ASAYİŞ - 27 Eylül 2024 Cuma 15:04

Uyuşturucu alemine Jandarma baskını

A
A
A
Uyuşturucu alemine Jandarma baskını

Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir eve baskın yapan Jandarma ekipleri biri bayan 3 kişiyi uyuşturucu alemi yaparken suçüstü yakalarken, evde yapılan aramada eroin, sıvı esrar ve metamfetamin ele geçirildi.


Edinilen bilgiye göre, bir istihbaratı değerlendiren İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı Narkotik ve İstihbarat ile Safranbolu İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri içerisinde biri bayan 3 şahsın bulunduğu eve baskın yaptı.


İ.S isimli bayan ile A.Ö ve E.İ isimli 3 şahsı uyuşturucu aleminde suçüstü yakalayan Jadnarma ekiplerinin evde yaptıkları geniş çaplı aramada 20,87 gram Metamfetamin, 1,07 gram Eroin, 2,08 gram sıvı esrar, 4adet uyuşturucu kullanma aparatı (payp) ile bir adet sahte kimlik ve uyuşturucu madde satışından elde edildiği değerlendirilen 6 bin TL nakit para ele geçirildi.


Jandarmada ifadeleri alındıktan sonra sağlık kontrolünden geçirilen 3 kişi daha sonra Safranbolu adliyesine sevk edildi. Adliyeye çıkarılan şahıslardan eroin bağımlığı olan İ.S’nin yürümekte zorlandığı ve hala uyuşturucunun etkisi altında olduğu gözlemlendi.



Uyuşturucu alemine Jandarma baskını

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Üniversitelerdeki personel sorunlarının çözüme kavuşturulması için YÖK önünde eylem Üniversite İdari Personel Sendikası (ÜNİPERSEN), üniversitelerde çalışan idari personelin yaşadığı sorunların çözüme kavuşturulması talebiyle Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı önünde basın açıklaması yaptı. Yurdun dört bir yanından gelerek YÖK Başkanlığı önünde toplanan ÜNİPERSEN üyeleri, üniversitelerde görev yapan idari personelin başta tayin sorunu olmak üzere yaşadığı problemlerin çözülmesi talebinde bulundu. Ellerindeki pankartlarla sloganlar atan grup adına açıklama yapan ÜNİPERSEN Genel Başkanı İbrahim Güzel, şunları dedi: “Bugün tüm üniversitelerden, ülkemizin dört bir yanından gelen temsilcilerimiz ve üyelerimizle üniversite idari personelinin mali kayıplarının yanı sıra, her devlet memurunun doğal hakkı olan tayin sorunu ile ilgili Yükseköğretim Kurulunun inisiyatif almada yetersiz kaldığını, memurun kanayan yarasına bile çare üretilmediğini ve çözüm için yapılması gerekenleri bildirmek için buradayız. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarında tayin hakkı belli bir sisteme bağlanmışken, üniversitelerde hala bu yönde bir çalışma olmaması kabul edilemez. Bilindiği üzere 6 ve 7. dönem toplu sözleşmelerde üniversite idari personelinin tayin sorununa ilişkin çalışma yapılması kararı alınmıştı. Fakat aradan geçen 3 yıl içerisinde bu konu ile ilgili elle tutulur ne bir açıklama yapılmış ne de bir çalışma başlatılmıştır. Akademik personel ya da öğrenci söz konusu olduğunda çözüm için tüm yolları aşındıran YÖK, idari personele gelince sorunlara çözüm üretmek yerine başka adresler göstermeye çalışmaktadır. Bilinmelidir ki üniversitelerdeki akademik ahenk, Yükseköğretim Kurulu sorumluluğunda olduğu gibi üniversitelerin tek başına çözüm üretemeyeceği sorunları çözmek de Yükseköğretim Kurulu sorumluluğundadır. Üniversite idari personelinin yıllardır ailesinden ayrı yaşamak zorunda bırakılan, gelecek planlaması yapması engellenen, en önemli iki sorununu içeren taslağımız, hem YÖK’de hem de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında mevcuttur. Daha önce teslim ettiğimiz bu taslak dikkate alınmalı, idari personelin sorunlarına çözüm bulunmalıdır. İlgili kurumlara teslim ettiğimiz taslak kısaca üniversite idari personeli için tayin sisteminin puan usulüne göre hayata geçirilmesi, kurumların gelişmişlik düzeyine göre yükseköğretim personeli olmanın gereği olan yükseköğretim tazminatının tüm idari personele verilmesi sağlanmalıdır. Ayrıca diğer sorunlar için de Yükseköğretim Kurulu tarafından koordinasyonun yapılması halinde sorunlar çok basit bir şekilde çözüme kavuşacaktır.”
Muğla TOKİ Menteşe 3. etap konut belirleme kurası 1 Ekim’de Toplu Konut İdaresi tarafından 2020 yılında kura çekimi yapılan Menteşe ilçesi 3. etap sosyal konutlarının hak sahipleri için konut belirleme kurası 1 Ekim’de Toplu Konut İdaresinin sosyal medya (YouTube) hesaplarından canlı yayın olarak yayınlanacak. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından 100.000 Sosyal Konut Projesi kapsamında, Muğla Merkez İlçesi Akçaova 500/100000 Toplu Konut Projesi kapsamında inşa ettirilen; 358 adet 2+1 n142 adet 3+1 olmak üzere toplamda 500 adet konut için gerçekleştirilecek konut belirleme kurası 1 Ekim 2024 tarihinde Saat 14:00’de yapılacak. 2+1 konutlar 1 milyon 569 bin 800 TL’den başlıyor Konut belirleme kurasından sonra Gayrimenkul Satış Sözleşmesi hak sahipleri tarafından 10 Ekim 2024 - 11 Kasım 2024 tarihleri arasında T.C. Ziraat Bankası A.Ş tüm şubelerinde imzalanacak. 21 bloktan oluşan 142 adet 3+1 ve 358 adet 2+1 konutların fiyatları da belirlendi. Konutların fiyatları kat ve blokların cephesine göre değişiyor. Buna göre 2+1 konutlar zemin katların en düşük fiyatı 1 milyon 569 bin 800 TL’den başlıyor. En pahalı katlar ise 4 ve 5’inci atlar. Bu katların fiyatları da 1 milyon 895 bin 800 TL. 2+1 konutların maliyeti üzerinden hak sahiplerinden Gayrimenkul Satış Sözleşmesi imzalandıktan sonra satış bedeli üzerinden yüzde 10 peşinat alınacak. 3+1 konutların en düşük satış bedeli 1 milyon 925 bin 700 TL TOKİ 3. Etap Sosyal konutlarının 3+1 konutları ise en düşük satış bedeli 1 milyon 925 bin 700’den başlıyor. En fazla satış bedeli olan 4 ve 5’inci katlar 2 milyon 325 bin 700 TL. Bu konutlar için de yine hak sahipleri satış bedeli üzerinden yüzde 10’luk bir peşinat ödemesi yapacak. 2023 Temmuz ayında inşaat başladı Menteşe ilçesi Akçaova-Yeşilyurt Mahallesi yolu üzerinde 2023 Temmuz ayında inşaatı başlayan Toplu Konut İdaresi inşaatı yüklenici firma tarafından Aralık ayının başında tamamlanacak. Toplam 21 bloktan oluşan TOKİ Menteşe 3. Etap sosyal konutları 2019 yılında 100 bin sosyal konut projesi çerçevesinde Muğla Menteşe’de 500 adet 3’üncü etap sosyal konut projesinin 2020 Mart ayında kuraları çekildi. 358 adet 2+1, 142 adet 3+1 sosyal konut için çekilen kura ile hak sahipleri belli olmuştu. 3. etap 500 adet konut (+2 KD), 1 adet cami ve 1 adet 6 dükkanlı ticaret merkezi inşaatları ile altyapı ve çevre düzenlemesi işlerinin ihalesi 15 Şubat 2023 tarihinde yapıldı. 64 bin 658 m2 toplam alana sahip Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Menteşe 3. etap konutlarının arıtması paket arıtma yapılacak. Konutlara Doğalgaz bağlantısının önümüzdeki günlerde başlaması beklenirken, çatılara güneş enerjisi sistemi de kuruluyor. 4. etap ihalesi bekleniyor Toplu Konut İdaresi tarafından 28-29 Ocak 2023 tarihlerinde 4. Etap kuraları çekildi. Kura çekiminin üzerinden 15 ay geçmesine rağmen 4. Etap TOKİ sosyal konutların ihalesi henüz yapılmadı. 4. Etap sosyal konutların inşaatının da Akçaova-Yeşilyurt yolu üzerinde devam eden 3. Etap proje alanına yapılması bekleniyor.
Bursa Bursa medyasına İletişim Başkanlığı Bursa Bölge Müdürlüğü’nden farkındalık eğitimi Bursa Valiliği himayelerinde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Bursa Bölge Müdürlüğü koordinasyonunda ve İl Sağlık Müdürlüğüyle iş birliği halinde Bursa’da görev yapan medya mensuplarına yönelik olarak ‘Doğru Habercilik ve Medya Etiği düşüncesinde Bağımlılık ve İntihar Haberleri’ konulu farkındalık eğitimi gerçekleştirildi. Doğru Habercilik ve Medya Etiği düşüncesinde Bağımlılık ve İntihar Haberleri konulu farkındalık eğitimi Osmangazi Belediyesine ait Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi Osmangazi Salonunda gerçekleşti. Eğitimde “Doğru Habercilik ve Medya Etiği düşüncesinde Bağımlılık ve İntihar Haberleri” konulu ilk sunum İletişim Başkanlığı Bursa Bölge Müdürü Ali Fuad Gölbaşı tarafından yapıldı. Farkındalık Eğitimi programına İletişim Başkanlığı Bursa Bölge Müdürü Ali Fuad Gölbaşı’nın yanı sıra Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Orkun Yıldırım, Basın İlan Kurumu Bursa Bölge Müdürü Osman Başeğmez, Osmangazi Belediyesi Basın Koordinatörü Eyüp Turan, Bursa yerel medya temsilcileri ve çok sayıda basın mensubu katıldı. “İntihar ve bağımlılık önlenebilir kamu sağlığı sorunudur” İletişim Başkanlığı Bursa Bölge Müdürü Ali Fuad Gölbaşı, “Doğru Habercilik ve Medya Etiği düşüncesinde Bağımlılık ve İntihar Haberleri” konusu üzerine yaptığı sunumda, “İntihar ve bağımlılık pek çok ülkede artan bir grafik sergileyen, bireysel ve toplumsal iyilik halini ve toplum sağlığını yakından ilgilendiren bu yönüyle üzerinde önemle durulması gereken son derece hassas bir kamu sağlığı sorunudur. Bu konuda özellikle önleyici çalışmalara ihtiyaç vardır. Şeyh Edebali’nin 7 asır önce verdiği öğütle konuşmama başlamak isterim: İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Medya (kitle iletişim araçları) teknolojinin gelişimiyle insan yaşantısına hızlı bir giriş yaptı ve gündelik yaşamın önemli bir parçası halinde geldi. Medyanın insanların duyguları davranışları tutumları üzerindeki etkisinin büyüklüğü birçok araştırmanın konusudur. Bu meyanda bağımlılık ve intihar olgusuyla haber dili arasındaki ilişkinin incelenmesi hem dinamiklerin anlaşılması hem de önleyici tedbir açısından önem taşıyor. Biz bugün burada “Doğru Habercilik ve Medya Etiği düşüncesinde Bağımlılık ve İntihar Haberleri” konulu bir farkındalık eğitimi gerçekleştirmek üzere bir araya gelmiş bulunmaktayız.” dedi. Ali Fuad Gölbaşı, farkındalık eğitimlerinin kapasite, potansiyel ve empati geliştirme; duyarlılığı güçlendirme, kontrolsüz kaldığımız alanlara odaklanma, kendimizi tarafsız bir gözle izleme; düşünce, alışkanlık, tutum, davranış vb. rutin uygulamaları gözden geçirme; bütün bunları yeniden değerlendirme ve sorgulama imkân, kabiliyet ve fırsatları sunduğunu söyledi. “Doğru habercilik ve medya etiği rehberi önemli bir kaynak” Haberin kamu güvenliği ve kamu yararı önceliği ve temelinde sunulması esas olduğuna vurgu yapan Gölbaşı, “Gayet tabii ki bu konuda eksiksiz bir reçete sunmak mümkün olmasa da “Doğru Habercilik ve Medya Etiği Rehberinin” önemli bir kaynak olduğunu belirtmek isterim. Rehber, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca medya mensuplarının çalışmalarını kolaylaştırmak, uluslararası örnekler ve evrensel ilkeler çerçevesinde derlenen bilgiler sistematik hale getirilerek hazırlanmıştır. Rehberde meslek mensupluğu, haber kaynağı, haberin sunuluş biçimi, haber düzeltme ve cevap hakkı, habercinin sosyal medya kullanımı başlıklarında kategorize edilen ilkeler yer almaktadır. Rehber medya çalışanları ve araştırmacıları için önemli bir kaynaktır.” ifadelerini kullandı. Medyanın, doğru ve güvenilir haberciliğin bireylerin bilgi ve haber alma hakkını kullanması ve demokrasinin güçlendirilmesi önemli ve hayati rolü olduğuna dikkat çeken Ali Fuad Gölbaşı, medyanın kamu adına görevini yerine getirirken topluma haberin doğru ve zamanında sunulması ayrıca kamu menfaati ve halka karşı sorumluluk ilkesinden hareket ettiğini kaydetti. “Medya etiği ile ilgili sorunlar arttı” Basın meslek örgütlerince mesleki ve etik ilkeler belirlendiğini ve uygulamaya konulduğunu ifade eden Gölbaşı, “Başlıca medya etiği standartları, ahlaki kodlar ve değerlerin nelerden oluştuğuna bakıldığında doğruluk, dürüstlük, güvenirlik, bağımsızlık ve tarafsızlık ilkeleriyle karşılaşırız. Evrensel ilkelerde de -yine benze şekilde- temelde kişilik haklarına riayet eden, kamu yararını gözeten, gerçeklere dayalı, hak temelli habercilik ve gazeteciliğin öngörüldüğünü söyleyebiliriz. Teyit edilmiş kaynaklardan beslenmek, kişi hakları ve kamu yararı gözetmek, eşik bekçileri, istihdamı, editoryal ekip, vatandaş temsilciliği, geri bildirim vb. kontrol mekanizmalarının tesis edilmesiyle tarafsız ve hak temelli habercilik mümkün olabilir. Günümüzde internet medyası ve sosyal medyanın hız ve yaygınlık kazanmasıyla medya etiğine ilişkin sorunlar ve tartışmalar konvansiyonel medyanın sınırlarını aşarak farklı bir boyuta taşınmış durumdadır.” diye konuştu. “Medya etiğine sahip çıkılmalı” Bilgi kirliliği, dezenformasyon, yalan haber, mahremiyet ihlali, nefret söylemi, reklam ve telif hakları, ticari yönelimlerin ana hatlarıyla medya etiğine ilişkin sorun ve tartışmalar olarak öne çıktığına dikkat çeken Ali Fuad Gölbaşı, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu olgunun tüm mecralarda; geleneksel medya, internet ve sosyal medya için geçerli olduğunu belirtmeliyim. Özellikle sosyal medya ve internet medyasının mesleki ahlakın görmezden gelindiği, itibarın tüketildiği, birçok ihlalin yaşandığı ortamlara dönüşme riskiyle karşı karşıya olduğunu vurgulamak isterim. Vatandaş gazeteciliğin (profesyonel olarak basın çalışanı olmayan bireyler) içerik üretimine dâhil olduğu iletişim ortamlarında suistimal ve etik ihlalleri artmıştır. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın “Hakikatin en yalın haliyle okuyucuya ve izleyiciye aktarılması gazeteciliğin olmazsa olmazıdır.” sözünü hatırlatmak isterim. Medya etiğine sahip çıkmak, bu konuda en büyük sorumluluk hiç kuşkusuz gazetecilere düşmektedir. Medya etiğinden ayrılmayan basın mensupları, mesleğin saygınlığının ve güvenilirliğinin teminatı olmayı sürdüreceklerdir.” Ali Fuad Gölbaşı, sunumunda, intihar, madde ve tütün bağımlılığı haberlerinde dikkat edilmesi gereken hususlara değinerek “İntihar ve bağımlılık haberleri; çerçevesini aşan, okuyucuyu, izleyiciyi etki altında bırakacak nitelikte ve genişlikte tekrarlayan biçimde verilmemeli; haberleştirme itidalli ifadelerle yapılmalı. Bu tarz haberler, çok fazla tiraj alabilir ancak hiçbir fayda sağlamaz; aksine özendirici ve bulaşıcı olabilir (Özdeşleşme Kuramı ve Werther Etkisi Yaklaşımı). Ayrıca çevrimiçi ulaşma imkânıyla haberlerin etkisinin uzun süre devam edebildiğini vurgulamak isterim. Vakaları bireysel yargılar doğrultusunda değil de ortak bakış açısıyla ve kabul gören baskın bir yaklaşımla haberleştirmek mümkün.” olduğunu vurguladı. Gölbaşı, sunumunun son bölümünde ulusal ve yerel medyadan seçilen bağımlılık ve intihar haberleri eşliğinde karşılıklı değerlendirmede bulundu. Akabinde “Medyada Yer Alan İntihar ve Bağımlılık Haberlerinin Toplum ve Ruh Sağlığına Etkilerini” Gemlik Devlet Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Mustafa Akan anlattı. Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Orkun Yıldırım da konuşmasında, intiharın önlenebilir bir durum olduğunun belirterek, “Bunu önlemek adına ciddi çalışmalar olduğunu biliyorum. Basın mensuplarının algıyı yönetim şekli ile katkı sağlamadan bunu engelleyemeyiz. ‘Bir kişiyi kurtaran bütün bir insanlığı kurtarmıştır’ modeliyle hareket etmeye çalışacağız.” dedi. (EA-
Bursa Tarihi Yenişehir Panayırı 40 yıl sonra yeniden kuruluyor Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel’in seçim öncesi verdiği sözlerden biri olan Tarihi Yenişehir Panayırı için geri sayım başladı. 29 Eylül’de kurulacak panayır, 3 Ekim’e kadar devam edecek. Yenişehir’de en son 40 yıl önce kurulan Tarihi Yenişehir Panayırı bu yıl yeniden kuruluyor. Seçimden önce Belediye Başkanı Ercan Özel’in vaatleri arasında yer alan Tarihi Yenişehir Panayırı’nın kurulmasına günler kaldı. 29 Eylül tarihinde başlayacak olan panayır, 3 Ekim’de sona erecek. Alışveriş stantları, üreticilerin ve kooperatiflerin stantları, giyim stantları ve hediyelik eşya stantlarının yer alacağı panayırda lunapark da olacak. Konu hakkında açıklama yapan Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel, “Yenişehir’de panayır en son 1984 yılında düzenlenmiş. O günden bu yana ne yazık ki panayır ilçemize gelmemiş. Oysa panayır kültürü Yenişehir’den doğmuştur. Osmanlı Cihan İmparotorluğu’na 26 yıl baş şehirlik yapan Yenişehir’de panayır da ilk defa burada kurulmuştu. Seçim çalışmaları sırasında gördük ki Yenişehir halkı panayır kültürünü ilçemizde tekrar görmek istiyor” dedi. Seçimin hemen ardından çalışmalara başladığını ifade eden Başkan Özel, “40 yıl sonra Yenişehir’de panayır kurmanın heyecanını yaşıyoruz. Panayırımızda alışveriş standları, giyim ve hediyelik eşya stantlarının yanı sıra üreticilerimizin el emeklerinin de görücüye çıkacağı yöresel ürünler stantları yer alacak. Ayrıca lunaparkta da vatandaşlarımız doyasıya eğlenebilecek. Değerli hemşehrilerimi Kurtuluş Mahallesi Fetih Caddesi’ndeki Tarihi Yenişehir Panayırı’na bekliyorum” ifadelerini kullandı.