ASAYİŞ - 29 Kasım 2024 Cuma 15:04

Muş emniyeti olayları yapboz gibi çözüyor

A
A
A
Muş emniyeti olayları yapboz gibi çözüyor

Muş Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Ekipleri, en karmaşık görünen olayları bile titizlikle yürüttüğü çalışmalarla aydınlığa kavuşturuyor.


Muş Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Ekibi, kentte yaşanan olayların perde arkasını aydınlatmak için yoğun bir şekilde çalışıyor. Cinayet, intihar, kaza, suikast, terör saldırısı veya sıradan bir patlama gibi olaylar bir soru işaretiyle başlıyor ve yanıtlar, olay yerinden toplanan delillerle ortaya çıkıyor. Suçların aydınlatılmasında en kritik aşamalardan biri olan olay yeri inceleme süreci, profesyonel ekipler tarafından titizlikle yürütülüyor. Olay yerinde bulunan her türlü delil, detaylı incelemelerle toplanarak adli makamlara sunuluyor. İlk müdahaleden itibaren, olay yerinin korunması ve delillerin bozulmadan muhafaza edilmesi ise olayların aydınlatılması için büyük önem taşıyor.



Olay yerinden alınan sigara izmariti gibi en küçük izlerden bıçak gibi cinayete dair unsurlara kadar her türlü materyal titizlikle analiz ediliyor. Ekipler, devletin sunduğu gelişmiş teknolojik imkânlardan faydalanarak en zorlu hava şartlarında dahi yüksek başarı oranlarıyla çalışmalarını sürdürüyor. Deliller, laboratuvar ortamında detaylı analizlere tabi tutulurken, yıllar önce işlenen suçlar dahi yeniden aydınlatılabiliyor.


Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Uzmanı Polis Memuru Sinan Yılmaz, titiz ve hızlı çalışmaları sayesinde, suçlar en ince detayına kadar aydınlatılarak adaletin sağlanmasına katkıda bulunduklarını ifade ederek, “Olay yerine anons alındığı andan itibaren en kısa sürede ulaşıp incelemelere başlıyoruz. Olay yerinde bulunan tüm materyalleri detaylı bir şekilde inceleyip, gerekli transfer yöntemlerini kullanarak delil poşetlerine yerleştiriyoruz. Daha sonra bu materyaller laboratuvarlara (kimya, kriminal, polis laboratuvarları) gönderiliyor. En küçük kanıtlar bile, örneğin sigara izmaritleri, çekirdek kabukları, bıçak gibi cinayete dair unsurlar titizlikle toplanıyor. Zemin şartları ne olursa olsun (ıslak, yağışlı, sisli, kargaların bulunduğu alanlar) uygun ekipmanlarımızla incelemeler gerçekleştiriyoruz. Toplanan kanıtlar eğer folyo ile sarılıyorsa doğrudan afişe (analiz bölümüne) gönderiliyor. Burada, parmak izi analizleri yapılarak görünmeyen izler kimyasal yöntemlerle ortaya çıkarılıyor. Bu işlemler naylon, poşet, cam gibi farklı yüzeylerde uygulanabiliyor. Elde edilen deliller afişte tekrar değerlendirilerek adli süreçlere dâhil ediliyor” dedi.



Olay Yeri Uzmanı Yılmaz, bir olay yerinden kaçan ya da izini kaybettiren kişilerin bile olay sonrasında yapılan detaylı incelemeler sayesinde tespit edildiğini belirterek, “Bu süreçte, tek bir olay incelenirken bazen başka olaylar da aydınlatılabiliyor. Örneğin, bir kişi yakalandığında, üç ya da beş yıl önce işlenmiş bir suça karıştığı tespit edilebiliyor. Bunun sebebi, kişinin o süre zarfında herhangi bir yerde parmak izi vermemiş olmasıdır. Ancak olay yeri incelemesinde gözden kaçan detaylar, ateşli silah kullanımına bağlı izler veya parmak izleri sayesinde ortaya çıkabiliyor. Böylece yıllar sonra bile suçlular tespit edilerek geçmişte işlenmiş suçlar aydınlatılabiliyor” ifadelerini kullandı.



Olay Yeri İnceleme Uzmanı Polis Memuru Faruk Sağlam ise olay yeri incelemesindeki temel amaçlarının, olay yerini olduğu gibi belgelerle destekleyerek mahkemeye intikal ettirmek olduğunu belirterek, “Bu nedenle ilk inceleme aşamasında, olay yeri bozulmadan detaylı bir şekilde belgelenir. Olay yerine ulaştığımızda, ilk ekibin güvenlik önlemlerini ve çevre tedbirlerini aldığını görürüz. Olayın gerçekleştiği ortam ister kapalı ister açık alan olsun, titizlikle çalışarak maddi delilleri toplarız. İlk olarak, olay yerine diğer ekipler intikal eder ve alanı muhafaza altına alır. Ardından biz, olayın senaryosunu ve örgüsünü anlamaya çalışırız. Bu süreçte, delillerin zarar görmemesi veya kontamine olmaması hayati önem taşır. Olay yerinde genellikle meraklı kalabalıklar toplanır, bu yüzden çevrenin kontrol altında tutulması gerekir. Sağlık ekipleri önce can güvenliğini sağlar ve yaralılara müdahale ettikten sonra alan bize devredilir. Olay yerinin bozulmaması esastır. Hava şartları zorlayıcı olsa bile, teknolojinin sunduğu imkanlar sayesinde başarılı sonuçlar elde ederiz. Bu sayede deliller güvenli bir şekilde toplanır ve olayın aydınlatılmasına katkı sağlanır” şeklinde konuştu.



Muş emniyeti olayları yapboz gibi çözüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Galatasaraylı futbolculara özel üretilen formaların çalınmasına ilişkin davada karar çıktı Galatasaray Spor Kulübünün futbolcu ve teknik heyeti için özel üretilen kıyafetleri tesislerden çalıp daha sonra sattığı iddia edilen 6 sanığın yargılandığı dava karara bağlandı. Mahkeme, dava dosyasında yer alan tüm sanıkların beraatlarına hükmetti. Galatasaray Spor Kulübünün futbolcu ve teknik heyeti için özel üretilen kıyafetleri tesislerden çalıp daha sonra sattığı iddia edilen 6 sanığın yargılandığı dava karara bağlandı. Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada 3 tutuksuz sanık ve taraf avukatları hazır bulundu. Beraatlarını istediler Duruşmada son sözleri sorulan tutuksuz sanıklar, üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmediklerini belirterek, mahkemeden beraatlarını talep ettiler. Beyanda bulunan Galatasaray Mağazacılık A.Ş. avukatları, sanıkların üzerlerine atılı suçtan cezalandırılmasını istediler. Savunma yapan sanık avukatları ise, aleyhe hususları kabul etmediklerini belirterek, müvekkillerinin beraatlarını talep ettiler. Tüm sanıkların beraatlarına hükmedildi Alınan savunma ve beyanların ardından kararını açıklayan mahkeme, tüm sanıkların üzerlerine atılı suçlamalar yönünden ‘delil yetersizliği’ gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlarına hükmetti. İddianameden: Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Galatasaray Mağazacılık ve Perakendecilik AŞ tarafından, kulüp oyuncuları ile teknik heyeti için ürettiği orijinal yeni sezon forma, antrenman yeleği, şort, çorap gibi ürünlerin, şirketin rızası dışında üçüncü kişiler tarafından internet ortamında satışa sunulduğu gerekçesiyle savcılığa şikayetçi olunduğu aktarıldı. Firmanın kulübe verdiği ürünlerin profesyonel standartlarda olduğu, özellikle antrenmanda ve müsabakada görev yapan futbolcuların performansını artırma ve terlemeyi önleme gibi birçok özelliği bulunduğu ve piyasada bu ürünlerin satılmadığı da iddianamede belirtildi. İddianamede, 13 Ocak 2022’de yapılan bir sayımda tesiste bulunması gereken 2 bin 443 parça ürünün çalındığının anlaşıldığı belirtilerek, bunların ikinci el eşyaların sunulduğu internetteki bir sitede satıldığı da kaydedildi. Araştırmada, sanık Yılmaz Yanık’ın berber olduğu, bazı Galatasaraylı futbolcuyla tıraş yapmak için irtibat kurduğu anlatılan iddianamede, diğer sanıklardan Sedat Peker’in kulüpte masörlük, Ahmet Kör’ün de futbol takımında şoförlük yaptığı, Turgut Uygun’un çamaşırhanede çalıştığı, Gürsel Polat’ın ise akademi sorumlusu olduğu açıklandı. Sanıkların futbolcuların ve teknik heyetin kullanımına sunulmuş ürünleri hukuka aykırı şekilde ele geçirdikleri belirtilen iddianamede, ürünlerin piyasaya arz edildiği ve satıcıların haksız kazanç sağladıkları ifade edildi. 6 sanığın "iştirak halinde zincirleme şekilde bina ve eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık" suçundan ayrı ayrı 6 yıl 3 aydan 17 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Ankara AK Parti Grup Başkanı Güler: AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, “Türkiye bir hukuk devleti. Anayasal düzlemde herkesin hem kanunlara hem yönetmeliklere hem de diğer mevzuata uyma zorunluluğu var. Ancak son dönemlerde görüyoruz, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı dahil milletvekilleri, Genel Başkan Yardımcıları veya Belediye Başkanları kendilerini başka bir aleme taşıdılar. Güler, Samsun milletvekili Ersan Aksu, Osmaniye Seyid Yusuf Gülsoy ve Kars milletvekili Adem Çalkın ile birlikte açıklama yaptı. Güler, 26 maddelik Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni TBMM Başkanlığı’na sunduklarını ifade etti. Güler, 29 Kasım Filistin Halkı Uluslararası Dayanışma Günü olduğunu hatırlatarak, Filistin’in yanında olduklarını kaydetti. Güler, “Dün akşam Beşiktaş ile oynadığı maçta attığı golden sonra kameralara koşup formadaki İsrail bayrağını gösteren ve ardından asker selamı veren Maccabi Tel Aviv’li futbolcunun da binlerce masum çocuğumuzu, evladımızı, kadınımızı şehit eden, bu katliamları da sanki onaylıyormuş gibi gösteren asker selamını da kınadığımızı ve buradan da UEFA yetkililerinde neler yapacağını da izlediğimizi ifade etmek istiyorum. Biliyorsunuz tamamen bu topraklara ait bir Bozkurt işaretini yapan futbolcumuz Merih Demiral’a iki maç ceza veren UEFA’nın bu kadar açık bir hadsizliği, pervasızlığı ve saygısızlığı ifade eden adeta katliamları onaylayan bu asker selamına da ne yapacağını göreceğiz” ifadelerini kullandı. Kanun teklifi hakkında bilgi veren Güler, “Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Teşkilatı’nda personel istihdamına dair mevcut uygulamamızda yer alan hususların kanun düzeyine taşınmasını burada hedefliyoruz. Bununla birlikte meskur teşkilatın üstlendiği görevlerin daha da güçlü bir mesleki omurgayla yürütülebilmesini teminen kariyer meslek personeli istihdam edilebilmesi yönünde düzenlemeler de teklifimizde yer almaktadır. Halihazırda kariyer meslek personeli kadroya bağlı süreli olarak geçici görevlendirme yoluyla Cumhurbaşkanlığımızda istihdam edilmektedir. Teklifimiz ile bu nitelikteki personelin kamuda kariyer meslek anlamını düzenleyen 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ek kanunun ek kırk birinci maddesi çerçevesinde kadro olarak ve bir kariyer sistemi dahilinde çalıştırabilmesini öngörüyoruz. Kanun teklifimizde ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin üst kademe kamu yöneticilerini düzenleyen üç sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hakkında verdiği iptal kararlarının gereği olarak 375 sayılı ve 399 sayılı KHK’larda gerekli uyum düzenlemeleriyle Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İdari Teşkilatı personelinin ek göstergelerinin diğer kurum ve kuruluşlarındaki emsalleriyle aynı eşit dereceye getirilmesiyle ilgili olarak 7417 sayılı kanun hükümlerinin gerektirdiği uyum düzenlemelerinde bu teklifimizde yer veriyoruz. Kanun teklifimizde yurt dışı daimi görevlere atanmayla ilgili genel usul ve esasları kanun düzeninde yeniden tarif ediyoruz. Bu çerçevede esas olarak mevcut uygulama korunmakla birlikte yine memurlarımız bakımından önemli bir iyileştirici düzenleme yapılarak bu görevlere atanmayla ilgili disiplin şartının yönetici görevlere atanmadan alan disiplin şartlarıyla aynı şekilde belirlenmesini de sağlamayı öngörüyoruz” şeklinde konuştu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Esenyurt Belediye eski Başkanı Ahmet Özer’i ziyaretinden sonra yaptığı açıklamaları sert dille eleştirdi. Güler, Özel’in açıklamalarının çok talihsiz olduğu nitelemesini yaparak, “Türkiye bir hukuk devleti. Anayasal düzlemde herkesin hem kanunlara hem yönetmeliklere hem de diğer mevzuata uyma zorunluluğu var. Ancak son dönemlerde görüyoruz, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı dahil milletvekilleri, Genel Başkan Yardımcıları veya Belediye Başkanları kendilerini başka bir aleme taşıdılar. Adeta hiçbir kanunun kendilerinin muhatabı olmadığını kanunlardan münezzeh olduklarını, kanunların onları ilgilendirmediği gibi tavır ve davranışlarına girdiğini görüyoruz. Esenyurt Belediyesi’yle ilgili sürdürülen soruşturma Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu 157. maddesi kapsamı içerisinde gizli bir soruşturmadır. İddianame hazırlandığında ve mahkemece kabul edildiğinde ilgili Belediye Başkanı hakkında nelerin olduğunu hangi iddiaların, hangi şüphelerin olduğunu veya hangi suça karıştırıldığını göreceğiz. Ondan sonra da yargılama başlayacak. Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince 157. maddesi kapsamında gizli olarak yürütülen bu soruşturma ve henüz iddianameye dönmediyse şimdiden ilgili kişiyi suçsuz ilan etmek suçu olmadığını söylemek acaba ne biliyorlar da böyle bir kanaate sahipler? Çok merak ediyorum. İkincisi özellikle kamu görevi ifade eden, başsavcıların, savcıların, hakimlerin de yine son dönemlerde maalesef ilgili Cumhuriyet Halk Partili yetkililer tarafından tehdit edildiklerini görüyoruz. Adeta onlara parmak sallandığını görüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesi der ki; Türk milleti adına yargılamalar, yargı süreci bağımsız ve tarafsız mahkemelerce yürütülür. Dolayısıyla anayasamızın onuncu maddesi kapsamında hiçbir zümre, hiçbir siyasi oluşum, hiçbir kişi, hiçbir dernek, vakıf, siyasi parti bunların ne yöneticileri ne üyeleri kanunlardan kaçamazlar. Herkes kanunlar önünde eşittir. Kim suç işliyorsa kim bir suça karışmışsa bağımsız ve tarafsız yargı önünde hesap vereceklerdir” dedi.
Kütahya Tavşanlı, ’Tarih Kültür ve Turizm Çalıştayı’na ev sahipliği yaptı Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde, DPÜ Tavşanlı Meslek Yüksekokulu (TMYO),Tavşanlı Uygulamalı Bilimler Fakültesi (TUBİF), DPÜ Kütahya Folklor Araştırma ve Uygulama Merkezi (KFAUM) organizasyonları ile Tavşanlı Tarih Kültür ve Turizm Çalıştayı’na ev sahipliği yaptı. Etkinliğin ilk bölümü Tavşanlı Belediyesi Kültür ve Spor Merkezi Halk Oyunları ekibinin folklor gösterisi ile başladı ve devamında Tavşanlılı ressamlar Dilek Kocaman Yılmazer, Gönül Güven, Melek Uluçay, Çağlayan Aydoğdu, Nesrin Şen ve Mehmet Yıldız’ın resimleri ile geleneksel el sanatları sanatçıları Zekiye Eröz ve Muradiye Varol’un eserlerinden oluşan el emeği eserleri TMYO fuaye alanında sergilendi. Daha sonra moderatörlüğünü Öğretim Görevlisi Okan Mete ve Öğretim Görevlisi Nur Hoşgör’ün yaptığı TUBİF konferans salonunda düzenlenen çalıştayda programın selamla konuşmalarını Prof.Dr.İsmet Çelik, Prof. Dr. Ayşe Nur Sır Dündar ve Prof. Dr. Aydın Kayabaşı yaptılar. Açılış konuşmalarında Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak’ın il merkezi ve ilçelerdeki kültürel ve sanatsal değerlerin, hatıralarının sürekli canlı tutulmasının önemi vurgulandı. Ardından Tavşanlı Höyüğü sunumu Arkeolog Burak Kader tarafından; Milli Mücadele yıllarında Tavşanlı’da yaşanan olaylar, Derbent köyü olayları ve Cevizdere Muharebesi, Atatürk’ün Tavşanlı ve Değirmisaz’a 1933 yılında yaptığı ziyaret konularının anlatıldığı tarih sunumları Öğr. Ahmet Öztürk’ün moderatörlüğünde Dr. Recep Aydoğdu, Öğr. Ali Duyan ve Öğr. İbrahim Özçelik tarafından yapıldı. Tarih sunumlarının ardından Kütahya türküleri eşliğinde Tavşanlı Halk Eğitim Müdürü Öğr. Abdullah Öztürk ile öğretmenler Rabia Kocabey, Aslıhan Ağaçlı ve Firdevs Aktay’ın organizasyonları ile Tavşanlılılar tarafından yöresel kıyafetler tanıtıldı ve Tavşanlının yöresel kına gecesi gösterisi sunuldu.