GÜNDEM - 19 Kasım 2024 Salı 16:48

Başkan Odakır: “Hayallerime ve hedeflerime sıfırdan başlayarak ulaştım”

A
A
A
Başkan Odakır: “Hayallerime ve hedeflerime sıfırdan başlayarak ulaştım”

Kayseri Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (KESOB) ile Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında imzalanan Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü kapsamındaki meslek tanıtım toplantısı bu ay Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu’nda düzenlendi. KESOB Başkanı Şeyhi Odakır gençlere hitabında, “Hayallerime ve hedeflerime sıfırdan başlayarak, işime tutundum, çalıştım, kazandım ve ulaştım. Sizler de yapabilirsiniz” diye konuştu.


Meslek Tanıtım Toplantılarının ikinci etabı Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu’nda düzenlendi. Toplantıya KESOB Başkanı Şeyhi Odakır, Lokantacılar ve Pastacılar Odası Başkanı Altan Aydemir, Elektrikçiler ve Elektronikçiler Odası Başkanı Mehmet Alan, Kocasinan İlçe Milli Eğitim Müdürü Erkan Çiçek, okul müdürü Aslan Kalay ile öğretmenler ve 8. sınıf öğrencileri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını Kocasinan İlçe Milli Eğitim Müdürü Erkan Çiçek yaptı. Açılış konuşmasının ardından KESOB Başkanı Şeyhi Odakır da öğrencilere hitap etti. Başkan Şeyhi Odakır, hayat hikayesinden bahsederek çocuklarının öğrenim hayatlarına ve mesleklerine değindi. Kendisinin eğitim hayatına yönelimi olmadığını, 12 yaşında kaportacı çırağı olarak mesleğe atıldığını dile getirerek, şunları söyledi;


“Büyüklerim farklı mesleklere yönelmemi istedi ama benim ilgim merakım otomobillere yönelikti. Bizim zamanımızda çıraklık eğitim merkezleri yoktu ama belli dönemlerde çıraklık, kalfalık ve ustalık belgeleri alabiliyorduk. Askerliğimi tamamladıktan sonra ustamın yanında başladım işe. Ustamdan işi öğrendim, çıraklığını yaptım işimin kalfalığını yaptım ve hayalim vardı kendi iş yerimi açmaktan yana. Bu hayalimi gerçekleştirdim. Önce 50 metrelik yerde başladım. Çalışıp emek verdim, bin 600 metrelik bir alanda çalışıyorum şimdi. Zamanla çalışan sayımız arttı. Belli bir aşamaya geldik. Babamın kendi maddi varlığına dayanarak bir iş yapmadım. Sıfırdan başladım tabiri yerindeyse. Hayal kurmaya başladım neden benim şu marka arabam olmasın, şurada evim iş yerim olmasın diye hayal kurdum ve hedef koydum. İşimi severek yapıyordum, inanarak, emek vererek yapıyordum. Koyduğum hedefe ulaşmam için bunlar gerekiyordu. Kendi mesleğim ve hayatım için hayallerime ulaştım.”



“Okumak istemiyorsanız mesleğe yönelin”


Meslek hayatı ve hayalleri hakkındaki konuşmalarının devamında Başkan Odakır, toplumun faydasına çalışmalar yapmaya başlama dönemine girdiklerini söyleyerek, “Gençler, kendi hayallerime hedeflerime ulaştıktan sonra toplumumuza, esnafımıza faydalı olacak işler yapmaya başladım. Oto Sanatkarlar Odası’nda yönetimdeydim, sonrasında Başkan oldum. Burada esnafımıza hizmet ettim, konut ve iş yeri projeleri yaptım. Oda faaliyetlerimiz ve hizmetlerimizin ardından üst kuruluş olan Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne başkan oldum. 35 bin esnaf ve sanatkarın temsilcisi olarak buradayım. Gençler, ben ilkokul mezunuyum. İçinizde okuma heyecanı yoksa sevdiğiniz bir mesleğe yönelin, bir meslek sahibi olun. Buradan okumaya karşı olduğum anlamı asla olmamalı ki böyle bir söylemimiz yok. Benim çocuklarım da okudu. Okumak isteyen yine devam etmeli ancak içinizde yoksa mesleğe yönelin. Sıfırdan başlayarak, emek vererek, severek kaporta mesleğime tutundum, işime tutundum ve şuan hedefime, hayallerime kavuşmuş olmanın mutluluğunu yaşıyorum” ifadelerini kullandı. Devletin imkanlarına da değinen Odakır, “Gençler önce kendinize soracaksınız. Okuyacak mıyım yoksa meslek mi öğreneceğim diye. Mesleğe karar verdiğinizde devletimiz sigorta ve ücrette destek veriyor. Haftada bir dersiniz oluyor. Okul bitince alacağınız belgeler de diploma yerine geçiyor. Sonrasında okumak devam etmek istiyorsanız yine sınır yok devam edebilirsiniz. Ama bu okul sürecinizde mesleğinizi öğrenmeye başlayacaksınız, altın bileziğinizi takacaksınız” diye konuştu. “Önce dürüst olun, örnek insan olun. Ailelerinize, büyüklerinize karşı sevginizi saygınızı koruyun. Ustamdan Allah razı olsun, Allah rahmet eylesin. Şuan bulunduğum konumda emeği çoktur. Güvenilir insan olun. Geleceğinizi böyle kurun ve kazanın” diyen Başkan Odakır, öğrencilere başarılar dileyerek sözlerini noktaladı.


Lokantacılar ve Pastacılar Odası Başkanı Altan Aydemir de lokantacılık mesleği ve iş hayatı hakkında bilgiler verdi. Kendisinin Hacı Usta olarak bilindiğine değinen Başkan Aydemir; "Ben de lokantacılığa meraklıydım. 12 yaşımda mesleğime atıldım ve yıllarca bulaşıkçılık yaptım ki bununla gurur duyarım. Çünkü işimin mutfağında, çıraklığında mesleğime başladım. Şuan 3 işletmem bulunuyor. Büyüklerimizin maddi desteğiyle olmadı işlerimizi kurarken. Önce dürüst olacaksınız gençler, güvenilir bir insan olacaksınız. Sözünüzü yerine getireceksiniz. İşinizi severek yapacaksınız, merak edecek ve araştıracaksınız. Okumak istiyorsanız bile severek yapın hiç zorlama olmadan. Kendi dönemimizde bu derece imkanlarımız da yoktu bizlerin. Meslek hayatımızda çok sayıda hatıramız var inanın. Çeşitli aşamalardan geçtik, çaba verdik emek verdik. Örneğin ustamız bir pilavı yaparken onu gözlemledik, neyi ne zaman nasıl yapıyor diye. Böyle emek vererek işletmeler kurduk. Hayalimizi gerçekleştirdik. Çok şükür şuan kendi işimizi yapıyoruz, çalışıyoruz. Her mesleğin zorluğu vardır, getirisi kazancı vardır. Benim mesleğim de insanlık oldukça devam edecek bir meslek gençler. Artık eğitimleri de başladı gastronomi bölümleri var okullarda. Televizyon kanallarında görüyorsunuz yarışmalar var. Mesleğimizin sektörümüzün görünürlüğü ve mesleğin tanınması daha çok yaygınlaştı. O yüzden ne yaparsanız yapın heyecanla yapın, meslek edinin” ifadelerini kullandı ve öğrencilere başarılar diledi.



“İyi sanatkar olursanız iyi para kazanırsınız”


Elektrikçiler ve Elektronikçiler Odası Başkanı Mehmet Alan ise ilk okulu bitirdikten sonra mesleğe başladığını söyledi. Babasının kendisini bir ustanın yanına verdiğini anlatan Alan, “Çıraklık kalfalık yaptıktan sonra 17 yaşında dükkan açtım ben. Mesleğe başladığımda televizyon yoktu. Radyo, pikap vs vardı. Televizyon çıkınca kendi imkanlarımla onu öğrenmeye başladım. İlk zamanlar radyocu Mehmet diye bilinirdim televizyondan sonra tv Mehmet denilmeye başlandı. Sonra uydu yayınları çıktı. Teknoloji ilerliyordu. Benim bu teknolojiye ayak uydurmam lazımdı para kazanabilmem ve hizmeti sürdürmem için. Bunu da kendim öğrenmeye başladım. Yeri geldiğinde ustama da katkım oldu, yenilikleri takip ettiğim için. Teknolojiye kendim ayak uydurdum elektronik geçmişim olduğu için. Başkanlarımız gibi ben de yoktan yola çıktım. Askerliğimi yapıp geldim, düzenimi kurdum. Hazır olanı satmadım üzerine koymaya çalıştım. Çocuklarım okudu, okumak istedi. Bir çocuğum üniversite okudu bitirdi evlendi ancak iş bulamadı. Asgari ücretin yarısını verdiler o zamanlar, sigortası dahi sorunluydu. Sonra kendini yetiştirdi, üniversitelere başvurdu ve nihayet öğretim görevlisi oldu. Çok engebeli yollardan geçerek buraya geldi. Herkes önce dürüst olacak gençler. İşine özen gösterecek. Severek yaptığınızda, sabırla ve inanarak çalıştığınızda elbette kazançlı olacaksınız. Bizler sizlere yardımcı olmaya açığız. Mesleği öğrenmek, bir yerden başlamak istiyorsanız yanımıza gelin şu meslekte başlamak öğrenmek istiyorum deyin bizler de elimizden geldiğince sizlere işinizi öğreneceğiz güvenilir ustalarımıza yönlendirelim. İyi sanatkar olursanız iyi para kazanırsınız. Lokantacılık gibi bizim mesleğimiz de ölmeyecek mesleklerden. Yazın bir yerlerde çalışın, iş öğrenin vaktinizi değerlendirin ki hayata erken atılın. Hayata yeniden gelsem ben yine bu işimi yapar yine paramı kazanırım gençler” dedi.


Toplantı, katılımcılarla hatıra fotoğrafı çekinilmesinin ardından sona erdi.



Başkan Odakır: “Hayallerime ve hedeflerime sıfırdan başlayarak ulaştım”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Başkan Köksal, “Türkiye’de ilk korumacılık Muğla’da başladı” Tarihi Kentler Birliği 2024 yılı Olağan İkinci Meclis Toplantısı Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Menteşe Belediyesi ev sahipliğinde 300 Belediye Başkanı ve 500 Meclis üyesinin katıldığı toplantı, Marmaris’te başladı. Başkan Köksal, “Türkiye’de ilk korumacılık Muğla’da başladı” Tarihi Kentler Birliği toplantısında sunum yapan Menteşe Belediye Başkanı Şehir Plancısı Gonca Köksal, “ ÇEKÜL Vakfı Kurucu Başkanı, Tarihi Kentler Birliği Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen’in ifade ettiği ’Biz Türkiye’de korumacılığı 1973’te Muğla’da başlattık, o zamanki yerel yönetim olmasaydı bunu başaramazdık’. Biz bugün Sayın Kerem Ekinci’yle Türkiye’nin ve Muğla’nın koruma tarihini, değerli büyüğümüz, sevgili hocam Oktay Ekinci’nin ’Yaşayan Muğla’ kitabı üzerinden ele alacağız. Değerli hocam Oktay Ekinci kültür varlıklarının, tarihi dokuların korunmasında öncü bir isim ve çok değerli bir meslek büyüğümüzdür. Hayatını kültürel mirasın korunmasına adayan sevgili hocam Oktay Ekinci’yi bir kez daha sevgiyle, saygıyla ve minnetle anıyorum. Oktay Hocam, ‘İnsanın yaşayamadığı bir mekân yaşamaz’ der. Yalnızca fiziksel dokunun korunması değil, önemli olan bu dokunun içinde yaşamın olması ve akmasıdır. Menteşe Karabağlar Yaylası sadece coğrafi bir alan değil, insanın toplumsallığını, dayanışmasını, üretimi yeniden ördüğü müşterek mekândır. Mescitler, kahvehaneler, meydanlar. Her bir buluşma, üretim ve paylaşım alanıdır Karabağlar’da” 25 anıtsal yapı 1974 yılında resmen koruma altına alındı Başkan Köksal, korumaya yönelik ilk resmi girişimlerin 25 adet anıtsal yapının 1974 yılında resmen koruma altına alınmasıyla başladığını belirtti. Koksal, Sivil Mimarlık Örneklerinin Tescili ve Kentsel Sitin Korunmasına Yönelik Kararların cami, mescit, hamam gibi tek yapıların koruma altına alınmasından sonra 1975 - 1979 arasında sivil mimarlık örneklerinin yaşatılmasına, kültür mirasımızın kentsel sit ölçeğinde korunmasına yönelik kararlar alındığını kaydetti. 1979 yılında 178 ev koruma altına alındı Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal, 1979 yılında 178 evin, korunması gereken eski eser ve sit sınırlarının belirlendiğini ifade etti. Başkan Köksal, “Ülkenin birçok kentinde sit alanları, eskimiş, köhnemiş, ömrünü doldurmuş, yıkılması ve kaldırılması istenen tarihi doku, o tarihte Muğla’da bir hazine olarak görülüp, sokak eskizleri yapılmış, kentsel tasarım detaylarına, yapı detaylarına (bacalar, cepheler, kat planları, kapılar, tavan süslemeleri) kadar detaylı bir çalışma yapılmış. Oktay hocam hepsini eliyle çizmiş, belgelemiş” dedi. “Karabağlar Yaylası bizim için çok önemli” Başkan Köksal, “Karabağlar Yaylası doğal su sirkülasyonu, doğal su kanalları, irimleri, kesikleri, yayla yolları, içindeki camileri, kahveleri, yurtlarıyla bizim için çok önemli bir alan. Burası ile ilgili 1977 ylında sit kararı alınmış” dedi.
Muğla Trendyol Süper Lig: Bodrum FK: 0 - Galatasaray: 0 (İlk yarı) Trendyol Süper Lig’in 13. haftasında Galatasaray deplasmanda Bodrum FK ile karşılaşıyor. Mücadelenin ilk yarısı golsüz eşitlikle tamamlandı. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 13. dakikada Mertens’in sağ taraftan kullandığı serbest vuruşta direkt kaleye yönelen top Gökhan Akkan’dan sekti. Pozisyonun devamında ceza sahası içi sol çaprazından Osimhen’in röveşatasında meşin yuvarlak kalenin üzerinden dışarıya çıktı. 21. dakikada sol taraftan gelişen Bodrum FK atağında Fredy, ceza sahası içi sol çaprazında topla buluştu. Fredy’nin şutunda meşin yuvarlak kaleci Muslera’da kaldı. 36. dakikada sol tarafta aldığı topla Metehan’dan sıyrılıp ceza sahasına kadar giren Ege’nin sol çaprazdan uzak direğe vuruşunda meşin yuvarlak dışarıya gitti. 45. dakikada orta alanda yaşanan mücadelede Ege Bilsel, Lucas Torreira’ya yaptığı faul sonrası ikinci sarı karttan gördüğü kırmızı kartla oyundan ihraç edildi. Hakemler: Muhammet Ali Metoğlu, İbrahim Çağlar Uyarcan, Mehmet Kısal Bodrum FK: Gökhan Akkan (Diogo Sousa dk. 29), Üzeyir Ergün, Ondrej Celustka, Arlind Ajeti, Ege Bilsel, Samet Yalçın, Gökdeniz Bayrakdar, Fredy, Taylan Antalyalı, Zdravko Dimitrov, George Puşcaş Yedekler: Kenan Özer, Gabriel Obepka, Pedro Brazao, Ahmet Aslan, Celal Dumanlı, Enes Öğrüce, Yusuf Sertkaya, Oğulcan Başol, Taulant Seferi Teknik Direktör: Volkan Demirel Galatasaray: Fernando Muslera, Metehan Baltacı, Kaan Ayhan, Abdülkerim Bardakcı, Barış Alper Yılmaz, Lucas Torreira, Gabriel Sara, Roland Sallai, Yunus Akgün, Dries Mertens, Victor Osimhen Yedekler: Günay Güvenç, Eyüp Aydın, Kerem Demirbay, Berkan Kutlu, Hakim Ziyech, Elias Jelert, Victor Nelsson, Yusuf Demir, Michy Batshuayi, Efe Akman Teknik Direktör: Okan Buruk Kırmızı kart: Ege Bilsel (dk. 45) (Bodrum FK) Sarı kart: Samet Yalçın (Bodrum FK), Abdülkerim Bardakcı (Galatasaray)
Bursa Mübadele ve mübadillerin kültürel mirası Osmangazi’de konuşuldu Osmangazi Belediyesi, Bursa UNESCO Derneği, Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği, (BAL-GÖÇ) Lozan Mübadilleri Vakfı, Bursa Lozan Mübadilleri Kültür ve Dayanışma Derneği ile işbirliğinde "Mübadele ve Mübadillerin Kültürel Mirası Paneli" düzenlendi. Osmangazi Gösteri Merkezi’nde düzenlenen panelde, 30 Ocak 1923’de Lozan Barış Anlaşması gereği Türkiye ve Yunanistan arasında gerçeklesen zorunlu göç sebebiyle yaşanan olumsuzluklar, çekilen zorluklar, geride bırakılan hayatlar, zorunlu göçü oluşturan şartlar ve bu şartların ekonomik, politik nedenleri, göçmen haklarının korunması, iskan zorunluluğu, göçün sosyo-kültürel etkileri, göçmenlerin kültürel mirasları gibi konular konuşuldu. Mübadelenin unutulmaması ve hatırlanması, gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğine inanılarak düzenlenen panelde, mübadelenin pek çok yönden incelenmesi ve akademik çalışmalara kaynak olması hedefleniyor. Düzenlenen panele Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Tolga Kornoşor, Milli Savunma eski Bakanı Turan Tayan, CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, Bursa UNESCO Derneği Başkanı İlker Özarslan, BAL-GÖÇ Başkanı Emin Balkan, Bursa Büyükşehir Başkan Vekili Baran Güneş, Lozan Mübadili ailelerin torunları ve yurttaşlar katıldı. İlker Özarslan Moderatörlüğünde gerçekleşen panelde Araştırmacı Yazar Aycan Yılmaz, Prof. Dr. Kemal Arı, Prof. Dr. Özlem Doğuş Varlı, Lozan Mübadilleri Vakfı Genel Sekreteri Esat Halil Ergelen, Mutfak Araştırmacısı Yazar Ramazan Başan, mübadele ve mübadillerin kültürel mirasını pek çok yönüyle konuştu. “Allah bir daha hiçbir ülkeye zorunlu göç ve mübadil anıları yaşatmasın” Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Tolga Kornoşor, “Bu panelin benim için ayrı bir önemi var; ben de Lozan Mübadili bir ailenin torunlarıyım. Büyük Önder Atatürk’ün Lozan Mübadelesi sayesinde orada ki Türkleri buraya getirmesi, burada ki Rumları da memleketlerine mübadil etmesi, iç barışın sağlanmasında ve Anadolu’nun tekrar Türkleşmesinde önemli bir etken oldu. O günü yaşayanlar, acıları çekenler yalnızca Türkler değil, mübadil olmuş Yunanlılar da üzüntüler yaşadı. Büyük Önder Atatürk’ün Yurtta Sulh Cihanda Sulh, sözünün üzerine dünyada bir başka söz olduğunu düşünmüyorum. Allah bir daha hiçbir ülkeye zorunlu göç mübadil anıları yaşatmasın” şeklinde konuştu. “Genç Türkiye Cumhuriyeti, mübadelenin altından büyük bir mağfiretle kalktı” Bursa UNESCO Derneği Başkanı İlker Özarslan, “Mübadele Cumhuriyetin ilk kurulduğunda devraldığı çok büyük bir yüktü, Genç Türkiye Cumhuriyeti, bunun altından büyük bir mağfiretle kalktı, bugüne kadar mübadele konusunda bir çok panel, sempozyum, konferans ve söyleşi yapıldı. Biz UNESCO Derneği olarak panele kültürel miras gözüyle bakmak istiyoruz. Mübadillerin Yunanistan’a giden ve oradan gelen mübadillerin hala sürdürmekte olduğu ve kaybettikleri yaşam, müzik, gıda, giysi kültürlerini, panelde aktarmaya çalışacağız” dedi. “Tarım ve ticaretin gelişmesinde mübadil göçmenlerinin büyük katkıları olmuştur” BAL-GÖÇ Başkanı Emin Balkan, “1893 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan bu tarafa hala göç alıyoruz. Sadece Balkanlar ve Selanik çevresinden buraya gelenler değil, Türkiye’den Yunanistan’a giden, ana dili Türkçe olan ve Yunanca hiç bilmeyen Ortodoks Türkler de vardı. O aileler hala bizleri kendilerine yakın görüyorlar. B unun yanında Rumlarda göç ettiler; ama onlarında gönül bağı var. Anadolu’nun Türkleştirilmesinde, tarım, ziraat ve ticaretin gelişmesinde, mübadil göçmenlerinin çok büyük katkıları olmuştur” diye konuştu. “Yaşadığımız bu acıları hep beraber nasıl tatlıya çevirebiliriz” Bursa Büyükşehir Başkan Vekili Baran Güneş, “Bu topraklar acıların birleştiği ve sürgün edildiği topraklar. Türkiye’nin her bir noktasında acılar yaşanmış. Ben bir mübadil damadı olarak bunu çok yakından hissediyorum. Hep beraber yaşadığımız bu acıları nasıl tatlıya çevirebiliriz, geleceğin mirasını daha güzelleştirebiliriz ve yaşanan acıları geleceğe nasıl kültürel farklılık zenginlik olarak oluşturabiliriz; işte bunun mücadelesini vereceğiz” dedi.