ASAYİŞ - 30 Kasım 2024 Cumartesi 12:58

Ehliyet sınavında kopya düzeneği ile yakalandı

A
A
A
Ehliyet sınavında kopya düzeneği ile yakalandı

Kocaeli’nin İzmit ilçesinde sürücü sınavına kopya düzeneği ile girmeye çalışan aday, polis ekiplerinin dikkati sayesinde yakalandı.


Edinilen bilgiye göre, e-sınav merkezinde sürücü belgesi sınavı yapıldı. Sınav öncesinde polis ekipleri, adayların üst aramasını gerçekleştirerek salona aldı. El dedektörü ile yapılan kontrol sırasında bir adayın üzerinde kopya düzeneği tespit edildi. Ekiplere haber verilmesi ile sınav merkezine polis sevk edildi. Ekipler, kopya düzeneğini alarak şahsın ifadesini almak üzere emniyete götürdü.


Olayı gerçekleştiren aday hakkında polis ekiplerince işlem başlatıldı.


(SMT-FK-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya ALKÜ’de turizmde mimarlık ve kültürel miras kongresi Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) ev sahipliğinde turizm disiplini ve turizm destinasyonlarının en önemli çekicilikleri olan kültür ve mimarlık konularının detaylarıyla ele alındığı "5. Uluslararası Turizmde Mimarlık ve Kültürel Miras Kongresi" yoğun katılımla düzenlendi. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) turizm alanında önemli bilimsel çalışmalara imza atmaya devam ediyor. ALKÜ Turizm Fakültesi ile Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi ev sahipliğinde, 28-30 Kasım tarihleri arasında "5. Uluslararası Turizmde Mimarlık ve Kültürel Miras Kongresi", “Turizmin Başladığı Yerdeyiz!” sloganıyla yapıldı. ALKÜ, Karabük Üniversitesi, Alanya Üniversitesi, Turizm Akademisyenleri Derneği, İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu, Turizm Akademisyenleri Derneği, İFİTT Turkey Chapter ve Florida Eyalet Üniversitesi iş birliğinde 3 gün süren kongrenin açılışı, ALKÜ Alev Alatlı Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Açılışa; UNESCO Türkiye Komisyon Başkanı Prof. Dr. M. Öcal Oğuz, ALKÜ Rektör Yardımcılarından Prof. Dr. Mehmet Kılıç, Prof. Dr. Atıf Bayramoğlu, Prof. Dr. Mehmet Akın, ALKÜ Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burçin Cevdet Çetinsöz, Turizm Akademisyenleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Muharrem Tuna, Florida Eyalet Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Tarık Doğru, ALKÜ Genel Sekreteri Onur Ocakdan, akademisyenler, sektör temsilcileri ve öğrenciler katıldı. Rektör Yardımcısı Prof. Dr.Kılıç:" Alanya için çalışıyoruz" Kongrenin kültürel etkileşim ve yerel kimlikler konularına da büyük katkılar sunacağına değinen ALKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kılıç, Alanya’nın insanlık tarihi açısından önemli kültürel miraslara sahip olduğunun altını çizdi. Alanya Kalesi’nin de zengin bir kültürel miras olduğunu belirten Kılıç, “Alanya Kalesi gibi birçok yapı da zenginliğimizdir. Bu zenginliklerden bir tanesi de Syedra Antik Kenti’dir. Bizlerin başlıca görevi bu kültürel mirasları korumak ve akademik çalışmalarla daha geniş kitlelere tanıtmaktır. ALKÜ olarak hem yerel hem uluslararası alanlarda bu çalışmaları teşvik ediyoruz. Kongremiz bu açılardan çok önemlidir ve katılımcıların değerli bilgileriyle geleceğimiz için de büyük önem taşıyor. Sürdürülebilir bir turizm anlayışı ile Alanya’mızı daha da güzelleştirmek için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Katkı sağlayan tüm akademisyenlerimize ve katılımcılara teşekkür ediyorum.” dedi. Konuşmaların ardından panelistlere teşekkür belgesi takdim edildi. Başkan Prof.Dr. Öcal Oğuz:" kültürel miras geleceğimiz için çok önemli" UNESCO’nun kültürel mirasın korunmasına yönelik 6 sözleşmesi olduğunu belirten UNESCO Türkiye Komisyon Başkanı Prof. Dr. M. Öcal Oğuz, somut ve somut olmayan kültürel miras kavramlarının önemli olduğuna değindi. Bu tür toplantıların kültürel miraslara önemli bir katkısı olduğunu söyleyen Başkan Oğuz, “Kültürel miras denildiğinde somut olan veya olmayan miraslara sahip çıkmak, hepimiz için aynı zamanda da geleceğimiz için çok önemli.” dedi. Kongrenin açılışında konuşan Prof. Dr. Burçin Cevdet Çetinsöz, şehirlerdeki kültürel miras alanlarının ve tarihî yapıların önemli turizm kaynakları arasında yer aldığına değindi. Kültür miraslarının her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edildiğinin altını çizen Prof. Dr. Çetinsöz, “Ülkemizin önemli turizm merkezlerinden olan Alanya’mızda; Alanya Kalesi, Kızıl Kule, Syedra Antik Kenti ve Alanya Arkeoloji Müzesi başta olmak üzere önemli kültürel çekim merkezleri bulunuyor. Şehrimizde bulunan bu kültürel miras alanlarımızın ve mimari alanların tanıtılması ve UNESCO Kültür Miras Listesi’ne girmesinin sağlanması için çeşitli kongreler, çalıştaylar gibi önemli bilimsel programlar yapıyoruz. ALKÜ olarak başta turizm ve tarım sektörleri olmak üzere Alanya’mız için sürdürülebilir bir kalkınma modelinin geliştirilmesinde önemli bir görev üstleniyoruz. Bu doğrultuda ALKÜ Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan’a ve ALKÜ yönetimine desteklerinden dolayı teşekkür ederim.” dedi. Prof. Dr. Nuray Türker; kongrenin temel amacının turizm destinasyonlarının en temel çekiciliklerinden olan mimari eserler, anıtlar, oteller, müzeler, tarihî eserler, hava limanları gibi değerlerin turizm mimarlık ve kültürel miras arasındaki bu ilişki ve bu ilişkinin önemini ortaya koymak olduğunu söyledi. Kongre; ALKÜ Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alaaddin Kanoğlu’nun moderatörlüğünde Prof. Dr. Öcal Oğuz, Prof. Dr. Muharrem Tuna, Doç. Dr. Tarık Doğru’nun konuşmacı olduğu panelle başladı. Kongrede 100’e yakın akademik çalışma sunulurken eğitim seminerleri de düzenlendi. Bunların yanında sürdürülebilir mimari ve turizm, mimaride ekolojik yaklaşımlar, turizmde ikonik mimarinin kullanılması, sıra dışı binalar, turizmin fiziksel mekânları, kentsel ve arkeolojik alanlar, doğal miras ve tabiat varlıkları gibi turizm ve mimarlık konuları detaylarıyla ele alındı. Kongrenin kapanış paneline Alanya Kaymakamı Dr. Fatih Ürkmezer ve Manavgat Cumhuriyet Savcısı Alper Avcı da katıldı. Kongrede yapılan bilimsel çıktılar bilim dünyası ve turizm sektörü ile paylaşıldı. Kapanış töreninde konuşan Kongre Başkanları Prof. Dr. Burçin Cevdet Çetinsöz ve Prof. Dr. Nuray Türker kongrenin ülke ve bilim camiasına hayırlı olması diledi. Kongre sonunda katılımcılara katılım belgesi verildi.
Sivas Kış sporlarının yıldızı sezonu açtı Türkiye’nin en genç ve en ekonomik kayak merkezlerinden biri olan Yıldız Kış Sporları ve Turizm Merkezi’nde kayak sezonu başladı. Türkiye’de son yıllarda kış sporlarının parlayan yıldızı olan Yıldız Kış Sporları ve Turizm Merkezi’nde kar kalınlığı yarım metreyi aştı. Kar kalınlığı ve tabakasının istenilen seviyeye ulaşmasıyla tesis adeta kar ve sporseverlerin akınına uğradı. Yıldız dağında bugün itibariyle; profesyonel pistler, acemi pistleri, kızak pistleri, buz pisti ve telesiyejleriyle hizmet verilmeye başlandı. Açılışı duyan kayak severler ve sporcular, Sivas ve çevre illerden Yıldız Dağı’na koştu. Sporculardan, kayak sever vatandaşlara birçok kişiye ev sahipliği yapan kayak merkezinde renkli görüntüler oluştu. Kayak sever vatandaşlar doyasıya eğlendi. Hafta sonunu Yıldız dağında geçirenler, kayak merkezinden memnun olduklarını ve doyasıya eğlendiklerini söylediler. Özellikle pistlerin kayak için son derece elverişli olduğunu belirten sporcular tüm kar ve kayak severleri Yıldız dağına davet etti. “En ekonomik kayak merkeziyiz” Buruciye A.Ş. Genel müdürü Mustafa Altun, “Türkiye’nin parlayan yıldızlarından birisi olan yıldız dağı kış sporları turizm merkezi Türkiye’de kayak sezonunu açan tesislerden birisi. Bugün itibariyle hizmete açmış bulunmaktayız. Kasım ayında sezonu açmak bizi de sevindirdi. Önümüzdeki dönem içerisinde en az 120 gün kayak sezonu beklemekteyiz. Açıldığımız günden bu yana Türkiye’nin en ekonomik ve en modern kayak merkezi olmayı amaçladık. Bu noktada fiyat politikamızı belirlerken mutlak sürdürülebilirliği amaçlayan çalışmalar yapıyoruz. Türkiye’de ki en ekonomik kayak merkezi olma özelliğini korumaktayız. Tüm kayak severleri bekliyoruz. Yeni yatırımlarımızda birlikte konaklama sayısı 300 yatak civarında, buz pistimiz bungalov evlerimiz var. Herkesi bekliyoruz” dedi. “Herkese tavsiye ederiz” Turla geldiklerini ifade eden üniversite öğrencisi Naz Ayaz, “Biz Tokat’tan üniversite öğrencisiyiz. Buraya geziyle geldik. Burası çok güzel. Fiyatlar da oldukça uygun. Herkese gelmesini tavsiye ederiz” şeklinde konuştu.
Ankara Zorlu tipi şartlarında kusursuz ilerleyen 31 yıllık ‘Toros’ sosyal medyada yoğun ilgi gördü Niğde-Adana Otoyolu’nda yoğun kar yağışına ve fırtınaya rağmen ilerlemeyi başarabilen 1993 üretimi Renault Toros model otomobilin o anlarına ait görüntüler sosyal medyada yoğun ilgi gördü. Aracının teknik özelliklerinden dolayı yol tutuşunun iyi olduğunu söyleyen Ömer Yıldırımer ise bu sayede lüks otomobillerin dahi zorlanacağı yollardan sıkıntısız geçebildiğini söyledi. Ankara’da yaşayan 57 yaşındaki Ömer Yıldırımer, 23 Kasım günü yeğeni Umut Ozan Çınar ile birlikte gezmek için Adana’ya doğru yola çıktı. 1993 model Renault Toros marka otomobilin direksiyonuna geçen dayı Yıldırımer, bir süre ilerledikten sonra aracını uzun yol tecrübesi kazandırmak istediği yeğenine teslim etti. Seyir halindeki dayı ve yeğeni Niğde-Adana kara yolunda tipi ile karşılaştı. Yoğun kar yağışı ve fırtınaya rağmen durmayan Çınar, kararlı bir şekilde yoluna devam etti. O esnada yoldan geçenler ise hayretle izledikleri aracı kayda almayı ihmal etmedi. Son model arabaların bile geçmekte güçlük çektiği yolu 31 yaşında olmasına rağmen kusursuz şekilde kateden Toros’un görüntüleri sosyal medyada çok sayıda beğeni topladı. O anları anlatan Yıldırımer ise arabasının kendine has özellikleri sayesinde zorlanmadan ilerleyebildiklerini belirtti. “Lüks bir araç kullansaydım belki bu kadar ilerleyemezdim” Yaşadıkları durumla ilgili konuşan Ömer Yıldırımer, “Yolda zorlanmadan ilerlememizin ilk sebebi aracın ve lastiklerinin iyi olması. O gün yeğenimle birlikte Adana ve Gaziantep’e gezmeye gidecektik. Yola çıktığımızda karla karşılaştık. O esnada araba hiç zorlanmadı ama görüş açımız düşük olduğu sıkıntı yaşadık. O sırada lüks bir araç kullansaydım belki bu kadar ilerleyemezdim. Eski arabalara alışkınım. Arabanın direksiyonu hidrolik olmadığı için biraz ağır dönüyor. Bu da sağlamlık katıyor araca. Öte yandan aracın önden çekişli olması da işimizi kolaylaştırıyor” dedi. “Arabamla sürekli ilgileniyorum” Aracının bakımlarını eksik bırakmadığını ifade eden Yıldırımer, “Bir arkadaşım arayıp, ‘Arabanı internette gördüm. Ünlü olmuşsun’ dedi. Benim de öyle haberim oldu durumdan. Arabayı 7 yıldır ben kullanıyorum. İlk aldığımda bakıma ihtiyacı vardı. Sonrasında bu hale getirdik. Arabamı seviyorum. Sevmesem binip de kullanmam. Arabamla sürekli ilgileniyorum, yoksa çalışmaz. Artık 31 yaşında mecburen ilgilenmek gerekiyor. Ben 12 yaşımdan beri sanayide arabalarla ilgileniyorum. Otomobille ilgili neredeyse her konu hakkında tecrübem var. Aracımın da bakımının büyük bir kısmını kendim yaparım. Bu kadar sağlam olmasının da bir nedeni bu. Tecrübem olduğu için bu kadar rahat kullanabildim” diye konuştu.