Yerel Haberler
Karaman
KMÜ’de bitkilerin kanser üzerindeki etkileri araştırılıyor
02 Ekim 2024 Çarşamba - 14:39 KMÜ’de bitkilerin kanser üzerindeki etkileri araştırılıyor Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Kamil Özdağ Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Buğrahan Emsen’in yürütücüsü olduğu proje, TÜBİTAK tarafından desteklenmeye hak kazandı. KMÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Buğrahan Emsen’in proje yürütücüsü, Doç. Dr. Burak Sürmen, Doç. Dr. Hacer Sibel Karapınar ile Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Çiçek’in proje araştırmacısı olduğu ‘Türkiye Endemiği Bazı Bitki Türlerinin Antioksidan, Sitotoksik ve Antimikrobiyal Etkinliklerinin Belirlenmesi’ konulu proje, TÜBİTAK 1002 kapsamında kabul edildi. Oksidatif stres ve kanser arasındaki ilişkinin birçok araştırmacının ilgisini çektiğini ve üzerinde çalıştığını vurgulayan Doç. Dr. Buğrahan Emsen, “Oksidatif stres sonucunda serbest radikallerin hücrelerin kalıtsal materyaline zarar verebildiği bilinmektedir. Meydana gelen bu hasar hücrelerin anormal büyüme ve bölünme yeteneğini kazanmasına neden olabilir ve bu durum kanserin başlangıcını tetikleyebilir. Radyoterapi ve kemoterapi gibi yöntemler kanser hücrelerini hedef almakla birlikte normal hücrelere de zarar verebilir ve oksidatif stresin artmasına yol açabilir. Sonuç olarak, oksidatif stresin kanserin başlangıcına ve gelişimine katkıda bulunabileceği gerçeğinden yola çıkarak bu sürecin kontrol edilmesi ve dengelenmesi üzerine bilimsel çalışmalar gerçekleştirilmektedir. Bu araştırmalar sonucunda elde edilen kararlar kanser riskini azaltmak ve tedavi sonuçlarını iyileştirmek için önemli bir strateji niteliği taşımaktadır” dedi. “Bitkisel ürünlerde yüksek miktarda bulunan doğal antioksidanlar oksidatif stresi azaltıyor” Bazı antioksidan bileşiklerin, mikroorganizmaların büyümesini ve çoğalmasını engelleyebilmesi yönünde gerçekleştirilen çalışmalar olduğunu belirten Doç. Dr. Emsen, “Özellikle bitkilerin doğal savunma mekanizmaları olarak geliştirdiği bu bileşiklerin bitkileri patojenlerden koruduğu bilinmektedir. Bazı antioksidanlar, mikroorganizmaların hücre zarlarını etkileyerek veya metabolizma süreçlerini bozarak antimikrobiyal etki gösterebilmektedir. Bitkisel ürünlerde yüksek miktarda bulunan doğal antioksidanlar serbest radikallerle etkileşime girerek oksidatif stresi azaltabilir. Bu durum hücrelerin yapısal bileşenlerinin zarar görmesini önlemektedir. Belirli bir coğrafi bölgeye özgü olan ve sadece o bölgede doğal olarak yetişen endemik bitkilerin doğal bileşikleri, bilim insanlarına yeni metabolitleri keşfetme fırsatı sunmaktadır. Bu kapsamda, Türkiye endemiği bazı bitki türlerinin antioksidan özellik taşıyan temel biyoaktif bileşiklerinin de tespit edileceği projemizde ilgili bitkilerin antioksidan, sitotoksik ve antimikrobiyal etkinliklerini belirlemeyi amaçlamaktayız” şeklinde konuştu.
TİLYAD eğitimi Karaman’da ilk kez verildi
01 Ekim 2024 Salı - 11:24 TİLYAD eğitimi Karaman’da ilk kez verildi Karaman’da sağlık personellerine ilk kez Travma İleri Yaşam Desteği (TİLYAD) eğitimi verildi. Acil Sağlık Hizmetlerinde çalışan sağlık personellerinin hastane öncesi travmalı hasta yönetimi konusunda bilgi ve becerilerini geliştirmek amacıyla verilen eğitime İl Ambulans Servisi’ne bağlı acil yardım istasyonlarında çalışan ATT ve Paramedik personel katıldı. İl Ambulans Servisi Başhekimliği eğitim birimi koordinasyonunda düzenlenen 6 eğitmen ve 9 kursiyerin katıldığı eğitim programında katılımcılara ‘‘olay yeri yönetimi ve triyaj, travmalı hastalarda acil olgu yönetimi, kafa travmaları, göğüs travmaları, batın travması, uzuv travmaları ve yanık-kıraç sendromu” konularında 3 gün boyunca teorik ve uygulamalı eğitim verildi. Eğitimin son gününde kursiyerler teorik ve pratik uygulamaların olduğu bir sınavdan geçirildi ve başarılı olanlara sertifikaları verildi. Eğitime katılan sağlık personelleri, daha önceden Konya’ya giderek aldıkları TİLYAD eğitiminin Karaman’da verilmesinin avantajlı olduğunu, çok yararlandıklarını ifade etti. “TİLYAD eğitimi Karaman’da ilk kez gerçekleştirildi” Eğitim hakkında bilgi veren Karaman İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri Başkanı Dr. Ahmet Özçelik, “TİLYAD eğitimi Karaman’da ilk kez gerçekleştirildi. Bu eğitimin girişimini yapmıştık ve Konya’dan eğitimimizi değerlendirmek için eğitmenlerimiz geldi. Onların onay süreci sonrası eğitimi artık Karaman’da verebiliyor hale geleceğiz. Travmalı hastalara ve kazazedelere olay yerinde, hastaneye sevk edilmeden önce müdahale edebilmek ve personelin bilgilerini güncel tutmak amacıyla bu eğitimleri, bakanlığımızın belirlediği doğrultuda veriyoruz" dedi.
Kuyulardan tuzlu su çıkması çiftçileri tedirgin etti
30 Eylül 2024 Pazartesi - 21:22 Kuyulardan tuzlu su çıkması çiftçileri tedirgin etti Karaman’ın Akçeşehir beldesinde kuyulardan tuzlu su çıkmaya başlaması yöre çiftçisini tedirgin etti. Elma üretiminin yoğunlukta olduğu beldede kuyulardan sulanan elma ağaçları kurumaya başladı. Konya’nın Karapınar ilçesine sınır olan Karaman’ın Akçaşehir beldesinde obrukların sayısı her geçen yıl artarken, şimdi de tarımsal sulamada kullanılan kuyulardan tuzlu su çıkmaya başladı. “Artık korkulan olmaya başladı” Karaman Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bayram, tuzlu suyun çıktığı kuyuda incelemelerde bulunarak, Karaman Ovası’nda artık korkulanın olmaya başladığını söyledi. Bayram, Karaman’da yer altı sularının her geçen gün alarm verdiğini belirterek, ”Artık Türkiye’yi besleyen ovalardan birisi olan Karaman’a dış havzalardan su getirilmesi zaruridir. Şu anda Türkiye’de yaklaşık 370 bine yakın yer altı su kuyusu var. Bu kuyuların hepsinden su çekiliyor. Yeterli yağışlar olmadığı için de yer altı suları tükenme noktasına geldi. Benim en çok korktuğum konulardan birisi de tuzlu suyun yüzeye çıkarak ürünlere zarar vermesiydi" dedi. “Böyle giderse 2 yıla kadar buraları terk ederiz” Üretici Osman Özel, geçmiş yıllara göre bahçesinin bu yıl hiç hoşuna gitmediğini anlatarak, “Komşu çiftçimiz tarlasına iki kez fasulye ekti, hiç verim alamadı. Daha sonra kuyusunun suyunu tahlil ettirdi ve suda yoğun tuz çıktı. Bunun üzerine biz de şüphelendik ve aynı yere kuyumuzun suyunu tahlile gönderdik. Tahlil sonucunda bizim suyun da aynı şekilde tuz oranı yüksek çıkarak, tarıma elverişli değil raporu geldi" diye konuştu.