ÇEVRE - 27 Eylül 2024 Cuma 10:54

Samsun’da 21 yılda 270 bin sülün yetiştirilerek doğaya salındı

A
A
A
Samsun’da 21 yılda 270 bin sülün yetiştirilerek doğaya salındı

Samsun Gelemen Sülün Üretme İstasyonu’nda 21 yılda 270 bin sülün yetiştirilerek doğaya salındı.


Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce sülün neslinin azalma tehlikesinde olması sebebiyle 1969 yılında Gelemen Sülün Üretme İstasyonu kuruldu. 2003 yılından sonra düzenli üretime başlayan istasyonda bugüne kadar 270 bin sülün yetiştirildi. Yetiştirilen erkek ve dişi sülünler belli bir olgunluğa geldikten sonra Türkiye’nin farklı noktalarında doğaya salınıyor.


Çalışmalar hakkında bilgi veren Doğa Koruma ve Milli Parklar 11. Bölge Müdürü Resul Doğan, "Gelemen Sülün Üretim İstasyonu 1969 yılında kurulmuş. İlk yıllarda üretimde belli sıkıntılar yaşansa da 2003 yılından sonra düzenli bir üretime geçmiş ve sonra 270 binin üzerinde sülün üretimi yapılarak doğaya salma işlemi gerçekleşmiştir. Burada amaç, doğada azalan türün devamını sağlamaktır. Üretim istasyonumuzda bugün itibarıyla 2 bin 500 civarında anaç sülünümüz bulunmaktadır. Bunlardan 2 bin tanesi dişi, 500 civarı erkektir. Ortalama bir dişi sülünden yıllık olarak 40 ile 45 tane yumurta almaktayız. Üretim mevsimi mart gibi başlayıp, haziran ayında sonlanmaktadır. Alınan yumurtalar kuluçka makinelerine yerleştirilerek 24 gün süre içerisinde yumurtalardan çıkım sağlanmaktadır. Civcivler yumurtalardan çıktıktan sonra 15 ile 20 gün civciv kafeslerinde, daha sonra kapalı büyüme kafeslerinde bakılmaktadır. 8. haftadan sonra açık alanlara yerleştirilerek, 1 yıl ergenliğe gelinceye kadar tutulmaktadır. Doğaya salınacak büyüklüğe gelen sülünler genel müdürlüğümüzün bize gönderdiği tahsisler doğrultusunda ilgili illere gönderilerek doğaya salınımı yapılmaktadır" diye konuştu.



"Özel olarak takip ediliyor"


Salınan sülünlerin takibinin de yapıldığını söyleyen Doğan, "Genelde sülünlerimizi tabiat parklarına, sulak alanlara, yaban hayatı geliştirme sahalarına salıyoruz. Bu alanlar avcılığa kapalı alanlardır. Bu kapalı alanlarda genelde senede iki defa sayım ve envanter çalışması yapıyoruz. Bunu yaparken fotokapanlardan, termal kameralardan, çeşitli teknolojik aletlerden, dronlardan faydalanıyoruz. Kızılırmak ve Yeşilırmak sahalarında daha önce doğaya saldığımız sülünlerin yuvalarını tespit ettik. Sülünün dünyada salım ve yerleştirmede başarı oranı düşüktür. Ama biz bu gördüğümüz neticeler sonucunda amacımıza ulaştığımızı düşünüyoruz" şeklinde konuştu.



"Bu yıl 2 bine yakın sülün doğaya salındı"


Doğan, bu yıl 2 bin sülünün tabiata salındığını belirterek, "Sülün Doğu Karadeniz, Orta Karadeniz habitatlarında yaşayan türler olduğu için talepler doğrultusunda Kastamonu’nun sahil kesimlerine, Sinop, Rize, Giresun ve Trabzon’da bu yıl salımlar gerçekleştirdik. 2003 yılından bugüne kadar 270 bin sülün doğaya salındı. Bu yıl ise 2 bine yakın sülün doğaya bırakıldı. Talepler doğrultusunda salımlar devam etmektedir" ifadelerini kullandı.


Doğan, amaçlarının sülün potansiyelinin artması olduğunu ifade ederek, "Bütün kanatlılar kene ve buna benzer böceklerle beslenirler. Bizim doğaya sülünleri salma ve yerleştirme amacımız keneler için değil, genel olarak sülün potansiyelinin artırılması ve neslin devamı içindir" açıklamasında bulundu.



"Yaşam alanları daralmış ve nesli tehlikeli sınıra geldiği için üretim istasyonları kuruldu"


Doğan şunları söyledi:


"Sülün, sülüngiller familyasından 50 altı türü olan bir türdür. Dünyada genel olarak Orta Asya’dan yayılış gösterir. Buradan Aral Gölü, Hazar Denizi, Kafkaslar’a kadar, zaman içerisinde de insan eli ile Avrupa’ya kadar taşınmış bir türdür. En yaygın olan halkalı sülündür. Sülün ismini bugünkü Gürcistan’da kuruluşmuş antik çağ krallığı olan ‘Kolhis Krallığı’ndan almaktadır. Ülkemizde doğal olarak yetişen Kafkas sülünüdür. Kafkas sülünü, Doğu Karadeniz, Batı Karadeniz, Sinop’a kadar uzanan coğrafyalarda, Kızılırmak ve Yeşilırmak deltalarında 0 ile 400 rakımlarında bulunmaktadır. İnsanoğlu var olduğu sürece doğaya müdahale etmiş ve yaşam alanlarını, doğal habitatları değiştirmiştir. Nüfus artışı, tarımsal alanların genişlemesi, sanayileşmenin gelişmesi, doğal afetler nedeniyle Kafkas sülününün yaşadığı doğal alanlar tahrip olmuştur. Yaşam alanları daralmış ve nesli tehlikeli sınıra geldiği için bunu desteklemek amacıyla sülün üretim istasyonlarının bakanlığımız adına kurulmasına karar verilmiştir."


Üretim istasyonu faaliyetlerine son hızla devam ediyor.



Samsun’da 21 yılda 270 bin sülün yetiştirilerek doğaya salındı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize CHP’li Pazar Belediyesi kesilen cezalara rağmen çöplerini dere kenarına dökmeye devam ediyor Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekiplerinin Rize’nin Pazar Belediyesi’ne toplanan çöpleri dere kenarına döktüğü gerekçesiyle ceza kesmesine rağmen belediye aynı işlemi sürdürüyor. Pazar Belediyesi ekipleri, çöpleri ilçeye bağlı Soğuksu Mahallesi’nde derenin kenarına dökerek üstünü toprakla kapattı. Bunun üzerine mahalle halkı mağduriyetlerini dile getirerek ihbarda bulundu. İhbar üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Rize İl Müdürlüğü ekipleri harekete geçti. Yapılan denetimde Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Pazar Belediye Başkanlığı’na ait çöp toplama araçlarının evsel atığı dere kenarına döktüğü, üzerinin de toprak ile kapatılmaya çalışıldığı tespit edildi. Çöplerin kaldırılarak atık tesisine gönderilmesi için uyarılan belediyeye ilgili Çevre Kanunu’na istinaden 1 milyon 299 bin lira ceza kesildi. Ceza kesilmesine rağmen belediye, 12 saat geçmeden gece saatlerinde aynı bölgeye tekrardan çöp dökümü gerçekleştirdi. Belediyenin vahşi depolama için alanı genişletmek amacıyla ağaç kesimine başladığını iddia eden mahalleli, bu durumun bir an önce durmasını istiyor. “Vahşi depolama alanı oluşturuyorlar” Mahalle sakinlerinden Oğuzhan Demir yaptığı açıklamada, “Çöp deyince çok da düşünülecek bir şey yok. Mahalle ortasına ve dere kenarına döküldü. Arazinin benim olup olmaması önemli değil. Buranın yarısı benim arazim, yarısı da hazineye ait bir arazidir. Benim araziye girmeye başlayacaktı. Vahşi depolama alanı oluşturuyorlar. İlk önce ayın 10’unda döküldü. Belediyeyi şikayet ettik, durmadılar. Araklı’da sel olunca bahane edilmeye başlandı. Araklı’da sel olduğunu, tesisin kapalı olduğunu söylüyorlar. Çektiğimiz resimlerde de tarihler belli. Bizi sadece oyalayıp durdular. 12 saat geçmeden tekrardan döküm yaptılar” ifadelerini kullandı. “Sesimizi duyurmaya çalışıyoruz” Belediyenin çevreye zarar vermeye devam ettiğini ifade eden Zeki Demir ise, “Çöp dökmeye devam ediyorlar. Çevre katliamına devam ediyorlar. Burada bizim hiçbir partiyle işimiz yok. Biz buralıyız. Bizim buraları savunmamız lazım. Sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Başka bir şey yok. Bazı kişiler tarafından da hedef halindeyiz. O kişiler bir gün gelsinler bize misafir olsunlar. Balkonda bir oturup çay içelim, o zaman onların görüşlerini merak ediyorum” şeklinde konuştu.
Kastamonu Kastamonu Üniversitesi, defne yaprağını analiz edecek Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi’nden Prof. Dr. Orhan Kandemir’in yürütücülüğünde hazırlanan “Defne Değer Zinciri Analizi” projesi desteklenmeye hak kazandı. Ormancılık ve tabiat turizmi sahasında ihtisaslaşan Kastamonu Üniversitesi, bölge ekonomisine katkı sağlayacak yeni bir projeyle bir kez daha adından söz ettiriyor. Bu çerçevede, Prof. Dr. Orhan Kandemir’in yürütücülüğünde hazırlanan “Defne Değer Zinciri Analizi” projesi, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) tarafından onaylanarak 300 bin TL’lik bütçe desteği almaya hak kazandı. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın “2024 Yılı Ağaç ve Orman Ürünleri Üretiminde Nitelik ve Niceliğin Arttırılması Teknik Destek Programı” çerçevesinde desteklenen proje ile Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içinde yer alan yaklaşık 15 bin hektarlık defne potansiyelinin katma değerininin arttırılması hedefleniyor. Özellikle Kastamonu’nun sahil bölgesindeki ilçelerindeki orman köylerinde, önemli bir gelir kaynağı olan defne toplayıcılığının daha verimli ve sürdürülebilir şekilde yapılabilmesi için kapsamlı bir değer zinciri analizi gerçekleştirilecek. Projeyle birlikte, toplanan defnenin ekonomik katkısının ne kadarının Kastamonu’da kaldığı ve defne ürünlerinin başka hangi alanlarda katma değer oluşturabileceği ortaya konacak. Elde edilecek yol haritası sayesinde defne ticareti yapanlar, yatırım planlayan girişimciler, akademisyenler, kamu kurumları ve orman köylüleri bu projeden doğrudan yararlanacak. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, projeye ilişkin değerlendirmesinde, bu tür projelerin sadece akademik bilgi birikimini değil, aynı zamanda toplumla olan bağları güçlendirdiğini ifade etti. Defne değer zincirinin analizinin, çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunacağı ve yerel ekonominin gelişmesine önemli bir destek sağlayacağını söyleyen Rektör Topal, ayrıca projede emeği geçen herkese teşekkür ederek Kastamonu Üniversitesi’nin Ormancılık ve Tabiat Turizmi alanındaki uzmanlığıyla attığı bu adımın, bölge ekonomisine önemli katkılar sağlamasını diledi.