Yerel Haberler
Mersin
Mersin’de Çevre Sempozyumu başladı 23 Kasım 2024 Cumartesi - 13:30:30 Mersin Çevre Platformu’nun öncülüğünde Mersin Büyükşehir Belediyesinin destekleriyle düzenlenen ’Çevre Sempozyumu’ başladı. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Bülent Halisdemir, 3 gün sürecek sempozyumun açılışında, Mersin İli Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’nı hazırladıklarını belirterek, "Mersin’de iklim değişikliğine neden olan tüm etmenler masaya yatırıldı ve bu etmenlerin boyutları ortaya çıkartıldı" dedi. Mersin Büyükşehir Belediyesi çevresel farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen birçok etkinliğe destek olmayı sürdürüyor. Mersin Çevre Platformu’nun ‘Tüm Canlıların Yaşamı İçin Çevremizi Koruyalım’ başlığıyla düzenlediği ve Büyükşehir Belediyesinin de desteklediği Çevre Sempozyumu başladı. Mersin Mimarlar Odası’nda düzenlenen ve 3 gün sürecek sempozyumunun ilk gününde; iklim krizinin mevcut durumu, su kaynaklarındaki azalma ve alınması gereken önlemler, hava ve toprak kirliliğinin kentteki yansımaları, plansız kentleşme, kentteki ağaçlandırma ve biyoçeşitliliğin önemi, sanayileşmenin doğaya verdiği zararlar ve kirlilik, plastik kirliliği gibi konular alanında uzman akademisyenler tarafından ele alındı. "Mersin İli Sürdürülebilir Enerji Ve İklim Eylem Planı’nı hazırladık" Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Bülent Halisdemir, Büyükşehir Belediyesi olarak çevre konularında hassasiyet gösterdiklerini ifade etti. Bu konularda bütün iyileştirmeleri ve yapılması gerekenleri yerine getirdiklerini belirten Halisdemir, "İklim değişiyor ve bu değişimi durdurma şansımız yok. Ancak bu değişimin olumsuz etkilerine karşı dirençli bir şehir elde etme gibi bir misyonumuz var. İklim değişikliğinin etkilerini azaltma ve uyum sağlama yönünde birçok çalışma yapıyoruz. Bu kapsamda Mersin İli Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’nı hazırladık. Sera gazı emisyon envanterini çıkarttık ve raporladık. Bu çok değerli bir çalışma. Mersin’de iklim değişikliğine neden olan tüm etmenler masaya yatırıldı ve bu etmenlerin boyutları ortaya çıkartıldı" şeklinde konuştu. "Mersin’de yeşil aksın mutlaka artırılması gerekiyor" Alınması gereken önlemlerde Büyükşehir Belediyesinin yanı sıra tüm kamu kurum ve kuruluşlarının üzerine düşen görevler olduğunun altını çizen Halisdemir, "Biz bu raporlar rafta kalmasın diye üzerimize düşen kısımlarıyla mücadelemizi sürdürüyoruz. Mersin’de yeşil aksın mutlaka artırılması gerekiyor. Biz bunu karbon yutağı olarak görüyoruz. Bugüne kadar binlerce fidan dikimi gerçekleştirdik, yeşil alanların artırılması için çalışmalar yaptık. Yeşil alanların artırılması için imar çalışmalarında özellikle hassasiyet gösteriyoruz" dedi. "Her gün yaklaşık 2 bin tonun üzerinde atık geliyor" Kentteki deniz kirliliğinden bahseden Halisdemir, özellikle balık çiftliklerinin deniz kirliliğindeki rolünü anlatarak, önleme noktasında ciddi uğraşlar verdiklerini kaydetti. Deniz denetimi çalışmalarının titizlikle yapıldığını ifade eden Halisdemir, "Mersin ilinin atıklarını yönetiyoruz. Her gün yaklaşık 2 bin tonun üzerinde atık geliyor. Bu atıklardan yaklaşık 80 bin hanenin aydınlatma elektriğini karşılayacak oranda elektrik üretiyoruz. Bu atıkların içerisinde ambalaj atıkları çok fazla. Bu konuda diğer ilçe belediyelerine yol göstermeye, birlikte hareket etmeye çalışıyoruz. Atıkların kaynakta azaltılması konusunda çalışmalara destek veriyoruz. Kaynağında azaltılmış atıklar, ambalajların geri kazanılması ekonomiye ciddi katkı sağlıyor" diye konuştu. Mikroplastik kirliliği ile mücadele Suyun önemine de değinen Halisdemir, SCADA Merkezi’ni tanıtarak, kayıp kaçağı önlemeye çalıştıklarını ifade etti. Yağış rejimlerinin düştüğünü, bundan dolayı tarımın ciddi etkilendiğini belirten Halisdemir kurdukları erken uyarı sistemini de anlattı. Mersin’de ciddi mikroplastik kirliliği tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını vurgulayan Halisdemir, "Bununla ilgili MESKİ şebekelerinde bazı düzenlemelere gidiyoruz. Bariyer sistemini kurmaya başladık. Efrenk Deresi’nde denemesini yaptık. Tutabildiğimiz kadar atık tutarak denizimize karışmaması için elimizden geleni yapacağız" dedi. "Bilinçlendirme ve eğitim önemli" Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. İzzet Çalış da dünya genelinde ölümlerin ve hastalıkların yaklaşık yüzde 10’unun çevre kirliliğinin oluşturduğu fiziksel, kimyasal ve biyolojik risklerden kaynaklandığını belirterek, sağlıklı ve yaşanabilir kentler oluşturmada bilinçlendirme ve eğitimin önemli olduğunu vurguladı. Oturum Başkanı Prof. Dr. Okan Özkaya ise sempozyum boyunca akademisyenler, uzmanlar, çevre gönüllüleri ve katılımcılardan önemli bilgiler alacaklarını kaydetti. Sempozyuma davetli akademisyenlerden Doç. Dr. Ortaç Onmuş da yaptığı sunumunda, ’Hava Durumu ve İklim Nedir?, Dünyanın İklimi Değişiyor Mu?, İklim Değişikliği Nasıl İzleniyor?, İklim Değişikliğinin Genel Etkileri’ konularında detaylı bilgiler verip, hem ülke hem de bölge bazlı değerlendirme yaparak çözüm önerilerinde bulundu.
23 Kasım 2024 Cumartesi - 12:05 Yerel yönetimlerde ’iş sağlığı ve güvenliği’ çalıştayda masaya yatırıldı Mersin Büyükşehir Belediyesi, ’Yerel Yönetimlerde İş Sağlığı ve Güvenliği Çalıştayı’ gerçekleştirdi. Çalışanların iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak amacıyla gerçekleştirilen çalıştayda, sahada yaşanılan sorunlar ve çözüm önerileri konuşuldu. Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Şube Müdürlüğünce çalışanların iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak, iş kazası sayılarını düşürmek, meslek hastalıklarını önlemek, çalışma ortamlarını iyileştirerek daha güvenli ve sağlıklı hale getirilmesinde rehberlik ve koordinasyonu sağlamak amacıyla ’Yerel Yönetimlerde İş Sağlığı ve Güvenliği Çalıştayı’ düzenlendi. Çalıştaya, Büyükşehir Belediyesi iştirak şirketleri, MESKİ, Akdeniz, Mezitli, Toroslar, Yenişehir, Aydıncık, Bozyazı, Erdemli, Gülnar, Mut ve Tarsus ilçe belediyelerinin yanı sıra TSE Mersin İthalat Müdürlüğü’nden denetçiler katıldı. "İş sağlığı ve güvenliği çalışmalarını önemsiyoruz" Mersin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Serdal Gökayaz, bu sene ilkini gerçekleştirdikleri çalıştayı farklı alanlara da taşımak istediklerini belirtti. Gökayaz, "Yerel yönetimler olarak yol asfalt çalışmalarından park bahçelere, sosyal hizmetlerden tarımsal faaliyetlere kadar birçok alanla ilgileniyoruz. Doğal olarak bu kadar çeşitli alanlarda ve çeşitli konularda çalışıyor olmak birtakım riskleri de beraberinde getiriyor. Dolayısıyla yerel yönetimler olarak bu riskleri en iyi şekilde yönetebilmek ve bir taraftan da bertaraf edebilmek için iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarının büyük bir öneme sahip olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle İş sağlığı ve güvenliği çalışmalarını önemsiyoruz" dedi. Önümüzdeki yıllarda çalıştay kapsamını daha da genişletmek istediklerini ifade eden Gökayaz, yerel yönetimler arasında ortak bir kültür oluşturmak istediklerini kaydetti. "Sorun ve sıkıntıların çözümü noktasında ortak bir paydada birleştik" Sağlık İşleri Dairesi Başkanı Hülya Atila da 11 ilçe belediyesinin katılımı ile gerçekleştirdikleri çalıştaydan çok önemli ve değerli sonuçlar çıktığını vurguladı. Atila, "Herkesin sonuna kadar katkılarını ve görüşlerini sunduğu bir çalıştay gerçekleştirdik. Bu anlamda ilçe belediyelerinin sorunlarını dinledik. Mersin Büyükşehir Belediyesi tüm şeffaflığıyla yerel yönetimlerde yaşanan sıkıntıları ve sorunları masaya koydu. İlçe belediyelerimiz de yaşadıkları tüm sıkıntı ve sorunları açık ve şeffaf bir şekilde ortaya koydular. Büyükşehir Belediyesi olarak bu sorun ve sıkıntıların çözümü noktasında ortak bir paydada birleştik" diye konuştu. Bir sonraki çalıştay konusunu da şimdiden belirlediklerine işaret eden Atila, "İlçe belediyeleri hem eğitim anlamında hem iş sağlığı ve güvenliği kültürünün oluşturulması ve risk analizlerinin yapılması anlamında bizden yardım talep etti. Biz de seve seve bu konularda birlikte çalışacağımızı ilettik. İş sağlığı ve güvenliğinde çalışanların bu kültürü benimsemesi ve üst yönetimin sahiplenmesi en önemli faktörler. Büyükşehir Belediyesi olarak ISO 45001 belgesi ile çalışan bir belediyeyiz. Tüm çalışanlarımıza da bu kültürümüzü iletmeye çalışıyoruz" dedi.
23 Kasım 2024 Cumartesi - 11:38 MTOSB, ’Yeşil OSB Belgesi’ almaya hak kazandı Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi (MTOSB), Türk Standardları Enstitüsü (TSE) tarafından verilen ’Yeşil OSB Belgesi’ni alan 13 organize sanayi bölgelerinden (OSB) biri oldu. MTOSB Başkanı Sabri Tekli: "Üreten ve eğiten bir OSB’den sonra çevreci bir OSB olmanın gururunu yaşıyoruz" dedi. Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Akdeniz Bölge Toplantısı, Adana Vali Yardımcısı İbrahim Küçük, OSBÜK Başkanı Memiş Kütükcü, Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Sami Şahin, Sanayi Bölgeleri Genel Müdürü Abdurrahman Aydın, OSBÜK Yönetim Kurulu üyeleri, MTOSB Başkanı Sabri Tekli, MTOSB Yönetim Kurulu Üyeleri Mehmet Orgun, Hasan Yıldırım, Zeynep Şemsi Aysalar ve Bedri Akyüz, MTOSB Bölge Müdürü Halil Yılmaz, Bölge Müdür Yardımcısı Hasan Çay ve çok sayıda OSB başkanı ve bölge müdürlerinin katılımı ile gerçekleştirildi. Toplantıda Adana, Antalya, Burdur, Hatay, Isparta, Kahramanmaraş, Mersin ve Osmaniye’deki OSB’lerin talep ve çözüm önerileri istişare edildi. Toplantı sonrasında Yeşil OSB Belgesi almaya hak kazanan OSB’ler açıklandı. MTOSB, enerji verimliliğinden yenilenebilir enerji kapasitesine, çevreci üretim proseslerinden atıkların bertarafına kadar belirlenen 12 ön şart ve 20 kriterde değerlendirilerek, Yeşil OSB Belgesi almaya hak kazandı. MTOSB Başkanı Sabri Tekli, belgeyi TSE Başkanı Sami Şahin’den aldı. "Çevreci bir OSB olmanın gururunu yaşıyoruz" Türkiye’de Yeşil OSB Belgesi alan 13 OSB’den biri oldukları için duyduğu memnuniyeti dile getiren Tekli, "Bizim için oldukça önemli olan Yeşil OSB Belgesi’ni almaya hak kazanarak Türkiye’deki 13 OSB’den biri olduk. Bu başarıda emeği olan yönetim kurullarımıza ve tüm çalışanlarımıza sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. MTOSB her geçen büyüme gelişim istikrarını sürdürerek üretimlerine devam edecektir. Üreten ve eğiten bir OSB’den sonra çevreci bir OSB olmanın gururunu yaşıyoruz" diye konuştu.
Tarsus’ta ’1. Sarıulak Zeytin Şenliği’ yapıldı
17 Kasım 2024 Pazar - 12:25 Tarsus’ta ’1. Sarıulak Zeytin Şenliği’ yapıldı Tarsus Belediyesi tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen ’1. Tarsus Sarıulak Zeytin Şenliği’ büyük ilgi gördü. Kubatpaşa Medresesi Kültür Evi önünde gerçekleştirilen etkinlik, zeytin ve zeytinyağının en güzel hallerini tanıtan zengin bir programla Tarsuslularla buluştu. Tarsus Belediyesinin ev sahipliğinde, Mersin Büyükşehir Belediyesi, Tarsus Ticaret Borsası, Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Slow Food Yeryüzü Pazarı, Proje Evi Kooperatifi ve Anatolivar’ın katkılarıyla düzenlenen şenlikte, panellerden, tadım atölyelerine, forumlardan çeşitli stantlara kadar gün boyu etkinlikler yer aldı. Slow Food Yeryüzü Pazarının da kurulduğu şenlikte vatandaşlar birbirinden farklı hem yöresel lezzetleri hem de zeytinleri tattı. Şenliğin etkinlik programında, İklim Krizi Çağında Zeytin Paneli, Zeytin Üreticileri Forumu ve Tarsus Gastronomi Merkezinde düzenlenen tadım etkinlikleri yer aldı. Yerel üreticilerin sunduğu organik ürünlerin satışa sunulduğu etkinlikte, katılımcılar hem alışveriş yaptı hem de Tarsus’un eşsiz atmosferinde unutulmaz bir gün geçirdi. "Sarıulak zeytini, sadece bu bölgede kendini bulabilen bir ürün" Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Abdullah Şelçuk Şahutoğlu, yerli üretimin desteklediklerini belirterek, "Birçok ürünün yetiştiği kentimizde 24 adet coğrafi işaretli ürünümüz var. Bunlardan birisi de Sarıulak Zeytini. Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak yerli üretimi destekleyen bir belediyeyiz. Sarıulak zeytini sadece bu bölgede kendini bulabilen bir ürün. Bu bölgede verimli olabilen Tarsus’un dışında yetiştirdiğinizde hem meyve kalınlığının azaldığı hem de içinin yağının dolmadığı bir ürün. Ama Tarsus’a geldiğinde kendini bulan bir ürün. Değerli ve yerli olan ürünlerin korunması tanıtılması ve pazarlanması adına bugün Tarsus Belediye Başkanımızın öncülüğünde böyle bir şenliğe ön ayak olmasından dolayı kendisine teşekkür ediyorum.” dedi. "Elimizdeki değin kıymetini bilmek zorundayız" Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç ise “Tarsus 10 bin yıllık medeniyetlere başkentlik yapmış kadim bir kent. Biz Tarsus’ta bu bölgenin endemik türlerinin dünyaya tanıtılması için elimizden geleni değil, gereğinin yapılması gerektiğini düşünüyorum. Sarıulak’ın sofralık zeytini oluyor, yağını sıktığınızda polifenol (bir insanın vücudundaki kanserli hücreleri baskılayan asit) değeri en yüksek zeytinlerden birisidir. Bu elimizdeki değerin kıymetini bilmek zorundayız" diye konuştu. "2 milyon zeytin ağacı bulunuyor" Sarıulak zeytinine sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Boltaç, “Bölgemizde yaklaşık 2 milyon zeytin ağacı bulunuyor. Bu ağaçların 800 yüz bini Sarıulak cinsi zeytin. Tarsus Belediyemiz bünyesinde zeytin gen bahçemiz var. Orada 110 yıllık zeytin ağaçları koruma altında. İçerisinde topak ulak, sobe ulak, eşek zeytini var. Yani endemik türlerin tamamını burada bulabileceksiniz. Lösemi Vakfı ile iş birliği içerisindeyiz. Elde ettiğimiz yağları lösemili çocuklarımıza, gençlerimize bir katkı olarak veriyoruz. Yüzyıllar önce zeytinyağı aydınlatma aracı olan kandil olarak kullanılıyordu. Zeytin fiziksel yöntemle ayrılan endemik bir türdür. Sadece merkezkaç kuvveti kullanılarak zeytinin içindeki yağını alabiliyorsunuz. Bizim buna kıymet vermemiz gerekiyor" şeklinde konuştu. Bu kentin değerlerine sahip çıkılması gerektiğinin altını çizerek konuşmasına devam eden Başkan Boltaç, “Bu kente hak ettiği değeri vermek için el birliğiyle çalışıyoruz. Ayırmadan, ötekileştirmeden, kutuplaştırmadan. Ben bu topraklarda doğdum, bu topraklardan büyüdüm ve Allah nasip ederse mezarımda bu topraklarda olacak. Ama ben ne bırakacağım bu topraklara, benim için asıl mesele bu. Ben Sarıulak zeytinini her yerde konuşacağım. Biliyorsunuz Karadiken Mahallemizde 820 yaşında olan anıt ağacımız var. Bu anıt ağacımızı tescillendirdik. Zeytine ilaçlama yapmazsanız dahi size öyle bir meyve veriyor ki, meyvesi doyuruyor, posası hayvan yemi oluyor. Çekirdeğini ayırdığınızda yakacak olarak kullanabiliyorsunuz ve yaprağından çay elde edebiliyorsunuz. Zeytin, üç kutsal kitapta da yer alıyor. Barışın simgesi, Dünyada Mezopotamya bölgesini insanlığın başlangıcı olarak alırsanız, zeytin ağacını bunun en başına koymanız gerekiyor. Dolayısıyla zeytine sahip çıkmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı. Şenlikte, Tarsus’ta bulunan zeytin pazarıyla ilgili çalışmalara da değinen Başkan Boltaç, mevcut alanın daha modern ve nezih bir noktaya taşınacağını belirterek, şenliğe katılan tüm misafirlere teşekkür etti.
En güzel kuşlar Mersin’de yarıştı
17 Kasım 2024 Pazar - 10:46 En güzel kuşlar Mersin’de yarıştı Mersin’de düzenlenen 14. Atatürk Kupası Kafes Kuşları yarışmasında 3 bini aşkın kuş ’Türkiye’nin en güzel kuşu’ olmak için yarıştı. Türkiye Kanarya ve Kafes Kuşları Federasyonu (TKKKF) tarafından 14. Atatürk Kupası Kafes Kuşları yarışması Mersin’de düzenlendi. Yenişehir Belediyesi ve Mersin Kanarya ve Kafes Kuşları Derneğinin de katkı sunduğu etkinlik Yenişehir Fuar Alanı’nda gerçekleştirildi. Kuş yetiştiricileri ve sevenlerinin yoğun ilgi gösterdiği yarışma, Türkiye’nin dört bir yanından gelen yaklaşık 3 bin kuşa ev sahipliği yaptı. Kuş yetiştiricilerinin birçok kategoride birinci olmak için yarıştığı yarışmada kanaryadan papağana, muhabbet kuşundan bülbüle kadar binlerce kuş güzelliklerini sergiledi. “Bu bir güzellik ve kostüm yarışması” Yarışmanın ilk defa Mersin’de gerçekleştirildiğini belirten Türkiye Kafes Kuşları Federasyon Yetkilisi ve Hakem Erden Aksoy, "14. Atatürk Kupası bu sene ilk defa Mersin’de oluyor. Burada ilk defa olmasına rağmen 3 bin kuşla yarışıyor arkadaşlarımız. Gaziantep’ten, Adana’dan, Kayseri’den, Malatya’dan, Ankara’dan, İzmir’den ve çevre illerden yarışmacı arkadaşlar katılıyor ve güzel bir yarışma olduğunu tahmin ediyorum. Çok güzel bir yarışma geçiyor. Bu bir güzellik ve kostüm yarışması. Yavru bilezikli kuşlar yarışıyor. Ödül almak isteyen bir kuşun, tırnağından kaşına gözüne kadar ve duruşu olmak üzere her şeyi tam olacak. Bu unsurlara göre değerlendirme yapılıyor. Derece alan arkadaşlarımız ünleniyor ve bundan sonra onlardan kuş almak zor oluyor” dedi. “Bize stres attıran bir hobi” Mersinli Kuş Yetiştiricisi ve Federasyon Hakemi Göksel Gülmez de yarışmaya ev sahipliği yapmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Mersin’de yüksek standartlarda bir yarışmanın ilk defa gerçekleştiğini paylaşan Gülmez, “Uzun yıllardır Mersinimizde ilk defa federasyonumuzun düzenlemiş olduğu bir profesyonel yarışmamız oldu. Atatürk Kupası yarışmamıza ev sahipliği yapıyoruz. Bizler yıllardır ülkemizin birçok şehrinde minimum 500- 1000 kilometre uzaklıktaki şehirlerimize giderek kuşlarımızı yarıştırıyorduk. Güzel bir duygu, farklı bir ambiyans. Şehrimize katma değer katacak kültürel bir etkinlik olduğunu düşünüyoruz. Çok farklı bir hobi. Herkesin bir hobisinin olmasını gerektiğini düşünen bir yapıdayız. Metropol hayatı insanları ciddi anlamda yoruyor ve meşgul ediyor. Bu da bize stres attıran bir hobi. Aslında bu bir yaşam tarzı oldu bizim için. Biliyorsunuz spor yapan insanlarda bir disiplin olması lazım. Bizim hobimiz de ilk defa başladığımızda bir kanarya ile başladı. ‘Kanarya nedir’ diye tanımayla başlarken sonra ırk kanaryaları vesaire derken derya deniz oldu. Standart olarak her gün sabah 06.00’da uyanırız. Kuşlarımızla sabah tek tek ilgileniriz. Her birine ayrı ayrı bakar, özelliklerine göre değerlendirir ve belirli dönemlerde kuşlarımızı eşleştiririz. Çıkan yavrularımızı da ilgili yıllarda yarıştırırız. Yarışmacı kuşların tamamı bu yılın yavru kuşları” diye konuştu. Yarışmada kuşları derece elde eden yetiştirici Ahmet Şimşek de, “Mersin’de ilk kez yapılıyor. Hep dışarıdaki illere gidiyorduk. Mersin’de olmasıyla bize de avantaj sağladı. Kuşlarımızı başka illere götürünce yıpranıyordu. Yarışma esnasında duruş sergileyemiyordu. Burada avantajlı olduk ve şükürler olsun derecemizi de yaptık. Her sene geleneksel hale gelmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. Kuşların çok ilgisini çektiğini anlatan 9 yaşındaki Yasin Erdem Ersoy ise “Güzel ve değişik bir yer. Babam zaten damlarda kuşlara bakıyor. Onlarla da baya bir alıştım. İlk defa böyle bir yer görüyorum. Çok güzel yani değişik bir his. Güzel bir his hem de” dedi.
Mersin’de 3 bini aşkın kuş güzelliklerini sergiledi
17 Kasım 2024 Pazar - 10:30 Mersin’de 3 bini aşkın kuş güzelliklerini sergiledi Mersin’de düzenlenen 14. Atatürk Kupası Kafes Kuşları yarışmasında 3 bini aşkın kuş ’Türkiye’nin en güzel kuşu’ olmak için yarıştı. Türkiye Kanarya ve Kafes Kuşları Federasyonu (TKKKF) tarafından 14. Atatürk Kupası Kafes Kuşları yarışması Mersin’de düzenlendi. Yenişehir Belediyesi ve Mersin Kanarya ve Kafes Kuşları Derneğinin de katkı sunduğu etkinlik Yenişehir Fuar Alanında gerçekleştirildi. Kuş yetiştiricileri ve sevenlerinin yoğun ilgi gösterdiği yarışma, Türkiye’nin dört bir yanından gelen yaklaşık 3 bin kuşa ev sahipliği yaptı. Kuş yetiştiricilerinin birçok kategoride birinci olmak için yarıştığı yarışmada kanaryadan papağana, muhabbet kuşundan bülbüle kadar binlerce kuş güzelliklerini sergiledi. “Bu bir güzellik ve kostüm yarışması” Yarışmanın ilk defa Mersin’de gerçekleştirildiğini belirten Türkiye Kafes Kuşları Federasyon Yetkilisi ve Hakem Erden Aksoy, “14. Atatürk Kupası bu sene ilk defa Mersin’de oluyor. Burada ilk defa olmasına rağmen 3 bin kuşla yarışıyor arkadaşlarımız. Gaziantep’ten, Adana’dan, Kayseri’den, Malatya’dan, Ankara’dan, İzmir’den ve çevre illerden yarışmacı arkadaşlar katılıyor ve güzel bir yarışma olduğunu tahmin ediyorum. Çok güzel bir yarışma geçiyor. Bu bir güzellik ve kostüm yarışması. Yavru bilezikli kuşlar yarışıyor. Ödül almak isteyen bir kuşun, tırnağından kaşına gözüne kadar ve duruşu olmak üzere her şeyi tam olacak. Bu unsurlara göre değerlendirme yapılıyor. Derece alan arkadaşlarımız ünleniyor ve bundan sonra onlardan kuş almak zor oluyor” dedi. “Bize stres attıran bir hobi” Mersinli Kuş Yetiştiricisi ve Federasyon Hakemi Göksel Gülmez de yarışmaya ev sahipliği yapmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Mersin’de yüksek standartlarda bir yarışmanın ilk defa gerçekleştiğini paylaşan Gülmez, “Uzun yıllardır Mersinimizde ilk defa federasyonumuzun düzenlemiş olduğu bir profesyonel yarışmamız oldu. Atatürk Kupası yarışmamıza ev sahipliği yapıyoruz. Bizler yıllardır ülkemizin birçok şehrinde minimum 500 bin kilometre uzaklıktaki şehirlerimize giderek kuşlarımızı yarıştırıyorduk. Güzel bir duygu, farklı bir ambiyans. Şehrimize katma değer katacak kültürel bir etkinlik olduğunu düşünüyoruz. Çok farklı bir hobi. Herkesin bir hobisinin olmasını gerektiğini düşünen bir yapıdayız. Metropol hayatı insanları ciddi anlamda yoruyor ve meşgul ediyor. Bu da bize stres attıran bir hobi. Aslında bu bir yaşam tarzı oldu bizim için. Biliyorsunuz spor yapan insanlarda bir disiplin olması lazım. Bizim hobimiz de ilk defa başladığımızda bir kanarya ile başladı. ‘Kanarya nedir’ diye tanımayla başlarken sonra ırk kanaryaları vesaire derken derya deniz oldu. Standart olarak her gün sabah 06.00’da uyanırız. Kuşlarımızla sabah tek tek ilgileniriz. Her birine ayrı ayrı bakar, özelliklerine göre değerlendirir ve belirli dönemlerde kuşlarımızı eşleştiririz. Çıkan yavrularımızı da ilgili yıllarda yarıştırırız. Yarışmacı kuşların tamamı bu yılın yavru kuşları” diye konuştu. Yarışmada kuşları derece elde eden yetiştirici Ahmet Şimşek de “Mersin’de ilk kez yapılıyor. Hep dışarıdaki illere gidiyorduk. Mersin’de olmasıyla bize de avantaj sağladı. Kuşlarımızı başka illere götürünce yıpranıyordu. Yarışma esnasında duruş sergileyemiyordu. Burada avantajlı olduk ve şükürler olsun derecemizi de yaptık. Her sene geleneksel hale gelmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. Kuşların çok ilgisini çektiğini anlatan 9 yaşındaki Yasin Erdem Ersoy ise “Güzel ve değişik bir yer. Babam zaten damlarda kuşlara bakıyor. Onlarla da baya bir alıştım. İlk defa böyle bir yer görüyorum. Çok güzel yani değişik bir his. Güzel bir his hem de” dedi. (FVZ-HSK-
Mersin’de çocuklar ara tatilde hem eğlendi hem öğrendi
17 Kasım 2024 Pazar - 10:03 Mersin’de çocuklar ara tatilde hem eğlendi hem öğrendi Mersin Büyükşehir Belediyesi, birbirinden renkli, eğlenceli ve eğitici etkinlikler ile ara tatilde çocukların mutluluk kaynağı oldu. Bu çerçevede, çocukların gezerek öğrenmesinin önünü açan Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi, Çocuk Meclisinin üyeleriyle ara tatil döneminde düzenlenen gezi programında bir araya geldi. 13 ilçeden katılım sağlayan çocuklar; tarih, kültür, sanat ve çevre bilincinin bir arada olduğu gezi programında keyifli bir gün geçirdiler. Düzenlenen gezi programı, Arkeoloji Müzesi ile başladı. Çocuklar eski çağlardan kalma tarihi eserleri ilgiyle inceledikten sonra, Deniz Müzesini de gezdi. Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesinin denetim teknelerinde temizlik çalışmalarını izleme fırsatı bulan çocuklar, daha sonra sırasıyla MESKİ Genel Müdürlüğüne bağlı tarihi MESKİ Su Müzesini ve Yenişehir Belediyesi Ahmet Yeşil Sanat Galerisinde yer alan resim sergisini ziyaret ettiler. “Büyükşehir olarak çocukların varlığına ve fikirlerine önem veriyoruz” Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığına bağlı Aile ve Çocuk Şube Müdürü Özay Öztürk, Mersin Büyükşehir Belediyesi Çocuk Meclisi üyelerine, okulların ara tatil döneminde kültür-sanat ve çevre-bilim konularında bir gezi düzenlediklerini belirterek, “Gezimizi; çocukların özgüvenlerini ve özgür düşüncelerini, meclisteki öneri ve tekliflerini, bu şehrin kararlarını etkileyebilme adına mecliste kullanabilmeleri için planladık” dedi. MESKİ Su Müzesi ziyaretinde çocuklar, müzede tarihi önemi bulunan içme suyu üniteleri ve arşivlerden derlenen fotoğraflara büyük ilgi gösterirken, Çocuk Meclisinde Başkan Vekili olan Cihan Çelik; “Müzede Mersin’in ilk arıtma tesislerinden biri olduğunu öğrendik. ‘Mersin’de su musluktan içilir’ diyor ya Vahap Seçer Başkanımız, MESKİ sayesinde vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla musluktan su içebiliyor” ifadelerini kullandı. Çocuk Meclisi üyeleri, gezi ile daha önce görmedikleri yerleri görme fırsatı buldu Gülnar Çocuk Meclisi üyesi Mustafa Sertoğlu, okulların ara tatil döneminde böyle bir gezi programı düzenlenmesinden dolayı mutlu olduğunu ifade ederek, “Meclis böyle bir gezi düzenlediği için mutluyuz. Arkadaşlarımla beraber müzeleri gezdik. Müzede tarihi eserlere baktım. Birçok heykel ve küpler vardı. Buraya daha önce gelmemiştim, şimdi görmüş oldum” diye konuştu. Mercan Bilim Merkezi de çocuklarla dolup taştı İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı bünyesinde hizmet veren Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi ise 1 haftalık ara tatil döneminde çocuklarla doldu taştı. Merkez sayesinde çocuklar, bilim üzerine kurulu düzenek ve atölyelerde eğlenirken, öğrenmenin yanı sıra yapılan deneylerle çevre bilinci de kazandı. Türkiye’de iklim ve çevre temaları üzerine kurulan ilk ve tek tematik bilim merkezi olma özelliği taşıyan Mercan, 119’dan fazla interaktif deney düzeneğine, 6 atölyeye, 35 cm çaplı teleskobu bulunan gözlem evine ve 120 kişilik kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük planetaryumuna sahip. Büyükşehir Ana Hizmet Binası çocukların tiyatro merkezi oldu ‘Tiyatro seyretmeyen çocuk kalmasın’ diyerek yola çıkan Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı da her çocuğun kültür ve sanatla tanışmasını sağlamak amacıyla çocuklarla bir araya gelmeye devam ediyor. Şimdiye kadar çocuk tiyatrosu gösterimleri ile binlerce çocuğa ulaşan Şehir Tiyatrosu ekipleri, son olarak ‘İki Bavul Dolusu’ adlı çocuk oyununu, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı Sevgi Evinde kalan çocuklar için sergiledi. Büyükşehir Belediyesi Ana Hizmet Binasında yer alan Çocuk Sahnesinde oynanan oyun; renkli ve eğlenceli sahneleri ile çocukları etkisi altına alırken, bol bol kahkahalar yükseldi. Çocukların, her anını büyük bir ilgi ve keyifle izlediği tiyatro salonunun havası adeta neşeyle doldu.
MESKİ, jeneratör sayısını 339’a yükseltti
17 Kasım 2024 Pazar - 09:38 MESKİ, jeneratör sayısını 339’a yükseltti Mersin Büyükşehir Belediyesine bağlı Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürlüğü, içme suyu tesisleri, idari binalar, arıtma tesisleri ve atık su tesislerinde şebeke enerjisinin olmadığı durumlarda, tesislerin hizmete ara vermemesi için yeni jeneratörleri devreye almaya devam ederken, sayıyı 339’a yükseltti. Anamur’dan Tarsus’a, Çamlıyayla’dan Mut’a kadar 16 bin kilometrekarelik büyük bir alana hizmet veren MESKİ’nin kesintisiz su temini, atık su bertarafı ve daha verimli abonelik hizmetleri sağlamak adına bünyesine kattığı jeneratörler, olası enerji kesintilerinin hizmetleri aksatmaması adına önemli bir rol oynuyor. Jeneratörler sayesinde, bir elektrik kesintisinde dahi MESKİ içme suyu tesisleri aktif olarak çalışırken, vatandaşlara kesintisiz içme suyu teminine devam ediliyor. Jeneratörler sayesinde tesislerde enerji kesintisi yaşanmıyor MESKİ, 2019 yılından itibaren mevcutta bulunan 170 jeneratör sayısına ilave olarak, 2021 yılında 59, 2022 yılında 33, 2023 yılında 51, 2024 yılında 26 adet olmak üzere toplamda 169 adet jeneratör temin ederek, sorumluluk sahası içerisinde bulunan önemli tesislere montajını tamamladı. İlave jeneratörleri devreye alan MESKİ, böylece toplam jeneratör sayısını 339’e çıkarmış oldu. Sayısını 339’a çıkardığı jeneratörlerin düzenli periyotlarla tüm bakımlarını yapan MESKİ, jeneratör arızalarına da en kısa süre içerisinde müdahale ediyor. Çevreci yatırımlarına devam eden MESKİ; Enerji SCADA’sı sayesinde de gereksiz yakıt tüketiminin önüne geçmiş oluyor. “Jeneratörlerin aylık ve yıllık bakımlarını planlı bir şekilde yapıyoruz” MESKİ Elektrik Merkezleri Dairesi Başkanlığına bağlı Enerji Sistemleri Bakım Onarım Şube Müdürlüğünde görev yapan Sinan Kızılyaka; “Mevcutta bulunan 170 jeneratörümüze ilave olarak, 169 adet jeneratör daha temin ettik ve montajlarını tamamladık. Jeneratör sayımız şu anda toplamda 339 adet oldu. Bu jeneratörlerin tüm aylık ve yıllık bakımlarını, planlı bir şekilde yapmaktayız. Olası arızalara karşı anında müdahale ile de kesintisiz hizmetin devamını sağlamaktayız” dedi.
Mersin’de ’33 Kart’ın kullanım alanı genişliyor
17 Kasım 2024 Pazar - 09:31 Mersin’de ’33 Kart’ın kullanım alanı genişliyor Mersin Büyükşehir Belediyesi, iştiraklerinden olan İmar İnşaat A.Ş bünyesinde devam ettirilen ‘Mersin 33 Kart’ uygulamasının kullanım alanını her geçen gün genişletiyor. Büyükşehir Belediyesinin tüm toplu taşıma araçlarının yanı sıra Mersin Özel Halk Otobüsü, Çevre Yolu ve Tarsus Özel Halk Otobüsü ile Osmaniye Kooperatifine bağlı minibüslerde geçerli olan ’33 Kart’, kısa süre sonra kentte faaliyet gösteren tüm kooperatif ve özel halk otobüslerinde de geçerli olacak. ’33 Kart’ kullanarak hem ulaşımda hem de Denizkızı A.Ş’ye bağlı kafe ve restoranlarda indirimlerden yararlanan vatandaşlar, kartın yaygınlaşmasıyla daha çok kampanya imkanına kavuşacak. Vatandaşlar ’33 Kart’ı Tarsus Doğa Parkı ile Büyükşehir Belediyesine bağlı otoparklarda da kullanabiliyor. AVM, Taşucu, Büyükeceli, Toroslar, Meşot, Yalınayak, Karacailyas, Tarsus Yarenlik, Tarsus Yeni Mahalle ve MESKİ Genel Müdürlüğüne yerleştirilen kiosklarda ’33 Kart’ ile su faturalarını ödeyen vatandaşlar, yüzde 5 indirimden de faydalanıyor. “Kartın büyümesi ve yaygınlaşması bir ölçek ekonomisi oluşturuyor” Mersin Büyükşehir Belediyesi İmar İnşaat A.Ş Genel Müdürü Emir Can Özgür, yaklaşık 2,5 yıl önce altyapısı değiştirilip kullanıma sunulan ’33 Kart’ın yaygınlaştırılması çalışmalarına devam ettiklerini belirterek, “Önümüzdeki 3 ay içinde kent merkezinde faaliyet gösteren tüm dolmuş, kooperatif ve özel halk otobüslerini sisteme dahil etmeyi hedefliyoruz. Bugün itibariyle belediye otobüslerimiz haricinde, 630 araç aktif olarak 33 kart kullanıyor. Kasım sonu itibariyle bu sayı 700 civarına gelecek” dedi. Kartın büyümesi ve yaygınlaşmasının ölçek ekonomisi oluşturduğunu belirten Özgür, “Biz bunu kullanımda indirim ve bazı kampanyalarla vatandaşa yansıtıyoruz. Örneğin bugün bir halk otobüsüne binen vatandaş nakit parayla 25 lira ücret öderken, kartı kullandığında bu 23 liraya, bazılarında ise 22,5 liraya düşüyor. Aynı şekilde öğrenci binişlerinde de yaklaşık 2-2,5 liralık indirim sağlanıyor” diye konuştu. “33 Kart’ın yaygınlaşması, indirim yapması ve ücret avantajı sağlaması açısından önemli” ’33 Kart’ın fatura ödemelerinde de kullanıldığını kaydeden Özgür, “Bu kartla su faturalarınızı da ödeyebiliyorsunuz. Şehrin 10 noktasında, kiosk dediğimiz bankamatik cihazlarımız var. Bu cihazlarla su faturası ödeyebiliyorsunuz. Su faturalarımızı ’33 Kart’ kullanarak ödersek, faturada yüzde 5 indirim sağlanıyor. Yine ’33 Kart’ kullanarak Denizkızı işletmelerine ait kafelere, restoranlara geldiğinizde, dönem dönem çeşitli kampanyalar yapılıyor. Kart yaygınlaştıkça, kullanımı arttıkça bu avantajlar da artmaya devam edecek. Kartımız, belediyemize ait tüm otoparklarda ve Tarsus Doğa Parka girişte de geçerli. ’33 Kart’ın yaygınlaşması, indirim yapması ve ücret avantajı sağlaması açısından önemli. Kart ne kadar yaygınlaşır, ne kadar büyürse, vatandaşlarımıza o kadar indirim ve ödeme avantajı sağlayacak” ifadelerini kullandı.
Atatürk’ün 1. kurucu olduğu kooperatife ’kurucu listesi’ asıldı
16 Kasım 2024 Cumartesi - 11:17 Atatürk’ün 1. kurucu olduğu kooperatife ’kurucu listesi’ asıldı Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Silifke’de köylülerle birlikte kurduğu ‘Silifke Tekir Tarım Kredi Kooperatifi’ne, vefatının 86. yılında ‘Gazi Tekir Çiftliği Tarım Kredi Kooperatifi Kurucuları’ listesi asıldı. Mersin Büyükşehir Belediyesinin ruhuna uygun olarak yaşattığı Silifke ilçesindeki çiftliğe ziyarete gelen Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜciTA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu ve Akdeniz Üniversitesi Coğrafi İşaretler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mehmet Zanbak, çiftliğe ‘Gazi Tekir Çiftliği Tarım Kredi Kooperatifi Kurucuları’ listesini astı. Gazi Çiftliği sorumlusu Hatice Okur; Gazi Çiftliğinin tarihi ile çiftlikten geri kalan binanın restorasyon hikayesine kısaca değindikten sonra, Mersinden Kadın Kooperatifinin faaliyetlerini anlattı. Temel amaçlarının kadınları ekonomiye kazandırmak ve onlara farklı alanlarda eğitim vermek olduğundan bahseden Okur, başta Mersin Büyükşehir Belediyesi olmak üzere değişik kurumlardan destek aldıklarını, çiftliğin yörenin ışığı olduğunu, faaliyetlerinin yöreye canlılık getirdiğini, durumlarının eskisine göre her bakımdan daha iyi olduğunu vurguladı. “Atatürk, çiftçiye de her alanda önderlik etmiştir” Gazi Çiftliğinde yeniden bulunmanın mutluluk ve heyecanını dile getiren YÜciTA Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu ise Atatürk’ün tarıma verdiği önemi vurgulayarak, en tipik örneklerini kurduğu üretme çiftliklerinin oluşturduğunu söyledi. Tekelioğlu, Atatürk’ün çiftçiye önderlik etmek, yeni olanakları çiftçi ile buluşturup daha çok verim almalarını sağlamak için çiftlikler kurduğunu, bu çiftliklerin uyguladıkları modern tarım teknikleri ile kırsal kalkınmanın öncüleri olduğunu ve model oluşturduğunu belirtti. Bu çiftliklerden birinin de Silifke Tekir Tarım Kredi Kooperatifi olduğunu belirten Prof. Tekelioğlu, cumhuriyet tarihinin tarımsal kooperatifçilikteki ilk adımını oluşturduğunu ve Türkiye’deki ilk Tarım Kredi Kooperatifi’nin Atatürk tarafından 30 Haziran 1936 tarihinde, 35 ortak ile Silifke’de kurulduğunu belirtti.