GÜNDEM - 14 Aralık 2024 Cumartesi 10:10

Samsun’un iki kırsal mahallesinde ilginç isim geleneği: Erkekler ’Yahya’, kadınlar ’Sati’

A
A
A
Samsun’un iki kırsal mahallesinde ilginç isim geleneği: Erkekler ’Yahya’, kadınlar ’Sati’

Samsun’un iki kırsal mahallesinde ilginç isim geleneği dikkat çekiyor. Mahallelerdeki erkeklerin çoğunlukla "Yahya", kadınların ise "Sati" ismini taşıması, duyanları hayrete düşürüyor. Mahalle sakinleri, birbirlerini isimlerden ziyade lakaplarla ayırt ediyor.


Havza ilçesine bağlı Mısmılağaç ve Üniversite Mahallelerinde oturan insanların çoğunluğu aynı isimleri taşıyor. Bunun nedeni ise bölgeye özgü bir gelenek. Çocukları olmayan çiftler Mısmılağaç Mahallesi’nde bulunan ’Şehit Yahya Dede Türbesi’ne giderek dua ediyor. Akabinde doğan çocuklara erkek olursa Yahya, kız olursa Sati ismi veriliyor. Avrupa’dan bile çocuğu olmayan insanların dua etmeye geldiği mahallede insanlar Yahya ve Sati isimlerindeki kişileri lakapları ile ayırıyor. Mahalliler birbirlerine ’Yağcı’, ’Keleş’, ’Kara’, ’Yumuşak’ gibi lakaplarla sesleniyor.



“Buraya Avrupa’dan çocuğu olmayan insanlar geliyor”


Mısmılağaç Mahallesi Muhtarı Mehmet Altınok, “Mahallemizde mevcut olarak şu anda 94 tane Yahya isminde kişi var. Bunların isimlerinin koyulma sebebi, Yahya Baba Türbesi’dir. Çocuğu olmayanlar buraya gelip dua ediyor. Daha sonra aileler doğan çocuklarına Yahya ve Sati isimlerini veriyor. Buraya Avrupa’dan bile çocuğu olmayan insanlar geliyor ve dua ediyor” dedi.



"Çocuğumuzun ismini erkek olursa Yahya, kız olursa Sati koyuyoruz"


Üniversite Mahallesi Muhtarı Sultan Süleyman Aydın, “Mahallemizde evliya kabrimiz var. Şehit Yahya Dede Türbesi. Benim de 3 sene çocuğum olmadı. Oraya gidip dua ettik. Sonra çocuğumuz oldu. Ben de oğluma Yahya ismini koydum. Mahallemizde böyle bir gelenek var. Erkeklerimizin yüzde 90’ı Yahya, kızlarımızın ise Sati’dir" diye konuştu.


Diğer vatandaşlar ise babasının, dedesinin, akrabaları dahil birçok kişinin ismi Yahya olduğunu, mahallede kişilerin lakaplarla ayrıldığını ifade ettiler.



Samsun’un iki kırsal mahallesinde ilginç isim geleneği: Erkekler ’Yahya’, kadınlar ’Sati’

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Kardeşinin çalınan bisikleti, 13 yaşındaki çocuğu dedektif yaptı Antalya’nın Serik ilçesinde 13 yaşındaki çocuk, 9 yaşındaki kardeşine ait çalınan bisikleti dedektif gibi iz sürerek buldu. Bisikletle çok hatıraları olduğunu belirten çocuk, “Çalındığı için çok üzülmüştüm. Hatta çalındıktan sonra rüyama bile aradığım girdi. Çıkıp arayayım dedim. Aradım, buldum, mutluyum, başardım” dedi. Serik ilçesi Yeni mahalle de 12 Aralık günü sabah saatlerinde Zekai Metin’in oturduğu apartmanın bahçesinden oğlu Murat Metin’e (9) ait bisiklet kimliği belirsiz kişilerce çalındı. Apartmanın güvenlik kamera kayıtlarını izleyen Zekai Metin’in oğlu Arda Metin (13) bisikletin bisikletle gelen 2 kişi tarafından çalındığını gördü. Dedektif gibi iz süren küçük çocuk, okulun bulunduğu yere giderken bisikleti çalan şüphelilerden bir tanesini görüp yanına gitti. Kamera kayıtlarını şüpheliye izleten Metin, şüphelinin kaçmasına izin vermeyerek yakaladı. Daha sonra babasına haber vererek yakalattığı çocuğu polise teslim etti. Şüphelini yer göstermesi ile bulunan bisikleti polis, Metin ailesine teslim etti. Bisikletin çalınma anları güvenlik kamerasına yansıdı Öte yandan bisikletin çalınma anları güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde, yaşı küçük iki çocuğun iki bisikletle apartmanın bahçesine geldiği, ardından çocuklardan birinin kendi kullandığı bisikleti bırakıp Metin ailesine ait bisikleti alıp götürdüğü, bir süre sonra tekrar gelip kendi bisikletini de götürmesi yer aldı. Şüpheli Abdullah A. (11) ise serbest bırakıldı. "Korkutmamak için omzundan tuttum" Adeta bir dedektif gibi iz sürerek çalınan bisikletini bulan ve şüphelilerden birini yakalatan Arda Metin, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Perşembe günü kardeşimin bisikleti çalınmıştı. Okuldan çıktıktan sonra onu aramaya başladım. 3-4 saat sokaklarda gezdim. Hurdacılara gittim bisikletin fotoğrafını gösterdim. Gelirse haber vermelerini istedim. Sonra eve dönerken son kez okulun oraya gittim. Kamera kayıtlarında bisikleti çalan çocuğu gördüm. Bizim bisikleti çalıp yerine bıraktığı bisikletle duruyordu. Ben çocuğun yanına gittiğimde onu korkutmamak için bilgisayarımın çalındığını kamera kayıtlarına bakmasını istedim. Korkutmamak için omzundan tuttum. Babamın bana attığı kamera kaydını izlettim oradakinin kim olduğunu sordum. Kendisini görünce şaşırdı. Ben de bu sensin dedim. Bisikletin yerini söyle yoksa polis çağıracağım dedim. Bir anda yere yattı. Elimi ısırdı. Etrafta bulunan herkes başımıza toplandı. Gelenlere elimdeki görüntüleri gösterdim. Daha sonra babamı aradım. Polisle birlikte geldi. Babamla birlikte çocuğu polise teslim ettik. Bisikleti aldım eve gittim” dedi. "Aradım, buldum, mutluyum, başardım" Çalınan bisikleti kardeşinden önce kendisinin de kullandığını belirten Metin, “4 sene ben bindim. Bisikletle okula gidip geldim. Çok kez düştüm. Hatta bir keresinde kaşımı yardım. Birkaç defa az daha araba çarpıyordu. Bisikletimle çok hatıralarım vardı. Çalındığı için çok üzülmüştüm. Hatta çalındıktan sonra rüyama bile aradığım girdi. Çıkıp arayayım dedim. Aradım, buldum, mutluyum, başardım” diye konuştu. Baba Zekai Metin ise, bisikleti buldukları için mutlu olduklarını söyledi ve bir mesaj verdi. Metin, “Bisikletimiz bulunduktan sonra diğer bisikletlerin sahiplerine ulaşabilmek için sosyal medyada yayınladıktan sonra beni çok arayanlar oldu. Özellikle pahalı ve yetişkin bisikleti hırsızlıkları çok fazla olmuş. Konuyla polisimizin biraz daha fazla ilgilenmesini istiyorum. Çünkü son bir hafta içerisinde bayağı hırsızlık olayı olmuş. Benim evim Yeni Mahallede, bisikletin bulunduğu mahalle ise Kökez Mahallesi evimle arasında en az 2-3 kilometre mesafe var” dedi.
Konya Çalıştığı depodan 2,5 milyonluk zirai ilaç çaldı, "Kredi kartı borcum çoktu" dedi Konya’da çalıştığı tarım ilaçlarının bulunduğu depodan 2,5 milyon liralık zirai ilaç çalan kişi ile kardeşi sosyal medyadan açtıkları sahte hesap üzerinden ilaçların satışını yaptıkları sırada müşteri kılığındaki polis ekiplerine yakalandı. Depo sorumlusu olan şüphelinin ilk ifadesinde, "Kredi kartı borcum vardı, mecburiyetten yaptım" diyerek kendini savunduğu öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, merkez Karatay ilçesinde bulunan zirai ilaç satışı yapan bir iş yerindeki firma yetkilileri, 2,5 milyon lira değerinde ilaçların eksikliğini fark edince durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirerek hırsızlık ihbarında bulundu. Olay yerine sevk edilen Karatay İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Suç Önleme ve Soruşturma Büro Amirliği ekipleri iş yeri ve çevresinde yaptığı teknik çalışma sonrası çalınan ürünlerin sosyal medya üzerinden satışa çıkarıldığını belirledi. Polis ekipleri, sayfa üzerinden ilaç siparişi verdi. Karatay ilçesinde belirlenen adrese ilaçları getiren şahıslar polis ekiplerince gözaltına alındı. Gözaltına alınan kişi ifadesi almak üzere emniyete götürülürken, şahsın iş yerinde depo sorumlusu olarak görev yapan Gökhan Y. olduğu ortaya çıktı. Gökhan Y.’nin hırsızlığa başladıktan sonra kiraladığı depoda yapılan aramada 11 koli halinde 220 adet zirai ilaç ele geçirildi. "Kredi kartı borcum çoktu" Emniyette ifadesi alınan Gökhan Y.’nin iş yerinden çıkışını yaptığı malzemeleri sosyal medyadan kardeşinin açtığı sahte hesap üzerinden satışını yaptığını söylemesi üzere Gökhan Y.’nin kardeşi Mithat Can Y. kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Gökhan Y., ilk ifadesinde ise, "Kredi kartı borcum çoktu. Çıkış yöntemi için ben bu şekilde iş yerindeki malzemeleri çalıp, kardeşimle beraber satışını yaptık" dediği öğrenildi. Kardeşler emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Osmaniye Suriyelilerin gidişi sanayi esnafını etkilemez Suriye’de Esad rejiminin çökmesinin ardından Suriyeli vatandaşlar ülkelerine dönmek için gün sayarken, Osmaniye’de sanayi esnafı, alttan yetişen kalifiye eleman olduğu için kendiler için bir sorun oluşturmayacağını söyledi. Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde 22 yıldır oto tamir işi yapan Zeynel Körnüş, Suriye’deki iç savaştan sonra işyerinde çok sayıda Suriyeli vatandaş çalıştığını ve bunların içerisinde Yasin Küçük ile 12 yıldır birlikte çalıştığı gayet memnun olduğunu söyledi. Yasin’in atölyeye geldiğinde çok küçük olduğunu ve yanlarında büyüdüğünü belirten Körnüş, Suriyelilerin gidişinin alttan yetişen kalifiye eleman olduğu için kendiler için bir sorun oluşturmayacağını söyledi. Suriyelilerin gidişinin sanayi esnafını etkilemeyeceğini söyleyen Zeynel Körnüş, “Düziçi ilçesinde oto tamir işi yapıyorum.2011 yılında çıkan Suriye iç savaşından dolayı ülkenin çeşitli yerlerine Suriyeliler yerleşti. Bir kısmı da Düziçi ilçesine yerleşti. Benim yanımda çok sayıda çalışan oldu. Özellikle bir tanesi ortalama 12 yıldır yanımda çalıştı, çok küçüktü benim yanıma geldiğinde memnumdum bir sıkıntı yaşamadım. Bir kısmı zaten vatandaşlıkta aldı. Yani gider gitmeze ona bir şey diyemeyiz sonuçta onların bir memleketi var o kendilerin kararı. Suriyelilerin gidişi sanayi esnafını etkilemez arkadan yetişen eleman olduğu için etkilemez. Şuan benim yanımda 7 tane Türk eleman var çalışan 1 Suriyeli kaldı. Gidip gitmemek onların kararı’’ diye konuştu. Ailelisiyle birlikte Suriye’ye dönüş için karar vermediğini söyleyen Yasin Küçük, “Osmaniye Düziçi ilçesine 2012 yılında geldim. Buraya geldiğimde çok küçük yaştaydım ortalama 12-13 yıl oldu. Oto tamircisiyim Zeynel ustamın yanında sağ olsun bana çok iyi davrandı ağabeylik yaptı amcalık yaptı. Mesleği öğretti bana şuanda oto tamircisiyim. Şuan ailemle bir karar vermedik dönüş için durumlara göre bakacağız’’ dedi.