ÇEVRE - 01 Aralık 2024 Pazar 09:25

“Doğanın iki gözü”, kar yağışıyla hayran bıraktı

A
A
A
“Doğanın iki gözü”, kar yağışıyla hayran bıraktı

Sivas’ın Zara ilçesinde yan yana yer alan ve iki gözü andıran Ağgöl ile Karagöl, beyaz örtüyle birlikte masalsı bir güzelliğe büründü.


Geçtiğimiz günlerde etkili olan kar yağışı sonrası Sivas adeta beyaz gelinliğini giydi. Zara ilçesine bağlı Canova köyünde bulunan doğa harikası Ağgöl ve Karagöl, kar örtüsüyle bütünleşerek büyüleyici bir manzara sundu. Yaz aylarında iki farklı su rengiyle dikkat çeken Ağgöl ve Karagöl, kış mevsiminde ise karla bütünleşerek eşsiz bir güzelliğe büründü. Çukur bir alanda bulunan ve “doğanın iki gözü” olarak anılan bu göller, dron ile görüntülendi.



Görülmeye değer iki farklı göl


Göllerin görülmeye değer olduğunu ifade eden köy sakinlerinden Bekir Başar, “Hava şartlarından dolayı Ağgöl’ün suyu siyahımsı gözüküyor ama normal şartlar da masmavi gökyüzünü andıran bir suyu var. Hafif tuzlu bir suyu vardır. İçerisinde sazan ve gümüş dediğimiz balıklar vardır. Derinliği ortalama 16 metre kadardır. Güzel bir gölümüzdür. Görülmesi gereken bir yerdir. Karagöl’ün göründüğü gibi simsiyah bir rengi vardır. Adının hakkını veren bir göldür. Zemini de simsiyah olduğu için dalgıçlarımız burada bir araştırma yapamadılar. Derinliğini bilmiyoruz. Gümüş ve sazan dediğimiz balıklar burada da mevcut. Burada ki balıklar Ağgöl’e göre daha iri. İki göl arasında 100 metre gibi bir mesafe olmasına rağmen Karagöl’ün suyunun simsiyah Ağgöl’ün suyunun ise masmavi olmasıdır. Zeminden bir birine bağlantılı olup olmadığını bilmiyoruz. Göllerimiz çukurda. Turistlerimiz buraya gelerek fotoğraf çekiyorlar” dedi.



“Doğanın iki gözü”, kar yağışıyla hayran bıraktı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Doğaya atılan binlerce pet şişeyi toplayıp dünya haritası oluşturdular Çevre sorunları ve plastik şişelerin yaygınlaşmasının oluşturduğu kirliliğe dikkat çekmek amacıyla Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde doğaya atılan binlerce pet şişe toplanılarak dünya haritası yapıldı. TÜYAP Fuarı’nda sergilenecek olan proje ile dört kişilik ailenin, bir günde kullandığı ortalama su tüketiminin yaklaşık 4 bin pet şişeye eş değer olduğu gösterilecek. Çevre aktivisti ve ses sanatçısı Zeliha Sunal ile Kocaeli’nin Kartepe Sanayi Sitesi içerisinde çelik doğrama işi yapan Fatih Pestil çevre sorunları ve su tüketimine dikkat çekmek için anlamlı bir projeye imza attı. Çevre bilinci ve geri dönüşüm farkındalığı da oluşturmak isteyen Sunal ve Pestil, doğaya atılan binlerce pet şişeyi toplayarak dünya haritası oluşturdu. Şuan için bin 200 pet şişe kullanılarak yapılan proje TÜYAP Fuarı’nda sergilenecek. Burada boş kalan yerler de katılımcılar tarafından pet şişe ile doldurulacak. Tamamlandığında 4 bin pet şişeye ulaşacak olan proje ile dört kişilik ailenin, bir gün içerisinde kullandığı ortalama su tüketiminin yaklaşık 4 bin pet şişeye eş değer olduğu da vurgulanacak. "İnsanların daha fazla bilinçlenmesini hedefliyoruz" Yapılan proje hakkında bilgiler veren Fatih Pestil, "Pet şişelerin doğaya olan etkisi ve atık suların farkındalığı için böyle bir proje gerçekleştirdik. Şuanda görülen dünya haritasının içerisinde bin 200 tane pet şişe var. TÜYAP Fuarı’nın girişinde sergilenecek, oraya gelen misafirler geri kalan boş kısımları dolduracak ve komple tamamlandığı zaman 4 bin tane pet şişe olacak. Bu da 4 kişilik ailenin bir günlük su kullanımına karşılık gelecek. Pet şişeleri, sanayideki esnaf arkadaşlarımız ile topladık. Toplama aşaması yaklaşık bir hafta sürdü. Bir haftada biriktirdiğimiz pet şişeleri, yaptığımız platforma yerleştirdik ve böyle bir eser ortaya çıkardık. Doğayı kirletmek aslında çöpü atmamakla başlar. Doğaya atılan bir pet şişenin, toprağa ve doğaya olan etkisi çok büyük. İnsanların bu konuda daha fazla bilinçlenmesini hedefliyoruz. Başta pet şişeler olmak üzere diğer çöplerin de doğaya atılmaması konusunda bir farkındalık oluşturmak istiyoruz" dedi. "Yoldan geçen vatandaşların da ilgisini çekiyor" Dükkanının önünde sergilediği pet şişelerden oluşturdukları dünya haritasının, yoldan geçen vatandaşların da dikkatini çektiğini ifade eden Pestil, "Pet şişelerden yaptığımız dünya haritasını dükkanın önünde sergiliyoruz. Yoldan geçen vatandaşların da ilgisini çekiyor. Ne olduğunu öğrenmek için gelip soruyorlar. Farkındalık amaçlı yapıldığını söyleyerek onları da su tüketimi ve çevre kirliliği konusunda uyarıyoruz. Bu gibi farkındalıkları yaymak için daha fazla gayret göstererek güzel işler yapmaya çalışacağız" diye konuştu.
Gaziantep GTB Kasım Ayı Meclis Toplantısı gerçekleştirildi Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Kasım Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Ahmet Tiryakioğlu başkanlığında, Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı ile Meclis ve Disiplin Kurulu Üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi. GTB’nin Kasım ayı faaliyetleri ile üye talep ve önerilerinin görüşüldüğü toplantıda, Türkiye’deki tarımsal gelişmeler, su verimliliği ve iklim değişikliğinin tarım sektörü üzerindeki etkileri üzerine istişarelerde bulunuldu. Toplantının açılışında konuşan GTB Meclis Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrek büyüme rakamları ile su kaynaklarının verimli kullanımı ve tarımsal üretimin desteklenmesi konularına değindi. 2024 yılı üçüncü çeyreğinde Türkiye ekonomisinin yıllık yüzde 2,1 büyüme gösterdiğini, sanayi sektöründe ise yüzde 2,2 daralma yaşandığını belirten Tiryakioğlu, ekonomik sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için üretim maliyetlerinin kontrol altına alınması, sanayiye yönelik teşviklerin artırılması ve KOBİ’lerin finansmana erişiminin kolaylaştırılmasının önem arz ettiğini söyledi. Tiryakioğlu, bu süreçte, tüm paydaşların iş birliği ve koordinasyonunun, Türkiye’nin ekonomik büyümesinin daha güçlü temele oturmasına katkı sunacağını ifade etti. Su kaynaklarının verimli kullanılması Tiryakioğlu konuşmasında su kaynaklarının verimli kullanımı konusuna da dikkat çekerek, su verimliliği için yapılması gereken yatırımların önemine işaret etti. Su verimliliği hedeflerine ulaşabilmek için damlama sulama ve su arıtma sistemlerine yönelik yatırımların teşvik edilmesinin büyük önem taşıdığını kaydeden Tiryakioğlu, bu yatırımların finansal açıdan teşvik edilmesi gerektiğini söyledi. İklim değişikliğinin tarımsal üretime etkileri İklim değişikliğinin tarımsal üretime etkilerine yönelik açıklamalarda da bulunan Tiryakioğlu, “İklim değişikliği, son yıllarda dünyanın her köşesinde hızla kendini gösteren, özellikle tarım sektörü üzerinde derin ve kalıcı etkiler bırakan bir olgu. Tarım; doğrudan hava şartlarına, sıcaklık, yağış ve iklimsel olaylara bağlı bir sektör olarak, iklim değişikliğinden en fazla etkilenen alanların başında gelmekte. Küresel sıcaklık artışları, değişen yağış düzenleri ve sıklaşan ekstrem hava olayları, tarımsal üretimi gelecek adına tehdit etmekte. İklim değişikliğinin tarımsal üretime etkileri hem üretim miktarlarını hem de kaliteyi doğrudan etkilemekte. Bu olumsuz etkileri minimize edebilmek için tarımda sürdürülebilir yöntemlerin benimsenmesi, su yönetimi ve toprak koruma tekniklerinin geliştirilmesi, dirençli tarım ürünlerinin çeşitlendirilmesi ve iklim dostu tarım politikalarının uygulanması büyük önem taşımakta. Ayrıca, erken uyarı sistemleri ve bilimsel araştırmalar aracılığıyla tarım sektörü, değişen iklim şartlarına daha uyumlu hale döndürülebilir” dedi. GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı da meclis konuşmasına geçtiğimiz hafta Gaziantep’i ziyaret eden Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun programı hakkında bilgiler vererek başladı. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun Nizip’te okul açılışının yanı sıra GTB’nin de entite ortağı olduğu İstasyon Gaziantep’in açılış töreni, ödül töreni ve Gaziantep Oda ve Borsaları Ortak Meclis İstişare Toplantısı’na katıldığını hatırlatan Akıncı, istişare toplantısında sektörel sorunlar ile üye talep ve önerilerini ifade ettiklerini söyledi. Hisarcıklıoğlu’nun Gaziantep programının son derece verimli geçtiğini aktaran Akıncı, ayrıca Gaziantep Ticaret Borsası’nın da aralarında bulunduğu 17 ticaret borsası ortaklığında kurulan Akdeniz Ürün Piyasası Aracı Kurumu Anonim Şirketi hakkında da açıklamalarda bulundu. Akdeniz ÜPAK’ın, TÜRİB’de işlem gören Elektronik Ürün Senetleri (ELÜS) ve bu ürünlere dayalı vadeli işlem sözleşmelerinin alım satımında aracılık yaparak sektördeki tüm yatırımcılara hizmet vereceğini kaydeden Akıncı, “ÜPAK’lar aracılığıyla tarım piyasalarındaki fiyat belirsizliği en aza indirilecek, finansmana erişim kolaylaşacak ve vadeli işlemler gibi yeni ticari araçlar devreye girecek” diye konuştu. GTB Kasım Ayı Meclis Toplantısı, meclis üyelerinin görüş ve önerilerini paylaşmasının ardından sona erdi.
Sakarya Sigara ile alkol, akciğer ve meme kanserini tetikleyen faktörlerin başrolü Türkiye’de erkeklerde en çok görülen akciğer, kadınlarda ise meme kanserini tetikleyen en önemli faktörlerin başında sigara ile alkol tüketimi geliyor. Gelişen teknolojiyle kanserin erken tanısı iyileşme oranını arttırıyor. Kemoterapinin yerini yavaş yavaş kaybettiğini aktaran SEAH Tıbbi Onkoloji Kliniği İdari Sorumlusu Prof. Dr. İlhan Hacıbekiroğlu, “Kanserin moleküler temelinin anlaşılmasıyla birlikte genetik ilaçlar, kişiye özel taşıdığı mutasyon yada genetik değişiklikleri taşıyan tedaviler sunuyoruz” dedi. Türkiye genelinde ölüm sebebi kanser hastalığında erkeklerde akciğer, kadınlarda ise meme kanseri vakaları ön plana çıkıyor. Genetik yatkınlığın yanı sıra sigara ve alkol tüketimi ise bu hastalıkları tetikleyen en önemli faktörlerin baş rolünde yer alıyor. İnsan vücudunun herhangi bir kısmında anormal hücrelerin kontrolsüz şekilde büyüyerek diğer organlara yayılmasıyla başlayabilen kanser hastalığının oluştuğu dokuya göre isimlendirilen 200’den fazla türü olduğu biliniyor. Kanserin en yaygın türleri arasında ise akciğer, meme, cilt, prostat, mide, kalın bağırsak (kolon), rahim ağzı (serviks) kanseri ve lenf bezi tümörleri en fazla karşılaşan tür olarak literatürde yer alıyor. Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi (SEAH) Korucuk Kampüsü Onkoloji Kliniği İdari Sorumlusu Prof. Dr. İlhan Hacıbekiroğlu ise bu hastalıkların gelişen tedavileri hakkında ve aşamaları hakkında konuştu. Gelişmiş ülkelerde erkeklerde prostat kadınlar da ise meme kanserini ön planda olduğunu belirten Hacıbekiroğlu, ülkemizde erkekler de akciğer, prostat kadınlar da ise meme ve tiroit kanserinin ön planda olduğunu açıkladı. “Vücutta 200’ün üzerinde hücre tipi var ve bunların hepsinde kanser gelişiyor” SEAH Tıbbi Onkoloji Kliniği İdari Sorumlusu Prof. Dr. İlhan Hacıbekiroğlu, “Günümüzde kemoterapi sürecinde çıkmış durumdayız. Kanserin moleküler temelinin anlaşılmasıyla birlikte genetik ilaçlar, kişiye özel taşıdığı mutasyon yada genetik değişiklikleri taşıyan tedaviler sunuyoruz. Vücutta 200’ün üzerinde hücre tipi var ve bunların hepsinde kanser gelişiyor. Bu gelişen kanserlerin hepsinde evre ve alt taraftaki moleküler değişiklikler farklılıklar gösteriyor. Bazı kanser türleri var ki, modern tedaviler ölçüsünde çok ciddi sağ kalımlar elde ediyoruz. Örneğin, melenom gibi deri kanserinde 3 ay yaşayan metastatik evre 4 hastalar şuan immünuterapi bu kanser türünde etkili olması sebebiyle yüzde 10-15’lik gibi kısmı 10 yılları görmeye başladı ve bu inanılmaz bir başarı. Akciğer kanserinde sadece kemoterapiyle bir yıl yaşayan hastalar, moleküler bir değişiklik tespit edilmesi hastalar grubunda baktığınız zaman 8 yılları bulabiliyor buda evre 4 bazında olan hastalık için söylüyorum” dedi. “Artık kemoterapi biraz biraz gündemimizden düşmeye başladı” Kemoterapinin gündemden düşmeye başladığını belirten Hacıbekiroğlu, “Artık kemoterapi biraz biraz gündemimizden düşmeye başladı, hedefe yönelik tedaviler ve immünuterapi şu aşamada modern tedaviler olarak kullanıyoruz. Bir çok kanser türünde ileri aşamadakilerde küretif aşamada değiliz. Modern tedaviler ölçüsünde gerçekten kronikleştirilmiş, kısa sürede yaşayan hastaları uzun süreye taşımız durumdayız ancak tamamen silme özellikle evre 4 hasta gurubunda şu aşamada çok gerçekçi bir hedef değil ama şuan ki modern gelişmeler orayı hedefleyerek hızlıca gitmemizi sağlamakta” diye konuştu. “Kanseri yenmek için aslın en başta yakalanmamak gerekiyor” Kanseri tetikleyen faktörlerden uzak durulması gerektiğini belirten Hacıbekiroğlu, “Kanseri yenmek için aslın en başta yakalanmamak gerekiyor. Korunabileceğiniz bir risk faktörü varsa bundan uzak durmak yada bırakmaktı. Örneğin, sigara kullanıyorsanız ve bırakırsanız akciğer kanseri riskinizi çok ciddi anlamda azaltmış olursunuz yada kötü bir beslenmeye sahipseniz ve bunu düzelttiğiniz zaman ciddi anlamda obeziteyle ilişkili kanser türlerinden uzak durursunuz. Bunları yapamıyorsanız, tarama yapılan kanserler bazında erken yakalanmasını sağlamak gerekir. Melenomda, kolon kanserinde, prostat ve meme kanserinde de erken teşhisle erken evrede yakalayıp hastaları tam olarak sağlığına kavuşturmak hedeflenebilir. Kansere yakalanırsanız artık palyatif dediğimiz sistemik tedaviler gibi hastaların sağ kalımlarını maksimize edecek gerek cerrahi tedavilerle entegre edecek şekilde maksimum sağ kalımlar hedeflenebilir” şeklinde konuştu. “Türkiye standartları üzerinde bir tesise sahip” SEAH’ın ülke standartlarının üstünde bir hizmet verdiğinin altını çizen Hacıbekiroğlu, “Ben Tıbbi Onkoloji Derneği Akreditasyon Kurulu’ndayım bir çok kemoterapi ünitesi ve onkoloji merkezini de standartlarının yeterlilik anlamında denetlemesini de yapıyorum. Ancak Sakarya bazında konuşacak olursak yarı otomatik veya manuel sistemle, 35 yataklı, 9 poliklinikle, klinik araştırma merkezine sahip, günde 90 hastanın kemoterapi yükünü çekebilecek, yılda 3 bin yeni hasta, 55 bin poliklinik hizmeti verebilen Türkiye standartları üzerinde bir tesise sahip global anlamda” ifadelerini kullandı.