GÜNDEM - 13 Aralık 2024 Cuma 12:22

Memnuniyetsizlik yataktan çıkmaya engel

A
A
A
Memnuniyetsizlik yataktan çıkmaya engel

Psikolog Selver Yazıcı, kronik yorgunluk olarak bilinen ‘Dysania’ rahatsızlığı ile ilgili verdiği bilgilerde, “Dysania, yoğunlukta güncel hayatından memnun olmayan kişilerde görülüyor” dedi.


Dysanianın yataktan çıkamama ve yatakta uzun süre oyalanma durumu olarak görüldüğünü söyleyen Selver Yazıcı, “Dysania kronik yorgunluk rahatsızlığıdır. Aslında tıpta böyle net bir tanısı yoktur ama genel olarak günümüzde insanların yataktan çıkamama, uyanmasına rağmen bir iki saat boyunca yatakta oyalanma, günlük hayatına devam edememe ya da uyandıktan sonra hayata rahatça adapte olamama gibi bir durumdur. Dysania rahatsızlığının birçok nedeni olabilir. Bunlardan bir tanesi depresyon ve yaşanılan hayattan mutsuz olma durumu olabilir. Bunun dışında kan değerlerimiz, kanımızdaki kırmızı hücrelerinin az olması, tiroit bezlerinizin doğru çalışmaması, vücut kitlelerin endeksimizin düzgün olmaması gibi sebepler de olabildiği gibi en büyük sebeplerinden bir tanesi depresyondur. Eğer kişi depresyonla ve güncel hayatından memnun olmama durumuyla karşı karşıyaysa dysania yoğunlukta görünür. Tedavi olarak biz genelde danışanlarımıza öncelikle bir kan testi yaptırmalarını, aile danışanlarına gitmelerini tavsiye ederiz. Bir kan testi, vitaminlerin algılanması gibi durumları halletmelerini isteriz. Onun dışında da psikolojik tedaviye ihtiyaç varsa psikolojik tedaviye de yönlendiririz. Dysanianın aslında kış aylarında daha fazla görülmesinin sebebi, gündüzlerin kısa gecelerin uzun olması insanların soğuk havalarda çok fazla fiziksel aktiviteye katılamamaları olarak gözlemliyoruz biz genelde. Eğer kişi düzenli yürüyüş yapmıyorsa, spora gitmiyorsa ya da sürekli oturarak çalışıyorsa, gün içerisinde çok fazla ekrana maruz kalıyorsa ya da uyumadan önce çok fazla ekrana maruz kalıp geç uyuyup uyku düzenini düzenli almıyorsa dysania ile yine karşılaşabiliyoruz” dedi.



“Sosyal hayattan memnuniyetsizlik sebep olabilir”


Yazıcı, sosyal hayattan memnuniyetsizliğin ve güncel hayattaki durumlardan hoşlanmamanın dysaniaya sebep olabileceğini söyleyerek, “Bunun için uyku düzenlemeleri, günlük hayattaki fiziksel aktivitelerini aktif bir şekilde gerçekleştirmelerini tavsiye ederiz. Kış aylarında özellikle fiziksel aktiviteye çok değer veriyoruz biz. Hareketsizlik uyutuyor. Bunun dışında da işte bazı kronik rahatsızlıklar, bazı kronik hastalıklar da yataktan kalkamamaya sebep oluyor ama bunun sosyal sonucuna bakarsak, genel olarak sosyal hayattan memnun olmama, işe giderken çok fazla işi sevmeme ya da güncel hayatta maruz kalınan durumlardan hoşlanmama gibi sebepler de yataktan çıkmamaya sebep olabiliyor. Bu kişiden kişiye değişen bir durumdur” ifadelerini kullandı.



Memnuniyetsizlik yataktan çıkmaya engel

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Haşerelere karşı kapsamlı kışlak çalışması başlatıldı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ekipleri, kent genelinde haşerelere karşı yüzde yüz başarı hedefiyle kapsamlı kışlak ilaçlama çalışması başlattı. Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı, sivrisinek, karasinek, yakarca, kene ve benzeri haşere popülasyonlarının insan sağlığını tehdit etmeyecek düzeyde tutulması ve bunlardan bulaşabilecek sıtma, tifo, kolera, dizanteri, sarıhumma, şark çıbanı gibi hastalıkların önlenmesi için bilimsel mücadele yöntemleriyle ilaçlama çalışmaları yürütüyor. Bu kapsamda yaz ayları boyunca ilaçlama çalışmaları yürüten ekipler, şimdi ise kışlak ilaçlama çalışmalarının startını verdi. Kışlak ilaçlama faaliyetleri; 290 personel, 68 araç, 380 değişik makine ve teçhizatla 17 ilçe ve bin 46 merkezde yürütülüyor. Hedef popülasyonu kontrol altında tutmak Kent genelinde 12 Aralık 2024 tarihi itibari ile kapsamlı bir çalışma başlatan ilaçlama birimlerinin ilk hedefi, ilkbaharda yürütülecek çalışma öncesi yeni bir kaynak haritası oluşturmak. Elde edilen verileri mekanik mücadele için ilgili diğer birimlerle paylaşmak ve gerekli önlemlerin alınması planlanıyor. İkinci hedef de mikro klima etki gösteren alanda yaşamını sürdüren sivrisinek, karasinek ve tatarcık erginlerine karşı mücadele yürütmek ve popülasyonu kontrol altında tutmak. Kışlak mücadelesi kapsamında kent ve kırsal ilçe merkezlerindeki merkezi ısıtma sistemleri, geçiş noktaları, kalorifer kazan daireleri, fosseptik çukurlar, rögarlar, kullanılmayan bina bodrumları ve benzeri yerlerin ilaçlanması hedefleniyor. ARGE çalışmaları kapsamında ise zararlılara karşı direnç testleri ve tür tayini çalışması yürütme, sivrisinek ve karasinek üreme yerlerinin coğrafi bilgi sistemi kullanılarak üreme noktaları haritasının oluşturulması, ekosisteme zarar vermeden sivrisinek ve karasinek mücadelesi sağlamak, gündüz kaynak tarama ekiplerinin periyodunu düzenleyip eşit periyod haline getirmek ve gece ULV ekiplerinin periyodunu düzenleyerek eşit periyodlar haline getirilmesi hedefleniyor. Ekipler kapsamlı çalışma yürütecek Sağlık İşleri Daire Başkanlığı, Devlet Su İşleri (DSİ) Diyarbakır Bölge Müdürlüğüne açık ve kapalı kanalların temizliğinin yapılması için bilgilendirme yapacak. Ekipler, depremden dolayı ağır hasarlı olan binaların yıkılmasını takip edecek, sazlık ve gölet alanlarında durağan suların tahliye edilmesini sağlayacak. Şehir merkezindeki tüm bina bodrumlarının kontrolünü yapacak olan ekipler, bina görevlilerine ve yöneticilere bilgi verecek. Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı ekip halinde muhtarları ziyaret ederek yurttaşların ilaçlama konusunda bilinçlendirilmesi için çalışma yapacak. Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı ayrıca ilaçlama personeline yönelik hizmet içi eğitim ve seminerler düzenleyecek. Çalışmalara ilişkin bilgi veren Sağlık Dairesi Başkanı Vahap Saçaklı, Büyükşehir Belediyesi olarak ilk defa kışlak mücadeleyi kesintisiz bir şekilde yapmayı planladıklarını ifade etti. Saçaklı, “Kışlak mücadele; sivrisinek ve karasineğin dinlenmeye geçtiği, üreme alanlarının, bodrum, açık ve kapalı kanallar, logarlar ve kış aylarında yağmur yağdığı için biriken sularda üremenin yoğun olduğu yerlerde yapılıyor. Kışlak mücadele sayesinde yaz aylarında sürekli Diyarbakır’ın gündeminde olan, vatandaşlarımızın yoğun şikayeti oluştuğu sivrisinek ve karasinek yoğunluğu eskisi gibi olmayacak” şeklinde konuştu. Kışlak mücadele ile yaz aylarında çok ilaç tüketiminin önüne geçileceğini vurgulayan Saçaklı, “Kışlak mücadele yapılmadığı zaman üreme çok fazla oluyordu. Dolayısıyla daha çok ilaç tüketmek anlamına geliyordu. Biz de bunun önüne geçmek için bu mücadeleyi veriyoruz” dedi. Çalışmalarını bilimsel tekniklerle yürüttüklerini belirten Saçaklı, bilime ve bilim insanına çok önem verdiklerini vurguladı. Bu manada nerede bir seminer, bir eğitim varsa katılım sağladıklarını anlatan Saçaklı, çalışmalarının bilim insanlarınca da dikkatle takip edildiğini aktardı. Saçaklı, konuyla ilgilenen Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Satar’ı ziyaret ederek görüştüklerini ifade ederek, kışlak mücadele konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını kaydetti.
Adana Suriye’de tutuklu olan oğullarından gelecek haberi bekliyorlar Adana’da yaşayan Güneş ailesi, Suriye’de terör örgütü PKK/YPG kontrolündeki Kamışlı bölgesinde tutuklu olduğu iddia edilen oğullarına kavuşmayı bekliyor. Adana’nın Yüreğir ilçesine bağlı Bahçelievler Mahallesi’nde yaşayan Mehmet Güneş, 6 Şubat depremlerinin ardından aile içinde toplanan yardımı depremzedelere ulaştırmak üzere 9 Şubat’ta Hatay’a gitti. Ailesiyle 11 Şubat’a kadar görüşen Güneş’ten uzun süre haber alınamadı. Ancak aileye bir süre önce ulaşan biri oğullarının Suriye’nin Kamışlı bölgesinde terör örgütü PKK/YPG’nin kontrolünde olan Çerkin cezaevinde tutulduğu bilgisini verdi. Suriye’deki gelişmelerin ardından Güneş ailesi, oğullarından gelecek mutlu haberi bekliyor. Hatay’a gönderdiler Suriye’de olduğunu öğrendiler Baba İsmail Güneş, oğlunun deprem sonrası Hatay’a yardım götürdüğünü belirterek, "11 Şubat’a kadar haber aldık daha sonra irtibatımız kesildi. 2 ay kadar sonra bir telefon geldi. ‘Oğlunuz Suriye Kamışlı’da bir cezaevinde’ diye. Biz şaşırdık ‘Hatay’a gitti Suriye’de ne işi var’ dedik. Öğrendik ki orada biriyle konuşuyor ‘ben telefoncuyum’ diyor. O kişi de ‘bize yardım getirdin biz de sana iyilik yapalım. Suriye’ye giriş çıkış serbest telefonlar orada uygun gel sana telefon alalım’ demiş ve kandırıp götürmüşler. Dövüp parasını almışlar sonra da YPG’ye ‘bu ajan’ diyerek vermişler. Cezaevinde yanından çıkan kişi anlattı bunları. Şu anda Kamışlı Çerkin cezaevinde” şeklinde konuştu. “Ancak hükümetimiz kurtarabilir” Baba Güneş, Suriye’de cezaevinden kurtulanları gördüklerini söyleyerek, “Biz daha önce Suriye’nin bu kadar zulüm altında olduğunu bilmiyorduk. Gördük orada insanlar yer altında hapishanelerde kalıyor. Arayan kişinin anlattığına göre oradaki cezaevi de böyleymiş. Yer altında tünellerde kalıyorlarmış. Evladımız öyle durumdaymış. Gel de yaşa. Ancak hükümetimiz kurtarabilir. Oradaki cezaevindeki vatandaşlarımızı kurtarsınlar” diye konuştu. Anne Emine Güneş de devletten yardım istediğini söyleyerek, “Oğlumu bulup getirsinler. Artık çok yorulduk dayanacak gücümüz kalmadı. 3 tane çocuğu var. Ufak olanı namaz kılıyor dua ediyor ’inşallah babam gelir’ diye. İçim eriyor gece gündüz oturup ağlıyorum” dedi.
Kayseri Başkan Çolakbayrakdar: "Türkiye’de ilk olan sistemle geri dönüşüme katkı sağlıyoruz" Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar; 2020 yılında hizmete sunulan ve Türkiye’de ilk olan ikili toplama sistemli aracı ile 2024 yılında bir milyon 720 bin 355 kilo ambalaj atığı ve toplamda ise 4 milyon 520 bin 555 kilo ambalaj atığı kaynağından ayrıştırılmış olarak toplayarak, geri dönüşüme büyük katkı sağladıklarını ifade etti. Sıfır Atık Projesi’ne yaptığı yatırımlarla dikkat çeken Başkan Çolakbayrakdar; Türkiye’de ilk defa Kayserililere hizmet veren araç ile hem çevreye hem de ekonomiye büyük katkı sağladıklarını vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen ‘Sıfır Atık Projesi’ kapsamında örnek olan çalışmalar yaptıklarının altını çizen Başkan Çolakbayrakdar, “Hatırlanacağı üzere 2020 yılının Mayıs ayında Türkiye’de ilk defa hizmete sunduğumuz ikili toplama aracı ile kaynağından ayrıştırılmış ambalaj atıkları ile evsel atıkları aynı anda toplayarak, geri dönüşüme büyük katkı sağlıyoruz. Türkiye’de ilk defa; Kayseri ve Kocasinan’ın yollarında hemşehrilerimize hizmet veren araç, kaynağından ayrılmış olan geri dönüşüm atıklarının ayrı ayrı toplanabilmesine imkan sağlamaktadır. Birden fazla haznesiyle ürünler ayrıştırılmış vaziyette toplanmaktadır. Bu araçta farklı olarak pil atıkları ve atık yağlarını kaynağından ayrıştırılmış olarak topluyoruz ve çevrenin korunmasına katkı sağlıyoruz. Yine Kayseri’de ilk olan geri dönüşüm aracını bünyemize kattık. Bu yeni araçla Kocasinan sakinlerimizin evlerinde toplanan ambalaj atıkları ile işyerlerinde toplanan ambalaj atıkları ayrıştırılmış şekilde topluyoruz. Bu aracın diğer araçlardan farklı özellikleri var. Özellikle malzemeleri ayrıştırabilen ve üzerinde tartı sistemi olan bu araç, Kayseri’de ilk defa Kocasinan sokaklarında hizmet vermeye başladı. Sıfır Atık Projesi kapsamında kaynağından ambalaj atıklarının ayrıştırılmış olarak toplanması ve bu şekilde çevreyi koruyarak ekonomiye daha fazla katkı sağlanması son derece önemli ve değerlidir" ifadelerini kullandı. Başkan Çolakbayrakdar, geri dönüşümle hem ülke ekonomisine büyük kazanç sağladıklarını hem de gelecek nesillere daha yaşanabilir bir çevre hazırladıklarını sözlerine ekledi. Öte yandan Sıfır Atık Projesi kapsamında geri dönüşüme büyük katkı sağlayan son teknolojik donanıma sahip araç, ikili toplama sistemi ve fonksiyonel özellikleriyle dikkat çekiyor. Özellikle kaynağından ayrıştırılmış olan evsel yağ atıkları, pil atıkları, ambalaj ve evsel atıklar olmak üzere geri dönüşüm atıklarının ayrı ayrı donatılarıyla toplama imkanı sunan araç ile dönüştürülebilir atıkların geri kazanımı, doğal kaynakların korunması ve gelecek nesillere aktarılması hedefleniyor. ‘Güzel bir gelecek geri dönüşümle gelecek’ mesajıyla ve farklı tasarımıyla göz dolduran araç, zamandan ve maliyetten de tasarruf sağlıyor.
Antalya Eşinin ölümüne inanmakta zorlandı, "Çocuklarıma nasıl söyleyeceğim" diyerek gözyaşı döktü Antalya’da bir kişi mesai arkadaşları tarafından iş yerinde ölü olarak bulundu. Haberi alarak eşinin iş yerine gelen genç kadın, "Ben çocuklarıma nasıl söyleyeceğim" diyerek uzun süre gözyaşı döktü. Olay, saat 10.30 sıralarında Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Cumhuriyet Mahallesi 699 Sokak üzerinde bulunan bir marangoz atölyesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Abdil Koçdemir (37) bugün teslim edilmesi gereken siparişleri yetiştirmek için dün gece geç saatlere kadar arkadaşları ile birlikte çalıştı. Mesai arkadaşları çıkan Koçdemir, arkadaşlarına kendisini iyi hissetmediğini ancak biraz daha çalışacağını belirtti. Hastaneye götürme teklifini kabul etmeyen Koçdemir ile en son 04.00 sıralarında telefonda görüşen mesai arkadaşları, sabah iş yerine geldiklerinde bedenini hareketsiz bir şekilde buldular. Eşi gözyaşlarına hakim olamadı Arkadaşlarının tüm çabalarına rağmen tepki vermeyen Abdil Koçdemir için olay yerine çağrılan 112 Acil Sağlık ekipleri şahsın hayatını kaybettiğini belirledi. Bunun üzerine adrese polis ekipleri sevk edilirken Koçdemir’in cansız bedeni savcılık ve Olay Yeri İnceleme ekiplerinin çalışmasının ardından kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Olayı haber alarak iş yerine gelen Abdil Koçdemir’in eşi Gül Koçdemir, eşini görmek istedi. Polis ekipleri yakın bir işletmeye götürdükleri genç kadını sakinleştirmeye çalıştı. Astım hastası ve kalp rahatsızlığı olduğu öğrenilen Koçdemir’in eşi, hayat arkadaşının ölümüne inanmakta güçlük çekerken, “Ben çocuklarıma nasıl söyleyeceğim” diyerek uzun süre gözyaşı döktü. Abdil Koçdemir’in en büyüğü 7 yaşında olmak üzere 3 çocuğunun olduğu öğrenildi.
Kocaeli KOSTÜ’de beyaz önlük giyme töreni Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi (KOSTÜ), Sağlık Bilimleri Fakültesi’ne bağlı Hemşirelik, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon bölümü öğrencileri için beyaz önlük giyme töreni düzenledi. Eğitim hayatlarının önemli bir dönüm noktasına ulaşan öğrenciler, bu özel günde büyük bir gurur ve heyecanla beyaz önlüklerini giydi. Törende konuşma yapan KOSTÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Talip Emiroğlu, öğrencilere meslek hayatlarında başarılar dileyerek, öğrencileri ve onları bugünlere getiren ailelerini tebrik etti. Bu özel günde onların yanlarında olmaktan mutluluk duyduğunu belirtti. KOSTÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas da yaptığı açıklamada; beyaz önlüğün uzun bir yolculuğun başlangıcı olduğunu, KOSTÜ’de okuyan gençleri iş dünyasında başarılı olmaları için iletişim ve teknoloji anlamında donanımlı bir şekilde yetiştiğini dile getirdi. Ayrıca Elmas, yapay zekayı, sağlık bilimleri eğitiminde kullanan tek üniversitede okudukları için öğrencilerin şanslı olduğunu vurguladı. Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rabia Terzi ise öğrencilere, beyaz önlüğün çalışkanlığın, şifanın, umudun ve hizmet aşkının sembolü olduğunu ifade etti. Terzi, "Mesleği icra ederken bir sanatı da icra etmiş olacaksınız. Çok yüce ve kutsal bir meslek seçtiniz. Teknolojiyi kullanın, iletişim becerilerinizi artırın, sosyal ve kültürel olarak kendinizi geliştirin" dedi. Beyaz önlüklerini gururla giyen öğrenciler, geleceklerine dair umut dolu bir adım atarken tören, ailelerin ve akademik kadronun katılımıyla duygusal karelere sahne oldu.