ÇEVRE - 29 Eylül 2024 Pazar 10:42

Selçuklu Belediyesi dış mahallelerde bağlantı yollarının standardını yükseltiyor

A
A
A
Selçuklu Belediyesi dış mahallelerde bağlantı yollarının standardını yükseltiyor

Konya’nın merkez Selçuklu İlçe Belediyesi sürdürdüğü yol genişletme ve sıcak asfalt çalışmaları ile dış mahallelerin yol kalitesini ve ulaşım konforunu arttırıyor.


Selçuklu Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler Tepekent ve Söğütözü Mahalleleri arasındaki bağlantı yolunda sıcak asfalt serimi gerçekleştirdi. Selçuklu Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler ilçe merkezinin yanı sıra dış mahallelerde de vatandaşların güvenli ve konforlu ulaşımı için çalışmalarını yoğun bir tempo ile sürdürüyor. Ekipler bu kapsamda Tepekent ve Söğütözü Mahallesi arasındaki bağlantı yolunda sıcak asfalt çalışması gerçekleştirdi. Toplam uzunluğu 12 bin 500 metre olan yolun 2 bin 200 metrelik kısmının geçtiğimiz yıl sıcak asfaltını tamamlayan ekipler bu yıl da 2 bin 300 metre alanda sıcak asfalt serimi yaptı. Çalışmalarla mülkiyet ve orman sınırları haricinde alanda yol genişliği 8 metreye çıkarıldı. Tepekent-Söğütözü bağlantı yolundaki çalışmalar tamamlandığında toplam 24 bin ton imalat gerçekleştirilmiş olacak.



“Dış mahallelerimizde ulaşım konforunu artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz”


Selçuklu’da merkez ve dış mahalle ayrımı yapmaksızın fiziki belediyecilik çalışmalarına aralıksız devam ettiklerini ifade eden Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, “2024 yılı hizmet planlaması çerçevesinde dış mahallerimizde yol ve ulaşım standardını yükseltmek için ekiplerimiz özverili bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Bu çerçevede sorumluluk alanımız içerisinde yer alan mahallelerimizde hem ana yoldan dış mahalleye giden yolların, hem de dış mahallelerimizin kendi aralarındaki bağlantı yollarının standardını genişletiyor ve sıcak asfalt çalışması yapıyoruz. Geçen yıl asfaltlamaya başladığımız Tepekent ile Söğütözü Mahalleleri arasındaki bağlantı yolunda planlamalarımız dahilinde çalışmalarımız devam ediyor. Selçuklu’da dış mahallelerimizin altyapısını güçlendirmek ve hemşehrilerimizin yaşam konforuna da katkı sağlamak için ortak akıl ve işbirliği çerçevesinde en iyiyi hedefleyerek çalışmalarımızı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.



Selçuklu Belediyesi dış mahallelerde bağlantı yollarının standardını yükseltiyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Balıkesir’de planlı kalkınma dönemi başladı Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Planlama ve Kalkınma Şirketi kurdu. Devlet Planlama Teşkilatı’nı örnek aldıklarını belirten Başkan Ahmet Akın, ulusal ve uluslararası üniversitelerden akademisyenlerin ve iş dünyası temsilcilerinin bir arada çalışacağını ifade ederken, “Yerelden planlı bir şekilde büyük bir kalkınma hamlesi başlatıyoruz. İddia ediyorum gerçek anlamda Türkiye’nin en sonuç odaklı çalışan planlama şirketi olacak” diye konuştu. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, ekonomi gazetecileriyle bir araya gelerek sorularını yanıtladı. Balıkesir’de planlı kalkınma dönemini başlattıklarını belirten Akın, planlama ve kalkınma şirketi kurduklarını ifade etti. Akın “Önce planlama şirketimizi kurduk. Ulusal ve uluslararası üniversitelerden akademisyenler ve iş dünyası temsilcileri bir arada çalışma yürütüyor. Bunun altında tarımsal kalkınmayı ayrı bir hedefledik. Dedik ki önce ürünleri planlayalım. Sonra vatandaşın karşısına gidelim. Diyelim ki kardeşim bunu ekin bunu biz alacağız. Bu yöresel ürünleri katma değeri yüksek ürünlere çevirirsek çiftçi memleketini terk etmeyecek. Bir de Bagyaş diye bizim tarımsal kalkınma üretim yaptığımız şirketimiz var. Sadece bunlar da değil, ulaşım, altyapı, şehir planlaması, kentimizdeki kadınlar ve anneler Alt yapıyı komple yenileyeceğiz. Dijital İkiz Dönüşüm projemiz var tamamlamak üzereyiz” diye konuştu. “Kent yoksulluğu büyük tehlike” Akın, kırsalda ve köylerde üreticinin tarıma ve toprağa küstürüldüğünü ve kentlere göç ettiğini belirtirken, kent yoksulluğunun da tehlikeli boyutlara ulaştığını vurguladı. Akın “Bu kadar geniş, verimli arazileri olup da kent yoksulluğuna mahkum ettirilen bir Türkiye veya Balıkesir olamaz. Onun için burada aslında genel idarenin ve bizim birlikte hareket etmemiz lazım. Ama ben şu anda şu andaki mevcut ekonomi politikalarıyla, tarım politikalarıyla bunun yeteri kadar olamayacağını görüyorum. Defalarca da bunu dile getirdik. Onun için biz elimiz taşın altına koyduk.” dedi. Bakanlıktan aldığı veriler hakkında da bilgi veren Akın, Balıkesir’in en iddialı olması gereken alanlarda dahi çok geride olduğunu, bunu değiştireceklerini söyledi. Akın “2017 yılında Ticari Bakanlığı’nın verilerine göre Balıkesir, İllerarası Sosyoekonomik Gelişmişlik Bakımından 15. sıradayken, 24’üncü sıraya gerilemiş. Benim neyi devraldığımızı anlatmam lazım. Çok kötü. Aşağı yönlü bir trend var. Mesela Balıkesir gibi bir yer göç verir mi? Evet veriyordu. İşsizlik oranı 2023 verilerine göre %5,8. Bende şu anda on dört bin tane iş başvuru var. Belediyemizde çalışan sayısı on iki bine yakın. Tüm bu verilerin ışığında planlama yapıyoruz. İstihdam ve kariyer ofisleri açıyoruz. Ben kul hakkı da yemeyeceğim ve adaletli olacağım diye söz verdim. Onun için buna dikkat ediyorum. Ondan istihdam ofislerimizde kadromuz profesyonel insanlardan oluşuyor. Balıkesir yıllardır, İstanbul’la İzmir arasına sıkışmış kalmış. Ben hep dedim ki burası gelip geçilecek yer değil, gezinip görülecek yer olacak. Altyapıda 81 il içerisinde 50. sıradayız. En iddialı olmamız gereken tarımda sürekli bir geriye gidiş yaşanmış. Turizmde mesela 10-11. sıradayız. Konuştuğumuz yer neresi bizim? Balıkesir, Edremit, Kazdağları, Alaçam Dağları. Yani bizim Balıkesir’de şu anda yamaç paraşütü bile yapabiliyorsunuz. Mesela büyük ve küçük sebze meyve üretiminde 18. sıradayız” diye konuştu. “Devlet planlama teşkilatı gibi çalışıyoruz” 1960 yılında kurulan Devlet Planlama Teşkilatı’nı örnek aldıklarını belirten Akın, şöyle devam etti: “Türkiye’ye yapılan en büyük kötülüklerden bir tanesi planlama teşkilatını kapatmaktı. Şimdi biz onu kurmak için kendimizi parçalıyoruz. Aslında bu tür kurumlar Türkiye’nin sigortası. Bunların aslında bağımsızlığının tam olması lazım. Bizim etimiz Türkiye’nin en lezzetli eti. Kuzu deyince Balıkesir’den başka hiçbir yer düşünmeye bile gerek yok. Turizm şu anda diğer turizm yerlerinde sıcaklıklar almış başını gitmiş. İklim olarak en rahat. Sağlık olarak agroturizm yapabiliyoruz. Kazdağlarımız var. Bakın, Kazdağları var. Marmara adalarımız var. Kapıdağ Yarımadamız var. Bir de adalarımız var. Şimdi bunları ayrı ayrı planlıyoruz. Onun için bizim planlama ve kalkınma ajansımız, Türkiye’nin kapatılan planlama teşkilatı gibi çalışıyor.” “Altyapıya büyük yatırım yapacağız” Balıkesir’de altyapı sorununun ciddi boyutlarda yaşandığını belirten Akın, körfez bölgesine 12-13 milyar TL yatırım yapacaklarını söyledi. Körfez bölgesinin tamamının altyapı sorununu çözeceklerini ifade eden Akın “74 yıl sonra kazandığımız Balıkesir’de karşılaştığımız tabloda, arıtma sistemimiz yok. Sahil şeridinde yok. Kanalizasyon yok. Olan yerler de yeteri kadar çalışmıyor. Körfez bölgemizde komple arıtmayla ilgili çalışma yapıyoruz. Çok büyük bir yatırım yapacağız. Neredeyse bütçemiz kadar. Yapmak zorunda olduğumuz ilk 10 yatırımı planladık. En az 12-13 milyar TL körfez bölgesine altyapı yatırımı yapmaya hazırlanıyoruz. Kredi çalışmalarımızı yapıyoruz. İller Bankası başta olmak üzere; Dünya Bankası, Fransız Kalkınma, EBRD, Japonya hepsiyle görüşüyorum. Körfez tarafının öncelikle mesela Ayvalık Güre’den başlayarak Güre, Altınoluk... Körfezimizin komple altyapı sorununu çözeceğiz. Şebekelerde yüzde yetmiş su kaçağımız var. Türkiye’de bir numara. Gelir gelmez Ayvalık’ta isale boru hatlarını yenilemeye başladım. Çünkü her yenilediğimiz kar olarak bize gelecek. Geçen yıllarda 3,5 milyar lira kredi alınmış mesela. Peşinde o para olmuş borcuyla 6 milyar. Ama ortada yatırım yok. Mecliste sordum ne yaptınız bu paraları diye. Yok çünkü. Biz bunlarla ilgili tek tek dosyaları veriyoruz. Bu sorun her şeyden önce çevre ve sağlık sorunu. Çocuklarımız buralarda büyüyor. Onların geleceğini ve sağlığını korumak için bu yatırımları yapmak zorundayız. Körfez’de en azından gelecek olan misafirlerimizin daha temiz bir Körfez’le buluşturacağız. İkinci ishale hattının ihalesine çıktık. Bu yatırımlarla Su kaybı yarı yarıya azalacak. Akternatif su kaynaklarını arıyoruz. Yeteri kadar bulmamız gerekiyor. Çünkü Ayvalık yaz kış nüfusu arasında çok büyük farklar oluyor. Ve bu suyu zarar etmememiz lazım” diye konuştu. İki büyük kriz: gıda ve sosyal konut Hem Balıkesir’de, hem de Türkiye’de gıda ve sosyal konut olarak iki büyük krize dikkat çeken Akın “Biz kendi ayarlarımıza geri dönersek her şeyi var. Mesela şunu da söyleyeyim. Türkiye’de iki tane büyük sorun var. Yani popülizmi herkes bir kenara bırakıp artık herkes iş yapmak zorunda. Bakın açıklayayım. Büyük bir gıda kriziyle karşı karşıya kalacağız. Kalıyoruz zaten. İkincisi suyun verimli kullanımı ile ilgili. Bir de sosyal konut. Çünkü şu anda konutta artık farklı bir dengesizlik oluşuyor. Türkiye’nin lokomotifi neydi? İnşaat dediler değil mi? Şimdi buradan bu süreçte biz ne yapabiliriz diye bir model oluşturalım diye sosyal konutla ilgili çalışıyoruz. Planladığımız modelden de çok kısa bahsedeyim. Arazimiz var. Araziyi satmak yerine arazimizi kendi şirketimizle yapacağız. Bir kısmını vatandaştan peşin alacağız. Geri kalanını da taksitle vatandaşlarımıza ödenebilir şartlarla vereceğiz. Belirleyeceğimiz rakamlar vatandaşın ödemesine kolaylık sağlayacak rakamlar olacak” dedi. Balıkesirli üreticinin ürünlerini Amerikan ve İngiltere’ye satıyoruz Üreticinin toprakla barışmaya ve üretime teşvik edilmeye ihtiyacı olduğunu vurgulayan Akın, Balıkesirli üreticiden aldıkları ürünleri Amerika ve İngiltere’ye satarak değer kazandırdıklarını ifade etti. Akın “Balıkesir nüfusunun daha önce %45’i tarımdaydı şuan %33-34’e düştü. Nüfus gidiyor. Terk ediyor şehre geçiyor. Kentlere gidiyor. Kent yoksulları oluşuyor ve büyük bir tehlike bu. bu kadar geniş, verimli arazileri olup da kent yoksulluğuna mahkum ettirilen bir Türkiye veya Balıkesir olamaz. Bamya, fasulye nohut gibi ürünleri değerlendiriyoruz. Domatesle salça... Salça makineleri dağıttım köylere. En azından evde kalan salçaları şey yapsınlar diye. Yapsınlar diye. Bunu dağıttık. Örneğin bamyanın en büyük üreticisi Gömeç. Gömeç üreticisi 70 liraya bunu satamıyor. 90 liradan biz aldık. Dedim ki bunu ne yapabiliriz? Çalıştık. Cips yapalım dedik. Oturduk cips yaptık. Bunun tuzlusu var, acılısı var, şekerlisi var. Bunu yapınca bunun pazarına önce pazarı bulup örnekleri yapıp gönderdik. Bir fiyat oluşturduk kafamızda. Yani zararını üstlenebileceğimiz bir rakamı girdik ama adım gibi emindim biz bundan para kazanacağız burada. Dedik ki çiftçiye 90 liraya alıyoruz peşin para. Normalde 70 liraya satıyor. Evet satamıyor bile. 90 liraya bir kampanya açtık. 10 tona yakın ürünün tamamını aldık. Dedim ki bunu Amerika’ya ve İngiltere’ye satmayı planlayalım. İkisine de sattık. Şu anda 41 dolar kilosu. Seneye daha çok üreteceğiz ve bizim anlaştığımız şirket bizden ürettiğimiz ürünün tamamını almaya bize garanti vermiş. Pazarlamacı da var” diye konuştu. “Sosyal konutlar inşa edecek, müteahhitle vatandaşı karşı karşıya getirmeyeceğiz” Kentsel dönüşümle ilgili de planlama çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Akın belediye arazilerine sosyal konut inşa edeceklerini, rantı vatandaşa aktaracaklarını müteahhitle vatandaşı karşı karşıya getirmeyeceklerini ifade etti. Akın “Balıkesir’de bile ev kiraları otuz bin lira. Onun için biz Belediyemizin şirketi aracılığıyla sosyal konutlara başlıyoruz şimdi. İnşaat şirketimiz var. BALTOK diye aynı TOKİ gibi. İBB’deki KİPTAŞ gibi. Kendi arazilerimizin değerini oradaki rantı vatandaşa aktaracağız yani. Bizim Balıkesir deprem bölgesinde kentsel dönüşümü başlattık. Ama başlatırken dedik ki bir rezerv alanlara ihtiyacımız var. Oluşturuyoruz. İkincisi müteahhitle vatandaşı karşı karşıya asla getirmeyeceğiz. Hepsini planlıyoruz. Bizim coğrafyamız çok büyük. Bir merkez var, bir körfez var, bir de Güney Marmara var. Bölgesel hepsini ayrı ayrı planlalayacağız” dedi. Köy okullarıyla Atatürk’ün hayalini Balıkesir’de hayata geçireceğiz Eğitim ile sosyal ve kültürel çalışmalarına da değinen Akın, köylerde bulunan belediyeye ait binaları okullara dönüştüreceklerini ifade ederken “Atatürk’ün hayalini Balıkesir’de hayata geçireceğiz.” diye konuştu. Akın “Daha önce biz büyükşehirden önce ildik. belediye binaları vardı. Bu belediye binaları şu anda bomboş. Bu binalar okullar bomboş. Buraları okullara dönüştüreceğiz. Bu okulları kadınlarımıza el emeklerini üretsinler, biz satın alalım diye bir merkez yapacağız. Belediye binalarımızı eski beldelerdeki onları El işleri, sanat işleri çocuklarımızın internet erişimi için bunları şehirdeki olanı köye taşıyorum arkadaşlar. Çünkü köyde gelişme olmazsa inanın şehir karmaşa oluyor ve hiçbir şey olmuyor. Köylülerimiz yaşanabilir bir ortam istiyor. Ama önce ne ister? Siz ne ister? Önce kazanmak ister. Hem onlar çalışacak. Kazandığı ürettiği ürün para edecek. Bu ürünün de biz teminatı olmak zorundayız bir şekilde. Bu köylerde gençler için sosyal yaşam alanları geliştireceğiz. Annelerin gidip orada Kur’an okuyup hatim indirecekleri, hatim için çalışacakları bir yer yapmamız lazım. Öyle istek, ihtiyaç istiyorlar. Aynı zamanda orada insanların, evlatların eğitim görmesi için mesela bir bilgisayar olması lazım. Yok yani. Şimdi onun için bunları isteyip bu kaynakları oraya aktaracağız yani. Yol istiyorlar. Mesela hangi devirdeyiz? Mesela su istiyorlar, kanalizasyon istiyorlar. Tabii sorumluluk artık bende, ben gereğini yapmak için uğraşacağım. Yol, bu kadar devlet imkanı varken, su, televizyon, konuşmak bana ayıp geliyor” dedi. “Dijital ikizimiz projesiyle dijital dönüşüme öncülük ediyoruz” Dijital çağın gereklerine uygun çalışmalar yapacaklarını ifade eden Akın, tüm hizmet alanlarını dijitalize edeceklerini belirtti. Dijital İkizimiz projesini hayata geçireceklerini söyleyen Akın “Balıkesir’de biz ne yapacağız? Mesela yangın itfaiyeyi de dijitalize etmemiz lazım. Bir yerde yangın mı çıktı? Bunu ihbarla değil otomatikman sinyal vermesi lazım. Biz bununla ilgili seçim süreci de söylemiştim. Dijital ikizimizi başlattık bu arada. Çoğu herkesten önce başlattık haberiniz olsun. Dijital İkizimiz programımız başladı. Yolda alıyoruz. Balıkesir’de işte paydaşı olduğumuz bir teknokent var. Uydu Kuluçka Merkezimiz var. Burada girişimlerde organik bağlar kurmaya başladık. Bunu arttırıyoruz. Buraya siyaseti özellikle teknokentte, Balıkesir Teknokent’te siyasetin olmasına izin vermiyorum. Bazı şu anda sıkıntılar var, onları da çözeceğim geçmişten gelen. Çünkü burada artık üniversitenin içine dair bu teknokentlere özellikle olursa gelişme diye bir şey bekleyemeyiz yani. Onun için bunu da şey yapıyoruz, iş birliğimiz var. İç işlevimizde süreçleri dijitalleştirmek için çalışıyoruz. Veri odaklı, işte bu veri odağı da buradan alıyoruz. karar destek sistemlerini yapıya kazandırmak için çalışmalar var. Onlar da bu Balıkesir Planlama ve Kalkınma şirketimizin bünyesinin içinde yapıyoruz. Big Data, CRM, ERP, LOD ve bulut birleşim sistemlerini çözüm odaklı sağlayıcılarla bir araya getiriyoruz. Mecburuz. Bakın bu her dönüşüm bu şekilde dönüşüm geleceği hazırlayacak. Daha sonra bunları yapmak için çok büyük paralar harcayacaklar” dedi.
Kayseri 8 asırlık Cami Kebir, aslına uygun kapılarına kavuştu Kayseri’de 8 asırdır ayakta duran ve ’ilk cuma camisi’ olarak bilinen Cami Kebir’in 3 kapısı; aslına uygun şekilde yapılarak yerine takıldı. El oyma işçiliğiyle yapılan ve yapımı 8 ay süren kapıların camiye montajı yapılırken, Tarihçi Yazar Halit Erkiletlioğlu; "1 kapıda olan motifleri 3 kapıya da uygulamak suretiyle mutlu sona geldik" dedi. Cumhuriyet Meydani’nda bulunan Tarihi Cami Kebir’in kapıları, aslına uygun olarak restore edildi. Abdullah Gül Üniversitesi Öğretim Üyesi Ömer Aksoyak ile birlikte caminin Ankara Etnografya Müzesi’nde bulunan orjinal kapısının incelenerek yapılan projenin Anıtlar Kurulu’nda kabul görmesinin ardından başlatılan çalışmada sona gelindi. Kahramanmaraş’ta el oymasıyla yapılan ve yapımı 8 ay süren kapıların camiye montajı tamamlanırken, Tarihi Cami Kebir hakkında bilgiler veren Tarihçi Yazar Halit Erkiletlioğlu; "İlk adı ’Sultan Cami’ olan Cami Kebir; Melik Muhammed Gazi tarafından 1134-1143 yılları arasında yapılmış Kayseri’nin ilk Cuma camisidir. Dolayısıyla bizim için çok kıymetli bir cami. İş makinelerinin olmadığı bir dönemde böyle muazzam bir eseri yapabilmek çok önemli. Sultan, bir kuruş dışarıdan destek almadan kendi parasıyla yaptırmış burayı. 65 yıl sonra Danişmendli Beyliği Selçuklu’ya katılıyor ve Kayseri Selçuklu’nun bir vilayeti oluyor. 1205 yılında 1. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde cami bir tahribat görmüş. Caminin kuzey tarafındaki bölümü ilave ettirmiş, minare yaptırmış ve ilave ettiği bölüme de bir kapı açtırmış. O kapı zaman içerisinde eskimiş, defalarca değiştirilmiş. Fakat ilk çıkan kapıyı Ankara Etnografya Müzesi 1923 yılında toplamış. İyi ki toplanmış" dedi. Aslında 1 kapıda olan motifleri 3 kapıya da uyarladıklarını kaydeden Erkiletlioğlu; "1 sene önce Abdullah Gül Üniversitesi Öğretim Üyesi Ömer Aksoyak ile birlikte Ankara’ya gittik, kapıyı çıkarttık ve birebir ölçülerini aldık. Daha sonra bir proje yazıldı, Anıtlar Kurulu’ndan proje kabul gördü. 1 kapıda olan bu motifleri 3 kapıya da uygulamak suretiyle bugün mutlu sona geldik. Kahramanmaraş’ta yapılıyor el oyması kapılar, aşağı yukarı 8 aydır yapılıyor" ifadelerini kullandı. Şehir merkezinde olan Cami Kebir, Kapalıçarşı’nın yanında yer almaktadır. 1135 tarihinde, Danişmendli hükümdarı Melik Mehmet Gazi tarafından yaptırılmıştır. Caminin kuzeye açılan kapısının yanındaki kitabe ise bir onarım kitabesidir. Melik Mehmet Gazi’nin yeğenlerinden olan Yağıbasanoğlu, Muzaffereddin Mahmud tarafından 1206 yılında onartılmıştır. Abidenin bu gün taşıdığı tek kitabe olan onarım kitabesi kuzey duvarın dış yüzüne, kapının yakınına konulmuştur. Onarım kitabesinde şu ifadeler yer almaktadır; "Bu cami, Kılıçaslan oğlu, büyük Sultan Keyhusrev devrinde - Allah onun yardımını yüceltsin- H.602/M.1206 yılında Yağıbasanoğlu, Muzaffereddin Mahmud tarafından onarılmıştır.”