SPOR - 27 Ağustos 2024 Salı 11:37

Arapgirspor lige hazırlanıyor

A
A
A
Arapgirspor lige hazırlanıyor

Bölgesel Amatör Lig’de (BAL) Malatya’yı temsil eden Arapgirspor, yeni sezon öncesi hem saha içinde hem de saha dışında yoğun bir hazırlık süreci yürütüyor.


6 Şubat depreminden dolayı lige katılamayan Arapgirspor, depremin yaralarını sarmak ve unutmak için hazırlıklarına hız verdi.


Arapgirspor Basın Sözcüsü H. Sercan Erduran konuyla ilgili bir açıklama yaparak, yeni sezon kampı için bilgiler verdi. Depremden dolayı lige katılmadıklarını belirten Erduran, depremin yaralarını unutmak istediklerini ifade etti. Bu sezon tekrardan lige katıldıklarını ifade eden Erduran, “Malatya’da 6 takımdan 2’si katılmadı. Biz de Malatya’yı en iyi şekilde temsil etmek için gayret ediyoruz. Bal Ligine katılan tüm takımlara da başarılar diliyoruz“ dedi.


Fikstür belli olmamakla birlikte 4 takımdan 2’sinin düşeceğini, Malatya takımları için zor bir süreç olacağını dile getiren Erduran, “ İnşallah 3. Lige bizden bir takım yükselir. 23 kişilik kadroyla lige hazırlanacağız. Maddiyat işin zor kısmı. Sponsorluk arayışlarımız devam ediyor. sorumlu olarak aramızda topladığımız paralarla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Tesisleşme olarak da bu sene konteyner tesis kurduk, orda devam ediyoruz. Yeni sezon hazırlıklarına ise 27 Ağustos Salı günü başlayacağız. Öncelikle Malatya kulüplerimiz olmak üzere Bal ligi 3. Grupta bulunan bütün takımlara tekrardan başarılar dileriz. Centilmence ve kazasız sakatlıksız bir sezon olması temenni ediyoruz“ şeklinde konuştu.


Erduran, “Genç koşan bir ekip kurduk içlerine tecrübeli 4 oyuncu daha katarak lige hazır hale girmek istiyoruz. Ekonomik olarak ülkemiz zor dönemlerden geçiyor çoğu takım lige katılamadı. Biz de faaliyetlerimizin devam etmesi için canla başla mücadele ediyoruz. İşadamı hemşerilerimizden sponsorluk konusunda desteklerini bekliyoruz” dedi.


Arapgirspor Basın Sözcüsü H. Sercan Erduran ayrıca 17 Ekim Perşembe günü saat 19.00’da İstanbul’da Florya İdeal Salon Tesisleri’nde Arapgirspor’un ‘40. Yıl Gecesi’ ile yeni sezon heyecanını kutlayacaklarını belirtti.


Erduran kulübün bugüne kadar anlaştığı futbolcuların isimlerini de paylaşarak, “Arapgirspor olarak bugüne kadar Aydınspor 1923’den orta saha oyuncusu Ufuk Özbek, Aydın Büyükşehir Belediyespor’dan ortasaha oyuncusu Oğuzhan Sönmez, Kırşehir Gençlik Hizmetleri ve Spor’da orta saha oyuncusu Mustafa Kibar Çiçek, 1926 Bulancakspor’dan stoper Muharrem Kaan Ceylan, Erzincan Ulalarspor’dan stoper Kaan Uluşen, Çiğli Belediyespor’dan orta saha oyuncusu Mert Yılmaz, Çankırı Saray 18 Spor Kulübü’nden kaleci Burak Yalçınlar, Akçakale Belediyespor’dan stoper Süleyman Demirkol, Şehit Kamil Belediyespor’dan ortasaha oyuncusu Samet Öztürk, Malatyaspor’dan ortasaha oyuncusu Bilal Mağaç, HD Osmangazi Gençlikspor’dan kaleci Ali Kolat, Sur Belediyespor’dan ortasaha oyuncusu Furkan Karahan, Aydın Büyükşehir Belediyespor’dan ortasaha oyuncusu Eyüphan Aybaş ve Sivas U19’dan forvet Umut Gundogdu’yu kadromuza kattık” diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum İstanbul Erzurumlular Kültür ve Dayanışma Vakfı sanat galerisi açılıyor İstanbul Erzurumlular Kültür ve Dayanışma Vakfı Sanat Galerisi’nin 5 Aralık 2024 Perşembe günü düzenlenen törenle açılacağı belirtildi. İstanbul Erzurumlular Kültür ve Dayanışma Vakfı Başkanı Murat Şahsuvaroğlu, Tarihî köklerden ilham alarak modern ve klasik ifade biçimlerine zemin hazırlayan kültürün taşıyıcıları ve geleceğin temsilcileri, Reis-ül Hattatin Hasan Çelebi ve Muhammet Mağ’ın eselerinden oluşan seçki ile ilk sergi ile gençlerin kültürel mirasla bağ kurmasını ve bu mirası geleceğe taşımasını teşvik etmeyi amaçladıklarını söyledi. Sanat’ın sınırları aşan evrensel bir dil olduğunu ifade eden Şahsuvaroğlu, “Şehirler arası diyaloglar kurarak, farklı kültürlerin buluşmasını ve bir arada öğrenme deneyimini destekliyoruz. Galerimiz, Erzurum’dan İstanbul’a, Diyarbakır’dan İzmir’e kadar herkesin hikâyesini duyabileceği bir paylaşım alanıdır. Galerimiz, gençlerin kendi hikâyelerini sanat yoluyla ifade etmelerini sağlayan bir platformdur. Hat, resim, heykel, fotoğraf, dijital sanat gibi farklı disiplinlere yer vererek özgürlüğü destekliyoruz. Sanatla dönüşen genç bireyler, toplumun dönüşümünde de başroldedir. Farklı kültürleri, fikirleri ve yaşantıları bir araya getirerek kapsayıcı bir sanat anlayışı oluşturuyoruz. Her genç, her şehir, her fikir bizim için değerlidir. Bu çeşitliliği desteklemek için sergiler, atölyeler, paneller ve etkinliklerle sürekli yenilenen bir dinamizm sunuyoruz” dedi. Galerinin yalnızca bir sergi alanı değil, bir üretim ve paylaşım merkezi olmayı hedefleoiklarını anlatan Şahsuvaroğlu, “Genç sanatçılar, ustalar ve sanatseverler bir araya gelerek diyalog içinde yeni işler üretir ve bu işleri toplumla paylaşır. Sanat galerimiz, genç sanatçılara burs, mentorluk ve ulusal-uluslararası platformlara erişim imkânı sağlayarak onların kariyerlerini destekler. Yetenekleri keşfetmek ve geliştirmek, geleceğe yaptığımız en değerli yatırımdır. Sanat galerimiz, şehirler arası diyaloğun merkezinde, gençlerin sesini topluma duyurmak için bir aracı olmaya devam edecektir. Sanatın dönüştürücü gücüne inanıyor ve bu gücü toplumun her kesimine yaymayı hedefliyoruz.” dedi.
Kayseri ERÜ Hastanelerinde, “Sizce Tıbbi Hata Var mı? Olgu Örnekleriyle” Konulu Konferans Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı tarafından düzenlenen “Sizce Tıbbi Hata Var mı? Olgu Örnekleriyle” konulu konferans düzenlendi. Gevher Nesibe Hastanesi Başhekimlik Toplantı Salonunda düzenlenen konferansa davetli olarak Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Uzman Bilir Kişi Prof. Dr. Halil Koyuncu sunumuyla “Sizce Tıbbi Hata Var mı? Olgu Örnekleriyle” konulu konferans verildi. Konferansa Tıp Fakültesi öğretim üyeleri ile araştırma görevlileri katıldı. ERÜ Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsa Cüce’nin giriş konuşmalarının ardından, Prof. Dr. Halil Koyuncu’nun sunumuna geçildi. Prof. Dr. Halil Koyuncu, Tıbbi hataların neler olabileceğine değinerek; hekimin hastaya müdahalesi, hastada meydana gelen zarar, hastada meydana gelen zararda hekimin hata-kusuru, yetersiz tetkik, aydınlatma-bilgilendirme ve yönlendirme ile konsültasyon eksiklikleri, kayıtların düzgün olmaması ile zarar ve kusurlu eylem arasındaki illiyet bağı hakkında bilgiler verdi. Tıbbi uygulamada tarafların kimler olduğunu, tarafların özelliklerini, tıbbi uygulama hatası (malpraktis) ile sonuçları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Halil Koyuncu, tıbbi uygulama hatalarının en çok hangi uzmanlık alanlarında dağıldığını, sağlık çalışanlarının kusur nedenlerinin dağılımları ile tıbbi hataların diğer hastalık ölümlerindeki sıralamalarına da değindi. Prof. Dr. Halil Koyuncu, son söz olarak; hekimin öncelikle hastaya zarar vermeden, tıbbi müdahale süreçlerini iyi yönetmesi, yapılan her müdahalenin hukuka ve tıbba uygun olması, her yazılanın yapılması her yapılanın da yazılması, akıl almaktan kaçınılmaması gerektiği ile görev, yetki ve sorumlulukların bilincinde olunması gerektiğini söyledi.
Niğde YÖK Başkanı Özvar: "Uluslararası öğrencilerin kalitesi önceliğimiz olmalıdır" Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, "Uluslararası öğrencilerin kalitesi önceliğimiz olmalıdır" dedi. Şehit Ömer Halisdemir Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 2030’a Doğru Yükseköğretim Vizyonu Toplantısı, bölge üniversitelerinden gelen 37 rektör ve rektör yardımcısının katılımı ile gerçekleştirildi. Dünya genelinde yaklaşık 250 milyon öğrencinin yükseköğretime devam ettiğini, bu sayının 2030’da 380 milyona, 2040’ta ise 600 milyona ulaşmasının öngörüldüğünü söyleyen YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, "Türk üniversitelerinin uluslararası akreditasyon standartlarını karşılamada ve küresel üniversite sıralamalarında üst sıralarda yer almada ciddi ve başarılı bir sınav verdiğini bugün uluslararası çevreler de teslim etmektedir. Bununla birlikte üniversiteler olarak mevcut durumla yetinmemiz mümkün değildir. Uluslararası görünürlük ve nispi rekabet üstünlüğü konusunda almamız gereken daha ciddi mesafeler bulunmaktadır. Bu durum, ülkemizin uluslararası öğrenci ve öğretim üyesi çekme kabiliyetini ve küresel akademik camiadaki genel itibarımızı etkilemektedir" dedi. "Uluslararası öğrencilerin kalitesi önceliğimiz olmalıdır" Türkiye’nin uluslararası öğrenci çekme konusunda daha büyük rakiplerinin ortaya çıkacağını ve yükseköğretim kurumlarının bu rekabete şimdiden hazırlanması gerektiğini söyleyen Özvar, 350 bine ulaşan uluslararası öğrenci sayısı ile iftihar etmenin çok doğru bir yaklaşım olmayacağını belirtti. "Uluslararası öğrenci sayısının artması kadar uluslararası öğrencilerin kalitesinin de artmasını birinci öncelik haline getirmemiz gerekmektedir" diyen Başkan Erol Özvar; "Gelecek öğrencilerin sayısı kadar kalitesi de bizim temel gündemimizdir. Eğer gerekli mevzuat altyapısı çalışmalarını tamamlamaz, üniversiteler olarak uluslararası öğrenci hareketliliği konusunda dünya standartlarında işlemler tesis etmezsek Türk üniversitelerinin itibarına yönelik dünya ölçeğinde olumlu itibarımız kaybolabilir. Bu sadece Yükseköğretim Kurulunun veya diğer üst kurumların sorumluluğunda değildir. Bu birinci derecede rektörlerin omuzları üzerindeki sorumluluktur. Demografik değişmenin en büyük sonuçlarından bir tanesi hiç şüphesiz sağlık sektöründe kendini gösterecektir. Önümüzdeki 30 yıl içerisinde sağlık hizmetlerinden daha fazla sayıda bilhassa geç yaş grupları ve çocuk yaş grupları biraz azalmakla beraber yaşlı grubun misli oranının artması sağlık sektöründe bir takım sınamaları beraberinde getirecektir. Bu bakımdan önümüzdeki yıllarda yaşlı bakım olmak üzere muhtelif alanların daha şimdiden üniversitelerin gündemine girerek bu konularda bir kısım çözümler bir kısım projeler durması veya çalışması önem arz etmektedir. Demografik değişim konusunun demografik dönüşüm konusunun rektörler olarak gündeminize almanızı bekliyoruz. Sadece doğum oranlarının düşmesi değil, sadece yaşlılık değil göç konusunun gerek iç gerek dış göç konusunun yükseköğretime muhtemelen sonuçlarıyla beraber değerlendirilmesi hepimizin ödevleri arasında bulunmak zorundadır” ifadelerini kullandı. (ST-AG-
Antalya Kıraathanedeki cinayetin zanlısı: "Haraç istedi" Antalya’da kuzeninin daha önceden çalıştığı işletmeden alacağı olduğu iddiasıyla kıraathaneye giden kişi, çıkan tartışmanın büyüyerek tabancayla ateş edilmesi sonucu ağır yaralanıp kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Kısa sürede yakalanan olayın şüphelileri F.D. ve A.D. sağlık kontrolünün ardından adliyeye çıkarıldı. Dün akşam saat 17.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Yeni Mahalle 2447 Sokak üzerinde yer alan bir kıraathanede meydana gelen olayda, iddiaya göre Uğur Akyol (37), kuzeninin daha önce çalıştığı kıraathanedeki sigorta işlemleri ve kalan parasını alması için iş yeri sahibiyle telefonda görüştü. Telefon görüşmesinin ardından işletmeye gelen Akyol, iş yeri sahibi A.D. ve yeğeni F. D. (33) ile tartışmaya başladı. Tartışma kanlı bitti Kıraathane dışına kadar taşan tartışmanın büyümesi üzerine F.D. yanında taşıdığı tabancayı çıkartarak ateş etmeye başladı. Silah seslerini duyan vatandaşların haber vermesi üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edilirken, belirtilen adrese gelen sağlık ekipleri vücuduna isabet eden mermilerden dolayı ağır yaralanan Akyol’u ilk müdahalesinin ardından ambulansla Kepez Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Akyol, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. “Haraç istedi” Suç aletini olay yerine yakın bir sokakta atan F.D., önce taksi ile ardından yaya olarak kaçmaya çalışırken motorize yunus ekipleri tarafından yakalandı. Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından gözaltına alınan F.D. ve işletme sahibi A.D., emniyetteki işlemlerinin ardından sağlık kontrolünden çıkartılarak Antalya Adliyesine sevk edildi. Sağlık kontrolü çıkışında gazetecilerin “Neden öldürdünüz?” sorusunu F.D., “Bir şey söylemeyeceğim, haraç istedi” şeklinde yanıtladı.