ASAYİŞ - 29 Kasım 2024 Cuma 17:48

Muş’ta kamuya ait 172 ton kömürü satan 5 kişi tutuklandı

A
A
A
Muş’ta kamuya ait 172 ton kömürü satan 5 kişi tutuklandı

Muş’ta kamu kurumlarına tahsis edilmesi gereken kömürleri, üçüncü şahıslara satarak haksız kazanç elde edenlere yönelik düzenlenen operasyonda 23 kişi gözaltına alınırken, 5’ise çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.


İl Emniyet Müdürlüğü’nün sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "KOM Şube Müdürlüğümüz tarafından yürütülen çalışmalarda, kamu kurumlarına dağıtılması gereken kömürlerin üçüncü şahıslara satılarak haksız kazanç sağlandığının tespit edilmiştir. Bu kapsamda 15 adrese eş zamanlı operasyonlar düzenlendi. Yapılan operasyonlarda 172 ton 125 kilo ’Para ile Satılamaz’ ibareli kömür, 2 ruhsatsız av tüfeği 2 ruhsatsız tabanca, 564 fişek ve 129 av tüfeği kartuşu ele geçirilmiştir. 23 şüpheliye adli işlem yapılmış, şüphelilerden 5’i çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir” denildi.


Operasyonla ilgili soruşturma devam ediyor.



Muş’ta kamuya ait 172 ton kömürü satan 5 kişi tutuklandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da 1 haftada 60 bin araç kontrol edildi Antalya İl Emniyet Müdürlüğü tarafından son 1 haftada yapılan denetimlerde 60 bin 664 araç ve sürücü kontrol edilirken, 13 bin 651 kişiye çeşitli trafik cezaları kesildi. Hız, alkol, emniyet kemeri gibi ihlallerdeki artış dikkat çekerken, okul servis araçları da denetlendi. İl Emniyet Müdürlüğü, trafik güvenliğinin artırılması ve sürücülerde "algılanan yakalanma riski" duygusunun sürekli üst düzeyde tutulması amacıyla denetimler gerçekleştirdi. Son 1 haftada yapılan çalışmalar kapsamında; 6 bin 294 yük taşıyan araç, 2 bin 139 yolcu taşımacılığı yapan araç kontrol edilirken, 6 bin 1 alkol ve uyuşturucu madde denetimi, 18 bin 226 emniyet kemeri denetimi, 10 bin 188 motosiklet ve motorlu bisiklet denetimi ve 408 okul servis aracı denetimi yapıldı. Toplamda, 60 bin 664 araç ve sürücü kontrol edildi. Denetimler sırasında; yasak park yapan bin 732, engellilerin araçları için ayrılmış park yerlerine park yapan 260, hız ihlali yapan 4 bin 845, alkollü araç kullanan 215, korsan taşımacılık yapan 5, abartı egzoz kullanan 26, kırmızı ışık ihlali yapan 628, emniyet kemeri kullanmayan bin 303, kask kullanmayan bin 272, sürücü belgesi olmadığı/geri alındığı/iptal edildiği halde araç kullanan 348, diğer maddelerle birlikte toplam 13 bin 651 araç ve sürücüye trafik idari para cezası uygulandı. Helikopter ve dron gibi hava araçlarıyla yapılan denetimlerde ise 293 sürücüye trafik cezası uygulandı.
Samsun Prof. Dr. Ersanlı: "Çocuk işçiliği, sadece fiziksel yük değil, ruhları da tüketen bir karanlıktır" Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ercümend Ersanlı, "Çocuk işçiliği, sadece fiziksel yük değil, ruhları da tüketen bir karanlıktır" dedi. OMÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü tarafından "Çocuk Hakları Bağlamında Çocuk İşçiliği” konulu sempozyum düzenlendi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü’nün her yıl geleneksel hale getirmeyi planladığı Çocuk Sempozyumu‘nun amacı her yıl çocukların hakları, refahı ve korunması bağlamında önemli bir konuyu ele almak, bilimsel ve toplumsal çözüm önerileri üreterek farkındalık oluşturmak. İlk olarak bu yıl gerçekleştirilen sempozyumumuzun teması “Çocuk Hakları Bağlamında Çocuk İşçiliği” konusu oldu. "Bir suçlama değil, bir farkındalık çağrısı" Türkiye’de ve dünyada çocuk işçiliğinin boyutları, nedenleri, çocuk işçiliğine maruz kalan çocukların yaşadığı psiko-sosyal ve ekonomik sorunlar, bu sorunların çözümüne yönelik sosyal politikalar ve uygulamaların ele alındığı sempozyum ilk olarak açılış konuşmaları ile başladı. Açılışta konuşan OMÜ Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ercümend Ersanlı, "Çocuk işçiliği, sadece fiziksel yük değil, ruhları da tüketen bir karanlıktır. Bir çocuğun okul yerine işyerine gönderilmesi, onun yalnızca bir gününü değil, tüm hayatını çalar. Çünkü çocukken alınamayan eğitim, oynanamayan oyunlar, hissedilemeyen sevgi, bir ömür boyu eksik kalır. Bu yazı bir suçlama değil, bir farkındalık çağrısıdır. Her çocuğun oyun oynama, öğrenme ve hayal kurma hakkı vardır. Ama unutmayalım ki onlar, kendileri için ayağa kalkamaz. Onların sesi olmak, onlara destek olmak bizim elimizde. Her çocuk, yüreğimizde sakladığı küçük bir dünyadır. Ve bu dünyayı ne kadar çok korursak, geleceğimiz de o kadar aydınlık olur. Bildiğiniz gibi kimileri ’çocuk işçiliğini’, kimileri de ’çocuk emeğini’ istismar etmektedir. Bu sempozyumun amacı, çocuğun ve emeğinin istismarını önleyecek, çocuklarımızı geleceğe güvenle bakabilecek bir yetkinliğe taşıyacak, hak ve nefasete dayalı bir bilinç oluşturmak, farkındalık oluşturmaktır. Bu sempozyum çocuk işçiliği konusunda bilimsel ve akılcı politikalar oluşturmada ilk adım olacak. Zaman içinde birbirini tamamlayan adımlarla, arzu edilen hedefe varacağız. Bu amaca ancak, yönetim, üniversite ve STK’ların iş birliğiyle, yani devlet ve milletin el ele vermesiyle ulaşılacağını unutmamak gerekir. Bu sempozyumda, kadim kültürümüzdeki ’İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın’ anlayışını yaşama geçirecek oldukça önemli fikirler oluşacak, çocuk işçiliği ile ilgili politikaların ve yapılacak çalışma stratejilerinin parametresi belirleyen bir eser doğacak. Bu eser de sizlerin eseri olacaktır" diye konuştu. "Çocuk işçiliği, tarih boyunca ele alınan önemli konulardan biri olmuştur" Sempozyumda konuşmalarını gerçekleştiren Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Çetin Kurnaz, “Çocuk işçiliği, tarih boyunca ele alınan önemli konulardan biri olmuştur. Bu sempozyumun, bu alanda çözüm önerileri sunarak geleceğimize ışık tutacağına inanıyorum. Umarım, hedefine ulaşarak ülkemizde çocuk haklarına yön verecek kararların alınmasına katkı sağlar. Katkıda bulunan tüm hocalarımıza, değerli katılımcılarımıza ve emeği geçen herkese şahsım ve üniversitem adına sevgi ve saygılarımı sunuyorum" diye konuştu. "Çocuğun bedeninin istismar edilmesine her şekilde karşıyız" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Eğitim ve Yayın Daire Başkanı Hüseyin Kaya, "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak ’Çocuklar Güvende’ projesiyle, aynı zamanda çocuk işçiliği mücadele noktasında gereken tüm çalışmaları yapmaktayız. Çocuk işçiliğinde çocuğun bedeninin istismar edilmesine her şekilde karşıyız. Bakanlık olarak temel düşüncemiz çocukların olması gereken yer oyun alanı ve okul sıralarıdır. Aynı zamanda aile sıcaklığıdır. Çocuklarımızı geleceğimiz diyoruz, yarınlarımız diyoruz ancak bazı insanlar üzerinden çocukların bedenlerinin işçi olarak kullanılması, onlar üzerinde rant edinilmesi hiçbir şekilde kabul edilmez bir mevzudur. Bakanlık olarak ihmal ve istismara uğramış olan çocukları geleceğe hazırlama noktasında bin 185 çocuk evimizde, 185 çocuk koordinasyon ve sevgi evlerimizde bu çocukları himaye etmeye çalışıyoruz" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Zeynep Şimşek "Tarım Sektörü ve Çocuk İşçiliği", Prof. Dr. Gökçenur Say "Çocuk Ruh Sağlığı Açısından Çocuk İşçiliği", Akif Sesli "Sosyal Sorumluluk Standartları" ve Av. Seda Üstün Tuğ "Hukuksal Bağlamda Çocuk İşçiliği" başlıklarında sunumlar yaptılar. Sempozyuma ayrıca Samsun Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Eyüp Çakır katıldı.
Balıkesir 100. yılda yola çıktılar, Balıkesir’e 100 bin ağaç kazandırdılar Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, İvrindi Belediyesi, İvrindi Orman İşletme Müdürlüğü ve ÇEKÜL Vakfı iş birliğinde İvrindi Kocaeli Köyü mevkiinde düzenlenen 100. Yıl Ormanı Dikim Şenliği’nde fidanlar toprakla buluştu. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yılı etkinlikleri kapsamında başlatılan, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, İvrindi Belediyesi, İvrindi Orman İşletme Müdürlüğü ile Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) iş birliğinde düzenlenen 100. Yıl Ormanı Dikim Şenliği’ndeki dikim sahasına öğrenciler tarafından fidanlar dikildi. 100 bin fidanı toprakla buluşturmak için yola çıkan ÇEKÜL Vakfı, bu çalışmayla çocuklara da çevre bilinci kazandırmayı hedefliyor. İvrindi Kocaeli Köyü mevkiinde düzenlenen programa; Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ferit Gündoğdu, İvrindi Kaymakamı Faruk Atar, İvrindi Belediye Başkanı Önder Lapanta, Balya Belediye Başkanı Orhan Gaga, İvrindi Orman İşletme Müdürlüğü, İvrindi İlçe Jandarma Komutanlığı, çevreciler, öğrenciler ve vatandaşlar katılım sağladı. İvrindi Kaymakamı Faruk Atar ve İvrindi Belediye Başkanı Önder Lapanta’nın konuşmasının ardından minik öğrenci Ada Deniz Yılmaz doğanın önemi üzerine bir konuşma gerçekleştirdi. "Kaz Dağları gibi eşsiz doğaya sahibiz" Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, "Balıkesir Büyükşehir Belediyesi olarak Kaz dağları gibi dünyada eşine az rastlanır doğal güzelliklere sahip Balıkesir’imizde ekosistemimizi zenginleştirmek, kentimizin doğal yaşamına sahip çıkmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bundan sonra da hep birlikte doğamıza karşı sorumluluklarımızı yerine getirerek çevremizi daha da güzelleştireceğimize inanıyor ve bunu temenni ediyorum. Cumhuriyetimizin bir asırlık tarihine yakışır bir şekilde başlattığımız 100. Yıl Ormanı kampanyasının Balıkesir’imize ve doğal yaşamımıza faydalı olmasını diliyor, katılım sağlayan tüm konuklara saygı ve sevgimi iletiyorum” ifadelerini kullandı. "Balıkesir’in bizdeki önemi çok büyük" Balıkesir’de bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirten Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) Genel Sekreteri Ilgın Sözen, "Biz yola çıkarken Cumhuriyet’in 100. yılı için yola çıktık. Balıkesir’in bizdeki önemi çok büyük, çünkü burada biri Bandırma biri İvrindi’de 50’şer bin ağaç dikerek toplam hedefimiz olan 100 bin ağaca ulaştık. Bunun gururunu yaşıyoruz. Balıkesir’in benim için anlamı çok fazla, çünkü gerçekten Ahmet Başkanımızın bizde çok özel bir yeri var. Geçekten çok istekli, çok çalışkan ve çok vizyoner bir başkan. Burada olmamızda sunduğu değerli katkılar nedeniyle kendisine gönülden teşekkürlerimi sunmak isterim” şeklinde konuştu. “Doğaya kazandırılan bir ağaç bile çok önemli” Programda doğanın önemi üzerine bir konuşma yapan minik öğrencilerden Ada Deniz Yılmaz, "Bugün burada doğamıza en az bir tane daha katkı kazandırmak için olsa da burada toplanmış bulunmaktayız. Size soruyorum; doğaya verilen bir tane ağaç bile ne kadar önem kazandırıyor? İşte bu sorunun da bir cevabı olması lazım. Çünkü doğamızda küresel ısınma da başlıyor ve bazı motor egzozları yüzünden bu yeşillik alanlar kayboluyor ve oksijenimiz azalıyor. Bu yüzden bir tane bile ağaç diksek, katkıda bulunsak bile bunun bizim için çok değerli bir yanı olması lazım” sözleriyle tüm alkışları topladı.
İstanbul Hasan Arat, Beşiktaş Kulübü’ne veda etti Beşiktaş Kulübü başkanlığından istifa eden Hasan Arat, Tüpraş Stadyumu’nda düzenlenen törenle yönetim kurulu üyeleri, sporculara, çalışanlara, taraftarlara ve basın mensuplarına veda etti. Beşiktaş Kulübü’nde Hasan Arat, özel sebeplerden dolayı aldığı kararla başkanlık görevinden ayrıldı. Bu kararın ardından Başkan Arat için Tüpraş Stadyumu’nda veda töreni düzenlendi. Başta İkinci Başkan Hüseyin Yücel olmak üzere bazı yönetim kurulu üyeleri, sporcular, çalışanlar, taraftarlar ve basın mensuplarıyla tek tek vedalaşan Hasan Arat, daha sonra açıklamalarda bulundu. “Vakti geldi, gitmem gerekti ve gidiyorum” Demokratik ortamlarda bu vedaların normal karşılanması gerektiğine vurgu yapan Arat, “Ben 17 yaşında bu kapıdan ne kadar boynu dik, alnı açık geldiysem, bugün de aynı onurlu bir şekilde, alnım açık buradan çıkıyorum. Bugün burada sporcularımız, çalışanlarımız birçok arkadaşlarımız, taraftarlarımız, gençlerimiz nezaket göstermişler, gelmişler. Onlarla vedalaşmak en doğal yapmamız gereken şeylerden birisidir. Bizler gelip geçiciyiz demiştim hep size. Bugün de burada bu görevi hep birlikte sonlandırmanın aslında bir asaletini yaşıyoruz. Bunlar çok normal şeylerdir demokrasilerde. Vakti geldi, gitmem gerekti ve gidiyorum. Bundan dolayı içim rahat, çok müsterihim” ifadelerini kullandı. “Beşiktaş’ı hiç kimse istediği gibi kullanamayacak” ‘Beşiktaş’ı sevmek için başkan olmak zorunda değilsiniz’ diyen Hasan Arat, şunları dile getirdi: “Beşiktaş burada gördüğünüz bütün gençlere emanet bundan sonra. Beşiktaş’ı hiç kimse istediği gibi kullanamayacak. Ben bundan sonra görev alacak arkadaşlarıma da başarılar diliyorum. Beşiktaş çok büyük bir camiadır. Bu zorlukların üstesinden gelecektir. Beşiktaş her zaman sahibiyle, taraftarıyla doğru yolu bulacaktır. Bu camiaya hep güvenelim. Kriz dönemlerinde lütfen havlu atmayalım. Bunlar yaşanabilir. Sporda bunlar olabilir. Ben bu müze kapısına her geldiğimde çok heyecanlanıyorum. Bugün de çok heyecanlandım. Şimdi giderken de çok heyecanlanacağım. Bu heyecanım hiç bitmeyecek. Beşiktaş’ı sevmek için başkan olmak zorunda değilsiniz. Ben bundan sonra bir taraftar olarak Beşiktaş sevgimi aynen muhafaza edeceğim ve bu güzelliği, bu güzel Beşiktaş camiasıyla birlikte hep yaşayacağım. Bana bugüne kadar göstermiş olduğunuz güvene, seçimde bizlere güvenerek vermiş olduğunuz oylara her şeye çok teşekkür ediyorum. Hepinize hoşça kalın, hakkınızı helal edin.”