GÜNDEM - 23 Kasım 2024 Cumartesi 12:06

Misk kedisinin midesinde fermante olan ve titizlikle hazırlanan kahvenin tozu bile ziyan edilmiyor

A
A
A
Misk kedisinin midesinde fermante olan ve titizlikle hazırlanan kahvenin tozu bile ziyan edilmiyor

Misk kedisinin midesinde fermante olan dünyanın en pahalı kahvesi ‘Kopi Luwak’ı Sakarya’ya getiren işletmeci, bu kahveyi 3 metrekarelik dükkanında fincanı 480 liradan satıyor. Kilosu bin dolara satılan ve titizlikle tüketime hazırlanan bu kahvenin bir toz taneciği bile ziyan edilmiyor.


Endonezya’da kahve meyvesini yiyen misk kedisinin sindirim sisteminden geçen ve dışkı yoluyla çıkan Kopi Luwak (Luwak kahvesi) dünyanın en pahalı kahvesi haline geldi. Luwak kahvesi, daha az kafein içeriğiyle de geleneksel kahvelere göre zengin aroması ile daha yumuşak bir içim sunuyor. Kilosu bin Dolar’a satılan kahveyi Sakarya’ya getiren işletmeci Murat Bilgin, Adapazarı ilçesindeki 3 metrekarelik dükkanında bu kahvenin fincanını 480 liradan satışa sundu. Türkiye üzerinde nadir bulunan ve titizlikle tüketime hazırlanan kahvenin bir toz taneciği bile ziyan edilmiyor.



“Kar gözetmeksizin fincanını 480 TL gibi bir fiyata sunuyoruz”


Tarihi Uzun Çarşı’da bulunan Tarihi Orta Camii altında 3 metrekarelik dükkanda dünyanın en pahalı kahvesini müşterilere sunan Murat Bilgin, “Türkiye’de nadir bulunmasının sebeplerinden bir tanesi çok pahalı ve nadir üretilen kahve olması. Endonezya’nın Açe bölgesinde üretilen bir kahve. Misk kedisinin sindirim sisteminde fermante olan bir kahve türü. ‘Kopi Luwak’ olarak biliniyor, kopi Endonezya dilinde kahve demek. Türkiye’de çok az bulunuyor, kilosu bin Dolar’a kadar çıkan bir kahve. Vatandaşların bu kahveyi deneyimleyebilmesi için çok kar gözetmeden fincanını 480 TL gibi bir fiyata sunuyoruz. Kahveyi el değirmeninde çekiyoruz, masada demliyoruz hatta istedikleri zaman misafirlerimiz ile birlikte demliyoruz. Kültür alış-verişi ve tat deneyimi yaşatmak istiyoruz” dedi.



“Tamamen doğal hayatın içerisinde üretileni tercih ediyoruz”


Tamamen doğal hayatın içerisinde üretilen kahveyi tercih ederek sertifikasyon sürecine de dikkat ettiklerini aktaran Bilgin, “Kahvenin üretim aşaması çok meşakkatli. Biz kahveyi satın alırken doğal hayatta yaşayan kedilerden elde edileni aldık ve sertifikasyona bu konuda dikkat ediyoruz. Kafeste beslenen hayvanların değil tamamen doğal hayatın içerisinde üretileni tercih ediyoruz. Kahve, misk kedisinin beslenme unsurlarından birisi. En iyi kahve kirazlarını seçiyor ve yiyor. Bu yediği kirazlar kedinin midesindeki enzimler ile biraz daha yumuşuyor ve sindiremediği çekirdekler, dışkılama ile birlikte dışarıya çıkmış oluyor. Oranın halkı bunu topluyor, temizliyor ve sonrasında kahvenin dışındaki zardan içerisindeki çekirdekleri ayıklıyorlar. Bunun ardından tekrar yıkama işlemi gerçekleştiriliyor. Bu sebeplerden dolayı üretim de kısıtlı oluyor, çünkü ağaçtan toplanan bir ürün değil. Yeşil çekirdek olarak alıyoruz, özel olarak kavruluyor. Kavrulan kahveleri de burada el değirmeni ile öğütüyoruz. V60 denen bir demleme ekipmanı ile filtre kağıdı içerisinde süzerek demliyoruz. Diğer kahvelerden biraz asit oranı biraz daha yüksek olduğu için demlerken gramajını da biraz daha az kullanıyoruz. Aslında bu durum kahveyi deneyimlemek isteyen kişinin de maaliyetini aşağıya indirmiş oluyor” şeklinde konuştu.



“Ulaşılması oldukça güç”


Sakarya’nın tarihi çarşısına renk katıp, bir cazibe oluşturabilmek amacı ile kahveyi satışa sunduğunu söyleyen Bilgin, “Kahve bütün dünyada çok değerli ve yaygın tüketilen bir içecek türü. Diğer kahvelerin kilogram fiyatları 10-20 Dolar arasında değişirken bunun bin Dolarlık bir fiyatı var. Oldukça yüksek bir fiyat tabi bu kahveyi alıp evde deneyimlemek biraz zor. O yüzden biz işletme olarak çokta kar gözetmeksizin sırf kahve kültürüne bir katkımız olsun ve Sakarya’nın tarihi çarşısına renk katıp, cazibe oluşturalım diye uygun fiyatta sunuyoruz. Sakarya’ya gelen misafirlerimizi de bekleriz. 1750’lerde yapılmış tarihi bir caminin altında 3 metrekarelik bir dükkanımda bu hizmeti sunuyorum. Bildiğim kadarı ile Sakarya’da bu kahve başka bir yerde yok. Türkiye genelinde de iki elin parmak sayısını geçmeyecek kadar yerde bulunuyor bu kahve, ulaşılması oldukça güç” ifadelerini kullandı.



Misk kedisinin midesinde fermante olan ve titizlikle hazırlanan kahvenin tozu bile ziyan edilmiyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep 24 Kasım öğretmenler günü mesajı SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, “24 Kasım Öğretmenler Günü” dolayısıyla yayımladığı mesajında “Öğretmen, eğitimin en temel bileşenidir” dedi. Prof. Dr. Dağlı, insan hayatı boyunca öğrenmenin yaşı olmadığına, her bireyin yetişmesinde gösterdikleri emek, sabır ve fedakârlık ile büyük rol üstlenen öğretmenlerin değerli olduğuna vurgu yaptı. “Bilginin çok çabuk tüketildiği dijitalleşen dünyada ülkemizin gelişimi ve ilerlemesi için çok çalışan, üreten, araştıran nitelikli nesillere ve bu nesilleri yetiştirecek vizyon sahibi öğretmenlere her zamankinden daha çok ihtiyacımız olduğunun bilincindeyiz” diyen Prof. Dr. Dağlı, mesajını şöyle sürdürdü: “Öğretmenliğin ne kadar kutsal meslek olduğunu bulunduğu her ortamda anlatan, ‘Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır.’ diyerek eğitimin bir milletin kalkınmasının temelini oluşturduğuna inanan Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’e büyük bir minnet borçluyuz. Bizler de O’nun aydınlattığı yolda, aklın ve bilimin rehberliğinde geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi iyi eğitim almış bireyler olarak yetiştirmek amacıyla var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.” Prof. Dr. Dağlı, “Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, vefat eden tüm öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, bu kutsal mesleğe gönül veren tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum” diyerek mesajını tamamladı.
Balıkesir Gazeteciye saldıran CHP’li meclis üyesi tutuklandı Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde yayın yapan Zeytin Efe gazetesinin imtiyaz sahibi Hakan Sataroğlu, aynı ilçenin CHP’li Belediye Meclis Üyesi Nadir Hasan Bayram tarafından saldırıya uğradı. Bayram, gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Saldırıya uğrayan gazeteci Hakan Sataroğlu İhlas Haber Ajansı’na konuştu. Görüntülerin sosyal medyada yer almasının ardından meclis üyesi gözaltına alındı. Gazeteci Hakan Sataroğlu ise "Benimle sohbet edecek zannettim. Önümdeki şişeyi başımda parçalayıp beni darp etti" dedi. Zeytin Efe gazetesinin imtiyaz sahibi Hakan Sataroğlu, Burhaniye’nin CHP’li meclis üyesi Nadir Hasan Bayram tarafından saldırıya uğradı. Saldırı anı ise saniye saniye güvenlik kamerasına yansıdı. Saldırıya uğrayan gazeteci Hakan Sataroğlu yaşadığı korku dolu anları anlattı: “Geçtiğimiz gün Burhaniye Belediyesi’ne ait bir restoranda yemek yemeye gittim. Yemek giyip evime dönecektim. Birden Cumhuriyet Halk Partili Burhaniye Belediye Meclis Üyesi Hasan Bayram’ı restorana girdiğini gördüm. Bana doğru geldi fakat benimle sohbet edecek zannettim. Önümdeki sandalyeleri çekti oturacakmış gibi. Kendimi korumaya da gerek duymadım o anda. Sohbet edecek bir şey konuşacak zannettim benimle. Birden önümdeki şişeyi kafamda parçaladı ve darp etmeye başladı”. Kendisine yerde baygın halde yatarken de saldırının devam ettiğini ifade eden Satardoğlu, “Daha sonra savcılıktan aldığım videoda da görüyorum ki yerde de ben baygın haldeyken de bayıldım çünkü kafama aldığım darbelerden. Baygın haldeyken de tekmelemiş beni. Yani çok üzgünüm, bir haber araştırması yapıyordum. Kendisini de rahatsız etmiş olacak ki bu haber yaptığım araştırmayla ilgili olarak oraya geldiğini düşünüyorum. Tabii daha sonra polis gelmiş, ben baygınken ambulans gelmiş. O gece hastane ve daha sonrasında emniyette verdiğim ifadeyle kendisi hakkında suç duyurusunda bulundum” dedi. Yüzünden darbeler aldığını ifade eden Hakan Sataroğlu, “O akşam acile ilk gittiğimde burnumda çatlak olduğu söylendi. Zaten gözümde şişenin vurulmasından mütevellit gözümde de bir şişlik var, burnumda da bir şişlik var. Kesin raporda ne vardır bilemiyorum. Kesin raporda zannedersem savcılığa ulaşacaktır. Bir takım ağrılar sızılar oldu ama onlar da artık tabi o kadar darbeye olur yani.” Dedi. Bir haber çalışması dahilinde bu olayın yaşandığını ifade eden Gazeteci Hakan Sataroğlu, “Vallahi küçük yerlerde özellikle gazetecilik yapmak çok zor. Çünkü hemen bulunuveriyorsunuz. Yaptığınız herhangi bir araştırma hemen yayılıveriyor. Çok da gizli kalmıyor. Dolayısıyla yerel gazetecilik gerçekten çok zor. Tabi uzun yıllardır gazetecilik yapıyorum. Böylesine bir şiddetle karşılaşmamıştım. Bunun bir siyasi tarafından yapılması, Cumhuriyet Halk Partili bir belediye meclis üyesi tarafından yapılması ki benim de kendisi eski arkadaşımdır. Yapılması gerçekten beni çok üzdü. Yani diyecek başka bir şey bulamıyorum” dedi. Bu olayın kendisine geri adım attırmayacağını ifade eden Hakan Sataroğlu, “Bana geri adım attırmaz. Ben belgeleri ulaşmaya çalışırken konuyu ispat etmeye, belgelemeye çalışırken bu olay başıma geldi. Tabii ki belgelediğimde tabii ki yayınlayacağım. Gazetecilikten vazgeçecek halimiz yok. Zaten kamuoyunda çok gündemde bir konu. Dolayısıyla belgelediğimde asla geri durmayacağım. Görevimiz bu çünkü yani” dedi. Bu sabah gözaltına alınan Hasan Nadir Bayram ise yapılan savcılık soruşturmasının ardından nöbetçi mahkemeye tutuklanma istemi ile sevk edildi. Bayram çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.