EĞİTİM - 29 Kasım 2024 Cuma 16:02

YÖK Başkanı Özvar: "Uluslararası öğrencilerin kalitesi önceliğimiz olmalıdır"

A
A
A
YÖK Başkanı Özvar: "Uluslararası öğrencilerin kalitesi önceliğimiz olmalıdır"

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, "Uluslararası öğrencilerin kalitesi önceliğimiz olmalıdır" dedi.


Niğde’de Şehit Ömer Halisdemir Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen "2030’a Doğru Yükseköğretim Vizyonu Toplantısı", bölge üniversitelerinden gelen 37 rektör ve rektör yardımcısının katılımı ile gerçekleştirildi. Dünya genelinde yaklaşık 250 milyon öğrencinin yükseköğretime devam ettiğini, bu sayının 2030’da 380 milyona, 2040’ta ise 600 milyona ulaşmasının öngörüldüğünü söyleyen YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, "Türk üniversitelerinin uluslararası akreditasyon standartlarını karşılamada ve küresel üniversite sıralamalarında üst sıralarda yer almada ciddi ve başarılı bir sınav verdiğini bugün uluslararası çevreler de teslim etmektedir. Bununla birlikte üniversiteler olarak mevcut durumla yetinmemiz mümkün değildir. Uluslararası görünürlük ve nispi rekabet üstünlüğü konusunda almamız gereken daha ciddi mesafeler bulunmaktadır. Bu durum, ülkemizin uluslararası öğrenci ve öğretim üyesi çekme kabiliyetini ve küresel akademik camiadaki genel itibarımızı etkilemektedir" dedi.



"Uluslararası öğrencilerin kalitesi önceliğimiz olmalıdır"


Türkiye’nin uluslararası öğrenci çekme konusunda daha büyük rakiplerinin ortaya çıkacağını ve yükseköğretim kurumlarının bu rekabete şimdiden hazırlanması gerektiğini söyleyen Özvar, 350 bine ulaşan uluslararası öğrenci sayısı ile iftihar etmenin çok doğru bir yaklaşım olmayacağını belirtti. "Uluslararası öğrenci sayısının artması kadar uluslararası öğrencilerin kalitesinin de artmasını birinci öncelik haline getirmemiz gerekmektedir" diyen Prof. Dr. Özvar, "Gelecek öğrencilerin sayısı kadar kalitesi de bizim temel gündemimizdir. Eğer gerekli mevzuat altyapısı çalışmalarını tamamlamaz, üniversiteler olarak uluslararası öğrenci hareketliliği konusunda dünya standartlarında işlemler tesis etmezsek Türk üniversitelerinin itibarına yönelik dünya ölçeğinde olumlu itibarımız kaybolabilir. Bu sadece Yükseköğretim Kurulunun veya diğer üst kurumların sorumluluğunda değildir. Bu birinci derecede rektörlerin omuzları üzerindeki sorumluluktur. Demografik değişmenin en büyük sonuçlarından bir tanesi hiç şüphesiz sağlık sektöründe kendini gösterecektir. Önümüzdeki 30 yıl içerisinde sağlık hizmetlerinden daha fazla sayıda bilhassa geç yaş grupları ve çocuk yaş grupları biraz azalmakla beraber yaşlı grubun misli oranının artması, sağlık sektöründe bir takım sınamaları beraberinde getirecektir. Bu bakımdan önümüzdeki yıllarda yaşlı bakımı olmak üzere muhtelif alanların daha şimdiden üniversitelerin gündemine girerek, bu konularda bir kısım çözümler, bir kısım projeler üzerinde durması veya çalışması önem arz etmektedir. Demografik değişim konusunu, demografik dönüşüm konusunu rektörler olarak gündeminize almanızı bekliyoruz. Sadece doğum oranlarının düşmesi değil, sadece yaşlılık değil, göç konusunun gerek iç, gerek dış göç konusunun yükseköğretime muhtemelen sonuçlarıyla beraber değerlendirilmesi hepimizin ödevleri arasında bulunmak zorundadır” ifadelerini kullandı.



YÖK Başkanı Özvar: "Uluslararası öğrencilerin kalitesi önceliğimiz olmalıdır"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yelkenci Tekstil işçileri hak mücadelesi için bir arada Silivri’deki Yelkenci Tekstil çalışanları, fabrika önünde sendika hakları için bir araya geldi. Yelkenci Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. çalışanları, anayasal hakları olan sendikalaşma özgürlüğünü savunmak ve işverenin baskıcı tutumuna karşı durmak için Öz İplik İş Sendikası’nın desteğiyle bir araya geldi. Fabrika önünde düzenlenen basın açıklamasına Öz İplik İş Sendikası Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bayır, Başkan Yardımcısı Samet Ceylan, HAK-İŞ’e bağlı diğer sendikaların temsilcileri, çevre illerden gelen sendika üyeleri ve çok sayıda işçi ile basın mensubu katıldı. “Sendikal haklarımız engellenemez” sloganları yükseldi Eylem sırasında işçiler, “sendika hakkımız engellenemez”, “yelkenci işçisi yalnız değildir”, “yaşasın onurlu mücadelemiz” sloganları atarak sendikalaşma haklarına saygı gösterilmesi çağrısında bulundu. Etkinlikte halaylar çekilerek birlik ve dayanışma mesajı verildi. İşçiler, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve anayasal haklarına saygı duyulmasını talep etti. “Her türlü ihlal ve haksızlıklar takibimiz altındadır” Basın açıklamasında konuşan Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bayır, "Bugün Yelkenci Tekstil işçilerinin sendikalaşma mücadelesi için buradayız. Yelkenci Tekstil yöneticilerinin anayasayı ihlal etme sebebiyle buradayız. Baskılara, zulme, hukuk tanımaz tavra itiraz etmek için buradayız. İstanbul Silivri’de faaliyet gösteren Yelkenci Tekstil çalışanları yaklaşık 2 ay kadar önce sendikamıza üye olmuşlardır. İşçilerin sendikamıza üye olmasıyla işveren ve işveren vekilleri tarafından işçilere baskı yapılmıştır. İşçilerin anayasal sendikal hak ve özgürlüklerini engellemiştir. Sendikaya üye olan 3 işçi arkadaşımız işten çıkarılmıştır. Fabrika önüne gelen sendika temsilcilerine hakaretler yağdırmıştır. Bakın, açıkça söylüyoruz; biz bu işin peşini bırakmayız. Emekçi yalnız değildir. Arkasında koskocaman Öz İplik İş ve milyonlarca emekçi var. Bütün bu hukuksuzlukların tek tek hesabını hukuk önünde verilecektir. Yok saydığı hukuk kendini onlara gösterecektir. Sendikamız hukuk önünde hesap soracaktır. Her bir işçi Öz İplik İş ailesinin öz evladıdır. Milyonlarca emekçi de kardeşimizdir. Yelkenci Tekstil işvereni, işveren vekilleri aklını başına alsın. Yelkenci Tekstil’deki hak ihlalleri, hukuksuzluk konusunda Öz İplik İş gerekli yasal süreci başlatmıştır. Bundan sonra da yapılan her türlü ihlal ve haksızlıklar takibimiz altındadır. Ne emekçiler, ne de Türkiye sahipsiz değildir. Sendikalaşmak hakkı ile ilgili de şunları söylemek istiyorum; sendikaya üye olmak ve üyelikten ayrılmak anayasal haktır. Sendikalaşmayı engellemek suçtur. Akıl almaz bir durumla karşı karşıyayız. Emeğe ve emekçiye hakaret etmek nedir? Kış günü emekçileri tazminatsız işten çıkarmak nedir? Yasaları hukuku çiğnemek nedir? Devleti kandırmak nedir? Anlaşılan Yelkenci Tekstil işvereni derin bir bilinçsizlik içerisindedir. Öz İplik İş olarak bu işin takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.