için en ideal konumu belirlemeye çalıştı. Takımların sağlamış olduğu Wi-Fi kapsama gücü, ev içinde belirli test noktalarında yapılan sinyal gücü ölçümleriyle tespit edildi. 310 bin TL ödüllü yarışmada kazananlar belli oldu Akıllı Wi-Fi Kapsama Yarışması’nda ödül kazanan takımlar, TEKNOFEST tarafından açıklandı ve 3 kategorideki prestij ödülleri Antalya’da düzenlenen törenle kazanan öğrencilere verildi. En Özgün Yazılım Ödülü’nü ODTÜ ve Bilkent Üniversitesi öğrencilerinden oluşan ‘Wave Wireless Avengers’ takımı, En İyi Sunum Ödülü’nü Hasan Kalyoncu Üniversitesi ve Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi’nden öğrencilerin kurduğu ‘Vektör’ takımı, En İyi Takım Ruhu Ödülü’nü Kadir Has Üniversitesi’nden ‘Dronos Link’ takımı kazandı. Yarışmada Uludağ Üniversitesi’nden ‘Connect IT’ takımı Birincilik Ödülü’nün sahibi olurken, Abdullah Gül Üniversitesi’nden ‘AGUtech’ takımı İkincilik Ödülü’nü, Konya Teknik Üniversitesi’nden ‘EfsunTek’ takımı ise Üçüncülük Ödülü’nü kazandı. Akıllı Wi-Fi Kapsama Yarışması’nda ilk üçe giren takımların ödülleri, 2-6 Ekim tarihleri arasında Adana’da gerçekleşecek TEKNOFEST 2024’te düzenlenen törenle sahiplerine verilecek. Yarışmada şampiyon takıma 120 bin TL, ikinci olan ekibe 100 bin TL, üçüncü olan ekibe ise 90 bin TL ödül verilecek.
NÖHÜ’de güneş enerjisinde yerli üretimi destekleyen proje
12 Eylül 2024 Perşembe - 09:34 NÖHÜ’de güneş enerjisinde yerli üretimi destekleyen proje Güneş enerjisinde yerli üretimi destekleyen Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi ülkemizin yenilenebilir enerji hedeflerine öncülük ediyor. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının güneş enerjisi yatırımlarına yönelik yerli güneş hücrelerinin kullanılmadığı güneş panellerini devlet teşviki kapsamından çıkardığı yeni düzenlemesi, güneş enerjisinde yerli üretimi önceleyen Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi ulusal yenilenebilir enerji politikalarına ilişkin öncü konumunu bir kez daha ortaya koydu. “NÖHÜ, Bu Alandaki Öncü Çalışmaları ve İddialı Hedefleriyle Dikkat Çekiyor” Konuyla ilgili açıklama yapan Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu, üniversite bünyesindeki Nanoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezinde fotovoltaik ve silisyum teknolojileri üzerine odaklanılarak güneş enerjisi alanında öncü çalışmaların ve iddialı hedeflerin dikkat çektiğini belirtti. Ticari boyutta kristal silisyum heteroeklem güneş hücreleri üretimi ve güneş seviye (6N) saflıkta n-tipi ve p-tipi silisyum külçe üretimi yapabilen tek yükseköğretim kurumu olan üniversitenin böylece milli teknolojilerin geliştirilmesine öncülük ettiğini vurgulayan Rektör Uslu, “M2 boyutundaki hücrelerde yüzde 22.5 verimlilik elde eden merkezimiz, Merkez Müdürümüz ve Öğretim Üyemiz Doç. Dr. Ayşe Seyhan Hocamız ile ekibi tarafından yürütülen akademik çalışmaların yanı sıra sanayi iş birlikleriyle de yeni nesil enerji teknolojilerini geliştirmeye odaklanıyor. Kamu kurumları ve özel sektörle ortaklaşa yürüttüğümüz projelerle, "kumdan panele" tüm üretim sürecinin gerçekleştirilebildiği bir üniversite olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.” dedi. Bakanlığın Yeni Teşvik Kararı, Üniversitenin Bu Alandaki Yerli Üretim Çalışmalarını Kıymetli Kılıyor T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının güneş paneli projelerine yönelik devlet teşvikiyle ilgili yerli güneş hücresi kullanımını zorunlu kılan yeni düzenlemesinin Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesinin yerli güneş hücresi üretimi çalışmalarını daha da kıymetli kıldığını belirten Rektör Uslu, bu yönüyle Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesinin güneş enerjisi alanında yerli ve milli üretimi destekleyerek Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine katkı sağlamaya devam edeceğini ifade etti. Üniversitenin bu alanda yüksek verimli ve düşük maliyetli fotovoltaik hücreler geliştirmek, yenilikçi güneş panelleri tasarlamak, silisyum teknolojileri üzerine ileri araştırmalar yaparak üretim süreçlerini optimize etmek, güneş enerjisinin depolanması ve yönetimi konusunda yenilikçi çözümler üretmek gibi önemli hedeflere sahip olduğunu vurgulayan Rektör Uslu, “ Üniversitemiz, araştırma sonuçlarını hızlıca sanayi uygulamalarına entegre ederek ticari başarıya dönüştürmek ve ülkemizin bu alanda yetişmiş insan kaynaklarına katkıda bulunmak gibi iddialı hedeflerle de geleceğe bakıyor. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, bu alanda belirlediği hedefleri doğrultusunda, ülkemizin güneş enerjisi alanındaki potansiyelini en üst düzeye çıkarma ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etme yolunda kararlı adımlarla ilerlemektedir.” ifadelerine yer verdi.
Türkiye’de ilk kez Van’da uygulandı: Ekipler direğe çıkmadan arızayı gideriyor
11 Eylül 2024 Çarşamba - 17:10 Türkiye’de ilk kez Van’da uygulandı: Ekipler direğe çıkmadan arızayı gideriyor Van Gölü Elektrik Dağıtım Şirketi (VEDAŞ) Ar-Ge Birimi tarafından geliştirilen "Polimer Eksenel Direk” projesi sayesinde ekipler, aydınlatma direğine çıkmadan arızayı çok kısa sürede onarıyor. VEDAŞ tarafından geliştirilen ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından onaylanan "Polimer Eksenel Direk" projesi ilk kez Van’da uygulanmaya başlandı. İpek Yolu Caddesindeki orta refüjde montajı yapılan aydınlatma direği birçok testten başarıyla geçti. Daha önce direklerdeki arızayı vinç yardımıyla gideren ekipler, geliştirilen projeyle artık direğe çıkmadan yerde müdahale edebiliyor. Ekipler, ortadan yatay bir şekilde refüje indirilebilen aydınlatma direklerindeki arızalı armatürleri kolaylıkla değiştirebiliyor. Böylece işletme giderleri en aza indirilirken, hizmet kalitesi ve enerji sürekliliği de en yüksek düzeye çıkarılması amaçlanıyor. Sepetli araç ihtiyacı bulunmadığı için trafik aksamalarına ve iş kazalarına son verilmesi beklenen proje ile arızalar çok kısa bir sürede giderileceği için vatandaşı da memnun edecek. "Hem işgücü hem ekonomi anlamında da katkı sağlayacak" Projeye ilişkin konuşan VEDAŞ Şirket Müdürü Fatih Talay, projenin Türkiye’de bir ilk olduğunu belirtti. Van, Bitlis ve Hakkari illerinde dağıtım faaliyeti yürüttüklerini hatırlatan Şirket Müdürü Talay, "Dağıtım faaliyetlerimizin en önemli ayaklarından biri olan Ar-Ge projemizi yürütmekteyiz. "Polimer Eksenel Direk” projesi EPDK tarafından 2022 yılının Temmuz ayında onaylandı ve bu yılın sonunda tamamlanmasını bekliyoruz. Proje ile ana yollarda, orta refüjlerde bulunan, aydınlatma direklerindeki arızaları trafiği aksatmadan, trafiğin akış hızını azaltmadan ve hatta kazalara sebebiyet vermeden bu direklerdeki armatürlerin onarımını yapabilmeyi amaçlıyoruz. Bu projenin ilkini bölgemizde hayata geçirdik. Deneme amaçlı kurduğumuz ve ortadan yatay bir şekilde indirilebilen aydınlatma direklerini tüm kentte yaygınlaştırmayı düşünüyoruz. Bu sayede armatürler üzerindeki arıza kısa sürede gideriliyor. Bu projenin dünyada örnekleri var ama Türkiye’de bir ilk diyebiliriz. Proje tam olarak hayata geçtiğinde hem işgücü hem ekonomi anlamında da katkı sağlayacak Daha önce sepetli vinç aracıyla ekiplerimiz direklere çıkıp arızaları gideriyordu. Artık direğe çıkmaya gerek kalmadan yerden müdahale ediliyor. Estetik bakımdan da güzel bir görüntü oluşturuyor. Bu proje sayesinde orta refüjlerdeki kazaların da en aza düşürüleceğini tahmin ediyoruz. Bu projeyi hayata geçiren Ar-Ge müdürlüğüne teşekkür ediyoruz" dedi. "Ekipler direğe çıkmadan arızayı gideriyor" Proje sayesinde ekiplerin direklerdeki arızayı daha kısa sürede giderildiğine dikkat çeken VEDAŞ Ar-Ge Müdürü Salih Eroğuz ise "Projemizin amacı aydınlatma direkleriyle ilgili sahada yaşadığımız zorlukların, sıkıntılarının önüne geçmek. Biliyorsunuz iş kazaları genelde direklerin üzerinde oluyor. Bu proje sayesinde ekipler direğe çıkmadan arızayı gideriyor. Direk, ortadan eksenel bir şekilde aşağı indiriliyor. Artık hem sepetli araç kullanımına gerek kalmadan arızayı giderebiliyoruz hem de trafik akışını da engellemiyoruz. Türkiye’de ilk defa böyle bir proje hayata geçiliyor. VEDAŞ’ın bütün dağıtım şirketlerinde yaygınlaştırılabileceğini düşünüyoruz" şeklinde konuştu. VEDAŞ Arıza Onarım Bakım çalışanlarından Elektrik arıza ekibi çalışanlarından Hakan Aydın da yeni direkler sayesinde arızalara müdahale etmenin daha kolay hale geldiğini belirterek, "Yol kapatma ve vinç gibi ekipmanlara ihtiyaç kalmadı. Bu proje sayesinde arızaları hızlı ve güvenli bir şekilde çözüyoruz" diye konuştu.