GÜNDEM - 13 Aralık 2024 Cuma 16:18

Osmaniye’de yapımı tamamlanan 20 köy evinin anahtar teslimi yapıldı

A
A
A
Osmaniye’de yapımı tamamlanan 20 köy evinin anahtar teslimi yapıldı

Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde yapımı tamamlanan 20 köy evinin anahtarı hak sahiplerine teslim edildi.


Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Düziçi ilçesinde depremzede vatandaşların barınma ihtiyacını gidermek adına inşa edilen 20 köy evinin anahtar teslimi yapıldı. Deprem bölgesinin hızla ayağa kaldırılması için inşa edilen köy evlerinin anahtar teslim programına katılan Osmaniye Valisi Erdinç Yılmaz, hak sahiplerine anahtarlarını teslim etti.


Vali Yılmaz, “Düziçi ilçemizin Bayındırlı köyümüzde yaptığımız köy deprem konutlarımızın olduğu alandayız. Bugün hemşehrilerimize 20 konutumuzun anahtarını teslim ettik. Onları mutlu görmek, huzur içinde görmek bizleri çok mutlu ediyor. Onların mutluluklarına katkı sağlayabilmek, yüzlerini güldürebilmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Konutlarımız çok güzel, hemşehrilerimizin huzur içinde, sağlıkla, güven içinde oturabilecekleri konutlar. Hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum” dedi.



Osmaniye’de yapımı tamamlanan 20 köy evinin anahtar teslimi yapıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Geylan: “CHP’nin AYM’ye başvurusunu endişeyle takip ediyoruz” Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptali ve yürürlüğünün durdurulması talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulunmasına ilişkin, “Bir sendika da bunu destekledi, bu işin mutfağında yer aldı. Bunu biraz endişeyle takip ettiğimizi ifade etmek istiyorum. Çünkü 2008 yılında AYM kariyer düzenlemesini iptal etmişti ve 16 yıl maalesef kamu idaresi bir tedbir almadığı için 16 yıl boyunca meslektaşlarımız mağdur olmuştu. Böylesi bir mağduriyetin tekrar yaşanabileceği endişesi meslektaşlarımızda ciddi bir kaygı uyandırdı” dedi. Türk Eğitim-Sen Ordu Şubesi yeni hizmet binası, Altınordu ilçesinde düzenlenen törenle hizmete açıldı. Dua edilmesinin ardından protokol mensuplarının katılımıyla düzenlenen törenin ardından, Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. “Önemli talebimiz, refah payı uygulamasının kalıcı hale getirilmesi” Geylan, ocak ayında yapılacak olan maaş zamlarının şu anda kamu çalışanlarının, emeklilerin ve ailelerinin en önemli gündem maddesi olduğunu belirterek, “Biz şunu talep ediyoruz; malumunuz 2025 yılında hükümetimizin yeniden değerleme oranı yüzde 43.93 oldu. Vergi, harç ve cezalarda yeniden değerleme oranı 43.93. Biz aynı değerleme standardını kamu çalışanları ve emekli maaşı açısından yapmasını bekliyoruz hükümetimizden. Bir diğer önemli talebimiz de tabii ki, refah payı uygulamasının kalıcı hale getirilmesi. Biliyorsunuz, daha önce iki defa hükümet refah payı uygulamasıyla nispeten de olsa kamu çalışanlarının beklentilerini belli oranda karşılamıştı” diye konuştu. “Gerçek zam, artan milli gelirden, büyüyen ekonomiden kamu çalışanlarının ve emeklilerin hak ettiği payı alması demek” “Maaş zammı üzerine sadece enflasyon farkı vermek demek, sadece enflasyona da zam yapmak demektir” diyen Geylan, “Bu da aslında sıfır zam demektir. Gerçek zam, artan milli gelirden, büyüyen ekonomiden kamu çalışanlarının ve emeklilerin hak ettiği payı alması demek. Enflasyon farkı üzerine bir refah payı uygulamasıyla hayata geçirilecektir” ifadelerine yer verdi. “CHP, öğretmenlik meslek kanununun yürütmesini durdurulması ve iptali talebiyle AYM’ye başvurdu, bunu endişeyle takip ediyoruz” Ana muhalefet partisi CHP’nin öğretmenlik meslek kanununun yürütmesini durdurulması ve iptali talebiyle AYM’ye başvurduğunu, bir sendikanın da bunu desteklediğini ve bunu endişe ile takip ettiklerini kaydeden Geylan, “ 2008 yılında Anayasa Mahkemesi kariyer düzenlemesini iptal etmişti ve 16 yıl maalesef kamu idaresi bir tedbir almadığı için 16 yıl boyunca meslektaşlarımız mağdur olmuştu. Böylesi bir mağduriyetin tekrar yaşanabileceği endişesi meslektaşlarımızda ciddi bir kaygı uyandırdı. Bakın sadece 20 yıl ve üzeri meslektaşlarımızın doğrudan başöğretmenliğe başvurma hakkı ile birlikte hali hazırda görev başında olan 232 bin öğretmenimiz doğrudan başöğretmen olma ve bugünün rakamlarıyla 10 bin 400 TL tazminat almaya hak kazandırlar. Dolaysıyla kanunla birlikte gelen bir takım kazanımların bu mahkeme süreci neticesinde inkıtaya uğrayabileceği endişesi meslektaşlarımızda bir kaygı uyandırmaktadır. İnşallah mahkeme kararını verirken, bu kazanımları rencide etmeyecek, kazanımları inkıtaya uğratmayacak bir karar verir diye ümit ediyoruz. Tabi meslektaşlarımızın da bu yargı sürecini bu zafiyetle değerlendireceğine inanıyorum” şeklinde konuştu. Açılış törenine Vali Muammer Erol, İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Fatih Vargeloğlu, Türk Eğitim-Sen Ordu Şube Başkanı Metin Şeyhoğlu, oda başkanları, sendika üyeleri ve ilgililer katıldı.
İstanbul Sultangazili çocuklar Yerli Malı Haftası’nı kutladı Sultangazi Belediyesi okul öncesi eğitim veren ana okul öğrencilerinin ’Yerli Malı Haftası’nı kutladı. Meyve kostümlerini giyen minikler ise yüzleri gülümsetti. Sultangazi Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren ve çalışan annelere kolaylık sağlayan okul öncesi eğitim kurumu Ana Kucağı Okulunda ’Yerli Malı Haftası’ kutlandı. Cebeci Mahallesi ve Sultançiftliği Mahalleleri’nde bulunan okullardaki kutlamalar renkli anlara sahne oldu. Türkiye’nin 7 bölgesinin yiyecek ve kıyafetlerini miniklere tanıtmak için eğlenceli bir etkinlik düzenlendi. Memleketlere özgü lezzetlerin buluştuğu rengarenk sofraya oturan minikler, yiyecekleri arkadaşlarıyla paylaştı. Bölgelerin yöresel kıyafetlerini giyen minikler, arkadaşlarıyla doyasıya eğlenirken farklı kültürleri tanıma fırsatı buldu. Öğrenciler hazırlanan karton meyve kostümlerini giyerek meyvelerin faydalarını anlattı. Karpuz, portakal, muz, armut, çilek, üzüm gibi meyvelere bürünen çocuklar, hem eğlendi hem öğrendi. Düzenlenen etkinliklere ilişkin konuşan Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, “Yerli Malı Haftası Etkinlikleri çocukluğumuzdan günümüze taşınan önemli bir etkinlik. Yerli Malı Haftası çocuklarda yardımlaşma, paylaşma duygusunu pekiştiriyor. Çocuklarımız kendi topraklarında yetişen ürünleri yakından tanırken, farklı kültürleri de deneyimleme fırsatı buluyor. Bu topraklarda yetişen her şey bizler için çok kıymetli. Sadece yiyecek değil; yöresel kıyafetlerimize, değerlerimize sahip çıkarak gelecek nesillere aktarmamız gerekiyor. Çocuklarımızın burada eğlenerek öğrenmesi, öğrendiklerini de gelecek nesillere aktarması büyük önem taşıyor” dedi.