GÜNDEM - 29 Kasım 2024 Cuma 12:18

Uzmanından sürücülere uyarı: "Karlı ve buzlu havalarda ani hareketlerden kaçının"

A
A
A
Uzmanından sürücülere uyarı: "Karlı ve buzlu havalarda ani hareketlerden kaçının"

Direksiyon Eğitmeni Gülbin Say; sürücülere karlı ve buzlu yollarda sürüş teknikleri ile ilgili bilgiler vererek; "Karlı ve buzlu havalarda ani hareketlerden kaçının" dedi.


Kayseri’de etkisini gösteren kar yağışının ardından buzlanma uyarısı geldi. Direksiyon Eğitmeni Gülbin Say da, sürücülere önemli uyarılarda bulunarak, yapılması gerekenleri anlattı. Say; "Karlı ve buzlu havalarda araç kullanırken birçok önemli noktaya dikkat etmemiz gerekiyor. Öncelikle hızımızı düşürmeli, takip mesafemizi artırmalıyız. Çünkü durma mesafesi karlı ve buzlu yollarda uzar. Ayrıca ani fren ve sert direksiyon hareketlerinden kaçınmalıyız. Görüş mesafesi azalabileceğinden farlarımızı açmalı, gereklilik halinde sis farlarımızı kullanmalıyız. En önemlisi ise lastiklerimizde kış şartlarına uygun olmalı. Kış şartlarına uygun bir sürüş tarzı oluşturmalıyız. Eğer araç kayıyorsa öncelikli olarak kaydığı yöne doğru direksiyonumuzu çevirmeliyiz. Bu süreçte ani fren kesinlikle yapılmamalı. Mümkün olduğu kadar vitesimizi düşürerek hızımızı kesmeliyiz. En önemli etken hız yapılmamasıdır. Lastiklerimiz ne kadar kış şartlarına uygun olsa bile buzlu yollarda bu çok tutarlı olmayacaktır. Onun için mümkün olduğu kadar yavaş olmalıyız ve ani eylemlerden, direksiyon ve fren eylemlerinden biraz daha kaçınmalıyız" dedi.


"Sürücüler yayaların ayak adımlarına bakarak kontrollü olarak geçişlerini tamamlamalı"


Yayalarda uyarılarda bulunan Say; "Bu havalarda mümkün olduğu kadar yayalarda evlerinde kalmalıdır. Sürücülerde evlerinde kalsınlar. Çünkü bu tür havalar gerçekten şakaya gelmez. Yağmurda ve karda ne kadar tedbir alırsak alalım ufak tefek kazalar oluyor. Yayalar mümkün olduğu kadar gelen araçların hızlarını kontrol ederek geçiş yapmalılar. Sürücülerde yayaların ayak adımlarına bakarak daha çok kontrollü olarak geçişlerini tamamlamalılar. Bu konuda 2 tarafa da çok büyük görev düşüyor. Ne cana gelsin, ne mala gelsin. Tır şoförleri mecburen yoldalar. Tır şoförlerine yolda mümkün olduğu kadar alan oluşturulmalıdır. Tır şoförleri ileri teknik sürüşüne sahip oldukları için yolda onlara alan oluşturulduğu zaman daha rahat yol alacaklarını düşünüyorum. Otomobil sürücüleri daha sabırsız ve hemen odaklanıyorlar. Sabırlı ve hoşgörü ile alanlarımızı oluşturarak ilerlediğimiz zaman herhangi bir kaza oluşacağını zannetmiyorum. Burada acelecilik var. Bundan dolayı oluşan kazalar var. Uzun yol şoförlüğü kolay bir iş değil. Sürekli yolda olmak sürücüleri de yoruyorlardır. Otomobil sürücülerine dikkat etmelerini ve anlayış göstermelerini rica ediyorum" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kastamonu Üniversitesi’nden öğrenci ve turizmcilere ev pansiyonculuğu semineri Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi’nde, turizmciler ve öğrencilere yönelik “Ev Pansiyonculuğu Bilgilendirme Semineri” gerçekleştirildi. Avrupa Birliği tarafından desteklenen ve “Ev Pansiyonculuğu Eğitim Modülü ile Sürdürülebilir Kırsal Kalkınmayı Destekleme ve Dijital Avrasya Yemek Kitabı Geliştirme” adlı proje kapsamında düzenlenen “Ev Pansiyonculuğu Bilgilendirme Semineri”, Doç. Dr. Nagihan Çakmakoğlu Arıcı’nın koordinatörlüğünde yürütüldü. Seminerin açılışı, Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Ilgaz Lisansüstü Salonu’nda gerçekleştirildi. Akademisyenler, öğrenciler ve sektör temsilcilerinin katıldığı etkinlikte, ev pansiyonculuğu konusunun turizmdeki yeri ve önemi detaylı olarak ele alındı. Açılış konuşmasını yapan Doç. Dr. Nagihan Çakmakoğlu Arıcı, ev pansiyonculuğunun sürdürülebilir turizm açısından taşıdığı önemi vurguladı. Arıcı, bu projenin kırsal bölgelerde turizmin canlandırılmasını hedeflediğini belirterek, ev pansiyonculuğunun yerel ekonomiye destek sağlarken, kültürel mirasın korunmasına da önemli katkılar sunduğunu ifade etti. Arıcı, seminerde teorik bilgilerin yanı sıra uygulamalı örnekler sunularak, katılımcıların sahada daha donanımlı hale gelmesinin amaçlandığını dile getirdi. Seminerde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Pınar Tokgöz, Selcan Özdemir ve Tolga Akdoğan konuşmacı olarak yer aldı. Pınar Tokgöz, ev pansiyonculuğunun yerel kalkınma açısından büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. Tokgöz, sürdürülebilir turizmin bir parçası olan ev pansiyonculuğunun doğru yönetildiğinde bölge halkına ekonomik katkı sağladığını ve kültürel değerlerin korunmasına yardımcı olduğunu ifade etti. Selcan Özdemir ise, sektörel uygulamalardan örnekler sundu. Ev pansiyonculuğunda misafir memnuniyetinin önemine dikkat çeken Özdemir, küçük işletmelerin doğru hizmet anlayışıyla büyük başarılara imza atabileceğini vurguladı. Özdemir, ev sahiplerinin profesyonel yaklaşımlarla daha fazla turist çekebileceğini ve bunun bölge turizmini canlandıracağını dile getirdi. Mevzuat konusuna değinen Akdoğan ise, yasal düzenlemelere dikkat çekti. Akdoğan, ev pansiyonculuğunun yasal çerçevede yürütülmesinin hem işletmeciler hem de misafirler açısından güvenli bir ortam sağladığını belirtti. Akdoğan, mevzuatların doğru bilinmesinin, ihtimal sorunların önlenmesinde önemli bir rol oynayacağını ifade etti. Seminer boyunca katılımcılar; turizm işletmeciliği, hizmet ve konaklama yönetimi, misafir ilişkileri, yerel organik ürünlerin pazarlanması ve dijital pazarlama gibi konularda bilgi aldı. Programın ikinci gününde, Daday ilçesindeki Kılıç At Çiftliği’ne düzenlenecek olan saha gezisi ile teorik bilgilerin pratiğe dökülmesi sağlanacak. Katılımcılar, ev pansiyonculuğu işletmeciliğini sahada gözlemleme fırsatı bulurken, yerel ürünlerin turizmde nasıl değerlendirilebileceğine dair çalışmalar yapacak.
Kastamonu Kastamonu Üniversitesi’nin hazırladığı “Geleceğin Sesleri” projesine destek Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğrenim gören Gülhan Dağ’ın hazırladığı “Geleceğin Sesleri” projesi, Avrupa Birliği tarafından desteğe layık görüldü. Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencilerinden Gülhan Dağ, “Geleceğin Sesleri” adlı projesiyle Avrupa Birliği tarafından desteklenen European Solidarity Corps (ESC) 30 Programı kapsamında 8 bin 245 avro hibe desteği kazandı. Doç. Dr. Adem Yılmaz danışmanlığında yürütülen ve Türkiye Ulusal Ajansı tarafından desteklenen “Geleceğin Sesleri” projesi, okuma güçlüğü çeken çocukların eğitim süreçlerini desteklemeyi ve öğretmen adaylarını bu konuda bilinçlendirmeyi hedefliyor. Ayrıca hem yerel hem de uluslararası düzeyde eğitim kalitesine katkı sağlamayı amaçlıyor. Proje kapsamında, Eğitim Fakültesi’nden 20 öğrenciye okuma güçlüğü yaşayan çocuklara yönelik sesli okuma ve müzikle okuma gibi yenilikçi yöntemler öğretilecek. Bu yöntemler, pilot okullarda 7-11 yaş arasındaki 300 ilkokul öğrencisi üzerinde uygulanacak. Ayrıca, öğretmen adaylarına PISA sınavları hakkında bilgi verilerek, uluslararası eğitim standartları hakkında farkındalık oluşturulması amaçlanıyor. Bu sayede geleceğin öğretmenleri, yerel ve küresel düzeyde eğitim kalitesinin yükseltilmesine katkı sağlayacak. Danışman Doç. Dr. Yılmaz ise, proje süresince öğrencilere hem akademik hem de mentörlük konularında destek sağlayarak, sahada karşılaşabilecekleri zorlukları aşmalarına yardımcı olacak. Proje, yalnızca Kastamonu bölgesinde değil, aynı zamanda deprem bölgelerinden Hatay ve Adıyaman’da da uygulanacak. Öğrenciler, bu bölgelerde gerçekleştirecekleri saha çalışmalarıyla eğitimde fırsat eşitliği ve dayanışma kültürünü pekiştirecek. Projenin başarıyla tamamlanmasının ardından elde edilen sonuçlar raporlanarak Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi yetkilileriyle paylaşılacak. Ayrıca, proje materyalleri dijital ortamlarda erişime açılarak uzun vadeli bir etki oluşturulması hedefleniyor. Gülhan Dağ, projeyle ilgili yaptığı açıklamada, “Eğitim Fakültesi öğrencileri olarak çocukların okuma ve anlama güçlüklerine çözüm üretmek istiyoruz. Uluslararası standartları yakalamak adına geliştirdiğimiz yöntemler hem öğretmen adayları hem de çocuklar için fark oluşturacak” dedi.
Sivas STSO Başkanı Özdemir: "Daha fazla Sivaslı şirketin halka arz olmasını umuyoruz" STSO’da Sivas firmalarına halka arz ve finansman imkanları konusunda bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Sivas Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) tarafından düzenlenen "Sivas Firmaları Halka Arz Süreci" bilgilendirme toplantısı, Başkent Üniversitesi Uluslararası Finans ve Bankacılık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adalet Hazar ve Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şenol Babuşcu’nun katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda, Sivaslı firmalara halka arz süreçleri, finansman sağlama yöntemleri ve banka kredilerine erişim gibi önemli konularda bilgiler aktarıldı. Toplantının açılışında konuşan STSO Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özdemir, Sivas’ta halka arz sürecine ilgi gösteren firmaların sayısının artmasının memnuniyet verici olduğunu belirtti. Özdemir, "Bugün, şirketlerimizin halka arzıyla ilgili önemli bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştiriyoruz. Bu süreç, firmalarımız için büyük bir adım olabilir. İnşallah ilerleyen dönemlerde daha fazla Sivaslı şirketin halka arz olmasını umuyoruz" dedi. Sivas Ticaret ve Sanayi Odası’nın bu tür toplantıları artırmayı hedeflediğini belirten Başkan Zeki Özdemir, Sivas’ta büyüyen ve halka arz olma niyeti taşıyan firmalarla daha fazla iş birliği yapmayı planladıklarını belirtti. Bu tür etkinliklerin, Sivas ekonomisinin gelişmesine katkı sağlayacağını ve üyelerinin finansal büyümelerine imkan tanıyacağı vurgulayarak, Sivas’taki firmaların finansal okuryazarlığını artırmaya ve onları uluslararası pazarlarda daha rekabetçi hale getirmeye yönelik önemli bir adım olduğunu da sözlerine ekledi. Toplantıda, Başkent Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Adalet Hazar ve Prof. Dr. Şenol Babuşcu, halka arz süreçleri, finansal yönetim ve banka kredilerine erişim imkânları hakkında kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. Halka arzın finansal yönetimlerden bir tanesi olduğunu belirten Prof. Dr. Babuşcu, halka açılmayı isteyen şirketlere yardımcı olmak için burada olduklarını ve Sivas Ticaret ve Sanayi Odası’na bu fırsatı sundukları için teşekkür ettiklerini ifade etti. Toplantının ilk oturumunda, sermaye piyasalarından finansman sağlama şartları ele alındı. İkinci oturumda ise şirketlerin banka kredilerini en uygun şekilde temin etme yolları tartışıldı. Katılımcılar, finansal yönetim ve yatırım stratejileri konusunda önemli bilgiler edinerek, şirketlerini büyütme ve halka arz sürecine hazırlama adına faydalı bilgiler edindi.