Son Dakika
|
Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 2,1 büyüdü
Galatasaray, Hollanda'da sonunu getiremedi
Netanyahu: "Orduya yoğun bir savaşa hazırlanması talimatı verdim"
Kahramanmaraş’ta 4.1 büyüklüğünde deprem
Mersin’de suç işledi Suriye’ye kaçtı, 10 yıl sonra Türkiye’ye dönünce yakalandı
Otomobil, kavşaktan dönen kamyona arkadan çarptı: 3 ölü
Beşiktaş'ta flaş gelişme!
Meksika’dan Trump’ın gümrük vergisi kararına karşı misilleme uyarısı
Peygamber Efendimize hakaret eden suç makinesi 10 ay hapis cezasına çarptırıldı
Güzellik merkezine silahlı saldırı
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Sudan’s Artists Struggle Amid War and Displacement
55 yaşında kaleciliğe geri döndü
Dövizcilerden sahte dolar açıklaması
Göl buz tuttu, kuşlar görsel şölen oluşturdu
Girlevik Şelalesi dondu, görenler hayran kaldı
İzmir’de feci kaza: 5 yaralı
Netanyahu: "Orduya yoğun bir savaşa hazırlanması talimatı verdim"
Samsun’da yangın: Evde mahsur kalanları itfaiye kurtardı
Putin: "Ukrayna’nın nükleer silah edinmesi halinde Rusya, elindeki tüm silahları kullanacak"
Lübnan’ın güneyinde sivillerin geri dönüşü devam ediyor
SAĞLIK
Minik savaşçılar ’Prematüre Günü’nde bir araya geldi
29 Kasım 2024 Cuma - 11:19:04
VM Medical Park Pendik Hastanesi’nde Dünya Prematüre Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlikte erken doğan bebek ve aileleri bir araya geldi. VM Medical Park Pendik Hastanesi’nde Dünya Prematüre Günü dolayısıyla anlamlı bir etkinlik düzenlendi. Erken doğan bebek ve ailelerinin sesini duyurmak, onlara destek olmak ve bu konuda farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen etkinliğe Prematüre Bebek Ebeveyn Danışmanı ve Yazar İnci Candemir de katılım sağladı. “Toplumda duyarlılığı artırmak istiyoruz” Neonatoloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Bolat, “Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de prematüre bebekler ve aileleriyle toplumda duyarlılığı artırmak ve dayanışma içerisinde olmak, onların yaşadığı sorunları gün yüzüne çıkarmak, onlara destek olmak için yapılan bir uygulama. Bu çocuklar doğduktan sonra yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde çok ciddi sağlık sorunları yaşıyorlar. Aileleri travmalar yaşıyorlar. Bebeklerinin nasıl olacağını, yaşamlarını nasıl sürdüreceğini düşünüyorlar, bilinmezliğe giriyorlar. Biz sağlık çalışanları olarak aileler ile birlikte tıbbi sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Bunu mümkün olduğu kadar bir yoğun bakım ortamı şeklinde değil de ailelerle birlikte konuşarak, nasıl bir tıbbi destek sağlayacağımızı onlarla paylaşarak, bu süreci mümkün olduğu kadar sorunsuz bir şekilde geçirmeye çalışıyoruz” dedi. “Prematüre bebekler çok mücadeleci bebekler” Prematüre Bebek Ebeveyn Danışmanı ve Yazar İnci Candemir, “Prematüre bebekler çok mücadeleci bebekler. O yüzden, 17 Kasım Dünya Prematüre Bebek Günü’nü anmak çok önemli. Hem ailelerin mücadeleleri hem de hekim ve hemşirelerimizin özverili çalışmalarından dolayı bu günü anmak, kahramanlıklarını gün yüzüne çıkarmak, bunları hatırlamak, onlara verdiğimiz değeri dile getirmek için önemli bir gün” ifadelerini kullandı. “Bebeğime küvezdeyken ‘sen hala benim karnımdasın’ dedim” Prematüre bebek annesi Gamze Arzuman, “Bugün bizim için çok özel. Çünkü benim kızım 23 haftalık doğdu. 5 ay 11 günlüktü ve 600 gramdı doğduğunda. Ben 5 ay boyunca bebeğimin yanından ayrılırken bir kez bile hoşça kal demedim. ‘Sen hala benim karnımdasın, bu küvez benim karnımın içi ’Sen orada sağlıkla büyümeye devam ediyorsun’ dedim ve bu bağı kurabilmiş olduğumuza inanıyorum. Eve geldikten sonra geçirdiğimiz 1 buçuk yıllık süreçte de çok güzel, çok güçlü bir bağımız oldu. Kızım sağlıklı, ben mutluyum. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” dedi. “Kendi evlatlarıymış gibi ilgilendiler” Bebeğinin 27 haftalıkken doğduğunu söyleyen Buket Şimşek, “2 ay boyunca hiç endişe etmeden, gayet pozitif bir süreç geçirdik. Tüm ekibe çok güveniyorduk. Bebeğimizi eve götürdükten sonra da destekleri hiçbir şekilde bitmedi. Hepsine teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. İkiz bebeklerinin 28 haftalıkken dünyaya geldiğini söyleyen Fatoş Şeker ise, “Yaklaşık 2 ay yenidoğan ünitesinde yoğun bakım servisinde kaldı bebeğimiz. Buradaki ekip kendi evlatlarıymış gibi ilgilendiler. Günde 2 kez görüşlerimiz oluyordu. Sonraki süreçte de her şeyden memnun kaldık” dedi.
29 Kasım 2024 Cuma - 11:05
Mehmetçik kan bağışında bulundu
Hakkari İl Jandarma Komutanlığı personelince; kan ve kan ürünleri stoklarına katkı sağlamak, kan bağışının önemi konusunda farkındalık oluşturmak ve hastalara umut olmak amacıyla kan bağışı etkinliği düzenledi. Hakkari İl Jandarma Komutanlığınca ‘vatan için gerekirse canımızı ve kanımızı da vermeye hazırız’ sloganıyla düzenlenen etkinliğe jandarma personeli tarafından yoğun ilgi gösterildi. Kızılay Kan Merkezi görevlileri, düzenli olarak kan bağışı yapan ve ülkemizin kan ihtiyacının karşılanması hususunda desteklerini esirgemeyen jandarma personeline teşekkür etti.
29 Kasım 2024 Cuma - 11:05
Kanser hastalarına psikolojik destek
Kocaeli’de vatandaşların kanserle psikolojik mücadelesine destek olmak için seminer düzenlendi. Programda konuşan uzman psikolog Nalan Aslan Çetin, "Eğer hastanın kendi kontrol duygusu kendinde ise hasta kendini daha güçlü hisseder ve mücadele daha güçlü ve kararlı olur" dedi. Günümüzün yaygın hastalıklarından olan kanserle mücadele etmek tıbben kolaylaşsa da psikososyal olarak birçok kişiyi zor duruma sokabiliyor. Gerek hastanın psikolojik durumu gerek yakınlarının davranış ve psikolojik durumları zaman zaman kişiyi olumsuz etkiliyor. Kanserde erken tanı önemli olduğu kadar tıbben ve psikolojik olarak mücadele etmek de bir o kadar önemli. Tam bu noktada Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, vatandaşların kanserle psikolojik mücadelesine destek olmak için birçok bilgilendirme toplantısı düzenliyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek ve Sanat Eğitimi Kursları (KO-MEK) ile Kocaeli İl Sağlık Müdürlüğü işbirliğinde "Kanserde Psikososyal" yaklaşım adlı bir seminer düzenlendi. Derince Sağlıklı Hayat Merkezi’nde görev yapan uzman psikolog Nalan Aslan Çetin tarafından verilen seminer, Şefik Postalcıoğlu Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Seminere KO-MEK kursiyerleri yoğun ilgi gösterdi. "Hastanın kendini tedavi etme şekli çok önemlidir" Çetin, "Kanser tanısı sadece hastayı değil aile içindeki ve çevredeki herkesi etkilemektedir. Bu süreç içerisinde hastanın kendini tedavi etme şekli çok önemlidir. Hastada eğer korku ve panik hakim ise bu ne yazık ki hem hastayı hem de çevresini olumsuz etkiliyor. Ama teşhis konulan hasta eğer psikolojik olarak mücadeleye hazır ve bu durumla baş edebileceğinin farkında ise hem moralli oluyor hem de çevresine umut vermiş oluyor" dedi. "Hasta kendini daha güçlü hisseder" Kanser hastalarının en büyük sıkıntısının tedavi gelişimlerine karar verme süreci olduğunu anlatan Çetin, "Hastanın ne zaman hastaneye gideceğine karar verme ve hastanede yapılan işlemlerde hangi yolu işleyeceği oldukça önemlidir. Bu süreçte özellikle hastanın kendiyle ilgili kararları ve kendi öz bakımlarını başkası yapmaya çalışıyor ise bu hastayı olduğundan daha da hasta psikolojisine sokar. Eğer hastanın kendi kontrol duygusu kendinde ise hasta kendini daha güçlü hisseder ve mücadele daha güçlü ve kararlı olur" şeklinde konuştu.
29 Kasım 2024 Cuma - 10:55
Bu beslenme yöntemi hem bedeni hem de ruhu dinlendiriyor
Uzman Diyetisyen Hacer Kayaalp, taze mevsim meyve ve sebzelerinden oluşan hafif bir öğünün hem bedeni hem de ruhu dinlendireceğini belirterek, gazlı içecekler, meyve suları, enerji içecekleri yerine su, ayran, taze meyve dilimleriyle aromalandırılmış su veya şekersiz bitki çayları tüketilmesini tavsiye etti. Bilecik İl Sağlık Müdürlüğü Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Birimi Uzman Diyetisyeni Hacer Kayaalp, gazlı içeceklerin sağlığı olumsuz yönde etkiyebileceğini söyledi. Doğru beslenme konusunda bilgiler veren Kayaalp, "Yetersiz su tüketimi, fiziksel performansımızı düşürebilir, baş ağrısı, halsizlik gibi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle günlük 8-10 su bardak su içmeye özen göstermeliyiz. Yoğun fiziksel aktivite yapıyorsanız veya güneş altında uzun süre kalıyorsanız bu miktar kişiye özel arttırılabilir. En sık yapılan hatalardan biri de sıcak havanın etkisiyle tüketilen gazlı içecekler, meyve suları, enerji içecekleri fazla şeker içerir ve boş kalori alımına neden olur. Bunun yerine su, ayran, taze meyve dilimleriyle aromalandırılmış su veya şekeriz bitki çayları gibi içecekler tercih edebilirsiniz. Özellikle yağlı yiyecekler tüketmek sindirim sisteminizi zorlayabilir ve kendinizi daha yorgun hissetmenize neden olabilir. Ayrıca bu tarz beslenme kilo alımına da neden olmaktadır. Bunun yerine taze mevsim meyve ve sebzelerinden oluşmuş hafif bir öğün hem bedeninizi hem de ruhunuzu dinlendirecektir. Yoğun günlük rutinler nedeniyle öğün atlama problemiyle sık karşılaşmaktayız. Ancak bu metabolizma hızının yavaşlamasına ve enerji seviyenizin düşmesine neden olur. Düzenli öğünler tüketmeye özen göstermeliyiz. Unutmayın doğru ve dengeli bir beslenme sağlıklı yaşamın temelidir" dedi.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
27 Kasım 2024 Çarşamba- 12:03
Van’da aynı anda 3 yemek borusu kanseri ameliyatı
2
28 Kasım 2024 Perşembe- 12:49
Masum görünen tehlike: Kar yemek ve kar suyu tüketmek tehlike saçıyor
3
27 Kasım 2024 Çarşamba- 14:16
Erzincan İl Sağlık Müdürü Tekin, Aile Hekimliği Yönetmeliği’ndeki yenilikleri anlattı
4
28 Kasım 2024 Perşembe- 09:52
Uzmanlar uyarıyor: “Normal doğum önerdiğimiz bir süreç, sezaryen büyük ameliyatlar sınıfında"
5
28 Kasım 2024 Perşembe- 11:03
Yakın zamanda doğum yapan anne-kız, doktoru bile şaşırttı
09 Kasım 2024 Cumartesi - 10:48
Dr. Özcan: "Organ bağışı sayısı yeterli değil"
Fırat Üniversitesi Organ Nakli Koordinatörü Dr. Cem Özcan, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası nedeni ile ilgili yaptığı açıklamada, organ bağışı sayısının yeterli olmadığına dikkat çekti. Fırat Üniversitesi Organ Nakli Koordinatörü Dr. Cem Özcan, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası nedeni ile ilgili açıklamalarda bulundu. Organ naklinin işlemlerini yerine getiremeyen organların sağlam, sağlıklı ve yeni bir organla değiştirilmesi anlamına geldiğini ifade eden Dr. Özcan; en çok ihtiyaç duyulan organların böbrek, karaciğer olduğunu, yaklaşık yirmi beş bin civarında böbrek nakli bekleyen hastanın olduğunu, bunun yanı sıra üç bin civarında karaciğer hastasının da organ bağışı beklediğini, toplamda otuz dört bin organ bekleyen hastanın olduğunu söyledi. Canlıdan ziyade kadavradan organ nakil sayısının artırılması gerektiğine değinen Dr. Özcan, bugün Türkiye’de kadavradan organ nakli sayısının çok düşük olduğunu, geçen yıl 305 kişiden kadavra donörü olduğunu ve bu yıl da bu rakama ulaşmak üzere olduklarını kaydetti. Dr. Cem Özcan, organ bağışı sayısının yeterli olmadığını, amaçlarının bu sayıyı çok daha yüksek sayılara çıkarmak olduğunu ifade etti. Fırat Üniversitesi Organ Nakli Koordinatörü Dr. Cem Özcan, Türkiye’de yaklaşık olarak yüzde 91-92 oranında canlıdan nakil yapıldığını ancak Avrupa ve dünyaya bakıldığında ise yüzde 91-92 oranında kadavradan nakil yapıldığını sözlerine ekledi. Dr. Cem Özcan, tüm vatandaşları organ nakline ve organ bağışına davet etti.
09 Kasım 2024 Cumartesi - 10:22
Anne Sütü ve Emzirme Danışmanlığı eğitimi tamamlandı
Mengücek Gazi Eğitim Araştırma Hastanesinde gerçekleştirilen Anne Sütü ve Emzirme Danışmanlığı eğitimi başarı ile tamamlandı. Eğitim sonunda katılımcılara Başhekim Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız tarafından sertifikaları verildi. Başarılı emzirmenin 11 adımından biri olan; gebelerle, annelerle, yenidoğanlarla ve çocuklarla teması olan tüm sağlık personelinin en az 17 saat teorik - 3 saat pratik olacak şekilde emzirme ve laktasyon yöntemi konusunda annelere gerekli danışmanlık hizmetlerini sunabilecek bilgi, yetkinlik ve becerilerle donatılması amacıyla 6-7-8 Kasım’da Mengücek Gazi Eğitim Araştırma Hastanesinde gerçekleştirilen Anne Sütü ve Emzirme Danışmanlığı eğitimi tamamlandı. Annelerin bebeklerini doğum sonrasında en erken zamanda emzirebilmelerini, ilk 6 ay sadece anne sütü verebilmelerini ve 2 yaş ve ötesine kadar emzirmenin devam ettirilmesini sağlamayı amaçlayan “Bebek Dostu Hastane” ünvanına sahip olan hastanenin Laktasyon ve Relaktasyon Polikliniği’nde (08:00-16:00 saatlerinde Tel: 0 446 212 22 22 Dahili:11179) ve Kadın Doğum Servisinde Bebek Hemşiresi (16:00-08:00 saatlerinde 0 446 212 22 22 Telsiz:12302) tarafından emzirme danışmanlığı ile ilgili hizmet verilmekte.
09 Kasım 2024 Cumartesi - 10:01
"Ham bal öksürük semptomlarını hafifletiyor"
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ayper Somer, gereksiz antibiyotik kullanımının, hastalarda yan etkilere ve antimikrobiyal direnç gelişmesine yol açtığını belirterek öksürük semptomları üzerine etkisini inceleyen ve 14 bilimsel çalışmanın dahil edildiği bir sistematik derleme çalışmasında ham balın, standart tedaviye göre belirtileri hafiflettiğini ve hem öksürük sıklığını hem de şiddetini azalttığının görüldüğünü söyledi. Van’da “Destek Tedavi Günleri” gerçekleşti. Birçok sağlık profesyonelinin katılım sağladığı bilimsel toplantıda, Prof. Dr. Ateş Kara, Prof. Dr. Ergin Çiftçi, Prof. Dr. Ayper Somer, Prof. Dr. Zeynep Ülker Altınel ve Prof. Dr. Şirin Güven gibi önemli isimler de yer aldı. Yaşam boyu sağlık için probiyotiklerden mikro besinlere kadar pek çok konuyu içeren oturumlarda BEE’O/ BEE&YOU Medikal ve Pazarlama Direktörü Reşat Kubilay İrkan da ekibi ile birlikte kongrede yer aldı. Ham bal ve propolisin çocuklarda öksürük semptomları üzerine etkisinin de konuşulduğu bilimsel programda Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ayper Somer sunumuyla bu konudaki değerli bilgileri katılımcılar ile paylaştı. Ham bal öksürük semptomlarını hafifletiyor Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ayper Somer, "Üst solunum yolu enfeksiyonları, en sık doktora gitme nedenlerinden biridir. Ancak, antibiyotiklerin bu enfeksiyonlarda pek etkili olmadığı bilinse de yine de çoğunlukla antibiyotik tedavisi uygulanmaktadır. Gereksiz antibiyotik kullanımı, hastalarda yan etkilere ve antimikrobiyal direnç gelişmesine yol açmaktadır. Ham balın, öksürük semptomları üzerine etkisini inceleyen ve 14 bilimsel çalışmanın dahil edildiği bir sistematik derleme çalışmasında ham bal, standart tedaviye göre belirtileri hafifletmiş ve hem öksürük sıklığını hem de şiddetini azalmıştır" dedi. Öksürüğe Anadolu Propolisi etkisi BEE’O / BEE&YOU Medikal Direktörü Reşat Kubilay İrkan ise Propolisin, arıların bitkilerin yaprak, sap ve tomurcuklarından topladığı güçlü antioksidan ve antimikrobiyal etkilere sahip tamamen doğal bir arı ürünü olduğunu kaydetti. Yüksek polifenol içeriğine ve özel biyoaktif bileşenlere sahip olan propolisin, yüksek anti-inflamatuar ve antibakteriyel özellikleri sayesinde bronşit, bronşiolit, astım gibi solunum yolu problemleri üzerine olumlu etkiler gösteren doğal bir gıda olduğunu söyleyen İrkan, "Bilimsel araştırmalar, propolisin bileşimindeki değerli polifenoller ile yüksek antioksidan etki göstererek hastalık süresini kısalttığı ve ilaç kullanma sıklığını azalttığını göstermektedir. Propolisin öksürük semptomları üzerindeki etkisini araştıran bir bilimsel çalışma, üst solunum yolu enfeksiyonu geçiren 430 çocuk üzerinde gerçekleştirilmiştir. 12 hafta süren bu çalışmada katılımcılar iki gruba ayrılmıştır. Birinci grup, günde 50 mg propolis ve 10 mg C vitamini içeren bir karışım tüketmiştir. İkinci grup ise hiç propolis almamıştır. Çalışmanın sonuçları, propolisli karışımı tüketen çocuklarda ateş ve öksürük semptomlarının belirgin şekilde azaldığını, hastalık süresinin kısaldığını ve toplam hastalık gün sayısının düştüğünü ortaya koymuştur. Bu sonuçlar, propolisin doğal biyoaktif bileşenleriyle çocuklarda semptomların hafiflemesine destek olduğunu göstermektedir" ifadelerine yer verdi.
09 Kasım 2024 Cumartesi - 09:29
Yozgat’ta lösemili çocuklar için farkındalık çalışması yapıldı
2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla Yozgat Fatma Temel Turhan İlkokulu’nda farkındalık çalışması yapıldı. Yozgat Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü personeli tarafından düzenlenen farkındalık çalışmasında öğrencilere lösemi hakkında bilgi verildi. Müdürlük personeli öğrencilere rozetler takıp balonlar hediye etti. Yozgat Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Arif Topal “Lösemi ile mücadele eden çocuklarımızın güçlerine, umutlarına, cesaretlerine ve mücadelelerine dikkat çekmek adına Fatma Temel Turhan İlkokulu’nda farkındalık çalışması gerçekleştirildi. Hayat dolu çocuklarımızın sağlığına kavuşması için hep birlikte el ele verelim ve onların umutlarına ortak olalım. Lösemili çocuklarımızı yalnız bırakmayalım. Onların sağlıklı bir geleceğe kavuşması dileğiyle” ifadelerini kullandı.
09 Kasım 2024 Cumartesi - 09:09
Kış aylarında faydası saymakla bitmeyen meyve: Nar
Kış mevsiminin tercih edilen meyvelerinden narın yararları saymakla bitmiyor. Uzmanlar, narın antioksidan özelliğinin yanı sıra içerdiği vitamin ve minerallerle vücut direncini artırdığına dikkat çekiyor. Kış aylarının gelmesiyle beraber tüketimi son günlerde artan narın sağlık açısından birçok faydası bulunuyor. Nar antioksidan özelliğinin yanı sıra içerdiği vitamin ve minerallerle vücuda birçok fayda sağlıyor. “Nar suyu arterlerde plak oluşumu riskini azaltır” Nar meyvesinin içerdiği vitaminlerle ‘süper besin’ olarak bilindiğine dikkat çeken Medicana Konya Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uzm. Dyt. Beyza Vural Öten, “Nar, çok eski zamanlardan beri çeşitli kültürlerde şifa sembolü olarak bilinen bir meyvedir. Çünkü içerdiği biyoaktif bileşenler sebebiyle ‘süper besin’ olarak da adlandırılır. Geleneksel yöntemlerde kabuğu prediyabetik tedavide kullanılmaktadır. Hem meyvesi hem çekirdeği hem kabuğu çeşitli biyoaktif bileşenler, asitler içerir ve böylelikle birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Günlük 50 ml nar suyu arterlerde plak oluşumu riskini azaltır. Kan lipitlerini düşürür, yüksek tansiyonu, kan basıncını düşürür. Narın çekirdeğinde bulunan konjuge linoleik asit gibi çoklu doymamış yağ asitleri vardır. Bunlar cilt esnekliği, parlaklığı, cilt yaşlanmasını geciktirici etkiye sahiptir. Aynı zamanda nar çekirdekleri fitoöstrojeniktir, menopoza bağlı yan etkilerin azaltılmasına, az hissedilmesine de yardımcı olur” dedi. “Hatalı, hasarlı hücrelerin yok edilmesini sağlar” Meyvenin kabuğunun kurutularak yapılan çayının da faydalı olduğunu anlatan Uzm. Dyt. Beyza Vural Öten, “Nar kabuğu büzüştürücü bir etkiye sahiptir. Dolayısıyla kurutulup, çayı yapılarak ishali kesmede de halk arasında sıkça kullanılır. Aynı zamanda narda ürolitin A isimli bir madde de bulunur. Ürolitin A yaşlanmayı geciktirici, önleyici, yaşlanmaya bağlı hastalıkların oluşumunu engelleyici bir maddedir ve aynı zamanda üroloji antikanserojen etki gösterir. Hatalı, hasarlı hücrelerin yok edilmesini sağlar” ifadelerini kullandı. “Nar meyvesinin ağırlığının yüzde 50’si fenolik bileşiklerden oluşur” Meyvenin bağışıklık sistemine de oldukça etkili olduğunu belirten Uzm. Dyt. Öten, “Bir porsiyon yani yarım nar olarak düşünebiliriz, bir fincan ayıklanmış nar meyvesi olarak da tüketilebilir, suyu da bir çay bardağı kadar tüketilebilir. Diyabetik hastalarda da nar suyunu önerebiliriz, glisemik indeksi düşüktür. Diğer meyve sularına oranla nar suyunu ayırabiliriz. Diyabetik hastalarda da porsiyon kontrolüne uyarak nar suyu tüketilebilir. Yüksek antioksidan kapasitesi sebebiyle çocukları da hastalıktan korumak adına her gün yarım ayıklanmış nar çocuklara yedirilmesini tavsiye ediyorum. Nar meyvesi ağırlığının yüzde 50’si fenolik bileşiklerden oluşur. Bunlar antioksidandır, C vitamini vardır. Magnezyum, fosfor, kalsiyum gibi mineraller içerir. Birçok vitamini içinde barındırır. Dolayısıyla bizim bağışıklığımızı yükseltir, kış mevsimine bağlı hastalıklardan bizleri korur” şeklinde konuştu. Pazarda nar satan Muammer Candemir, kendilerinin de evde narı severek tükettiklerini belirterek, “Geçen yıla oranla satışlarımız biraz daha arttı. Çünkü havalar soğuyunca nar, portakal, mandalina yeme isteği artıyor. Böyle olunca tabii ki satışlar biraz yükseldi. Kendimiz de evde tüketiyoruz devamlı” dedi. Pazara nar almaya gelen bir vatandaş ise “Çarşıdan aldın bir tane eve vardım bin tane, o da budur” diye konuştu.
08 Kasım 2024 Cuma - 21:27
Anne adaylarına normal doğum eylem planı anlatıldı
Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi çatısı altında 2018 yılından bu yana hizmet veren ‘Gebe Okulu’na, anne adaylarının yoğun ilgisi devam ediyor. Gebe Okulu’nda, 4 hafta boyunca eğitime katılan 15 anne adayına mezuniyet töreni düzenlenerek katılım belgesi verildi. Gebe Okulu’na katılan anne adaylarına gebelikte sağlık, beslenme, normal doğum, doğum ağrısı ile baş etme yöntemleri, lohusalık, yeni doğanın bakımı, anne sütü, emzirme teknikleri, aile planlaması, gebe pilates ve yoga eğitimleri hakkında bilgiler verildi. Gebe Okulu Eğitici Eğitmeni Ebe Ayşe Başar Akdoğan anne adayları ve yeni doğan bebekler için normal doğumun önemine değinerek, "Gebelik ve doğum kadınların var oluşundan bu yana devam eden fizyolojik bir olaydır. Normal doğum yapan annelerde bebekleriyle ten tene temas ve emzirme hemen başlar. Annelerin hastanede kalış süreleri daha kısadır. Cerrahi bir işleme maruz kalmadıkları için günlük yaşam rutinlerine dönüş daha hızlıdır" dedi. Gebe Okulu’nda eğitim veren sağlık çalışanlarına değinen Akdoğan, "Eğitimlerimize Kadın Doğum Doktorumuz Op. Dr. Rahşan Eyüp Doğan, Psikolog Seda Uygun, Diyetisyenimiz Şükrü Bülbül ve Laktasyon Hemşiresi Gülten Karaca ile birlikte sizlerin merak ettiği, ihtiyaç duyduğu konularda hizmet vermekteyiz. Tüm gebelerimizi güzel bir gebelik, güzel bir doğum hikâyesi ve güzel bir lohusalık dönemi için gebe okulumuza bekliyoruz" dedi.
08 Kasım 2024 Cuma - 20:06
Müdür Güzeltaş, Güroymak Devlet Hastanesi’nde incelemelerde bulundu
Bitlis İl Sağlık Müdürü Uzman Dr. Gökhan Güzeltaş, Güroymak Devlet Hastanesi’nde incelemelerde bulundu. İl Sağlık Müdürü Güzeltaş, Güroymak Devlet Hastanesini ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Hastane personeliyle sohbet ederek poliklinikleri ve hastaları ziyaret eden müdür Güzeltaş, hastane başhekimi Uzman Dr. Mehmet Selim Özyurt, hastane müdürü Veysi Altun ve hastane yönetiminden brifing alarak, sağlık hizmetlerinin kalitesini yerinde değerlendirdi. Dr. Güzeltaş, aynı zamanda sağlık çalışanları, hastalar ve hasta yakınlarıyla da bir araya geldi. Ziyaret esnasında hastane işleyişi hakkında detaylı bilgi alan Uzman Dr. Güzeltaş, hastane personelinin istek ve önerilerini de dinleyerek hizmetlerin daha verimli hale getirilmesi için geri bildirimlerde bulundu.
08 Kasım 2024 Cuma - 17:48
Türkiye’de organ bağışı yüzde 4 civarında
Kastamonu Vali Yardımcısı Hakan Kubalı, Avrupa’da organ bağışının yüzde 40-50 civarında iken bu oranın Türkiye’de yüzde 4-5’e kadar düştüğünü belirterek, bunun da sebebinin bilinçlendirmedeki eksikliklerden kaynaklandığını söyledi. Kastamonu Üniversitesi ile Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Organ Bağışı Haftası etkinlikleri çerçevesinde konferans düzenlendi. Kastamonu Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Sezai Karakoç Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen “Organ ve Doku Bağışı” ile ilgili düzenlenen sempozyumun açılışında konuşan Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri Başkanı Dr. Özgür Yılmaz, “Amacımız Türkiye ve dünyada olduğu gibi binlerce organ bekleyen diyaliz hastaları, böbrek yetmezliği hastaları, karaciğer nakli bekleyen hastalarımızın derdini anlatabilmek. Burada tip fakültesi öğrencilerimiz ve hemşirelik öğrencilerimiz için bu sempozyum bir ders niteliğinde olmakla birlikte bu işin aslında ders kitaplarında yazmayan sizlere elinizde şuan için öğretilmemiş olan sosyal ve dini kısmını anlatabilmek” dedi. “Anadolu’nun en ücra köşesine kadar yine sağlık ocakları ve hastaneler açıldı” Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı en büyük devrimin sağlık alnında olduğunu anlatan Vali Yardımcısı Hakan Kubalı ise, “23 Nisan 1921’de TBMM’de açıldı. Anadolu işgal altındaydı ve bu şartlarda 23 Mayıs 1920 aradan 12 gün geçmiş ve Sağlık Bakanlığı kuruldu. Atatürk’ün yaptığı ilk iş Sağlık Bakanlığını kurmak olmuş. Daha sonra yurdun dört bir yanında sağlık ocakları, İstanbul Üniversitesine bağlı Tıp Fakültesi açıldı. Sağlık kanunları çıkarıldı. Türkiye sağlık alanında büyük bir devrim yaptı. Belki Atatürk’ün yaptığı devrimler içerisinde çok yer verilmiyor ama yapmış olduğu en büyük devrimlerin başında Türkiye’de sağlık alanında yaptığı devrimler geliyor. Bugün görürüsünüz illerde, ilçelerde her yerde verem savaş dispanserleri var. Kanserle savaş için kurulmuş kurumlar, araştırma birimleri var. Bütün bunların önünü Atatürk açtı. 1960’lı yıllara geldiğimizde sağlık hizmetlerinde sosyalleştirilmesi hakkında kanun çıkarıldı. Bu kanunla birlikte Anadolu’nun en ücra köşesine kadar yine sağlık ocakları ve hastaneler açıldı. Sağlık hizmetleri bütün vatandaşlarımıza ücretsiz ve eşit olarak verilmeye başladı” diye konuştu. Sağlık hizmetlerine büyük önem verdiklerini ifade eden Vali Yardımcısı Kubalı, “Anayasada da sağlık yaşama hakkı olarak geçmektedir. Türk vatandaşlarına bu hakkın teslim edilmesi gerektiğine bütün anayasalarımızda olduğu gibi yer almaktadır. Sizler bugünün gençleri, yarının sağlık personelisiniz. Vatandaşlarımıza en temel yaşam haklarını sunarak onlara yardımcı olacaksınız. Bu bilinçle görev yapmanızı diliyorum. Sayın Valimizin ve İl Sağlık Müdürümüz Çağdaş Derdiyok ile çok değerli yöneticileri, sağlık sektöründe ilimizde çok güzel işler yapıyoruz. Taşrada açılan böbrek hastaları için birimleri, bütün ilçe hastanelerinin İyileştirilmesi, il merkezindeki, Hastane’mizin teknolojik imkânlarının geliştirilmesi alanında çalışmalar yaptık. Sağlık hizmetlerini vatandaşlarımıza en iyi şekilde vermek için kadrolaşma hizmeti ile en iyi şekilde çalışıyoruz” şeklinde konuştu. “Avrupa’da yüzde 50 olan organ bağışı, Türkiye’de yüzde 4’tür, bu kabul edilebilecek bir oran değil” Organ nakilleri hakkında açıklamalarda bulunan Kubalı, şöyle konuştu: “Organ nakli 1902 yılında dünyada ilk organ nakli yapılması özellikle 1’nci Dünya Savaşı ve İkinci Dünya Savaşı’nda yapılmaya başlanmıştır. 2’nci Dünya Savaşı’ndaki askerlerin yaralanmalar karşısında organlarını yitiren askerlerin yerine sağlam olanlara organlarını bağışlamışlar. Dünyada 1952 yılında ilk kalp nakli yapılıyor. Türkiye’de de Prof. Dr. Mehmet Haberal, 1975 yılında ilk böbrek naklini gerçekleştiriyor. Yaklaşık 50 yıllık bir tecrübemiz var. Şu an Türkiye’de organ nakli yapan çok uzman sağlık personellerimiz var. Avrupa Birliği’nde organ nakli vatandaşların yüzde 50-60’ını buluyor. Maalesef Türkiye’de bu oran çok düşük. Yüzde 4-5 civarında. Bu kabul edilebilecek bir oran değil. Oysa Türk milleti ki bütün dünyada insancılığıyla dünya tarihine adını yazdırmış büyük bir millet. Biz organlarımızı bağışlayarak örnek olmalıyız. Organ nakli vatandaşlarımızın birçoğunun bildiği gibi organ nakli yapanların sağlığına zarar veren bir şey değil. Zaten büyük oranda organ nakli beyin ölümü gerçekleşmiş hastaların daha önce verdikleri tanık ve doktor raporu ile gerçekleşen bir süreç. Organ nakli konusunda yapılan çalışmalar tıp etiği ve teorisinin bir gereğidir. Yaşam hakkının gereğidir. Hepimiz birbirimize bağlıyız. Bu konuda millet olarak yeteri kadar bilinçlendirilmiş değiliz. Bu çalışmalarla bu bilinçlendirilmeler aşılanacak. Sizler sağlık alnında hepiniz birer lidersiniz. Özellikle organ nakli konusunda doğruları anlatacak liderlersiniz” ifadelerini kullandı. “Ülkemizde organ nakli bekleyen hasta sayımız çok fazla” Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Organ ve Doku Nakli İl Koordinatörü Prof. Dr. Zahide Doğanay da, “Organ bağışı konusunda ne yazık ki çok gerideyiz. Ülkemizde organ nakli bekleyen hasta sayımız çok fazla. Her gün 3 kişi, yılda 2 bin 500 kişi yeterli organ bağışı yapılmadığı için hayatını kaybediyor. 2023 yılında Sağlık Bakanlığının verilerine göre, böbrek nakli bekleyen hasta sayısı 24 bin 449’dur. Karaciğer nakli bekleyen hasta sayısı 2 bin 600, kalp nakli bekleyen hasta sayısı bin 422, akciğer nakli bekleyen hasta sayısı 204 ve pankreas nakli bekleyen hasta sayısı da 277’dir. Bu sayılarda ne yazık ki gittikçe artmaktadır” dedi. Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğü tarafından organ ve doku bağışı standı kuruldu. Stantta konferansa gelen davetlilere organ ve doku bağışı hakkında bilgilendirme yapılarak bağışta bulunmak isteyenlerin bilgileri alındı.
08 Kasım 2024 Cuma - 17:37
SUBÜ Sağlıkfest 2024’ten iki ödül ile döndü
Karabük Üniversitesi tarafından düzenlenen ulusal ve uluslararası sağlık bilimleri festivali Sağlıkfest 2024’te yer alan SUBÜ, iki temada bir birincilik ve bir ikincilik elde etti. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ), kurumsal paydaşlarından olduğu ve Karabük Üniversitesi (KBÜ) tarafından düzenlenen Sağlıkfest 2024’te öğrencileri ve standı ile yer aldı. SUBÜ, festival çerçevesinde 8 dalda düzenlenen yarışmalardan Serbest Kategori Sağlıklı Şehir Tasarımı Teması’nda birinci olarak 25 bin TL, Lisansüstü Kategorisi Sağlık Eğitiminde Yenilikçi Uygulamalar Teması’nda ise ikinci olarak 15 bin TL ödül kazandı.
08 Kasım 2024 Cuma - 16:41
Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Orkun Yıldırım: "Her geçen gün organ nakli bekleyen hasta sayımız artıyor"
Organ bağışında Balıkesir, Bilecik, Çanakkale, Yalova il sağlık müdürleri, organ nakil koordinatörleri ve hastane yöneticileri Bursa Şehir Hastanesi’nde bir araya geldi. Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Orkun Yıldırım, "Her geçen gün organ nakli bekleyen hastamız artıyor. Ne yazık ki yeterli bağışı şu ana kadar bire bir karşılayacak kadarını bulamadık" diye konuştu. Bursa İl Sağlık Müdürlüğü, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası çerçevesinde Bursa Şehir Hastanesi’nde Bölge Koordinasyon Toplantısı düzenledi. Programa Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Orkun Yıldırım, Balıkesir İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Serkan Kadir Keskin, Bilecik İl Sağlık Müdürü Dr. Ferhat Damkacı, Yalova İl Sağlık Müdürü Dr. Osman Karkuş, Çanakkale İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri Başkan Yardımcısı Dr. Hakan Görgülü ile bölgenin organ nakil koordinatörleri ve sağlık çalışanları katıldı. Programda Bursa bölgesinde bir yılda yürütülen çalışmalar ele alınırken, bölgede başarılı çalışmalar yürüten yöneticilere teşekkür belgesi takdim edildi. Toplantıda konuşan Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Orkun Yıldırım, organ bağışı çalışmalarında görev almanın büyük emek ve özveri isteyen bir iş olduğunu belirtti. Bölgede görev yapan yetkililerin bu işe gönül vermiş kişilerden oluştuğuna dikkat çeken Dr. Yıldırım, “Büyük bir organizasyonu yaşatıyorlar. Muhteşem gayretleri için her birinize teşekkür ediyorum. Her geçen gün organ nakli bekleyen hastamız artıyor. Ne yazık ki yeterli bağışı şu ana kadar bire bir karşılayacak kadarını bulamadık. Bölgemiz Türkiye’ye liderlik yapan bir bölgedir. Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi ve Bursa Şehir Hastanesi, Türkiye’de donör anlamında lider hastaneler. Yoğun bakımlarda çalışan hemşirelerden organ nakil koordinatörlerine kadar bütün herkese teşekkür ederim. Bölgemiz Türkiye’de son 12 yıldır lider durumda. Liderliği sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Bursa’da bu yıl çok güzel bir organizasyona başladıklarını dile getiren Dr. Yıldırım, “Ana temayı her fidan ormana her organ hayata dönüşsün olarak belirledik. Bununla ilgili olarak Bursa Orman Bölge Müdürlüğü ile beraber ilk organ bağış ormanını geçtiğimiz günlerde toprakla buluşturduk. Bu projeyi 81 ilde 81 bağış ormanı şeklinde ülke genelinde yaymak istiyoruz. Bu girişimlere de başladık. Bununla da muvaffak olacağız. Fidanlarımızı ormana, organ bekleyen hastalarımızı da sağlıklarına kavuşturmak için bir farkındalık oluşturma çalışmasıdır” şeklinde konuştu. Dr. Yıldırım son olarak organ bağışında bulunan ailelere yaptıkları fedakarlıktan ötürü teşekkürlerini iletti. Program Bursa Şehir Hastanesi Çocuk Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Erdoğan’ın konuşması ile devam etti. Nakil olarak hayata tutunan Mertcan Akdoğan organ bağışının önemine vurgu yaptı. Organ nakli olduktan sonra bebek sahibi olduğunu belirten Nagihan Üskalkan ise programa 1,5 yaşındaki bebeği ile katıldı. Program sonunda organ bağışının ülke genelinde artması temennisiyle gökyüzüne balonlar uçuruldu.
08 Kasım 2024 Cuma - 16:34
İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Güner: “Organ naklinde başarımız tüm dünyaya örnek”
İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası dolayısıyla gerçekleştirilen sempozyumda toplumsal bilincin önemine dikkat çekerek "Nakildeki başarımız, akademik başarımız tüm dünyaya örnek" dedi. Türkiye’nin dört bir yanında 3 - 9 Kasım Organ Bağışı Haftası dolayısıyla farkındalık etkinlikleri gerçekleştiriliyor. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü tarafından da megakentin ilçelerinde, hastanelerde ve birçok noktada toplumsal bilinç sağlanması amacıyla etkinlikler gerçekleştirildi, bilgilendirme çalışmaları yapıldı. Bu çerçevede İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Şişli Etfal Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen ’Doku ve Organ Nakli Sempozyumu’na İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner ile çok sayıda sağlık çalışanı katıldı. Sempozyumda organ nakil süreçlerine ilişkin bilgi verilirken bilinçlendirme çalışmalarının önemine dikkat çekildi. Uzmanlar sempozyum çerçevesinde sunumlar yaparken katılımcılar da dikkatle takip etti. “Vatandaşlarımızın çekinceleri olabilir, bilgi alabilirler" ‘İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, “Tekniğimizde, akademik hizmetimizde iyiyiz hatta tüm dünyadan insanlar organ nakli olmak için İstanbul’a geliyorlar ancak kadavradan yani öldükten sonra organları bağışlamakta biraz geride kalıyoruz. Vatandaşlarımızın belki çekinceleri olabilir, bizim yapmamız gereken; bu bilgilendirmeyi yaparak organ bağışı bekleyen binlerce insana ışık olmasını sağlamak. En kolay yolu belli, aile hekimlerimize, ilçe sağlık müdürlüklerimize, il sağlık müdürlüğümüze hatta hastanelerimize başvurarak bununla ilgili bilgi alabilirler. Organlarımız toprak olmasın, bir canlıyı yaşatmak tüm canlıları, tüm dünyayı kurtarmaya eş değer. İnşallah organlar toprak olmayacak, can olacak. Aslında bağışta sıkıntımız var, nakilde bir sıkıntımız yok. İnsanların organ nakli bekleyen kişileri düşünerek organlarını bağışlamasını sağlamamız lazım. 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası, 5 gündür İstanbul’umuzun her noktasında hastanelerimiz, ilçe sağlık müdürlüklerimizde, meydanlarda, metro duraklarında etkinlikler düzenledik. Bir organınızı bağışladığınızda sadece bir kişiyi kurtarmıyorsunuz, onun ailesini ve nakille beraber yeni bir sayfa açan bir kişiyle tüm topluma ışık saçmış oluyorsunuz. Bunlar çok önemli, vatandaşımızın ilgini bekliyoruz. Şu anda yeni bir sayfa açmayı bekleyen binlerce hastamız var. Nakildeki başarımız, akademik başarımız tüm dünyaya örnek” ifadelerini kullandı.
08 Kasım 2024 Cuma - 15:37
Uzmanlar öğrencilere ‘organ bağışını’ anlattı
Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Sümeyra Koyuncu ve ekibi, öğrencilerle buluşarak organ bağışının önemini anlattı. Koyuncu; “Organ bağışı bizim ülkemizde istenilen seviyelerde değil” dedi. Kayseri Şehir Hastanesi tarafından 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası dolayısıyla anlamlı bir etkinliğe imza attı. Kayseri Şehir Hastanesi Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Sümeyra Koyuncu ve ekibi, Osman Ulubaş Fen Lisesi’nde öğrencilerle buluşarak, organ bağışının önemini anlattı. “Organ bağışı bizim ülkemizde istenilen seviyelerde değil” Koyuncu, Türkiye’de organ bağış oranının istenilen seviyelerde olmadığını söyleyerek, ”Organ bağışı bizim ülkemizde istenilen seviyelerde değil. Organ nakli sağlıklı bir organın fonksiyonlarını yerine getirmeyen başka bir insana nakledilmesi olayıdır. Nakil sadece böbrekte değil, karaciğer, akciğer ve pankreas nakli de başarılı bir şekilde yapılmaktadır. Organ nakli canlı donörden veya kadavradan yapılır. Canlı nakil için akraba olması gerekir. Ülkemizde en çok yapılan canlı nakildir. Çünkü bizde eş, dost ve akraba düşkünlüğü çok fazladır. Tüm dünyada kadavra nakil sayısı fazla olurken, bizim ülkemizde canlı nakillerdir. Kadavra nakilde bir kişinin beyin ölümü gerçekleştikten sonra sağlık organlarının bağışlanmasıdır. Kadavra listesindeki hastalara nakledilir. Bu liste Sağlık Bakanlığı kontrolündedir ve son dönem böbrek yetmezliğinin geliştiği hastaların sıraya alındığı bir liste. Bu toplantıları yapmamızın amacı hem sizi bilgilendirmek hem de sizler vasıtasıyla ailelerinizi bilgilendirmek. Bizim sizden beklediğimiz, ailelerinizle bu konuları konuşmanız ve gündeme getirmeniz. Bizim organ nakli bağış oranlarını artırmamız gerekiyor. Şuan hiçbirimizin ihtiyacı olmasa bile bir gün hepimizin ihtiyacı olabilir” ifadelerini kullandı. Öğrencilerde organ bağışı ve nakli konusunda merak ettikleri soruları uzmanlara sordu.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder